Etiket: Kemik

  • Beyoğlu’nda kazı çalışmasında kemik parçaları bulundu

    Beyoğlu Vergi Dairesi’nin önünde kanalizasyon çalışması yapan İSKİ personeli kazı alanında çok sayıda kemik parçasına rastladı. Kemiklerin insana ait olabileceği ihtimali üzerine çalışmalar durdurulurken, birkaç parçanın incelenmek üzere alınmasının ardından kazı alanı savcılık talimatıyla kapatıldı.

    Beyoğlu’nda sabah saatlerinde Vergi Dairesi önünde kanalizasyon çalışması başlatan İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) personeli, kazı çalışmasına başladı. Çalışmalara başlanmasından kısa bir süre sonra zeminin yaklaşık 1 metre altında çok sayıda kemik parçasına rastlanıldı. Kemiklerin insana ait olabileceği ihtimali üzerine çalışmalar durdurularak polis ekiplerine bilgi verildi. İhbar üzerine olay yerine gelen polis, kazı alanını güvenlik şeridi çekerek kapatmasının ardından savcılık yetkililerine bilgi verdi. Bilgilendirmenin ardından cumhuriyet savcısı olay yerine gelerek incelemelerde bulundu. Savcının incelemesinin ardından birkaç kemik parçası incelenmek üzere Kriminal Laboratuvarı’na götürülürken, kazının yapıldığı alan kapatıldı. Çalışmaların sona erdiği bölgenin eski bir mezarlık olduğu öğrenildi.

  • Kemik Kanseri Kızın Feryadı Duyuldu

    Mardin’de yaşayan kemik kanseri hastası Hicran Çakar’ın feryadı duyuldu. İhlas Haber Ajansı (İHA) aracılığıyla sesini duyuran Çakar’ın, hayırseverlerin yardımıyla yarın Ankara’da tedavi altına alınacağı belirtildi.

    Mardin’de ikamet eden Çakar ailesinin 20 yaşındaki kızı Hicran Çakar, 4 yıl önce kendisine konulan kemik kanseri teşhisi nedeniyle Diyarbakır ve İstanbul’daki çeşitli hastanelerde tedavi görüp, çene kemiği alınmıştı. Tedavi süresince 30 bin TL borçlanan aile, maddi imkansızlıklar yüzünden kızlarının çenesine protez taktıramamıştı. Feryadını İHA aracılığıyla duyuran Çakar’a yardım eli uzatıldı. İsimlerinin açıklanmasını istemeyen hayırseverlerin Çakar’ın tüm tedavi masraflarını karşılayacağı öğrenildi.

    Yarın tedavisi için Ankara’ya gidecek olan Çakar, “Haberin çıkmasının ardından hayırseverler bizlere ulaşarak hastane masraflarını karşılayacaklarını söylediler. Tabi tedavinin Ankara’da yapılması gerekiyor. İnşallah yarın Ankara’ya gidip muayene olacağım. İnşallah eski sağlığıma kavuşacağım. Allah şimdiden hayırseverlerin hayırlarını kabul etsin” dedi.

  • Kemik Kanseri Kızın Yürek Yakan Feryadı

    Mardin’de ikamet eden kemik kanseri kızın feryadı yürekleri yakıyor. Genç kız, tedavi olabilmek için yardım bekliyor.

    Mardin merkez Artuklu ilçesine bağlı Eryeri Mahallesi’nde ikamet eden Çakar ailesinin 20 yaşındaki kızı Hicran Çakar, 4 yıl önce kemik kanserine yakalandı. Diyarbakır ve İstanbul’da bir sürü tedavi gören genç kızın çene kemiği alındı. Tedavi ve ameliyat süresince 30 bin TL borçlanan aile, kızlarının çene kısmına protez takılması için yetkilerden ve hayırseverlerden yardım bekliyor.

    2012 yılından beri hasta olduğunu ve dışarı çıkamadığını anlatan Hicran Çakar, “Tedavi olmak, iyileşmek istiyorum. Yardım etsinler bana. Diğer insanlar gibi dışarı çıkmak istiyorum. Dışarı çıktığımda insanlar bana bakıyor, yüzüne ne oldu diyorlar. Bende cevap veremiyorum. Üzülüyorum, ağlıyorum. Bize yardım edilmesini istiyorum. İyileşmek istiyorum. Bu halimden çıkmak istiyorum. Daha mutlu olmak istiyorum. Artık insanların iki defa bana bakmalarını, soru sormalarını istemiyorum. Evde çok sıkılıyorum, rahatça dışarı çıkmak istiyorum. Maddi durumumuz yoktur, yardım bekliyorum” dedi.

    “ÇOCUĞUMUN HAYATI KURTULSUN”

    Devletten ve duyarlı vatandaşlardan yardım bekleyen Baba Abdullah Çakar ise “4 yıl önce kızımın kemik kanserine yakalandığını öğrendik. Önce Diyarbakır’da ardından da İstanbul’a götürerek tedavi ettirdim. İstanbul’da 6 ay kaldıktan sonra tekrar Diyarbakır’da tedavisine devam ettik. Tedavisi halen devam ediyor. Tabii kanserli olan çene kısmındaki kemik ameliyatla alındı. Yerine protez takılması lazım. Ama maddi durumun artık el vermiyor. 30 bin TL borçlandım. Şuan İŞ-KUR üzerinden bir camide çalışıyorum. Devletten yardım istiyorum, benim çocuğumun hayatı kurtulsun” diye konuştu.

  • Burun Kemik Eğriliği Kaderiniz Olmasın

    Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op.Dr. Cevdet Murat Akagün, burun kemiği eğriliğinin operasyonla düzeltildiğini belirtti.

    Burundaki kemik yada kıkırdak eğikliğinin ortaya çıkmasının en sık sebebinin önceden buruna alınan travmalar olduğunu ifade eden Op.Dr. Cevdet Murat Akagün, “Tek sebep bu olmasa da ve hastaların bir kısmı bu travmayı hatıralamasalarda, bebeklik yada küçük çocukluk döneminde alınan ve akla gelmeyen bu darbeler deviasyonun en sık sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun dışında çocukluk döneminde var olan ve tedavi edilmeyen geniz eti varlığı, burunda polip gelişimi vs. gibi bir çok sebep de deviasyona yol açabilir. Deviasyon hastaları sıklıkla bize burun tıkanıklığı, burundan rahat nefes alamama şikayetiyle başvurular. Genellikle travma sonucu oluşan deviasyonlarda, burun tıkanıklığı ile birlikte burunda şekil bozukluğu da ortaya çıkar. Burun tıkanıklığı ve şekil bozukluğu dışında, deviasyonu olan hastalar şiddetli baş ağrısı, horlama, koku alma bozukluğu, tekrarlayan burun kanamaları, burunda kabuklanma, sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçirme ve bunun sonucunda sık sinüzit atakları ortaya çıkması gibi şikayetlerle bize başvururlar.” diye konuştu.

    Burun kemiği eğriliğinin baş ağrısına da sebep olabildiğini kaydeden Op.Dr. Cevdet Murat Akagün, şunları söyledi:

    “Bize baş ağrısı ile başvuran hastalarda Göz, Nöroloji, Fizik Tedavi muayeneleri sonrası bu bölümlerde başağrısıyla ilgili bir sebep bulunamamışsa, yaptığımız ayrıntılı Kulak Burun Boğaz muayenesi sonrası, baş ağrısının genellikle deviasyona ya da deviasyonun eşlik ettiği sinüzite bağlı olduğunu görüyoruz. Unutulmamalıdır ki; bazen sadece deviasyonun varlığı bile sinüzit olmasa dahi baş ağrısı yapabilir. Horlama şikayetiyle başvuran hastalarda bazen tek başına deviasyon, horlamanın sebebi olabilmektedir. Bu durumda deviasyonun düzeltilmesi horlamanın ortadan kalkmasını sağlayabilir. Deviasyonun eşlik ettiği kalp ve akciğer hastalığı olanlarda deviasyonun ortadan kaldırılması daha da önem kazanmaktadır. Horlamayla birlikte ya da horlama olmaksızın, deviasyonun eşlik ettiği kalp hastalığı veya akciğer hastalığı olanlarda, deviasyon ameliyatı sonrası rahat nefes almanın sağlanması, hastalarının yaşam kalitesini belirgin ölçüde arttırmaktadır. Koku alma bozukluğu ile başvuran kişilerde yaptığımız ayrıntılı muayene sonrası bunun sebebinin bazen deviasyon olduğunu saptıyoruz. Koku alma bozukluğunun deviasyona bağlı olduğu durumlarda, yaptığımız deviasyon operasyonunun, hastanın şikayetlerinde düzelme sağladığını görüyoruz. Tekrarlayan burun kanaması şikayetiyle bize başvuran hastalarımızda, bunun sebebinin bazen deviasyona bağlı olduğunu görebilmekteyiz. Deviasyon ameliyatı sonrası burun kanamalarının büyük ölçüde ortadan kalktığını saptıyoruz.”

  • Yemek Yememek, Kemik Erimesini Tetikliyor

    Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, yemek yememenin kemik erimesini tetiklediğini söyledi.

    Gebze Medical Park Hastanesinden Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, “Osteoporoz yaşlıların ve özellikle menapoz sonrası kadınların sorunu olarak bilinirken, son yıllarda çocukluk çağı ve adolesanların da kemik sağlığı giderek artan önemli bir endişe konusu haline gelmiştir. Genetik veya edinsel kronik hastalığı olan, hareketsiz ve yetersiz beslenen çocuklarda kemikler beklenen boyut, kütle ve kuvvete ulaşamaz ve bu durum çocukları kırığa yatkın hale getirmektedir” dedi.

    Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, sahip olduğunuz genetik özellikleri değiştiremediğimize göre osteoporozu önlemek veya yavaşlatmak için sağlıklı beslenme ve yaşam kriterlerini tercih etmek gerektiğini belirterek küçük ipuçları verdi;

    GÜÇLÜ KEMİK İÇİN KALSİYUM ŞART

    “Kalsiyum tüketimi çocuklukta kemik üretimi, erişkinlikte kemik kütlesinin stabilizasyonu için gereklidir. Düşük kemik kütlesi ile kalsiyum arasında saptanan ilişki nedeniyle günümüzde önerilen günlük kalsiyum alımı; 3-8 yaş için 800 mg, 9-17 yaşları arası için de 1300 mg’dır. Kalsiyum kaynaklarımız ise süt ürünleri (süt, yoğurt, peynir), yeşil sebzeler, konserve balık (fileto olanlar dışında), kuruyemiş ve fortifiye edilmiş besinler (meyve suları, tahıllar, mısır gevreği vb.)’dir. Günlük kalsiyum ihtiyacını karşılamak için tüketilmesi gereken süt miktarı 3-8 yaş için 3 porsiyon; 9- 17 yaş için 4 porsiyon yeterli olacaktır. (1 Porsiyon= 1 büyük su bardağı süt veya yoğurt; 1 Porsiyon= 30-40 gr peynir).

    KEMİK YOĞUNLUĞUNU ARTTIRIN

    İyi bir potasyum ve magnezyum kaynağı olan sebze ve meyvelerin tüketiminin kemik mineral yoğunluğunu koruyucu etkisi vardır. Badem, fındık, fıstık gibi sert kabuklu meyveler, kuru baklagiller yeşil yapraklı sebzeler ve tahıllar magnezyumun zengin kaynaklarındal olduğunu unutmayın.

    ANEROKSİYA NERVOZA OSTEOPOROZU TETİKLİYOR!

    Genellikle genç kızlarda görülen aneroksiya nervoza, kalori alımında azalma, kilo kaybı, amenore ve davranış değişikliğini içerir. Kilo almamak için diyet yapma ile başlayan bu hastalık iştah azalması, yemek yemekten kaçınma ile devam eder. Bu besin alımı bozuklukları kemik mineral yoğunluğunu etkilemekte dolayısıylada osteoporozu tetiklemektedir.

    EGZERSİZİ İHMAL ETMEYİN!

    Çocukluk ve adölesan dönemindeki iskelet gelişimi, hayatın ileri dönemindeki kemik sağlığını etkiler. Çalışmalarda, fiziksel olarak aktif çocuklarda kemik kitle artışının daha fazla olduğu belirtilmiştir. Yer reaksiyon kuvvetini arttıran jimnastik ve bale gibi sporlardaki kemik kitle artışı, ağırlık destekli veya düşük etkili kuvvetlerin yaptığından daha fazladır. Yüksek etkili zıplama programı, olağan aktivitelerden daha fazla kemik yoğunluğu artışına neden olur.

    BESİN ÇEŞİTLİLİĞİNİ SAĞLAYIN

    Osteoporuzun önlenmesinde, dengeli beslenmenin önemi açıktır. Dört besin grubundaki besinler “süt ve süt ürünleri”; “et -yumurta – kurubaklagiller” “taze sebze ve meyveler”; “ekmek ve tahıl grubu” birlikte aynı öğünde çocukların gereksinmesine uygun miktarlarda tüketilmeli ve her defasında grup içerisinden farklı besinler seçilerek, besin çeşitliliği sağlanmalıdır. Özellikle fast food ile beslenme içerdiği aşırı miktardaki fosfor nedeniyle osteoporoz riskini arttırdığını unutmayın! 2 yaş ve üzerindeki çocuklarda yağ (özellikle doymuş yağlar) ve kolesterol alımı kısıtlanmalı, yaşlarına uygun kaloride beslenme programı hazırlanmalı ve lif içeren (meyve, sebze ve tahıl) gıdaları almaları temin edilmelidir.”