Etiket: Kemik

  • Cam kemik hastası kadını adım adım takip edip, cep telefonunu çalmış

    Adana’da tekerlekli sandalyesiyle evine giderken cep telefonu çalınan engelli kadını zanlının adım adım takip ettikten sonra köprü altında cep telefonunu çalıp çok sakin bir şekilde olay yerinden uzaklaştığı ortaya çıktı.

    Edinilen bilgiye göre, 16 Nisan’da merkez Seyhan ilçesindeki Şehit Mustafa Sarı Alt Geçidi’nde meydana gelen olayda, cam kemik hastası Ayşe Camgöz (39), tekerlekli sandalyesi ile evinden çıkıp arkadaşlarıyla buluşmaya gitti. Köprü altına geldiği sırada kimliği belirsiz bir kişi, Camgöz’ün bacağının yanında duran cep telefonunu alarak kaçtı. Cep telefonu çalınan Camgöz, zanlının arkasından bağırarak çığlık attı. Bu sırada kavşakta görevli trafik polisleri, Camgöz’ün sesini duyup yardıma koştu. Karşısında polisleri gören kadın ise gözyaşlarına boğuldu.

    Olayın ardından Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri çalışma başlattı. Hırsızı yakalamak için civardaki 200 güvenlik kamerasını inceleyen ekipler, şüphelinin Erkan Gaygısız (38) olduğunu tespit etti. Kent genelindeki tüm ekiplere fotoğrafı dağıtılan zanlı Adana Şehir Hastanesi civarında yakalandı. Zanlı sevk edildiği nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanırken, polis çalınan cep telefonunu da buldu.

    Adım adım takip edip köprü altında çaldı

    Polisin incelediği 200 kameranın ikisinde ise zanlının engelli kadını adım adım takip ettiği ortaya çıktı. Ayşe Camgöz kaldırımdan tekerlekli sandalyesi ile giderken, zanlı da hemen arkasından takip ediyor. Camgöz, Atatürk Caddesi’nden Şehit Komiser Mustafa Sarı alt geçidine doğru gittiğinde de arkasından takibe devam ediyor. Camgöz, tam köprü altına geldiği sırada ise arkasından yaklaşıp Camgöz’ün bacağının yanındaki cep telefonunu alıp yolun karşısına geçerek hiçbir şey olmamış gibi çok sakin bir şekilde olay yerinden uzaklaşıyor. Bu anlar saniye saniye görüntülenirken, polis bu görüntülerden zanlıya ulaştı.

  • Sağlıklı bir yaşam için kemik dostu vitamin ve minerallere sofranızda yer verin

    Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanları, sağlıklı bir yaşam için beslenmede kemik dostu vitamin ve minerallerin ihmal edilmemesini önerdiler. Her ne kadar sert ve dinamik bir doku olarak görünse de kemiklerin de yıpranıp zayıflayabildiğini belirten Fizirem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi hekimlerinden Dr. Ayhan Erkek, “Özellikle yaş ilerledikçe hızlanan kemik erimesi beklenmedik bir anda, en küçük bir kazada kemik kırıklarına yol açabiliyor. Oysa kemik erimesine karşı gençken alacağımız basit önlemlerle, ileri yaşlarda da sağlıklı ve güçlü kemiklere sahip olmamız mümkün. Bu nedenle sağlıklı bir ömür için sofralardan kemik dostu vitamin ve mineralleri eksik etmeyin” dedi.

    Bugün insanların büyük bir kısmının kemik sağlığını koruyamadığından dolayı yatağa mahkum olduğunu hastalıkların da önemli bir kısmının uzun süre yatalak kalmaktan kaynaklandığını ifade eden Fizirem Hekimlerinden Uzman Dr. Ayhan Erkek, “50 yaşından sonra yavaş yavaş kemik kütlemizde azalmalar meydana gelebilir. Bebeklik ve çocukluk çağlarında kemik sağlığına katkıda bulunulması ileri yaşlarda oluşabilecek kemik sağlığı sorunlarını önleyebilir. Dengeli ve sağlıklı beslenmenin yanı sıra kemiklerimize fayda sağlayan bazı vitaminler ve minerallere ağırlık verilmelidir” dedi.

    Kemik sağlığı için en önemli vitaminlerin başında D vitamininin geldiğini bunu da en iyi elde etmenin yolunun gün ışığından faydalanmaktan geçtiğini belirten Uzman Dr. Erkek, “Balık ve balık yağı da D vitamini açısından zengindir. Bunun yanında kalsiyum içeren besinler kemik sağlığı için önemlidir. Kalsiyum alan kişilerde kemik erimesine bağlı kırıklar, yeterli kalsiyum almayanlara oranla daha az görülür. Kalsiyum ve fosfor açısından zengin olan koyu yeşil yapraklı taze sebzeler, baklagiller ve badem gibi kuruyemişler kemik sağlığı için dengeli bir şekilde tüketilmelidir. C vitaminin de kemik gelişiminde büyük rolü vardır. Sağlıklı bir yaşam için kalp sağlığınız kadar kemik sağlığınıza önem verin” diye konuştu.

  • Kemik erimesinde D vitamini eksikliği uyarısı

    Kemik erimesinin D vitamini eksikliğinden kaynaklandığını belirten Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Halil İbrahim Cebeci, belli bir yaştan sonra bu durumun takip edilmesi gerektiğini söyledi.

    Samsun Büyük Anadolu Hastaneleri Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Halil İbrahim Cebeci, yani kemik erimesi hastalığı hakkında önemli bilgiler verdi. Kemik dokusu kalsiyum, mineral ve protein kaynakları ile dolu gözenekli bir doku olduğunu belirten Cebeci, “Kemik dokusu canlı bir dokudur, insanın hayatı boyunca sürekli, bir miktar yıkım ve bir miktar yapım şeklinde dengeli bir süreç devam eder. Yaklaşık kişi 30 yaşına kadar yapım süreci yıkım sürecinden daha baskındır ve 30 yaşında kemik yapısının en sağlam olduğu düzeye varır. Bu yaştan sonra ise yavaş yavaş kemik kütlesinde azalma başlar. Bu anlamda azalmayla başlayan bu durum kemikte erime neden olmakta ve zayıflayan kemikler daha sonra kırılgan hale gelmektedir. Bu durum da en en çok kalça, el bileği ve omurgada olmak üzere düşmeler sonucunda kırılmalar meydana gelmektedir” dedi.

    Neden olan faktörler

    Kemik yoğunluğu ölçüm testi yapıldığını belirten Cebeci, “Hastalığın erken dönemlerinde kırık oluşmadan kemik erimesini tespit etmenin ve tedaviye başlamanın en iyi yolu budur. Kemik erimesine, kalsiyum ve D vitamininden eksik beslenmek; ince ve minyon yapıda olmak, kemik kalitesini azaltan ilaçlar kullanmak, romatizmal hastalığı bulunmak, spor yapmamak, fazla alkol tüketmek ve sigara neden olan etkenler arasında bulunmaktadır. Kemik erimesine engel olmak için, kalsiyum ve D vitamini besinler tüketilmeli, sigara ve alkol bırakılmalı, düzenli olarak spor yapılmalıdır. Şunu da unutmamak gerekir ki, bunları yaparken de mutlaka bir uzman doktor desteği almanızı tavsiye ediyoruz” diye konuştu.

  • Ormanlık alanda insana ait olduğu tahmin edilen kemik bulundu

    Antalya’nın Alanya ilçesinde ormanlık alanda insana ait olduğu tahmin edilen kemik parçaları bulundu. Kemiklerin 3 sene önce ilçede kaybolan Norveçli turistte ait olduğu düşünülürken, kesin sonuç DNA testi ile belirlenecek.

    Alanya’ya bağlı Bektaş Mahallesi’ndeki çalılarla kaplı ormanlık alana saat 15.30 sıralarında keçilerini otlatmak için gelen çoban yerde kemik buldu. Bunun üzerine çoban, durumu polise ve muhtara bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen Alanya İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı Asayiş Büro Amirliği ve Olay Yeri İnceleme ekipleri çalışma başlattı. İnsana ait olduğu tespit edilen kemikler ekipler tarafından Antalya Adli Tıp götürülmek üzere poşetlere konuldu. Kemiklerin 25 Eylül 2015 yılında tatil için Alanya’ya gelen ve o tarihten bu yana kayıp olarak aranan Norveçli turist Tor Olav L.’ye (78) ait olduğu tahmin ediliyor. Kemiklerin Norveçli turiste ait olup olmadığı ise ailesinden alınan örneğin ardından yapılacak olan DNA testinden sonra belirlenecek.

  • Özbekistan Kemik İliği Nakli Merkezi uzmanlarına eğitim

    Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı işbirliğinde Özbekistan Kemik İliği Nakli Merkezi uzmanlarına Ankara’da 6 ve 12 haftalık eğitim programları düzenlendi.

    TİKA desteği ile 2008 yılında Özbekistan Sağlık Bakanlığı Hematoloji ve Kan Nakli Bilimsel Araştırma Enstitüsü bünyesinde Kemik İliği Nakli Merkezi’nin Kurulması çalışmaları başlatılmış olup söz konusu merkez 2011 yılında Orta Asya coğrafyasında ilk ve tek merkez olarak TİKA tarafından hizmete açılmıştı. 2008 yılından bu yana neredeyse her yıl söz konusu merkezde çalışan doktorlara yönelik Türkiye’de uygulamalı eğitim programları düzenlendi.

    Türk doktorların da desteği ile ilki 2014 yılında 6 hastaya gerçekleştirilen kemik iliği nakli operasyonu günümüze kadar toplam 27 hasta için gerçekleştirilmiş olup, düzenli olarak TİKA tarafından kemik iliği nakli merkezinin sürdürülebilirliğine yönelik ilaç ve tıbbi malzeme desteği sağlandı. Ülkemizde gerçekleştirilen eğitim programlarına şimdiye kadar 59 Özbek sağlık uzmanı katılmış olup bu sene de 6 uzman Doktor Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde eğitim aldı.

    Eğitim için ülkemize gelen bir Özbek doktor Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesindeki Hematoloji kliniği ve Kemik İliği Nakil Ünitesinde, bir doktor da Terapötik Aferez Merkezi’nde eğitim almış olup Hematoloji kliniği ve Kemik İliği Nakil Ünitesinde ve Terapötik Aferez Merkezi’nde 1,5 ay süren eğitimlerini başarı ile tamamlamışlardı. İki Özbek Patolog ise Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesindeki Patoloji Kliniğinde bilgi ve tecrübe paylaşımı programı kapsamında eğitim gördüler. İlk 1 ay makroskopik inceleme eğitimi ve laboratuvarda doku takibi, dokuların bloklanması, mikrotom ile kesit yapılması, frozen incelemesi ve preparatların boyanması ile ilgili teorik ve pratik eğitim aldılar. Ayrıca, mikroskop başında histopatolojik değerlendirme, neoplazi tanısına yaklaşım, tümör gradelendirilmesi ve ayırıcı tanılarla ilgili eğitim verilmiştir. Son 2 ayda ise hematopatolojik neoplazilere yaklaşım, immünohistokimyasal incelemeler ve ayırıcı tanılar konusunda teorik ve mikroskopik eğitim verilerek yaklaşık 3 aylık eğitim sürecini başarı ile tamamladılar.

    Ekipte yer alan diğer iki doktora da Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Genetik Kliniğine bağlı olan HLA Doku Tiplendirme laboratuvarında 1,5 ay süre ile eğitim programı düzenlendi. Eğitimleri sırasında SSO(Sequence Specific Oligonucletide), SBT (Sequence Based Typing), LCM (Lenfosit Çapraz Uyum Testi) testleri konusunda bilgi ve tecrübe paylaşımı sağlandı.

    Eğitimlerini başarıyla tamamlayan 6 Özbek doktora eğitim programlarının son gününde katılım belgelerini Özbek doktorlara takdim eden Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi Prof. Dr. Fevzi Altıntaş, bu eğitimlerin ikili işbirliğini artıran ve karşılıklı dostluk bağlarını kuvvetlendiren organizasyonlar olduğunu belirtti. Özbek, “Doktorların TİKA tarafından koordine edilen tıp eğitimlerine katılmalarının şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da sağlık alanında büyük faydalar sağlayacak” dedi.