Etiket: Kaybediyor”

  • 6 saniyede 1 kişi diyabetten hayatını kaybediyor

    Şeker hastalığı olarak da bilinen diyabet artık her yaştan insanı etkiliyor.

    Diyabetin çağın en büyük sorunlarından biri olmasının başlıca sebepleri arasında sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam ve obezite geliyor. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Feyzi Gökosmanoğlu, diyabetin genel olarak kanda glukoz (şeker) seviyesinin normalin üzerine çıkması, buna bağlı olarak normalde şeker içermemesi gereken idrarda şekere rastlanması şeklinde ortaya çıkan bir hastalık olduğunu söyledi.

    “İştahınız birden açıldıysa dikkat”

    Medical Park Ordu Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Feyzi Gökosmanoğlu, farklı türevleri bulunan diyabet hastalığının Türkiye’de ve dünyada en sık rastlanan hastalıklar arasında yer aldığını belirtti. Uluslararası Diyabet Federasyonunun istatistiklerine göre her 11 yetişkinden birinin diyabet hastalığına sahip olmakla birlikte her 6 saniyede 1 bireyin diyabet kaynaklı sorunlar nedeniyle hayatını kaybettiğini belirten Gökosmanoğlu, ”Diyabet hastalığı, kendini üç temel belirti ile gösteriyor. Bunlar normalden fazla yemek yeme ve doymama hissi, sık idrara çıkma, ağızda kuruluk, tatlılık hissi ve buna bağlı olarak aşırı su içme isteğidir. Bunun haricinde görülebilecek diğer diyabet belirtileri ise yaraların geç iyileşmesi, cildin kuru ve kaşıntılı olması, görmede bulanıklık, vajinal kaşıntı, tatlıya düşkünlük olarak belirlenebilir” dedi.

    Gökosmanoğlu, diyabet hastalığı konusunda şu bilgileri verdi:

    “Tip 1 diyabet (insüline bağımlı diyabet), genellikle erken yaşlarda ortaya çıkan, pankreasta üretilen insülin miktarının yetersiz olması veya hiç olmamasından kaynaklı ve dışarıdan insülin alımının zorunlu olduğu diyabet hastalığı türüdür. Tip 2 şeker hastalığı ise, yetişkin yaşlarda başlar. Bu tipte insülin üretiminin eksikliğinden ziyade, insülinin gerektiği şekilde etki gösterememesidir. Tip 1’e oranla çok daha sık görülür. Genellikle 40 yaşından sonra görülür. Ayrıca bazı hamileliklerde hormon salgısına bağlı olarak hamilelik diyabeti ortaya çıkabilir. Hamilelik sona erince kan şekeri yüksekliği normale döner, gebelik sonrası takip edilmelidir. Sonraki 10-20 yıl içinde kişide Tip 2 diyabet oluşabilir. MODY tipi diyabet ise gençlerde görülen erişkin tip diyabettir. Bir ailede diyabet olması sebebiyle genetik geçirgenlik yoluyla geçen tek diyabet tipidir. Genetik mutasyon tanımlaması ile tanı konulabilmektedir. Şeker hastalarının çoğunda Tip 2 diyabet görülür. Bu nedenle şeker hastalığı derken genellikle bunu kastediyoruz. Ailesinde şeker hastası olanlar, fazla kilolu insanlar. Bunu beden kitle indeksi (BKİ) ile anlayabiliriz. BKİ’si 25’in üzerinde olanlar risk altındadır) hızlı yemek yiyenler, yüksek tansiyonu olanlar, kandaki yağ miktarı fazla olanlar, hareketsiz bir yaşam tarzı sürenler, ileri yaşlarda şeker hastalığı için riski yüksek gruptadır.”

    Diyabet hastalarının yaşam tarzını değiştirmesi gerektiğini kaydeden Gökosmanoğlu, “Diyabet eğitimi tedavide en önemli unsurdur. Tedavinin önemli başlıkları, eğitim başta olmak üzere tıbbi beslenme, egzersiz programları, kilo kontrolü sağlanması, ilaç ve insülin tedavisi olarak belirlenir. Düzenli takip şarttır. Şeker hastalığının tedavisi süreklidir ve hastalığı takip eden hekimle sık aralıklarla görüşmeyi gerektirir. Tedavideki amaç hastalığı ortadan kaldırmaya yönelik değildir. Öncelikle yaşam kalitesini arttırmak, oluşabilecek organ hasarlarını önlemek, oluşmuş olan organ hasarlarının düzeltilmesini sağlamaktır. Hastalık süreklidir, ömür boyu tedavi gerektirir. İyi, etkili ve doğru bir tedavi ile hastalığın kontrol altına alınması mümkündür” dedi.

    “Böbrek yetmezliği riski oluşabilir”

    Diyabetin böbrek yetmezliği riski oluşturduğuna da dikkat çeken Gökosmanoğlu, şu bilgileri verdi:

    “Tip 1 diyabette insülin tedavisi ile birlikte önerilen diyet programına titizlikle uyulmalıdır. Hastanın diyeti doktor tarafından önerilen insülin dozu ve planına göre diyetisyen tarafından planlanır. Besinlerin içerdiği karbonhidrat miktarına göre insülin dozunun ayarlanabildiği karbonhidrat sayımı uygulaması ile birlikte Tip 1 diyabetli bireylerin hayatı oldukça kolaylaşır. Tip 2 diyabetli bireylerde ise tedavi beslenme düzeninin sağlanmasının yanı sıra genellikle hücrelerin insülin hormonuna duyarlılığını artırmaya yönelik antidiyabetik ilaçların kullanılması önerilir. Diyabet hastalığında dikkat edilmesi gerekenler ve önerilen tedavi ilkelerine uyulmadığı durumlarda kan şekerinin yüksek seviyelerde seyretmesi, başta sinirlilik, böbrek yetmezliği, göz bozukluğu olmak üzere birçok sağlık sorununa yol açar. Bu nedenle diyabet hastalığı belirtilerinden herhangi birini kendinizde fark ediyorsanız veya diyabet tanısı almışsanız, düzenli olarak kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyiniz.”

  • Eker “Her yıl ortalama 300 kadın şiddet neticesinde hayatını kaybediyor”

    Kadına yönelik şiddetin, ‘Eril Şiddet’ olarak anılması gerektiğine vurgu yapan İstanbul Aydın Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Engin Eker: “Yalnızca gücünü gösterme peşinden koşan güçsüzlerin uyguladıkları şiddet neticesinde bu yıl 310 kadın hayatını kaybetti” dedi.

    Dr. Öğr. Üyesi Engin Eker sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben bu şiddete eril şiddet demeyi tercih ediyorum. Öğrencilerime de böyle anlatıyorum. Çünkü toplumsal zihniyet dönüşümü gerektiren şiddet sorunu, kadınla isimlendirilince ne olduğu pek anlaşılmıyor. Tam tersine kadına yönelik şiddet sözüyle hiç istenmediği halde kadınlar güçsüz ya da suçlu gösterilebiliyor”dedi.

    “Erkeklerin Feminizm Okuması Şart”

    Eril şiddetin, şiddet uygulamayı kendisine hak gören çarpık erkeklik algısını afişe ettiğini belirten Dr. Engin Eker: “Yaygın bir toplumsal sorundur. Temel hak ve özgürlüklerin ihlalidir. Sebebi, erkeğin kadının davranışlarını korkutucu bir şekilde kontrol etme çabası, üstünlük kurma isteği, ekonomik yetersizlikler, iç dünyasında kendisini yetersiz hissetme diyebiliriz. Kadına şiddet terimi, faili gizliyor. Erkeği, şiddetin failini her kim olursa ortaya çıkarmak lazım. Kadına yapılan şey kadını tanımlamamalı. Erkeklerin feminizm okuması şart. Kadın aşağılama aracı olarak kullanıyor. Kadın ve temsil ettiği şeyler o denli yüklü ki kadınla ne yapacağımızı bilemiyoruz. En popüler problem çözme yöntemi olan şiddet, kadınla sorun yaşayan erkeğin heybesinden derhal çıkarılıyor. Şiddet, âcizin meşrebidir. Gücünü gösterme peşinde koşanlar, güçsüzlerdir. Gerçek güçlüler, gücünü gösterme çabasına girmez, bunu içinden bilirler” diye konuştu.

    Şiddetten Ölen Kadınlar İçin Dijital Anıt

    Ülkemizde eril şiddetin arttığına dikkat çeken Dr. Eker 2008 yılından günümüze şiddet neticesinde ölen kadınları anmak için oluşturulan dijital anıta dikkat çekerek, 2018 yılında sayaca göre 310 kadının hayatını kaybettiğini söyledi.Kadın karşısında erkek egemen toplumun erkeğe biçtiği rol üzerinden kadını ancak şiddet uygulayarak kontrol altına alabileceğini düşünüyor diyen Eker, “Şiddet temel olarak bir güç gösterisi. Erkek güçsüzleştikçe şiddet uygulama potansiyeli artıyor. “Cinsiyet eşitliği söz konusu olursa, erkekler kadınların kendilerine ait bir meta olduğunu düşünmezlerse denge o zaman kurulacak” dedi.

  • Tropik Fırtına etkisini kaybediyor

    Meteoroloji’den yapılan son açıklamaya göre, tropik fırtınanın etkisini kaybederek alçak basınç merkezine dönüştüğü belirtildi.

    Meteoroloji 2. Bölge Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Orta Akdeniz’de Libya açıklarında oluşan Tropik Fırtına Yunanistan’ın güneyinden Ege Denizi üzerine hareket etmiş ve burada şiddetini azaltarak bir alçak basınç merkezine dönüşmüştür. Alçak basınç merkezi halen Ege Denizi’nin batısında ve Yunanistan’ın doğu kıyılarında şiddetli yağış ve fırtınalarla birlikte etkili olmaya devam etmektedir. Sistemin hızı azalmış olup; Ege Denizi üzerindeki kuzeye doğru hareketini yarın akşama kadar devam ettirmesi tahmin ediliyor. Bugün Aydın, İzmir, Balıkesir kıyı ilçeleri ile Çanakkale il genelinde meydana gelecek yağışların metrekareye 50-75 kg civarında olması bekleniyor. Yağışların aralıklarla yarın akşam saatlerine kadar devam edeceği ve akşam saatlerinden sonra bölgemizi terk edeceği tahmin ediliyor. Rüzgârın bugün Güney Ege’de güney ve batı, Kuzey Ege’de kuzey ve doğu yönlerden kuvvetli (40-60 km/saat) ve zaman zaman fırtına (60-90 km/saat) şeklinde esmesi bekleniyor. Rüzgârın yarın (1 Ekim 2018 Pazartesi) Güney Ege’de etkisini kaybetmesi; bununla birlikte Kuzey Ege’de, yönünü kuzeydoğudan güneybatıya çevirerek, yarın akşama kadar etkili olması (50-70 km/saat) bekleniyor” denildi.

  • Her beş saniyede bir çocuk hayatını kaybediyor

    Dünya genelinde 2017 yılında her beş saniyede bir çocuk hayatını kaybederken, toplamda 6,3 milyon çocuğun yaşama veda ettiği belirlendi.

    Medya takibinin önemli kurumu Ajans Press, dünya üzerindeki çocukların ölüm sayılarını ve nedenlerini konu alana araştırmayı inceledi. Ajans Press’in Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve Dünya Bankası’nın ortak verilerinin yanı sıra medya yansımalarından da derlediği bilgilere göre, 2017 yılında dünya genelinde her beş saniyede bir çocuğun hayatını kaybettiği belirlendi. Böylelikle, geçen yıl 15 yaşın altında 6,3 milyon çocuğun hayata veda ettiği gözlendi. 5 yaşın altında olup, yaşamını yitiren çocuk sayısı ise 5,4 milyon olarak kayıtlara geçti.

    Medyanın da gündeminde yer aldı

    ITS Medya ve Ajans Press’in konuyla ilgili gerçekleştirdiği incelemede yazılı basına yansıyan haber adetleri de belli oldu. 2016 yılında çocuk ölümleriyle ilgili 13 bin 62 haber çıkışı belirlenirken, 2017 yılında 13 bin 162 bu yıl içerisinde ise 9 bin 294 haber çıkışı tespit edildi. Raporda, çocuk ölümlerine sebep olarak da, tedavi edilebilir hastalıklar ve diğer komplikasyonlar açıklama gösterildi. Bu bağlamda tedavi edilebilir hastalıklara örnek verilirken, bunların arasında zatürre, sıtma ve ishalin baş sıralarda yer aldığı saptandı. Bunun yanı sıra, Afrika ülkelerinde ve Güney Asya’da yeni doğan bebeklerin yaşama ihtimallerinin diğer ülkelere göre 9 kat daha az olduğu anlaşıldı.

    1990 yılından veri ölen çocuk sayıları incelendiğinde de, ciddi bir azalma yaşandığı görüldü. 1990 yılında sadece önlenebilir hastalıklardan ölen 5 yaş altındaki çocuk sayısı 12,6 milyon olarak kaydedildi. Raporda, çocuk ölüm sayısının önümüzdeki yıllarda da giderek azalacağı öngörüldü.

  • Yılda 12,6 milyon insan, çevre kirliliği nedeniyle hayatını kaybediyor

    Ajans Press, Dünya Sağlık Örgütü raporunu derledi. Rapora göre her yıl 12 milyon 600 bin insan çevre kirliliğine bağlı hastalıklar yüzünden hayatını kaybediyor.

    Medya takibinin önemli kuruluşlarından Ajans Press, Dünya Sağlık Örgütü raporunu derledi. Rapora göre her yıl 12 milyon 600 bin insan çevre kirliliğine bağlı hastalıklar yüzünden hayatını kaybediyor. Açıklanan rapora göre ise her yıl 1 milyon 700 bin insan sağlıksız çevre koşulları sebebiyle kansere yakalanıyor.

    Ajans Press’in derlediği bilgilere göre dünya nüfusunun yüzde 92’si yüksek derecede kirli madde bulunan hava soluyor. Hava kirliliğine bağlı hastalıklar sebebiyle her yıl 6 milyon insanın yaşamını kaybettiği belirtilirken ölümlerin yüzde 90’ı düşük ve orta gelir düzeyi ülkelerde meydana geliyor. Ajans Press’in yaptığı medya incelemesinde hava kirliliğinin içinde bulunduğumuz yıl 4 bin 523 habere konu olarak medyanın önemli sağlık başlıklarından birisi olduğu belirlendi.

    Dünyada havanın en kirli olduğu ülkeler sıralamasına baktığımızda Suudi Arabistan, Katar, Mısır ve Bangladeş havanın en kirli solunduğu ülkeler oldu. Havanın en temiz olduğu ülkeler ise sırasıyla; Solomun Adaları, Yeni Zelanda, Kiribati, Brunei Darüsselam, Vanuatu, İsveç, Micronesi, Fiji ve Avustralya oldu. Türkiye’de havayı en kirli soluyan ilk üç şehrimiz sırasıyla Batman, Hakkâri ve Gaziantep olarak belirtildi.