Etiket: Kavak

  • Sarıcaoğlu: “Yepyeni bir kavak doğacak”

    Kavak Belediye Başkanı İbrahim Sarıcaoğlu, “Yeni dönemimizde yepyeni bir Kavak doğacak” dedi.

    Görevde olduğu süreç içinde konuşan değil ilçenin sorunlarını çözen anlayışla hizmet ederek ilçeye birçok anlamda değişimi yaşattıklarını söyleyen Belediye Başkanı İbrahim Sarıcaoğlu, “Biz ilçemizin sorunlarına kalıcı çözüm üreten hizmet anlayışımızla halkımızla el ele vererek bu günlere ulaştık” diye konuştu.

    Yerel seçimler öncesi çalışmalarına hız veren Sarıcaoğlu, yaptığı ziyaretlerle ilçede vatandaşlarla sohbet etti. Ardından esnaf ziyaretleri yaptı. Gerçekleştirdiği programlarda vatandaşlarla sohbet eden Başkan Sarıcaoğlu, “Kavak için birçok yeni projemiz var. Bugüne kadar yaptıklarımızla ilçemizin en temel sorunlarına kalıcı çözümler getirdik. Gelecek 50 yıllık içme suyu sorunu başta olmak üzere altyapı ve üst yapı hizmetler ile ulaşım noktasında ortaya koyduğumuz çalışmalarımızla sorunlarımızın önemli bir kısmını artık geride bıraktık. Bundan sonraki dönem için çok daha farklı ve büyük projelerimiz var. Yeni dönemde de göreve gelmemiz halinde Kavak için neler yapacağımızı sadece Kavak ve Samsun değil tüm Türkiye görecek. Biz konuşan değil, AK Parti belediyecilik anlayışı ile şehrimizin ve insanlarımızın sorunlarını çözen bir anlayışla birlik beraberlik içerisinde ortak akılla hareket edip daha çok çalışıp yeni projeler üreterek önümüzdeki 5 yıl içinde Kavak’ı bir dünya kenti yapacağız” şeklinde konuştu.

  • Kavak Belediyesinden ‘Sıfır Atık Projesi’ne tam destek

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Eşi Emine Erdoğan’ın öncülüğünde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca uygulanan, “Sıfır Atık Projesi” kapsamında Kavak Belediyesi de ilçede atık toplama alanları oluşturmaya başladı.

    Kavak Belediye Başkan Yardımcısı Reşat Ayyıldız yaptığı açıklamada, “Gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir Türkiye ile yaşanabilir bir dünya amacıyla; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Eşi Emine Erdoğan’ın öncülüğünde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızca uygulanan, ‘Sıfır Atık Projesi’ kapsamında bizde Kavak’tan yaptığımız çalışma ile destek sağlıyoruz. Bu amaçla belediye binamız başka olmak üzere ilçe de belli noktalarda atık toplama alanları oluşturuyoruz” dedi.

    Hem ülke ekonomisine destek sağlamak hem de gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için başlatılan “Sıfır Atık Projesi”nin önemine değinen Ayyıldız, “Doğal kaynakların sınırsız olmadığı, hammadde ihtiyacının sürekli artış gösterdiği bir dünyada tasarruf, geri dönüşüm ekonomik bir tercih değil, sorumluluktur. İşte bu nedenle ’sıfır atık’ prensibini bir yaşam kültürüne dönüştürmek için bizde ilçemizde belediyemiz öncülüğünde kapsamlı bir çalışma başlattık. Ülkemiz ve gelecek nesillerimiz için bu kampanyanın başarıya ulaşması amacıyla tüm gücümüzle çalışacağız” diye konuştu.

    Açıklamasında yaklaşık 1 ton kağıdın geri dönüşümü ile 17 ağacın kesilmesinin önlendiğini belirten Reşat Ayyıldız, özel sektör kuruluşlarını ve vatandaşları ‘Sıfır Atık Projesi’ kapsamında duyarlı olmaya davet etti.

  • Kavak: “Rusya’ya giden 10 arabamızdan 5’i geri çevriliyor”

    Türkiye Yaş Mey Sebze İhracatçıları Birliği Sektör Kurulu Başkanı Ali Kavak, Türkiye’de 4.7 milyon ton narenciye ürettiklerini vurgulayarak, “1.7 milyon ton ihracatımız var. Sektör olarak bazı sıkıntılarımız var. Akdeniz meyve sineği ihracatımızı büyük oranda etkiliyor. Rusya’ya gönderdiğimiz 10 arabadan 5’i geri çevriliyor” dedi.

    2020 yılında Türkiye’de yapılacak olan 14. Uluslararası Turunçgil Kongresi’nin hazırlıkları kapsamında Mersin’de 1. Turunçgil Forumu yapıldı. Foruma Kavak’ın yanı sıra Mersin Valisi Ali İhsan Su, Ulusal Turunçgil Konseyi (UTK) Başkanı Kemal Kaçmaz ile ilgili kurum ve kuruluş temsilcileri katıldı. Foruma katılımın çok az olması ve koltukların büyük bir bölümünün boş olması ise dikkat çekti. Açılış konuşmasını yapan UTK Başkanı Kaçmaz, dün 2020 Dünya Turunçgil Kongresi’nin idari ofisinin açılışını gerçekleştirdiklerini söyledi. Ofiste birçok çalışma yapılacağını belirten Kaçmaz, “Bu ofiste bilimsel çalışmalar yapılacak. Bu çalışmalar kurul tarafından değerlendirilecek. Kayda değer çalışmalar 2020 Turunçgil Kongresi’ne sunulmaz üzere hazırlanacak. Ofiste ayrıca komiteyle ilgili tüm hazırlık çalışmaları da yapılacak” diye konuştu.

    “4.7 milyon ton narenciye üretimimiz var”

    Türkiye Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Sektör Kurulu Başkanı Ali Kavak ise sektörün gelişmesine, kalkınmasına büyük katkıları olduklarını dile getirdi. 31 yıldır bu sektör için çalıştığını kaydeden Kavak, “Bu sektörü seviyorum. Kaliteli üretim olması, dünya standartlarında narenciye üretiminin gerçekleşmesi için üreticilerle çok sık araya geldik. Bizim yaklaşık 4.7 milyon ton narenciye üretimimiz var ve 1.7 milyon ton bir ihracat kapasitemiz var. İhraç ettiğimiz narenciye karşısında ülkemize yaklaşık 1 milyar dolarlık bir döviz girdiriyoruz. Bu sektörün 1 milyar dolarlık döviz girdisiyle sınırlı kalmaması gerektiğini, çünkü bunun sosyal boyutu da çok önemli. Bütün ihracatçı birliklerinin başkanlarının ve üyelerinin oluşturduğu istihdamı toplayın, yaş sebze, meyve sektörünün oluşturduğu istihdamın yarısı kadar değildir. Gerçekten de bu sektörün sosyal boyutuyla değerlendirmek gerekir. Bu sektör gerçekten Türkiye’nin istihdam yükünü sırtlayan sektördür. Dolayısıyla bu sektörü böyle değerlendirmek gerekir” şeklinde konuştu.

    “Tarım dünyanın her yerinde büyük değer kazanıyor”

    Bu sektörü sadece 2,5 milyar dolar gibi bir döviz girdisiyle değerlendirmemek gerektiğini vurgulayan Kavak, “Bu sektörün her zaman desteklenmesi gerekir. Türkiye’nin tarım sektörünü, özellikle yaş sebze, meyve, narenciye sektörünün mutlaka desteklenmesi gerekiyor. Tarım sektörünün değer dünyada her geçen gün artıyor. Belki sanayi alanında otomobil, uçak her şey yapabilirsiniz ama siz gıdanızı tarımdan temin etmek zorundasınız. Hayatınızı tarımdan elde ettiğimiz ürünlerle devam ettirmek zorundasınız. Tarım dünyanın her tarafında büyük değer kazanıyor. Biz şu anda verdiğimiz destekten çok daha fazlasını vermek zorundayız. Şu anda bazı alt yapı sıkıntılarımız var. Neden geçmişten gelen ihmalkarlıklar var. Tarım arazileri küçük, küçük parçalara bölünmüş. Ölçek bazında, büyük alanlarda üretim yapılmıyor. Arjantin’in üretimi Türkiye ile hemen hemen eş değer. Yalnız orada sadece 28 üreticimiz var. O 28 üretici Türkiye’deki 300 bin üreticiye eş değer bir üretim yapıyor. Bu demek, orada ölçek bazında, kontrollü, büyük alanlarda üretim yapıyorlar. Üretim arttıkça enflasyon düşer” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye’de fiyatların yükselmesinin en büyük nedeni üreticimizin üretimden çekilmesidir”

    2-3 yıldır Rusya ile ilgili sıkıntılar yaşadıklarının altının çizen Kavak, “Bu yüzden üreticilerimiz tedirgin. Özellikle sebze üreticileri Rusya’ya ihracat yapılamayacak endişesini taşıdıkları için üretimden geri çekilmek zorunda kaldılar. Türkiye’de fiyatların özellikle domates, biber gibi sebzelerin fiyatlarının artışının en önemli nedenlerinden birisi üreticimizin üretimden çekilmesidir. Üreticinin 2 yıl ark arkaya zarar etme şansı yoktur. 1 yıl zarar etti mi ister istemez hemen üretimden geri çekiliyor. İşte burada üretimimizden başlamak üzere, tarımımızı, yaş sebze, meyvelerimiz, narenciyelerimizi korumak ve desteklemek zorundayız. Herşeye rağmen Türkiye, dünya narenciye üretiminde 8. Sıraya yükseldi. 5-6 yıl önce 3 milyon ton olan üretimimiz, 4,7 milyon tona çıkmış. Yani 1,7 milyon ton fazla üretimimiz var. Dünyada üretilen narenciye 2012 yılında 122 milyon ton iken şu ana 146 milyon tona çıkmış. Dünya genelinde üretim büyük ölçüde artarken, pazarlarda ise bu artış yaşanmıyor. Pazarlarda tam tersine daralma yaşanıyor” dedi.

    “Rusya’ya gönderdiğimiz 10 arabadan 5’i geri çevriliyor”

    Turunçgil üretiminde en büyük tehditlerden birinin de küresel ısınma olduğuna dikkat çeken Kavak, “Kasım ayına geldik, Rusya’ya halen narenciye satamıyoruz. Turunçgiller kış meyvesi, kışın üretilen ürünler. Bu küresel ısınma hem üretim ayağımızı hemde ihracat ayağımızı olumsuz yönden etkiliyor. Bu sene Akdeniz meyve sineği çok fazla var. Daha önce böyle bir popülasyonu görmedik. Bunu maalesef alıcı ülkeler kullanıyor. Bugün bizim en önemli pazarımız ve ihracatımızın yüzde 45’ini yaptığımız Rusya’dır. Rusya’ya gönderdiğimiz 10 arabadan 5’i geri çevriliyor. Tırı kontrol ederken Ruslar, büyüteç ile kontrol ediyor. Bir tane kara sinek bulsalar bile artık geri gönderiyorlar. Bugün o gönderilen ürünler Samsun Gümrük Kapısı’nda 10-15 gün bekletildikten sonra imha ediliyor. Bunlara yazık değil mi? Rusya sudan bahanelerle, aslında gerçekle alakası olmayan bahanelerle bunları iade ediyor. Kasıtlı iade etmeler var. 2005 yılından bari bu Rusya ile olan ilişkilerimizin hep içinde olduk. Her fırsatta bakanlarımızla, Cumhurbaşkanımızla gittik. Sağolsun Cumhurbaşkanımız 2-3 defa bizi kurtardı. Bunun kalıcı bir hale gelmesi lazım. Biz hergün Rusya benim arabamı gönderecek endişesini yaşamamalıyız. Üretici 1 sene bizden ürün almayı durdurdu, üretici, ihracatçı kan ağladı. Bir anda o güzergahın kapatılması kolay olmuyor. Rusya’ya olan bağımlılığımızı kırmak zorundayız. Bunun çözümü de uzak doğu önemli bir pazar. Buralara ihracatla ilgili çözüm bulmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    “2018 yılında 5.5 milyon ton üretim bekleniyor”

    Mersin Valisi Ali İhsan Su da yaş sebze, meyve ve turunçgil sektörünün dünyada her geçen öneminin arttığını söyledi. Dünyada birgün her ihtiyacın sonlanabileceğini belirten Su, “Bugün mobilya, buzdolabı, bilgisayar sektörü gibi birçok sektör var. Yarın insanların parası az olursa mobilyasını, arabasını değiştirmeyebilir. Sonuç itibariyle birinci ihtiyaçlar değil ama tarım sektöründe üretilenler insanoğlunun birinci ihtiyacıdır. Yemeden yaşama ihtimalin yoktur. Mobilyayı değiştirmeden yaşama imkanınız var. Bu yüzden tarım sektörü hem ülkemiz hemde dünya açısından gittikçe değer kazanan, önem kazanan sektörlerin başında geliyor. Ülkemizde çok ciddi çalışmalar yapılıyor. Biz dünya turunçgil üretiminde önemli bir yerdeyiz. 2017 yılında 4,7 milyon ton üretim gerçekleştirdik. 2018 yılında 5,5 milyon tona ulaşması bekleniyor. Biz portakal üretiminde dünya birincisiyiz, mandalina üretiminde dünya ikincisiyiz, limon üretiminde dünya üçüncüsüyüz. Yani önemli bir potansiyelimiz var. Bunları iyi değerlendirmemiz gerekiyor” dedi.

  • Kavak ağacı yangın çıkardı

    Balıkesir’in Edremit ilçesinde bir kavak ağacının şiddetli poyraz nedeniyle elektrik tellerine değmesi sonucu çıkan yangın itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü.

    Edinilen bilgiye göre, Altınoluk Mahallesi Manastır çayı mevkisi kenarında bir kavak ağacı elektrik tellerine kısa devre yaptırması sonucu yangın çıktı. Yangın itfaiye ekipleri tarafından kısa sürede söndürüldü. Yangında 12 zeytin ağacının yanı sıra birde yılanın yanarak telef olması üzüntüye neden oldu.

  • Kavak: “Türkiye’nin enerji üssü olma yolundaki en somut adımının müjdesini aldık”

    Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Adana Şubesi Başkanı Burhan Kavak, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cezayir’de yaptığı ‘Adana’ya 1 milyar dolarlık petrokimya yatırımı’ açıklamasının bölgenin son dönemde aldığı en güzel haber olduğunu söyledi.

    Kavak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cezayir ziyareti sırasında iş formunda yaptığı, Cezayir’in milli enerji şirketi Sonatrach ile Türkiye’nin Rönesans grubu arasında, Adana’da 1 milyar dolarlık petrokimya tesisi kurulması konusunda anlaşmaya varıldığını

    açıklamasının Adana iş çevresini sevindirdiğini belirterek, “Türkiye’nin enerji üssü olma yolumuzdaki en somut adımın müjdesini aldık. Cumhurbaşkanımıza, ekonomi yönetimimize, yatırımcılara ve bu çerçevede emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz” dedi.

    Yumurtalık’ta gerçekleştirilmesi kararı verilen yatırımın iki önemli anlamı bulunduğunu ifade eden Kavak, “Tesis yılda 450 bin ton poliproplen üretecek. Cari açığımızın yükselmesine neden olan önemli ürünlerden biri bu. Bu üründe dışa bağımlılığı yüzde 25 azaltmış olacağız. Bu Türkiye ekonomisi için çok önemli. Bölgemiz için ise yatırımın farklı bir anlamı olacak. Bölgenin ilk petrokimya yatırımı olacak ki bu da diğer yatırımları, alt sektör ve ürünleri beraberinde getirecek. Bütün bu gelişmelerin beklediğimiz ‘Ceyhan Enerji İhtisas Bölgesi’nin faaliyete geçişini de hızlandıracağını düşünüyoruz. Adanamıza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.