Etiket: Katkı

  • Erdemoğlu ve Zorkirişci ailesinden eğitime katkı

    Erdemoğlu ve Zorkirişci ailesinden eğitime katkı

    Gaziantep Valiliği koordinasyonunda başlatılan 100. Yılda 100 hayırsever kampanyası kapsamında Erdemoğlu ailesi iki okul, Zorkirişci ailesi ise bir okul yapımı için protokol imzaladı.

    Gaziantep Valiliğinde yapılan protokol ile eski Tedaş’ın olduğu alana Erdemoğlu ailesi 32 derslikli ilkokul ve 32 derslikle ortaokul, Zorkirişci ailesi ise 32 derslikli bir ilkokul yaptıracak.

    Gaziantep başta olmak üzere Adıyaman, Besni, Van gibi Türkiye’nin birçok bölgesinde okullar yaptıran Erdemoğlu ailesi, Gaziantep Valiliğinin başlattığı kampanyaya da destek vererek iki okul yapımını üstlendi. Aynı kampanya çerçevesinde Zorkirişci ailesi de aynı bölgede bir ilkokul yapımı konusunda protokole imza attı. Erdemoğlu ailesinin yaptıracağı Merinos İbrahim Erdemoğlu Anadolu Lisesinin 32 derslikten oluşacağı, Merinos Niğar Erdemoğlu Ortaokulunun da 32 derslik olacağı ifade edildi. Zorkirişci ailesinin yaptıracağı Bedia Mehmet Zeki Zorkirişci ilköğretim okulu da 32 derslikten oluşacak. Lise ve ortaokul Protokolünü Gaziantep Valisi Davut Gül ile Merinos Halı Yönetim Kurulu Başkanı Ali Erdemoğlu imzaladı. İlkokul protokolü ise Mehmet Zorkirişci tarafından imzalandı.

    İmza töreninde konuşan Gaziantep Valisi Davut Gül, hayırseverler tarafından aynı anda 96 derslikli üç okulun protokolünü yapmanın Gaziantep dışında çok az şehirde olduğunu ifade ederek, ” Kampanyamız çerçevesinde iki ailemizde üzerlerine düşen neyse yapmak istediklerini belirttiler. Eski Tedaş’ın olduğu bölgede üç okula ihtiyacımız vardı. Bunlardan birisi Zeki Mensucat diğer ikisi de Erdemoğlu Holdinğ tarafından yapılacak. Kendilerine minnettarız. Okullar baştan sona kadar hayırseverlerimiz tarafından yapılacaktır. Üç okulumuz tamamlandığında, o bölgede şu an ikili eğitim yapan ve sınıf mevcudu fazla olan dört okulumuz tekli eğitime geçmiş olacaktır” dedi.

    Protokol imza töreninde bir konuşma yapan Merinos Halı Yönetim Kurulu Başkanı ve Erdemoğlu Holding Başkan yardımcısı Ali Erdemoğlu ise, “Erdemoğlu ailesi olarak önceliğimiz her zaman eğitim olmuştur. Kendi yaşadığımız şehre, doğup büyüdüğümüz yerlere ve Türkiye’nin ulaşabildiğimiz her bölgesine imkanlar elverdiği ölçüde bu tür hayır işleri yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Daha önceleri onlarca okul yaptık. Adıyaman Besni ilçesine tam donanımlı bir Fakülte yaptık ve önümüzdeki günlerde de yine Adıyaman’a bir okul yapmak üzere protokol imzalayacağız. Besni İlçesinde ise Fen Lisesi inşaatımız devam etmektedir” şeklinde konuştu.

    Zorkirişci ailesi adına bir açıklama yapan Fatih Zorkirişci, aile olarak birinci önceliklerinin eğitim olduğuna dikkat çekerek, “ Gaziantep Valiliğimiz tarafından başlatılan 100. Yılda 100 hayırsever kampanyasına aile olarak katkı sunmanın gururunu yaşıyoruz. Yaptıracağımız ilkokulunun protokolünü imzaladık ve en kısa sürede yapımına başlayacağız. Okulun tüm ihtiyaçlarını baştan sona kadar yaparak okulumuzu tamamlayacağız. Çocuklarımızın eğitimine bir nebzede olsa katkımız olacağını düşünerek gururlanıyoruz. İmkanlarımız ölçüsünde Ülkemiz için elimizden gelen katkıyı sağlayamaya devam edeceğiz” diye konuştu.

  • Hububat üreten çiftçilerden Muş ekonomisine 1 milyar TL katkı

    Hububat üreten çiftçilerden Muş ekonomisine 1 milyar TL katkı

    Muş’ta çiftçiler tarafından 1 milyon 300 bin dönüm alanda hasadı yapılan buğday ve arpadan kent ekonomisine 1 milyar TL katkı sağlandı.

    Muş Ovası’nda ekimi yapılan buğday ve arpa hasadına devam ediliyor. 2020 yılı içerisinde 1 milyon 300 bin dönüm alanda hububat ekimi yapan çiftçiler, 400 bin ton buğday ve 70 bin ton da arpa elde etti. Devam eden hasatla ilgili açıklamalarda bulunan Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Aydın, müdürlük olarak bu sene yine çiftçilere destek verdiklerini söyledi. Bakanlıktan temin ettikleri 2 bin 219 ton buğday ve 180 ton civarında da arpa tohumluğunu çiftçilerle buluşturduklarını kaydeden Aydın, “Mevsim itibariyle yazlık ekilişlerimizi bugünlerde biçmeye başladı çiftçilerimiz. Tabii bunların yanında çiftçilerimizin kendi elinde bulunan sertifikalı, sertifikasız kendi tohumlukları da ekildi. Saha gözlemlerimizde bu sene vatandaşlarımızın yoğun bir şekilde hububat ekilişine yöneldiklerini gördük. Özellikle Muş Ovası’nda hemen hemen ekilmedik boş alan kalmadı. Yaklaşık olarak 1 milyon 300 bin dönüm civarında hububat ekilişimiz oldu. Bunun 170 bin dönümü arpa, 1 milyon 130 bin dönümü de buğday.”

    “Çiftçilerimizin cebine giren para 1 milyar TL’dir”

    Hububat hasadından çiftçilerin cebine 1 milyar TL girdiğini ifade eden Aydın, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Yaklaşık olarak 400 bin ton civarında buğday ve 70 bin ton civarında da arpa hasadı yaptık. Bunun il ekonomisine katkısı yaklaşık olarak 1 milyar TL’dir. Yani çiftçilerimizin cebine giren para 1 milyar TL’dir. Buğdayın bir de yan ürünü olan samanı var. Hayvancılığa büyük katkı sağlıyor. Hem dolgu malzemesi hem altlık olarak kullanılıyor samanlarımız. Hayvancılık bölgemizde yoğun olduğu için katkı sağlamaktadır.”

  • Akdeniz Üniversitesi yerli ve milli tohum üretimine katkı

    Akdeniz Üniversitesi yerli ve milli tohum üretimine katkı

    Akdeniz Üniversitesi(AÜ) Rektörü Prof.Dr. Mustafa Ünal, AÜ Tohumculuk ve Tarımsal Biyoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezinin(ATOM) yerli ve milli tohum üretim çalışmalarının yanında, hastalıklara dayanıklılık testlerinin yapıldığı bir üs noktasına geldiğini bildirdi.

    Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın, yerli ve milli tohum çağrısının ardından, turizmin yanında önemli bir tarım kenti olan Antalya’nın Akdeniz Üniversitesi de bu çağrıya kayıtsız kalmadı. AÜ Rektörü Ünal, bu alanda yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi.

    AÜ’nün birçok alanda öncü olduğunun altını çizen Ünal, bulunduğu kent itibariyle üniversitenin turizm ve ziraat alanında da üzerine düşeni yapması gerektiğini vurguladı.

    Bu iki alanda şehrin gelişmişliğine bağlı olarak AÜ’nün de kendini geliştirmesinin önem arz ettiğine değinen Mustafa Ünal, “Topluma destek olup, yol göstermemiz gerekiyor. Bunlardan bir tanesi de ziraat ve tarım. Üniversitemiz bünyesinde çok önemli bir merkezimiz var. Tohumculuk ve Tarımsal Biyoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi(ATOM). Bu merkezde yerli ve milli tohum üretimi için çalışıyoruz. En önemli görevi bu ”diye konuştu.

    “Domates ve biber ağrılıklı”

    Ünal, ATOM’un tohumların DNA analiziyle birlikte değerlendirilip virüslere, bakterilere ve hastalıklarla karşı dirençli olmaları üzerine ciddi bir çalışmanın yapıldığı merkez olduğunun altını çizdi.

    ATOM’un sadece yurt içi değil yurt dışından da gelen taleplere cevap verdiğini belirten Ünal “ Antalya’mızdaki üreticiler de sürekli temas ve iş birliği halinde. Hatta Tarım ve Orman Bakanlığıyla bazı ortak projeler gerçekleştiriyor. Ülkemizdeki araştırma merkezlerinde bakanlık bünyesinde buna ilişkin önemli mesafeler kat edildi. Şuan birçok noktada kendi yerli ve milli tohumlarımız kullanılıyor. Genellikle domates ve bibere merkezimiz yoğunlaştı. İhtiyaç olan her tohum üzerinde merkezimiz çalışma yapabiliyor ”ifadelerine yer verdi.

    “Virüs tanı kiti”

    Ünal, ATOM’un tüm dünyada domates ve biber de salgın yapan Tomato Brown rugose fruit virüs(ToBRF) virüsü için tanılama kiti geliştirerek tarımın hizmetine sunduğunu kaydetti.

    ATOM’un Türkiye’de faaliyet gösteren tohum firmaları ve üreticiler için en önemli test merkezi durumunda olduğunu dile getiren Mustafa Ünal, merkezin pandemi süreci dahil ilk 6 ayda 200’den fazla yerli ve yabancı firmaya hizmet verdiğini aktardı.

  • Zeytinyağının sağlık değerine Türkiye’den bilimsel katkı

    Zeytinyağının sağlık değerine Türkiye’den bilimsel katkı

    Muğla’nın Yatağan ilçesinde üretilen zeytinyağı üzerinde yapılan bilimsel çalışma sonucunda hazırlanan makale, dünyaca ünlü sağlıklı beslenme dergisinde yayınlandı. Zeytinyağının sağlık değerine yönelik olarak Eczacı Atilla Totoş, “Bu bizim bir hayalimizdi ve yıllardır üzerinde çalıştığımız bir konuydu. Bu çalışma ve ortaya çıkan sonuç Türk zeytinyağı için bir devrimdir” dedi.

    Muğla’nın Yatağan ilçesinin Turgut Mahallesi’nde eczacılık yapan, aynı zamanda da Yeniköy Mahallesi’ndeki zeytinyağı fabrikasında uluslararası ödüllü zeytinyağları üreten Atilla Totoş, Ankara Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen çalışma ile Türkiye’deki zeytinyağı sektörü için önemli bir aşamaya gelindiğini söyledi. Yapılan çalışmalardan elde edilen sonucun aynı zamanda Türkiye’deki zeytinyağı üreticilerinin hangi ürünü nasıl işlemesi gerektiği konusundaki çalışmalarına da ışık tutacağını belirten Atilla Totoş, “Bu zeytinyağlarının sağlık değerine yönelik yapılan çalışmalarda elde edilen bulgular önemli bir bilimsel makalenin yayınlanmasını sağladı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Fizyopatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuray Yazıhan ve Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mücahit Taha Özkaya’nın bilimsel görüş ve katkıları ile zeytinyağının sağlık alanındaki yeni etkileri gösterildi. Hocalarımızın yoğun çalışmaları ile özel üretilen zeytinyağı bundan sonra sadece gıda olarak değil aynı zamanda şifa niyetine tüketilme potansiyeli bulunmaktadır” dedi.

    “Journal Of Functional Foods” adlı etki değeri yüksek bilimsel dergide yayınlandı

    Uzun yıllardır, menşei Muğla olan ’memecik’ zeytin çeşidinden elde edilen natürel sızma zeytinyağı üzerinde çalışmalar gerçekleştiren Atilla Totoş’un özel yöntemlerle elde ettiği erken hasat soğuk sıkım natürel sızma zeytinyağı, Ankara Üniversitesi’nde yapılan çalışmalarla dünyaca tanındı. Ankara Üniversitesi’ndeki akademisyenlerin 2 yıldır süren çalışmaları sonucunda hazırlanan bilimsel makale, dünyaca ünlü sağlıklı beslenme dergisi ’Journal Of Functional Foods’ta yayınlandı. Zeytinyağındaki yağ içeriğinin ve polifenolün, oksidatif hasarda koruyucu olduğu ve mitokondri bozukluklarını iyileştirdiği gösterilen bu makale, tüm dünyada ses getirdi.

    Zeytinyağı üreticisi Atilla Totoş, memecik zeytin çeşidinin muazzam özelliklere sahip bir ürün olduğunun altını çizerek, “Bu, iki bin nüfuslu bir beldede çalışan bir eczacının hayaliydi. Şu anda yaptığımız şey, memecik zeytin çeşidinin neden bu tür etkilere sahip olduğunun ispatıdır. Bütün dünyaya meydan okuyan bir çalışmayı ortaya koyduk. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Fizyopatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuray Yazıhan ve Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mücahit Taha Özkaya ile yaptığımız çalışmalarda belgelendiğini gördük. Bu da bizi çok mutlu etti. Desteklerinden dolayı hocalarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Totoş, bunun bir ilk olduğunu belirterek, “Naturel sızma zeytinyağının, hücre içerisinde, mitokondri dediğimiz hücrenin sağlıklı olmasını, oksijenlenmesini ve enerjisini sağlayan yapının onarımı ve mitokondrinin mükemmel çalışmasını sağlayarak birçok hastalığa karşı etkili olabilecek bir ürün haline geldi. Dokular hasta olduğunda mitokondri de bundan etkilenmektedir” diyerek, Türk zeytinyağına değer katacak bu çalışmaya destek veren başta Ankara Üniversitesi olmak üzere herkese teşekkür etti.

    Aynı zamanda eczacı olan Atilla Totoş, “Bu bizim bir hayalimizdi ve yıllardır üzerinde çalıştığımız bir konuydu. Bu çalışma ve ortaya çıkan sonuç Türk zeytinyağı için bir devrimdir hem de ülkemizdeki diğer zeytinyağı üreticilerinin hangi ürünü nasıl yapması gerektiği konusundaki çalışmalarına ışık tutacaktır” diyerek, uzun yıllar yaptığı çalışmanın sonucunu almaktan gurur duyduğunu söyledi.

  • Gülle: “Tedbir paketinde yer alan hususlar Türk ekonomisine önemli katkı sağlayacaktır”

    Gülle: “Tedbir paketinde yer alan hususlar Türk ekonomisine önemli katkı sağlayacaktır”

    Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Ekonomik İstikrar Kalkanı paketi ile ilgili yaptığı değerlendirmede, “Tedbir paketinde yer alan hususlar Türk ekonomisine önemli katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda Cumhurbaşkanımızın açıkladığı önlemler paketini, Türk ihracatçısını önümüzdeki dönemde rahatlatacak önemli bir hamle olarak görmekteyiz.” dedi.

    Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Ekonomik İstikrar Kalkanı paketi ile ilgili yazılı bir değerlendirme yaptı. “Cumhurbaşkanımız başkanlığında bugün Çankaya’da gerçekleştirilen koronavirüs toplantısında Türkiye ve ihracat adına çok kritik kararlar alındığını belirten Gülle, “TİM ve ihracatçılar birliklerimizin katılımı ile hazırlanan önlemler teklifinin Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Heyeti tarafından açıklanan tedbirler paketinde yer alması ihracatçılarımızı memnun etmiştir. SGK primlerinin nisan, mayıs ve haziran ödemelerini 6’şar ay ertelenmesi, firmaların bankalara olan kredi anapara ve faiz ödemelerini asgari 3 ay öteleyecek ve gerektiğinde bunlara ilave finansman desteği sağlanması, ihracattaki geçici yavaşlama sürecinde kapasite kullanım oranlarının korunması amacıyla ihracatçıya stok finansmanı desteği, Kredi Garanti Fonu limitini 25 milyar liradan 50 milyar liraya çıkarılması, asgari ücret desteği gibi tedbir paketinde yer alan hususlar Türk ekonomisine önemli katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda Cumhurbaşkanımızın açıkladığı önlemler paketini, Türk ihracatçısını önümüzdeki dönemde rahatlatacak önemli bir hamle olarak görmekteyiz.

    “Paketin ekonomik büyüklüğü çarpan etkisi ile artacak diye düşünüyorum”

    Şu an yaşanan ekonomik gelişmeler ne zorluklar karşısında devletin bir destek paketi açıklaması fevkalade önemli olduğunun altını çizen Gülle, “Paketin ekonomik büyüklüğü çarpan etkisi ile artacak diye düşünüyorum. Dolayısıyla 100 milyar TL civarındaki bu destek paketinin ekonomik etkisinin 300 ila 350 milyar TL civarında etkisi olacağını düşünüyorum. Her destek paketinin bir çarpan etkisi olur, dolayısıyla 1’e 3 ya da 4 etkisi olacaktır. Yeter ki bankalar ve finans kurumları likidite konusunda hassas davransınlar.” ifadelerini kullandı.

    Bu paket; dünyanın bu krizden çıkma sürecine gireceği dönemlerde oluşacak yeni şartlara karşı da Türkiye’nin daha diri ve ayakta hazır olmasını sağlayacağını kaydeden TİM Başkanı, “Bilindiği gibi ülkemiz, ilk andan itibaren ’küresel salgın’ sıfatını kazanmış olan koronavirüs tehdidini ciddiyetle ele alarak, gerekli tüm tedbirleri almış ülkeler arasında önceliklidir. Bu bağlamda, yürütülen ’şeffaf’ ve ’akılcı’ politikalar dolayısıyla başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bakanlıklarımıza, Bilim Kurulumuza ve ilgili kurumlarımıza gösterdikleri yoğun gayretleri için teşekkür ediyoruz.” dedi.

    TİM Başkanı Gülle, sözlerini şöyle tamamladı: “Uluslararası piyasalarda virüsün ciddi yayılım gösterdiği ülkelerden kaynaklı arz problemlerine Türkiye olarak ’güvenilir liman tedarikçi’ konumumuzla, bölgesel ve küresel ölçekte bir tedarikçi rolü üstlenebileceğimizi her fırsatta ifade ediyoruz. Önümüzdeki süreçte ihracatımızın dünyadaki bu olumsuz tablodan etkilenmemesi adına ihracatçılarımızın talepleri doğrultusunda konuyla ilgili yoğun çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. İhracatın saha neferleri olarak, bu süreçte üstümüze düşen, devletimizin bizden beklediği ne varsa yerine getirmeye hazırız.”