ErzurumFlaş

Etiket: Katiline

  • Özgecan’ın Katiline Babası Siper Olmuş

    Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın katili Ahmet Suphi Altındöken’in cezaevinde vurulduktan sonra, babasının oğlunu korumak için üzerine yattığı, bu sırada vurulduğu ortaya çıktı.

    Adana F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda 11 Nisan 2016 tarihinde hükümlüler Ahmet Suphi Altındöken ve Necmettin Altındöken’in silahlı saldırıya uğraması ile ilgili olarak olayın nasıl olduğuyla ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı. G.A.’nın daha önceden tuvaletten aldığı tabancayı bir kağıt ile kapattığı, Ahmet Suphi Altındöken’in odasının olduğu koridora yöneldiği ve kapıya vurarak, “Suphi evrakın var imzalanacak” dediği bu sırada Suphi Altındöken’in kaldığı hücrenin mazgalını açar açmaz G.A.’nın ateş etmeye başladığı, tabanca seslerini duyan babanın ise yere düşen oğlunu korumak için üzerine yattığı bu nedenle vurulduğu anlaşıldı.

    Olaydan sonra baba oğul hastaneye kaldırılmış, oğul ölmüş, baba kurtarılmıştı. Olayla ilgili katil zanlısı G.A. ile birlikte 1’i kadın, 1’i gardiyan 6 kişi tutuklanmıştı.

  • Liseli Gencin Katiline 20 Yıl Hapis

    Elazığ’da, dört ay önce okul çıkışında bıçakla öldürülen 17 yaşındaki liseli Berkan Savcı’nın katili Orhan Altun’a 20 yıl hapis cezası verildi. Katil son sözünde, öldürdüğü gence rahmet diledi.

    Olay, 9 Aralık’ta merkez Rızaiye mahallesindeki 100. Yıl Teknik ve Endüstri Meslek Lisesinin yakınlarında meydana geldi. 100. Yıl Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi 3. sınıf öğrencisi 17 yaşındaki Berkan Savcı ile aynı okuldan Orhan Altun (19) arasında kız meselesi yüzünden tartışma çıktı. Tartışma sonucu Orhan Altun, yanında bulundurduğu ekmek bıçağı ile Savcı’yı kalbinden bıçaklayarak kaçtı. Hastaneye kaldırılan Savcı, yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

    Kaçan cinayet zanlısı girdiği bir eczanede Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından yakalanarak çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Zanlının yakalanma anı bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.

    Cinayet zanlısı Orhan Altun bugün son kez hakim karşısına çıktı. Elazığ Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen cinayet davasının karar duruşmasına tutuklu sanık Orhan Altun, taraf avukatları, maktulün ailesi, arkadaşları ve yakınları katıldı.

    AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENDİ

    Mahkeme heyeti dosyada bulunan tanıkları dinledi. Tanıkların dinlenmesinin ardından müşteki avukatı, sanığın kasten öldürme eylemini gerçekleştirdiği için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti.

    Cumhuriyet Savcısı ise mütalaasında sanığın, Türk Ceza Kanununun 82/1 maddesinin e bendine göre çocuğa karşı olayı gerçekleştirdiği için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.

    ÖLDÜRDÜĞÜ GENCE RAHMET DİLEDİ

    Mahkeme heyeti dava hakkında karar vereceğini belirterek sanık Orhan Altun’a son sözünü sordu. Sanık son sözünde,”Olaydan dolayı pişmanım, kendisine Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.

    Mahkeme heyeti, kasten adam öldürme suçundan sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdiklerini, ancak haksız tahrik nedeniyle cezasını önce 24 yıla, ardından yaş ve iyi hal nedeniyle 20 yıla düşürdüklerini açıkladı.

    Cezanın açıklanmasının ardından duruşmadaki maktul yakınları gözyaşlarını tutamadı.

  • Bursa’da Anne Katiline Nefes Kesen Operasyon

    Bursa’da annesini bıçakla öldüren genç, kendisini de keserek ağır yaraladı. Annesi ve kardeşinden haber alamayan ablanın polise ihbarıyla ekipler operasyon yaptı. Akli dengesi olmadığı öne sürülen genç kapıyı açmayıp direnince polis itfaiye merdiveniyle eve operasyon gerçekleştirdi.

    Alınan bilgiye göre, olay merkez Osmangazi ilçesi Elmasbahçeler Mahallesi Baş Sokak’ta meydana geldi. 39 yaşındaki Selçuk Bakıryapan, birlikte yaşadığı 67 yaşındaki annesi Muazzez Bakıryapan’ı dün gece 23.00 sıralarında defalarca bıçaklayarak öldürdü. Kendisini de bıçak ve falçata ile yaralayan Selçuk Bakıryapan’dan sabah saatlerinde yakınları haber alamadı.

    Ablası, anne ve kardeşine ulaşamayınca polise ihbarda bulundu. Ekipler eve geldiğinde Selçuk Bakıryapan polislere kapıyı açmadı. Şahsın kendisini bıçakla yaraladığı ve kan kaybettiği belirlendi. Polis hemen ambulans ve itfaiyeden yardım istedi. Olay yerine gelen merdivenli itfaiye aracıyla birinci kattaki evin balkon camı açılarak içeri girmeye çalışıldı.

    Asayiş Şube Müdürlüğü dedektifleri, önce balkona yaklaşan ve yaralı halde olduğu için bitkinleşen Selçuk Bakıryapan’ı ikna etmeye çalıştılar. Genç adam kapıyı açmadı ve ikna edilemedi. Bunun üzerine biber gazıyla ekipler içeri girip genç adamı etkisiz hale getirdiler. Yapılan incelemede 2 çocuk annesinin de bıçaklanarak öldüğü tespit edildi.

    Kan kaybından dolayı bayılan ve göğsünü ağır yaralı olan Selçuk Bakıryapan ambulansla Bursa Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yakınları ise acı haberi alınca gözyaşlarına boğuldular. Cumhuriyet Savcılığı da olayla ilgili soruşturma başlattı.

    Ailenin üst kattaki komşusu İsmail Varol, dün gece 23.00 sıralarında çığlık sesi duyduğunu belirterek, “Dün gece sesleri duyunca başka komşumuz olan çocukların sesi zannettim. Bir süre sonra ses kesildi. Ancak fark edemedik. Sabah kalabalığı görünce anladım. Babası Salih Amca iki yıl önce vefat etmişti. Annesiyle kalıyordu. Psikolojik rahatsızlığı vardı. Sürekli tedavi oluyordu” dedi.

  • (Özel) Kış Aylarının Sessiz Katiline Dikkat Uyarısı

    Kış aylarında artan karbonmonoksit gazı zehirlenmelerine karşı uyarıda bulunan İzmir Üniversitesi Hastanesi doktorlarından Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Cem Ertan, ’’Sobanın içinde yakılan odun ya da kömürün tam olarak iyi yandığından emin olmak lazım’’ dedi.

    Kış aylarında bilgisizlik, yanlış kullanım ve ihmal yüzünden sobadan sızan karbonmonoksit gazı ile pek çok insan zehirlenmeye maruz kalıyor ve onlarca insan hayatını kaybediyor. Sağlık uzmanlarının ’sessiz katil’ olarak tanımladığı, soba kullanılan evlerde karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı İzmir Üniversitesi Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Cem Ertan, uyarılarda bulundu. Karbonmonoksit zehirlenmesinin diğer zehirlenmeler gibi kendini belli etmediğini belirten Ertan, ’’Karbonmonoksit gazına maruz kalanlar; baş ağrısı, halsizlik, aşırı bir uyku hali, gribal enfeksiyona benzer bulgu göstergesidir. Birkaç gece aynı ortamda kalabiliyor. Bu en sık karşılaşılan bir durum’’ dedi.

    Yoğun bir şekilde karbonmonoksit gazına uğramış birine yapılması gerekenleri sıralayan Doç. Dr. Cem Ertan, ’’Kişinin eğer bilinci yerindeyse kendini o ortamdan dışarı çıkarması lazım. Eğer bilinci kapalı ise mutlaka bu kişi açık havaya çıkarılmalıdır. Kapalı ortamın pencerelerini açıp havalandırmak lazım. Kişi hemen hastanelerin aciline kaldırılmalıdır’’ diye konuştu.

    İYİ HAVALANDIRMA EN ÖNEMLİ KORUNMA

    Soba zehirlenmelerine karşı alınan önleme dikkat çeken Doç. Dr. Ertan, şunları söyledi:

    “Sobanın içinde yakılan odun ya da kömürün tam olarak iyi yandığından emin olmak lazım. Bunun için yapılmasın gerek en önemli şey iyi havalandırma, soba bacalarının çektiğinden emin olmak lazım. Eksik yanma olursa, yani iyi oksijenlenmediği için odun veya kömür tam olarak yanmazsa, işte o zaman karbonmonoksit salınmaya başlıyor ortama. Karbonmonoksit vücutta oksijen taşıyan hücreleri oksijenin kendisinden çok daha fazla bağlanıyor. Öyle olunca ortam ne kadar oksijen olursa olsun kişi kendini kaybediyor. Dolayısıyla yapılacak en önemli şey o gazın ortamdan uzaklaştırılması. İyi havalanma en önemli korunma yöntemi.’’

    KÖMÜR YA DA ODUNUN YANIŞ ŞEKLİNE DİKKAT EDİLMELİ

    Sobada yakılan odun ya da kömürün iyi yandığının nasıl anlaşılacağını anlatan İzmir Üniversitesi Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Cem Ertan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sobada yakılan odun ya da kömürden çıkan duman miktarı ve canlı alevin olmaması çok önemli. Alevin miktarı, güçlülüğü bizim için oksijenin yeterli olduğunun bir göstergesi. Sobada yakılan kömür ya da odun yeterli oksijenlenmiyor, için için yanıyorsa ortamdan oksijeni alabildiği kadar çekiyor ancak karbon kökenli bir yakacak olduğu için beraberinde oksijenle karbon birleşip karbonmonoksit gazını ortaya salıyor demektir. Bu bizim için kaygı vericidir.’’

    GECE SOBA YANMASIN

    Gece yanan sobalara değinen Doç. Dr. Ertan, şunları söyledi: ’’Gece ısınmak için yanmaya devam eden soba ne yazık ki defalarca ölümle sonuçlanan bir hata. Ancak biz bu hatalardan çok ders çıkarıyoruz gibi görünmüyoruz. Gece sırf ısınması için özellikle küçük evlerde, 5-6 kişinin aynı ortamda yattığı evlerde yakılan bir soba bütün ailenin ne yazık ki vefatı ile sonuçlanıyor. Gece özellikle canlı yanmanın sona erdiği hele ki baca iyi çekmiyorsa ya da ters rüzgar varsa lodos gibi, bu durumlarda karbonmonoksit gazı salınması daha da artıyor. Kişiler zaten uykuda olduğu için tatsız, kokusuz hiçbir uyarı vermeyen karbonmonoksiti solumaya devam ediyor. Uykuları daha da derinleşiyor ve ne yazık ki artık kanlarında hiç oksijen kalmayana kadar karbonmonoksite maruz kalıyor ve bir nevi boğularak hayatını kaybediyor.”

    SESSİZ KATİL KIŞ AYLARINDA EN BÜYÜK TEHDİT

    Ertan, soba yakılan evlerde dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı: ’’İyi havalandırma, iyi kalite kömür kullanılmalı. Mutlaka bacaların temizliğinin düzenli yapılması. Baca çekişinden emin olmak. Burada ucuza kaçmak ya da ihmalkar davranmak hayat kaybıyla sonuçlanabilen hatalar. Soba yakılıyorsa, ucuz kömür yakmamak lazım hayatımız o kadar ucuz değil. Karbonoksit gibi sessiz bir katil gerçekten kış aylarında bizleri tehdit ediyor. Daha uyanık olmalıyız. Halkımızda karbonmonoksit gazına kaldığı şüphesi varsa, kendi kendine geçmesini beklemeden hastanelerin acil servislerine başvursun tedavilerini yaptırsın.’’

  • Eş Katiline Özgecan Davasındaki Gibi Ceza

    Muğla’da ayrı yaşadığı eşi Sedef Berberoğlu ve Abdullah Tekin’i araç içinde silahla vurarak öldüren Lütfi Sefa Berberoğlu müebbet hapis cezası ile cezalandırıldı. Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen son duruşmada kararın açıklanmasının ardından Sedef Berberoğlu’nun annesi, “‘Kızım belki geri gelmeyecek ama bu karar bizi mutlu etti” dedi.

    Muğla’da 13 Eylül 2013 tarihinde Sakar Tepe mevkiinde bulunan seyir terasında araba içinde boşanmak üzere olduğu eşi Sedef Berberoğlu ile yanında bulunan Abdullah Tekin’i öldüren katil zanlısı Lütfi Sefa Berberoğlu, planlayarak ve tasarlayarak cinayet işlemek suçundan bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir kez müebbet ve 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

    Muğla’da 2013 yılında boşanmak üzere olduğu eşini ve yanında bulunan bir kişiyi kasten ve tasarlayarak öldürmek suçundan Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanan katil zanlısı Lütfi Sefa Berberoğlu, ömür boyu hapis cezası aldı. İki yıldan bu yana Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın son duruşmasında acılı anne Gülender Kan’ı Kadın Cinayetlerini Durduracağız üyeleri yalnız bırakmadı. Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme heyeti 13 Eylül 2013 tarihinde gece saatlerinde meydana gelen olayda Lütfi Sefa Berberoğlu park halindeki otomobil içerisinde boşanmak üzere olduğu eşi Sedef Berberoğlu’nu öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet, aynı araç içinde bulunan Abdullah T.’yi öldürmekten müebbet, araç içinde bulunan ve saldırıdan yara almadan kurtulan Okan D.’yi öldürmeye teşebbüs etmekten 15 yıl hapis cezasına çarptırdı. Meydana gelen olayla ilgili olarak mahkeme heyeti Lütfi Sefa Berberoğlu’nu olayı planlayarak ve tasarlayarak işlediği gerekçesi ile herhangi bir indirim uygulamadı.

    Mahkemenin kararı ile birlikte duruma salonundan çıkan Sedef Berberoğlu’nun annesi Gülender Kan, “Kızımın katili hak ettiği cezaya çarptırıldı. Artık kızımdan kalan evladımı rahatlıkla büyütebilirim. Bundan sonra tüm çabamı bunun için harcayacağım. Kızımı kaybettim ama ondan bana melek gibi bir yavrum kaldı. Adalet yerini buldu. Bundan sonra rahat uyuyacağım. Katiller en ağır cezayı alacaklar” dedi.

    EMSAL BİR KARAR

    Ailenin avukatı Kemal Ertuğrul ise “Sanık hakkında müvekkilimiz Sedef Berberoğlu için tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Abdullah Tekin’i kasten öldürme suçundan müebbet, Okan D. için ise eylemin teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Bu kararın kadına karşı şiddetin Türkiye’de önlenebilmesi yolunda çok önemli bir kilometre taşı olduğuna inanıyorum. Bu kararın da bundan sonra bu ülkede kadına karşı eylem yapmayı düşünen insanlara da bir ders olacağı düşüncesindeyim” diye konuştu.