Etiket: Kasaplar

  • Afyonkarahisar Kasaplar Ve Sucukçular Odası Başkanı İbrahim Yörük’ten “ET” İthalatı Açıklaması:

    Afyonkarahisar Kasaplar ve Sucukçular Odası Başkanı İbrahim Yörük, Türkiye Et ve Süt Kurumunun yurt dışından 15 bin ton et ihracat edeceği yönünde haberlerin yaklaşan Ramazan ayı öncesi önemli bir hamle olduğunu kaydederek, “Bu tür mekanizmaların çalıştırılmasıyla stokçular devletin gücünü enselerinde hissedecek ve kendilerine çeki düzen vereceklerdir” dedi.

    Başkan Yörük, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine verdiği bilgilerde, et ve et piyasasına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’de et piyasasında önemli bir yere sahip olan Afyonkarahisar’ın sektördeki yaşanan gelişmeleri yakinen takip ettiğini vurgulayan Başkan Yörük, Et ve Süt Kurumu üzerinden 15 bin ton et ihracat edilmesinin piyasaya olumlu yansımalarının olacağını kaydetti. Et ve Süt Kurumu’nun devletin et piyasayı ayarlama rolünde olduğunu hatırlatan Başkan Yörük, “Kurum ülke menfaati göre üretici ve tüketici arasındaki dengeyi sağlamaya çalışır. Temel soru ‘Bu 15 bin ton et ithalatının Türkiye piyasasına etkisi ne olur?’ sorusudur. 2015 Yılı TÜİK istatistiklerine göre Türkiye’de 1 milyon ton sığır eti tüketmiştir. Kesilen hayvan sayısı 3 milyon 765 bin olarak tespit edilmiştir. Yapılan basit bir hesapla 15 bin ton etin iyimser bir tahminle Türkiye’nin 1 haftalık et ihtiyacı olduğu görülecektir. Bu miktardaki bir ithalatın piyasaya etkisi sınırlı olacaktır. Zaten Et ve Süt Kurumu getireceği 15 bin ton eti kendi mağazalarında satacaktır. Ancak devletin elindeki gücü kullanma kapasitesini piyasaya göstermesi, ileriye yönelik yapılacak iş planlamasında devletin bu yönde müdahale edebilmesini hesaba katmayı gerektirir. Stokçuların ellerinde yüksek miktarda stok bulundurmasının önünü alabilecek bir önlemdir. Et ve Süt Kurumu piyasadan alacağı 15 bin ton etin yerine yurt dışından 15 bin ton et ithal etme izni aldı. Piyasadan et almamasının fiyatlarda düşüşe neden olacağı açıktır, böylelikle iki dalga halinde fiyatları etkileyeceği beklenmektedir” diye konuştu.

    “BOSNA HERSEK’TEN ET İTHAL EDİLMESİ ÜLKEMİZ AÇISINDAN ÖNEMLİDİR”

    Başkan Yörük gündemdeki yerini koruyan 15 bin ton et ithalatı ile ilgili açıklamalarına şöyle devam etti:

    “Ben bu uygulamayı iki yönde değerlendirmekteyim, ilki devletin ithalat yapma becerisini piyasaya gösterebilmesi. Eski Gıda, Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker döneminde paslanan ve çalıştırılmayan bu tür mekanizmaların çalıştırılmasıyla stokçular devletin gücünü enselerinde hissedecek ve kendilerine bir çeki düzen vereceklerdir. İkincisi ise yaklaşan mübarek Ramazan ayı münasebetiyle et piyasasında hareketlenme olacaktır. Yine stokçuların kendi menfaatleri nedeniyle piyasada sert iniş ve çıkışlara neden olması durumunda üretici ve tüketici zarar görecektir. İşte devletin bu gücünü göstermesi ve elinde bulunan bu imkanı piyasaya yavaş yavaş sunması piyasayı Ramazan ayı öncesinde sağlıklı tutması demektir. Diğer bir önemli nokta ise dost, müttefik ve soydaş ülke olan Bosna Hersek’in böyle bir ticarete konu olması toplumlar arasındaki bağların güçlenmesine, tarihten gelen kader birliğinin vurgulanmasına ve Avrupa’nın kalbinde bir Müslüman toprağın halkının refahına etki edecektir. Öte yandan bu kültürel akrabalık nedeniyle et konusunda eski Bakan Eker döneminde yaşanan ‘angus garabeti’ ve benzeri tehlikelerden ülkemizi kurtaracaktır. Çünkü Bosna halkı, Anadolu insani benzeri hayvan yetiştirme ve kesim kültürüne sahiptir. Bu hususlar meselenin gözle görülmeyen önemli ayrıntılarıdır.”

    “STOKÇU AKTÖRLER BU HAMLE İLE PERDE GERİSİNE ÇEKİLMEK ZORUNDA KALACAKLARDIR”

    Devletin bu hamlesinin yerinde ve önemli bir hamle olduğunu da aktaran Başkan Yörük, “Sonuç olarak 15 bin ton et ithalatı devletin bu yönde çalışmaya başladığının bir göstergesi olması nedeniyle önemlidir ve üretici ve tüketici yönünden isabetli bir miktardır. Piyasaya hafif dokunuşlarla yön verilmesi eskiden beri belirttiğim esnafın gelecek kaygısı olmadan piyasa şartlarına uyum göstermesini sağlar. Sert darbeler yerine bu türden bir uygulama olması sağlıklıdır. Devlet artık Et ve Süt piyasasında doğrudan müdahale edebilecek büyük oyuncu olmuştur. Dolayısıyla önceki dönemlerde piyasayı başıboş görüp menfaati uygun biçimde bütün piyasayı tehlikeye atan stokçu aktörler bu hamle ile perde gerisine çekilmek zorunda kalacaklardır. Herkesi haddini bileceği bir piyasa kurgulanmaktadır. Bu konuda gelişmeler’ olumlu bulmaktayım” dedi.

  • Şen: “Kasaplar 35 Liradan Aşağıya Kıyma Satarsa Ondan Şüphe Etmek Lazım”

    Samsun Kasaplar Odası Başkanı Ömür Şen, “Kasaplar 35 liradan aşağıya kıyma, 38 liradan aşağıya kuşbaşı satıyorsa o etten şüphe ederim” dedi.

    Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, geçen günlerde katıldığı bir toplantıda tavan fiyat uygulaması ile birlikte karkas yağsız et için 23,30 lira, yağlı et için 21,80 lira, kıyma için 32 lira, kuşbaşı et için 34 lira fiyat belirlemişti. Bakan Çelik’in açıklamasının ardından durumu olumlu karşıladıklarını ifade eden Başkan Şen, Samsun’da et kesiminde bakanlık tarafından belirtilen fiyatların neredeyse hiç uygulanmadığını ifade ederek, yüksek maliyetler nedeniyle 35 liranın aşağısında kıyma satan kasabın etinden şüphe edilebileceğinin altını çizdi.

    Tavan fiyat uygulamasının Samsun’da neredeyse hiç uygulanmadığını vurgulayan Ömür Şen, “Şu anda tavan fiyatın uygulanması gibi bir durum yok. Biz 25,5 liraya karkas et kesiyoruz. Fiyatlar ineceği yerde çıkıyor. Geçen hafta 24 liraya kestiğimiz karkas etin kilosunu havaların ısınması ve talebin artmasıyla beraber 25,5 liraya kesiyoruz. Bakan beyin açıklaması pek etki etmedi gibi geliyor. Tavan fiyat uygulamasına uyulmadı desek yeridir. Bu fiyatlara uyulma şansı da yok gibi. Maliyetler belli zaten. Kemik ve masrafları çıktığınız zaman etin yüzde 50’si gidiyor. Bunlara rağmen kasaplar 35 liradan aşağıya kıyma, 38 liradan aşağıya kuşbaşı satıyorsa o etten şüphe ederim. Şu anda Samsun’da kıymanın kilosu ortalama 35-36 lira arasında, kuşbaşı ise 38-40 lira arasında satılıyor. Bu fiyatların altında et satılıyorsa ben o kasapların etinden şüphe ederim. Et ve Süt Kurumu (ESK) 28,75 liradan kıymayı, 31 liradan da kuşbaşını satıyor. Biz etin kilosunu 25-26 liraya keserken belirlenen fiyatlardan nasıl et satalım?” diye konuştu.

  • Burhaniyeli Kasaplar Yıllardır Ucuz ET Satıyor

    Balıkesir’in Burhaniye ilçesine bağlı Ağacık köyündeki kasaplar yıllardır ucuz et satmaya devam ediyor.

    Türkiye yüksek et fiyatlarını tartışırken, yaklaşık bir yıldan bu yana Ağacık köyünde dana kıyma 28, dana eti 30, kemikli kuzu eti ise 25 liradan satılıyor. Köydeki iki kasap arasındaki rekabet ile başlayan fiyat indirimi senelerder sürüyor. Ağacıklı kasaplar et ne kadar zamlansa da fiyatlarına artırmıyor.

    Kasap Bülent Tuncer, “Bölgemizde serbest dolaşan kendi hayvanlarımızı kestiğimiz için daha ucuza et satma imkanı buluyoruz. Kıyma 28 lira, kuşbaşı 30 lira, kuzu eti 25 lira, oğlak 20 lira. Şu anda Çanakkale Küçükkuyu’dan bile müşteriler geliyor. Fiyatlarımız yaklaşık bir yıldan beri böyle. Daha önce daha ucuzdu. Piyasaya göre hesaplıyız. Piyasada kıyma ortalama 40 lira civarında, biz 28 liraya veriyoruz” dedi.

    Burhaniye’nin Ağacık köyündeki kasaplara Çanakkale, Balıkesir ve İzmir bölgesinden çok sayıda vatandaş gelerek et almaya geliyor.

  • Bandırma Kasaplar Odası Başkanı Çıkar:

    Bandırma Kasaplar ve Celepler Odası Başkanı Şerafettin Çıkar, hükümetin et fiyatlarına tavan fiyat koymasını değerlendirdi.

    Sahaya inmeden, üreticilerle görüşmeden sadece demeç vererek et fiyatlarının düşürülümeyeceğini ifade eden Çıkar, “Et fiyatlarının yüksek olmasının en büyük sebeplerinden biri, besilik canlı hayvan ithalatının birkaç firmaya verilmesidir. Bu, tekeleşmeyi de beraberinde getiriyor. Üyelerimiz angus yerine besilik canlı dana ithal edilmesini istiyor. Meraların yok edilmesi, yem fiyatlarının yüksek olması ve KDV oranları et fiyatlarını yükseltiyor. 200 kiloyu geçen danalara verilen teşvikler üreticiler tarafından başka yerlerde kullanılıyor. Bu teşvikin tekrar sektörde kalması için yem fiyatlarında teşvik olarak kullanılması daha doğru olacaktır. Kasapların üreticilerden kilosunu 25 TL aldıkları eti 32 liradan satmasını beklemek doğru bir yaklaşım değildir. Hükümetin açıkladığı tavan fiyatlarına uyulması için bizim etin kilosunu 21 Liradan almamız gerekiyor. Hükümet bizlere bu fiyatta et satarsa biz de hükümetin açıkladığı tavan fiyatlarına uyabiliriz” dedi.

  • Kasaplar Haksız Rekabetten Şikayetçi

    Türkiye’de sağlıklı beslenme kadar bilinçli tüketimin öneminin de anlatılması gerektiğini belirten Aydınlı kasaplar,haksız rekabetten ve tüketicinin yanıltılmasından dert yandı.

    Sucuk adı ile kıyma fiyatının altında satılan ürünlerden bir kasap olarak şüphe duyduğunu belirten Aydınlı kasaplardan Yüksel Tikbaş, “Kıymanın kilosunun 35 liraya satıldığı bir yerde kilosu 15 liraya satılan sucuktan bir kasap olarak ben şüphe duyarım. Sağlıkları için vatandaşlarımız tükettikleri et ve et ürünlerini iyi incelesin” dedi.

    Türkiye’de insan sağlığını tehdit eden sağlıksız et konusunda bilinçlenmenin şart olduğunu belirten Aydınlı kasaplardan Yüksel Tikbaş, vatandaşların sağlıkları için tanımadıları kişi ve yerlerden et almamalarını tavsiye etti. İnsan hayatında en önemli şeyin sağlık olduğunu ve sağlıksız beslenmenin ileride telafisi mümkün olmayan sorunlara neden olabildiğini kaydeden Tikbaş, “Gerek sağlık, gerekse inancımız bakımından et tüketimi ciddi dikkat isteyen bir konu. Et tüketimi başka bir şeye benzemez. Kalitesiz bir kıyafet veya ayakkabı alsanız beğenmediğinizde atıp yenisini alabilir ya da sıkıntılı olan bir ürünü tamir ettirerek daha iyi hale getirebilirsiniz. Ancak gıdada iş böyle değildir. Sağlıksız bir eti tükettiğinizde sadece paranızı değil her şeyin başı olan sağlığınızı da yitirirsiniz” dedi.

    “HİÇ ET KULLANILMADAN SUCUK ADI ALTINDA GIDA SATILIYOR”

    Bugün kıymanın kilosunun 35 liraya satıldığı Aydın’da bile 15 liraya sucuk adı ile ürün satıldığını kaydeden kasap Tikbaş, “Bu fiyata satılan bir ürünün sucuk olması için ya bu kurumun hayır kuruluşu olması lazım ya da bu ürünün sucuk olmaması lazım. Maalesef teknoloji o kadar gelişti ki hiç et kullanmadan kemikler öğütülerek bile ışıl işlem görmüş ürünler sucuk adı altında piyasaya sunuluyor. Pek çok insan da sadece görünümüne fiyatına bakıyor. Özellikle çocukların gerek okullarda gerekse dışarıda daha çok tükettiği bu ürünlerin ileride sağlık sorunlarını büyütmemesi için et ve et ürünleri tüketiminde herkesin daha bilinçli olması gerekiyor. Etiketinde halkın anlayamadığı şekilde yazılmış karışımlarla üretilip piyasaya sucuk adı altında sunulan ürünler yarın ciddi sağlık sorununa neden olacak” diye konuştu.