Etiket: kaş

  • Kaş Tasarımında Son Nokta ‘4 Boyutlu’

    Estetik Koçu Didem Özkan, orijinal kaşların şeklinden memnun olmayan, kaşları dökülmüş ya da boşluklar oluşmuşlar için 3D pigmentasyon yöntemini önerdi.

    Estetik Koçu Didem Özkan, kaş tasarımının detayları hakkında şu bilgileri verdi:

    “4. boyut kişinin yüzüne hangi kaş formunun yakışacağını belirlemek. Sonrasında yüzdeki diğer ihtiyaçları planlayarak gerekli önerileri paylaşabiliyor olmak da bütünsel bir görünümde önemli rol oynuyor. Bu yöntem hangi bölgelerde uygulanabiliyor? Kaş, göz ve dudak çevresi yanı sıra meme başı, vitiligo ya da çatlak izleri gibi medikal işlemler için de uygulanıyor. Konforlu ve acısız bir işlem. Uygulama nasıl gerçekleşiyor? Özet olarak yaptığımız, steril mikroiğneler yardımıyla doğal kök boyalarından elde edilmiş pigmentlerin cilt altına yerleştirilmesi işlemi. Derinin altına çok inilmediği için pigmentlerin rengi dağılmıyor ve kaş şeklini koruyor. Kaşa doğal renginde ‘3 boyutlu bir kazandırılıyor. İlk adım, gölgelendirme. Kaş kıllarının yapısına uygun bir görünüm verilerek yapılıyor. Kaştaki tüm boşluklar doldurulduğunda ise ortaya gerçeğinden ayırt edilemeyen 3 boyutlu yeni bir kaş ortaya çıkıyor. Sonrasında kişi kullanımı etkileyen faktörlere bağlı olarak kaşlarını yaklaşık 2 yıl boyunca rahatlıkla kullanabiliyor. 2 yıl bitmeden uygulamanın yenilenmesi, dayanıklılık ve memnuniyet için önem taşıyor.”

  • Büyük Meme Kas Ve İskelet Ağrısına Neden Oluyor

    Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr.İlgi Güler, büyük memenin kas ve iskelet ağrılarına neden olabildiğini söyledi.

    Genetik faktörlerin, hormonal değişiklikler ve bazı hastalıkların aşırı büyük memelere neden olabildiğini söyleyen Op.Dr.İlgi Güler, “Aşırı büyük memeler omuz ve sırt ağrılarına, kamburluğa, memelerin altında ve aralarında sürtünmeden dolayı ortaya çıkan pişik ve yaralara, sutyenin sinirlere bası yapması nedeniyle kollarda uyuşukluklara neden olabilir. Nefes almada güçlük ve günlük fiziksel aktivitede kısıtlanma görülebilir. Ayrıca kişinin kendini beğenmemesi, giydiklerini kendine yakıştırmaması nedeniyle sosyal ve psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir” dedi.

    Meme küçültme ameliyatı ile memelere doğal bir görünüm kazandırılırken tüm bu sorunların da engellenmiş olacağını anlatan Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr.İlgi Güler, “Meme küçültme ameliyatı memenin gelişimini tamamladığı 17 yaştan itibaren uygulanabilir, emzirmeye ve cinsel ilişkiye engel olmadığı için bekarlara ve çocuk sahibi olmayı planlayanlara da uygulanabilir.” riye konuştu.

    MEME KÜÇÜLTME ÖNCESİ DÖNEM

    Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr.İlgi Güler, ameliyat öncesi, sonrası ve tekniği konusunda yaptığı değerlendirmelerde ise şunları kaydetti; “Ameliyat öncesi dönemde mamografiniz veya meme ultrasonunuz çekilir. Genel anestezi altında operasyon için gerekli tetkikler yapılır. Ameliyattan bir süre önce ve sonra sigara ve kanamaya eğilimi artıran aspirin ve benzeri ilaçlar kullanılmaması önerilir. MEME KÜÇÜLTME TEKNİĞİ

    Meme küçültme ameliyatı genel anestezi altında yapılır ve ortalama 3 saat kadar sürer. Memenin büyüklüğü, şekli ve derinizin durumu, vücut ölçüleriniz, ek hastalıklarınız, yaşınız, emzirme planınız ve cinsel aktifliğiniz göz önünde bulundurularak operasyon tekniğine karar verilir. Tüm teknikler fazla cilt dokusu ile beraber meme dokusunun da çıkarılmasını içerir. Çoğu teknikte meme başının sinirleri, damarları ve süt kanalları korunur. Çok büyük memelerde ve ileri yaş hastalarda meme dokusu meme ucuyla beraber alındıktan sonra meme ucu deri yaması şeklinde yeni yerine adapte edilir. Bu ameliyatlarda ya ‘lolipop’ şeklinde meme ucu çevresinden aşağı meme altı oluğuna uzanan ya da ‘ters T’ şeklinde meme altı oluğunu da içerecek şekilde kesiler yapılır. Bu bölgelerde iz kalabilir. Bu izler hastanın derisinin iz bırakma özelliğine bağlı olarak zamanla görülemeyecek kadar azalabilir.

    Ameliyat ameliyathane şartlarında genel anestezi altında yapılır ve 2-3 saat kadar sürer. Deri altında kalan eriyebilen dikişlerle kesiler kapatılır ve toplanan kanı dışarı alması için her iki memeye dren konur, cerrahi sutyen takılarak ameliyat sonlandırılır.

    MEME KÜÇÜLTME SONRASI DÖNEM

    Ameliyat sonrasında ödem, morluk ve basit ağrı kesicilerle giderilebilen ağrılar olabilir. Hastalar genellikle 1 gün sonra drenler çekilerek taburcu edilir, 2 gün sonra banyo yapabilir, 7-10 gün sonra işine dönebilir. 2 ay süre ile ağır sporların ve aktivitelerin kısıtlanması önerilir. Ortalama 4 hafta cerrahi sutyen kullanılması uygundur.

    Meme ucu koruyucu tekniklere yapılan ameliyatlar sonrası meme ucu duyusu bozulmaz, emzirme meme dokusu çıkarıldığı için azalmakla beraber süt kanalları korunduğundan mümkündür.

    MEME KÜÇÜLTME AMELİYATININ RİSKLERİ NELERDİR?

    Kanama ve enfeksiyon her cerrahi girişimde görülebilen komplikasyonlardır. Kanama ek hastalık sahibi olunmaması ve titiz cerrahi teknikle genellikle görülmez. Enfeksiyon gelişimi antibiyotik tedavi il kontrol altına alınır. Kanama ve enfeksiyon nadirdir. Meme uçlarında his kaybı olabilir bu durum doğaldır ve 1 yıla kadar kendiliğinden düzelir. Yara izleri kişiden kişiye değişir ve 6 ay sonra farkedilmeyecek durumdan tedavi gerektirebilecek kadar geniş bir yelpazede olabilir. Yara iyileşme problemleri nadirdir, kişinin medikal hastalıklarına, sigara içimine göre olasılığı artar. Genellikle kendiliğinden düzelirken nadiren ek cerrahi gerektirebilir.

    Meme küçültme ameliyatları kişinin fiziksel olarak rahatlamasının yanında özgüvenini oldukça olumlu etkileyen ameliyatlardır.”

  • Kas Romatizmasında Kuru İğneleme Yöntemi

    Özel Eskişehir TSG Anadolu Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Vedat Altuntaş, kuru iğneleme tedavisinin kas romatizmalarında başarı oranının yüzde 95’lere ulaşabildiğini söyledi.

    Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Alternatif Tedavi tekniklerinde birisi olan kuru iğneleme tedavisi hakkında konuşan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Vedat Altuntaş, kuru iğneleme tedavisinin, güvenli, yan etkisi olmayan, tedavi edici ve zararsız bir yöntem olduğunu söyledi. İğnenin, herhangi bir ilaç içermediğinden dolayı tedavi yönteminin alerjik reaksiyon ve yan etkilerin olmadığını belirten Altuntaş, “Bu tedavi en sık, Kas Romatizması da denen Miyofasyal Ağrı Sendromunda uygulanır. Kas romatizması, iskelet kasları olarak bilinen tüm çizgili kaslarda görülebilir. Yani vücudun hareketini sağlayan, eklemleri çalıştıran, tüm fiziki faaliyetlerimizde rol alan kaslardır bunlar.Hastanın muayenesi yapılıp, tanısı konduktan sonra, belli seanslar halinde planlanır. Tedavi boyunca o bölgeye ait faaliyetlerin azaltılması önerilir. Tedavinin süresi, yani kaç seans olacağı, problemin bulunduğu vücut bölgesinin genişliğine, rahatsızlığın ne kadar eski olduğuna, hastanın yaşına, başka hastalıkların eşlik edip etmediğine göre değişiklik gösterir. Bazen tek bir seans yeterli olabilmektedir. Fakat en sık 3-5 seans olarak planlanır. Nadir durumlarda tedavi 8-10 seansı bulabilir. Genellikle haftada 1 seans olarak uygulanır. Gereken durumlarda seans aralığı 4 ile 5 güne çekilebilmektedir. Kuru iğne ile tedavide, başarı oldukça yüksektir yüzde 95’lere varan olumlu sonuçlar hasta ve hekim açısından yüz güldürücüdür” dedi.

  • Kaş Tasarımında ‘4 Boyutlu’ Yaklaşım

    Estetik Koçu Didem Özkan, orijinal kaşların şeklinden memnun olmayanlar için 4 boyutlu kaş tasarladıklarını belirtti.

    Kaşları dökülen ya da boşluklar oluşanlar için 3D pigmentasyonun uygun bir yöntem olduğunu belirten Estetik Koçu Didem Özkan, “4. boyut ise kişinin yüzüne hangi kaş formunun yakışacağını belirlemek. Sonrasında yüzdeki diğer ihtiyaçları planlayarak gerekli önerileri paylaşabiliyor olmak da bütünsel bir görünümde önemli rol oynuyor. Kaş, göz ve dudak çevresi yanı sıra meme başı, vitiligo ya da çatlak izleri gibi medikal işlemler için de uygulanıyor. Konforlu ve acısız bir işlem. Uygulama nasıl gerçekleşiyor? Özet olarak yaptığımız, steril mikro iğneler yardımıyla doğal kök boyalarından elde edilmiş pigmentlerin cilt altına yerleştirilmesi işlemi. Derinin altına çok inilmediği için pigmentlerin rengi dağılmıyor ve kaş şeklini koruyor. Kaşa doğal renginde ‘3 boyut’lu bir görünüm kazandırılıyor. İlk adım, gölgelendirme. Kaş kıllarının yapısına uygun bir görünüm verilerek yapılıyor. Kaştaki tüm boşluklar doldurulduğunda ise ortaya gerçeğinden ayırt edilemeyen 3 boyutlu yeni bir kaş ortaya çıkıyor. Sonrasında kişi kullanımı etkileyen faktörlere bağlı olarak kaşlarını yaklaşık 2 yıl boyunca rahatlıkla kullanabiliyor. 2 yıl bitmeden uygulamanın yenilenmesi, dayanıklılık ve memnuniyet için önem taşıyor” diye konuştu.

  • Saç Ekimi Koordinatörü Sönmez: “Yeni Moda Kaş Ekimine İlgi Artıyor”

    Saç Ekimi Koordinatörü Engin Sönmez, yeni moda kaş ekimine ilginin her geçen gün arttığını belirtti.

    Hair Estetik Turkey Saç Ekimi Koordinatörü Engin Sönmez, kaşların, gözlerin ve yüzün güzelliğini ortaya çıkaran, yüz bütünlüğünü ve ifadesini sağlayan, estetik açıdan çok önemli yapılar olduğunu ifade ederek, “Kaşlarımız duygu ve düşüncelerimizi belirtirken yüzümüzde oluşan jest ve mimiklere büyük bir katkı sağlamaktadır. Sadece kaş hareketleri ile duygular dışa vurulabilir, bazen söze gerek kalmadan söylenilmek istenilen şey anlatılabilir. Öyle ki, kişinin karşındaki kişi veya topluluğa olan inandırıcılığında ve etkisinde kaşlar büyük rol oynamaktadır” dedi.

    Kaşların travmalar, yanıklar, kazalar ve bazı cilt rahatsızlıkları sonucu kaybedilebileceğini anlatan Engin Sönmez, “Günümüzde kaşların şekillendirilmesi moda akımlarının etkisinde de kalmaktadır. Bu akımların etkisiyle kaşlar alınarak şekillendirilmektedir ancak bir müddet ve sıkça alınma sonucu, kaş zarar görebilmekte ve kaşın bazı bölgeleri daha sonra kalınlaştırılmak istense dahi başarılı olunamamaktadır. Geçirilmiş travmalar, yanıklar ve bir takım cilt rahatsızlıkları sonucu kaybedilmiş, alım sonrasında tekrar yerine gelmeyen kişiler ve daha kalın kaş sahibi olmak isteyenler için kaş ekimi etkili bir yöntemdir. Kaş ekimi ense bölgesindeki dökülmeye dirençli saç köklerinin kaş bölgesine naklinden ibaret bir işlemdir. Kaş ekiminde kaşa verilecek yeni şekil anatomik sınırlar içerisinde kalarak, hastanın istekleri de dikkate alınmak sureti ile çizilerek planlanır” diye konuştu.

    KAŞ EKİMİNDE DOĞALLIK

    “Kaşlar göz kapaklarının iç hizasından başlamalı ve göz kapaklarının dış kenarlarının birkaç milimetre dışına kayacak şekilde devam etmelidir” diyen Sönmez, “Bu anatomik sınırlar içerisinde kalınmak koşulu ile mümkün olduğunca hastanın arzu ettiği kaş şekline yakın bir şekilde girişim planlanır ve gerçekleştirilir. Ense bölgesinden alınan bu kökler nakil edilecekleri bölgeye belli bir açı ve belli bir yönde yerleştirilmelidir. Kaşların açısı ve yönü kaşın 3 ayrı bölgesinde ayrı yönlerde ve ayrı açılarda dizilir. Saç kökleri cildimizden genellikle 45 derece açı ile çıkar. Kaşlarımız ise cildimize paralel sayılabilecek bir şekilde ciltten yaklaşık 10-15 derecelik bir açı ile çıkarlar ve kaşın iç bölgesinde yukarıya doğru, ortaya geldikçe yere paralel ve kaşın dış kısmında ise hafifçe aşağıya yönelmiş bir şekle sahiptirler” ifadelerini kaydetti.

    KAŞ EKİMİ NASIL YAPILIR?

    Kaş ekimi yöntemlerini de anlatan Sönmez, “Kaş ekimi operasyonu FUE saç ekimi mantığı ile yapılmaktadır. 1,5-2 saat süren kaş ekimi işlemi lokal anestezi altında gerçekleştirilmektedir. Operasyon sonrasında hasta taburcu olur. Ekim bölgesinde 1 haftaya kadar çok küçük toplu iğne başı büyüklüğünde kabuklanmalar meydana gelir. Bu kabuklar döküleceğinden hasta sıklıkla hiçbir şey belli olmadan günlük iş ve sosyal hayatına dönebilir. 15 gün süre ile denize girmek, sauna, solaryum, hamam, kızgın güneşe çıkmak ve ağır sporlardan kaçınılmalıdır. Ekilen kaşlar 3 ay sonra çıkmaya başlar ve 7-8 ay içerisinde çıkışını tamamlayarak son şeklini alır. İlk 1 yıl içerisinde kaşlar alındıkları bölgenin özelliklerini göstereceklerinden saç gibi hızlı uzayacaklardır. Uçlarının 15 günlük aralar ile kesilerek düzeltilmesi gerekir. 1 yıldan sonra kaşlar nakil edildikleri yerin özelliklerini kazanmaya başlayacaklarından uzama hızları yavaşlayacak ve bu kesilerek düzeltme ihtiyacı giderek azalacaktır” dedi.