Etiket: kaş

  • Sevgiliye hediyede yeni trend, kadına kaş, erkeğe saç

    Erkekte sırma saç, kadında kalın kaş modası Sevgililer Günü’ne de yansıdı. Sevgililer Günü’nde yeni trend; kadına kaş, erkeğe saç ekimi hediyesi oldu.

    Türkiye’ye Avrupalı turist akımı durdu iddiaları uluslar arası camiada söylenedursun, Avrupalılar bunun tam aksini ispat edecek şekilde ülkemize gelmeye devam ediyor. Özellikle sağlık turizmi kapsamında izlenen fiyat politikası ve kalite anlayışından dolayı cazibe merkezi haline gelen Türkiye, yaratıcı ve güncel kampanya paketleri ile yabancıların ilgisini her koşulda çekmeyi başarıyor. Sevgililer gününe sayılı günler kala ise yabancıların hediye trendi saç ve kaş ekimi oldu.

    Konuyla ilgili Türkiye’de saç ekimi konusunda önemli bir yere sahip ve uluslar arası çalışmaları ve başarıları ile adından söz ettiren Medical Park Saç Ekim Üniteleri Yöneticisi Songül Alcı’nın görüşlerine başvurduk. Alcı,”Saç ekimi ve estetik konusunda Türkiye’nin ve Türk uzmanlarımızın yıldızı yurt dışında ciddi anlamda parladı. Bu anlamda Avrupa’ya nazaran sadece ucuz olmamız değil bizi cazip kılan. Gerçekten kaliteli hizmet veren çok değeri merkezlerimiz, çok uzmanlarımız, çok değerli hekimlerimiz var. Bu kalite uygun fiyatla birleşince haliyle cazibe merkezi haline geliyoruz. Sağlık turizmi yoğunluğu her dönem gözleniyor ancak özel günler, tatiller bunu bir kat arttırıyor. Biz yılbaşı dönemi de Noel tatilini fırsat bilen çok fazla Avrupalıyı ağırladık. Özellikle İspanyollar ve Almanlar Noel’de hem turistik tatil hem de saç ekimi için İstanbul’daydı. Aynı yoğunluk Sevgililer Günü’nde de gözleniyor. İnsanlar eskiden sevgiliye çiçek hediye ederdi. Sonra pırlanta, tatil v.s. derken bir dönem estetik hediyeler çok moda oldu. Birkaç yıldır da saç ve kaş ekimi de Sevgiler Günü hediyelerinin arasına girmeyi başardı.” dedi.

    Dünyadaki moda ve trendler hediye alma anlayışına da şekil veriyor

    Saç ve kaş ekimi gibi konuların hediye edilmesinin sırma saç ve kalın kaş modası ile bağlantılı olup olmadığını sorduğumuz Songül Alcı,”Dünyada trend olan her şey insanların tercihlerine ve fiziklerine de yansıyor haliyle. Nasıl ki yüksek bel pantolon modası geri geldi bir dönem trend olan kalın kaş, gür saç modası da şu anda kadınların ve erkeklerin en büyük tutkusu. Ünlü, ünsüz, genç yaşlı herkeste bu akımı görebiliyoruz. Erkekler gür ve dolgun görünüşlü saçlara sahip olmak için saç ektiriyor. Bu kadar da değil sakal ve bıyık estetiği dediğimiz bir olay daha var. Sakal ve bıyığın da trend olması ile beraber bir süredir sakal ve bıyık ektirenler de oldukça fazla. Öte yandan kadınları artık kalın kaşlarla görüyoruz. Kalın kaşa sahip olmanın pek çok farklı yöntemi var. Ancak bunların arasında en doğal ve kalıcı olanı kaş ekimi Dolayısı ile kadınlar da yoğun bir şekilde kaş ektiriyor diyebiliriz. Sevgililer Günü’nde bu tarz uygulamalar da sevgililer arasında hediye trendi oldu. Erkekler kadınlara kaş ekimi, kadınlar da erkeklere saç ekimi ya da sakal, bıyık ekimi hediye ediyor. Cazip kampanyalı sevgili paketleri de tercih edilirliği arttırıyor. Ayrıca nişanlı çiftler de evlilik öncesi ve yaza hazırlık aşamasında saç ve kaş ekimine yoğun ilgi gösteriyor” şeklinde konuştu.

  • (Özel Haber) Kas büyütme iğneleri ölüme götürüyor

    Medikal amacın dışında vücut geliştirme sporu için kullanılan ve sporcularda aşırı kas büyümesi sağlayan steroidler insan sağlığı tehdit ediyor.

    İnsan vücudunda normal olarak salgılanan testosteronun laboratuvar ortamında üretilen steroidler, yanlış kullanımda insan sağlığını olumsuz etkiliyor. Hücrelerdeki protein sentezinin arttırarak dokuların gelişimini uyaran steroidlerin etkileri özellikle kas dokularında belirgin. Çoğunlukla vücut geliştirme sporcularının kullandığı anabolik-androjen steroidler, kas büyümesinden dolayı tendonlarda yırtılmalara, iktidarsızlığa, kadınlarda pek çok cinsel hastalığa ve kalp krizi sonucu ölüme götürüyor. İlk olarak 1930’lu yıllarda kullanılan steroidlerin vücuda etkileri ve zararları hakkında bilgi veren Manisa Celal Bayar Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Bölümü Öğretim Görevlisi Kıvanç Dinler, steroidlerin bir nevi doping olduğunu vurgulayarak, “Halk arasında steroid olarak adlandırılan, aslında androjenik anabolik steroidler testosteron hormonunun laboratuvar ortamında üretilen benzerleridir. Aslında bunlar ikiye ayrılıyor. Kortiko steroidler ve anabolik steroidler olarak. Kortiko steroidler astımdan tutun da her hangi bir sakatlıkta ödemlerin dağıtılmasında doktorlar tarafından verilir. Anabolik steroidler ise sporcular tarafından haksız rekabette kullanılan bir nevi dopingtir. Miktarına göre zararları ve faydaları değişmekte” dedi.

    “Normalin 100 katı alındığı ortaya çıktı”

    Testosteron hormonunun hem kadınlarda hem de erkeklerde bulunduğunu hatırlatan Dinler, “Testosteron hormonu kadınlar da ve erkeklerde de bulunmakta. Dolayısıyla kadınlara da verildiğinde farklı farklı etkileri olmakta. Hemen hemen hepsinde az miktarda başlayarak kuvvet artışı, daha patlayıcı artışlar, mutluluk, vücudunun şekle girmesinden dolayı öz güven artışı, kas kütlesi gelişimi gibi birçok faydası var. Tabi bu dozajla alakalı. Normalde bir insanın vücudu; bir erkek haftada yaklaşık 50 ila 70 miligram testosteron üretirken, bu miktarların fazlasında; hatta vücut geliştirmelerin yaklaşık 100 katı yani 5 bin miligrama kadar alındığı ortaya çıktı. Bu sebeple bunların elbette faydaları varken, çok büyük zararları var” diye konuştu.

    “Kalp krizi sonucu ölüme neden oluyor”

    Steroidlerin kısa vadeden uzun vadeye kadar pek çok zararının olduğunu söyleyen Dinler, “Kısa vadeden uzun vadeye kadar çok fazla zararı var. Bilimsel olarak bir makalede bunların zararları yazılamıyor. Çünkü kimseyi alıp da bir laboratuvara koyup, ‘Size 15 yıl boyunca bir test yapacağız. 15 yıl sonra bunun sonuçları çıkacak’ diye bir araştırma yapamıyoruz. Ancak kullananların hastalandıktan sonra kendi ifadeleriyle aldığımız bilgilerle bir sürü ölüm vakasıyla karşılaşıyoruz. Ölüm sebeplerinden biri olan kalp krizinin nedeni ise testosteron vücuttaki iyi kolesterolü yok ediyor. Bu da kötü kolesterolün yükselmesine, doğal olarak damar sertleşmesine, kan dolaşımının zararlamasına bu da kalp krizine yol açıyor” dedi.

    “Karaciğeri yıpratıyor”

    Karaciğerin, normalden çok daha fazla hormonla baş etmek zorunda kaldığından dolayı büyük hasar gördüğünü sözlerine ekleyen Dinler, “Karaciğere inanılmaz bir zarar veriyor. Karaciğer normalden çok çok daha fazla hormonla baş etmek zorunda kaldığından dolayı yıpranıyor. Kaslar çok hızlı büyüdüğünden dolayı bu kasların bağlı olduğu tendonlarda yırtılmalar oluyor. Kısa vadeli zararları ise, hemen yüzde ve sırtta sivilcelenmeler başlıyor. Yükleme döneminden çekildiğinde kişi psikolojik bunalıma giriyor. İntihara kadar gidiyor. Testosteron almayı, steroid almayı kestiğimiz zaman iktidarsızlık oluyor” dedi.

    Kadın vücut geliştiriciler de steroid kurbanı

    Kadın vücut geliştiricilerin de steroid kullandığını belirten Dinler, “Bayanlarda da kullanan var. Bayan kuvvet sporcuları, bayan atletlerde de var. Bu da bayanlarda erkeksi yüz hatları, omuzları erkeksi bir şekilde gelişmesi, seste bir kalınlaşma ve derinlik yani erkeksi bir ses, göğüslerin kaybolması, kat kütlesinde yine bir bayanda olmayacak kadar artış, yine onların da bir çok cinsel probleme yol açıyor. Steroidlerin zararlarıyla ilgili liste gittikçe gidiyor” dedi.

    “Doktor kontrolünde alındığında faydalı”

    Dinler, ayrıca steroidlerle ilgili olarak doktor kontrolünde kullanıldığında büyük faydalarının olduğunu söyledi. Bazı gençlerde büyüme sorunu nedeniyle ya da yaşlılarda testosteron eksikliğinden kaynaklanan hastalıklarla ilgili olarak steroidlerin faydalı olabileceğine dikkat çeken Dinler, “Kesinlikle doktor kontrolünde kullanılırsa mutlaka faydası olabilir. Büyüme problemi olan bir genç kontrollü bir steroid alımıyla düzgün büyümesini yakalayabilir. Yaşlı bir insan testosteron eksikliğinden dolayı doktora gittiğinde doktor kontrolünde aldığı steroid alması faydalı olabilir. Yine bayanlarda bir takım faydaları olabilir” dedi.

    “Doğru antrenmanla erişilemeyecek hedef olamaz”

    Spor amacıyla steroid kullanımının insana uzun vadede büyük zararlar verebileceğini hatırlatan Dinler, doğru antrenmanla ve doğru beslenmeyle ulaşılamayacak hiçbir hedefin olmayacağını söyledi. Dinler, “Sporda gelişmek için bu tür maddelerin kullanımı hem kısa hem uzun vadede mutlaka zararları olacaktır. Hiçbir kar insan hayatından, insan sağlığından daha değerli olamaz. Yine kendinize şunu sormanız lazım; ‘Ben işin sonunda ölüm olan bir sonuç istiyor muyum?’ Bu sebeple benim tavsiyem normal antrenman diliminde, antrenman kuralları dahilinde antrenman yaparak, bilinçli bir antrenörle çalışıp doğru bir diyetle bir sporcunun erişemeyeceği bir hedef olamaz” diye konuştu.

  • Kaş problemi psikolojiyi bozuyor

    Saç Ekimi Uzmanı Duygu Koşan, herhangi bir sebeple kaşları dökülen, azalan veya hiç olmayan kişilerin psikolojilerinin olumsuz yönde etkilendiğini söyledi.

    Koşan, “Kaşları dökülmüş kişileri kaş ekimi yapılabilir. Başın arka kısmındaki iki kulak arası yani ense bölgesindeki sağlıklı ve dökülmeme genetiğine sahip olan saç köklerinin alınıp, kaş olmayan bölgeye nakledilmesi işlemine kaş ekimi denir” dedi.

    Kaşlar yüzün farklı ifadelerinin oluşmasında, jest ve mimiklerde büyük rol oynadığını belirten Koşan, “Kaşlar son derece dikkat çekicidir ve karakteristik yüz ifadesinin oluşmasında estetik kaşların rolü büyüktür. Dökülen veya seyrelen kaşların yerine yenisini çıkartmada kullanılan çeşitli kozmetikler ya da ilaçların faydası yoktur. Tek somut ve gerçek sonuç ancak kaş ekimi ile mümkündür. Kaza travma yanıklar bazı dermatolojik sebepler ve kaşa şekil vermek için çok sık kaş alımı gibi sebeplerden dolayı kaşlar kısmen veya tamamen kaybedilebilirler.” diye konuştu.

    Koşan, “Kaşlar göz kapaklarının iç hizasından başlamalı ve göz kapaklarının dış kenarlarının birkaç mm. dışına kayacak şekilde devam etmelidir. Bu anatomik sınırlar içerisinde kalınmak koşulu ile mümkün olduğunca hastanın arzu ettiği kaş şekline yakın bir şekilde girişim planlanır ve gerçekleştirilir. Ense bölgesinden alınan bu kökler nakil edilecekleri bölgeye belli bir açı ve belli bir yönde yerleştirilmelidir. Kaşların açısı ve yönü kaşın 3 ayrı bölgesinde ayrı yönlerde ve ayrı açılarda dizilir. Saç kökleri cildimizden genellikle 45 derece açı ile çıkar. Kaşlarımız ise cildimize paralel sayılabilecek bir şekilde ciltten yaklaşık 10-15 derecelik bir açı ile çıkarlar ve kaşın iç bölgesinde yukarıya doğru, ortaya geldikçe yere paralel ve kaşın dış kısmında ise hafifçe aşağıya yönelmiş bir şekle sahiptirler” ifadelerini kullandı.

    Kaş ekimi nasıl yapılır?

    Kaş ekimi operasyonu FUE saç ekimi mantığı ile yapıldığını kaydeden Koşan, “1,5-2 saat süren kaş ekimi işlemi lokal anestezi altında gerçekleştirilmektedir. Operasyon sonrasında hasta taburcu olur. Ekim bölgesinde 1 haftaya kadar çok küçük toplu iğne başı büyüklüğünde kabuklanmalar meydana gelir. Bu kabuklar döküleceğinden hasta sıklıkla hiçbir şey belli olmadan günlük iş ve sosyal hayatına dönebilir. 15 gün süre ile denize girmek, sauna, solaryum, hamam, kızgın güneşe çıkmak ve ağır sporlardan kaçınılmalıdır. Ekilen kaşlar 3 ay sonra çıkmaya başlar ve 7-8 ay içerisinde çıkışını tamamlayarak son şeklini alır. İlk 1 yıl içerisinde kaşlar alındıkları bölgenin özelliklerini göstereceklerinden saç gibi hızlı uzayacaklardır. Uçlarının 15 günlük aralar ile kesilerek düzeltilmesi gerekir. 1 yıldan sonra kaşlar nakil edildikleri yerin özelliklerini kazanmaya başlayacaklarından uzama hızları yavaşlayacak ve bu kesilerek düzeltme ihtiyacı giderek azalacaktır” şeklinde konuştu.

  • Kaş problemi psikolojiyi bozuyor

    Dr. Emrah Çinik, dökülmüş kaşların insanların psikolojisini etkilediğini söyledi.

    Kaşların yüzün farklı ifadelerinin oluşmasında, jest ve mimiklerimiz de büyük rol oynadığını anlatan Dr. Emrah Çinik,2 “Kaşlar son derece dikkat çekicidir ve karakteristik yüz ifadesinin oluşmasında estetik kaşların rolü büyüktür. Dökülen veya seyrelen kaşların yerine yenisini çıkartmada kullanılan çeşitli kozmetikler ya da ilaçların faydası yoktur. Tek somut ve gerçek sonuç ancak kaş ekimi ile mümkündür” dedi.

    Kaza, travma, yanıklar, bazı dermatolojik sebepler ve kaşa şekil vermek için çok sık kaş alımı gibi sebeplerden dolayı kaşların kısmen veya tamamen kaybedilebileceğini dile getiren Dr. Emrah Çinik, “Kaş ekimi teknik olarak saç ekiminde olduğu gibi kişinin ense bölgesinden alınan saç köklerinin, kaş açıklığı olan alana yerleştirilmesi işlemidir. Uygulama bir saat sürer ve işlemden 1 gün sonra banyo yapılabilir. Ekilen kaşların uzaması kişiye göre değişmekle beraber iki- altı ay kadar sürer. Yeni ekilen kaşlar, ilk bir yıl içinde kendi kaşlarınıza oranla daha hızlı uzar. Bir yılın sonunda yeni ekilen kaşlar, ekildikleri bölgenin uzama hızına adapte olurlar” diye konuştu.

    Kaş ekiminde genelde aynı teknik kullanıldığını fakat kişinin kaş kaybının derecesi ve dökülme nedenleri kullanılacak teknik konusunda önem arz ettiğini anlatan Dr. Çinik daha sonra şunları söyledi: “Uygulama esnasında ağrı hissediliyor mu? Kesinlikle hayır. İşlemden önce lokal anestezi yapılacak olan alana soğuk sprey yada pomat uygulanarak acı hissiyatı ortadan kaldırılır. Kaşlara yaptırılan dövmeler bile daha fazla acıya neden olmaktadır. Kişinin nasıl bir kaş istediği çok önemlidir. Ekilecek kaşın kalınlığı, inceliği, açısı kişinin daha önceki kaşına ve saç yapısına uygun olmalı. İstenen kaş şekli ve kalınlığı belirlenir ve önce kalemle çizilerek planlanır, ardından işleme başlanır.”

  • Kaş Belediye Başkanı Kocaer’den ’FETÖ’ açıklaması

    Antalya’nın Kaş Belediye Başkanı Halil Kocaer, Fethullançı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ-PDY) soruşturması kapsamında oğlu ve yeğeninin tutuklanması ile ilgili, “Oğlum dahi olsa, suçlu olan suçunun cezasını çekecektir” dedi.

    Kaş Belediye Başkanı Halil Kocaer, FETÖ-PDY soruşturması kapsamında oğlu A. Kocaer ve yeğeni F. Kocaer’in tutuklanması üzerine açıklama yaptı.

    Kocaer, “Kaş ilçesinde FETÖ/PDY mensuplarına yapılan operasyonlar kapsamında oğlumun ve yeğenimin gözaltına alınması üzerine şahsımı da zan altında bırakabilecek manipülatif haber ve yorumlar yapılmaktadır. Ne geçmişte ne bugün, adı geçen hareketin hiçbir şekilde içinde yer almadığım son derece nettir. Siyasi kimliğim nedeniyle bir yıpratma amacı taşıyan böyle provokatif karalama kampanyaları sık sık yaşanmaktadır. Adaletin vereceği karar esastır. Oğlum dahi olsa, suçlu olan suçunun cezasını çekecektir. Ülkemizin geleceğine, halkımıza, demokrasimize, Meclisimize ve Cumhurbaşkanımıza yapılan hain 15 Temmuz saldırısını lanetliyorum. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum” dedi.