Etiket: Karşılığı

  • Sakarya’da rüşvet karşılığı engelli raporu çıkaran sağlıkçılara operasyon: 2 tutuklama

    Sakarya’da rüşvet karşılığı engelli raporu çıkaran sağlıkçılara operasyon: 2 tutuklama

    Sakarya polisi tarafından düzenlenen operasyonda usulsüz rapor düzenledikleri suçlamasıyla gözaltına alınan 13 sağlık çalışanından 2’si tutuklandı.

    Edinilen bilgiye göre, şehrin merkez hastanesi Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi(SEAH) ve bağlı ilçe hastanelerinde görevli olan aralarında tıbbi sekreterlerin bulduğu sağlık çalışanlarının rüşvet karşılığı usulsüz rapor hazırladığı belirlendi. Sakarya Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi(KOM) ekipleri para karşılığı engelli raporu ve sağlık raporu hazırlayan 13 sağlık çalışanını düzenlediği operasyonla gözaltına aldı. Şüpheliler, emniyete götürülerek sorgulandı. Ayrıca, hastanedeki elektronik materyaller üzerinde inceleme yapıldı. İşlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye sevk edilen şüphelilerden 2’si çıkarıldığı mahkemece tutuklandı, 1 kişi adli kontrol 1 kişi ise savcılık kararıyla salıverildi. Usulsüz raporlarla ilgili inceleme sürüyor.

  • Kuluöztürk, “Sağlıkçı olmanın karşılığı yoksulluk sınırının altında yaşamak olmamalı”

    Kuluöztürk, “Sağlıkçı olmanın karşılığı yoksulluk sınırının altında yaşamak olmamalı”

    Sağlık çalışanlarının korona virüse karşı ortaya koydukları mücadeleyle destan yazdıklarını belirten Başkan Kuluöztürk, sağlıkçıların maaşlarında iyileştirme yapılması gerektiğini söyledi. Sağlıkçıların salgın sürecinde başka hayatları kurtarmak için kendi hayatlarını feda ettiklerini hatırlatan Kuluöztürk, buna rağmen kamudaki en düşük maaşı sağlıkçıların almasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Artık üvey evlat muamelesi görmek istemediklerini vurgulayan Kuluöztürk, “Türkiye’de sağlıkçı olmanın karşılığı yoksulluk sınırının altında yaşamak olmamalı” diye konuştu.

    “Enflasyon farkı gerçeği yansıtmıyor”

    Açıklanan enflasyon farkıyla sağlık çalışanlarının bir kez daha hayal kırıklığı yaşadığına değinen Kuluöztürk, salgın sürecinde kamuda en fazla yıpranan kesimin sağlıkçılar olduğunu, verilen sözlerin tutulmaması nedeniyle en çok hüsrana uğrayanların da sağlıkçılar olduğunu ifade etti. Toplu sözleşme görüşmelerinde kendilerine diretilen enflasyon farkı uygulamasına atıfta bulunan Kuluöztürk, “Her toplu sözleşmede sıfır zam alıyoruz. Sağlık çalışanlarının zammını enflasyon farkı değil, masa belirlesin. Açıklanan enflasyon farkıyla çarşı-pazarın enflasyonu arasında dağlar kadar fark var. Doğalgazdan elektriğe, emlak vergisinden motorlu taşıtlar vergisine kadar her alanda zamların geldiği bir 2021’e başladık. Enflasyon yüzde 14,6 açıklanırken sadece gıda enflasyonundaki artış yüzde 21’in üzerine çıktı. Ayın 15’inde maaşlarını çeken sağlıkçılarımız ay sonunu nasıl getiririm endişesiyle yaşamaktan kurtarılmalıdır” şeklinde konuştu.

    “Sesimizi duyun”

    Sağlık çalışanlarının umutsuzluğa mahkum edildiğini söyleyen Kuluöztürk, “Aylarca izin kullanmadan çalıştık. Sevdiklerimizden ayrı kaldık. Enfekte olduk, yaşam savaşı verdik. Onlarca sağlıkçımız hayatını kaybetti. Karşılığında en çok mesaiyi biz yaptık, en düşük memur maaşını aldık, en çok vergiyi biz verdik. Kamunun üvey evlatları olduk. Verdiğimiz emeğin maddi ve manevi karşılığını beklemeden yaşamamız bizlere diretildi. ‘Hakkınız ödenmez’ dendi, alkışlardan öteye geçilmedi. Emek verdik, can verdik karşılığını bulamadık. Tüm bunlar olurken bir de dönmeyen döner sermaye üzerinden çift maaş alıyoruz algısına maruz bırakıldık. Parça parça ödemelerden, verilen sözlerin tutulmamasından bıktık. Seyyanen bin TL zam istiyoruz. Parça parça ödeme değil tek kalem maaş istiyoruz. Asgari ücretin biraz üzerindeki maaşların sağlıkçılara reva görülmemesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Başkan Sebahattin Ceyhun: “Borç olabilir ama karşılığı fazlasıyla var”

    Başkan Sebahattin Ceyhun: “Borç olabilir ama karşılığı fazlasıyla var”

    AK Parti Kütahya İl Başkanı Sebahattin Ceyhun, “Dönemimizde Kütahya’ya güzel bir belediye binası kazandırıldı. Şimdi bir kısmı gelir getirici olarak kiraya verildi. Belediye devir alındığından bu yana 628 milyon liralık bir borçtan bahsediliyor ancak karşılığı daha fazla olduğunu hepimiz biliyoruz” dedi.

    Başkan Ceyhun, Kütahya Belediye Başkanı Alim Işık’ın Belediye Meclis üyeleri ile yaptığı istişare toplantısına katıldı.

    Bengisu Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirilen ve Belediye Meclis üyelerinin yanı sıra Belediye Meclisi’nde temsilcisi bulunan siyasi partilerin il başkanlarının da katıldığı toplantıda bir konuşma yapan AK Parti İl Başkanı Sebahattin Ceyhun, ”Tek gayemiz yaşanabilir çocuklarımızın da rahatça yaşayabileceği bir Kütahya. Bizler yavaş yavaş yaşımızı başımızı alıyoruz ama geriye kalacak çocuklarımız bizim yaşadığımız sıkıntıların hiç birini yaşamayacakları Bir Kütahya, bir Türkiye, bir dünya bırakabilirsek, herhalde şu dünyada bulunduğumuz zaman içerisindeki misyonumuzu insan olarak tamamlamış oluruz” diye konuştu.

    “Bölcek, İnköy ve Parmakören’deki arsalar belediye mülkiyetinde”

    Yeni belediye binasının Kütahya’ya çok yakıştığını dile getiren Başkan Ceyhun, ”Hatta bir kısmı da gelir getirici olarak kiraya verildi. Allah hayırlı hizmetler nasip etsin inşallah. Belediye devir alındığında 628 milyon liralık bir borçtan bahsediliyordu. Bu borç yapıldı doğrudur. Büyüklü küçüklü yaklaşık bin 600 konutun olduğu bir kompleks meydana getirildi. Şu anda kentsel dönüşüme bir altlık oluşturuyor. Kentsel dönüşümde ihtiyaç olan rezerv konutlar bu şekilde oluşturulmuş oldu. İnsanların daha huzurlu daha güvenli, deprem olduğunda tehlike yaşamayacakları binaya kavuşmaları sağlanıyor. Yani hiç bir şey olmasa rezerv bir konut olmuş oldu. Bu borcun mantıklı açıklanabilir kısımlarından birisi de budur. Çünkü hakikaten insanlar Vefa da olsun, Osmangazi de olsun sağlıklı konutlara kavuşmuş oldular. Bu manada başlatanlardan da şu an işletenlerden de Allah razı olsun. Çok önemli projeler bunlar. Şu açıdan da düşünmek lazım, 628 milyonluk borcun büyük kısmı 1453 konut projesine, birde belediye binasına ait. Biz bu maliyeti karşılama anlamında ciddi çalışmalar yaptık. Hatta bakanlığımız o dönem Bölcek’te 200 bin metrekare, İnköy’de 404 bin 296 metrekare, Parmakören’de 357 bin metrekare, yine Parmakören’de 158 bin 862 metrekare yerler verdi bize. Şu anda belediye mülkiyetinde diye biliyorum. Yaklaşık 1 milyon 100 bin metrekare bir alandan bahsediyoruz. Satılması halinde elde edilecek gelir bu borçları katlayacaktır, belediyemize de güzel bir gelir getirecektir diye düşünüyorum. Yine bin 453 konutun tamamı tabi ki kentsel dönüşümde kullanılmıyor, bir kısmı da satışa çıkarılıyor. Belki fiyatlandırma anlamında sıkıntılar yaşanabilir ama geçen Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız bir teklifte de bulunmuştu, ’kalan tüm kısmı devralır, size de takas alanlar verebiliriz’ diye. Satışta sıkıntı yaşanıyorsa Sayın Bakanımızın teklifi de değerlendirilebilir. Başkanımız sağ olsun açık açıkta bahsetti, bir çok projede biz paydaşız diye. Mesela Meydan projesinde. Ciddi bir maliyettir bu aslında. Bakanımız Sayın Murat Kurum’un oraya gelip müdahil olması güzel oldu. Çevre cephelerin düzenlenmesi anlamında 3 milyon hibe ,7 milyon kredi, artı proje bedelinin tamamı Bakanlığımız tarafından üstlenildi. Çok önemli rakamlar bunlar. Ama biz burada bir paydaşız. Tabi ki bu planın işletilmesi, yürütülmesi manasında belediyemizle birlikte ortak hareket edeceğiz. Millet bahçemiz; projesinden imalatına kadar tamamı Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından karşılanacak. İş bittikten sonra İşletmesi için belediyemize devri yapılacak. Bunlar önemli projeler. Bu desteklerin önemli olduğunu düşünüyorum.Kültür Sarayı projesi, Yoncalı’daki spor sahaları ile ilgili de devamında açıklamalarımız vardı. Kültür Sarayının bedelininin yarısını Kültür Bakanlığı karşılıyor. Yoncalı’daki futbol sahaları ve spor kompleksinin tamamı Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından karşılanıyor” şeklinde konuştu.

  • TTK, Karadon 8-10’nolu taşkömürü sahası 15 yıl süreyle rödövans karşılığı işletmeye verilecek

    TTK, Karadon 8-10’nolu taşkömürü sahası 15 yıl süreyle rödövans karşılığı işletmeye verilecek

    Türkiye Taşkömürü Kurumu, Karadon 8-10’nolu taşkömürü sahası 15 yıllığına maden işletmeciliği yapabilecek gerçek ve tüzel kişiler içinden uygun teklif yapana işletmeye verilmesi için açık ihale ile ihaleye çıkacak.

    Hukuku TTK uhdesinde kalmak şartıyla 8-10’nolu taşkömürü sahası 15 yıl süre ile maden işletmeciliği yapabilecek gerçek ve tüzel kişiler içinden uygun teklif yapana işletmeye verilmesi işi açık ihale usulü ile ihaleye çıkartıldı.

    İhale ise 12 Haziran 2019 tarihinde saat 15.00 itibariyle başlayacak. Şartname bedeli ise bin TL olarak belirtildi. Tüm üretim yılları için kömür üretimi taahhüt miktarı en az 50 bin ton/yıl olacak. Herhangi bir yıl için 50 bin tonun altına üretim taahhüdü veren isteklilerin teklifleri değerlendirme dışı bırakılacak. İstekliler, rödövans payını 20 (yirmi) TL/ton’dan az olmamak üzere teklif edecekler. Bu miktarın altında verilecek teklifler değerlendirmeye alınmayacak. Teklif mektubunda, yıllar itibarıyla taahhüt üretim miktarları (ton), ihalede teklif edilen ton başına rödövans bedeli (TL/ton) ve 15 (onbeş) yıl için toplam üretim taahhüdü ile ton başına rödövans bedelinin çarpımı, yazı ve rakamla açık olarak yazılacak. Teklif ve ödemelerde geçerli para birimi Türk Lirası (TL) olacaktır. Bu ihalede alternatif teklif verilmeyecek. Alternatif teklif veren istekliler ihale dışı bırakılacak.

  • Altınok: “HDP neyin karşılığı destekliyor, İSPARK’ı HDP ye vereceklermiş”

    Altınok: “HDP neyin karşılığı destekliyor, İSPARK’ı HDP ye vereceklermiş”

    AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok, bayram tatilini geçirmek üzere geldiği Erzurum’da İstanbul seçimleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

    Partililerle bayramlaşma programında konuşan milletvekili Selami Altınok, “Bunlar neyin karşılığı biliyor musunuz, bir iyi partili İP’li bir milletvekili odama geldiğinde dedi ki iyi de bize bir başkan yardımcılığı verecekler, İP Partisi bir başkan yardımcılığı karşılığı İstanbul Belediyesi’ni bu adama bu zihniyete sattı. Milliyetçiliğe gelince Milliyetçiler, muhafazakarlığa gelince de muhafazakarlıklar, bir başkan yardımcılığı İstanbul’u Kaftancıoğlu zihniyetine, bu milletin değerlerine küfredenlerin zihniyetine sattı” diye konuştu.

    CHP’nin İstanbul seçimlerini kazanması halinde HDP’nin İSPARK yönetimine alacağını öne süren Altınok, “Yetmedi, her kes duyuyor, Milletvekilimiz de, başkanımız da duyuyor, başkanlarımız da biliyor. HDP neyin karşılığı destekliyor, İSPARK’ı HDP ye vereceklermiş. Orada 2 bin 500 yüz insan çalışıyor. İSPARK’ı HDP ye verdikleri takdirde ben İstanbul’da aracımı götürüp İSPARK’ı HDP işlettiği takdirde onların olduğu yerlerdeki yerlere park etmeye güvenmem. Araçlarının yanından da geçmeye güvenmem” diye konuştu.

    İstanbul’da son bir aydır seçim çalışmalarını yürüttüklerini kaydeden Altınok, “Ramazandı, iftarlardı, sahurlardı koşuşturup durduk. Sizlerin de gittiğini biliyorum. Arkadaşlar, bir tane oy demeyeceğiz, benim korkum şu, bizim amcalar gelir, teyzeler gelir, hatta bayrama geldiler büyük bir kısmı da, dönmekte acizlik yapabilirler, dönmekte acizlik yaparsa değerli arkadaşlar, beş yılın hesabını veremeyiz, veremeyiz. Dertleri ne, Vakıflara belediye yardım etti diye yaygara koparıyorlar. Etmeyecek miydi, Kur’an hizmeti veren, din hizmeti veren Milletin maneviyatına katkı veren Vakıflara Belediyeler hizmet vermeyecek mi. ? Yardım etmeyecek mi? Bu belediye başkan adayı 18 günlük icraatında bir de bir şey yaptı onu da hatırlatayım, Erzurum’lular bu bizim kanımıza dokunur, bana çiçek göndermeyin, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğine verin dedi. Siz Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğine yardım ederken oluyor, biz Ensar Vakfı’na yapınca olmuyor” dedi.

    “Yüreğinde Milli ve Manevi hassasiyeti olan ne kadar kardeşimiz varsa, uçak bileti bin lira olsa da, üç bin lira da olsa, otobüs bileti bilmem ne olsa da, yollar uzunda olsa da gidecek oyunu verecek ve gelecek” diyen Altınok, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Gelmezse bunun vebali hepimizin üzerinedir. Arkadaşlar, bu olmaz, bu zihniyete İstanbul’u teslim edemeyiz. Sokaklarında gezemeyiz. Okulumuza, Camimize, Kur’an Kursumuza, rahat gidemeyiz. Bu hanım kardeşlerimiz belediye otobüslerine bindiğinde belediye otobüsünde rahat edemezler. Sosyal Tesislere gidip te Belediyenin Sosyal Tesislerine Milli ve Manevi hassasiyeti sakıncaları, çekinceleri olanları rahat oturtmazlar. Ne biliyorsun, biz bunları geçmişten biliyoruz. Biz bunların cibilliyetini biliyoruz. Biz bunların ağa babalarını biliyoruz. Neler yaptıklarını biliyoruz. Hiç bak ki Kaftancıoğlu dedikleri İl Başkanını piyasada görüyor musunuz, hiç görünmüyor, Genel Başkanları görünüyor mu.? görünmüyor, niye, çünkü onların algısını biliyor. Bir maske giydirmişler adamın üzerine o maske ile her tarafı dolaşıyor, bunun maskesi daha düşmedi, ama Kaftancıoğlu’nun maskesi düştü, çıkınca milletin tepki vereceğini biliyorlar. Bizim Milletimizin feraseti ve basireti açık olacak. Bizim Milletimiz, dik olacak, bizim Milletimiz ona oy verenlerden, onun peşine gidenlerden daha akli selim olacak. Zahmetse zahmet, eziyetse eziyet, katlanacağız İstanbul gibi Peygamberin Fethini müjdelediği vilayetin yönetimini belediyenin yönetimini bunlara bırakmayacağız. Bırakırsak, arkadaşlar 5 yıl İstanbul’u bunlar yönetemezler, 5 yılını bu milletimizin 16 milyonu kaybetmiş oluruz. Bunun vebali de, oy hakkı olduğu halde köyüme geldim zahmet oldu, gidemedim, yan oldu, çizdim falan filan diyen arkadaşlarımız da olur, her kes İlçe teşkilatımız, Beldemiz, köyümüz, temsilcimiz, ne varsa İl Teşkilatımız, Büyükşehir Belediyemiz bunun organizesini yapıyorlar, İlçe Başkanına, Belediye Başkanına, İl Başkanına, Büyükşehir’e alo bizim amcamız var, adayımız var gitmek istiyor diye haber vereceksiniz, organizeyi biz yapacağız, götüreceğiz, oyunu kullanacak gelmek istiyorsa da geri getireceğiz, bunun başka yolu yoktur. Onun için değerli hemşerilerim Erzurum’da rahat etmek istiyorsanız, İstanbul’a ben 17 veya 18 gün aradan belediye başkanı olduğumda ayağım varmadı, sanki İstanbul bizim olmaktan çıkmıştı. Belediyenin hoporlöründen sosyalist enternasyonel marşının çaldığı bir İstanbul bizim olamaz zaden, birileri ne diyor, bunların kafasındaki adamlar, gezi olaylarında da yazdılar. Hasan Paşa Caddesindeki sokaklara zulüm 1453 de başladı diyor, dün bir tane de yönetmen bozuntusu bir adam çıkmış, doğru diyor, İstanbul’a Fetih demeyeceksin, 1453 de İstanbul İşgal edildi. Bu zihniyetlere fırsat vermeyeceğiz. Vermememiz lazım, Vallahi bu vebal yalnızca benim vebalim değil, bu vebal Milletvekillerinin, Genel Başkanımızın, Cumhurbaşkanımızın değil her kes bunu fırsat bilecek, zahmetine katlanıp gidecek. Bir de çalışmalarınızda şunu da görüyorum, arkadaşlarımız sızlanıyor, ya işte şöyle oldu, şu aday oldu veya olmadı, Erzurum’lu şu oldu bilmem ne, arkadaşlar, şimdi Erzurum’lu olmak, Adana’lı olmak, Elazığ’lı olmak, Kütahya’lı olmak kavgası değil. Şimdi İstanbul’u bu Milli düşünmeyen adamlara vermemek veya teslim etmemek günüdür daha sonra ya, Erzurumluya, Erzincanlıya, Sivaslıya bakarız. Şimdi o zaman değil. Şimdi Ak Partinin, Cumhur İttifakının, yumruk olması zamanı, sandığa gitmeyen, küskünlerin, kızma, sevinme veya üzülme zamanı değil. Varsa İstanbul’da yaşayıp kızan küsen bana küssün, bana laf etsin, İbrahim abiye laf etsin, Mehmet abiye laf etsin, Mehmet Emin abiye laf etsin, ama şu anda davaya veya partiye laf edecek zaman değil. Şimdi 23 Haziranda Büyükşehirin Mazbatasını alma günü diyorum” şeklinde konuştu.