Etiket: ‘Kardeşlik

  • Emrah Bayraktar: “Şehrin rengi kardeşlik oldu”

    Emrah Bayraktar: “Şehrin rengi kardeşlik oldu”

    Adanaspor Teknik Direktörü Emrah Bayraktar, Adana Demirspor maçı sonrası yaptığı açıklamada, “Alnımız ak, kafamız dik. Adanaspor taraftarı da mutlu olsun. Bugün şehir ne turuncu, ne de lacivert oldu. Şehrin rengi kardeşlik oldu” dedi.

    Adanaspor, TFF 1. Lig’in 21. haftasında Adana Demirspor ile 2-2 berabere kaldı. Maç sonu basın toplantısında açıklamalarda bulunan Adanaspor Teknik Direktörü Emrah Bayraktar, “3 maç önce Adanaspor’a geldiğimde hedefimizi ortaya koymuştum. Kümede kalmayı garantilemek ve önümüzdeki seneye kalacak oyuncularımızı belirlemekti. Oyunumuzun geliştiğini görmek bizi sevindiriyor. Bu hafta savunmamızı ve saha içerisinde nasıl pozisyon oluşturacağımıza dair şeylere çalıştık. Oyunumuzun gelişiyor olması bizi çok mutlu ediyor. Ben bir Adanasporluyum. Bir teknik direktör değilim sadece. Oyuncularıma da bu duyguyu aşılamak istiyorum. Ne kadar erken safhada ligdeki yerimizi garantilersek arkamızdaki oyuncularımızı da Türk futboluna kazandıracağız” diye konuştu.

    Maç hakkında da konuşan Bayraktar, “Adana Demirspor bizim rakibimizdir. Belki de stadın son maçında kardeşlik kazandı. Alnımız ak, kafamız dik. Adanaspor taraftarı da mutlu olsun. Bugün şehir ne turuncu, ne de lacivert oldu. Şehrin rengi kardeşlik oldu” ifadelerini kullandı.

  • Elazığ’dan Azerbaycan’a bayraklı kardeşlik mesajı

    Elazığ’dan Azerbaycan’a bayraklı kardeşlik mesajı

    Türkiye’nin dört bir yanından Azerbaycan’a destek gelmeye devam ederken, Elazığ’da da belediye binasına Türkiye ve Azerbaycan bayrakları yansıtılarak kardeşlik mesajı verildi.

    Ülke genelinde olduğu gibi Elazığ’dan da Azerbaycan’a destekler sürüyor. Belediye binasına Türkiye ve Azerbaycan bayrakları yansıtılırken, belediye binası önüne gelen vatandaşlar hem Azerbaycan’a destek verdi hem de telefonları ile çekim yaptı. Bir Türk olarak Azerbaycan’ın yanında olduklarını belirten Murat Aktaş adlı vatandaş, “Türkiye toprağı ve Azerbaycan toprağı birdir. İki millet tek devletiz biz. Canımızı seve seve veririz, kanımızın son damlasına kadar savaşmaya varız. Şu anda da ışıklı gösteri ile destek veriyoruz. Ruhumuz okşanıyor. Orada olan başarı bizim başarımız, ölen şehitlerimiz de bizim şehitlerimizdir. Biz de ışıklandırmayı görünce duygularımız coştu. Hemen video ve fotoğraf almaya çalıştık. Tüylerimiz diken diken oldu, biz de bu şekilde destek vermeye çalışıyoruz. İnşallah Azerbaycan ordusu başarıya ulaşır, ki başarıya da ulaşacak. Türkün Türk’ten başka dostu yok. Biz de savaş halindeyiz, Azerbaycan da savaş halinde. Emperyalistlere ve Haçlılara karşı hilalin savaşı kazanacak” dedi.

    Azerbaycan’a desteklerinin her zaman tam olduğunu ifade eden Samet Özcan ise, “Allah’ın izni ile onların eksik kaldığı yerde gerekirse biz de gideriz. Onlar bir deprem olduğunda çıkıp habersiz geldiler ve dediler ki ’Kardeş haber vermez, kardeş kendisi gelir.’ Biz de gerekirse haber vermeden gideriz. Allah belediyemizden razı olsun. Allah’ın izni ile Azerbaycanlı kardeşlerimize sonuna kadar destek olacağız. Ben buna sonuna kadar inanıyorum” ifadelerini kullandı.

    “Azerbaycan hakkı olan Karabağ’ı almak için mücadele veriyor”

    Aracında hareket halindeyken gürültüyü duyup durduğunu belirten Turgay Dil, ”Azerbaycan’da Azeri kardeşlerimizin verdiği mücadele Doğu’da bir tanı olarak bilinen milliyetçi, vatanperver vatandaşların yoğunlukta olduğu Elazığ’da eminim ki bu görüntüden memnun olmayan yoktur. Bizim burada elimizden dua ve bu şekilde toplumsal bilinç uyandırmasından başka bir şey gelmiyor. Bu şekilde toplumsal adım atanlardan Allah razı olsun. Yaşananları görüyoruz. Azerbaycan kendisine yakışan şekilde hakkı olan Karabağ’ı almak için bir mücadele veriyor. Yanlış hiçbir şey yapmadan bir devlet bilinci ile ama. Tarihi belli olan, sözde bir soykırım üzerinden dünyada hak iddia etmeye çalışan Ermenistan daha Hocalı katliamı unutulmadan bugün Gence’de sivil vatandaşlara ateş açmaya başladı. Burada üzülüyoruz. Dünyadan buna bir tepki gelmesini istiyoruz. Gelir veya gelmez çok önemli değil. Türkün Türk’ten başka dostu yok, bunu da biliyoruz. Allah’ın izni ile Azerbaycan kendi silahları ve Türkiye’nin destekleri ile hakkı olan Karabağ’ı en kısa sürede kazanır diye umut ediyorum” dedi.

  • Dünya’ya barışı yayacak ‘Kardeşlik Bahçeleri’nin ilki Litvanya’da açıldı

    Dünya’ya barışı yayacak ‘Kardeşlik Bahçeleri’nin ilki Litvanya’da açıldı

    Erzurum’da yaşayan Ali Kemal Aktoprak, Dünya’ya sevgi, barış ve dostluğun yayılması için bir proje geliştirdi. Projesine ‘World Fellowship Garden’ (Dünya Kardeşlik Bahçesi) adını koyan Ali Kemal Aktoprak, barışı ve kardeşliği yayıp, kötülüklere dur demek için ilk bahçeyi Litvanya’da açtı.

    Projeyi geliştiren Ali Kemal Aktoprak, Dünya’da barışın ve sevginin egemen olmasını, kötülüklerin ve savaşların da yok olmasını istiyor. Bu sebeple Aktoprak, tüm ülkelerin başkentlerine ‘World Fellowship Garden’ (Dünya Kardeşlik Bahçesi) açmak için bir proje geliştirdi. Projenin amacı ise dünyanın her köşesine barış ve sevgiyi aşılayabilmek. Dışişleri Bakanlığınca da onaylanan proje ilk olarak Litvanya’nın başkenti Viniüs’te açıldı. Açılışı gerçekleşen bahçede 300 adet Rosa Rugosa ve Hansa cinsi gül ağaçları yer alıyor. Bahçe Litvanya’nın Başkenti Vilniüs’e bağlı olan Lukişkes meydanında yer alıyor. Ali Kemal Aktoprak’ın daha sonraki hedefi ise dünyadaki tüm ülkelere Kardeşlik Bahçeleri açabilmek.

    İlk bahçenin Litvanya’nın başkenti Vilniüs’de açıldığını belirten, Ali Kemal Aktoprak, “Sevgiye dair söylemler eyleme geçmediği zaman aile içinde bile büyük yıkımlar meydana getirebiliyor. Nefret yükseldiği zaman sevgiye dair eylemler bir tutaç görevi görüyor. Sevgi, nefret anında büyük bir yıkımın olmasını engelliyor. Bizde bu amaçla dünya çapında sevgiye, dostluğa dair ne varsa söylemden çıkarıp eyleme dönüştürmek adına dünyanın her tarafında gül bahçeleri oluşturmaya karar verdik. Litvanya’nın başkenti Vilniüs’de 300 ağaçlık bir gül bahçesi oluşturduk. Açılış gerçekleşti, açılışa Büyükelçimiz Gökhan Turan, Litvanya Vilniüs Belediye Başkan Yardımcısı, Azerbaycan Vilniüs Büyükelçisi, Litvanya Dışişleri Bakanlığından bürokratlar katıldı. Bu bizim için müthiş bir açılış. Dünya kardeşlik bahçeleri dünyaya yayılacak. İlk bahçenin böyle görkemli bir şekilde açılması bizi çok sevindirdi. Bu projenin amacı dünyanın tüm ülkelerinde kardeşlik bahçelerini açmak ve zamanla kardeşliğinde güller gibi nasıl yeşerdiğini görmek. Kardeşlik bahçesinin açılışını Türkiye ve Litvanya’nın resmi ilişkilerinin 90. yıl dönümü olmasına ithaf ediyorum” şeklinde konuştu.

  • Dünya’ya barışı yaymak için tüm ülkelerde ‘kardeşlik bahçeleri’ açmak istiyor

    Dünya’ya barışı yaymak için tüm ülkelerde ‘kardeşlik bahçeleri’ açmak istiyor

    Erzurum’da yaşayan Ali Kemal Aktoprak, Dünya’ya sevgi, barış ve dostluğun yayılması için bir proje geliştirdi. Projesine ‘World Fellowship Garden’ (Dünya Kardeşlik Bahçesi) adını koyan Ali Kemal Aktoprak, barışı ve kardeşliği yayıp, kötülüklere dur demek için ilk bahçeyi Litvanya’da açacak. Aktoprak, Dünya Kardeşlik Bahçelerinin tüm ülkelerde birer “Barış Anıtı” gibi yükseleceğini söyledi.

    Projeyi geliştiren Ali Kemal Aktoprak, Dünya’da barışın ve sevginin egemen olmasını, kötülüklerin ve savaşların da yok olmasını istiyor. Bu sebeple Aktoprak, tüm ülkelerin başkentlerine ‘World Fellowship Garden’ (Dünya Kardeşlik Bahçesi) açmak için bir proje geliştirdi. Projenin amacı ise dünyanın her köşesine barış ve sevgiyi aşılayabilmek. Dışişleri Bakanlığınca da onaylanan proje 17 Eylül tarihinde ilk olarak Litvanya’nın başkenti Viniüs’te açılacak. Hayata geçecek olan bahçede 300 adet Rosa Rugosa ve Hansa cinsi gül ağaçları yer alacak. Bahçe Litvanya’nın Başkenti Vilniüs’e bağlı olan Lukişkes meydanında yer alacak. Ali Kemal Aktoprak’ın daha sonraki hedefi ise dünyadaki tüm ülkelere Kardeşlik Bahçeleri açabilmek.

    Öte yandan 17 Eylül 2020 tarihi Türkiye ve Litvanya’nın resmi ilişkilerinin 90. yıldönümü olması nedeniyle dışişleri bakanlığı bürokratları da açılışa katılacak.

    İlk bahçenin 17 Eylül’de Litvanya’nın başkenti Vilniüs’de açılacağını belirten, Ali Kemal Aktoprak, “Dünya’da sevgi ve nefretin döngüsü ve bir dengesi var. Bu denge içerisinde gösterge nefretten tarafa kaydığı zaman yıkımlar oluyor. Boşanmalar, savaşlar ve büyük felaketler gerçekleşiyor. Dolayısıyla ibrenin hep sevgiden tarafta olması için Litvanya’da kardeşlik bahçesi oluşturduk. Dünya kardeşlik bahçesi adını verdiğimiz bu proje dünyanın her yerine yayılacak. Projemiz ilk olarak Litvanya’nın başkenti Vilnius’da meydan üzerinde açılacak. Meydana 300 ağaçlık bir gül bahçesi oluşturacağız. Şuan her şeyi hazır 17 Eylül’de büyükelçimiz Gökhan Turan’ın katılımıyla açılış gerçekleşecek. Dünya kardeşlik bahçeleri insanları bu pandemi sürecinden ve savaş beklentilerinden çıkartacak. Sonsuza kadar sürecek dostluk ve barış rüzgarını ekebilmek için başlattığımız bu proje umarım güzel şeylere yol açar. Bu yolda yanımda yer alan herkese teşekkür ediyorum” dedi.

    “Bu projeyle duygular arasında kardeşlik yaşayacağız”

    Sonsuza kadar kötülüğün olmadığı bir dünya inşa etmek istediklerini de kaydeden Aktoprak, “Bundan sonra projeler genellikle büyükelçiliklerimiz üzerinden yürütülecek. Konuştuğumuz büyükelçilerimizde bizi olumlu karşıladı. Dünyanın her ülkesinde her kasabasında ve her köyünde bu bahçeleri açmayı düşünüyoruz. Büyükelçiliklerimizin, Dışişleri Bakanlığımızın ve sponsor olmak isteyen firmalarımızın destekleriyle bu projemiz hayata geçecek. Sonsuza kadar kötülüğün olmadığı bir dünyanın altyapısını inşa etmek istiyoruz. Sevgiye, aşka ve muhabbete çağrı yapacağız. Duygular arasında kardeşlik yaşayacağız. Duygular arasında bir köprü inşa etmek için bu bahçeleri açıyoruz. Ayrıca bahçemiz 17 Eylül Türkiye ve Litvanya’nın diplomatik ilişkilerinin başladığı tarih. Bu sebeple 17 Eylül’de ilk olarak Litvanya’nın başkenti Vilniüs’de açılacak. İki ülkenin büyükelçilikleri açılışa katılacak” açıklamalarında bulundu.

  • Bakan Ersoy: “Aramızdaki birlik, beraberlik ve kardeşlik bunun teminatı, tarihimiz ise en net kanıtıdır”

    Bakan Ersoy: “Aramızdaki birlik, beraberlik ve kardeşlik bunun teminatı, tarihimiz ise en net kanıtıdır”

    Hacı Bektaş Veli’nin vefatının 749. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen anma etkinliklerinde konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Aramızdaki birlik, beraberlik ve kardeşlik bunun teminatı, tarihimiz ise en net kanıtıdır” dedi.

    Nevşehir’in Hacı Bektaş İlçesi’ndeki Hacı Müzesi’nde yapılacak olan anma etkinlikleri kapsamında emniyet güçleri tarafından yoğun güvenlik önlemi alındı. Etkinliklere katılanlar korona virüs tedbirleri kapsamında ateş ölçümleri yapılarak alana alınırken maske ve dezenfektan dağıtıldı.

    Anma etkinliklerinde konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy birlik ve beraberliğin önemine değinerek, “12’inci asırda Yesevi deryasından dünyaya 99 bin dalga salındı. O dalgalar hedeflerine varıp kıyılara vurdukça yeni dalgalara derya oldular. İşte bu manevi selin 13’üncü asırdaki en derin temsilcilerinden biri şüphesiz büyük veli Hacı Bektaş’tır. Onun dosdoğru bir yolda, sade ve anlaşılır öğütlerle bize rehberlik ettiğini görüyoruz. Öyle ki hemen hepimiz onu anladığımızı ifade etmekteyiz. Ancak esas olan anladıklarımızı hayatımıza ne kadar tatbik ettiğimizdir. Zira eyleme dökülmeyen düşüncenin, ortaya konulmayan iradenin bir anlamı yoktur. Hacı Bektaş-ı Veli bize ‘canlar’ diye seslenir. İsim ya da namımız, dilimiz ya da toprağımız, velhasıl hiçbir farklılığımız onun dergâhında ayrıma tabii tutulmaz. Zaten marifet, farklı olanlardan bir ve bütün meydana getirebilmektir. Yol bilene yer tarif edilmez. Bilmeyene yardım gerekir. İşte büyük velinin rehberliği de bilmediğini öğrenmek isteyenlere ışık tutar. Hacı Bektaş aklımızı ilimle, gönlümüzü ilahi aşkla terbiye etmemizi öğütler. Cehalete karşı mücadele vermeli; sevgiyle, sabırla, hoş görüyle nefsimizi zapt etmeliyiz. İlim böyle kazanılır ve ilahi aşk makamına böyle yol alınır. Kendimize karşı dürüst olmak bu yolun yolcusu olmanın şüphesiz ilk şartıdır. Onun ‘Ne ararsan kendinde ara’ öğüdüne kulak verip özümüzü sorgulamamız gerekiyor. Göreceğiz ki başkasında kınadığımız davranışları ve tavırları, benliğimiz söz konusu olduğunda, haklı olma bahanesine sığınıp biz de sergileyebiliyoruz. Öyleyse yanlış ile doğrunun muhasebesini önce kendimizde yapacak, sonra muhabbetle çevremize el uzatacağız. İnsanın insana tahammülsüzlüğü manevi değerlerimizin üstünü örten bir sis, onlarla aramıza giren bir duvar gibidir. Peygamber Efendimiz, ‘Gerçek pehlivan öfkelendiği zaman nefsine hâkim olabilen kimsedir’ buyuruyor. Oysa günümüzde öfkeye teslim olmayı marifet sananlar var. ‘Bir olalım, iri olalım, diri olalım’ diyen Hacı Bektaş-ı Veli’yi ayrılık vesilesi kılanlar var. Biz bunların önüne geçmek zorundayız. Bu bir gönül mücadelesidir. Kazanacağımızdan da şüphem yoktur. Aramızdaki birlik, beraberlik ve kardeşlik bunun teminatı, tarihimiz ise en net kanıtıdır. Öyle bir medeniyetin mirasçılarıyız ki, manevi temeller üzerinde yükseltip hak ve adalet anlayışımızla bina ettiğimiz insanlık kubbesi; asırlar boyu tüm dünyada mazlumların umudu ve sığınağı olmuştur. Dün böyleydi, bugün yine böyledir. Şimdi bize düşen bu mirası varislerimize ulaştırmaktır. Bu noktada şunu asla unutmamalıyız, çocuklarımızın geleceği, içinde yaşadıkları dünyanın kaderiyle birdir. Dolayısıyla mücadelemiz hem bireysel hem evrenseldir. Nasıl ki Yesevi, Hacı Bektaş, Mevlana ve Yunus gibi gönül erlerimiz tüm insanlık için bir ışıksa; bizler de aynı derecede ufkumuzu ve gönlümüzü geniş tutmalıyız. Bu yıl, ‘Bir Veli’nin Varisiyiz, Mirasımız Aşktır Bizim’ diyoruz. Hepimiz biliyoruz ki aşk doğduğu gönülden taşmaz ise gerçek bir aşk değildir. Gönlü sevdasına dar gelenlerden olalım inşallah. Bugün dünyada savaşlar, işgaller, zulümler bitmiyor. Sayın cumhurbaşkanımızın liderliğinde devletimiz, yürüttüğü politikalarla bu şer selini kurutmak için birçok coğrafyada mücadele veriyor. Bu mücadelenin fiili kısmında olduğu kadar, manevi kısmında da bizlere görev düşüyor. Milletçe yanlışın karşısında doğru olmaktan ve dik durmaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi.

    “2021’de çok daha geniş kitleleri ağırlayacağız”

    Bu yıl pandemi dolayısıyla katılımı sınırlı tutmak zorunda kaldıklarını, önümüzdeki yol çok daha geniş kitleleri ağırlayacaklarını ifade eden Bakan Ersoy, “Bu yıl pandemi nedeniyle katılımı sınırlı tutmak durumunda kaldık. Ancak 2021’de UNESCO ile birlikte, vefatının 750’inci yıl dönümünde Hacı Bektaş-ı Veli’nin gönül bahçesinde çok daha geniş kitleleri ağırlayacağız. Bugün insanlığın Hacı Bektaş gibi manevi rehberlere her zamankinden fazla ihtiyacı var. Bu da bizlere sorumluluk yüklemektedir. Gereğini yapmak için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı konuşmasında Hacı Bektaş Veli’yi, günümüze tüm canlılığı ile ulaşabilmiş düşünce sistemiyle andıklarını kaydederek; “Bugün burada Hacı Bektaş-ı Veli’nin aramızdan ayrılışının, yani Hakk’a yürüyüşünün 749. yılını yâd etmek için onu unutmadığımızı tüm dünyaya göstermek için bir aradayız. Hacı Bektaş Veli’nin inanç ve felsefesi sevmek ve sevilmekten öte başka bir şey talep etmez. Yine dünya üzerindeki tüm inanışlar, Hacı Bektaş Veli’nin, sevgi, hoşgörü ve saygı temeli üzerine inşaa edilmiştir. Hacı Bektaş Veli, Pir-i Türkistan Ahmet Yesevi’nin bir öğrencisi olarak, kadim Anadolu topraklarının 1071’le İslamlaşması ve Türkleşmesi için, tek bir savaş aleti bile kullanmadan, ilmi ve irfanıyla gönüllere girmeyi başararak, şuan üzerinde yaşadığımız toprakların bizlere yurt olmasına, en çok katkıyı veren zatlardan, gönül erenlerinden biri olmuştur. Hacı Bektaş Veli’nin insan sevgisi, hoşgörüye ve barışa dayalı anlayışı geniş kitleleri etkilemiş, etkilemeye de devam etmektedir. Hacı Bektaş Veli’yi, günümüze tüm canlılığı ile ulaşabilmiş düşünce sistemiyle anıyoruz. Düşüncesi ve yaşamıyla, kendisinden sonra gelenlere büyük bir çığır açmış, birlik, kardeşlik, sevgi ve hoşgörü çağrısıyla farklılıklara karşın huzur içinde bir arada yaşamanın yolunu göstermiştir. Hacı Bektaş Veli, ulusu, dini, mezhebi, rengi ya da görüşü ne olursa olsun, tüm insanları, sevgiye, kardeşliğe ve barışa davet etmiştir. İnsanlığın, Anadolu’nun yetiştirdiği bu büyük kişilerden öğreneceği pek çok erdem olduğuna inanıyorum” diye konuştu.

    Nevşehir Valisi İnci Sezer Becel ise etkinlikte yaptığı konuşmada, “Bir milleti millet yapan unsurların başında kültür yer almaktadır. Kültür bir toprak parçası üzerinde milleti meydana getiren maddi ve manevi değerlerin tümüdür. Kültür toplumun kimlik kazanmasında toplumsal değerlerin gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli bir yer teşkil etmektedir. Türk kültürü kendi kültürel değerlerinin yaşatılmasını ve aktarılmasını sağlayan tarihte birçok kişi yetiştirmiştir. Hacı Bayram Veli, Mevlana Hazretleri, Yunus Emre, Taptuk Emre ve daha nicesi bu topraklara sevgi, barış, hoşgörü tohumları ekmişlerdir. Bunlardan birisi de huzurunda bulunduğumuz ve topluma öğretileriyle yol gösteren Hünkâr Hacı Bektaş Veli’dir. Hacı Bektaş Veli 13. yüzyıla damgasını vuran ve kendinden sonraki kuşağa da düşünceleriyle etkisini hissettiren önemli bir isim olarak karşımıza çıkmaktadır. Gerek düşünce dünyası gerekse inanç dünyasında önemli bir yere sahiptir. Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli Hazretleri’nin öğretileri yüzyıllardan beri insanlığa ışık tutmakta olup, hoşgörü çerçevesinde herkesi eşit gören ve herkese saygı ile davranılmasını öğütleyen öğretinin bütün değerlerini incelediğimizde ise bu öğretinin evrensel bir yönü olduğunu da görürüz. Bu öğretide kadın erkek eş olarak görülmüş, düşmanın bile insan olduğunun unutulmaması istenmiş, hiçbir milletin ve insanın ayıplanmamasının gerektiği ifade edilmiştir. Hacı Bektaş-ı Veli’nin ’İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır’ sözüne baktığımızda ilim ile her türlü sorunların çözülebileceğini, ilimden uzaklaşılması halinde ise tüm sorunların büyük bir bilinmezlik içerisine doğru sürükleneceğini görmekteyiz” dedi.