Etiket: Karatay’dan

  • Canan Karatay’dan Kayseri pastırmasına övgüler

    Kayseri 2. Kitap Fuarı’na katılan Prof. Dr. Canan Karatay, Kayseri pastırmasının doğal olmak şartıyla en sağlıklı besin olduğunu söyledi. İçine nitrat katılmamış pastırmanın her halinin sağlıklı olduğunu belirten Karatay, “Bol bol yiyin diyemem, çünkü çok pahalı” dedi.

    Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından 3-21 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen ve 130 yayınevi ile 250’yi aşkın yazar, şair ve sanatçının katılacağı 2. Kitap Fuarı’na katılan Canan Karatay, sağlıklı yaşama dair söyleşisinin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

    Kayseri’nin ünlü yiyeceği pastırmanın, doğal olmak kaydıyla en sağlıklı besin olduğunu kaydeden Karatay, son yıllarda daha hızlı olması için pastırmaya nitrat katıldığını duyduğunu ve bundan dolayı üzüldüğünü dile getirdi. Doğal olan pastırmanın insan vücudunun ihtiyaç duyduğu protein ve yağı dengeli biçimde barındırdığını belirten Karatay, kesesi müsait olan için pastırmanın bol bol tüketilmesini önerdi. Karatay, şunları söyledi:

    “Birkaç yıldır pastırmaya nitrat katıldığını duydum, çok üzüldüm. Lütfen geleneklerimizden çok uzaklaşmayalım. Bin 500 kazanacağımıza, 500 kazanalım. Eti ihtiyacı olduğu ısıda kurutarak yiyelim. Yapılışını hızlandırmayalım, aç gözlülük yapmayalım. Pastırma en sağlıklı besindir, kesesi müsait olana.İnsan vücudu protein ve yağdan oluşur. Protein ve hayvansal yağın insan vücuduna dengeli olarak girmesi lazım. Protein 3 ise yağ da 1 olmalıdır. Onun için yağlı kırmızı et tüketmeliyiz. Pastırma protein ve yağın dengeli olduğu bir besindir. Nasıl isterseniz öyle yiyin; bir gün pastırmalı yumurta yersiniz, bir gün pastırmanın yanında yeşillik yersiniz. Ama tüketmekten korkmayın. Bol bol yiyin diyemem, çok pahalı.”

    “Unlarda bromür kullanımını yasaklayın”

    21 Ekim Küresel İyot Eksikliği Günü’ne dair açıklamalarda da bulunan Karatay, ekmekte bulunan bromür, diş macunlarındaki florür ve çamaşır sularındaki klorürün iyot eksikliğinin en önemli nedenleri olduğuna dikkat çekti. Unlarda bromür kullanımı konusunda hükumete çağrıda bulunan Karatay, “İyot çok önemli bir mineraldir. Doğal olarak insan vücudunda bulunmalıdır. Tüm hücrelerimiz iyotu kullanır. İyot eksikliği tiroid, pankreas, prostat, meme kanserine, haşimato hastalığına neden olur. İyot eksikliğine neden olan da vücuda giren bromürdür, florürdür, klorürdür. Bunlar iyodür ile kardeştir. Ekmekte, unlarda yüzde 10 bromür katkısı vardır. Bu bromür katkısının yasaklanmasını istiyorum, eğer kanser olmak istemiyorsak. Buradan hükumete sesleniyorum; kanseri önlemek istiyorsanız bromürü yasaklayın. Artık un firmaları da bana kızıyor. Ama unlara artık bromür eklemesinler, eskiden iyodür eklenirdi, iyot eklesinler. Florür diş macunlarında vardır, o da vücuda fazla girdiğinde iyot reseptörlerini kullandığı için vücut iyodu kullanamıyor. Klorür bütün çamaşır sularında var. Titiz hanımlar kusura bakmasın; evi klorürle zehirliyorlar. Çocukların astım olması, habire sık sık hastalanması, burunlarının tıkanması klorürden, çamaşır suyundan kaynaklıdır” ifadelerini kullandı.

  • Canan Karatay’dan ezber bozan tavsiye

    Bodrum’da imza günü düzenleyen Prof. Dr. Canan Karatay Kurban Bayramında ne kadar et bulursanız o kadar et yiyin diyerek ezber bozan açıklamalarda bulundu.

    Bodrum’un Turgutreis mahallesinde kitabının imza gününü düzenleyen Prof. Dr. Canan Karatay sıcaklarda bol bol su tüketip kaya tuzu kullanın dedi. Karatay’ın İmza gününe gelen vatandaşlar fotoğraf çektirmek için bir birleri ile yarıştı. Kitaplarını imzalatan Bodrumlular Ünlü profesörden beslenme konusuyla ilgili tavsiyelerde aldı.

    Otellerde ki açık büfelere dikkat

    Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan ünlü profesör lüks otellerdeki her şey dahil açık büfelere dikkat çekerek şu sözlere yer verdi; “Yiyecekleri soğuk ortamda saklıyor olsalar bile yaz olduğu için sıcak olduğu için çok dikkatli olmak lazım. Özellikle çok yıldızlı otellerdeki açık büfeler den çok fazla yememenizi tavsiye diyorum.”

    Evimi soyan hırsız 8 ay ceza aldı

    Geçtiğimiz aylarda evine hırsız girdiğini belirten Karatay, “Evimdeki hırsızlık organize bir suçtu. Beni soyan aynı hırsız 8 ay yattı çıktı. Fakat onu organize edenler halen dolaşıyor” dedi.

    Kırmızı etile ne kadar bulursanız yiyin

    Türk halkının evine kurban bayramında et girdiğini belirten Karatay, “Kırmızı et yağı ile beraber en sağlıklı ettir. Mutlaka insan vücuduna girmesi lazımdır. Yalnız hazırlanması çok önemlidir. Kızartma olursa tehlikelidir. Onun dışında bizim kap yemeklerimiz, ızgaralarımız, kebaplarımız en sağlıklı yemeklerdir. Milletimiz Her gün et yemiyor. Bizim ülkemizde insanlar kurbandan kurbana et yiyor. Eti istedikleri kadar buldukları zaman yiyebilirler.”

  • Canan Karatay’dan Adanalılara “Kebap yiyin ama ekmek yemeyin” uyarısı

    Çukurova Kitap Fuarı’nda okurlarıyla imza gününde buluşan Prof.Dr. Canan Karatay, Adanalılara, “Adana Kebabı yiyin ama ekmek yemeyin” önerisinde bulundu.

    300’den fazla yazar, çizer ve şairin katılımıyla bu yıl 10’uncusu düzenlenen Çukurova Kitap Fuarı sürüyor. İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Profesörü Canan Karatay’da kitaplarını imzalamak için Hayy Kitap stantında yerini aldı.

    10’uncu Çukurova Kitap Fuarı hakkında bilgiler aktaran Prof. Dr. Canan Karatay, öğrencilerin kitap fuarına katılımlarından dolayı mutlu olduğunu belirtti. Karatay, “Fuarı gayet iyi buldum. İlgi çok fazla. Öğrencilerin çok olmasına sevindim. Bugün Cumartesi okullar tatil diye öğrenciler gelmiş. Sevgi de çok fazla çok sevindim. Keşke herkes daha çok okusa” diye konuştu.

    “Adana Kebabı sağlıklıdır”

    Adanalılara da yeme içme konusunda uyarılarda bulunan Karatay, “Adana kebabı çok önemli bir kebaptır. Sağlıklıdır. Hayvansal kuyruk yağı ile yapılır. Altında ki pide yenilmeyecek yanında ki bulgur ve pirinç pilavı yenilmeyecek. Adana kebabı en sağlıklı yiyceklerden biridir. Adana mutfağında ki bayanlara bol bol etli yemek yapsınlar onu öneriyorum” dedi.

    Prof. Dr. Canan Karatay, 6 kitabının olduğunu bütün kitaplarınında satıldığını ve kitaplarında yazanları uygulayan kişilerin sağlığına kavuştuğunu da belirtti.

  • Canan Karatay’dan Sporculara Yumurta Uyarısı

    Prof. Dr. Canan Karatay, sporculara yumurta uyarısında bulunarak, “Yumurtanın sarısını çıkarıp veriyorlar. Doğa nasıl yapmışsa öyle yiyeceksiniz. Yumurtanın içinde sarısı varsa sana faydası var. Protein yağ ile yendiğinde faydası var. Ondan sonra gidip sakatlanıyorlar” dedi.

    Karabük Kültür Merkezinde, Karabük Üniversitesi Derneği (KARÜNDER) ve Karabük Üniversitesi öğrencileri tarafından organize edilen ‘Yaşam Boyu Sağlık’ konferansına konuşmacı olarak katılan Prof Dr. Canan Karatay, “Ne yaparsanız yapın. Ama sağlıklı olmak istiyorsanız hayatınıza şekeri ve ekmeği sokmayın. Ekmek ve şeker vücudunuzdaki tüm hastalıkların baş kaynağıdır” diyerek izleyicilere önerilerde bulundu.

    Karatay, kan şekeri yüksekliğinin bugün en tehlikeli risk faktörü olarak kabul edildiğini söyleyerek, “Şeker hastası olalım olmayalım. Tüketilen nişasta ve her türlü un vücutta şeker olarak gözüküyor. Ekmekte şekerdir, her türlüsü. Un haline geldiği zaman bir buğday veya arpa. Tam buğdaydan ekmek yapılmaz, oda una çevrilir. 2 dilim tam buğday ekmeği çorba kaşığı şekerden daha fazla kan şekerini yükseltiliyor. 2006 yılında 10 sene önce Dünya Sağlık Örgütü bir rapor yayınladı. Dünyada en çok ekmek tüketilen ülke Türkiye. Yılda kişi başına 200 kilo ekmek tüketiliyor. En kötü ekmek Türkiye’de üretiliyor. Bunu ben değil Dünya Sağlık Örgütü söylüyor. Türkiye’de eğer ekmek tüketimi azaltılırsa, hastalıklarda yüzde 30 azalacaktır diyor” dedi.

    “MEYVELER YENMEK İÇİN YAPILMIŞTIR, İÇİLMEK İÇİN DEĞİL”

    Çocuklarda karaciğer yağlanmasının ise meyve sularından kaynaklandığını aktaran Karatay, “Buna taze sıkılmış meyve suyu da dahil. Meyveler yenmek için yapılmıştır, içilmek için değil. Portakal içilseydi, doğa onu öyle yapardı. İçilecek bir halde yapıp bize sunardı. Meyveleri yiyeceğiz, içmeyeceğiz. Çocukları da bu hale getiren yağlanma olan şekerli gazlı içecekler. İnsülün direncinden kurtulmak istiyorsanız yoğun egzersizler aşırı sporlar yapmanıza gerek yok. Her gün 20 dakika yürüdüğünüz zaman beyinde mutluluk hormonları artıyor. Bu artınca iştahımız bastırılıyor. Yani acıkmamız önleniyor. 20 dakika yürümek yeterli, deli dana gibi kilometrelerce koşmak tehlikeli. Uzun süre spor yapmak tehlikeli. Sokağa çıkıp yürümek yetiyor. 20 dakika yürümek insülin direncini kırıyor, deli danalar gibi koşmak insülin direncini başlatıyor. Spor salonlarında düşüp ölenlerin altında bu yatıyor” ifadesinde bulundu.

    “SPORCULARA YUMURTA UYARISI”

    “Turp yersiniz turp gibi olursunuz” diyen Karatay, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

    “Fıstık yerseniz fıstık gibi olursunuz. Fındık, fıstık, badem ceviz hepsi çıtır çıtır kan yapar. İçinde doğal yağ ve protein ile karbonhidrat vardır. Doğa bir şeyi nasıl dengeli yapıyor görün. Yumurtanın sarısını çıkarıp beyazını getir, kurcalamayın doğayı. Sporculara protein ve yumurta veriyorlar. Gözümle gördüm sarsını çıkartıyorlar. Doğa nasıl yapmışsa öyle yiyecekseniz. Yağ ile yiyeceksiniz. Yağ ile protein dengeli olacak. Yumurtanın içine sarı koymuşsa doğa onun bir faydası var sana zararı yok. Neden doymuyorsunuz doğru dürüst yağ yemiyorsunuz. Protein yağ ile yendiğinde vücuda faydası var. Ondan sonra gidip sakatlanıyorlar. Yağ olmazsa hücreler çalışmaz. Üçe bir oran olacak yediklerinizde. Yumurtada ona göre yapılmıştır. Bırakında doğa sizi kurtarsın.”

    İzleyiciler tarafından program sonuna kadar ilgi ile izlenen Canan Karatay katılımcılar tarafından gelen soruları da cevaplandırdı. KARÜNDER Başkanı Ali Özer, değerli bilgilerini Karabüklüler ile paylaşmasından dolayı Karatay’a teşekkür plaketi takdim etti.

  • Prof. Dr. Canan Karatay’dan Sağlıklı Yaşam Konferansı

    Gençlerde ortaya çıkan hastalıkların sebebinin aşırı şeker, ekmek ve hareketsizlik olduğunu belirten Prof. Dr. Canan Karatay, şeker hastalığının bilindiğinin ötesinde genetik olmadığını ve sebebinin çevresel faktörler olduğunu ifade etti.

    Elazığ’da düzenlenen Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Yaşam Programı kapsamında Prof. Dr. Canan Karatay bir konferans verdi. Elazığ Nurettin Ardınçoğlu Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansa Vali Murat Zorluoğlu, İl Sağlık Müdürü İbrahim Halil Akkuş ve çok sayıda vatandaş katıldı. Sağlıklı beslenememe ve hareketsiz yaşamın tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde ve Elazığ’da da çok önemli bir sorun olduğunu belirten Vali Zorluoğlu, “Halkımızın sağlığını tehdit eden çok büyük bir tehlikedir. Devletimiz ve hükumetimizin belirlediği ve bizlerin de uygulamasını yapmaya çalıştığımız sağlık politikamızın en önemli hedeflerinden bir tanesi sağlıklı bireyler ve sağlıklı toplum oluşturmaktadır” dedi.

    Mısır şurubu şekerinin kullanılan çay şekerinden 7 kat daha büyük toksit içerdiğini ifade eden Prof. Dr. Canan Karatay ise, “Yani bütün tatlandırıcılar, çocuklarımızın içtiği gazlı şekerli içecekler, insulin olan meyve şekerini yani fruktozu hemen karaciğere gönderiyor. Çünkü insan vücudu meyve şekeri dediğimiz fruktoz şekerini enerji olarak kullanamaz. Çok toksit olduğu için derhal yağ olarak karaciğere gider ve karaciğeri yağlandırır” şeklinde konuştu.

    “ASANSÖRE BİNMEYİN VE YOL YÜRÜYÜN”

    Tam buğday ekmeğinin de şeker olduğunu aktaran Karatay, “Tam buğday ekmeğinin de hakikaten kan şekerini çok fazla yükselttiği Kardiyolog William Davis tarafından söylenmiştir. Kepekli de olsa tam buğday ekmeğinin gliserin endeksi çok yüksektir. Bir patatesin gliserin indeksi kadar kan şekerini çok fazla yükseltir. Genç ve ortaya çıkan hastalıkların temelinde aşırı şeker, ekmek tüketimi ve hareketsizlik yatmaktadır. Bu olay bu kadar basit. Herkes bisiklete ulaşamaz ama yol yürüyün. Asansöre binmeyeceğiz ve yol yürüyeceğiz. Şeker hastalığı genetik değildir. Tamamen yanlış beslenme ve yanlış yaşam biçiminden kaynaklanan çevresel bir faktördür. İleri yaşlarda çıkan bu hastalık genetik olmamakla beraber önlenebilir. Bunu önlemek ve öne alabilmek bizim elimizdedir” diye konuştu.

    “BEL ÇEVRESİNİN GENİŞLEMESİ RAHATSIZ VE HASTA OLUNDUĞUNU GÖSTERİYOR”

    1980’lerde ve 90’larda birdenbire tüm dünyada aynı zamanda obezitenin mantar gibi patladığını belirten Karatay, “Aşırı kilo, Elazığ nüfusunun üçte biri obez gibi şeyle ortaya çıktı. Aşırı kilo, obez o kadar önemli değil. Önemli olan bel çevresinin genişlemesi, sizin rahatsız ve hasta olduğunuzu gösteriyor. Bu yeterlidir. Gidip vücut kitle endeksi ölçme gibi yöntemlere gerek yok. Bunlara artık tıpta insulin yüksekliği hastalıkları deniliyor. Açlık kan şekeri sizi aldatmasın. Bir şey yedikten sonra kan şekerinize bakın ve çok yükseliyorsa artık onu yemeyin, hiçbir şeyiniz kalmaz. Şekerin içindekileri çocuklarımıza çok veriyoruz. 3 yaşındaki çocuğun doğum günü partilerinde kolalı içecekler veriliyor. Çok önemliymiş gibi Ramazan iftarlarında kola ortaya koyuyorlar. Ayıptır ve günahtır. Bunlar işte bu hastalıkları başlatıyor” dedi.