Etiket: karar

  • (Özel) Özel okulların ücret iadesine ilişkin emsal karar

    (Özel) Özel okulların ücret iadesine ilişkin emsal karar

    Ankara’da tüketici hakem heyeti emsal bir karara imza atarak yönergelerini ve online eğitimlerini yerine getiren özel okulların ücret iadesine gerek olmadığına karar verdi.

    Başkent Ankara’da özel okulda eğitim alan bir öğrencinin velisi pandemi sebebi ile eğitim alamadıklarını ve ücretin iadesini talep etmesi üzerine Etimesgut İlçe Tüketici Hakem Heyeti emsal bir karara imza attı. Heyet, Milli Eğitim Bakanlığının yönergelerini ve online eğitimlerini yerine getiren özel okulların ücret iadesine gerek olmadığına karar verdi.

    “Özel okulların ücret iadesine ilişkin lehimize olan emsal bir karar”

    Ankara Barosu’na kayıtlı olarak 4 yıldır görev yapan ayrıca Özel okul danışmanlığı ve vekilliği de yapan Avukat Sinem Kızılbuğa, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuştu. Avukat Kızılbuğa, “2019-2020 döneminde eğitim gören bir öğrencinin velisi, tüketici ilçe hakem heyetine başvurarak pandemi döneminde alamadığı eğitimin ücretin iadesini talep etti. Bununla ilgili olarak okuldan savunma istenildi. Hazırlayıp gönderdiğimiz savunmanın içeriği ise online eğitimlerin gereğini yerine getirdiğimizi, yönetmeliklere uyduğumuzu belgeleri ile sunduk. Milli Eğitim Bakanlığı’nın izin verdiği ve kaymakamlıktan da Haziran ayında telafi eğitimi için izin almıştık bunları da belgeleyerek okulumuzun pandemi döneminde her hangi bir sorumluluk kabul etmediğini ve öğrencilerin eğitimlerini almaları için tüm gereklilikleri yerine getirdiğini savunduk. Ardından karar lehimize çıktı. Özel okulların ücret iadesine ilişkin lehimize olan emsal bir karar” ifadelerini kullandı.

    “Tüketici hakem heyeti kararda, Milli Eğitim Bakanlığının online eğitimi ile yüz yüze eğitimini eşit gördüğünün altını çizmiş”

    Kızılbuğa, “Daha önce pandemi nedeniyle böyle bir karar çıkmadı. Yönetmeliklerin ve yönergelerin tüm gerekliliklerini yerine getirmiş olan bütün özel okulların aslında ücretini hak ettiğini hizmeti verdikleri için velilerden ücretleri almaları gerektiğini belirten bir karar oldu. Tüketici hakem heyeti kararda, Milli Eğitim Bakanlığının online eğitimi ile yüz yüze eğitimini eşit gördüğünün altını çizerek. Daha sonrasında ise okulun tüm gerekliliklerini yerine getirdiğini göz önüne almış ve tüketicinin ücret iadesine gerek olmadığına karar vermiş” şeklinde konuştu.

  • Okul müdürü cinayeti davasında karar açıklandı

    Okul müdürü cinayeti davasında karar açıklandı

    İzmir’in Ödemiş ilçesinde okul müdürünün makamında pompalı tüfekle vurularak öldürülmesiyle ilgili davada karar açıklandı. Tutuklu 2 sanık cinayetten 22’şer yıl hapis cezasına çarptırılırken, bir sanığın babası ise cinayete yardım ve ruhsatsız silah bulundurmaktan 20 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.

    İzmir’in Ödemiş ilçesinde okul müdürü Ayhan Kökmen’in (47) makamında pompalı tüfekle vurularak öldürülmesiyle ilgili davada karar açıklandı. Sanıkların yaşının küçük olması nedeniyle Ödemiş Ağız Ceza Mahkemesinde kapalı olarak görülen duruşmaya tutuklu sanıklar U.Y., İ.P. ve B.Y. bulundukları cezaevlerinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Görülen duruşmada 5 sanıktan tutuksuz olarak yargılanan C.A. ve Y.P. beraat ederken, tutuklu sanıklar U.Y. ve İ.P. kamu görevlisini görevinden dolayı tasarlayarak öldürme suçundan yasa gereği yaşları cinayeti işlediklerinde 18’den küçük olduğu için cezalarında 3’te 1 oranında azalma yapılarak 22’şer yıl hapis cezasına çarptırıldı. U.Y. ayrıca ruhsatsız silah suçundan da 1 yıl 1 ay 10 gün daha ceza aldı. Tutuklu sanık U.Y.’nin babası B.Y. ise, kamu görevlisini görevinden dolayı tasarlayarak öldürme suçuna yardım etmekten 19 yıl, ruhsatsız silah bulundurmak suçundan da 1 yıl 4 ay olmak üzere 20 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.

    “Belli yönleriyle yeterli bulmadığımız bir karar oldu”

    Duruşmanın ardından açıklama yapan Kökmen ailesinin avukatı Süleyman Coşkun, kararın belli yönleriyle kendilerini tatmin ettiğini, belli yönleriyle de yeterli bulmadıklarını ifade etti. Avukat Coşkun, “Bugün eğitim şehidimiz Ayhan Kökmen hocanın cinayetini işleyenlerle ilgili yargılamaların son duruşmasına katıldık. Cinayetin üzerinden 3 yıla yakın bir süre geçti. 15 Aralık 2017 tarihinde işlenen cinayetin yargılamasının yapıldığı dava bugün Ödemiş 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sona erdi. Bu davada 5 kişi yargılanmaktaydı. Bunlardan 4’ünün yaşı olay tarihi itibarı ile küçüktü. Bu yüzden de suça sürüklenen çocuk olarak tabir edildiler yargılama boyunca. Bugün itibarı ile onların da yaşları doldu, 18 yaşını doldurdular. Sonuç itibarı ile bugün gelinen noktada uzun bir yargılamanın ardından sonuç bugün açıklandı. Biz şunu söylemek istiyoruz. Bu verilen cezalarda bizim bir talebimiz vardı. Yargılama boyunca yargılamayı baltalamak için sanıklar bize göre ellerinden geleni yaptılar. Biz mahkemeden iyi hal indirimi uygulanmamasını talep etmiştik. Bir de olayın özelliği itibarı ile olayın sonuç olarak neticenin ağırlığı ve vehameti açısından iyi hal uygulanmaması talebimiz vardı. Bu talebimiz mahkeme tarafından kabul gördü ve hiçbir şekilde sanıklara verilen cezalarda iyi hal indirimi uygulanmadı. İyi hal indiriminin yanında da yine ceza kanunumuzdaki cezai indirimler de uygulanmadı. Belli yönleriyle bizleri tatmin eden bir karar oldu, belli yönleriyle de yeterli bulmadığımız bir karar oldu” dedi.

    “Bu cezayı asla yeterli bulmuyorum”

    Duruşmanın ardından açıklama yapan Ayhan Kökmen’in eşi Ayşe Ümmü Kökmen ise, “Ben kararı caydırıcı bir ceza olarak bulmuyorum. Ben 3 senedir duruşmalara gelip gidiyorum. 3 senedir hakim beyler, avukat beyler, bu çocuklara suça sürüklenen çocuklar diye hitap ediyorlar. Demek ki bu çocukları suça sürükleyen birileri var ki, bu ifadeyle çocuklara seslendiler hep. O zaman suça sürükleyen kişinin en ağır şekilde cezalandırılmasını isterdim. Bu cezayı asla yeterli bulmuyorum” diye konuştu.

    15 Aralık 2017’de İzmir’in Ödemiş ilçesindeki Kaymakçı Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde meydana gelen olayda, 3 yıldır görev yapan okul müdürü Ayhan Kökmen odasında öğrencilerden İ.P.’nin pompalı tüfekli saldırısı sonucunda ağır yaralanmış, vücudunun çeşitli yerlerine isabet eden saçmalarla ağır yaralanan 2 çocuk babası Kökmen kaldırıldığı Ödemiş Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirmişti. Jandarma, olayın ardından hakkında disiplin soruşturması bulunan 11. sınıf öğrencileri İ.P. ile bir süre önce okuldan uzaklaştırılıp başka okula kaydı yaptırılan U.Y.’yi ve olayda kullanılan tüfeğin sahibi olan U.Y.’nin babası B.Y.’yi gözaltına almıştı. Tutuklanan İ.P. ve arkadaşı U.Y. ile azmettirici olmakla suçlanan baba B.Y. hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

  • Sokağa çıkma kısıtlamasını ormanda geçirmeye karar verince başına gelmeyen kalmadı

    Sokağa çıkma kısıtlamasını ormanda geçirmeye karar verince başına gelmeyen kalmadı

    Bursa’da sokağa çıkma kısıtlamasına aldırış etmeyerek ormanda mahsur kalan alkollü kişi; polis ve sağlık ekiplerini alarma geçirdi. Gece yarısı polis tarafından bulunan aşırı alkollü adam bir ara yere kapaklandı. Alkollü kişi “sokağa çıkma yasağından haberin yok mu” diyen ekiplere “Benim oğlum pazartesi cezaevine girecek. 13 yıl hapis cezası aldı. Yasak kimin umurunda. Ben kendimi ormana saldım” dedi. Yaşlı adama kısıtlamaya uymamaktan dolayı 3 bin 186 lira para cezası uygulandı.

    Olay, Uludağ’ın eteklerinde merkez Osmangazi ilçesi Maksem Gökdere Boğazı’nda ormanlık alanda meydana geldi.

    Edinilen bilgiye göre saat 20.00 itibariyle başlayan sokağa çıkma kısıtlamasına aldırış etmeyen Nevzat G. (58), Maksem Deresi’nin kenarında alkol almaya başladı. Bir süre ormanlık alanda yürüyen Nevzat G., alkolün de etkisiyle kaybolarak polis ekiplerinden yardım istedi.

    Nevzat G. polis ve sağlık ekiplerinin yaklaşık 1 saat süren arama çalışmasının ardından ormanlık alanda bulundu. Nevzat G.’nin ayakta durmakta güçlük çektiği görülürken, yere düşmesi kameralar tarafından görüntülendi.

    Nevzat G. “sokağa çıkma yasağını bilmiyormusun, neden sokağa çıktın” diye soran ekiplere, “Ah be kardeşim. Benim oğlum 13 yıl hapis cezası aldı. Pazartesi cezaevine girecek. Yasak kimin umurunda” diye konuştu.

    Vücudunda kesikler oluşan Nevzat G. olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Öte yandan Nevzat G.’ya “Sokağa çıkma kısıtlamasına uymamak” suçundan 3 bin 186 TL para cezası uygulandı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Fransız Senatosu’ndan skandal karar

    Fransız Senatosu’ndan skandal karar

    Fransa Senatosu, yapılan oylama ile Fransız hükümetinden “Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’nin” tanınmasını öngören teklifi 305 oyla kabul etti.

    Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’ı Ermenistan işgalinden kurtarması ile birlikte Fransa’daki Ermeni lobisi harekete geçti. Sağcı ve muhafazakarların çoğunlukta olduğu Fransa Senatosu, Ermeni lobisinin de etkisiyle bugün tavsiye niteliğindeki karar taslağını oyladı. Fransız Senatosu 1’e karşı 305 “evet” oyu ile “Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’nin” tanınmasını öngören teklifi kabul etti. Senatörlerden 30’u ise çekimser kaldı.

    Senato, “Fransa hükümetini Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’ni tanımaya” ve “anlaşmazlığın müzakere edilmiş ve kalıcı bir şekilde çözüme kavuşturulması amacıyla mümkün olan her şeyi yapmaya davet ediyor, böylece 1994 yılında tanımlanan sınırların yeniden tesis edilmesini istiyoruz” diyerek bu müzakerelerin Minsk Grubu tarafından yapılması gerektiğini ifade etti.

    Metinde ayrıca Fransız hükümeti, “Dağlık Karabağ’da işlenen savaş suçlarına ilişkin uluslararası bir soruşturma yürütülmesini talep etmeye” davet edildi.

  • İstişare ile karar alınması önerisi

    İstişare ile karar alınması önerisi

    Eğitim-Bir-Sen Malatya 1No’lu Şube Başkanı, Memur-Sen Malatya İl Temsilcisi Hüseyin Söylemez, “Bürokrasiye tavsiyemiz önemli konularda tüm paydaşlarla seri istişare ederek daha doğru, isabetli kararlar almalarıdır” dedi.

    Eğitim-Bir-Sen Malatya 1No’lu Şube Başkanı Memur-Sen İl Temsilcisi Hüseyin Söylemez, yeni genelgeyle okul öncesi kurumların yüz yüze eğitime başlatılması konusunu eleştirerek, “ Milli Eğitim Bakanlığı’nın 31 Aralık tarihine kadar okulları kapatmasını “Her İşin Başı Sağlık” diyerek makul görmüş, bir süre daha sabrederek salgının etkisinin azalacağına katkı sağlayacak bu kararı yerinde bulmuş ve desteklemiştik. Aradan 1 gün geçer geçmez yayınlanan yeni genelgeyle okul öncesi kurumların yüz yüze eğitime başlatılması, ya eğitim kurumlarının salgına olumsuz bir etkisinin olmadığını ya da burada çalışan öğretmenlerimizin bakıcı gibi değerlendirilmesi algısını ortaya çıkarmıştır. Esas olan eğitimin yüz yüze yapılmasıdır. Ancak bu karar eğitim kurumlarının kapatılma gerekçesiyle uyuşmamıştır. Bakanlık kararını yeniden gözden geçirmeli ve çelişkisini ortadan kaldırmalıdır” ifadelerine yer verdi.

    MEB’in okul öncesi kurumlarının açık tutulmasının pandemiye olumsuz etkisinin olmayacağını düşüyorsa çok daha önem arz eden 1-8-12.Sınıflar ile Destekleme Yetiştirme Kursları (DYK)’dan başlayarak kademeli bir şekilde tekrar yüz yüze eğitime başlamalarını öneren Söylemez, “Açıkçası zorlu süreçte hem devlet yetkililerini, hem çalışanımızı anlamaya çalışıyoruz. Ancak, bürokrasi karar alırken istişareden kaçıp acele davrandığında dünü bugüne uymadığı gibi, bugünü de yarınına uymayacaktır. Her işin başı sağlık deyip tüm eğitim kademelerinde bir karar alıp bugün okul öncesi için revize ediyorsunuz. Düşünün ki il merkezlerinden taşradaki okullarımıza 100-120 km yolu servisle veya özel araçlarıyla birkaç öğretmen beraber ulaşırken, her ilde yüzlerce Bayan Ana Sınıfı öğretmeni farklı köy okullarına tek başına nasıl ulaşacak, bu arkadaşlar için risk yok mu?

    Sanırım bakıcı sorunu bugün akla geldi de, fedakar öğretmenlerimizin en iyi bakıcı olduğu da düşünüldü. Bürokrasiye tavsiyemiz önemli konularda tüm paydaşlarla seri istişare ederek daha doğru, isabetli kararlar almalarıdır.

    Rabbim, Covid-19 illetini milletimizden bir an önce uzaklaştırsın ve de sağlıklı bir ortamda masum öğrencilerimizle yüz yüze eğitime devam etmeyi nasip etsin” diye konuştu.