Etiket: karar

  • Ergan Kayak Merkezi için Covid- 19 tedbirleri kapsamında yeni karar

    Ergan Kayak Merkezi için Covid- 19 tedbirleri kapsamında yeni karar

    Erzincan’da bulunan Ergan Kayak Merkezi için korona virüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında yeni kararlar alındı.

    İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 26. maddesi gereği, Vali Mehmet Makas başkanlığında toplanarak yeni kararlar alındı.

    Valilikten yapılan açıklamada alınan kararlar şöyle sıralandı:

    “1- Sokağa çıkma kısıtlaması olan günlerde ilimiz Ergan Kayak Merkezinde, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından izin verilen resmi spor müsabakalarına katılacak lisanslı sporcular dışında lisans almış olsa da aynı müdürlükçe belirlenen listede kaydı bulunan sporcu ve antrenörler ile görevlendirme belgesi bulunanlar dışında hiç kimseye kayak merkezimize giriş izni verilmemesine, ayrıca 01-04 sayılı İl Umumi Hıfzıssıhha Meclis kararımızda belirtilen misafirlerden ilimiz de otellerde yatılı konaklayan ve bunu belgelendirenler dışında kayak merkezimize girişlerin tamamen kısıtlanmasına.

    2- İlimiz genelinde tüm kamu kurum ve kuruluşlarında vatandaşlarımıza örnek olacak şekilde başta temizlik maske ve mesafe olmak üzere tüm salgın tedbirlerinin eksiksiz bir şekilde uygulanmasına devam edilmesi ile tüm sıralı sorumlu birim amirlerince tedbirlerin sıkı şekilde takip edilerek aksaklıklara mahal verilmemesine.

    3- İlimiz genelinde denetimlerin daha etkin bir şekilde sürdürülebilmesi için Salgın Kontrol Timlerinde (tüm denetim ekipleri) görev alan personelin dönüşümlü olarak görev alacak şekilde sık sık değiştirilmesine.

    4- İlimiz genelinde hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması uygulandığından yürütülen ticari faaliyetlerin aksatılmaması göz önüne alınarak 19.03.2020 tarihli ve 03-02 sayılı Meclis Kararımız ile faaliyetleri durdurulan ve hafta sonu hizmet veren açık oto pazarının Sağlık Bakanlığınca (Koronavirüs Bilim Kurulu) hazırlanan oto pazarlarında alınması gereken önlemler Covid-19 Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberinde yayımlanan tedbirlere uyulması şartı ile rutin çalışma düzenine dönülene kadar Cuma günleri faaliyet göstermesine.

    Yukarıda belirtilen tedbirlere ilişkin uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi ve mağduriyete neden olunmamasına, alınan kararlara uymayan vatandaşlara Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 282. maddesi gereğince idari para cezası verilmesi başta olmak üzere aykırılığın durumuna göre kanunun ilgili maddeleri gereğince işlem yapılmasına, konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanununun 195 inci maddesi kapsamında gerekli adli işlemlerin başlatılmasına karar verilmiştir.”

  • Her Hıfzıssıhha Kurulu ayrı karar verebilecek

    Her Hıfzıssıhha Kurulu ayrı karar verebilecek

    Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde düzenlenen Covid-19 Değerlendirme Toplantısında konuşan Kaymakam İsmail Çorumluoğlu, kısıtlamalarda Hıfzıssıhha Kurulu’nun ayrı karar verebileceğine vurgu yaptı.

    Kdz. Ereğli’de Covid-19 Konulu Durum Analizi ve Bilgilendirme Toplantısı düzenlendi. Bilgilendirme konuşması yapan Kdz. Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu ilk olarak beklenen kar yağışı ile ilgili açıklamada bulunarak, tedbirlerin üst seviyeye çıkarıldığını ifade etti. Çorumluoğlu konuşmasında; “Beklediğimiz bir kar yağışı var. Elektriklerin uzun süre kesik olması yolların kapalı olması vesilesiyle vatandaşlarımız mağdur oldu. Meteorolojik uyarılar da tutmadı, biz de kar yağışının bu kadar yoğun olacağını beklemiyorduk. Bu seferki kar yağışında da meteoroloji her dakika bizi uyarıyor. İnşallah kazasız belasız bu kar yağışını da atlatacağız geçen ki kar yağışında can kaybının olmaması bizi sevindiriyor. Şuanda yüksek kesimlerde kar yağışı başladı. Pazar ve pazartesi yoğun bir kar yağışı bekliyoruz. Özellikle diyaliz ve KOAH hastalarımız bize ciddi sıkıntı olmuştu, bir kısmını devlet hastanesine bir kısmını da öğretmen evine yerleştirmek için talepte bulunduk. Ama vatandaşı zorlayamıyorsunuz. Seni alalım öğretmenevine yerleştirelim diyoruz. Bir kar yağsın bakarız diyor. Zaten kar yağdığında sana ulaşamıyoruz. Dolayısıyla bu kar yağışında tedbirlerimizi üst seviyeye çıkardık. Elimizden geldiği kadar vatandaşımızı mağdur etmeden biz bu kar yağışını da atlatacağız” dedi.

    Hıfzıssıhha Kurulu kafe ve okulların açılmasına karar verebilecek

    Toplantının ana maddesi olan Korona virüs salgını ile mücadelede gelinen süreç ve yeni alınan kararları da anlatan Kaymakam Çorumluoğlu, şu ifadelere yer verdi:

    “Bu aşama öyle bir aşamaya gelecek ki, bu işi başaran ile başaramayan ayrılacak demiştim. En son sağlık bakanının açıklamalarını dinledim. Şuanda Türkiye’de gelmiş olduğumuz nokta il bazında hastalığı takip edebildiğimiz noktaya geldik. Bu işi ciddiye alıp başaran yerler ile ciddiye almayıp başaramayan yerler ayrılacak. Bu bizi nasıl etkiliyor? Mesela okullar açılacak, her Hıfzıssıhha Kurulu kararı ayrı ayrı alınacak. Ereğli’de hangi okul açılacak buna biz karar vereceğiz. Burada bakacağımız en önemli husus vaka sayıları olacak. Zonguldak bu işi başardı ama başka bir x ili başaramadıysa, Zonguldak’ta tedbirler hafifletilecek. Hıfzıssıhha Kurulu’na kafelerin açılıp açılmaması sorulduğunda, ben oranına bakacağım. Hastalığın gelişimine bakacağım. Daha sonra açıp açmamaya karar vereceğim. İlk zamanlar Ereğli iyi durumdaydı, hem vaka hem vefat sayısında. Bir anda vaka sayısı çok arttı, vakalarla beraber vefatlar da çok arttı. Günlük 300 civarı vaka aldık. Çok zor günler geçirdik. Her gün akşam bu ilçede kaç vaka çıktı, kaç vefat oldu. Bana 22:00’de bildiriliyor. Ondan sonra hastaneye arıyorum 1 saat değerlendirmemiz tutuyor. Son zamanlarda devletimizin aldığı kararlar ile kısıtlamalar ile biraz daha vaka sayılarında sürdürülebilir azalmalar oldu. Ama hep tedirginlik devam ediyor. İyi bir mücadele yapıldı, sonra durumumuz kötüleşti, sonra yeniden toparlandı. 2021 yılında toparlanmamız devam ediyor. Bizim Zonguldak nüfusu içerisindeki oranımız %29,87 çıkan vaka sayısında yarım puan daha iyiyiz. Ölüm oranında da aşağı yukarı dengiz. Biz oranlamayı buna göre yapıyoruz.”

    “Vakaların artışı şehirlerarası giriş çıkışlardan kaynaklı”

    Kaymakam Çorumluoğlu, Kdz. Ereğli’nin sanayi yönüne vurgu yaparak ilçeye çok sayıda giriş çıkış olduğunu vurguladı. Çorumluoğlu konuşmasında;

    “Bu ilçenin şu dezavantajı var, İstanbul’a ve dışarıya açık bir ilçe. İstanbul’a en müsait ilçe burası. Erdemir ve OSB için gelen giden ilçelerimiz oluyor. İstanbul’a gidiş geliş alışkanlığı var. Köylerdeki vaka artışında dikkat çekici bir artış var. Bizim en güçlü yanımız çok hızlı bir tarama yapabiliyoruz. Günlük 200-300-400 kişiye kadar bu taramayı yaptık. OSB’de bin 350 kişiyi taradık 35 tane pozitif vaka çıktı. Fabrika yöneticisi pozitif olduğunu bilmiyor bizim taramamız sonucu çıktı. Vakaları tek tek inceliyoruz. Şehirlerarası giriş ve çıkışlardan vaka artışı söz konusu. Vatandaşımız bu iş bitsin biz huzura erelim diye söylüyor, herkes şikayetçi. Bir tane komşunu uyardın mı? Yok. Bir kişiyi ihbar ettin mi? Yok. Devletin almış aldığı karar son derece doğru. Bu işte iyi mücadele eden ile etmeyeni aynı kefeye koymamak lazım. X ilçesinde bu iş başarılıysa oradaki kafeler açılsın, yada okullar için de aynı şey geçerli. Bu ilçede gelin hep beraber bu işte mücadele edelim. Ve olası bir düzenlemede olası bir kısıtlama kaldırıldığında biz Ereğlili vatandaşımızı, Ereğlili esnafımızı mağdur olmaktan kurtaralım. Ülkemizin tamamında bu mücadele yapılacaktır. Ereğli’deki vatandaşlarımızın eğitim ve kültür seviyesine baktığımızda bu işi başaracağımıza inanıyorum” İfadelerini kullandı.

  • Atatürk Üniversitesi veriye dayalı karar verme sürecine başladı

    Atatürk Üniversitesi veriye dayalı karar verme sürecine başladı

    Atatürk Üniversitesi Yeni YÖK Vizyonu çerçevesinde yürütülen Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi ile hayata geçirdiği çalışma ve yeniliklere bir yenisini daha ekledi.

    Atatürk Üniversitesi, Yeni Nesil Üniversite Projesiyle 7 katmanda geliştirdiği ve uygulamaya aldığı Strateji Planı, Kalite Yönetimi, Performans Yönetim Sistemi, Ödül ve Teşvik Sistemi, Atama Yükseltme Kriterleri ile Yeni Yönetişim Modelinin ardından şimdi ise yine 7 katmanda oluşturulan Akademik Veri Yönetim Sistemiyle veriye dayalı karar alma dönemine geçti.

    Atatürk Üniversitesinde 2018 yılından itibaren başlatılan alt yapı çalışmalarının ardından 2019 yılında Veri Yönetimi ve Analizi Ofisi kurulmasıyla başlayan çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Kurumsal stratejiler, yönetsel süreçler ile operasyonel kararlar için gerekli verileri sağlamak ve işlemek, verilerin tek bir merkezde toplanması ve yönetilmesi için çevrim içi çalışan bir süreç tasarlamak, veriye dayalı kararlar alınabilmesi için konu ve sorun temelli raporlar hazırlamak ve uluslararası sıralama kuruluşlarında görünürlüğü sağlamak amacıyla kurulan Veri Yönetimi ve Analizi Ofisi kısa sürede birçok çalışmaya imza attı.

    Ofis bu amaçlar doğrultusunda, uluslararası sıralama kuruluşlarının sıralama ölçütlerinde kullandıkları metodolojileri inceleyerek istenen bilgileri gruplandırdı. Veri sistematiğini birimlerle yapılan otak çalışmalarla belirleyerek Quacquarelli Symonds (QS), Times Higker Education (THE) ve Round University Ranking (RUR) gibi sıralama kuruluşları ile iletişime geçip istenen verileri ilgili veri tabanlarına yükledi.

    Ofis ayrıca Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SDG) doğrultusunda ve University Impact Rankings çalışmaları kapsamında SDG’ye yönelik faaliyetleri belirleyerek izlenen politika ve stratejiler için belgeler oluşturdu. Bu belgeler SDG web sitesiyle entegre edilen ve Üniversite sitesinde yer alan SDG web sayfasında yayınlandı.

    Yeni nesil üniversite için ihtiyaç duyulan verilerin sınıflandırılması ve toplanması, ulusal düzeyde gerekli olan verilerin belirlenmesi ve toplanması ile veri yönetim sistemi ön çalışmaları içeriklerinden oluşan Veri Yönetim Sistemi ve Veriye Dayalı Karar Verme Mekanizması ile ilgili Dijital Sistemin Tasarımı çalışmalarına devam eden Veri Yönetimi Ofisi, yeni projeleri için çalışmalarını sürdürüyor.

    Veri Yönetimi ve Analizi Ofisinin yeni kurulan bir birim olmasına rağmen kısa sürede büyük işler başardığına dikkat çeken Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, gelinen noktadan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

    Atatürk Üniversitesi, Akademik Veri Yönetim Sisteminin aynı zamanda YÖKSİS, TÜBİTAK ULAKBİM’de geliştirilen Türkiye Akademik Arşivi (HARMAN), Web of Science, Scopus ve Google Scholar ile entegrasyonun sağlanmasının önemine işaret eden Rektör Çomaklı, bu durumun üniversitenin ve öğretim elemanlarının tanınırlığının artırılmasında önemli bir rol oynağını ifade etti. Çeşitli veri tabanlarına istenilen verilerin yüklenmesinin, Atatürk Üniversitesinin ulusal ve uluslararası üniversiteler arasında yerini her geçen yıl üst sıralara taşımasına imkan sağladığını söyleyen Rektör Çomaklı, yapılan çalışmaların önemli olduğunu ancak Atatürk Üniversitesinin devlet üniversiteleri içerisinde ilk beşe girmesinin amaçlandığının altını çizerek üniversitenin tüm mensuplarına çalışmalarından dolayı teşekkür etti.

    URAP (University Ranking By Academic Performance) Araştırma Laboratuvarı 2020 sıralaması gibi önemli bir platformda kendine üst sıralarda yer bulan Atatürk Üniversitesi, bu başarısını daha üst seviyelere taşımak için çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor.

  • Bakan Çavuşoğlu: “Kıbrıs Türkü’nün haklarını birlikte görüşeceğiz, birlikte karar alacağız ve birlikte savunacağız”

    Bakan Çavuşoğlu: “Kıbrıs Türkü’nün haklarını birlikte görüşeceğiz, birlikte karar alacağız ve birlikte savunacağız”

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile bir araya geldi. Görüşmede Çavuşoğlu, “Kıbrıs Türkü’nün haklarını birlikte görüşeceğiz, birlikte karar alacağız ve birlikte savunacağız” ifadelerini kullanırken, Bakan Ertuğruloğlu ise, “Güçlü Türkiye, güçlü KKTC demektir” dedi.

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği KKTC’de Meclis Başkanı Önder Sennaroğlu ve Başbakan Hamza Ersan Saner ile görüşmesinin ardından Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile bir araya geldi. KKTC Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan görüşmede konuşan Bakan Çavuşoğlu, “Sevgili Tahsin abi” diye hitap ettiği Ertuğruloğlu’na, “Sizinle daha önce de çalıştık. Tecrübelerinizden istifade ediyoruz, öğreniyoruz” dedi.

    Ertuğruloğlu’nun göreve geldikten sonra ilk ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştirdiğini hatırlatan Çavuşoğlu, orada da birçok konuyu ele aldıklarını belirtti. Bakan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin KKTC’ye ve Kıbrıs Türk halkına olan desteğini vurguladı.

    “KKTC’de ayrım yapmaksızın tüm kardeşlerimiz aşı olma imkanını yakalayacak”

    Türkiye’nin salgın döneminde KKTC’ye verdiği desteğe değinen Çavuşoğlu, “Kıbrıs Türk halkına gerekli aşıları gönderiyoruz. Bugüne kadar 40 bin doz aşı geldi. Önümüzdeki süreçte bu aşı miktarını artıracağız ve böylelikle KKTC’de ayrım yapmaksızın tüm kardeşlerimiz aşı olma imkanını yakalayacak” dedi.

    “Maalesef Rum tarafında bizim gibi ilkeli ve dürüst bir tutum sergilenmiyor”

    Konuşmasında Kıbrıs sorununa değinen Bakan Çavuşoğlu, müzakere ile ilgili sürecin hızlanmaya başladığını belirtti. Çavuşoğlu, “Kıbrıs müzakereleri ile ilgili 5+1 gayri resmi toplantı bizim fikrimizdi. Çünkü artık federasyon için 52 yılı tükettik. Tüm yöntemler tüketildi. Bunun için müzakere yapmanın bir faydası olmayacağını biz biliyoruz. Sanırım Rum tarafı da biliyor. Ama maalesef Rum tarafında bizim gibi ilkeli ve dürüst bir tutum sergilenmiyor. Federasyon için müzakere etmenin bir anlamı yok. Yarın tabii Cumhurbaşkanı Ersin Tatar başkanlığında da değerlendirmelerimizi yapacağız” ifadelerini kullandı.

    Çavuşoğlu, “Neyi müzakere edeceğimizi önce gayri resmi görüşmemiz gerekiyor. Bizim tutumumuz belli. Elbette soracağımız sorular var. Karşı tarafın ne kadar samimi olduğunu ölçme imkânımız olacak. Böylelikle bir müzakere zemini var mı yok mu bu toplantıda göreceğiz” dedi.

    “Kıbrıs Türkü’nün haklarını birlikte görüşeceğiz, birlikte karar alacağız ve birlikte savunacağız”

    Türkiye ve KKTC’nin uyum içerisinde çalışması gerektiğini belirten Çavuşoğlu, “Sizlerle beraber de uyum konusunda hiçbir şüphemiz yok. KKTC’nin ve Kıbrıs Türkü’nün haklarını birlikte görüşeceğiz, birlikte karar alacağız ve birlikte savunacağız” ifadelerini kullandı.

    Kapalı Maraş çalışmaları devam ediyor

    Kapalı Maraş konusuna da değinen Bakan Çavuşoğlu, “Daha önce başlattığımız Kapalı Maraş’ın açılması ile ilgili sizin kontrolünüzde envanter çalışması devam ediyor. Bu envanter çalışması tamamlandıktan sonra mülkiyet haklarını ihlal etmeden BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygun bir şekilde atabileceğimiz adımları da istişare ederek atacağız” dedi.

    “52 yıllık müzakere süreci başarısız oldu”

    Bakan Ertuğruloğlu ise, Kıbrıs konusunda gelinen noktayı ve izlenecek yolu Türkiye ile birlikte değerlendireceklerini belirterek, “Her zaman söylediğimiz bir realite var. Kıbrıs konusu ulusal davadır. Ulusal davalar birlikte değerlendirilir, birlikte belirlenir, birlikte savunulur. Bu anlayış ve bilinçle yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    52 yıllık müzakere sürecinin başarısız olduğunu belirten Ertuğruloğlu, aynı şeyleri tekrarlayarak farklı bir netice beklemenin mümkün olmadığının bilinciyle yeni bir süreç öngördüklerini vurguladı.

    “İki millet, iki ayrı demokrasi, iki ayrı hukuk, iki ayrı egemen devlet”

    Ülkenin realitelerine dayalı olarak iki millet, iki ayrı demokrasi, iki ayrı hukuk, iki ayrı egemen devlet varlığı temelinde politika savunduklarını kaydeden Ertuğruloğlu, “Bu toplantı, daha önce de hem anavatanın hem de bizlerin vurguladığı gibi 52 yıllık toplumlar arası müzakere sürecine benzeyen bir toplantı olmayacaktır. Detay konuşulmayacaktır, alışılagelmiş başlıklar konuşulmayacaktır, güven artırıcı önlemler gündemde olmayacaktır. 5+1’deki hedef ortak zemin olup olmadığının belirlenmesidir. İyi niyetle, uzlaşı arzulayarak bu toplantıya katılacağız. Aynı iyi niyeti, aynı uzlaşı arzusunu karşı taraf sergilerse ortak zemin gündeme gelirse ona göre hareket edeceğiz” dedi.

    “Güçlü Türkiye, güçlü KKTC”

    Türkiye Dışişleri Bakanlığının çalışmalarını gururla izlediğini belirten Ertuğruloğlu, “Anavatanımız güçlü olduğu kadar Kıbrıs Türkü güçlüdür. Güçlü Türkiye, güçlü KKTC demektir” ifadelerini kullandı.

  • Bakan Varank: “Facebook açısından bu isabetli bir karar olmuştur”

    Bakan Varank: “Facebook açısından bu isabetli bir karar olmuştur”

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Facebook’un Türkiye’de temsilcilik açma kararına ilişkin, “Facebook açısından bu isabetli bir karar olmuştur” dedi.

    Bakan Varanak, Kilis Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen toplantıda sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye’de temsilcilik açmasının zorunlu kılındığını hatırlatarak, “Bu yasal düzenlemenin sonucu olarak VK, YouTube, Tiktok, Dailymotion ve Linkedin’den sonra bugün Facebook da Türkiye’de temsilcilik açma kararını açıkladı. Facebook açısından bu isabetli bir karar olmuştur. Türkiye’de artık herkesin eriştiği, haberlerin, bilgilerin çok hızlı dolaşıma sokulduğu bu platformların yerel kanunlardan bağımsız olması düşünülemez. Tabii biz bu yasal düzenlemeyi hayata geçirdiğimizde bunu bir sansür düzenlemesi olarak göstermeye çalışanlar oldu. Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkede benzer düzenlemeleri kabul eden bu şirketlerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ikinci sınıf uygulama yapması kabul edilemezdi. Biz bu çifte standardı ortadan kaldıran bir düzenlemeyi hayata geçirdik. İşte bunun olumlu neticelerini de alıyoruz” dedi.

    “Tüm dünya için zor bir yılı geride bıraktık“

    Bakan Varank, tüm dünya için zor bir yılı geride bıraktıklarını belirterek, “Korona virüs salgını ekonomilerin üretim, tüketim ve dış ticaret kanallarını derinden etkiledi. Tüketim alışkanlıklarında önemli değişimler oldu. Hizmet sektörüne ilişkin faaliyetlerde daralma yaşanırken, gıda, ev tekstili, elektrikli ev aletleri, mobilya ve elektronik gibi sektörlerde tüketici talebi arttı. Uluslararası tedarik zincirinde yaşanan aksaklıklar, yerli üretimin ve arz kaynaklarına yakınlığın önemini biz kez daha ortaya koydu. Lojistik avantajları ve sağlam üretim altyapısıyla doğrudan yatırımlar bakımından Türkiye’nin cazibesinin pandemi sonrası dönemde artacağını öngörüyoruz. Salgında öne çıkan diğer bir husus sektörel çeşitlendirme oldu. Sadece turizme ya da hizmetler sektörüne dayalı ekonomiler daha büyük yara aldılar. Türkiye, bu anlamda güçlü sanayi ve tarım üretimiyle pozitif ayrışan nadir ülkelerden biri olmayı başardı. Özellikle imalat sanayimiz hem iç hem de dış talebi karşılamak için olağanüstü bir gayret sarf etti. En gelişmiş ülkelerde dahi market raflarının boşaldığı, temel ihtiyaç maddelerinin tükendiği böylesine bir dönemde ülkemiz bu manada hiçbir sıkıntı yaşamadı. Geçen hafta açıklanan Kasım 2020 sanayi üretim endeksi verileri, sanayi üretimimizin beklentilerin üzerinde artmaya devam ettiğini gösteriyor. Yıllık bazda yüzde 11, aylık bazda yüzde 1,3’lük artışla sanayi üretimini en çok artıran ülkelerden biri olduk. Ben bu tabloda emeği olan başta bu salondakiler olmak üzere tüm sanayicilerimizi yürekten tebrik ediyorum. Bu artış, yılın son çeyreğini güçlü, 2020 yılını ise pandemi şartlarına rağmen pozitif büyümeyle tamamlayacağımıza işaret ediyor. Senenin başında Türkiye ekonomisi için oldukça karamsar bir tablo çizen uluslararası kuruluşlar da büyüme tahminlerini pozitif şekilde revize etmeye başladılar” ifadesini kullandı.

    “Dinamik bir salgın yönetimi gerçekleştiriyoruz”

    Bakan Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bizler, ilk günden itibaren Cumhurbaşkanımızın liderliğinde oldukça dinamik bir salgın yönetimi gerçekleştiriyoruz. Ekonomi yönetimi olarak tam bir koordinasyon içinde çalışıyoruz. Uyguladığımız politikalarla Türkiye’yi pek çok ülkeden pozitif yönde ayrıştırmayı başardık. Emekçilerimizi ve işverenlerimizi mağdur etmemek için tüm kaynaklarımızı seferber etmiş durumdayız. Kısa çalışma ödeneği, nakit ücret desteği, sosyal destek ve normalleşme desteği programlarımızla milyonlarca vatandaşımızın hayatına dokunduk. Yine son dönemde gelir kaybı yaşayan esnaf ve sanatkarlarımız için yeni bir paket devreye soktuk. Finansa erişim konusunda kamu bankalarımız büyük kolaylıklar sağladı. Kriz yönetiminde gösterdiğimiz başarı sayesinde yerli ve yabancı yatırımcıların Türk ekonomisine güveni arttı. Artan güven hem üretimi hem de yatırımları tetikledi. 2020 yılı Ocak-Kasım dönemi yatırım talebi, salgına rağmen geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 30 daha fazla. Yine aynı dönemde sadece Kilis’imizde toplam sermaye büyüklüğü 58 milyon lirayı bulan 107 yeni firma kurulduğunu görüyoruz. Yüzyılın en büyük sıkıntılarından birinin yaşandığı bu dönemde girişimcilerimizin gösterdiği bu iştiyak takdire şayan. Öncü göstergeler tüketici talebinin ve yatırım iştahının 2021 ilk ayı itibarıyla da artış eğilimini sürdürdüğünü gösteriyor. Aşılama takvimiyle birlikte pandemide bir dönüm noktasına geldik. Bu sıkıntılı süreci geride bırakıp artık tam anlamıyla yatırıma, üretime, ihracata ve istihdama odaklanacağımız bir döneme giriyoruz. Ekonomi ve hukuk alanında güçlü bir reform irademiz var. Yatırım ortamını güçlendirecek adımları kararlılıkla atacağız. İlgili bakanlıklar olarak tam bir eşgüdüm içinde Türkiye’yi makro hedeflerine ulaştırmak için gece gündüz çalışıyoruz. Çalışmaya devam edeceğiz.”

    “Kilis halkı Suriye’deki istikrarsızlıktan yoğun bir şekilde etkilendi”

    Bakan Varank, Kilis halkının Suriye’deki istikrarsızlıktan yoğun bir şekilde etkilendiğini vurgulayarak, “Şehrin temel sorunu olan güvenlik sorununu, Cumhurbaşkanımızın kararlı duruşu ile gerçekleştirdiğimiz sınır ötesi operasyonlarla çözdük. Kilis’in büyük alicenaplıkla bağrını açtığı sığınmacılarla birlikte zaten sınırlı olan imkanların ekonomik olarak sizleri zora soktuğunu biliyoruz. Pandeminin de etkisiyle 2020’de Kilis’in ihracatında bir düşüş söz konusu. Ama yine de Kilisli iş insanlarımız gayretleriyle şehrimizde üretime ve istihdama devam ettiler. Bizler de bu süreçte tüm imkanlarımızla sizin yanınızda olduk. Sanayi başta olmak üzere tüm sektörleri destekleyecek adımlar attık. Kilis’teki işletmelerimize ve Kilis’e yatırım yapmayı planlayan yatırımcılarımıza önemli kolaylıklar sağladık, büyük mali destekler sunduk. 2012 yılından bu yana Kilis’e yatırım yapmak isteyen 100 yatırımcıya teşvik belgesi düzenledik. Bu belgelerle 2,3 milyar liralık sabit yatırım yapılmasının, üç binden fazla kişiye istihdam sağlanmasının önünü açtık. KOSGEB ile zor zamanlarda yanınızda olmaya gayret ettik. Sadece 2020 yılında işletmelerimize 2 milyon lira doğrudan hibe desteği sağladık. 2003 yılından bu yana doğrudan hibe desteği verdiğimiz işletme sayısı 621’e, faiz desteği verdiğimiz işletme sayısı ise bin 804’e ulaştı. Faiz desteklerimizle oluşan kredi hacmi 185 milyon lirayı buldu. İpekyolu Kalkınma Ajansımız, kurulduğu 2008 yılından bugüne Kilis’teki 135 projeye yaklaşık 50 milyon lira destek sağladı. GAP Bölge Kalkınma İdaremiz; tarım, kırsal kalkınma, verimlilik ve ulaşım alanlarında Kilis’teki 50 farklı projeye 50 milyon liranın üzerinde destek sağladı. Başta da ifade ettiğim gibi, sanayi sektörü Kilis’in geleceğidir. Kilis’in sanayi altyapısına 2002 yılından bu yana yaklaşık 100 milyon lira yatırım yaptık. Bunu elbette yeterli bulmuyoruz. İşte bunun için Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla, Kilis’i Cazibe Merkezleri Destekleme Programı’na dahil ederek sanayi bölgelerinde yapılacak yatırımların yeniden 6. bölge desteklerinden faydalanmasının önünü açtık. Bu adım sonrası Kilis’e yönelen yatırım talebini karşılamak için önemli altyapı çalışmaları yürütüyoruz. Hem mevcut OSB’nin genişleme projesini, hem de Polateli Şahinbey OSB’yi 2021 yılı yatırım programına dahil ettik. Altyapı inşaatı devam eden Kilis OSB ilave alan projesini 2021 içinde tamamlayarak yatırımcıların hizmetine sunuyoruz. Projeye ait atık su arıtma tesisi ihalesini de bu yıl içinde inşallah gerçekleştireceğiz. Tabii bölgemizin genç ve dinamik nüfusu, özellikle emek yoğun sektörler için cazip imkanlar sunuyor. Ayakkabıcılar Sanayi Bölgesi kurulduktan sonra Şanlıurfa’da ayakkabı sektörüne yapılan yatırımlar malumunuz” dedi.

    “Tekstilkent projesini hayata geçiriyoruz”

    Tekstil sektörü özelinde benzer bir yapılanmayı şimdi Kilis için hayata geçireceklerini ifade eden Bakan Varanak, “Tekstil sektörü yapılan yatırım karşılığında oluşturduğu istihdam bakımından çok önemli bir avantaj sağlıyor. Kilis’in bu avantajdan yararlanmasını istiyoruz. İşte bu yüzden Kilis OSB içinde uygulanacak Tekstilkent projesini hayata geçiriyoruz. İpekyolu Kalkınma Ajansımızın desteğiyle 13.5 milyon liralık bir yatırımla kuracağımız Kilis Tekstilkent’te yaklaşık 2 bin 500 kişi istihdam edilecek. Her türlü altyapısı hazır, toplam 43 bin metrekare alan üzerinde her biri 10 bin metrekare kapalı alandan oluşan 2 adet fabrika binamızı bu yıl içerisinde yatırımcılara tahsis ederek üretime başlayacağız. Bu projenin fikir babası ve emektarı kısa süre önce kaybettiğimiz Belediye Başkanımız Mehmet Abdi Bulut idi. Kendisine tekraren Allah’tan rahmet diliyorum. Bugün kongremizde de ifade ettim. İnşallah adını ve anısını yaşatmak üzere Tekstilkent’e başkanımızın adını vereceğiz. Ben şimdiden Kilis Mehmet Abdi Bulut Tekstilkenti’nin şehrimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” diye konuştu.

    “Polateli-Şahinbey Tekstil İhtisas OSB’yi 2021 yılı yatırım programına dahil ettik”

    Bakan Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Mevcut OSB’mizin yanında, ülkemizin en büyük OSB’lerinden biri olacak Polateli-Şahinbey Tekstil İhtisas OSB’yi yatırımcılarımızın hizmetine sunmak için çalışmalarımız devam ediyor. Az önce ifade ettiğim gibi projeyi 2021 yılı yatırım programına dahil ettik. OSB tarafından hazırlanacak altyapı uygulama projeleri ve keşiflerin onaylanması gerek. Ben Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğümüze talimat veriyorum. Bu süreçleri hızlıca bitirip 2021 yılında inşallah Polateli Şahinbey Tekstil İhtisas OSB’nin alt yapı ihalelerini gerçekleştireceğiz. Planlanan yatırımlar gerçekleştiğinde Kilis’in limanlara ve sınır kapılarına olan kaliteli ulaşımı daha da önem kazanacak. Özellikle Amanos Tüneli tabiri caizse çıkmaz sokak olarak anılan bu bölgeyi, önemli bir destinasyon haline getirecek. Bu konularda Ulaştırma Bakanlığımız ile koordineli bir şekilde çalışıyoruz. OSB yatırımlarına ek olarak bildiğiniz gibi üç kısımdan oluşan Küçük Sanayi Sitesi’ni de tamamladık ve esnafımızın hizmetine sunduk. 2002 yılından bu yana yaklaşık 30 milyon lira yatırım yaptığımız Küçük Sanayi Sitesi şu anda 332 işyeri ile esnafımıza hizmet sunuyor ve bin 175 kişiye istihdam sağlıyor. Son olarak tarım sektörü, Kilis‘in yurtiçi hasılasının yüzde 20’sinden fazlasını oluşturuyor. Bu durum tarıma dayalı sanayinin gelişmesi için aslında büyük fırsatlar sunuyor. Bölgesel kalkınmada temel yaklaşımımız şehirlerin iç potansiyelini harekete geçirmek. Kilis’in salçalık kırmızı biber, üzüm ve zeytin konusunda önemli bir potansiyeli var. Biz de kalkınma ajansı ve GAP idaremizin desteğiyle bu alanlara yönelik olarak iki önemli işleme, paketleme ve depolama tesisi kurduk. Zeytin tesisimiz halihazırda faaliyete başladı, üzüm işleme tesisi de bu yıl tamamlanıp üreticilerin hizmetine sunulacak. Toplamda 10 milyon liraya yakın destek sağladığımız bu projeler sayesinde Kilisli üreticilerimizin ürünleri yurt içi ve yurt dışı pazarlara ulaşacak. Kilis’in marka değeri daha da yükselecek” diye konuştu.

    Kilis Mehmet Abdi Bulut Tekstilkenti protokolü OSB Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Can ile İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Burhan Akyılmaz tarafından imzalandı. Toplantıya Kilis Valisi Recep Soytürk, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Kilis Belediye Başkanı Servet Ramazan, Kilis milletvekilleri Mustafa Hilmi Dülger, Ahmet Salih Dal, AK Parti Kilis İl Başkanı Mehmet Murat Karataş ile sanayici ve iş adamları katıldı.