Etiket: Kapatılması

  • Çevreciler yunus parkının kapatılması için Bakan Fakıbaba’ya başvurdu

    Muğla Marmaris’teki çevreciler, ilçede bulunan barındırdığı hayvanlara ve çevreye zarar verdiği gerekçesiyle ilçedeki yunus parkının kaldırılması için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na başvurdu.

    Yunus parkının oluşturulduğu belirtilen deniz dibi kirliliğini belgeleyen görsellerin de eklendiği başvuru için Bakan Ahmet Eşref Fakıbaba’ya hitaben yazılan metinde, şu sözlere yer verildi:

    “Yasal bir dayanağı olmayan ’Çocukların terapi amaçlı götürüldüğü Yunus Parkları’ tezinin de geçersiz olduğu bilim adamları tarafından kanıtlanmıştır. Türkiye de Yunus eğitmenliğini tam olarak karşılayan bir kurs ve program yoktur. Ayrıca, Türkiye’nin de imzaladığı BERN Sözleşmesine göre ‘Yunusların esaret altında tutulması ve ticari meta olarak kullanılması Türkiye’de yasaktır’. Benzer şekilde, Sağlık Bakanlığının uygulamaya koyduğu, ‘Yüzme havuzlarında hayvanların insanlarla birlikte bulunmalarına kesinlikle İzin verilmez’ ibaresi halen yürürlüktedir. Yunuslara ve Deniz memelilerine eziyet eden ,dünya_çapında boykot edilen yunus gösteri merkezinin kapatılmasını istiyoruz.”

  • Mescid-i Aksa’nın ibadete kapatılması Mersin’de protesto edildi

    AK Parti Mersin Gençlik Kolları Başkanlığı üyeleri, İsrail’in Mescid-i Aksa’da cuma namazını yasaklamasını protesto etti

    AK Parti’li gençler, bugün ikindi namazı sonrası Ulu Cami önünde bir araya geldi. İsrail’in Mescid-i Aksa’da cuma namazı yasağını protesto etmek amacıyla toplanan gençler, basın açıklaması yaparak tepkilerini dile getirdiler. Grup adına açıklama yapan Gençlik Kolları İl Başkan Vekili Orhan Özcan, İsrail’in 1967 yılından bu yana Doğu Kudüs’ü işgal altında tuttuğunu belirterek, “14 Temmuz günü ve sonrasında yaşananlar bir kez daha tüm Müslümanları derinden yaralamıştır. Varlığını terörle sürdüren İsrail, 14 Temmuz Cuma günü Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’yı 3 gün boyunca ibadete kapatmış ve ezanın dahi okunmasını yasaklamıştır. Bu 3 gün boyunca İsrail, Aksa’nın resmi görevlilerinin girişini bile engellerken, kendi istihbarat görevlileri ile arama adı altında Aksa’ya baskın düzenleyerek tarihi eserlere, belgelere ve asırlık el yazması kitaplara zarar vermiştir. İsrail, bu davranışları ile yaptığı yanlışlara yenilerini eklemeye devam etmektedir” diye konuştu.

    Şu andan on binlerce Müslüman’ın Mescid-i Aksa’nın surları dibinde İsrail zulmüne direndiğini vurgulayan Özcan, “Türkiye’deki yürekli kardeşleri Mescid-i Aksa’nın özgür olduğunu ve yalnız olmadıklarını haykırıyor. Kudüs’ün ve Harem-i Şerif’in kutsiyetine ve tarihi statüsüne saygı gösterilmesi hukuki bir yükümlülüktür. Kudüs’e ve Mescid-i Aksa’ya yönelik güven ortamını yok edip, barışı dinamitleyecek tüm insanlık, hukuk ihlallerini kınıyor, uluslararası kuruluşları hakları ihlal edilen Müslümanların haklarını korumaya davet ediyoruz. Bizim için mübarek kılınmış topraklarda, mübarek kılınmış bir şehirde ve mübarek kılınmış bir mabette küstah İsrail’in silahlı unsurlarının kanlı ve kirli postalları ile dolaşması aşağılık bir davranıştır” dedi.

    İsrail yetkililerine de seslenen Özcan, “Ey İsrail, buradan haykırıyoruz. Komutanı Hz. Muhammed olan ümmet size boyun eğmez. Ey İsrail, en iyi bildiğiniz şeyi size tekrardan hatırlatıyoruz, bu millet zulmünüze izin vermez. Git evladım şehadet nasip olsun diyen Kudüslü anneleri yenemezsiniz. Siz hangi hesabı yaparsanız yapın şehadet bizim için bir vuslattır. Bizim her bir şehidimiz azmimizi artırır. Unutmayın ki zafer inananlarındır ve hesap yapanların en hayırlısı da Allah’tır. Allah’ım miraca şehitlik ettirdiğin Kudüs’ün özgürlüğüne de bizleri şahit kıl. Kudüs davamızdır, Kudüs ilk kıblemizdir. Gençlik Kolları olarak, Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında dünyanın her köşesinde mazlumlarla birlikte olacağız” şeklinde konuştu.

  • Türkiye’deki siber güvenlikte uzman açığının kapatılması çalışmaları

    Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tuncay Yiğit, Türkiye’de bilgi, bilişim ve siber güvenlik alanında uzman açığı bulunduğunu söyledi. Bunun önemli bir sorun olduğunu kaydeden Yiğit, son yıllarda Türkiye’nin bilgi, bilişim ve siber güvenlik uzmanı yetiştirmek ve istihdamını sağlamak gayesiyle ’Milli Politika’ izlemeye başladığını dile getirdi. SDÜ Bilgisayar Mühendisliğinin ‘yazılım’ alanında çok iddialı bir konumda olduğunu kaydeden Yiğit, ’beyaz şapkalı hacker’ açığının kapatılması konusunu misyon edindiklerini kaydetti.

    SDÜ olarak ‘biz de varız’ diyoruz

    “Çağımızda bilgi güvenliği çok değer kazandı. Artık siber ordu, savaşlar gibi kavramlar ortaya atılıyor, tartışma konusu yapılıyor” diyen Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tuncay Yiğit, sözlerine şöyle devam etti:

    “SDÜ Bilgisayar Mühendisliği olarak bilgi güvenliği açısından ‘biz de varız’ diyoruz. Bilgisayar Mühendisliğinde öğretim üyelerimiz ve öğrencilerimizle beraber siber güvenlik alanında farkındalık oluşturmak için çalışıyoruz. Bu bağlamda her hafta bir etkinlik düzenliyoruz. Bir takım ruhu ile çalışıyoruz. Ülkemizin siber güvenlik alanındaki açığını uzman ve bilim insanları ile kapatmak istiyoruz. Siber güvenlik istihdamına katkı sağlayacak insan gücünü yetiştirmek için çaba gösteriyoruz. Gelecekte bu alanda çalışmak isteyenlere destek sağlamak misyonunu izliyoruz. Dönem başından bu yana öğrencilerimizin derslerinin haricinde her hafta etkinlikler yapabilmeleri için imkan sağladık. Öğrencilerimizin siber güvenlik alanındaki etkinliklere katılımları üst düzeyde idi.”

    “SDÜ önemli misyon üstlendi”

    Prof. Dr. Yiğit, ağ ortamındaki zafiyetleri giderecek uygulamalar ve çözüm önerileri de sunduklarını, ayrıca ‘milli politika’ haline gelen ‘siber güvenlik yetiştirilmesi ve istihdamı’ için SDÜ olarak önemli misyonları yerine getirdiklerini anlattı. 2005’de açılan SDÜ Bilgisayar Mühendisliğinin bin 200 lisans, 250 lisansüstü öğrencisi bulunduğunu belirten Yiğit, “1 ve 2. öğretim açık. Uzaktan öğretim modeli de uyguluyoruz. Ama bir süredir uzaktan eğitim için öğrenci almıyoruz. Her akademik yıl ortalama 200 mezun veriyoruz” dedi.

    Öğrencilerimiz ‘Siber Yıldız’ Yarışması’nda Türkiye 2’incisi olmayı başardı

    Yazılım açısından SDÜ Bilgisayar Mühendisliğinin çok iddialı bir konumda olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yiğit, “Siber güvenlik alanında iyi bireyler yetiştirmek istiyoruz. Yapmış olduğumuz çalışmaların sonucunda görüyoruz ki öğrencilerimiz ülke genelinde adından söz ettiriyor. Çeşitli yarışmalarda dereceler kaydediyorlar. Bunlar bize gurur veriyor. Örnek olarak Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) 20 Ocak 2017 tarihinde ’Ulusal Siber Olayların Önlenmesi ve Siber Güvenliğin Sağlanması’ amacıyla hazırlanan Siber Güvenlik Uzmanı Alımı için ‘Siber Yıldız’ Yarışması düzenlenmişti. Siber Yıldız Yarışması 24 saat sürmüştü. 12 bin 416 bireysel, bin 256 grup katılmıştı. SDÜ öğrencileri Siber Güvenlik Takımı üyesi Besim Altınok, Meryem Albayrak’ın yer aldığı 4 kişiden oluşan Kırmızı- Beyaz Takımı, Türkiye 2’ncisi olmuştu. Kırmızı-Beyaz Takımı, Türkiye Şampiyonu olan grup ile aynı puanı kazanmıştı. Ancak yarışma konseptinde verilen süreyi tamamlama açısından 56 dakika geride kalmıştı. Bir başka söyleyişle 1’inci olan takım görevi 17 saat 38 dakikada tamamlamıştı. Kırmızı-Beyaz Takımı ise 18 saat 34 dakikada senaryo gereği istenilen işlemi gerçekleştirmişti. Ve 1’inci olan takım ile aynı puanı (3597) almayı başarmıştı” diye konuştu.

    Yiğit, bilgi güvenliği uzmanı, bilişim uzmanı ve siber güvenlik uzmanı yetiştirmek için gerçekleştirilen programlar çerçevesinde Haziran 2017’de kamp düzenleyeceklerini ifade etti.

    23 Mayıs’ta Online Yarışma

    SDÜ Bilgisayar Mühendisliği 4’üncü sınıf öğrencisi ve Siber Güvenlik Takımı Başkanı Ali Topal, 23 Mayıs’ta tüm üniversitelerin katılımına açık olacak şekilde yarışma düzenleyeceklerini söyledi. BTK’nın açtığı Siber Yıldız Yarışması’nda üye arkadaşlarının Türkiye 2’ncisi olarak büyük bir başarıya imza attığı için gururlu olduklarını kaydeden Ali Topal, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Amacımız Türkiye genelinde siber güvenlik alanında farkındalık oluşturabilmektir. Bir nevi istihdam açığını kapatabilmektir. Bunun için öğrenci arkadaşlarımızla birlikte gerekli eğitimleri alıyoruz. Akademik düzeyde aldığımız bilgileri, konferans ile pekiştiriyoruz. Ayrıca 2-3 haftada bir kez düzenlenen yarışmalarla bilgileri destekliyor, pekiştiriyoruz. Bu bağlamda 23 Mayıs 2017 Salı tarihinde SGT ve GameOfPwners işbirliğinde UNICTF düzenliyoruz. Bu standart bir yarışma değil. İçeriği daha özgün. Özel senaryolar ile makineler hazırlayacağız sanal ortamda. Başvurucunun bu makinelere sanal ortamda sızmasını isteyeceğiz. Yani o makineyi hacklemeleri gerekecek. Yarışma çerçevesinde belirlediğimiz kriterler, kotalar var. Çeşitli aşamaları geçmeleri gerekiyor. Hedefe ulaşan artık derecelendirilecek. Yarışma için başvurular 28 Nisan 2017 Cuma tarihinde başlıyor. Her üniversiteden maksimum 4’er kişilik 3 grup alacağız.”

  • Dadaab mülteci kampının kapatılması girişimi engellendi

    Kenya Yüksek Mahkemesi, dünyanın en büyük mülteci kampını Dadaab mülteci kampını kapatma girişimini engelledi.

    Kenya’da Yüksek Mahkeme, hükümetin dünyanın en büyük mülteci kampını olan Dadaab’ın kapatılması kararının yasalara uygun olmadığını açıkladı. Milimani Hukuk Mahkemesinde kararı açıklayan hakim John Mativo, “Hükümetin Somalili mültecileri hedef alan kararı grup zulüm eylemi, yasadışı ayrımcılıktır ve bu nedenle anayasaya aykırıdır” dedi. Yüksek Mahkeme kararı işkence olarak gördü, hükümet ise bunun bir güvenlik meselesi olduğunu açıkladı.

    Somali’den kaçanların kaldığı 1991 yılında Dadaab mülteci kampını kurmuştu. Bazı mülteciler yaklaşık 20 yıldır burada yaşıyor. Öte yandan, Somali merkezli El Şebab grubunun topraklarındaki saldırıların kampta planlandığını söyledi.

  • KKTC’nin tek ilahiyat kolejinin kapatılması girişimlerine mitingli tepki

    KKTC’de eğitim faaliyetlerine devam eden ülkenin ilk ve tek ilahiyat kolejinin kapatılması girişimine karşı Lefkoşa’da miting düzenlendi.

    KKTC Hala Sultan İlahiyat Koleji velileri ve okula destek veren vatandaşlar “Okulumuza Dokunma” sloganıyla Başkent Lefkoşa’da yoğun katılımlı miting gerçekleştirdi.

    Veliler ve öğrenciler başta olmak üzere çok sayıda kişinin katıldığı mitingde, demokratik ülkelerde uygulanan ’eğitimde ve inançta özgürlükçü’ anlayışın KKTC’de de olmasından rahatsız olanlara karşı tepkiler ortaya kondu.

    Okulun kapatılması talebiyle dava açan Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası ile Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası’na tepki göstermek için toplanan halk, söz konusu sendikaların yöneticilerini protesto etti.

    Yaklaşık bin kişinin katıldığı mitingde, Hala Sultan İlahiyat Koleji’nde KKTC Milli Eğitim Bakanlığı’nın atadığı öğretmenlerin görev yaptığına, Talim Terbiye Dairesi’nin hazırladığı müfredatın uygulandığına ve fen, sosyal, ilahiyat alanı derslerinin verildiği bir okul olunduğuna dikkat çekildi.

    Okul aile birliği tarafından yapılan açıklamada ayrıca Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi Madde 14 Eğitim hakkına ve KKTC Anayasası Madde 23 Vicdan ve Din Özgürlüğü’nün ilgili maddelerine de atıfta bulunuldu. Avrupa Birliği ülkelerinde bulunan eğitim ve düşünce özgülüğünün KKTC’de de uygulanmasını isteyen veliler, anayasal olarak ve uluslararası sözleşmelere göre demokratik hakları olan eğitimin, bazı önyargılı kişilerin, önyargılarına dayanarak yaptığı hareketlerle engellenemeyeceğini belirttiler.

    Miting alanında yapılan konuşmalarda Hala Sultan İlahiyat Koleji modeli okulların tüm Avrupa Birliği ülkelerinde ve muasır medeniyetler içinde yer alan tüm ülkelerde bulunduğuna dikkat çekildi.

    İşte atıfta bulunulan Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi ve Madde 14 Eğitim Hakkı:

    1- Herkes, eğitim görme ve mesleki ve sürekli eğitimden yararlanma hakkına sahiptir.

    2- Bu hak, serbest zorunlu eğitim görme olasılığı da içerir.

    3- Demokratik ilkelere ve ailelerin çocuklarının kendi dini, felsefi ve eğitim konusundaki inançlarına uygun olarak eğitim ve öğretim görmelerini sağlama hakkına saygı gösterilerek eğitim kurumları tesis etme özgürlüğüne, bu özgürlük ve hakkın kullanılmasına ilişkin ulusal mevzuata uygun olarak saygı gösterilmelidir.

    Ayrıca vicdan ve din özgürlüğüne de değinilen konuşmalarda KKTC Anayasası Madde 23’e atıfta bulunularak önemli mesajlar verildi.

    İşte Madde 23:

    1- Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat özgürlüğüne sahiptir.

    2- Kamu düzenine, genel ahlaka veya bu amaçla çıkarılmış yasalara aykırı olmayan ibadetler, dinsel ayin ve törenler serbesttir.

    3- Kimse, ibadete, dinsel ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz.

    4- Din eğitim ve öğretimi, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır.

    Katılımın yoğun olduğu mitingde yapılan konuşmaların yanı sıra şiirler okundu ve Hala Sultan İlahiyat Koleji’nde verilen eğitimden rahatsız olan, dava açan bazı öğretmenler sendikası yöneticilerine karşı sloganlar atıldı. Miting olaysız bir şekilde sona erdi.