Etiket: “Kaos

  • ’Kaos’ sergisi Eskişehirlileri bekliyor

    Eskişehirli ressam Hakan Güven’in 3 yıllık çalışmalarıyla ortaya çıkan ’Kaos’ isimli kişisel resim sergisi ziyaretçilerini bekliyor.

    Espark Alışveriş Merkezi yanında bulunan Atila Özer Karikatürlü Ev’de açılan sergi, insanların karar verme sürecini ve bu sürecin zihinlerde oluşturduğu kaotik yapıyı ele alıyor. Daha önce de birçok sergi açan yetenekli sanatçı, hedefinin daha geniş kitlelere ulaşarak eserlerini daha iyi anlatabilmek olduğunu dile getirdi.

    “İnsan düşüncelerindeki karmaşık yapıyı ele aldım”

    Kişisel olarak 7’inci sergisini açan Hakan Güven, bu sebeple çok heyecanlı olduğunu dile getirerek, “İlkokulda resim öğretmenim yönlendirmesiyle resim yapmaya başladım. Daha sonra lisede grafik-tasarım bölümünden mezun oldum. Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim Öğretmenliğinden mezun oldum. Daha önceden de karma sergilerde aktif şekilde yer aldım. Kişisel sergiler açtım. Bu 7’inci sergim. Bu sergideki çalışmalarımın hepsi kağıt üzerine. İnsan düşüncelerindeki karmaşık yapıyı ele aldım. Hedefim; her zaman daha çok kitleye ulaşabilmek ve eserlerimi daha iyi anlatabilmek” şeklinde konuştu.

    Yaklaşık 70 eserden oluşan sergi, 26 Aralık’a ziyaret edilebilecek.

  • AGÜ’de Kaos – Karmaşıklık- Zihin Kontrolü Konferansı

    Beyin alanındaki çalışmaları, sağlık alanındaki başarısı ve yazdığı kitaplarla da tanınan Prof. Dr. Sinan Canan, Abdullah Gül Üniversitesi’nde (AGÜ) “Kaos, karmaşıklık, zihin kontrolü” konulu konferans verdi.

    AGÜ Idea Camp Öğrenci Kulübü tarafından organize edilen Fikir Enstitüsü Konferans Serisi kapsamında konferans veren Prof. Dr. Sinan Canan, kaos teorisini anlattı.

    Kaos teorisi ve karmaşıklığın matematik alanları olduğunu ve aslında bir hayat görüşü olduğunu belirten Prof. Dr. Canan, kaos teorisinin günlük hayattaki örnekleriyle herkese anlatıldığında insanların çok ilginç bir şey fark ettiklerini, etrafımızdaki düzensiz sandığımız şeylerin arkasındaki gizli düzenleri fark ettiklerini dile getirdi.

    Prof. Dr. Canan şunları söyledi:

    “Kaos aslında Antik Yunanca da kozmos teriminin zıttı olarak kullanılmış. Kozmos nedir? Evrensel, muhteşem, güzel düzen. Evreni işleten düzenli sisteme kozmos deniliyor. Kaos ise bunun tam zıttı, mutlak düzensizlik. Ama Yunan mitolojisinde bir şey var. Kozmosun ortaya çıkabilmesi için önce kaos ortaya çıkması gerekiyor. Yani kaos, bildiğimiz anlamda anarşi, kargaşa değil, bildiğimiz anlamda kozmosu yaratan, düzeni doğuran bir döl yatağı gibi algılanmış. Ama bugün bilimde biz kaosu biraz farklı bir şey için kullanıyoruz. Kaos kuramı bir teorinin adı. Başlangıç koşullarına hassas bağımlılık gösteren dinamik sistemleri inceleyen bir matematik dalıdır.”

    Konferansın sonunda öğrencilerin sorularını cevaplayan Prof. Dr. Canan’a kendi adına dikilen fidanların, bağış sertifikasını verdi.

    Canan’a fidan bağış sertifikası, konferansı organize eden AGÜ Idea Camp Kulübü Başkanı Yasir Çakmak tarafından verildi.

    AGÜ Sümer Kampüsü Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansa ilgi oldukça fazla olduğu konferans sonunda Canan kitaplarını da imzaladı.

  • Prof. Dr. Karadavut: “Asimetrik savaşların arkasında kaos yatar”

    Kırşehir Türk Ocakları Şubesi, Prof. Dr. Ufuk Karadavut’un katılımıyla ’Türk halkının asimetrik savaşla imtihanı’ adlı konferans düzenledi.

    Türk Ocakları Kırşehir Şubesinde gerçekleşen konferansa; Türk Ocakları Şube Başkanı Süleyman Doğan, Türk Ocakları üyeleri, ve KAEÜ’si öğrencileri katıldı.

    Konferansta konuşan Prof. Dr. Karadavut, asimetrik savaşı; eşit olmayan güçlerin savaşı ve bitiş süresinin olmaması olarak tanımladı. Asimetrik savaşın var olduğunun göstergesi olduğunu anlatan KAEÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Karadavut, “Terör ve terörle mücadele operasyonları, iç savaşlar, işgal ve direniş hareketleri, göçler bir ülkede asimetrik savaşın var olduğunu gösterir. Hedef alınan halkın tümünde oluşturulan algı asimetrik savaş algısıdır”dedi.

    Asimetrik savaşın yapıldığı bölgelerde temellerin eski dönemlerden atıldığını ifade eden Karadavut, açıklamasını şöyle sürdürdü:

    “Asimetrik savaşlarda yaşadığımız sorunların temelleri 50 yıl öncesine dayandırılabilir. Bilinmelidir ki, asimetrik savaşların arkasında kaos yatar. Temelde oluşturulmak istenen de kaos ortamıdır. Fakat bu kaos bir anda oluşturulmaz. Bizi silahla ve cephe savaşı ile değil asimetrik mücadele ile tuş etmeye çalışıyorlar. Darbeler ve darbe girişimlerinde de başlangıç ve bitiş noktaları belli değildir. Ama kaosun oluşumu kesindir. Normal bir savaşta; düşmanı yok etmek bir bölge yada yöreyi ele geçirmek, bölge ve yöreyi elde tutmak gibi amaçlar vardır. Asimetrik savaşta ise hedef alınan ülke yada bölgede bilinçli ve planlı çatışmalar uygulanır. Hedef alınan ülke için dinsel ve etniksel guruplar sürekli ön plana çıkartılır. Ekonomi kullanılarak şiddet hareketleri geliştirilir”

    Konferans sonrası Prof. Dr. Karadavut’a katılım belgesi verildi. Türk Ocakları Kırşehir Şubesi tarafından her hafta sonu alanında uzman kişilerin katılımlarıyla konferanslar veriliyor.

  • UMED Başkanı Değirmenci: “Bir takım medya dezenformasyon haberlerle kaos ve şiddet ortamına zemin hazırlamaya çalışıyor”

    Medya Enformasyon Derneği (UMED) Başkanı Aslan Değirmenci, haber ve bilgi aktarma gibi önemli bir sorumluluk içinde olması gereken bir takım medyanın dezenformasyon haberlerle kaos ve şiddet ortamına zemin hazırlamaya çalıştığını söyledi.

    Siirt Genç Memur-Sen, Siirt Üniversitesi Akademik Düşünce Eğitim Medeniyet Topluluğu ve Uluslararası Medya Enformasyon Derneği tarafından Kezer Yerleşkesi Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu’nda “Medya ve Algı Yönetimi” konulu bir panel düzenlendi. Panelde konuşan UMED Başkanı Aslan Değirmenci, topluma karşı sorumluluk sahibi olan medyanın doğruluğunu araştırmadan, kaynağına bakmadan yalan yanlış haber yapmaması gerektiğini aktardı. Sosyal medyada yayılan yalan haberlerin bir anda infiale sebep olabileceğini belirten Değirmenci, “Anında milyonlarca kişiye ulaşarak gerçek perdeleniyor, ülkeyi yönetilemez hale getirmek isteyenlerin amacına hizmet ediyor. Yalan haber milyonlarca kişiye ulaştıktan sonra doğrusunu anlatmak bazen çok uzun bir zaman alabiliyor” şeklinde konuştu.

    Değirmenci, Türkiye’nin barış ve huzur için Zeytin Dalı Harekatı’nı başlatırken, şiddet, kaos ve kargaşadan yana bazı medyanın ise dezenformasyon peşinde olduğunu ifade etti.

  • Ortadoğu’da yaşanan kaos Mersin Serbest Bölgesi’ni vurmaya devam ediyor

    Ortadoğu’da yaşanan kaos Mersin Serbest Bölgesi’ni vurmaya devam ediyor. MEŞBAŞ Genel Müdürü Edvar Mum, Mersin Serbest Bölgesi’nde 2017 yılının ilk 7 ayında ticaret hacminin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4 azaldığını, son 5 yılda yıllık 3,8 milyar dolar olan ticaret hacminin ise 2,8 milyar dolara kadar daraldığını bildirdi.

    Mersin Serbest Bölgesi’nin ticaret hacminde Ortadoğu ülkelerinin payı büyük. Ancak, uzun zamandır Ortadoğu ülkelerinde yaşanan karışıklık ve savaş ortamı, hem güvenlik boşluğuna hem de ticaret yollarının kapanmasına neden oldu. Bu durum Mersin Serbest Bölgesi’ni de olumsuz etkiledi.

    “Ticaret hacmi yüzde 4 azaldı”

    Mersin Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. (MESBAŞ) Genel Müdürü Edvar Mum, Serbest Bölge’deki gelişmeleri İHA muhabirine değerlendirdi. 1987 yılında Türkiye’nin ilk serbest bölgesi olarak açılan Mersin Serbest Bölgesi’nde 2017 yılının ilk 7 ayında 1,6 milyar dolar ticaret hacmi gerçekleştirildiğini belirten Mum, “2016 yılının aynı döneminde gerçekleştirilen 1,7 milyar dolar işlem hacmine göre bu yıl ticaret hacmi yüzde 4 oranda azalış gösterdi. Son 5 yılda yıllık 3,8 milyar dolar olan ticaret hacmi 2,8 milyar dolara kadar daraldı. Bu daralmadaki en büyük etken, bölgenin ticaret hacmindeki Ortadoğu ülkelerinin önemli payıdır. Son yıllarda Ortadoğu ülkelerindeki güvenlik boşluğu sebebiyle ticari işlemler daralmış ve bölgenin ticaret hacmini önemli derecede etkilemiştir” dedi.

    “Kuruluştan bugüne kadar toplam ticaret hacmi 58,2 milyar dolara ulaştı”

    Mersin Serbest Bölgesi’nin 2016 yılında gerçekleştirdiği 2,8 milyar dolar işlem hacmi sayesinde Türkiye’deki serbest bölgeleri içerisinde Ege Serbest Bölgesi’nden sonra 2’nci sırada yer aldığını ifade eden Mum, sağladığı 8 bin 300 kişilik doğrudan istihdamla da Ege ve Bursa serbest bölgelerinden sonra 3’üncü sırada olduğunu dile getirdi. Mum, “Mersin Serbest Bölgesi’nde 1988 yılından bugüne kadar gerçekleşen ticaret hacmi toplamı ise 58,2 milyar dolara ulaştı. Öte yandan, 2016 yılı Temmuz sonu itibarıyla bölgede 456 ruhsatlı firma faaliyet gösterirken, 2017 yılı aynı döneminde firma sayısı yüzde 1 artışla 459’a yükseldi. Aynı dönemde yerli sermayeli firma sayısı yüzde 2 azalırken, yabancı sermayeli şirket sayısı yüzde 7 arttı. İstihdamda da geçen yıla göre artış söz konusu. 2016 yılı Temmuz sonu itibarıyla 8 bin 152 kişi istihdam edilirken, 2017 yılı aynı döneminde bu sayı yüzde 3 artışla 8 bin 372 kişiye çıktı. Bölge, doğrudan istihdamın yanı sıra dolaylı istihdam ile yaklaşık 9 bin kişiye sağladığı çalışma imkanları sayesinde gerek Mersin gerekse ülkemiz için önemli bir istihdam merkezi konumunda olma özelliğini devam ettirmektedir” diye konuştu.

    “112 ülkeyle ticaret yapılıyor”

    Bölgede çok yönlü ticaret gerçekleştirildiğini ve 112 değişik ülke ile 682 değişik malın ticaretinin yapıldığını vurgulayan Mum, “Bu rakamlar, Mersin Serbest Bölgesi’nin dünya ülkeleri ile ticaretinde çok yönlü etkinliğini göstermektedir. Yapılan ticaretin yüzde 60‘ını sanayi ürünleri, yüzde 40’ını tarım ürünleri oluşturmaktadır. Bölgeden en fazla ticaret yapılan ülkeler arasında ABD, Irak, İran, Ekvador, İspanya, Suriye, Çin, Suudi Arabistan, Hollanda ve Mısır ilk sıraları alıyor” ifadelerini kullandı.

    Üretici firmaların yatırım talepleri ve ticari işlem yapan firmaların depolama alan taleplerinin arttığına da işaret eden Mum, şunları söyledi: “Üretim faaliyetleri için gelir ve kurumlar vergisi istisnası ile kaliteli iş gücü temininin mümkün olması; ticaret ve lojistik işlemleri açısından önemli coğrafi konumu, özel limanının bulunması ve Doğu Akdeniz’in en önemli limanlarından biri olan Mersin Limanı’nın hemen yanında kurulmuş olması, bölgede faaliyetlerinin çeşitliliğini devam ettirmiş ve bölge yüzde 100 dolulukla çalışmıştır.”