Etiket: Kanun

  • Hak-İş Genel Başkanı Arslan: “Üyelerimizin kanun zoruyla bir başka sendikaya üyeliğe zorlanmasını istemiyoruz”

    Hak-İş Genel Başkanı Arslan: “Üyelerimizin kanun zoruyla bir başka sendikaya üyeliğe zorlanmasını istemiyoruz”

    Hak-İş ve Hizmet-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Üyelerimizin kanun zoruyla bir başka sendikaya üyeliğe zorlanmasını istemiyoruz. Kanun zoruyla işçilerin başka sendikaya gitmesine gönlümüz razı değil. İşçiler kendi iradesiyle sendikasını değiştirsinler. Hayatlarında bir kere taşeron işçiye selam vermemiş bir konfederasyona üyelerimizi mahkum etmeyin” dedi.

    Hak-İş ve Hizmet-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Hizmet-İş Sendikası Ankara 4 No’lu Şubesi Genel Kuruluna katıldı. Arslan, Genel Kurulda çalışma hayatına ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kadınların sendikal harekette daha aktif olmak için tüzük değişikliği yapıldığını anlatan Arslan, ”Bu ülkenin tarihsel yürüyüşündeki kadın ve erkeklerin birlikte yürüyüşüne karşı bu sendikal hareketi destekliyoruz. Bacıyan’-ı Rum örnek bir sivil toplum hareketinin en önemli özelliğidir. Kadının toplumda liderlik yapması bizim kültürümüze yabancı bir şey değil. Hz. Hatice Mekke’nin en önemli ticaret erbaplarından birisidir. Biz kadın ve erkek bu toplumu birlikte inşa edeceğiz. Fıtrata farklılık haklarda eşitlik. Erkeği kadın gibi, kadını erkek gibi yaşamaya zorlamanın bir faydası yok. Hak-İş olarak, Hizmet-İş Sendikası olarak kadını ve erkeği birbiri ile yarıştırmadan olması gerekenleri yapmaya çalışıyoruz” dedi.

    Çalışanlara kadro verme yönünün tarihi bir başarı olduğunu ifade eden Arslan, “Taşeron şirketlerde köle gibi çalıştırlar işçileri. ’Bugün iştesin yarın gelme’ dediğinde işe gelemeyen kıdem tazminatı verilmeyen, fazla mesaisi verilmeyen, hafta tatili yaptırılmayan, hor hakir görülen, dışlanan, otobüslere bindirilemeyen işçilerin olduğu bir dönem yaşandı. O günleri unutanlara hakkımı helal etmiyorum. O zaman Hak-İş vardı. Bu kölelik anlayışını yıkacağız ve bu sendikal mücadeleye bu arkadaşları katacağız. Bu kölelik anlayışının Türkiye’ye yakışmadığını, bu taşeron sistemin sürdürülebilir olmadığını görerek yola çıktık. 6 bin taşeron şirketlerdeki arkadaşlarımızı Anadolu’dan getirip gövde gösterisi yaptık. İnanmıyorlardı taşeronların sözleşmesine, kadrosuna. O kutlu mücadeleyi adım adım hataya geçirdik. 2014 yılında ilk kez bir kanun değişikliği yapıldı. Taşeron üyelere toplu sözleşme hakkı getirdik. Bunu biz başardık. O kanunun müzakerelerinde biz vardık” diye konuştu.

    Bazı yayın organlarının Hak-İş’i hedef alan kara propaganda yaptığını söyleyen Arslan, “Biz bu mücadelemizi başarıyla atlattık. Ya kadro ya kadro dedik. Taşeronda çalışanlar ilk defa kendilerini sendikalı olarak gördüler. Bunlar önemli ama bizim için asıl önemli olan kadro’ dediler. Dünya tarihinde olmadık bir ilk yaptık. Sınava girip kaybedenin olmadığı bir sınav yaptık. Sayın Bakan ile konuştuk, müthiş bir kara propagandaya başladılar. Medyada belli silahşorlar silahlarını çektiler. Bakanlar anlaştılar sadece Hak iş üyelerine kadro verilecek diye propaganda yapmışlar. Onu diyenleri de mahcup ettik. Sınava giren herkes sınavı kazandı ve kadrolu oldu. Cumhurbaşkanımız uzun süre belediyecilik yaptı. Belediyede kadrolu olmanın ne olduğunu en iyi o bilir” ifadelerini kullandı.

    “Üyelerimizin kanun zoruyla bir başka sendikaya üyeliğe zorlanmasını istemiyoruz”

    İşçilerin fiilen çalıştıkları ve halen örgütlenmiş oldukları işkollarında örgütlülüklerinin devam etmesini istediklerini kaydeden Arslan, “696 Sayılı KHK’nin değiştirilmesi gerekiyor. Taşeron mücadelesinde dün neyi söylemişsek bugün de aynı noktadayız. AK Parti’nin yandaş sendikası diyorlar bize arka bahçesi diyorlar. 2 yıldır uğraşıyoruz 696’nın bir maddesi yanlış diyoruz. Kanun zoruyla işçilerin başka sendikaya gitmesine gönlümüz razı değil. İşçiler kendi iradesiyle sendikasını değiştirsinler. Hayatlarında bir kere taşeron işçiye selam vermemiş bir konfederasyona üyelerimizi mahkum etmeyin. Bütün taşeronlardan kadroya geçen arkadaşlarımız asıl işte çalışıyor. Yardımcı asıl iş dönemi bitti. Biz bunları 2017 Aralık ayında bitirdik. Şu anda hangi sendikalarda arkadaşlar örgütlüyse orada devam etsin toplu sözleşmeyi onlar oluştursun. Bu kanun yürürlüğe girerse 106 bin üyemiz başka sendikalara geçecek, başka yerlere geçecek, uzun yıllardır birlikte çalıştığı sendikadan kopacak. 2018’den bu yana taşeron şirketlerden kadroya geçen arkadaşlara hiçbir ücret almadık. Kongrelerde herkes eşit temsil edildi. Bizler bu arkadaşlarımızın bir yasa değişikliği ile bizden koparılmasına asla göz yummayacağız, sonuna kadar onları temsil edeceğiz. Üyelerimizin kanun zoruyla bir başka sendikaya üyeliğe zorlanmasını istemiyoruz. Bu ayrımcılığı fitneyi sokanların fitnelerine fırsat vermeyin. İnandığınız mücadele ettiğiniz sendikanın arkasında durun sonuçları hep beraber göreceğiz. Biz bir onu mücadelesi yapıyoruz. Birilerini üstümüze tetikçi olarak salsalar da bu mücadeleyi sonuna kadar yapmak zorundayız. Haklı bir mücadelemizin nasıl çarpıtıldığını nasıl oyunlar oynanarak bu başarısızlıkların üzerimize yıkıldığını farkındayız. Sendikamıza gelen üyeye elbette kapımızı açacağız. Sendikalarımızın arasına nifak sokmasınlar” dedi.

    Arslan, korona virüs konusunda duyarlı olunması çağrısı yaparak, üyelere seslendi. Kurallara uyulması noktasında titizlik gösterilmesini isteyen Arslan, çalışanların kurallara uymayan iş yerlerini bildirmelerini söyledi. Kapalı Maraş’ın açılmasının önemli bir adım olduğunu kaydeden Arslan, “Bu yeni bir yol ayrımına geldiğimizi gösteriyor. Bu iki devletli bir çözümün ilk adımı. Rumlarla uzlaşma söz konusu değil. Rumlarla anlaşmamanın her defasında zarara uğraştığı ortada. KKTC kardeşlerimize başarılar diliyorum” dedi.

    Genel Başkan Yardımcısı Celal Yıldız’ın divan başkanlığında gerçekleştirilen Genel Kurula Genel Başkan Mahmut Arslan, Hak- İş Genel Başkan Yardımcısı ve Hizmet-İş Genel Başkan Vekili Av. Hüseyin Öz, Genel Başkan Yardımcısı Halil Özdemir, Celal Yıldız, Mehmet Keskin ve Genel Sekreteri Remzi Karataş, Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Raşit Şahin, Ankara 4 No’lu Şube Başkanı Yusuf Güler, Ankara 5 No’lu Şube Başkanı Murat Demirtaş, Ankara 6 No’lu Şube Başkanı İbrahim Tuncer, Bolu İl Başkanı Hacer Çınar, Öz İnşaat-İş Genel Başkanı Zekeriya Koca, Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert katıldı.

  • Tarihi alanların yönetimi için kanun teklifi verilecek

    Tarihi alanların yönetimi için kanun teklifi verilecek

    Şanlıurfa’da oluşturulacak alan yönetimlerinin yasal zemine oturtulması için, hazırlanan kanun teklifi hakkında bilgiler verildi.

    Tarihi yapılar ve arkeolojik sit alanlarına sahip olan Şanlıurfa’da, turizm bölgelerinde sürdürülebilir alan yönetimi oluşturulması amacıyla Şanlıurfa Valiliği öncülüğünde Şanlıurfa İli Kültür Eğitim Sanat ve Araştırma Vakfı (ŞURKAV) tarafından bir yıla yakındır devam eden çalışma, düzenlenen toplantıda taraflara anlatıldı.

    Toplantının açılış konuşmasını yapan Vali Abdullah Erin, Şanlıurfa’nın çok büyük tarihi ve kültürel bir mirasa sahip olduğunu, keşfedilmemiş çok sayıda zenginliği bulunduğunu ancak, yetki karmaşası ve kaynak yetersizliğinden dolayı bu alanlarda sürdürülebilir bir alan yönetiminin henüz oluşturulmamış olduğunu hatırlattı. Bir yıla yakın zamandır profesyonel bir alan yönetimi oluşturmak için yerel yönetimlerin de dahil olduğu bir kurul ile çalışmalar yaptıklarını kaydeden Vali Erin, oluşturmak istedikleri alan yönetimlerinin yasal olarak yetki ve sorumlulukları bulunan, kendi kadrosu, bütçesi bulunan, tarihi alanların bakım, yönetim, restorasyon ve ziyaretçi yönlendirmelerini organize edebilecek şekilde teşkil etmek istediklerini ifade etti.

    Şanlıurfa’da oluşturulacak alan yönetiminin il merkezinden ilçelere kadar uzayan çok büyük bir alanı kapsadığını belirten Vali Erin, mevcut durumda alan yönetimlerinin tek elden yapılamadığına ve çeşitli sıkıntılar çıktığına dikkat çekti. Vali Erin, bugüne kadar Türkiye’de başarılı bulunan Çanakkale ve Nevşehir’deki alan yönetimlerini incelediklerini ve Şanlıurfa için en uygun yapıyı bu tecrübelere göre modellediklerini dile getirdi. Konuyla ilgili kanun taslağını hazırladıklarını belirten Vali Erin, hazırlanan taslağın Milletvekilleri aracılığıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı üzerinden TBMM’ye sunulmasını istediklerini ifade etti.

    Milletvekillerinin, belediye başkanlarının ve diğer katılımcıların konuyla ilgili sorularının cevaplanması, görüş ve önerilerin sunulmasının ardından, hazırlanan kanun teklifinin son halinin yeniden görüşülmesi kararı alınmasının ardından sona erdi.

  • Milletvekili Dikbayır’dan büyükşehir belediyesi kanun teklifi

    İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır’dan Büyükşehir Belediyesinin gelirlerini artırıcı kanun teklifi sundu.

    Daha önce TBMM komisyonlarında Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin gelirinin artırılması konusunda çalışmalar yapan İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, konunun takibini sürdürüyor. Dikbayır, hazırladığı kanun teklifini 2018’in son günlerinde TBMM Başkanlığı’na sundu. Teklifte, Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ne gönderilen pay hesaplanırken, ihracat nedeniyle kesinti yapılmamasını öngörüyor. Teklif, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilirse Sakarya Büyükşehir Belediyesinin İller Bankası’ndan aldığı payın çok ciddi oranlarda artması bekleniyor.

    “Kanun teklifi”

    2018’de adından en fazla söz ettiren Sakarya Milletvekili olan İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, 2018 bitmeden verdiği sözü tuttu ve Sakarya Büyükşehir Belediye bütçesinin İller Bankası’ndan aldığı payda ciddi artışlara neden olması beklenen Kanun Teklifi’ni TBMM Başkanlığı’na sundu. Kanun teklifi, şu anda yürürlükte olan kanunun 2’inci maddesinin 1’inci fıkrasının yürürlükten kaldırılmasını öngörüyor. Söz konusu 1’inci fıkrada, Büyükşehirlerin aldıkları payların hesaplanma yöntemine atıfta bulunarak, “Pay, genel bütçe vergi gelirleri tahsilatı toplamından, vergi iadeleri düşüldükten sonra kalan net tutar üzerinden hesaplanır” dedi.

    “Sakarya’da vergi iade oranı yüzde 78”

    Milletvekili Ümit Dikbayır, kanun teklifinin gerekçesinde, 2017 yılında 30 Büyükşehir belediyesindeki vergi iade oranı ortalamasının yüzde 14 olduğunu hatırlatarak, “Ancak ihracat yapan firmaların yoğun olduğu illerde bu oranın ortalamanın üzerinde olduğu görülmektedir. Örneğin Kocaeli ilinde vergi iade oranı yüzde 3 iken, Ordu’da yüzde 21, Sakarya ilinde ise vergi iade oranı yüzde 78’dir” diye konuştu.

    “Tek fıkranın iptali yeterli”

    5779 Sayılı İl Özel İdarelerine Ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun dördüncü maddesinin birinci fıkrasında İl özel idarelerine ayrılacak ayın illere göre dağıtım koşullarının nasıl sıralandığını da hatırlatan İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, ikinci maddenin ilk fıkrasında yer alan “Pay, genel bütçe vergi gelirleri tahsilatı toplamından, vergi iadeleri düşüldükten sonra kalan net tutar üzerinden hesaplanır” cümlesinin payların dağıtımının adaletsiz olmasına neden olduğunu, çünkü ihracat firmalarının yoğunlukta olduğu Sakarya gibi illerin vergi iade oranlarının yüksek olduğunu vurguladı.

    “Yerel hizmetler”

    Değişikliğin iller bazında da İhracatı daha fazla teşvik edeceğini de kaydeden Milletvekili Dikbayır, “Devletimiz yatırım ortamını iyileştirmek, ihracatı ve üretim olanaklarını artırmak amaçlı vergi iadesi mekanizması sıklıkla kullanılmaktadır. Yerel yönetimler de aynı amaçlarla bölgelerinde hizmet vermektedir. Yerel yönetimlere bu hizmetleri yapmaları için kaynak aktarılırken, hesaplama tekniği nedeniyle destek tam anlamıyla sağlanamamaktadır. Söz konusu durum destek politikalarının dolaylı olarak etkinliğini düşürmektedir. Yüksek oranda üretim ve ihracat yapılan illerde, başta alt yapı hizmetleri olmak üzere bütün belediyecilik hizmetlerine daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Dolayısıyla ihracat teşvikini sadece firmalara yapmak, üretimin desteklenmesi noktasında yetersiz kalmaktadır. Teklifte sunulan kanun değişikliği ile üretim ve ihracat, il özel idaresi ya da belediyeler vasıtasıyla da desteklenmiş olacaktır. İl özel idarelerine ve belediyelere genel bütçe vergi gelirlerinden verilecek payın tüm illere adil olarak dağıtılması için 5779 Sayılı Kanunun ikinci maddesinin birinci fıkrasının teklifte sunduğumuz şekilde değiştirilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

  • Uzmanlar, yeni kanun istiyor

    Uzmanlar Federasyonu genel merkez binasının açılış töreninde konuşan Uzmanlar Federasyonu Genel Başkanı Ali Tilkici, ’’3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununun Gazi Meclisimiz tarafından ele alınıp baştan sona değiştirilmesi gerekmektedir’’ dedi.

    Uzmanlar Federasyonu genel merkez binasının açılış töreni gerçekleşti. Çok sayıda siyasetçinin katılımıyla gerçekleşen açılış töreni Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı. Açılışta bir konuşma yapan Uzmanlar Federasyonu Genel Başkanı Ali Tilkici, ’’Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde 70 bin 700, içişleri Bakanlığı bünyesinde 55 bin olmak üzere toplam 125 bin uzman çavuş görev yapmaktadır’’ ifadelerini kullandı.

    ’’3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununun Gazi Meclisimiz tarafından ele alınıp baştan sona değiştirilmesi gerekmektedir’’

    Uzman çavuşların çalışma yönetmelikleri yok. sicil yönetmelikleri yok, tayin yönetmelikleri yok. Devletin kritik kadro görevleri için alım yaptığı uzman çavuşlar amirlerin emirleri doğrultusunda İsveç çakısı gibi çok maksatlı kullanılmaktadır. Gelişen dünya ve silahlı kuvvetler kapsamında miyadını dolduran ihtiyaca ve profesyonelliğe cevap veremeyen 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununun Gazi Meclisimiz tarafından ele alınıp baştan sona değiştirilmesi gerekmektedir’’ şeklinde konuştu.

    Tilkici’nin konuşmasının ardından Zeynep Çetin adlı minik İstiklal Marşı’nı okudu. Açılışa Tilkicinin yanı sıra Başkan Vekili Arif Saylam, CHP Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel ve Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan da katıldı.

  • Hayvanseverler ’Hayvan Haklarını Koruma Kanun Tasarısı’nı protesto etti

    Hayvanseverler ’Hayvan Haklarını Koruma Kanun Tasarısı’nı protesto etti. Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu Ankara Temsilcisi Haydar Özkan, ’’Katliam yasa tasarısına ’hayır’ diyoruz’’ dedi.

    Ulus Meydan’da toplanan bir grup hayvansever, ’Hayvan Haklarını Koruma Kanun Tasarısı’nı protesto etti. Yasa tasarısının yürürlüğe girmesi halinde hayvanların haklarının büyük oranda kısıtlanacağına dikkat çeken Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu Ankara Temsilcisi Haydar Özkan, ’’Yurt çapında 69 şehirde yapılmakta olan eş zamanlı basın açıklamasında hayvanların duyulmayan çığlığını duyurmak için binlerce can dostuyla birlikte meydanlardayız ve hep birlikte can veririz ama canlarımızı vermeyiz diye haykırıyoruz’’ ifadelerini kullandı.

    ’’Katliam yasa tasarısına hayır diyoruz’’

    ’’Hayvana merhamette dünyaya nam salmış toplumsal belleğimiz yok sayarak adeta toplumumuza ihanet edermişcesine hayvanları sürgüne, esarete ve ölümlere mahkum etmek belediyeler tarafından Tarım ve Orman Bakanlığı desteğiyle sürdürülüyor’’ diyen Özkan,’’Cumhurbaşkanımızın hayvanlara yönelik şiddet ve işkencelerin artması karşısında yaşanan TCK kapsamına alınması ve hayvanlar için daha iyi koşulların sağlanması bağlamına bu yasa hala neyi bekliyor, bir an önce çıkartın talimatını fırsat bilen Tarım ve Orman Bakanlığı bürokratları yine harekete geçip sokak hayvanları için katliam maddeleri, hayvanları koruma kanununu değiştirmek için tasarılarına ekleme yaptılar. Belediye bütçelerine resmen zehir ve kıyma parası konarak sokaklardaki hayvanların zehirlenerek öldürüldüğü ülkemizde 2004 yılında çıkarılan Hayvanları Koruma Kanunuyla sokak hayvanları sayısının zehirlenip öldürülerek değil, bilimsel ve tıbbi koşullarda kısırlaştırma operasyonuyla kontrol altına alınması hükme bağlandı fakat Ankara, İstanbul, İzmir gibi en büyük belediyeler bile kanunu uygulamadıkları gibi büyük önem taşıyan altıncı madde olan kısırlaştırmayı yapmadılar. Tarım ve Orman Bakanlığı uygulanmayan kanunu uygulatmak ve görev yapmayan belediyelere görev yaptırmak yerine hayvanlara şiddet ve vahşetin durması için kanunu TCK’ya alınması her gündeme geldiğinde altıncı maddeyi değiştirip sürgün ve katliam maddelerini tasarıya ekleme çabasına girmektedir. İzle, denetle kılı altında yüz binlerce hayvanı devasa toplama kampına kapatılmasını içeren yasa tasarısını katliamlar getireceğine ve bunun yanında sokak hayvanı sayısının da artışlara sebep olarak kırsalda yaşayan halktan gelen şikayetleri çözmek yerine büyüteceğini Cumhurbaşkanımıza duyurmak istiyoruz. Bu yasa tasarısının TBMM’ye sunulması için katliam yasa tasarısına hayır diyoruz’’ şeklinde konuştu.