Etiket: kanseri

  • Konya Şehir Hastanesi’nde ilk kez kapalı pankreas kanseri ameliyatı yapıldı

    Konya Şehir Hastanesi’nde ilk kez kapalı pankreas kanseri ameliyatı yapıldı

    Cerrahi Onkoloji Uzmanı Op. Dr. Ogün Erşen, pankreas kanseri kapalı ameliyatının Türkiye’de nadir yerlerde yapıldığını belirterek, bu ameliyatın Konya Şehir Hastanesi’nde de ilk defa yapıldığını söyledi.

    Konya Şehir Hastanesi Cerrahi Onkoloji Uzmanı Op. Dr. Ogün Erşen, hastanenin Genel Cerrahi Kliniği altında yan dal kliniklerinin mevcut olduğunu ifade ederek, bu yan dal kliniklerinin nadir yerlerde açılmaya başlandığını kaydetti. Konya’da da artık Şehir Hastanesi ile birlikte ilk defa yan dal kliniklerinin aktif bir şekilde faaliyet verdiğini aktaran Op. Dr. Erşen, “Gastroenterolojik cerrahi ve cerrahi onkoloji yani kanser cerrahisi ve mide-bağırsak cerrahisi olarak yan dal servislerimiz hizmet veriyorlar. Bu yan dal servislerimizde ileri evre kanserler veya nadir görülen kanserler veya hastaya küçük kesiklerle yapılan kapalı ameliyatların yapıldığı işlemler uygulanıyor. Bu işlemler Türkiye’de nadir şekilde yapılmakta” dedi.

    “Konya’da Sağlık Bakanlığı bünyesinde Şehir Hastanesi’nde ilk defa bu ameliyat yapıldı”

    Hastaneye sarılık, kilo kaybı ve halsizlik şikayetleriyle başvuran Murat Bilgin’in pankreasında kitle tespit edildiğini dile getiren Dr. Ogün Erşen, “Bu kitleler farklı şekilde belirti verebiliyor. İdrarında koyulaşma, sarılık, halsizlik, kilo kaybı, karın ağrısı gibi. Bazen de tamamen sinsi, bulgusuz, belirtisiz şekilde seyredebiliyorlar. Genç hastalarda, yaşlı hastalarda farklı hasta gruplarında da olabiliyor. Bu tip hastalıklarda hastanın tanısını, teşhisini koyduktan sonra hastaları ameliyat ve kemoterapiye veya radyoterapiye yönlendirmek gerekiyor. Eşi de hemşiremiz olan, kendisi de acil tıp sekreteri olan hastamız bize sarılık, kilo kaybı, halsizlik şikayetleriyle geldi. Bu şikayetler sonucu yaptığımız tetkiklerde pankreasta bir kitle olduğunu tespit ettik. Bu kitleye yönelik incelemelerimizde kitlenin kanser şüphesi yüksek ihtimalde olduğu için ameliyat ettik. Bu ameliyatta normalde 3 organın çıkarıldığı bir prosedür uygulanması gerekirken biz hastamızda mideyi koruyacak şekilde ameliyat yaptık. Yani sadece iki organı çıkardık ve bu ameliyatı kapalı bir şekilde yaptık. Bu hastalıkta ameliyatı açık bir şekilde yaptığımız zaman hasta ameliyat sonrası toparlanması, yürümesi, ağrıları çok daha şiddetli olurken, kapalı ameliyatta ameliyattan hemen sonra su içmeye, yemek yemeye başladı. Hızlı bir şekilde hastamız toparladı. Pankreas kanserinin kapalı ameliyatı Türkiye’de nadir yerlerde yapılmaya başlandı. Konya’da Sağlık Bakanlığı bünyesinde Şehir Hastanesi’nde ilk defa bu ameliyat yapıldı” şeklinde konuştu.

    “Şehir Hastanesi’ne gözü kapalı olarak geldik”

    Konya Numune Hastanesi Acil Servisi’nde tıp sekreteri olarak görev yapan 41 yaşındaki Murat Bilgin, Şehir Hastanesi’nde 21 Aralık 2020 günü pankreas ameliyatı oldu. Hastalığın kendisinde önce kilo kaybıyla başladığını, daha sonra bulantı ve sarılığın eklendiğini belirten Bilgin, “Bunun üzerine kendi hastanemde bir ön tahlil yaptırdım. Ardından da doktorlarla tahlil sonuçlarını görüştüğümüzde ileri bir seviye hastaneye gitmem gerektiği söylendi. Bunun üzerine Şehir Hastanesi’nde Ogün hocamla birlikte görüştük. O da bize ameliyatla ilgili ayrıntıları anlattı. Hastalığın ilk evresinde olduğunu, o yüzden şanslı olduğumuzu söyledi. Ben de bir an önce ameliyatın yapılmasını istedim. Sağ olsun, teşekkür ediyorum kendisine. Şu anda kendimi çok iyi hissediyorum. Ameliyatın kapalı olması da herhalde bunda etkisi oldu. Şu anda kendimi her geçen gün daha iyi hissediyorum. Burada da Şehir Hastaneleri’nin önemi bir kez daha ortaya çıktı. Çok geniş, ferah alanlarda, çok rahat ederek bir ameliyat oldum. Başka bir yere de gitmeyi hiç düşünmedik. Şehir Hastanesi’ne gözü kapalı olarak geldik” diye konuştu.

  • (Özel) Kemik kanseri olan Mustafa yardım bekliyor

    (Özel) Kemik kanseri olan Mustafa yardım bekliyor

    14 yaşındaki Mustafa Özberk Uzun, kemik kanseri hastalığı nedeniyle yaşam savaşı veriyor. İyileşme umuduyla Osmaniye’den, Adana’ya oradan da İstanbul’a gelen Uzun’a uygulanan kemoterapi ve radyoterapi de sonuç vermedi. Ameliyata olması gerektiğini söyleyen annesi Gülşah Uzun, “Ameliyatı yapacak olan hoca 250 bin TL istedi. Biz bunu bir araya getiremeyiz” dedi.

    Osmaniye’de yaşayan ve arkadaşları gibi koşmak ve yürümek isteyen Mustafa Özberk Uzun’a (14), geçtiğimiz Haziran ayında sol bacağındaki ağrı ve şişme nedeniyle kemik kanseri olarak bilinen ’ostesarkom’ teşhisi konuldu. Tedavi olmak için Osmaniye Kadirli Devlet Hastanesi’ne oradan da Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi’ne giden Uzun’a uygulanan kemoterapi ve radyoterapide sonuç vermedi. Yavaş yavaş sol bacağını esir almaya başlayan kanserden dolayı acilen ameliyat olması gereken Mustafa Özberk, son çare İstanbul’a geldi. Hastane hastane gezen Mustafa ve ailesi hayırseverlerin yardımını bekliyor. Oğlunun yaşam mücadelesi verdiğini söyleyen annesi Gülşah Uzun ise, ameliyatı yapacak hocanın 250 bin TL istediğini ve bunu karşılayacak durumlarının olmadığını ifade etti.

    Kanserle mücadele eden Mustafa Özberk Uzun, “Biraz ağrım oluyordu her zaman da olmuyordu bazen geçiyordu. Ben de pek umursamadım. Dayımla beraber yağmurlu havada gidiyorduk. Koşarken topalladım ondan sonra fark ettim. Sonra hastaneye gittik. Osmaniye’deki doktorlar tam bilemedi. Sonra Adana’ya gittik orada kitle olduğu çıktı. Sol bacağımı kullanamıyorum. Eskisi gibi koşmak yürümek istiyorum. Yürütece bağlı kalmak istemiyorum. Yardım severlerin desteğini bekliyorum” şeklinde konuştu.

  • Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü

    Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü

    Dünyada ve Türkiye’de erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden olan prostat kanseri, erkeklerde kansere bağlı ölümlerde de akciğer kanserinin ardından ikinci sırada yer alıyor. 2018 yılı istatistiklerine göre, dünya genelinde 1,28 milyon hasta prostat kanseri tanısı almış bulunuyor.

    Türk Üroonkoloji Derneği tarafından hazırlanan “Türkiye Prostat Kanseri Haritası”nın sonuçlarına göre, prostat kanseri, hastaların yarısında 60-69 yaş aralığında görülürken, düzenli kontrollere dair farkındalığın artmasıyla geçmiş yıllara oranla daha erken aşamalarda tespit ediliyor.

    Türk Üroonkoloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Ataus, “Sık idrara gitme, idrar yaparken zorlanma ve idrarda kan görülmesi gibi ürolojik şikayetlerin yaklaşık yarısında prostat kanseri saptanıyor. Yine derneğimiz tarafından 2009 yılında yapılan çalışmada bu oran yüzde 90’a yakındı. Bu oranın azalmasında prostat kanserine yönelik toplumsal bilincin artmasının etkili olduğunu düşünüyoruz. Bununla birlikte mevcut oran da, belirtilerin çeşitliliği karşısında prostat kanserine yönelik düzenli kontrollerin önemini ortaya koyuyor. Hazırladığımız rapor ülkemizde prostat kanseri farkındalığının artırılmasını, bu konuların bilimsel alanlarda tartışılmasının sağlanmasını amaçlıyor” diye konuştu.

    Tanı anında metastatik kanserin saptanma sıklığı son 10 yılda yarı yarıya azaldı

    Raporda, hastalığın prostat dışında başka dokularda ve organlarda da saptanması anlamına gelen metastatik yayılmaya da dikkat çekiliyor. Metastatik kanserin tanı anında hem hasta hem de hekim açısından can sıkıcı bir durum olduğunun altını çizen Ataus, “Hastaların yüzde 8,9’unda tanı anında metastatik hastalık saptanırken, bu oran 2009 yılında yine derneğimiz tarafından gerçekleştirilen çalışmada yüzde 17 olarak saptanmıştı. Aradan geçen 10 yılda yaklaşık yarı yarıya azalmanın söz konusu olduğunu görmek sevindiricidir” ifadelerini kullandı.

    Son 10 yılda erken teşhiste önemli ilerlemeler yaşandı

    PSA (Prostat Spesifik Antijen) taraması, özellikle metastatik hastalık (yaygın-sistemik hastalık) görülme oranlarında düşüşe neden olan faktörler arasında gösteriliyor. Rapora göre hastaların yüzde 62,5’inde tanı anında ölçülen PSA değeri 10 ng/dl’nin altında saptanıyor. Bu oranın 2009 yılında yine Üroonkoloji Derneği tarafında gerçekleştirilen bir çalışmada yüzde 50,6 olarak saptandığını hatırlatan Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sinan Sözen, “Son 10 yılda prostat kanseri çok daha düşük PSA değerlerinde yakalanıyor ve erken teşhiste büyük ilerlemeler yaşanıyor. Bununla birlikte PSA testinin tek başına yeterli olmadığı ve mutlaka üroloji uzmanı tarafından yapılacak prostat muayenesi ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğini de unutmamamız gerekiyor” dedi.

    Sözen, “Özel prostat MR’ında prostat bezinde kanser için şüpheli bir alan olup olmadığı değerlendiriliyor. Kanser şüphesi saptanan bölümler işaretlenip daha sonra özel bir yazılım sayesinde ultrasona yerleştiriliyor. Biyopsi yaparken MR ve ultrason görüntülerinin birleşmiş halini görüp doğru noktadan, doğru hedeften biyopsi yapabilmek mümkün oluyor” dedi.

    Hastaların yüzde 6’ya yakınında tanı sonrası aktif izlem kararı alınıyor

    Prostat kanseri tanısında son on yılda yaşanan en önemli değişiklerden biri olarak hastalığın ilerlemesi açısından düşük risk grubundaki hastalara yapılan-önerilen “Aktif İzlem” tedavi protokolü gösteriliyor. Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Saadettin Eskiçorapçı, “Hastaya zarar verme riski düşük olan hastalığın tedavisinin yol açabileceği olası komplikasyonlardan sakınmayı sağlayan aktif izlem protokolünde hastalar yakın bir takip programında tutulurken, aktif tedaviye ilerleme görülen olgularda geçiliyor” ifadelerini kullandı. Türkiye’de Prostat Kanseri Raporuna göre hastaların yüzde 5,7’sinde tanı sonrası aktif izlem ile takip kararı alındığı belirtiliyor.

    Robotik ve fokal tedaviler yükselişte

    Lokalize hastalıkta dünya genelinde en çok başvurulan tedavi yönteminin ise cerrahi olduğu vurgulanıyor. “Radikal Prostatektomi” ameliyatı sadece ABD’de yılda 80 bin hastaya uygulanırken bu cerrahi teknikle ilgili olarak son yıllardaki en önemli gelişmenin robot yardımıyla gerçekleştirilen laparoskopik cerrahi yöntemi olduğu vurgulanıyor. Eskiçorapçı, “Radikal prostatektomi ameliyatı uygulanan hastaların yaklaşık 3’te 1’inde laparoskopik veya robot yardımıyla laparoskopik cerrahi yöntemi uygulanıyor. Seneler içerisindeki dağılıma bakıldığında ise, açık cerrahi sayılarının sabit seyrettiği ancak laparoskopik ya da robot yardımıyla laparoskopik cerrahi sayılarında ise bir artışın olduğu görülüyor. Hastaların tedavileri için bir teknik arayışı içinde olmaları yerine tecrübeli ve güvenilir bir cerrah arayışı içinde olmaları faydalıdır. Tüm organı tedavi etmek yerine görüntülemeye dayalı hedefe yönelik ‘Fokal Tedaviler’ ise yakın gelecekte ön plana çıkmaya başlayacaktır” dedi.

  • Batman’da 86 yaşındaki meme kanseri hasta, sağlığına kavuştu

    Batman’da 86 yaşındaki meme kanseri hasta, sağlığına kavuştu

    Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 86 yaşındaki hastaya meme kanseri ameliyatı yapıldı. Hasta, başarılı geçen operasyonun ardından taburcu edildi.

    Batman’da 86 yaşındaki Cevahir Patır’ın göğsünde kitle tespit edildi. Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ameliyat edilen Patır, sağlığına kavuştu. Ameliyatı başarıyla gerçekleştiren Op. Dr. Vedat Deniz, “Memede kitle nedeni ile bir üniversite hastanesinde yapılan tetkikler sonucu meme kanseri tanısı konulan 86 yaşındaki Cevahir Patır, tercihini hastanemizden yana kullanarak ameliyatını bizim yapmamızı istedi. Yapılan tetkikler detaylı incelendi ve ameliyatı başarıyla gerçekleştirildi. Üç gün sonra taburcu ettik. Pandemi mücadelesi sürerken onkolojik prensiplere uyularak kanser ameliyatlarını da yapmaya devam etmekteyiz” dedi.

    Ameliyattan çok korktuğunu belirten 86 yaşındaki Cevahir Patır, “Bu yaşımda ameliyat olursam sağ çıkamam diye çok korkuyordum. Kanser hastalığının ismi bile ölümden daha çok korkmama sebep oluyordu. Karar vermem biraz zor oldu fakat doktorumla konuştuktan sonra bu korkumu yendim. Çok şükür ameliyatım başarılı geçti. Hastanede bana çok iyi baktılar. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun” diye konuştu.

  • Meme kanseri için ‘Farkındayız’ etkinliği düzenlendi

    Meme kanseri için ‘Farkındayız’ etkinliği düzenlendi

    Merkezefendi Belediyesi, 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında meme kanserine dikkat çekmek ve toplumsal bilinç oluşturmak amacıyla ‘Farkındayız’ etkinliği gerçekleştirdi.

    Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, Merkezefendi Belediye Başkan Yardımcısı Fatma Atıcı Bakcan ve belediyedeki kadın personel, farkındalık oluşturmak için pembe maske ve kurdele taktı. Merkezefendi Belediyesi Ana Hizmet Binası bahçesinde gerçekleşen ‘Farkındayız’ etkinliğinde pandemi kurallarına uyuldu. Merkezefendi Belediyesi’nde çalışan kadın personel, 31 Ekim’e kadar farkındalık oluşturmak için pembe maske ve kurdele takacak.

    “Tedbirli olmak, geç kalmaktan daha iyidir”

    Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, “Dünyada her yıl yüz binlerce meme kanseri vakası teşhis ediliyor. Ülkemizdeki binlerce kadının hayatının bir döneminde meme kanseri ile karşı karşıya kalması, tablonun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Bu hastalıkla en etkili mücadele yolu erken teşhistir. Sağlığınızı düşünün, sevdiklerinizi düşünün. Lütfen rutin kontrollerinizi aksatmayın ve çevrenizdekileri bilinçlendirmeye çabalayın. Unutmayalım, tedbirli olmak, geç kalmış olmaktan daha iyidir. ‘1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı’ndaki bu etkinliğimizin, bu konudaki duyarlılığın artmasına ve hastalığın önlenmesine katkı sunmasını diliyorum” dedi.