Etiket: Kalmayacak

  • Bu yaz parke üzeri hiç boş kalmayacak

    Şehitkamil Belediyesi, 2018 yılı yaz basketbol spor okulunda 17 farklı seansta 450’nin üzerinde sporcuyu parke üzerinde buluşturacak. Potanın perilerinin ve dev adamlarının büyük ilgi gösterdiği spor okullarında birbirinden renkli sosyal ve sportif etkinlikler gerçekleştirilecek.

    Yaz tatilini verimli bir şekilde değerlendirmek isteyen öğrencilerin bu yılda adresi Şehitkamil Belediyesi Yaz Spor Okulları oldu. 7 farklı branşta anaokulu öğrencilerinden üniversite öğrencilerine kadar uzanan yaş aralığında binlerce sporcu öğrenciyi tesislerinde ağırlayacak olan Şehitkamil Belediyesi Yaz Spor Okullarında en çok ilgi gören branşların başında basketbol her zamanki yerini korudu. 17 farklı seansta 450’nin üzerinde potanın perisinin ve dev adamın çalışmalara katılacağı eğitim sürecinde sporcu öğrencileri için uzun süre unutamayacakları farklı sportif, kültürel ve sosyal etkinliklerde planlandı.

    Basketbol branşında günde 14 saat kesintisiz eğitim veriyoruz

    Basketbol branşı yaz spor okulunda daha fazla sporcu öğrenciye nitelikli eğitim verebilmek adına haftanın 6 günü, günde 14 saat kesintisiz eğitim verdiklerini ifade eden Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, 2018 yılı yaz basketbol spor okulu ile ilgili yaptığı değerlendirmede, “2017-2018 eğitim-öğretim yılının tamamlanmasının ardından yaz tatili sürecine giren öğrencilerimizin sportif faaliyetlere olan ilgisi memnuniyet verici düzeyde. Çocuklarımız ve gençlerimiz, basketbol branşında yaz boyunca gerçekleştireceğimiz eğitimlere büyük ilgi gösterince bizde onların bu taleplerini geri çevirmemek adına seanslarımızın sayılarını en üst seviyeye kadar arttırdık. Basketbol branşı çalışmalarının gerçekleştirildiği Atatürk Kültür ve Spor Merkezi’nde haftanın 6 günü, günde 14 saat kesintisiz eğitim veriliyor. Bu çalışmalar içerisinde katılımcı öğrencilerimizin çok yönlü gelişimleri adına arkadaşlarımız gerekli tüm planlamayı yaptılar. Ben tüm eğitmen arkadaşlarıma gösterdikleri büyük özverileriden dolayı teşekkür ediyorum. 8- 18 yaş aralığında 450’nin üzerinde potanın perisinin ve dev adamın eğitim göreceği çalışmalar sonrasında gerçekleştirilecek yetenek seçmeleriyle Gaziantep ve Türk basketboluna yeni yıldızlar kazandırmayı amaçlıyoruz. Bizlere inanarak güvenerek çocuklarını emanet eden velilerimize teşekkür ediyor, tüm sporcu öğrencilerimize eğitim süreci boyunca başarılar diliyorum” dedi.

    Potansiyeli en iyi şekilde değerlendireceğiz

    Potada yaz spor okullarında oluşan büyük potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek istediklerini belirten Şehitkamil Belediyesi Spor Koordinatörü Metin Alati, parke üzerinde gerçekleştirilen ilk çalışmaların ardından yaptığı değerlendirmede, “Geleneksel yaz spor okullarımız bu yılda büyük ilgi gördü. Salon sporları içerisinde basketbol branşında oluşan önemli potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmeyi arzu ediyoruz. Tesislerimizde bir yandan spor okulu çalışmaları gerçekleştirilirken bir diğer yanda kulüp ve akademi çalışmalarımıza ara vermeden devam ediyoruz. Teknik ekibimizde görev yapan tüm arkadaşlarımıza katılımcı sporcu öğrencilerimizin gelişimine daha fazla fayda sağlayabilmek adına ellerinden gelen tüm çabayı sarf ediyorlar. Katılımcı öğrencilerimize düzenli spor yapma alışkanları kazandırabilmek, fair play ruhunu aşılamak, takımla ve grupla birlikte hareket edebilmek özeliklerini geliştirmek ve her şeyden daha önemlisi milli ve manevi değerlerine bağlı topluma faydalı bireylerin yetişebilmesi adına yaz boyunca parke üzerinde olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

  • İzol: “Mersin’in istihdam sorunu kalmayacak”

    Mersin Girişimci İşadamları Derneği (GİAD) Başkanı Mehmet Serkan İzol, devam eden projelerin hayata geçmesi ile birlikte kentin istihdam sorununun kalmayacağını söyledi.

    İzol, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’ın, Kazanlı Turizm Bölgesi’nin temelinin 12 Haziran’da atılacağı bilgisini verdiğini hatırlatarak, “4 milyar liralık yatırımın yapılacağı bu proje, 8 bin yatak kapasiteli olacak. Mersin turizminin yatak kapasitesi sayısı önemli ölçüde artacak. Ayrıca Mersin turizmi daha kaliteli bir yapıya kavuşacak. Bu anlamda yapılan tüm çalışmaları Mersin GİAD olarak yakından takip ediyoruz. Kazanlı’nın, Türkiye’nin ikinci Belek’i olacağına inancımız tam. Kentimizin en bakir sahillerinden birisi olan Kazanlı sahilinin dünya çapında bir yapıya dönüşeceğine inanıyoruz. Bu proje, Mersin’in genel anlamdaki ticari yapısına da büyük katkı sağlayacak. Kazanlı Turizm Bölgesi Projesi, kentimizin Antalya olma yolundaki en büyük adımıdır. Bu projenin sonrasında kentimize yapılacak olan turizm yatırımlarının da artacağına inanıyorum” dedi.

    ‘Havaalanı, turizm açısından büyük önem taşıyor”

    Alt ve üst yapı çalışmalarının tamamlandığı Çukurova Bölgesel Havaalanı projesine de değinen İzol, “2019 yılı içerisinde hizmete girmesi beklenen Çukurova Bölgesel Havaalanı sayesinde Mersin’in turizm yatırımlarında psikolojik bir üstünlük sağlayacağı aşikar. Bugün dünyanın neresine giderseniz gidin havaalanı olmayan bir ilin turizm merkezi olması imkansız. Bu anlamda Kazanlı Turizm Bölgesi Projesi’nin başarısı Çukurova Bölgesel Havaalanı’nın hizmete girmesiyle bağdaşıyor. Havaalanı projesi hem direk olarak istihdam sağlayacak hem de kentimize gelecek olan yatırımlara katkı sunacak. Turizmdeki bu gelişmelerin yanı sıra çalışmaları devam eden yeni organize sanayi bölgelerinin hizmete girmesi ile birlikte Mersin’in gelecekte işsizlik gibi bir sorunu olmayacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

  • İnternete danışmadan alışveriş yapan kalmayacak

    Müşterilerin tercihlerini, alışkanlıklarını ve alışveriş yolculuklarını teknolojinin sunduğu tüm imkanları seferber ederek analiz edip, yorumlamaya odaklandıklarını belirten Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan, “Önümüzdeki 5 yıl içinde internette fikir edinmeden alışveriş yapan hiç kimse kalmayacağını düşünüyoruz” dedi.

    Değişen tüketici davranışları ve ihtiyaçlarına göre şekillendirilen ‘çoklu kanal’ stratejisi, Avrupa çapında örnek oldu. Almanya’nın başkenti Berlin’de 10-12 Nisan tarihleri arasında Avrupa’daki tüketici teknolojisi ürünleri sektörünün liderlerini bir araya getiren European TCG Retail Summit’e katılan Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan, konuşmasında omnichannel (çoklu kanal) stratejisini ve müşteri odaklı perakende çağını anlattı. Gürcan, bu yıl 5’inci kez düzenlenen zirvenin kapanışında yaptığı konuşmada müşteri odaklı bir yapıya evirilen perakende sektöründe kesintisiz müşteri deneyimi sunmak için geliştirilen stratejilerden, gerçekleştirilen yatırımlarından ve farklılaşan hizmetlerinden bahsetti.

    “Müşteri odaklılık perakende için çok yeni bir kavram değil”

    Yeni dönemin en önemli başarı kriterinin müşterinin hikayesinde yer edinmek olduğuna dikkat çeken Gürcan, “Müşteri odaklılık perakende için çok yeni bir kavram değil. Ama teknolojinin baş döndürücü gelişimi ile müşteri odaklı olmak yepyeni bir boyut kazandı. Müşterilerin tercihlerini, alışkanlıklarını ve alışveriş yolculuklarını teknolojinin sunduğu tüm imkanları seferber ederek analiz edip, yorumlamaya odaklanıyoruz. Her müşterinin bir hikayesi var. Bizim amacımız müşterilerimizin hikayeleri içinde doğru şekilde yer almak. Müşterilerin iç görülerinden yararlanarak performansımızı artırırken, içimizdeki yeni girişimlere de yön vermeyi hedefliyoruz” dedi.

    “Kanallar iç içe geçmiş durumda”

    Gürcan, sözlerine şöyle devam etti:

    “Tüketiciler alışverişlerini farklı kanallar arasında yolculuk ederek tamamlıyor. İhtiyacı olan ürüne önce online’da bakıp, ardından mağazada uzmanlardan bilgi alıp, alışverişini online’da tamamlayan ya da önce mağazada deneyimleyip sonra internetten satın alan müşterilerimiz var. Kanallar iç içe geçmiş durumda. Son yaptığımız araştırmada her 100 tüketiciden 76’sı mağazalara gelmeden önce internet sitelerini ziyaret ettiğini tespit etmiştik. Önümüzdeki 5 yıl içinde internette fikir edinmeden alışveriş yapan hiç kimse kalmayacağını düşünüyoruz. Satın alma alışkanlıklarına baktığımızda Türk halkı olarak bizler satın aldığımız ürüne hemen sahip olmak istiyoruz. Bu çerçevede Click&Collect, internet üzerinden sipariş verip mağazadan teslim alma, uygulamasını Türkiye’de ilk başlatan şirketlerden biriyiz. Bugün internet alışverişi yapan müşterilerimizin yüzde 30’u ürünleri mağazalardan teslim almayı tercih ediyor. Bu da çok önemli bir oran. Kültürel alışkanlıklarımızı ve müşterilerimizin davranışlarını göz önüne alarak omnichannel (çoklu kanal) modelinde derinleşmeye devam edeceğiz. Bu alanda Türkiye’deki perakendecilerin dünyaya model olma fırsatı olduğuna inanıyorum.”

  • Özlü: “Yerli otomobil, sadece teknolojik bir ürün olmakla kalmayacak, bütün dijital trendlere de cevap verecek”

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türkiye’nin üreteceği yerli otomobilinin sadece teknolojik bir ürün olmakla kalmayacağını bütün dijital trendlere de cevap vereceğini söyledi.

    Bursa’da düzenlenen Otomotiv Yan Sanayi Zirvesi, Crown Plaza Hotel’de düzenlendi. Zirvede konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, “Bu toplantılardaki temel amaçlarımız Türk sanayisinin dinamosu olan değişik sektörlerimizin temsilcilerini dinlemek sizlerin görüşlerini almak ve hep birlikte ortak akıl, ortak vizyon ve ortak strateji belirlemektir. Dolayısıyla sizlerin katkıları hepimizin için son derece kıymetlidir. Türkiye’de ileri teknoloji yolculuğunda birbirimizi anlamak, uyum içinde hareket etmek ve somut çözümlere imza atmak istiyoruz. Bütün sektörlerin temel gücü ve kaldıracı tedarik sanayileridir. Tedarik sanayinin gücü özellikle otomotiv sektöründe son derece belirleyici konumdadır. Tedarik sanayi olmadan otomotiv sanayi olmaz. Tedarik sanayi ile desteklenmeyen bir otomotiv sektörünü geleceği olamaz. Bu nedenle Türk otomotiv tedarik sanayisinin büyümesi ve güçlenmesi ekonomimiz açısından son derece önemlidir” dedi.

    Otomotivde yeni bir dünya düzeni kurulduğunu ifade eden Özlü, “Bütün ezberler bozuluyor. Bugünlerde mukayese edilemeyecek kadar farklı bir araç dünyası geliyor. Konvansiyonel yani içten yanmalı klasik araç dünyasının sonuna gelmiş bulunuyoruz. Fransa, Almanya, Norveç, İngiltere ve Kanada gibi ülkeler yakın gelecekte benzinli ve dizel araçların kullanımını yasaklayacaklarını açıkladı. Ayrıca dünyanın en büyük otomobil pazarı olan Çin, sıfır emisyon planını açıkladı. Bu vizyon değişimi ile birlikte otomotiv dünyası, yepyeni bir yöne doğru kaymaya başladı. Çok sayıda otomotiv şirketi otomotiv sektörüne girdi. Teknoloji şirketlerinin otomotiv sektörüne girişi ile birlikte otomotiv sektörü AR-GE faaliyetlerinin merkezine dönüştü. Her otomobil firmasının aynı zamanda AR-GE firması gibi davranması geleneksel üretim anlayışını kökünden değiştiriyor. Dijitalleşme, teknoloji ve otomotivin, her parçasına dokunmaya başladı. Bundan sonra dijital dönüşüme yön verenler otomotiv sektörünün geleceğini de belirleyeceklerdir” şeklinde konuştu.

    Yeni otomotiv dünyasında elektrikli, otonom, internet bağlantılı paylaşımcı araçlar ön plana çıkacağını belirten Bakan Özlü, “Yeni otomotiv dünyasının güçlü aktörlerinden birisi olmak için trendleri doğru okumak, hazırlıklı olmak, planlarımızı buna göre yapmak durumundayız. Bu değişime ayak uydurmamız sadece otomotiv dünyası için değil, Türk ekonomisinin geleceği için de son derece gereklidir. Çünkü Türk ekonomisi ve sanayisinin taşıyıcı klonlarından biri de otomotiv sektörümüzdür. Teknolojik gelişmelere liderlik edecek sektörlerin başında otomotiv endüstrisi ve bu sektörü destekleyen tedarik sanayisi gelmektedir” diye konuştu.

    “Artık İhracata yönelik araç üretiyoruz”

    Teknolojiye liderlik etmek kalkınmaya liderlik etmek olduğunu ifade eden Özlü, “Dolayısıyla tedarik sanayisi ile birlikte Türk otomotiv sektörümüzün ülkemizin kalkınmasına öncülük etmesini istiyoruz. 2017 yılında 2016’ya göre yüzde 20’lik bir artışla 1 milyon 143 bin adet otomobil ürettik. Artık saatte 130 adet, dakikada 2 adet otomobil üreten bir Türkiye var. Ürettiğimiz otomobillerin yüzde 80’ini ihraç ediyoruz. Bu rakamlar övünülecek rakamlardır. Bu rakamlar 50 yılı aşkın otomobil tecrübemiz sonucu ortaya çıkan rakamlardır. Daha önceleri sadece iç pazara yönelik araç üretilirken, şimdi ise ihracata yönelik araç üretiyoruz. Bu yapısal değişimin sonucu olarak hem ana hem de tedarik sanayimizde küresel ölçekli rekabet gücü olan bir Türk otomotiv sanayisi ortaya çıktı” dedi.

    Bundan sonra otomotiv tedarik sanayisinde en büyük hedefimiz yeni teknolojilere uygun olarak yerlilik oranını arttırmak ve ithal ara malı oranını azaltmak olduğunu ifade eden Özlü, “Üretimde kullanılan ara malı ithalatını makul düzeye çekeceğiz. Otomotiv ana sanayinin ithal malzeme oranı İngiltere’de yüzde 18, İtalya’da yüzde 13, Almanya’da yüzde 12, Japonya’da yüzde 6, Fransa’da yüzde 5, Güney kore’de yüzde 1 düzeyindedir. Bu oran ülkemizde yüzde 50 civarındadır. İşte bu oran neden yerli otomobil yapıyoruz, neden yerli ve milli sanayi diyoruz sorusunun cevabıdır. Bu şartlar altında bir aracın neredeyse tümünü üretecek yetkinlikte olan Türk otomotiv ve tedarik sanayisini yerlileştirme politikası ile desteklemeye kararlıyız. İthal ettiğimiz otomotiv parçalarının yerlileştirilmesi hedefi bakanlığımızın odak sektörler politikasında yerini almıştır” şeklinde konuştu.

    Türkiye ithal ettiği yüzlerce ara malını kendi insan kaynağı ile kendi teknolojisi ve sermayesi ile üretmek yeteneğine fazlası ile sahip olan bir ülke olduğuna dikkat çeken Bakan Özlü, “Mesele sadece özgüven meselesidir. Türk otomotiv sektörü, 50 yıllık birikimi ile ve donanımıyla, bu özgüvene sahip bulunuyor. Bu özgüvenimizin, çok önemli bir göstergesi de hiç şüphesiz Türkiye’nin otomobili projesidir. Memnuniyet ile ifade etmek isterim ki Türkiye’nin yerli otomobili, sadece teknolojik bir ürün olmakla kalmayacak, bütün dijital trendlere de cevap verecektir. Bu anlamda sizlerden yerli otomobil projemizi küresel aktör olma hedefimizin önemli bir parçası ve eşiği olarak görmenizi istiyorum. Yerli marka otomobilimiz, yerli tedarik sanayimize de önemli katkılar sağlayacaktır. Türkiye’nin otomobili, Türk otomotiv sektörüne sıçrama yaptıracaktır. Bakanlık ve hükümet olarak, yüksek teknolojili ürünlere odaklanmış durumdayız. Elektrikli araç depolama sistemlerinden, hibrit araçlara, petro kimyadan raylı sistemlere kadar, bir çok sektörde teknolojik yatırımlarına önemli oranda teşvikler verilmiştir. Aynı şekilde bakanlığımıza bağlı, tüm kuruluşlarımız, bütün enerjilerini, yüksek teknolojiye odaklamış durumdadır” ifadelerini kullandı.

    KOSGEB ve TUBİTAK kaynaklarını teknoloji odaklı ürünlere, teknoloji odaklı tasarımlara destek vermeye yönlendirdiklerini belirten Özlü, “Yüksek teknolojili üretim cari açığın panzehridir. Teknolojiye yatırım yaparak, cari açık problemini çözmeye kararlıyız. Bütün imkanlarımızı iş adamlarımıza bütün girişimcilerimize bütün firmalarımıza kullanacağız. Şunu söylüyoruz ki artık yüksek teknoloji zamanıdır. Yarını değil 3 ay sonrasını değil 1 yıl sonrasını değil hemen şimdi bugün ileri teknoloji zamanıdır. Sizlerin cesur olmanızı, kendinize güvenmenizi istiyoruz. Devletimiz her koşulda yanınızda olmaya devam edecek. Otomotiv tedarik sanayi zirvesinde siz kıymetli sektör temsilcilerinden sektörün sorunlarını ve taleplerini birinci ağızdan dinleyeceğiz. Taleplerini ve önerileriniz bizim için son derece önemlidir. Zirvemizin yol gösterici olmasını diliyorum” dedi.

  • Liseli öğrencilerin başlattığı projeyle “Sessiz Patiler” aç kalmayacak

    İstanbul Bayrampaşa’da lise öğrencilerinin başlattığı, Türkiye geneline yayılması hedeflenen ’Sessiz Patiler Gönüllülük Hareketi’ ve “Sessizlerin Sesi Ol” projesi kapsamında sokak hayvanlarına boru kitleri ile mama ve su dağıtımı yapıldı.

    Liseli öğrenciler, hayvan sevgisi aşılamak ve sokak hayvanlarının mama ile su ihtiyaçlarını karşılayabilmek için anlamlı bir projeye imza attı. İlk ayağı Bayrampaşa’da bulunan İsmetpaşa Parkında gerçekleştirilen “Sessiz Patiler Gönüllülük Hareketi” ve “Sessizlerin Sesi Ol” projesi kapsamında, sokak hayvanlarına boru kitleri ile mama ve su dağıtımı yapıldı. Terazidere Prof. İbrahim ve Fethi Pirlepeli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerinin oluşturduğu “Sessiz Patiler Gönüllülük Hareketi”ne Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner de destek verdi. Parkta öğrencilerle ve öğretmenlerle biraraya gelen Başkan Aydıner, boru kitlerine hayvanlar için mama ve su koydu. Çevrede bulunan hayvanseverlerin de takdirini kazanan öğrenciler, projelerine destek için çağrıda bulundu.

    “Belediye olarak biz de elimizden gelen her türlü desteği yapacağız”

    Sokak hayvanlarına yapılan projenin destekçisi olacağını belirten Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, “Pirlepeli Lisemizin öğrencileri ile öğrenci meclis başkanımızın ve tüm kardeşlerimizle beraber oluşturduğumuz mükemmel projeyi halkımıza, İstanbul’a, tüm ülkemize bir örnek olacak şekilde parkımızda gerçekleştiriyoruz. Bugün başlangıç olarak bu parkta yaptığımız bu sessiz patilerin artık su ve gıda konularını çözme konusundaki bu güzel projemizi tüm parklarda yaygınlaştırmak üzere hazırlıklarımızı başlattık. Bu genç kardeşlerimizle birlikte onların o zekalarını da özellikle ortaya koyarak birlikte oluşturduğumuz bu güzel proje münasebetiyle artık kedilerimiz, köpeklerimiz susuz kalmayacak, gıdasız kalmayacak. Sponsorlar vasıtasıyla da gıdalarını da temin ediyoruz. Belediye olarak da biz de elimizden gelen her türlü desteği yapacağız ve böylelikle bu projenin Bayrampaşa’dan bir örnek proje olarak tüm İstanbul’a ve ülkemize yayılmasını temin edeceğiz. Bu nedenle burada toplanmış bulunuyoruz. Öncelikle Pirlepeli Lisemizin özellikle okul başkanına, onun yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıma, tüm genç kardeşlerime bu güzel duyarlılıkları münasebetiyle şükranlarımı arz ediyorum” şeklinde konuştu.

    “Projemiz borulardan yapılıyor”

    Projenin kurucu üyesi olan Enes İnan, “Bu son zamanlarda sokak hayvanlarına karşı yapılan kötü davranışlardan dolayı hem bu soğuk kış aylarında sokak hayvanlarının aç kalmasından dolayı böyle bir proje başlattık. Projemiz borulardan yapılıyor. Bizim amacımız bütün yardıma muhtaç olan hayvanların, hem yardıma muhtaç olan insanların sesi olmamızdır” şeklinde konuşarak projenin önemini vurguladı.

    “Bunun bir defaya mahsus değil, sürekli olarak tekrarlanabilmesini istiyoruz”

    Terazidere Prof. İbrahim ve Fethi Pirlepeli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Cihan Taban, öğrencilerinin böyle anlamlı bir projeyi gerçekleştirdiklerinden dolayı mutlu olduklarını ifade ederek, “İlk önce danışman öğretmenleri olarak ve idare olarak bizlere projeyi sundukları zaman biz de okul olarak hemen görüşmelere başladık. Nasıl yapabiliriz? Neler yapabiliriz? Bununla alakalı öğrencilerimizle çalışmalara girdik. Akabinde Bayrampaşa Belediyesi gereken desteği verdi. Onların dahilinde, onların yardımıyla birlikte projemizi ilk önce mahallemize, daha sonra ilçemize, sonunda da ilimize duyurmak istedik. Bu şekilde tüm ilçemize projemizi duyurmuş olduk. Öncelikle projede yer alan öğrencilerimize çok teşekkür ediyorum. Sağolsunlar bu şekilde hem hayvanlar için, korunmaya muhtaç olan hayvanlarımız için yenilenebilir, devamında sürekli kontrolünü sağlayarak bu şekilde çalışmalara girdiler. Bunun tabi bir defaya mahsus değil, sürekli olarak tekrarlanabilmesini istiyoruz. Sadece öğrencilerimiz, okulumuz değil ilçemizdeki her bireyin bu projemizi, mama kaplarımızı kontrol etmesini, sahip çıkmasını istiyoruz. Ben öğrencilerime sizlerin huzurunda çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

    “Bayrampaşa sayesinde daha da ilerledik”

    Okul Temsilci Meclis Başkanı olan Muhammed Ali Işık, “Projemizi öncülük yapan Enes İnan bize geldi, projesini söyledi. Projemizi okulumuzda başlattık ve Bayrampaşa’nın önem gösterdiğini bildiğimiz için, Bayrampaşa diğer ilçelere göre bize daha çok özen gösterdiği için biz de projemizin daha hızlı ilerleyeceğini bildiğimiz için bu projeye adımımızı attık. Allah’ın izniyle daha da ilerliyoruz. Ama ilk başlarda başladığımızda sorun çekeceğimiz için korkuyorduk. Bu kadar ilerleyeceğimizi düşünmüyorduk. Kendi okul çevremizde yapabileceğimizi düşünüyorduk. Ama Bayrampaşa sayesinde daha da ilerledik. Buradan projeyi sunan Enes İnan’a çok teşekkür ediyorum” dedi.

    Projeye herkesin yardımcı olabileceğini belirten Işık, “Bize sosyal medyadan da ulaşmak isteyenler Instagram’dan, Facebook’tan ya da Twitter’dan “Sessiz Patiler Türkiye” yazarak bize ulaşabilirler” ifadelerini kullandı.

    Proje kapsamında Bayrampaşa’da 500 adet, İstanbul genelinde ise 10 bin adet boru kitinin farklı noktalara yerleştirilmesi planlanıyor. Ankara, İzmir, Trabzon gibi şehirlerde de proje yürütülüyor.