Etiket: Kalite

  • OMÜ’de ‘Sağlık Turizmi ve Sağlıkta Kalite Standardı’ gözden geçirildi

    OMÜ’de ‘Sağlık Turizmi ve Sağlıkta Kalite Standardı’ gözden geçirildi

    Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) Samsun’un sağlık turizmi potansiyeli ve bu potansiyelin etkili ve verimli kullanılmasına yönelik atılacak adımlar, sağlık ekosistemi, kentte sağlık sektöründe kalite standardının yükseltilmesi ve iyileşmeye açık alanlar yapılan istişare toplantısıyla yakın plana alındı.

    Rektörlük Senato Salonu’nda düzenlenen ve Samsun’daki sağlık sektöründe kamuda ve özelde hizmet veren kurum ve kuruluş yetkililerinin buluştuğu ‘Sağlık Turizmi ve Sağlıkta Kalite Standardı’ adlı istişare toplantısı, Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal öncülüğünde gerçekleştirildi.

    Toplantıya; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Sancak, zamanda Tıp Fakültesi öğretim üyesi ve Samsun Sağlık Turizmi Derneği Başkanı olan Prof. Dr. Fatih Özkan, Yeşilyurt Demir Çelik Meslek Yüksekokulu (MYO) Müdürü Doç. Dr. Kemal Yıldızlı, OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Prof. Dr. Türker Yardan’ın yanı sıra Samsun İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Adnan İpekdal, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Orta Doğu Karadeniz Bölge Temsil Kurulu Başkanı Yılmaz Uzunlar, Medikal Sanayi İnovasyon Kümesi Derneği (MEDİKÜM) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet Aydemir, Medikal Sanayi İnovasyon Kümesi Derneği (MEDİKÜM) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet Aydemir ve Samsun Medikal Park Hastanesi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Mustafa Şen, MEDİKÜM Yönetim Kurulu üyesi Turan Özfırat da katılarak görüşlerini paylaştı.

    Rektör Ünal: “İhtiyaçlarını tespit edenler bu yarışı kazanacak”

    Toplantının amacına dair bilgiler veren Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, üniversite olarak sağlık alanındaki hizmet kalite ve politikasına odaklandıklarını, bu doğrultuda öncelikler ve stratejiler belirlediklerini vurgulayarak, “Sizlerin öneri ve bakış açılarınız; kendi hizmet kalitemiz, yanı sıra da ortak akıl ve politikalar geliştirilmesi açısından son derece önemli. Bu durumu sadece Üniversite yahut Tıp Fakültesi için düşünmemek gerekiyor zira kentimiz özelinde bu sektördeki yeniden bir dizaynı ve hizmet politikasını dikkate aldığımızda nasıl bir yol haritası çıkarılmalı, nereden başlamalı ve neler yapılmalı gibi sorularla yol almak gerekiyor. OMÜ olarak öncelikle kendi ödevimizi çıkarmak ve ortak akılla geleceğin gereksinimlerine önceden hazırlanmak niyetindeyiz. Bu sebeple sizlerin bu husustaki ‘bilgi notu’ büyük bir değer taşıyor. Dünyadaki değişimi göz önüne alırsak geleceğin ihtiyaçlarını tespit edenler bu yarışı kazanacak” dedi.

    “AR-GE olmazsa eğitim geri kalacak”

    Temel önceliklerinin eğitim olduğunu ve bu sürecin ancak araştırma geliştirme (AR-GE) çalışmalarıyla sürdürülebilirse anlamlı hâle gelebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Ünal, sağlık alanındaki hedeflerini “AR-GE olmazsa eğitim geri kalacaktır, bilgiyi güncelleyebilecek tek şey AR-GE’dir ve bunu bir döngü olarak görüyoruz. Burada ikinci ayak ise hizmet üretimi ve kalitesi, dolayısıyla bu unsurlara eğilmemiz gerekiyor. Toplantımızın temel konusu; sağlık turizmine zemin oluşturabilecek altyapının iyileştirilmesi. Sağlık turizmini de bu iyileştirmelerin bir sonucu olarak görmeliyiz. O yüzden sağlık turizmine giden süreçleri ve yolu konuşmak, tartışmak ufkumuzu açacaktır. Samsun’un sağlık alanındaki jeopolitik pozisyonu itibarıyla sağlık sektöründe faaliyet gösteren aktörlerin iş birliği, birbirlerinin sahip oldukları imkânları bilmeleri ve fırsata çevirmeleri kentimize değer katacaktır. Çünkü sağlık turizmini tek başına yürütmek mümkün değil. Bu amaçla değişen dünyada iyi bir yerde konuşlanabilmek için neler yapmamız gerekiyor? İşte bizler de bu imkânları birlikte kullanabilmenin yolunu açmak istiyoruz” sözleriyle dile getirdi.

    “Hedef gruplarına Samsun iyi anlatılıp tanıtılmalı”

    Öneri, görüş ve değerlendirmelerin sunulduğu toplantıda ilk olarak söz alan Tıp Fakültesi öğretim üyesi ve Samsun Sağlık Turizmi Derneği Başkanı Prof. Dr. Fatih Özkan, sağlık turizmi kapsamındaki medikal turizm ile ilgili Samsun’un fiziki altyapısının uygun olduğunu ve bunu daha da geliştirmenin yollarını aramak gerektiğini söyledi. Dünyada sağlık turizminde Türkiye’nin yüzde 1 civarında düşük bir paya sahip olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özkan, devletin; 11. Kalkınma Planı ile 2019 – 2023 Stratejik Plan dâhilinde bu payı 20 milyar dolara çıkarmayı hedeflediğini belirterek sağlık turizmindeki hedef grupları için Samsun’un iyi anlatılıp tanıtılmasının gerekli olduğuna işaret etti.

    “Havza Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Türkiye’de örnek durumda”

    Toplantıda görüşlerini aktaran Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Sancak, Tıp Fakültesi olarak çok iyi doktorlara sahip olduklarını, hastane hizmetleri ve çevresel etkenlerin de revize edilmesiyle sağlık turizminde Tıp Fakültesi’nin önemli bir pozisyona geçeceğini kaydetti.

    Sağlık turizminin bir diğer alanı olan termal turizmde Tıp Fakültesi’ne bağlı Havza Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nin Türkiye’de örnek konumda olduğuna dikkat çeken Rektör Yardımcısı Sancak, ayrıca Tıp Fakültesi’nin, hizmetlerin az maliyetli olmasıyla da önemli artıya sahip olduğunu sözlerine ekledi.

    “Koordine hareket edilirse bir sıçrama yapacağız”

    Ardından değerlendirmelerini paylaşan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Orta Doğu Karadeniz Bölge Temsil Kurulu Başkanı Yılmaz Uzunlar, Samsun için sağlık turizminin çok büyük potansiyel barındırdığını ancak kentte bu alanda faaliyet gösteren dernekler arasında iletişim kopukluğunun bulunduğunu söyledi. Başkan Uzunlar, koordine olarak hareket edilmesi hâlinde bu sorunun çözüleceğini ve bir sıçrama yapacaklarına vurgu yaptı.

    “Dünya pazarındaki rakipler iyi izlenmeli”

    Bir diğer konuşmacı Medikal Sanayi İnovasyon Kümesi Derneği (MEDİKÜM) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet Aydemir, sağlık turizminde dünya pazarındaki rakiplerin iyi izlenmesi ve hangi yollara başvurduklarının bilinmesi gerektiğine değinerek tanıtım, dil bilen sektör çalışanı, ihtiyaç analizi gibi başlıklarla düşüncelerini paylaştı.

    “İletişim ve koordinasyonu istikrarlı bir ivmeyle devam ettirirsek güzel sonuçlar alacağız”

    Katılımcılardan Samsun Medical Park Hastanesi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Mustafa Şen, sağlık turizminde OMÜ’nün desteğinin belirleyici olduğunun altını çizerken şu değerlendirmede bulundu: “Rektör Hocamızın bu işe gönül vermesi, çok önemli bir gelişme. Dolayısıyla bu koordinasyon ve iletişimi istikrarlı bir ivmeyle devam ettirebilirsek inanıyorum ki şehrimiz adına güzel sonuçlar alacağız. Nitekim bu yöndeki altyapımız çok müsait. Sağlık turizmi kapsamında gelen hastaların ne istediğini bilmek, büyük önem arz ediyor. Bu hastaları memnun ederek ülkelerine gönderirsek bunun Samsun’a olumlu yansımalarını zamanla görmüş oluruz. Yani en iyi reklam, hastanın kendisinin yaptığı reklamdır, bunu başarmamız lazım. Medikal Park olarak sağlık turizminin her kademesinde bulunmaya çok istekli olduğumuzu söylemek isterim.”

    Sağlık turizminde uluslararası öğrenci vurgusu

    OMÜ’lü uluslararası öğrencilerin, hasta-doktor iletişiminde görev alabileceği yönünde tavsiyede bulunan MEDİKÜM Yönetim Kurulu üyesi Turan Özfırat ise bu öğrencilerin aynı zamanda ülkelerine döndüklerinde Türkiye’deki sağlık turizminin de elçileri olacağını belirterek konuşmasında OMÜ’nün bu potansiyelini değerlendirmesi gerektiğine odaklandı.

    Toplantıda yer alan Yeşilyurt Demir Çelik Meslek Yüksekokulu (MYO) Müdürü Doç. Dr. Kemal Yıldızlı, sağlık turizminin teknik noktaları olan tıbbi cihaz üretimi ve sertifikasyonu vb. hususlardan bahsederek, bu noktada takımlar kurup birlikte hareket etmenin önemine atıfta bulundu.

    Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürü Adnan İpekdal, sağlık sektöründe markalaşmada tanıtımın önemi ve rolü üzerinde durdu.

    Son olarak sağlık turizmi özelinde Tıp Fakültesi’nin yürüttüğü çalışmaları ve belirlediği hedefleri aktaran Başhekim Prof. Dr. Türker Yardan ise, “Ne zaman ki Tıp Fakültesi hastaları artık havaalanına inip servislerle Fakülteye ulaşabiliyorsa kendimizi hedefimize ulaşmış sayacağız. Zaten bu yönde de adımlarımız var. Ayrıca sağlıkta kalite standartlarında istediğimiz puana ulaşabilmek için de çaba gösteriyoruz, bu doğrultuda fakültemize yönelik değerlendirme süreci devam ediyor. Sonrasındaki amacımız ise fakülte olarak ‘sağlık turizmi belgesi’ne sahip olmak ve otelcilik başta olmak üzere farklı noktalarda ilerleme sağlamak. Yani ‘Artık Tıp Fakültesi de sağlık turizminde var’ mesajını vermek. Zira birçok branşta çok ciddi bir potansiyele sahibiz hatta bu konuda iddialıyız. Belki de Samsun’da bu konuda en önemli merkezlerden biri konumundayız” ifadelerine yer verdi.

    Buluşma sonunda Rektör Ünal, bundan sonraki toplantıları tematik hâle getirme kararlılığında olduklarını bildirerek sözlerini “Umuyorum, Samsun sağlık alanında kendi gücünün ve imkânlarının farkına varmış ve bu imkânları üzerinden de istikbal devşiren bir iradeye sahip olur” şeklinde tamamladı.

  • Aydemir: ‘‘Türk Basını kalite ifade ediyor’

    Aydemir: ‘‘Türk Basını kalite ifade ediyor’

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda konuşan Milletvekili Aydemir, ‘Elbette ki bütün gazetecilerin haklarının korunması esas olmalıdır. Hakikaten, gazeteci kimliğiyle çalışanların yani bu işi mesleği gereği yapanların Cumhurbaşkanlığı kanalıyla “gazeteci” adıyla kimliklendirilmesi önemlidir. ‘ dedi.

    Yeni Düzenleme

    AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Giresun Milletvekili Cemal Öztürk ve Aydın Milletvekili Bekir Kuvvet Erim ile 46 milletvekilinin İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin sarı basın kartlarına dönük maddesinde söz alıp, muhalefetin itham edici tarzına dönük notlar düştü.

    Aydemir’den Gerçek Gazeteci Vurgusu

    Konuşmasında, ‘Bu sektörde insanların, hakikaten sahici gazetecilik yapan insanların muzdarip oldukları, sıkıntı yaşadıkları temel konu “Kim gazeteci, kim gazeteci değil?” mevzusudur’ vurgusunda bulunan Milletvekili Aydemir, ‘Bugün özellikle bu sosyal medyanın cari olduğu, internet medyasının çok geçerli olduğu zeminde sabahleyin kalkan gazeteci kimliğini taşıyabiliyor, “Gazeteciyim.” deyip orta yere çıkıyor ve orada neşet eden bütün sevimsiz hâller bütün gazetecileri ilzam ediyor, oysa bu bir haksızlık, bu bir yanlış. ‘ kaydını düştü.

    Gazeteci Kimliği Vuzuha Kavuşuyor

    Sürekli Sarı Basın Kartı Sahibi bir gazeteci olduğunu hatırlatan Milletvekili Aydemir, ‘Şimdi, bu düzenleme yani bir kanuna mebni sarı basın kartı getirilmesi bir bakıma bunun önüne geçecek. Elbette ki bütün gazetecilerin haklarının korunması esas olmalıdır. Hakikaten, gazeteci kimliğiyle çalışanların yani bu işi mesleği gereği yapanların Cumhurbaşkanlığı kanalıyla “gazeteci” adıyla kimliklendirilmesi önemlidir. Dolayısıyla bu sektörden gelmeyenler sanki burada gazetecilere ciddi haksızlık yapılıyormuş gibi bir yanlış anlama içerisindeler; onu görüyorum, tam tersi zapturapt altına alınan, tarif edilen bir mesleki teşekkül oluyor. Anayasa Mahkemesinin yapmış olduğu bu düzenleme bence çok yerindedir ve biz bunu şu anda düzene sokuyoruz. ‘ dedi.

    ‘Basınımız hakşinastır’

    Konuşmasında Türk Basınının küresel ölçütte hakşinas olduğunu, bu duruşuyla özel bir fark oluşturduğunu, Azerbaycan ziyareti gözlemleriyle paylaşan Milletvekili Aydemir, ‘Üç gün önce Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımızla beraber Azerbaycan’ı ziyaret ettik. Azerbaycan’ı ziyaretimizin gerekçesi şuydu: Meclis Başkanımız seçildikten sonra ilk ziyaretini Azerbaycan’a yaptı, bu bir gelenek hâline geldi, daha önce Azerbaycan Başkanı da bize gelmişti, bu maksatla gittik ve özellikle 18 Ekimde gittik, sebebi şuydu: Azerbaycan’ın Bağımsızlık Günü’ydü, ona denk getirdik. Ama bu arada Gence’ye de gittik, Gence’de yaşananları bizatihi gözlemledik, yerinde gördük. Orada müşahede ettiğim bir hâl vardı, gazeteci olduğum için özellikle o zaviyeden baktım. Scud füzeleriyle vurulan 300 civarında evin yerle yeksan olduğu, onlarca insanın katledildiği bir zemin vardı. Çok sayıda gazeteci vardı, Meclis Başkanımızı takibe gelmişlerdi. İçlerinde yabancı matbuat da vardı, yabancı gazeteciler, televizyoncular da vardı. Gözlemimiz şu: Çekim yapıyorlar ama asla ve kata sayfalarına, sütunlarına, ekranlarına hakikatleri yansıtmıyorlar. Biz içinde bulunduğumuz hâli hep tenkit ediyoruz, oysa arkadaşlar, daha hakşinas olan, daha sahici tavır alan Türk basındır; aleyhimize dahi olsa birçok vakitler sayfalarda, sütunlarda haberler yer alıyor, öbür tarafa dönüp baktığınızda zerre kadar hakikati yansıtmıyorlar, tam tersi üstünü örtüyorlar. Öyleyse böyle çok fazla burada basınımızı, gazetecileri tenkit ederken kantarın topuzunu kaçırmamak lazım. ‘

    ‘Türk basını kalite ifade ediyor’

    Muhalefetin Basına yönelik eleştirilerine tepki veren Milletvekili Aydemir, ‘Elbette ki bizim de muzdarip olduğumuz mevzular var. Mesela, ben Plan ve Bütçe Komisyonu zemininde bir hadiseyi yaşadım, hem ben yaşadım hem Uğur kardeşim yaşadı, burada kuvvetle muhtemel sizler de yaşamışsınızdır. Burada söylediğim, anlattığım bir mevzunun arkasını, önünü keserek bütünüyle bağlamından koparıp âdeta beni sosyal medyada linç etme pozisyonuna taşıdılar. Kim yaptı? Bir basın organı yaptı ama bunu yaptı diye tamamına teşmil edersek bunu büyük bir haksızlık yapmış oluruz. Dolayısıyla yine nitelik ifade ediyor Türk basını, yine kalite ifade ediyor, işini hakkıyla yapan çok sayıda insan var ama buna rağmen aradan girip böyle âdeta korsan gazeteci kimliğini taşıyanlar var. İşte bu madde, inşallah, bunun önüne geçecektir, dahasını söyleyeyim, bu maddeyle beraber bu sektörde sigortasız insan çalışmasının da önüne geçilir diye düşüyorum dolayısıyla çok yerindedir. ‘ dedi.

    Komisyonda, terörle ilişkisi olan bir şahsa ait sarı kartın iptaliyle ilgili ithamlara karşılık veren Milletvekili Aydemir, ‘Terörle bire bir münasebet kurmuş, terörü teşvik etmiş, teşyi etmiş birisi için sarı basın kartının iptali söz konusuysa bunun gerekçesi zayıf mıdır? Ya da nedir mesela zayıf gerekçeli bir tane karar gösterebilir misiniz?’ diye sordu.

    ‘Asla böyle birşey yok!’

    Komisyon Üyesi Abdullatif Şener’in, ‘ Ne olur, bu yasa geçtiğinde efendim gazeteci gazetecilik yapamaz, iktidarın borazanı olmak zorunda olur.’ sözlerine tepki veren Milletvekili Aydemir, ‘Sayın Şener dedi ya “Ne olur, bu yasa geçtiğinde efendim gazeteci gazetecilik yapamaz, iktidarın borazanı olmak zorunda olur.” Zinhar bu maksada mebni bir madde değil. Siz aslında şunu yapıyorsunuz Sayın Şener, insanların zihinlerine bir şeyi özellikle dikte etmeye, empoze etmeye çalışıyorsunuz. On dokuz yıldır bu ülkede iktidar olmuş bir yapı var ve bugüne kadar bir tane bu neviden tavrını gösteremezsiniz. Bir tane gösteremezsiniz iddia ediyorum. Siz o taraftan bakıyorsunuz, asla böyle bir şey yok.’ vurgusunda bulundu.

    ‘Kurşun atana zemin hazırlayanın teröristten ne farkı var? ‘

    Milletvekili Aydemir konuşmasının devamında, ‘Ya, terörle bire bir münasebeti var, sarı basın kartı da yok, gitmiş bir internet sitesine “Ben burada gazeteciyim.” dedi. İçeri girmiş. Velev ki gazeteci olsun, velev ki gazeteci, velev ki benim gibi sürekli basın kartı sahibi gazeteci olsun terörü teşvik edecek, yani bana göre dağdaki teröristten ne farkı var? O kurşun atıyor bu da kurşun atana buradan zemin hazırlıyor. Şimdi bunları örnek vererek bize dönük itham edici, bizi ilzam edici ifadeleri ben reddediyorum, böyle bir şey yok. Kaldı ki burada 212 sayılı gazetecilerin sosyal yapısını muhafaza eden ve onlara hak tanıyan bir kanun var ve ona istinaden zaten gazeteciler yılda doksan günlük bir indirimden istifade ediyor. ‘ ifadesine yer verdi.

    Sarı Basın Kartı Düzenmesi

    Sarı Basın Kartı düzenlemesi hakkındaki yeni düzenlemeyle ilgili eleştirilere katılmadığını belirten Milletvekili Aydemir, ‘Hangi yasa maddesiyle biz mülga hâle getiriyoruz yahut da ortadan kaldırıyoruz? Böyle bir şey yok ki. Burada bir şey söylüyorum ben: Basın-yayın Enformasyon Genel Müdürlüğüne bağlı bir kurul oluşuyor ve bu kurul yılda 2 defaydı daha önce, şartlarını yerine getirenlere sarı basın kartı veriliyor. Sarı basın kartı dediğiniz de efendim çok fazla bir imtiyaz filan getiriyor da değil. Belki o önceki yıllara ait bir şeydi. ‘ dedi.

    İletişim Başkanlığı Hatırlatması

    Sarı Basın Kartına ilişkin düzenleme kapsamında Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde kaydedilen İletişim Başkanlığı Kurumuna yönlendirme yapıldığını hatırlatan Milletvekili Aydemir, ‘Bunu bir vuzuha kavuşturmak lazım. Yani sarı basın kartıyla insanların hayatı kolaylaşıyor falan değil. Bizzat… Gazeteci olduğunu devletin bir kurumu tescil ediyor, bir kart veriyor. Şimdi, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde İletişim Başkanlığı kurumu var; buraya yönlendirme yapılıyor hepsi bu. Yani 212 sayılı Yasa’ya dönük herhangi bir tahdit, bir sınırlama söz konusu değil ki. Burada yapılan kanuni düzenlemeye istinat edilsin kaydı yerine getiriliyor. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde, İletişim Başkanlığına dönük bu düzenlemenin yapılacağı “Efendim, merkezdir, adrestir.” diye bir tarif geliyor, budur. ‘ sözleriyle konuşmasını tamamladı.

  • Gıda sektörünün önde gelenleri 2. Uluslararası Gıda Kalite Zirvesi’nde toplandı

    Gıda sektörünün önde gelenleri 2. Uluslararası Gıda Kalite Zirvesi’nde toplandı

    Türk gıda sektöründen ülkenin önde gelen iş adamları, sanat, siyaset ve bilim ve akademi dünyasının temsilcileri 2. Uluslararası Gıda Kalite Zirvesinde bir araya geldi.

    Zirveyi düzenleyen LOB’IN (Leaders Of Branding Intelligence Summit) Turkey tarafından yapılan açıklamada, etkinlikte gıda sektöründe kalite bilincinin yerleştirilmesi ve gıda güvenilirliğinin öneminin vurgulanmasının amaçlandığının altı çizildi.

    İstanbul Sait Halim Paşa Yalısı’nda LOB’IN (Leaders Of Branding Intelligence Summit) Turkey tarafından yapılan zirvede, açılış konuşmasını LOB Türkiye başkanı Fahri Ustaoğlu yaptı. Siyasi temsilcilerin ve ilgili bakanlıkların temsilcilerinin konuşmasında sonra Prof. Dr. H. Hüsnü Gündüz moderatörlüğünde gıdada üretici sorumluluğu başlıklı program gerçekleştirildi.

    Zirveye Kırbıyık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Kırbıyık da katılarak deneyimlerini paylaştı. Kırbıyık “Biz etil alkol, kağıt grubu, detarjan ve kimya grubunda yer alan ürünleri üreten 5 adet fabrikamız ile sektörde önemli bir eksikliği gideren bir holdingiz. Bu zirve ülkemizde kalitenin ve gıda güvenliğinin önemini ortaya koyuyor. Bu günlerde çok ihtiyacı olduğumuz bu zirveye Kırbıyık Holding Yönetim Kurulu Başkanı olarak şahsımı davet etmeleri çok önemli işleri başardığımızı gösterir. Turizmin Başkenti Antalya’dan bir firmayı davet eden ’Leaders Of Branding Intelligence Summit’ e teşekkür ederim” dedi.

    Yapılan zirvede ’Gıda güvenilirliğinin Avrupa Birliği’ne uyum süreci kapsamında da en önemli gündem maddelerinin başında yer aldı.

  • MŞÜ kalite komisyonu Rektör Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat başkanlığında toplandı

    MŞÜ kalite komisyonu Rektör Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat başkanlığında toplandı

    Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) kalite kontrol komisyonu Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat başkanlığında Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Kurum İç Değerlendirme Raporu Geri Bildirim Raporu’ndaki öneriler ve tavsiyeleri değerlendirmek üzere bir araya geldi.

    MŞÜ Kalite Komisyonu Rektör Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat başkanlığında Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Kurum İç Değerlendirme Raporu Geri Bildirim Raporu’ndaki öneriler ve tavsiyeleri değerlendirmek üzere bir araya geldi. Kalite komisyonu toplantısında, Kurum İç Değerlendirme Raporu Geri Bildirim Raporunda yer alan öneriler ve tavsiyeler madde madde ele alınarak titizlikle değerlendirildi. Kalite komisyonu tarafından yapılan görüşmeler neticesinde aşağıdaki çalışmaların ivedilikle yapılmasına ve neticelendirilmesine karar verildi. Kurum İç Değerlendirme Raporu Geri Bildirim Raporu’ndaki söz konusu öneriler ve tavsiyelerin detaylı bir şekilde görüşülmesi için YÖKAK tarafından yayınlanan Muş Alparslan Üniversitesi Kurum İç Değerlendirme Raporu (KIDR) 2019 ile birlikte üniversitedeki tüm birimlerin görüşlerinin alınmasına. Birimlerin web sayfalarında “Kalite” başlığının oluşturulmasına, bu başlık altında sırasıyla “Kalite politikası, kalite komisyonu, kalite kurulu raporları, paydaşlarla toplantılar, hizmet standartları ve birim iç değerlendirme raporlarının” yer almasına. Her birimin dış paydaşlarla ilgili yapmış oldukları toplantıların, çalışmaların, belge, rapor ve fotoğrafların Kalite Koordinatörlüğümüze gönderilmesine ve birim kalite sayfasında yayınlanmasına. Üniversitenin “Kalite Kurulu” sayfasında 2020 yılında yapılmış olan akademik, idari ve öğrenci memnuniyet anketlerine ait değerlendirme raporlarının yüklenmesine. Kalite komisyonunda görev alacak üye sayısının Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme ile Öğretim Teknolojileri alanında çalışan öğretim üyelerimizin ilavesiyle artırılmasına karar verildi.

    Toplantıya; Rektör Yardımcısı ve MŞU Kalite Koordinatörü Prof. Dr. Yaşar Karadağ, Genel Sekreter Öğretim Görevlisi Harun Demir, Eğitim Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Selami Kardaş, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Abdulmecit Yıldırım ve Strateji Geliştirme Daire Başkanı Ahmet Türk katıldı.

  • Büyükşehir, ulaşım ağlarını yüksek kalite standartlarına kavuşturuyor

    Büyükşehir, ulaşım ağlarını yüksek kalite standartlarına kavuşturuyor

    Büyükşehir Belediyesi, yeni ulaşım ağları oluşturmak suretiyle “ulaşılabilirlik” standartlarını zirvelere taşıdığı Erzurum’da, mevcut yolların çehresini de değiştiriyor. Ali Ravi Caddesi’ni Palandöken Caddesi’ne (Gavurboğan) bağlayan Prof. Dr. Recep Akdağ Bulvarı’nı tepeden tırnağa yenileyen Büyükşehir Belediyesi, bölgede devam eden yeni yapılanma çalışmalarını adeta taçlandırmış oldu. Bordür, döşeme, bariyer ve asfalt uygulamalarıyla Recep Akdağ Bulvarı’na yepyeni bir görünüm kazandıran Büyükşehir Belediyesi, yoğun bir trafik yüküne sahip olan güzergâhı çok daha konforlu bir hale getirdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, konuyla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, yeni ulaşım ağları oluşturmak kadar, mevcut ulaşım ağlarına nitelik kazandırmanın da önemli olduğunu belirtti. Başkan Mehmet Sekmen, bu anlayış doğrultusunda Erzurum’daki ana arterlerin neredeyse tamamını yenilediklerini hatırlatarak, “Yaptığımız planlama doğrultusunda Sayın Bakanımızın adını taşıyan Prof. Dr. Recep Akdağ Caddemizi yenileyerek, bu güzergâha da yüksek bir kalite standartı kazandırmış olduk” dedi.

    Başkan Sekmen: “Yenileme çalışmaları çok önemli”

    Prof. Dr. Recep Akdağ Caddesi’ndeki çalışma kapsamında 2 bin metrekare genişliğinde döşeme, bin 500 metrelik kırlangıç ve bin metre uzunluğunda da bariyer uygulaması yaptıklarını kaydeden Büyükşehir Belediye Başkanı Sekmen, Ali Ravi Caddesi ile Palandöken Caddesi’ni birbirine bağlayan söz konusu güzergahta, 2 bin 200 ton asfalt serimi gerçekleştirdikleri bilgisini verdi. Benzer bir çalışmayı geçtiğimiz haftalarda Palandöken Caddesi’nde yaptıklarını hatırlatan Sekmen, “Mevcut yolların bakım ve onarımı, kuşkusuz yeni ulaşım ağları oluşturmak kadar kıymetli. Bu bağlamda Büyükşehir Belediyesi olarak; neredeyse dokunmadığımız ana arter kalmadı. Yenileme çalışmalarımızla bu yolları hem günün koşullarına ve ihtiyaçlarına uygun hale getiriyor, hem de nitelik ve konfor kazandırıyoruz. Çünkü biz ulaşım imkânlarının, şehirlerdeki yaşanabilirlik ve memnuniyet düzeyleriyle doğrudan bağlantılı olduğunu bilen bir yönetim anlayışına sahibiz” şeklinde konuştu.