Etiket: Kalıp

  • Vali Bektaş:”istiyorum Ki Kalıp Deyince Manisa Akla Gelsin”

    Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, Manisa’da sanayi kalıpçılığının geleceğini aradıklarını, hazırladıkları projelerin hayata geçmesi için kurumsallaşmış güçlü bir sivil toplum örgütü gerektiğini belirterek, Manisa’da faaliyet gösteren bütün kalıpçı ve talaşlı imalatçıların Manisa Kalıp ve Makina İmalatçıları Birliği’ne (MAKİM) üye olmalarını istedi.

    Manisa Valisi Erdoğan Bektaş öncülüğünde yaklaşık 1,5 yıl önce başlatılan sanayi kalıpçılığını geliştirme çalışmaları kapsamında kalıp ve makine sektöründeki gelişmeler değerlendirildi.Manisa Ticaret ve Sanayi Odası’nda Vali Erdoğan Bektaş başkanlığında düzenlenen toplantıya, Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Doç.Dr. Erbil Kalmış, Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Enver Atik, Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Adnan Erbil, Manisa Madeni Sanatkarlar Esnaf Odası Başkanı Halil Kırlı, (MAKİM) Başkanı Abdurrahim Arslan ve üyeler katıldı. Toplantıda konuşan Vali Erdoğan Bektaş, Manisa’da göreve başladıktan sonra sanayi kalıpçılığı ile uğraşan sanayicilerin MAKİM çatısı altında kümelenme arayışlarına girmelerini görmekten çok mutlu olduğunu ve kendisinin de bu işe sahip çıktığını belirterek, Bilim Sanayi ve Teknoloji Müdürü, Manisa Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) öğretim üyeleri ve bu işe emek verenler ile birlikte çalıştıklarını, Zafer Kalkınma Ajansı’ndan geçen projenin uygulanmaya başlandığını söyledi. Gelinen noktada atılması gereken bazı adımlar olduğunu, kalıpçılık işinin en iyi yapıldığı yer olan Portekiz’e giderek uygulamaları yerinde incelediklerini kaydeden Vali Bektaş, “Tüm bu perspektifle şimdi önümüzde bir yol haritamız var. Geldiğimiz aşamada elimizde bir projemiz var. Bu projede başvurucu kurum MAKİM, fakat MAKİM’de bütün kalıpçılar toplanmış değil, hatta kalıpçıların çok azı orada. 42 üyeleri var, ama dışarda daha 150’ye yakın kalıpçı var. Projelerimizin yürüyebilmesi, uygulanır yerlere, hedeflere ulaşabilmemiz için Manisa’da bütün kalıpçıların bu işe sahip çıkması, bu işin içerisinde olması ve kalıpçılar adına ortaya çıkan MAKİM’in güçlü olması gerekiyor” dedi.

    MCBÜ’nün makine kalıpçılığı sektörünü benimsediğini ve bütün gücüyle destek verdiğini, Teknoparkı kendilerine açtığını ifade eden Vali Bektaş, “Proje bütünüyle orada uygulanacak, kalıpçılarımızın kendi imkanlarıyla sahip olamayacağı makinaları kuracak, kurgulayacak. Hem eğitim ortamı olarak hem de kalıpçılarımızın ihtiyaçları olan işleri yapabileceği makinaları kullanabilecekleri bir atölye ortamı oluşturuyoruz. Makinaların siparişleri verildi, yer hazırlanıyor, atölye hayata geçecek. 7-8 aylık bir süreç” diye konuştu.

    Portekiz’e yaptıkları inceleme gezisi hakkında da bilgi veren Vali Bektaş, “Orada büyük bir kalıpçılık kümelenmesi var. Kalıpçılar organize olmuşlar, ortak kümecikler ve atölyeler kurmuşlar, eğitimler veriyorlar, üniversitelerle işbirliği içerisindeler. Uzmanları istihdam ediyorlar, bu uzmanlar dünya çapındaki kalıpçılığı izliyor,olası yenilikleri sektöre adapte etmek için çaba gösteriyor, sektöre yön veriyorlar. Büyük bir meydan okuma içerisindeler ve geleceğe doğru emin adımlarla yürüyorlar” şeklinde konuştu.

    Kurumsal yapının vazgeçilmez olduğunu, devletin, üniversitenin destek vermek, sivil toplum kuruluşlarının işin içerisinde olmak zorunda olduğuna dikkati çeken Vali Bektaş şöyle konuştu: “Valilik ne arıyor? Ben Manisa’da kalıpçılığın geleceğini arıyorum. Manisa’yı Türkiye’nin en önemli kalıpçılık merkezlerinden biri yapmak için gerekli alt yapının burada olduğunu görüyorum ve bunun her türlü sanayi için önemli olduğunu biliyorum ve bir yola çıktık. İstiyorum ki kalıp deyince Manisa akla gelsin. Kalıp, yanında beyaz eşyayı, makine sanayiyi, savunma sanayiyi, otomobil sanayiyi getiriyor. Manisa’daki bütün kalıpçılar ve kalıpçılık çerçevesinde değerlendirebileceğimiz talaşlı imalatçıların tamamı MAKİM’in üyesi olsun istiyoruz. Hiç kimse kendisini dışarıda tutmasın. Ben bu yürüyüşte yanımda bütün kalıpçıların temsilcisi olma niteliğini kazanmış bir kurumla yürümek istiyorum. MAKİM kurulmuş, emek verilmiş ve öncü oldukları için de onlara teşekkür ediyorum. Bu yapıyı güçlendirmek ve kurumsal bir niteliğe bürünmek zorundayız. Yarın, 6 ay sonra, bir sene sonra,5 sene sonra bizim projemiz yolundan sapmasın. Atölyenin işlemesini sağlamak üzere bir şirket kurmamız lazım. Bu şirketi kurmak için MAKİM’in taahhüt ettiği bir eş finansman var. Bu paranın oraya yatırılması lazım, MAKİM bu taahhüdünü yerine getirmek istiyor ama zayıf kalıyor. Bir formül geliştirdik, bir şirket kurulacak MAKİM verdiği parayı iş olarak, hizmet olarak geri alacak. Burada bir ortak kullanım atölyesi oluyor. Bir projemiz daha var, Kalkınma ajansımızdaki arkadaşlarımızla kalıpçıların yol haritasında daha ileri bir boyutu Manisa’ya taşıyabilmek için ne yaparız diye araştırma yaptık. Portekiz’e gidiş amacımızdan birisi de buydu. 15 milyon liralık bir projeyi ajans aracılığıyla yapma imkanımız var. Bu projeyi belki de yarışmasız geçirme imkanımız doğacak. Avrupa Birliği kullanabilene çok büyük imkanlar sunuyor. Proje ajansa teslim edildi. 2 veya 3 farklı enjeksiyon deneme presi, tel erozyon, salma erozyon, magazinli erozyon olacak. 3D printer, saç kalıp presi, saçlarda 3 boyutlu ölçüm cihazı, plastik 3D printer, 3D kesme makinesı, yüzey taşlama makinesı, kaplama kanalı ölçme cihazı, kalıp içi yüzey parlama ekipmanları, kalibrasyon laboratuvarı, üretim laboratuvarı, sistem ve hizmet merkezleri, ortak kalite güvence sistemi, ortak eğitim platformu sistemi, uzmanlaşma sistemi, uzman danışmanlık hizmetleri içerisine koymayı düşündüğümüz hususlar. Kalıpçıların neye ihtiyacı varsa onu bu projede getirme imkanımız var ve muhtemelen projeyi o atölyede oluşturacağımız şirket üzerinden yürüteceğiz. Ortaya sizin ve bizim hayallerimizin üzerinde bir kapasite çıkacak.”

    Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Adnan Erbil, Manisa’da bir araya gelemediklerini belirterek, “Yapılması gereken herkesin bir araya getirilerek ortaklaşa çıkılan yolda ilerlemek diye düşünüyorum” dedi.

    Manisa Madeni Sanatkarlar Esnaf Odası Başkanı Halil Kırlı ise “Sayın valimize öncelikle bu konudaki çalışmalarından dolayı takdirlerimi, teşekkürlerimi sunuyorum. Benim hayal edip de yapamadığımı Sayın valimiz bir yerde başardı. Ben 9 yıl önce göreve geldiğimde aynı durumları düşünmüştüm, bunun için toplantılar düzenledim ama maalesef o günkü şartlar gereği bunu yapamadık” diye konuştu.

    MAKİM Başkanı Abdurrahim Arslan da “MAKİM’i 1,5 yıl önce 8-10 arkadaş ihtiyaç olduğunu düşündüğümüz için kurduk, şu anda 42 üyemiz var. Kalıp makine imalatçılarının sayı olarak 1/3’ünü karşılıyoruz ama 2/3’ü kadar üretim kapasitesi var. Belli meslek grubunda örgütlenirseniz doğru projeler, doğru işler yaparsanız destek alamamak diye bir şey söz konusu değil. Siz bu anlamda bir adım attığınızda devlet sizlere daha çok adımla karşılık veriyor. Hükümetin gerek AR-GE’ye gerek KOBİ’lerin gelişmesine güzel destekleri var. Dünya farklı bir yerlere gidiyor, bizimde bunu iyi okumamız gerekiyor. Bunun içinde her türlü bilgiye sahibiz, sadece kendi aramızda organize olup bunu yönetmemiz gerekiyor. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz” dedi.

  • Eski Binadan Kalıp Kalıp Beton Parçaları Dökülüyor

    Malatya’nın Doğanşehir ilçesinde bulunan bir bina tehlike saçıyor. Binadan dökülen beton parçaları, esnafı ve kaldırımdan yürüyen vatandaşları tehdit ediyor.

    Doğanşehir ilçe merkezinde bulunan eski binadan kalıp kalıp beton parçaları dökülüyor. Beton parçalarından esnafların araçları da nasibini alıyor. Kaldırımda yürüyen vatandaşlara zarar vermemesi için mahalle esnafı yol kenarında nöbet tutuyor. Vatandaşlar, yoldan geçenleri tehlikeye karşı uyarıyor. Doğanşehir Yeni Mahalle Muhtarı Adem Asdemir, “Eski bina büyük bir tehlike saçıyor. Binadan kopan beton parçaları insanların ve arabaların üzerine dökülüyor” diye konuştu. Bazı mahalle esnafı ise belediye yetkililerine seslenerek, “Bu bina Doğanşehir Belediyesine 3 metre, İlçe Emniyet Müdürlüğüne yaklaşık 70 metre mesafede. Bir kaza meydana gelirse, birine bir şey olursa bunun sorumlusu direk Doğanşehir Belediyesidir. Çünkü defalarca belediye yetkililerine durumu bildirdik” dedi. Konu ile ilgili olarak konuşan Doğanşehir Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Gülhaş, sorun ile Doğanşehir Belediyesi Fen İşleri Biriminin ilgileneceği kaydetti. Fen İşleri birimi ise konu ile ilgili vatandaşların dilekçe yazmalarını istedi. Dilekçe yazarak Fen İşlerine teslim ettiğini söyleyen vatandaşlar, yetkililerden birkaç gün içinde dilekçeye cevap verileceği bilgisini aldıklarını belirtti.

  • Kadın Tahta Baskı Kalıp Ustası

    Tokat´ta kendi atölyesini açan yazma ustası Hülya Erarslan, genelde erkek mesleği olarak bilenen tahta baskı kalıp oymacılığı yapıyor.

    Tokat´ta 650 yıldır süregelen unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden birisi olan yazma sanatı yaşatılmaya çalışılıyor. “Kadınlar Üretiyor, Tokat Kazanıyor” isimli projeyle birlikte sayıları artan yazma baskı ustaları, ürettikleriyle Tokat ekonomisine katkı sağlıyor. Mütevazi atölyelerde hem ıhlamur ağacından basma kalıp oymacılığını hem de yazma baskı sanatını devam ettirenlerden birisi olan evli ve 2 çocuk annesi Hülya Erarslan, atölyelerinde ürettiği ürünleri satarak geçimlerini sağlıyor. Halk Eğitim Merkezinde kursa gittikten sonra Tokat El Sanatları Derneğinde yazmacılık yapan Eraslan, Gök Medrese’de 9 ay süren bir proje çalışmasından sonra kendi atölyesini 4 arkadaşı ile birlikte açtı. Bayan arkadaşları ile birlikte el baskısı yazma yapmaya başlayan Eraslan, yazma baskında kullanılan tahta kalıp oymacılığını genelde erkek mesleği olarak bilindiğini ifade ederek, “Tahta baskı kalıp oymacılığını zevkle yapıyorum. Göründüğü gibi çok zor değil. Ben bir terapi gibi değerlendiriyorum. Bu işi yaparken stres atıyorum. Bu işe başlamadan önce 152 saat kurs aldım ve 3 sene çıraklık yaptım. Bu mesleği öğrenmek için çok acele etmeyeceksiniz. 152 saat kurs alanlar hemen usta oldum dememeli. Bütün hepsinin pratikte öğreniyorsunuz ama bunu meslek olarak düşünüyorsanız yapamazsınız. Ben 3 senenin sonunda usta öğreticiliğe başladım. Ayrıca kimya dersleri aldım. Yazmacılık tarihinde kök boya ile başlamış. Bunu biz kimyasallara dönüştürmüşüz. Biz bu çalışmaları kök boya ile birlikte yapmak istiyoruz. O nedenle bir taraftan öğretirken bir taraftan da sürekli öğrenmeniz gerekiyor” dedi.

    Genelde kamu kurum ve kuruluşları ve talep olduğu durumda esnaflarla çalıştıklarını ifade eden Eraslan, 10 arkadaşı ile birlikte üretim yaptıklarını sözlerine ekledi.

  • Türkiye 75 Milyar Euro’luk Kalıp Pazarına Göz Kırpıyor

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve TÜYAP Bursa Fuarcılık A.Ş. işbirliğiyle düzenlenen Bursa Endüstri Zirvesi kapılarını açtı. UKUB Başkan Yardımcısı Levent Ganiyusufoğlu, “Dünya kalıp pazarı 75 milyar euro. Türkiye’nin bu alandaki geleşimi hızla sürüyor” dedi.

    BTSO ve TÜYAP, Bursa Büyükşehir Belediyesi desteği, Takım Tezgâhları Sanayici ve İş Adamları Derneği (TİAD), Uluslararası Kalıp Üreticileri Birliği (UKUB), Makina İmalatçıları Birliği (MIB), Bursa Elektrik Teknisyenleri Odası iş birliğiyle düzenlenen “Bursa Endüstri Zirvesi” başladı. Bursa Metal İşleme Teknolojileri, Bursa Sac İşleme Teknolojileri, Kalıp Avrasya 2015, Otomasyon ile İş ve İşçi Güvenliği, Sağlığı ve Ekipmanları Fuarlarının yer aldığı zirve, 10 – 13 Aralık 2015 tarihleri arasında Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırlayacak. Zirvenin açılış törenine, Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Abdülkadir Karlık, BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Fahrettin Gülener, TÜYAP Bursa Fuarcılık Genel Müdürü İlhan Ersözlü ve çok sayıda protokol katıldı.

    UKUB Başkan Yardımcısı Levent Ganiyusufoğlu, dünya kalıp pazarının 75 milyar euro olduğunu ifade ederek, “Hemen yanı başımızda Avrupa, dünyanın en çok kalıp tüketen bölgesidir. Avrupa’ya en yakın biziz. Önümüzdeki yıllarda Türk kalıpçılık sektörünün daha da artacağına inanıyorum” dedi.

    TÜYAP Bursa Genel Müdürü İlhan Ersözlü, Bursa Endüstri Zirvesi’nin 5 farklı sektöre büyük değer katacağını ifade ederek, “Bugün 36 ülkeden delegasyon fuara geliyor. İlk 2 gün yabancı heyetler gelecek. Son 2 gün de Türkiye’nin dört bir yanından yerli firmalar fuara gelecek. Bu fuarın hazırlanmasında katkı sağlayan tüm çözüm ortaklarımıza teşekkür ediyorum. Amacımız, Türk markasını dünyaya tanıtabilmektir” diye konuştu.

    MİB Başkanı Sevda Kayhan Yılmaz, dünyada makine sektörünün hacminin 4 trilyon dolar olduğunu söyledi. Türkiye’nin bu pastadaki payının sadece yüzde 1 olduğunu kaydeden Yılmaz, “Makine sektörü üretim için çok önemli bir alan. Bu yüzden makine sektörüne pozitif ayrımcılık yaparak önceliklendirilmesini istiyoruz. Önümüzdeki günlerde yeni teşviklere yönelik bir dosyayı kamuoyuna açıklamayı planlıyoruz. Sektörümüzün değerli temsilcilerinin beklentilerini aktaracağız” dedi.

    Konuşmaların ardından protokol mensupları, Bursa Endüstri Zirvesi’nin açılışını gerçekleştirdi. 7 ayrı salonda 600’ü aşkın firmanın katıldığı fuarda yabancı alım heyetleri ikili iş görüşmeleri yaptı. Fuara 45 bine yakın iş profesyonelinin gelmesi bekleniyor.

  • Marko Marin: “Kalıp Kalmayacağım Sezon Sonunda Netleşecek”

    Trabzonspor’un Alman yıldızı Marko Marin, “Burada kalıp kalmayacağımla ilgili şu an net bir şey söyleyemem. Trabzonspor’un önünde bir opsiyon var. Sezon sonunda bu durum netleşecek” dedi.

    Marko Marin, Trabzonspor Dergisi’ne açıklamalarda bulundu. Kariyerinde İngiltere, İspanya, İtalya ve Almanya gibi farklı liglerde forma giymesi ile ilgili bir soru üzerine Marko Marin, “Bunu bir nedene bağlamak yerine sonucunu konuşmak daha doğru olur diye düşünüyorum. Sizin de belirttiğiniz gibi dünyanın en önemli sayılabilecek 4 liginde, üst düzey takımlarda forma giydim. Bu doğal olarak bir tecrübeye sahip olmamı sağladı” şeklinde konuştu.

    26 yaşındaki oyuncu, M’Bia ile daha önce Sevilla’da da beraber oynadığının hatırlatılması üzerine, “M’bia çok iyi bir arkadaşım. Pozitif anlamda deli dolu birisi. Sevilla’da bir yıl birlikte oynadık. Şimdi burada buluştuk. Çok sevdiğim bir karakter. Onun burada olması benim için olumlu bir durum” diye konuştu.

    “M’BİA VE MEHMET EKİCİ İLE GÖRÜŞTÜM”

    Trabzonspor’a transfer sürecini de anlatan başarılı oyuncu, “M’bia’yı tanıyordum ve gelmeden önce aradım. Hatta aradığımda Mehmet Ekici de yanındaydı. Her ikisiyle de görüştüm. Ancak bu görüşme takım hakkında bilgi almak için değildi. Çünkü Chelsea Kulübü bir oyuncusunu başka bir takıma kiralayacağı zaman futbolcusuna her türlü bilgiyi eksiksiz olarak veriyor. Buraya gelmeden önce Trabzonspor’un nasıl bir takım olduğunu, neleri başardığını, kadro yapısını ve benim Trabzonspor’da kişisel kariyerimin nereye evrileceğini Chelsea Kulübü yetkileri bana anlatmıştı” ifadelerini kullandı.

    “LİGİN BAŞINDA ÇOK İYİ BİR ATMOSFER VARDI”

    Bordo-mavili takımın çok büyük bir kulüp olduğunu önceden bildiğini söyleyen Marko Marin, “Buraya geldikten sonra beklediğimden daha büyük bir kulüp gördüm ve görmeye devam ediyorum. Ligin başında çok iyi bir atmosfer vardı. Lige iyi başlamıştık. Hocamızın isminin altını çizmemiz lazım. Kendisi çok önemli bir insan ve çok değerli futbol fikirlerine sahip. Takımın kalibresi belli. Her zaman zirveyi hedefliyor. Kendi kişisel kariyerim açısından da burada olmak önemli. Geçen sene düzenli oynama fırsatı bulamadım. Tekrar kendi kimliğime kavuşmam ve kendi formuma ulaşmam konusunda bana çok büyük desteği olacağına inandığım bir kulüp. Buraya gelmenin benim için çok önemli bir transfer hamlesi olduğuna inanıyorum” açıklamasını yaptı.

    “BURADA BULUNMAKTAN MEMNUNUM”

    Trabzon ile ilgili konuşan Alman oyuncu, “Trabzon şehri bir oyuncuya futbol anlamında iyi olanaklar sunuyor. Bunu bir avantaj olarak görmemiz gerekiyor. Sakin ve iyi restoranlara sahip bir şehir. Burada kendimi son derece iyi hissediyorum. Şehirle ilgili bir sıkıntım yok. Burada bulunmaktan son derece memnunum” dedi.

    “İNSAN GÜVENİNİ KAYBEDİYOR”

    Marko Marin, hakem hataları ile ilgili bir soru üzerine ise, “Hakem hataları her yerde oluyor. Hakemlerin bu hataları art niyetli yaptığını düşünmüyorum. Ancak hatalar 3 kez, 4 kez ve sürekli bizim aleyhimize yapılınca o zaman insan güvenini kaybediyor, ’acaba mı?’ diye düşünmeye başlıyor. Umut ediyorum ki o limitin sonuna kadar gelmişizdir. Bundan sonra aleyhimize hatalar yapılmamasını temenni ediyorum” değerlendirmesini yaptı.

    “Marko Marin’i önümüzdeki sezon da Trabzonspor’da görebilecek miyiz” sorusuna başarılı oyuncu, “Burada kalıp kalmayacağımla ilgili şu an net bir şey söyleyemem. Trabzonspor’un önünde bir opsiyon var. Sezon sonunda bu durum netleşecek” cevabını verdi.

    “GALATASARAY MAÇINDA OYUNUMUZUN HAKKINI ALAMADIK”

    Bordo-mavili forma ile kendisini en çok mutlu eden maçın Galatasaray karşılaşması olduğunu belirten Marko Marin, “Çünkü domine edici, rakibi kendi alanında hapsedici ve sayısız gol fırsatı bulduğumuz bir maçtı. Yeni oluşan bir kadro olmamıza rağmen ortaya koyduğumuz futbol mutluluk vericiydi. Maçı kazanabileceğimizi onlara hissettirdik. Maalesef büyük şanssızlıklar ve değişik etkenlerden dolayı kaybetmemiz beni çok üzdü. Bu nedenle en çok üzüldüğüm maç için yine Galatasaray’ı söyleyebilirim. Oyunumuzun hakkını alamadık ne yazık ki” şeklinde konuştu.