Etiket: Kaldıraç

  • Yerli ve milli sigorta şirketinden ekonomiye kaldıraç etkisi yapacak çalışma

    Yerli ve milli sigorta şirketinden ekonomiye kaldıraç etkisi yapacak çalışma

    Quick Sigorta Genel Müdürü ve Sigorta Tatbikatçıları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Yaşar, kefalet sigortasının ekonomideki kaldıraç etkisini anlatmak üzere Mardin’de acenteler ve iş insanları ile bir araya geldi.

    Mardin’de bir otelde düzenlenen toplantıda açıklamalarda bulunan Quick Sigorta Genel Müdürü ve Sigorta Tatbikatçıları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Yaşar, ekonomide yaşanan bir takım sorunlara çözüm üretmek ve alternatifler oluşturmak adına Quick sigorta olarak finansal sigorta ürünleri geliştirmeye başladıklarını söyledi. Her hafta Anadolu’nun farklı illerinde seminerler düzenlediklerini ifade eden Yaşar, ”Mardin gerek ekonomide gerekse tarihi dokusu ile dünyada parlayan bir yıldız haline geldi. Bölgedeki değişimin sigorta acentalarını da olumlu bir şekilde etkiledi. Mardin’de acenteler ve iş insanları ile bir araya gelerek yeni başlatılan kefalet sistemi hakkında bilgilendirme yapıyoruz” dedi.

    “Bu ülkenin topraklarının sorunlarını ve ihtiyaçlarını biliyoruz”

    Katılımcıları alacak sigortası, kredi kefalet sigortası, mesleki sorumluluk poliçeleri gibi konularda bilgilendirdiklerini belirten Yaşar, “Haftada iki kez illerimizi ziyaret ediyoruz. Bu hafta ikinci ziyaretimizi Mardin’e gerçekleştirdik. Mardin bizim için parlayan bir yıldız. Ben en son 3 yıl önce Mardin’e gelmiştim değişimi yerinde görmüş oldum. Mardin ekonomik ve sosyal olarak bölge için önemli bir şehir. Quick sigorta şirketi lider ruhlu 40-45 yıllık acente tecrübesi olan profesyonel hizmet ile lider ruhlu yöneticilerden oluşuyor. Dolayısı ile bu ülkenin topraklarının sorunlarını ve ihtiyaçlarını biliyor ve yakından takip ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Kefalet sigortası ürününü piyasaya sunduk”

    Ekonomide yaşanan bir takım sorunlara çözüm üretmek ve alternatifler oluşturmak adına Quick sigorta olarak finansal sigorta ürünleri geliştirmeye başladıklarını aktaran Yaşar şunları söyledi:

    “Kefalet sigortası ürününü piyasaya sunduk. Mardin’de bölge acentelerimize ve iş insanlarımıza banka kefalet mektuplarına alternatif olabilecek olan kefalet sigortalarını anlatmak için buradayız. Kefalet sigortaları aslında banka teminat mektubuna birebir aynı özelliklere sahip. Bankalar kredi limitlerini iki türlü kullandırabiliyorlar. Birincisi gayri nakdi yani teminat mektubu krediler ikincisi nakdi krediler. Bir esnaf veya tacir bankadan teminat mektubu kullandığında bu limitini kullanmış oluyor. Bizde Quick sigorta olarak ekonomiye bir kaldıraç etkisi oluşturalım. Piyasaya teminat mektubu yerine kefalet senetleri verdik. Kamu bu konuda düzenlemeleri yaptı ve kefalet senetleri teminat mektuplarına eş değer olduğuna dair kanunu düzenleme yapıldı. Herhangi bir kamu ihale komisyonuna baktığınız zaman bunun örneklerini görüyorsunuz. Kamu kurumları ihalelerinde bu mektupları kabul ediyorlar. Bunu banka yerine bizden kullanılması ekonomiye katkısı biz bu mektupları verdiğimizde iş insanlarının bankadaki limitleri boş kalıyor. İş insanlarımız nakit kredi kullanıyorlar ve yeni istihdam yeni iş yerleri atölyeler açabiliyorlar. Yeni iş yerleri ekonomiye yeni kazanımlar oluşturuyor. Bizde Quick sigorta kefalet sistemi ile ekonomiye kaldıraç etkisi yapıyoruz”.

  • Türkiye’nin 2023 hedeflerine teknolojik kaldıraç

    Mobil iletişim sektörüne ait konu ve sorunların ele alınarak, teknolojik ilerlemenin ve kamu yararının en üst düzeye çıkarılması amacıyla kurulan Mobil Telekomünikasyon Operatörleri Derneği (m-TOD) faaliyetlerine başladı.

    Mobil Telekomünikasyon Operatörleri Derneği, sektörde faaliyet gösteren yetkilendirilmiş üç operatör olan Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone tarafından, sektörün ortak problemlerinin çözümüne yönelik faaliyet alanları oluşturmak ve ortaya çıkan çözüm önerilerini hayata geçirmek üzere tüm paydaşlar nezdinde girişimlerde bulunmak amacıyla Haziran 2016’da kurulmuştu. Faaliyetlerine başlayan m-TOD, Türkiye’de ve uluslararası arenada; kamu, özel sektör, sivil toplum ve akademik paydaşları ile geliştireceği işbirlikleriyle, sektöre ilişkin tüm süreçlerde etkin bir rol üstlenmeyi planlıyor. Bu çerçevede hazırlanacak tutum belgeleri, raporlar ile istatistiki çalışmalar da m-TOD’un kullanacağı temel araçlar arasında yer alacak.

    “Mobil teknolojiler, genel ekonomik büyümenin lokomotifi”

    m-TOD’un kurucu Genel Sekreteri olarak göreve başlayan Erhun Baş; Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşması yolunda, mobil telekomünikasyon başta olmak üzere bilgi ve iletişim teknolojilerinin, genel ekonomik büyüme hedefi ve istihdam gibi temel problemlerin çözümüne yönelik vazgeçilmez bir unsur olarak kabul edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

    Baş, tüm paydaşlar ile yoğun işbirliği içerisinde; vergi yükünün makul düzeylere indirilmesi, yerel yönetimlerle yaşanan sorunların 2023 hedeflerine ulaşmak üzere süratle giderilmesi, yatırım iştahının korunması ve Türkiye’nin teknolojik ilerlemesinin hızlandırılarak devamlılığının sağlanmasının, en önemli öncelikleri arasında yer aldığını belirtti.

  • Büyükekşi: “Gümrük Birliği’nin güncellenmesi kaldıraç etkisi yaratır”

    TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin hem AB ülkeleri ile ticaretimizde hem de AB’nin STA imzaladığı üçüncü ülkelerle olan ticaretimizde bir kaldıraç etkisi ortaya çıkacağına inanıyoruz” diye konuştu.

    Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Avrupa Komisyonu’nun Avrupa Konseyi’nden Gümrük Birliği Anlaşmasının güncellenmesi görüşmeleri için yetki istemesi konusunu değerlendirdi. Son yıllarda AB ile Gümrük Birliği anlaşmasının günümüz koşullarına uyarlanmasına şiddetli bir şekilde ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Büyükekşi, “Anlaşmanın güncellenmesi çalışmaları 2015 yılında Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekçi ile AB Ticaret Komiseri arasında gerçekleştirilen görüşme ve sonrasında yapılan ortak basın açıklaması ile resmiyet kazanmıştı. Şimdi ise, Avrupa Komisyonu’nun Avrupa Konseyi’nden Gümrük Birliği Anlaşmasının güncellenmesi görüşmeleri için yetki istemesi ile bu süreç ivme kazandı. Deyim yerindeyse bu gömlek artık ülkemize dar gelmeye başladı. Bugün dünya ticaretinin yüzde 1’ine yakın bölümü ülkemiz tarafından gerçekleştiriliyor. Bu oranı daha da yukarılara taşımak için bu anlaşmanın güncellenmesi en büyük temennimiz. 2016 yılında ihracatımızın neredeyse yarısını AB ülkelerine gerçekleştirdik. İthalatımızda da AB’nin payı yüzde 40’lar seviyesinde. Anlaşmanın güncellenmesinin hem Avrupa Birliği ülkeleri ile ticaretimizde hem de AB’nin STA imzaladığı üçüncü ülkelerle olan ticaretimizde bir kaldıraç etkisi ortaya çıkacağına inanıyoruz” diye konuştu.

    TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, mevcut anlaşmanın eksikliklerinin Türkiye’nin önünde bir engel olmaya başladığını kaydederek “Şu an tarım, hizmetler, yatırımlar ve kamu alımları mevcut anlaşmanın dışında tutuluyor. Anlaşma sadece sanayi ürünleri için geçerli. Eksik alanların da eklenmesi ile güncellenecek yeni bir anlaşma bir taraftan ülkemizin mal ve hizmet ihracatına önemli katkılar sağlayacak. Diğer taraftan firmalarımızın rekabetçiliğini kamçılayacak. Her mecrada belirttiğimiz gibi, Ar-Ge, Tasarım, markalaşma ve inovasyona önem veren firmalar bu rekabette kazanan firmalar olacak” dedi.

    “Türkiye AB’nin imzaladığı STA’ların parçası olacak”

    TİM Başkanı Büyükekşi, “Bugün itibariyle AB’nin ülkemizle imzaladığı hariç, 37 ülke ve bölgeyi kapsayan 26 Serbest Ticaret Anlaşması (STA) mevcut. Ancak Türkiye Gümrük Birliği Anlaşmasının ilgili maddeleri gereği bu anlaşmaların müzakerelerinde söz sahibi olamıyor, hatta anlaşmaların tarafı dahi değil. Örneğin AB ile Kanada arasında ekim ayında Kapsamlı Ekonomi ve Ticaret Anlaşması imzalandı. Bizim de AB ile STA anlaşmamız var, ancak yapı gereği Kanada ile serbest ticaret gerçekleştiremiyoruz. Güncelleme ile bu tip sorunlar aşılacak, ülkemiz AB’nin imzaladığı STA’ların bir parçası olacak” dedi.

    “İhracat orta-üst teknolojili ürünler lehine değişti”

    Büyükekşi, Gümrük Birliği Anlaşması’nın AB’ye tam üyelik öncesi nihai aşama olarak 1995 yılında tesis edildiğini hatırlatarak “Bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinin ardından gerçekleştirilen reform niteliğindeki yasal düzenlemeler ülkemize hızlı bir ilerleme sağladı. Bu sayede, ülkemizde rekabet gücü ve verimlilik artışı yaşandı. Aynı zamanda kalite altyapımızın güçlenmesine ve AB’nin küresel değer zincirlerine entegrasyonumuza katkı sağladı. Bu süreçte, Gümrük Birliği ile ihracatımızın sektörel kompozisyonu da orta-üst teknolojili ürünler lehinde olumlu yönde gelişti. Bölgeye gerçekleştirdiğimiz ihracatın teknoloji seviyesi de bu değişimi yansıtıyor. Ülke olarak ihracatımızda yüksek ve orta-yüksek sınıflarda gerçekleştirdiğimiz ihracat toplam ihracatımızın yüzde 33’ünü oluştururken, AB’nin en büyük ekonomisi Almanya’ya ihracatımızda bu oran yüzde 40’ın üzerinde” dedi.

    “Anlaşma sanayi ürünlerini kapsıyor”

    Anlaşmanın olumsuz yanlarına da değinen Büyükekşi “Ülkemiz ekonomisi için sağladığı kazanımlara rağmen bu anlaşma sadece sanayi ürünlerini kapsamakta. Ve içinde birçok yapısal sorunlar barındırıyor. Dolayısıyla mevcut Anlaşma, mevcut haliyle ülkemiz beklentilerini karşılamakta yetersiz. Karşılaştığımız en temel sistemsel sorunlar, ülkemizce AB’nin karar alma süreçlerinde yeterince yer alınmaması, AB’nin akdettiği Serbest Ticaret Anlaşmalarının üstlenilmesinde güçlükler yaşanması ve karayolu kotaları” diye konuştu.

  • Bakan Ünal: “EXPO, Krizin Ardından Kaldıraç Olacak”

    Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Expo 2016 Antalya Sergi alanının Rusya ile yaşanan uçak krizinin ardından Antalya turizmi için bir kaldıraç görevi göreceğini söyledi.

    Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, 22 Nisan 2016 tarihinde ’Çiçek ve Çocuk’ temasıyla kapılarını açacak olan Expo 2016 Antalya Sergi alanında incelemelerde bulundu.

    Bakan Ünal’a, Antalya Valisi Muammer Türker, Expo 2016 Antalya Genel Sekreteri Kazım Aydın, AK Parti Antalya İl Başkanı Rıza Sümer, İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Aydın eşlik etti. Buggy aracı ile Expo alanını gezen Bakan Ünal, Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesini temsilen oluşturulan İstanbul, Diyarbakır evlerinde inceleme yaptı. Çin bahçesini de gezen Bakan Ünal, bitki heykellerini de inceledi.

    “HEDİYELİ NOEL AĞACI”

    Bakan Ünal, son olarak Osmanlı bahçesi ve açık hava gösteri alanını inceledi. Osmanlı bahçesi içinde meyve ve çeşitli küçük hediyelerin bulunduğu ağaç hakkında Genel Sekreter Kazım Aydın, “Eskiden çocuklar için bahçeye bırakılırmış. Çocuklar verilecek armağanlar o dönemde üzerine konulurmuş”dedi. Bunun üzerine Bakan Ünal, “Biz Noel ağacını önceden keşfetmişiz. Hediyeli Noel ağacı” diye espri yaptı.

    Bakan Ünal, incelemelerinin ardından alana Bergama’dan getirilen 655 yıllık zeytin ağacının dikimini gerçekleştirip, can suyu verdi. Daha sonra Genel Sekreter Kazım Aydın, Bakan Ünal’a plaket takdim etti.

    Ardından açıklamada bulunan Bakan Ünal, 22 Nisan’da 6 ay sürecek olan Expo 2016 Antalya’nın açılışının yapılacağını söyledi.

    Antalya için bu dönemin çok önemli olduğunu aktaran Bakan Ünal, “Expo’yu bu süreçte turizm açısından bir kaldıraç olarak görüyoruz.1990 Japonya’dan sonra Antalya Expo en büyük katılım sağladı. Hongkong ve Tayvan da katılırsa 53 ülke olacak” dedi.

    8 MİLYON ZİYARETÇİ

    24 Kasım’da uçak krizi ile başlayan süreçte Rusya’nın turizmde bunu bir yaptırım aracı gibi kullandığını dile getiren bakan Ünal, “Rus turist üzerinden yaşanacak sıkıntıyı biz Expo üzerinden dengeleyeceğiz. Görüldüğü gibi son derece güzel ve Antalya içinde kalıcı bir eser ortaya çıktı. 6 ay boyunca devam edecek olan kültür sanat etkinliklerinde Expo ve Türkiye için çok büyük bir tanıtım anlamı var. Biz bütün fuarlarda Expo’yu tanıttık. Önümüzdeki süreçte çok ciddi bir katılım bekliyoruz. Hedef olarak 5 milyon yabancı 3 milyon yerli turist bekliyoruz. Toplamda 8 milyon ziyaretçi. Bu da Antalya için büyük bir kazanım olacak” diye konuştu.