Etiket: Kahraman

  • ABD’de yaşayan Kahraman ailesi çocuklarının geri verilmesi için savaşıyor

    ABD’nin Arizona eyaletinde yaşayan Türk aile, Çocuk Hizmetleri Servisi (DCS) tarafından kendilerinden alınan 6 yaşındaki ikiz çocuklarını geri almak için savaşıyor.

    Arizona’nın Mesa kentinde yaşayan Kahraman ailesinin 6 yaşındaki ikiz çocukları Çocuk Hizmetleri Servisi (DCS) tarafından çocuk ihmali gerekçesiyle aileden alındı. Çocukların doğumlarından bu yana birçok gıdaya ve kimyasala alerjisi ve duyarlılığı bulunduğunu ifade eden aile, çocuklarını buğday ve benzeri işlenmiş, genetiği oynanmış gıdalardan uzak tuttukları bir diyetle beslediklerini belirterek, bu diyetle çocuklarının sağlıklı büyüdüklerini ifade etti. Çocukların okula başlaması ile beraber sorunların yeniden baş gösterdiğini söyleyen Kahraman ailesi, okulda bulunan tahta silgisi, marker gibi malzemelerden dolayı rahatsızlanan çocuklarını hastaneye götürdüklerini anlattı. Tetkiklerden sonra eve dönen çift, çocuklarındaki sorunun devam etmesi üzerine bu sefer de Cardon Çocuk Tıp Merkezi Acil Bölümüne gittiklerini, buradaki doktorun yaptığı tetkiklerde çocuklarda yetersiz beslenme bulunduğunu söyleyerek DCS’ye başvurduğunu söyledi. DCS’nin bunun üzerine çocukların velayetini ellerinden aldıklarını belirten aile, organik gıdalar ile besledikleri çocuklarını acil servise açken götürdüklerini, ilk testlerde bu nedenle kan değerleri düşük çıktığı için DCS’nin çocukları aldığını söyledi. Başta çocuklarının kendileri ile görüşmesine izin verildiğini ifade eden aile, çocuklarına ne yedirildiğini sormaları üzerine bu iznin kaldırıldığını ve telefonla dahi görüşmelerine izin verilmediğini dile getirdi.

    Kahraman çifti, çocuklarının geri verilmesi için kendilerini destekleyenler ile birlikte hastane önünde protesto gösterisi yaptı. İHA’ya açıklama yapan baba Ahmet Kahraman, “Geçen hafta Cuma akşamından itibaren haklarımıza el konuldu. Çocuklarımızı bize göstermiyorlar ve telefonla görüştürmüyorlar. Hastanede yatan oğlum Kenan’ı taburcu etmişler ve bir eve yerleştirmişler. Neresi olduğunu veya kardeşi ile beraber olup olmadığını bilmiyorum” dedi.

    Hafta sonu olduğu için işlemlerin daha yavaş ilerlediğini söyleyen Kahraman, “Cuma akşamı Kenan ile konuşurken oğlum farklı yiyecekler yediğini söyledi. Bunun üzerine hemşire odaya girerek oğlumla ne yiyip ne yemediğini konuşamayacağımı söyledi. Ben de biraz ters çıktım. Bunun üzerine hemşire sosyal servise haber verdi ve polisle beraber gelerek bizden ayrılmamızı istedi. Ayrılmayacağımı söyleyince polis kelepçe takarak tutuklama tehdidinde bulundu. Bunun kayıtları da var. Pazartesi günü çocuk mahkemesine gerek kalmadan çocuklarımızı inşallah bize geri verirler. Hastanenin içerisinde kayıt yaptığımı düşünerek tabletimi aldılar. Özel eşyalarımı alıkoyma hakları yok. Bununla da ilgili ayrıca yasal işlem başlatacağım” dedi.

    Aileye destek vermek için protestoya katılan Türk Amerikan Güvenlikçiler Derneği Başkanı Fatih Özonur da, “Yaşananlar çok tatsız. Ailenin bir an önce bir araya getirilmesini talep ediyoruz” dedi.

    Türkiye’nin Los Angeles Başkonsolosu Can Oğuz ise, konudan haberdar olduklarını ve aile ile görüştüklerini ifade ederek, DCS ve hastane ile görüştüklerini söyledi. “Temennimiz sorunun bir an önce çözülmesi” diyen Oğuz, Los Angeles Konsolosluğunun konuyu yakından takip ettiğini ifade etti.

  • Aydın MHP kahraman şehit polisi unutmadı

    AYDIN (İHA) – MHP Aydın İl Başkanı Burak Pehlivan, İzmir’de 5 Ocak 2017 tarihinde meydana gelen terör saldırısında hayatı uğruna birçok kişinin ölümden kurtaran şehit polis memuru Fethi Sekin’i unutmadı.

    MHP’li Pehlivan, yayınladığı mesajda; “Kahraman polisimiz Fethi Sekin vatan hainlerinin üzerine yiğitçe yürümüştür ve bu yürüyüşüyle büyük bir felaketi göğüslemiş, kendi canını hiçe sayarak bir katliamı önlemiştir. Kahraman Türk polisimiz Fethi Sekin gibi nice kahramanları ile Türk Milleti, kutlu vatan topraklarında ebediyen var olacaktır. Allah bütün şehitlerimizden razı olsun. Türk Polisimiz Ve Türk Askerimizle gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Şehit kahraman polis memuru Fethi Sekin ile mübaşir Musa Can törenlerle anıldı

    İzmir’de PKK’lı teröristler tarafından adliye binasına yapılan saldırıda şehit düşen polis memuru Fethi Sekin ile mübaşir Musa Can ölümlerinin ikinci yılında duygu dolu törenle anıldı.

    İzmir’de adliye binasında 5 Ocak 2017 tarihinde meydana gelen terör saldırısında şehit düşen Fethi Sekin ve mübaşir Musa Can için Bayraklı Adliyesi protokol kapısında anma töreni düzenlendi. Törene İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İl Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Faruk Aydıner, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Fethi Sekin’in eşi Rabia Sekin, kızı Dila Sekin, Musa Can’ın eşi Mecburiye Can, yakınları ve yargı mensuplarıyla çok sayıda kişi katıldı.

    Tören, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun mesajlarının okunmasının ardından saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı okunmasıyla başladı.

    “Hiçbir terör örgüt muvaffak olamayacak”

    Törende konuşma yapan İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Faruk Aydıner, “Bundan 2 yıl önce İzmir Adliyesine karşı yapılmak istenen hain terör saldırısının arifesindeyiz. Fethi sekin dikkati ve cesareti ile kahramanlık örneği sergiledi. Kurşunların üstüne yürüme yüreği belki başımıza gelecek büyük bir felaketi önledi. Musa Can kardeşimiz mübaşirdi bir kör kurşuna hedef oldu. Bu yürek bu milletin kalbinde olduğu sürece hiçbir terör örgüt muvaffak olamayacak. Hiçbir hain pusu hedefine varamayacak. Biz gelecek nesillere ‘bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, vatan eğer uğrunda ölen varsa vatandır’ düsturunu unutturmamız lazım, bunları nakletmemiz lazım. Bu ülkenin yürekli insanlarının içinden her daim böyle fedakarlık yapacak insanlar çıkacaktır. Bunun karşılığı elbette dünyada veremeyiz. Bunun karşılığı elbette cennet olacaktır. Bu ülkedeki tüm insanların kendilerine minnet ve rahmet okuma olacaktır” dedi.

    Başsavcı Aydıner daha sonra adliyede şehit olan diğer isimlerin de adlarını tek tek okuyarak, Allah’tan rahmet diledi.

    “Hiçbir eylemde kullanmadıkları mühimmatla gelmişlerdi, hesaba katmadılar”

    İl Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın ise “Milletler ancak yiğit kahraman evlatlarının omuzlarında yükselir, eğer kahraman evlatları varsa varlıklarını devam ettirirler. Türk milleti bu konuda dünyanın en şanslı milletidir. Terör örgütünün 15 Temmuz 2016 da giriştiği hain kalkışmaya karşı kahraman Astsubay Ömer Halis Demir ilk kurşunu atarak büyük bir mücadeleyi başlatmıştı. Binlerce vatandaşımız bu maşa terör örgütüne karşı direnmiş, milletimizin istiklalini savunmuştu. 5 Ocak 2017’de yine maşa terör örgütü insanlarımızın canına kast etmek üzere buraya gelmişlerdi. Buraya öyle güçlü gelmişlerdi ki kendilerince, hiçbir eylemde kullanmadıkları fişek, silah, el bombası, roketler gelmişlerdi. Ama hesaba katmadıkları bir şey vardı. Burada yiğit polis memuru Fethi Sekin ve arkadaşları vardı. Kahraman polis memuru Fethi Sekin bu güzel kentin insanları üzülmesin, çocukları ağlamasın diye şehadete koştu. Tam bir ercesine, gül bahçesine girercesine şehadete koştu. Onun yiğit arkadaşları da onun ve Musa Can’ın kanını yerde bırakmadı. O maşa teröristlere hak ettiği cezayı verdi. Bu ülkenin Fethi Sekin’leri, Hasan Tahsin’leri, Ömer Halis Demir’leri hiç bitmez. Bunu kimse unutmasın” diye konuştu.

    Konuşmaların ardından Alsancak Hocazade Cami Müezzin Muhammed Emin Ayaz Kur’an-Kerim okudu, İzmir İl Müftüsü Recep Şükrü Balkan da dua etti.

  • Vali Karaloğlu’dan kahraman vurgusu

    Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nin başarılı firmalarının ödüllendirildiği Geleneksel Ödül Törenine katılan Vali Karaloğlu “Bilim Üniversitesi ile sanayi arasındaki duvarı kaldırarak, sanayici ile bilim insanlarının bir arada çalışmalarını hedefliyor, Türkiye’ye örnek olmak istiyoruz” dedi.

    Vali Münir Karaloğlu, Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nin (AOSB) 2017 Yılın En Başarılı Firmaları Ödül Töreni’ne katıldı. Ödül alan tüm sanayicileri kutladığını belirten Karaloğlu, Türkiye’nin özellikle son 15 – 20 yıldır başarı hikayeleri ve geleceğe dönük de çok hedefleri olan bir ülke olduğuna dikkat çekti.

    Türkiye’nin 2018 yılını çok ağır bir finansal saldırı altında geçirdiğine değinen Vali Karaloğlu, “Allah’a hamdolsun, toparlanma sürecimiz devam ediyor. Hükümetimizle, milletimizle birliğimizle, beraberliğimizle toparlanmanın başladığını, döviz kurlarının da yerine geldiğini görüyoruz. İnşallah 2019’da sanayicimizi yakından ilgilendiren faiz oranlarının istediğimiz seviyeye gelmesi, enflasyonun istediğimiz seviyelere tek haneli seviyelere düşmesini de temenni ediyoruz ki bugün ki işaretler de onun da geleceğini gösteriyor” dedi.

    “Üretim bizi geleceğe taşır”

    Üretim olmadan kalkınmanın gerçekleşmeyeceğini de altını çizerek ifade eden Vali Karaloğlu, “Sadece tüketerek, sadece inşaat sektörüne yatırım yaparak bir ülkenin geleceğe taşınması mümkün değil. Onun için üretenler sanayicilerimiz bizim için de ülkemiz için de çok kıymetli. Hepiniz birer kahramansınız, bu kadar sıkıntılar içerisinde ısrarla üretime yatırıma devam etmek bir kahramanlıktır. Hepinizi ayakta alkışlıyorum” ifadelerini kullandı.

    AOSB’nin, alt yapısıyla, çevresiyle, arıtmasıyla, yollarıyla Türkiye’nin en önemli organize sanayi bölgelerinden birisi olduğunu da aktaran Vali Karaloğlu, Artık Türkiye’nin katma değeri yüksek ürünler üretip inovatif işler yapması gerektiğine vurgu yaptı.

    “Sanayi ve üniversite bir olsun, beraber olsun”

    Üniversite ile Sanayiyi bir ve beraber kılarak bilim ve teknoloji alanında daha büyük başarılar alınabileceğine işaret Karaloğlu, “Bilim Üniversitesi ile sanayi arasındaki duvarı kaldırarak, sanayici ile bilim insanlarını bir arada tutabiliriz. Türkiye’nin hep konuştuğu arzu ettiği hedeflediği şeyi, belki biz Antalya’da başarabiliriz. Bir üniversite ile sanayi bölgesinin kucak kucağa iç içe sokarak, bilim insanın fabrikaya, fabrikadakinin üniversiteye rahatlıkla gidip gelebildiği, ilişki kurabildiği bir yapıyı Antalya’da kurmak istiyoruz. Türkiye’ye örnek olsun istiyoruz. Bu çalışmaları da en kısa zamanda inşallah tamamlayacağız” dedi.

    Açılış konuşmalarının ardından 2017 yılının en başarılı AOSB firmalarının ödüllendirildiği gecede Vali Münir Karaloğlu geceye katılan iş insanlarıyla hatıra fotoğrafı çektirdi.

  • Bakan Soylu: “Memleketimize bundan sonra da faydası dokunacak kahraman bir evladımızı kaybettik”

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bugün Rize’de hiç beklemedikleri ve ummadıkları bir olayla karşı karşıya kaldıklarını belirterek “Üzüntümüz büyük. Çok sevdiğimiz aynı zamanda da gelecekte çok iyi bir yöneticilik yapacak kardeşimizi kaybettik” dedi.

    Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi’nin makamında uğradığı silahlı saldırı sonrası şehit olmasının ardından beraberinde Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya, AK Parti Teşkilat Başkan Yardımcısı ve Rize Milletvekili Muhammet Avcı ile birlikte Rize’ye gelen Bakan Süleyman Soylu, ilk olarak Rize Devlet Hastanesi’nde tedavileri süren ve saldırıdan yaralı kurtulan polislerin durumları hakkında bilgi aldıktan sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

    Bakan Soylu, konuşmasına “Hem milletimizin hem devletimizin hem de kahraman Emniyet Teşkilatımızın başı sağolsun” diyerek başladığı konuşmasında “Hiç beklemediğimiz ve ummadığımız bir olayla bugün karşılaştık. Yetişmiş devletimizin iyi yöneticilerinden birisi olan, aynı zamanda da hakikaten görev yaptığı her yerde kendisini sevdiren bir kardeşimizden bahsediyoruz. Tesellimiz şu Allah’tan geldik, Allah’a gidiyoruz. Görevi başında şehit oldu” diye konuştu.

    Yardımcılarından Personel Şube Müdürü Ercan Polat’ın ve korumasının sağlık durumları hakkında da bilgi veren Soylu “Şuanda sağlık durumu buraya geldiği andan biraz daha iyi müdahale devam ediyor. Duamız onun için. Altuğ kardeşimizin koruması olan Yiğitcan’ın da şuanda durumu biraz daha iyi. Onun müdahalesi bitti yoğun bakımda. Ercan Polat kardeşimizin müdahalesi halen devam ediyor. Ellerinden gelen bütün gayreti ortaya koyuyorlar” ifadelerini kullandı.

    Bakan Soylu’nun kelimeler boğazına düğümlendi

    Konuşmasında duygusal anlar yaşayan ve kelimeler boğazında düğümlenen Bakan Soylu “Üzüntümüz büyük. Tabi güvenlik mesleği sonuç itibariyle zor bir meslek. Bir taraftan terör ve asayişle mücadele edeceksiniz bir taraftan bu işlerle uğraşacaksınız. Çok sevdiğimiz bir aynı zamanda da gelecekte çok iyi bir yöneticilik yapacak kardeşimizi kaybettik” şeklinde konuştu.

    Saldırgan polis memurunun ifadesinin alındığını da kaydeden Bakan Soylu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

    “İfadesinin üzerinden bir değerlendirme yapmak çok doğru olmaz. Hem arkadaşlarımız, hem başsavcımız gerekli ifadeleri aldılar. Bugün görüş günü. Emniyet teşkilatından genel usüldür. Personel ile talepler sözkonusu olursa görüşmeleri yaparlar. Teşkilat içerisinde çok uzun süredir süre gelen kaidedir. Saat 14.30 sıralarında görüşme gerçekleşmiş, bir takım taleplerde bulunmuş. Bu taleplerden sonra dışarı çıkmış. Ardından görüşme öncesi bıraktığı silah ve cep telefonunu alarak ani bir hareketle tekrar içeri girmiş. Personel müdürümüze daha sonra da il emniyet müdürüne bu menfur saldırıyı gerçekleştiriyor. Tabi burada koruma polisi dışarıdan olayı duyup müdahale edince bir el ateşle saldırganı yaralıyor. Saldırgan ondan sonra silahını bırakarak teslim oldu. Bundan sonrası başsavcılığımızın meselesidir. Biz hakikaten memleketi bundan sonra da faydası dokunacak bir kahraman evladımızı kaybettik.”