Etiket: ‘Kadim

  • Erzurum’un 500 Yıllık Kadim Geleneği Binbir Hatim Başladı

    Erzurum’un 500 Yıllık Kadim Geleneği Binbir Hatim Başladı

    Erzurum’da Pir Ali Baba tarafından kenti doğal afetlerden korumak için yaklaşık 500 yıl önce başlatılan Binbir Hatim geleneğine bu yıl da devam edildi.

    Merkez Palandöken ilçesine bağlı Dutçu köyündeki Pir Ali Baba Türbesi’nde düzenlenen törene; Vali Okay Memiş, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Fevzi Polat, Cumhuriyet Başsavcısı Burhan Bölükbaşı, İl Müftüsü Şahin Yıldırım, kaymakamlar, ilçe belediye başkanları, kurum müdürleri ve din görevlileri katıldı.
    Açılış konuşmalarıyla başlayan programda Vali Okay Memiş, Pir Ali Baba’nın bir Anadolu alpereni olduğunu söyledi.
    Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan vekili Fevzi Polat, “Dünyada 500 yıllık kurulan Devlet sayısı azdır. Ama Erzurum 500 yıllık geleneği yaşatan kadim bir şehirdir. 1001 Hatim Geleneğini başlatan herkese teşekkür ediyorum” dedi.

    Pir Ali Baba’nın Anadolu’nun Türk ve Müslüman yurdu olmasını sağlayan büyük alimlerden birisi olduğunu dile getiren Vali Memiş, “Bu büyüklerimiz zulmederek değil, imanla, akılla, adaletle memlekete hakim olmuşlar. Erzurum Pir Ali Baba, İbrahim Hakkı, Alvarlı Efe hazretleriyle örnek bir vilayet. Allah hepsinden razı olsun.” dedi.
    Binbir Hatim geleneğinin Erzurum’daki önemine de değinen Memiş, “Binbir hatim geleneği 1500’lü yıllarda Pir Ali Baba Hazretleri öncülüğünde doğal afetlerden korunmak maksadıyla başlatılmış. Biz çok değerli ve önemli buluyoruz.” diye konuştu.

    Memiş, konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü: “Kur’an okumak bir şifa. Kur’an okumanın en güzel tarafı esaslarını anlayarak okumak çok önemli ve değerli. Bendeniz Giresun’un Piraziz ilçesindenim. Piraziz’de de aynı şekilde soyumuzun dedeleri Güvenç Abdal var. Onlar da Anadolu alperenleri. Karadeniz bölgesini Türkleştirip, İslamlaştıran büyüklerden. Pir Ali Baba’yla aynı dönemde yaşamışlar.”

    Din görevlilerince Kur’an okunarak devam eden törende Müftü Şahin Yıldırım tarafından dua edildi.
    Program, Pir Ali Baba Türbesi’nin bulunduğu tepedeki 5 hafızın ellerindeki Kur’an-ı Kerim’leri okuyarak tören alanına inmesiyle son buldu.

  • Şehr-i Kadim Aziziye 16. sayısı yayınlandı

    Şehr-i Kadim Aziziye 16. sayısı yayınlandı

    Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan’ın ilk göreve geldiği dönemde yayın hayatına başlayan Şehr-i Kadim Aziziye dergisi 16. sayısı yayınlandı. Erzurum’un kültürüne ışık tutan dergide ‘Erzurum düşerse Anadolu düşer’ başlığı altında şehrin en önemli tarihi yapıtlarından biri olan Üç Kümbetler resmi yer aldı. Bu yıl 5. Yılını dolduran ve Edebiyat, tarih, kültür ve sanat konularının ağırlık kazandığı dergide şehrin önde gelen isimlerinin yazıları yer alıyor. Aziziye tabyalarında yazılan destan olarak bilinen 93 Harbi ve yine kurtuluş mücadelesinin eşsiz kahramanlarından Nenehatun’un anlatıldığı dergide Erzurum’un son döneme damgasını vurmuş İslam alimlerinden İsmail Fakirullah Bilgin ve Veli Velioğlu’nun da hayat hikayesini bulmak mümkün.

    Şehr-i Kadim Aziziye Dergisi’nde en dikkat çeken özelliklerden birisi de Erzurum içerikli fotoğrafların yoğun olarak kullanıldığı görülüyor. Gazeteci Nihat Kılıçoğulları ve fotoğraf sanatçısı İlteriş Bülent Aydın’ın, ‘Erzurum’u fotoğraflayanlar’ bölümünde birbirinden güzel görsellikleriyle anlam katan fotoğrafları okuyucuların beğenilerini artıracak gibi görünüyor.

    Üç aylık dönemler halinde yayınlanan ve ücretsiz olarak dağıtılan dergiyle ilgili değerlendirme yapan Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan, “Aziziye ilçemizde yeniden bir ihya ve inşa ederken yaptığımız imar çalışmaları ne kadar önemliyse geçmiş tarih ve kültürümüze ait birikimimizde o kadar önemlidir. Çünkü hiçbir toplumun geleceği geçmişinden bağımsız olarak planlanamaz. Planlanırsa da başarılı olunamaz. Milletimizin inşa ettiği Erzurum’un ve bu şehirdeki medeniyetin birikimleri bizim için öncelik taşımaktadır ve geleceğin şehirlerini biçimlendirirken bunlara dayanmak zorundayız” dedi.

  • Kadim Kent Derneği sosyal etkinliklerini sürdürüyor

    Hakkari Kadim Kent Eğitim ve Yardımlaşma Gönüllüleri Derneği (Kadim Kent) sosyal etkinliklerini sürdürmeye devam ediyor.

    5 – 14 yaş arası çocuklara evde karakter ve değerler eğitimi veren dernek yöneticileri, H. Sait Camisi’nde din eğitimi alan çocukları ziyaret ettiler. Burada İl Müftü Vekili Osman Doğan ve din görevlisi Zübeyir Öztunç tarafından karşılanan Kadim Kent dernek yöneticileri, çocuklara İslam dininin önemi ve hayatımızdaki yeri hakkında bilgi verdi. Dernek yöneticileri, “Çocukların gelişim aşamaları göz önünde bulundurularak, bazen evlerde bazen dernek binasında eğitimcilerimizin büyük özveri gösterdiği çalışmalar yapmaktayız. Çocuklarımızın bilgi ve birikimlerini arttırmak, toplum önünde kendilerini ifade edebilmelerini sağlamak kendisiyle ve insanlarla barışık, diğer insanlar ile birlikte iş yapma becerisine sahip, İslami değerleri bilen, bu değerleri özümseyen, içselleştiren; ilim, irfan ve bilimle kaynaşan bir gençliğin ortaya çıkması idealiyle amaçlar doğrultusunda çalışmalar yapmaktayız” dediler.

    Yıl çerisinde öğrencilere yönelik piknikler, cami ziyaretleri, bilgi yarışmaları, sinema gösterimleri, satranç turnuvaları, uçurtma şenlikleri, tarihi mekanların gezilmesi gibi etkinlikleri düzenlediklerini dile getiren yetkililer, “Temel amaçlarımız ise, çocuklara Allah ve peygamber sevgisini kazandırmak, dini değerlerimizi çocuklara sağlıklı bir atmosferde yaşatarak hissettirebilmek, çocuklara ailelerinin de desteklediği bir arkadaş çevresi oluşturarak onlarla birlikte eğitim imkanı sağlamak, çocukların sosyal gelişimlerine katkıda bulunmak, kendi değerlerine sahip, mutlu, geleceğe umut ve güvenle bakabilen şahsiyetleri yetiştirmek, eğitimciler vasıtasıyla çocuklara güzel örneklikler sunmaktır” ifadelerini kullandılar.

    Program, İl Müftü Vekili Osman Doğan tarafından çocuklara çeşitli hediyelerin dağıtılması ile sona erdi.

  • Kadim Türk müziği enstrümanı “dombıra” Ankara’da üretiliyor

    Geleneksel Türk müziğinin kadim çalgılarından olan ve bağlamanın atası olarak tanımlanan dombıra, Ankara’da bir grup müziksever tarafından üretime alındı.

    Türk dünyasının milli çalgılarından biri olan ve özellikle Nogay Türklerinin müzik kültüründe önemli bir yer tutan dombıra çalgısı Ankara’da ilk defa deneme amaçlı üretilmeye başlandı. Türkiye’de pek tanınmasa da Türklerin milli çalgılarından biri olan dombıra, Orta Asya’da ve Kafkaslar’da binlerce yıldan beri çalınmakta. Özellikle Nogay Türklerinin kültüründe önemli bir yer tutan bu müzik aleti, kendisi de Nogay olan Arslanbek Sultanbekov tarafından Türkiye’de tanıtıldı ve sevdirildi.

    Dombıra imalatıyla da ilgilenen Dağıstan Cumhuriyeti Nogay Rayonu halk sanatçısı Alibiy Romanov, Ankara’da Nogay Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Muharrem Yılmaz ile birlikte Dombıra imalatı yaptı. Nogay halk yırlarını ve destanlarını seslendiren Alibiy Romanov, Rusya Federasyonu’nda yaşayan Nogay Türkleri arasında oldukça da popüler bir isim.

    Türk kültüründe önemli bir yer tutan bu enstrümanın unutulmaya yüz tutmasından duyduğu üzüntüyü dile getiren Romanov, Türklerin ortak müzik aleti olan dombıranın Türkiye’de yaygınlaşması için Ankara’daki Nogay Derneği’ne üretim konusunda fikrini söylediğini, olumlu cevap alınca da hemen çalışmalara başladıklarını söyledi.

    “Dombıra üretimini Türk insanına öğretmemiz gerekiyor”

    Başlattıkları üretimin devamının sağlanmasa için birilerine bu işi öğretmek gerektiğine dikkat çeken Romanov, dombıra yapmanın çok zor olduğunu ve ustalık gerektirdiğini söyledi. İmalat konusunda Nogay Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Muharrem Yılmaz’ı seçmesinin bir nedeninin de Muharrem Yılmaz’ın mobilya ve dekorasyon öğretmeni olması ve aynı zamanda bu işe yetenekli olması olduğunu belirten Romanov, Türkiye’de artık dombıranın üretilebilecek olmasından büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi.

    Nogay Türkleri Derneği imalatını yapmaya başladı

    Nogay Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Muharrem Yılmaz, Alibiy Romanov gibi büyük bir ustadan dombıra imalatının inceliklerini öğrenmenin Türkiye’de yaşayan Nogay Türkleri için güzel bir başlangıç olduğunu söyledi. Dombıra imalatının artmasının geleneksel Türk müziğine olan ilginin de artmasına vesile olacağını söyleyen Yılmaz, bu müzik aletinin Türkiye’de Nogay ve Kazak Türkleri tarafından kullanıldığını ve Rusya’dan veya Kazakistan’dan Türkiye’ye getirildiğini söyleyerek, dombıra müzik aletinin iki telli olduğunu ve Türkiye’de yaygın olarak kullanılan saz ve bağlamanın atası olduğuna dikkat çekti.

    “Türk müzik endüstrisi yüzünü yeniden Türk kültürüne çevirmeli”

    Nogay Türkleri Dergisi Haber Sorumlusu Hakan Benli, genellikle hediyelik eşya olarak getirilen dombıranın bundan sonra üretiminin artması ile Türk müzik piyasasında da yer almaya başlayacağını umut ettiklerini söyledi. Türkiye’de geleneksel Türk müzik akımının, Anadolu Rock’ın bugün efsaneleşmiş isimleri olan Cem Karaca, Barış Manço, Moğollar, Erkin Koray, Üç Hürel gibi isim ve gruplardan sonra yüzünü tamamen Batı’ya ve Arap müziğine dönerek Türk esintilerinden uzaklaştığını söyledi. Benli, “Bugün radyo ve televizyon kanallarında çoğunlukla popüler Batı ve Amerikan tarzı müziklerin dinletildiği bir dönemde, özellikle Kazakistan’da geleneksel Türk ve Kazak müziklerinin ve müzik aletlerinin kullanıldığı yeni bir akımın yükselişte olduğu gözlemlenmekte. Bu akımın ülkemizde de rağbet görmesini diliyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Kadim Osmanlı geleneği Edirne’de bir kez daha yaşatıldı

    Osmanlı’ya 92 yıl başkentlik yapmış olan Edirne’de Osmanlı geleneklerine göre Ulu Cami cuma namazı öncesi çiçeklerle süslendi.

    Osmanlı padişahlarından 2’inci Ahmed ve 2’inci Mustafa’ya kılıç kuşanma törenlerinin yapıldığı Ulu (Eski) Cami, geleneklere uygun olarak cam vazolara yerleştirilen beyaz, pembe ve kırmızı karanfillerden oluşan 5 bin adet mevsim çiçekleriyle donatıldı. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde “Vakıf tarafından camiye bakan mütevellisi vasıtasıyla mevsiminde bütün cemaat safları arasına çiçeklerle nice vazolar konulup caminin içi ve dışı nurlanır ve kokulanır” şeklinde bahsedilen gelenek, Vakıf Haftası kapsamında 2014 yılında tekrar hayata geçirilerek bu yıl da sürdürüldü.

    “5 bin adet mevsim çiçeğiyle camimizi donattık”

    Vakıflar Bölge Müdürü Osman Güneren, 5 bin adet mevsim çiçekleri ve karanfillerle Osmanlı geleneklerine uygun olarak bu yıl da Eski Cami’yi süslediklerini belirterek, “2018 yılı Vakıf Haftası’nı icra ediyoruz. Bu seneki temamız ‘Vakıf kuran kadınlar.’ Hafta boyunca birçok etkinlik gerçekleştirdik. Yaklaşık 5 yıldır da Edirne’ye hatırlattığımız farklı bir etkinlik için buradayız. Camimizi temin ettiğimiz 5 bine yakın mevsim çiçekleriyle donatıyoruz. Cuma namazı için ibadete gelen ve ziyarete gelen insanlarımız inşallah caminin içerisindeki hoş kokuyu duymuş olacaklar ve diledikleri kadar çiçekleri alıp evlerine, yanlarına götürebilecekler” dedi.