Etiket: kabus

  • Migren Artık Kabus Olmaktan Çıkıyor

    Tüm dünyada en sık karşılaşılan rahatsızlıkların başında gelen migren, artık kabus olmaktan çıkıyor. Estetik ve Plastik Cerrah Op. Dr. Ufuk Askeroğlu, migren hastalarının tamamının tedaviye olumlu cevap verdiğini ve hasta kabulünün yoğun bir şekilde devam ettiğini belirtti.

    2011-2012 yıllarında dünyaca ünlü plastik cerrah Prof. Dr. Bahman Guyuron ile ABD Cleveland University Hospitals’ta birlikte görev yaparak, migren tedavisi konusunda çalışmalar yapan Op. Dr. Ufuk Askeroğlu, Türkiye’de de ABD’de uyguladığı son tekniklerle migren hastalarına umut oluyor.

    Fulya Terrace İstanbul’da hastalarını kabul eden Op. Dr. Ufuk Askeroğlu tarafından geçtiğimiz yıl uygulanmaya başlanan migren cerrahisi tüm hastalarda olumlu sonuçlar vermeye başladı. Türkiye’nin her yerinden yüzlerce hasta başvurusu ve kabulü devam etmekte. Bugüne kadar istatistiki olarak takip edilen hastalar arasında Op. Dr. Ufuk Askeroğlu’nun “migren cerrahisi” başarı oranı %90 ve bu oran dünya literatürü üzerinde.

    Migren tedavisinin genel anestezi altında yapılan ve çoğu durumda hastanın aynı gün ya da bir gün sonra taburcu edildiği cerrahi bir operasyon olduğunu ve migren çeşidine göre uygulanacak bölge ve yöntemin değiştiğini belirten Op. Dr. Askeroğlu, tedaviden hemen sonra sonuçların görülmeye başlandığını ve hastalarının hem sağlık hem de yaşam kalitesi açısından çok olumlu etkilendiklerini ekledi.

    “MİGREN CERRAHİSİ” ÖNCESİ “MİGREN BOTOKSU” DA BİR ÇÖZÜM

    Op. Dr. Ufuk Askeroğlu, çoğu vakada migrenin şiddetine göre cerrahi prosedüre girmek istemeyen hastaya, 2010’da Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanan migren botoksu tedavisi de uyguladıklarını ve bugüne kadar uygulanan hastalarda çok başarılı sonuçlar elde ettiklerini belirtti.

    Gerek migren cerrahisi, gerekse migren botoksu ile Türkiye’deki tüm migren hastalarına umut olan Op. Dr. Ufuk Askeroğlu, Türkiye’nin her yerinden ve Avrupa’dan yoğun olarak hasta kabul etmektedir.

    OP. DR. UFUK ASKEROĞLU KİMDİR?

    Kuleli Askeri Lisesi ardından, Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde tıp fakültesini tamamladıktan sonra S.B Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kliniği’nde uzmanlık eğitimini tamamladı. Son olarak Bilecik Devlet Hastanesi’nde görev yaptı.

    2011-2012 yıllarında ABD Cleveland’da dünyaca ünlü plastik cerrah Prof. Dr. Bahman Guyuron ile birlikte University Hospitals’ta çalıştı. Dünyanın en prestijli Plastik Cerrahi dergisi olan PRS’te (Plastic and Reconstructive Surgery) makaleleri ve yayınları bulunan Op Dr. Ufuk Askeroğlu, ABD’de “Migren Cerrahisi” konusunda araştırmalar yapmış; haftada 3-4 migren operasyonu yapılan klinikte sayısız hasta takibi gözlemlemiş ve Migren Sempozyum’larında çeşitli sertifikalar almıştır. Migren Cerrahisi’ni 2000 yılında bulan Prof. Dr. Bahman Guyuron ile yaptığı çalışmalar sonucu tedaviyi mucidinden tüm incelikleri ile öğrenen ve Türkiye’ye getiren Op. Dr. Ufuk Askeroğlu migren cerrahisi konusunda ilkleri gerçekleştirmeye başlamıştır. Her geçen gün farklı yaklaşımlar getiren Askeroğlu, bu konuda yayın ve makaleler üzerinde çalışmaktadır.

    Şu anda Fulya Terrace Istanbul’da hastalarını kabul eden Op. Dr. Ufuk Askeroğlu, burun estetiği, meme estetiği, liposuction ve diğer tüm estetik, plastik ve rekonstrüktif cerrahi uygulamalarını yapmaktadır. Dünyada çok nadir cerrah tarafından uygulanabilen migren cerrahisini Türkiye’de 4 yıldır uygulayan hekimimiz, Türkiye’nin ve Avrupa`nın her yerinden yüzlerce migren hastası kabul etmektedir.

    SORULARLA MİGREN AMELİYATI

    Migren nedir?

    Migren, günlük hayatın aksamasına neden olacak kadar şiddetli zonklamalara neden olan ve tüm dünyada oldukça sık karşılaşılan kronik bir baş ağrısı türüdür. En yaygın görülen rahatsızlıklar arasında olan migren kadınlarda erkeklerden daha sık görülür.

    Migren ağrısı diğer baş ağrılarından nasıl ayırt edilir?

    Migren ağrısı diğer baş ağrısı türlerinden çok daha şiddetli olur ve çoğu zaman başın sadece tek tarafında ortaya çıkar. Zaten Yunanca kökenli migren kelimesi “başın yarısı / yarım baş bölgesi” anlamına gelmektedir. Ağrının şiddeti genellikle kişinin günlük aktivitelerini yerine getirmesine engel olur. Işığa ve sese karşı aşırı tahammülsüzlük ve bulanık görme de sık karşılaşılan belirtiler arasındadır. Migren atağı eğer tedavi edilmez ise yaklaşık 4 ile 72 saat kadar sürebilir.

    Migren ağrısı nasıl teşhis edilir?

    Migren beş farklı aşamadan geçirilerek teşhis edilir. Öncelikle migren testi yapılarak baş ağrısının migrenden kaynaklı olduğundan emin olunur. Testten sonra migrenin tetikleme bölgesini bulabilmek için muayene süreci başlar. Ağrı tetik noktasından emin olmak için botoks testi yapılır. Bu işlemin ardından hasta migren günlüğü tutar ve gün gün ağrı sayısını ve noktasını yazar. Eğer hasta kalıcı tedaviyi tercih ederse migren ameliyatının planlanmasına başlanır. Basit düzeyde migren testi evde de yapılabilir. Örneğin eğer;

    Potansiyel migren atağı sırasında burun akıntısı da yaşıyorsanız,

    Gözlerinizde ya da gözlerinizin arkasında acı ya da baskı hissediyorsanız,

    Potansiyel migren atağı sırasında kaş arası bölgenize masaj yapmak ya da baskı uygulamak işe yarıyorsa,

    Kaş üzeri bölgesinde acı/ağrı oluyorsa,

    Şakak bölgesinde ağrı ve zonklama oluyor ve o bölgeye bastırmak iyi geliyorsa,

    Ağrıdan hemen önce ya da ağrı sırasında ensede gerginlik hissediliyorsa,

    Potansiyel migren ağrısı başın arkasında daha çok hissediliyorsa,

    Sizin de muayene için doktora gitmenizde fayda var.

    Migren nasıl tedavi edilir?

    Migren tedavisinde herkese tek tip bir tedavi uygulaması yoktur. Migren kişiye göre farklı bölgelerde ve farklı şikayetlerle ortaya çıkar. Tedavisi de kişiye özel olarak planlanır. Ağrı kesici ve botoks tedavisi ile geçici çözümler sağlanırken migren ameliyatı ile kalıcı tedavi uygulaması yapılabiliyor.

    Botoks ile migren tedavisi nasıl yapılır?

    2010’da FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) tarafından onaylanan migrende botoks tedavisi mutlaka bu konuda eğitim almış uzman hekimlerce uygulanmalıdır. Botoks ile migren tedavisinde tetikleme noktasına enjekte edilerek kasların geçici olarak dondurulması sağlanır. 3 ile 5 ayda bir tekrarlanması gereken bu prosedür hastalara ameliyatsız tedavi imkanı sunar. Bazı hastalar anestezi ve ameliyat korkusu nedeniyle kalıcı çözüm yerine belirli aralıklarla botoks yaptırmayı tercih eder.

    En etkili çözüm migren cerrahisi midir?

    Migren cerrahisi ya da migren ameliyatı dediğimiz yöntem migreni kalıcı olarak tedavi edilmesini sağlayan cerrahi bir yöntemdir. Migren ameliyatı anestezi altında yapılan ve çoğu durumda hastanın aynı gün ya da bir gün sonra taburcu edilebildiği bir yöntemdir. Düzenli olarak botoks yaptırmak istemeyen hastalar tarafından kalıcı olarak migren ağrısından kurtulmak için tercih edilir. Birçok hastada “kaş çatmasını” sağlayan korrugator kası, alın bölgesinin duyusunu alan sinirlere bası yapmasından dolayı migren ağrısı oluşur. Bu operasyonun amacı bu basıyı ortadan kaldırmaktır. Cerrahi operasyonla saç içinden yapılan birer santimlik kesilerden endoskopik kamera kullanılarak veya göz kapağına uygulanan ufak bir kesi ile bu kaslar alınıp sinirler gevşetilir. Böylece migren ağrısının tetiklenmesi tamamen ortadan kaldırılır. Bası uygulanan yere göre bu işlemin yeri değişebilir. Örneğin frontal (alın bölgesi), oksipital (ense bölgesi), temporal (şakak) ve rinojenik (burun) bölgelerine uygulanabilir. Migren ameliyatının ardından yüz bölgesinde herhangi bir kesi izi kalmaz.

    Migren ameliyatı beyinle ilgili bir ameliyat değildir. Hasta için oldukça konforlu, bir gün hastane istirahati ile ertesi gün evine dönebildiği ve etkisi hemen ameliyat sonrası hissedilmeye başlayan başarılı bir operasyondur. Migren ameliyatının dünya literatüründeki başarı oranı %88-92 arasıdır, Türkiye’de de bu oranları son 4 yıldır yaptığımız başarılı operasyonlarla yakalamış bulunuyoruz.

    Migren ameliyatına kimler adaydır?

    Migren ağrısı kimi hastalarda çocukluk çağından başlayan ve yıllar boyu hayat kalitesini düşürerek devam eden bir ağrı zinciridir. Bu sebeple migren ağrısının teşhisi konulduğu anda yaştan bağımsız olarak hasta migren ameliyatına adaydır. Migren ameliyatı yaptığımız 13 yaşında hastamız da, 72 yaşında hastamız da oldu ve tüm yaş gruplarında da %90 üzerinde başarı oranı elde ettik. Bir ay içinde en az 2-3 şiddetli migren atağı geçirmiş ve hiçbir ilaçlı tedaviye yanıt alamamış veya ilaç kullanmaktan hayat kalitesi düşmüş hastalar migren ameliyatı için adaydır. Migren ameliyatı öncesi nöroloji uzmanı tarafından migren tanısı almanız gerekmektedir.

    Migrenin tetiklenmesi nasıl önlenir?

    Migren rahatsızlığı olan kişilerin yemeklerini düzenli yemeleri ve düzenli uyumaları gerekir. Çünkü öğün atlamak kan şekerinin düşmesine, fazla şeker içeren gıda tüketmek ise kan şekerinin önce aniden yükselip sonra aniden düşmesine neden olur. Tüm bunlar migren rahatsızlığını tetikleyebilir. Ayrıca dehidrasyonu önlemek için bol su tüketmek ve günde en 6 ile 8 saat uyumak çok önemlidir. Çoğu kadında adet döngüsü de migren ağısını tetikleyen sebeplerden birisidir, adet döneminden birkaç gün önce başlayan migren ağrısı adet dönemi boyunca da devam edebilir.

  • 14 Saatlik Kabus Sona Erdi

    Orhangazi’ye bağlı Çakırlı Mahallesi’nde balıkçılık yapan ve öğlen saatlerinden beri açıldıkları İznik Gölü’nde kendilerinden haber alınamayan yaşlı çift, gece yarısı, sandalları ile birlikte sahile çıktı. Jandarma ve arama kurtarma ekiplerinin yaklaşık 8 saat arama yaptığı İznik Gölü’nde yoğun sisten dolayı yollarını kaybeden ve gölün diğer yakasındaki Narlıca Mahallesi altında sahile çıkan çiftin, burada sisin dağılmasını bekledikleri ve sisin dağılmasından sonra da kendi sandalları ile yeniden Çakırlı altındaki balıkçı barınağına döndükleri kaydedildi.

    Orhangazi’ye bağlı Çakırlı Mahallesi’nde balıkçılık yapan 65 yaşındaki Salih ve 60 yaşındaki Saliha Kabaca çifti, kendilerine ait sandalla balık tutmak için açıldıkları sandalla yoğun sisten dolayı yollarını kaybedince saatler sonra gölün diğer yakasındaki Narlıca sahiline çıktılar.

    ARAMA EKİPLERİ SEFERBER OLDU

    Sabah saatlerinde balık tutmak için göle açılan ve gölde diğer balıkçılar tarafından son olarak saat 15.00 sıralarında görülen Salih ve Saliha Kabaca çifti, İznik Gölü’nde oluşan yoğun sisten dolayı çıktıkları Narlıca sahilinde gece yarısına kadar sisin dağılmasını bekleyip ardından sisin dağılmasından sonra yeniden göle açıldıkları Çakırlı sahiline döndükleri belirlendi.

    JANDARMA TÜM GÖLÜ TARADI

    Salih ve Saliha Kabaca çiftinin kayıp olduğu ihbarını aldıktan sonra Orhangazi Jandarma Komutanlığı ekipleri sahilden, İznik Bot Komutanlığı ekipleri ise gölün içinde saatlerce arama yaptı. Bursa Mavi Keyif Arama Kurtarma ekipleri ile AFAD ekiplerinin de bulunması için seferber olduğu yaşlı çift gece yarısı saat 03.30 sıralarında sahile döndü. Sahilde endişeli bir şekilde anne ve babasını bekleyen oğulları İsmail Kabaca, yaşlı balıkçı çiftin dönüşü ile büyük sevinç yaşadı. Jandarma ekipleri tarafından alınan yaşlı çift daha sonra Çakırlı’daki evlerine bırakıldı.

  • Sis Kabus Gibi Çöktü

    Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde gece yarısı etkili olan yoğun sis sürücülere kabus yaşattı. İstanbul-Çanakkale yolunu kullanan sürücüler, trafikte ilerlemekte zorluk çekti.

    İstanbul-Çanakkale arasındaki ulaşımı sağlayan D-110 Karayolunda, gece saatlerinde Süleymanpaşa, Malkara ve Keşan ilçesi civarında yoğun sis görüldü. Kazaya karışmak istemeyen sürücüler yavaşlamak zorunda kaldı. Dikkati elden bırakmayan sürücüler, yolda araçlarıyla kontrollü seyretti.

    “GÖZ GÖZÜ GÖRMÜYOR”

    Malkara’dan Çorlu ilçesine gitmekte olan bir sürücü, “Yoğun sis var, göz gözü görmüyor. Çorlu’ya gideceğiz, ama nasıl gideceğiz, bilmem” diye konuştu.

    Yoğun sis nedeniyle zor ilerlediklerini söyleyen Selçuk Dönmez adlı bir sürücü ise, “20 kilometrelik yolu 1 saatte geldik. Yollar epeyli sıkıntılı, yola çıkanların Allah yardımcısı olsun” dedi.

  • Saç Ekimi Kabus Olmasın

    Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr.İlhan Serdaroğlu, günümüzde saç dökülmesi artık eskisi kadar korkulacak bir dert olmaktan çıktığını söyledi. Op.Dr.İlhan Serdaroğlu, “Saç ekimi sayesinde bu sorun ortadan kalkıyor.Yalnız saç ekimindeki kriterlere mutlaka dikkat edilmesi gerekiyor” dedi.

    Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr.İlhan Serdaroğlu yaptığı açıklamada, “Saç ektirme kararınızın hayal kırıklığına dönüşmemesi için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var, ve biraz bunlardan bahsetmek istiyorum. Türkiye, her ne kadar saç ekimi yaptırmak açısından bir cennet tabir edilse de bu bazen, yetersiz ve tecrübesiz bir ekiple sizin için bir cehenneme dönebilir” diye konuştu.

    Op.Dr.İlhan Serdaroğlu, saç ekiminde önemli noktaları ise şöyle sıraladı; “Saçınız neden dökülüyor araştırın: Kan ve sağlık testleri yaptırarak genetik saç dökülmenizin nedenini bulamazsınız; ancak demir, çinko eksikliği, hormonal dengesizlikler gibi saç kaybı nedenlerini ortaya koyabilirsiniz. Saç dökülmelerinin birçok nedeni vardır ve doğru nedeni bulmak, uygun terapi yöntemini seçmenize yardımcı olacaktır. Altta yatan sebep genetik dökülmeyse bunu tecrübeli birsaç ekim doktoru anlayabilir ve sizi ekime yönlendirebilir.

    SAÇ EKİMİ OPERASYONUNA GERÇEKTEN UYGUN MUSUNUZ?

    Saç ekimi öncesinde saç ekimi yapan cerrah tarafından muayene edilerek ve tıbbi hastalıklarınızı da doktorunuzla paylaşarak operasyonun sağlığınız açısından uygun olup olmadığını öğrenin. Her saç kaybı vakasında, saç ekimi yapılmalıdır diye bir kayıt yoktur. Erken dökülmelerin medikal tedaviyle önüne geçilebilir.

    En fazla kaç greft (bir greft 1,2,3 ya da 4 saç kökü ihtiva eder) ektirme şansınız olduğunu bir uzman yardımıyla belirleyin .

    Her insanın verici (donor) bölge denilen (saçın ense ve kulak üstü kısmında bulunan bölge) alanda kaç tane saç kökü var ya da operasyon sırasında kaç bin greft çıkarılabileceğini belirlemek önemli . Bu bölgeden cerrahların yaklaşık 3000-4000 greft arası alma şansı vardır. Dolayısıyla eğer saçlarım dökülürse ileride istediğim kadar seans yaptırabilirim düşüncesi yanlıştır. Ayrıca çoğu hastanın saç ekiminden sonra da mevcut olan kendi saçlarının dökülme olasılığı söz konusudur. Eğer ekilecek greft sayısı ve ekilecek alan konusunda yanlış kararlar verilirse, hasta hayal kırıklığına uğrayabilir.

    Mevcut ve ekilen saçlarınızdaki “Şok Kayıp” riskini sorun; Saç ekimi operasyon sonucunda, deride yaşanan travmadan dolayı meydana gelebilecek kayıplar, ekilen saçlarda ilk zamanlarda görülebileceği gibi başarısız saç ekimleri sonrasında mevcut olan saçlarda da görülebilir. Genellikle erken yapılan saç ekimlerinde ya da hatalı yapılan ekimler sonrasında saç foliküllerine zarar verilebilir ve kişinin kendi saçları kayba uğrayabilir. Bunların tümünü önlemek için çok tecrübeli bir cerrahla ve ekiple çalışmak son derece önemlidir.

    Kanama riskini artırabilecek ilaçlardan uzak durun; Kanı sulandırıcı olabilen, aspirin ihtiva eden ilaçlar, ginko biloba, ginseng, sarımsak hapları, E vitamini gibi bazı ilaçların operasyon öncesi kesilmesi gerekir. Doktorunuzla konuşarak bu ilaçlar konusunda bilgi alınılmalıdır.

    Doğru cerrahı, doktoru ve hastaneyi bulun; Saç ekimi, “saç ekim uzman”ları tarafından yapılamaz. Çünkü “saç ekim uzmanlığı” diye bir uzmanlık dalı yoktur. Saç ekiminde yardımcı personelin tecrübelendikten sonra kendisini bu şekilde sıfatlandırması gerçeği yansıtmaz. Saç ekimi, hemşireler ve diğer sağlık personeli tarafından hiçbir cerrah ya da doktor kontrolü olmaksızın yapılabilecek basit bir işlem değil, hayatınız boyu sizi etkileyecek bir operasyondur. Web sitelerinde doktor adı bulunmayan, bir hastane bünyesinde bir araya gelerek saç ekimi yapmaya çalışan tecrübesiz kişilerden uzak durun. Saç ekimi alanında Türkiye’nin önemli ülkelerden biri haline gelmesi, bu alana yönelen faaliyet ve kurumların sayısının da artmasına neden olmuştur. Seçtiğiniz cerrah ve kurumların yeterliği hakkında emin olun.”

  • Felgueiras’in Galatasaray kabusu

    Torku Konyaspor’un yeni kalecisi Mario Felgueiras yeşil-beyazlı formayla Galatasaray’a karşı çıktığı ilk maçta kalesinde 4 gol gördü.

     

    2012-2013 sezonunda Romanya’nın CFR Cluj kalesini koruyan Felgueiras, Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray ile grup mücadelesinde oynanan 2 maçta da kalesinde yine 4 gol görmüştü.

    Galatasaray, Torku Konyaspor’un devre arası transfer döneminde Vid Belec’in yerine Romanya’nın CFR Cluj takımından transfer ettiği kaleci Mario Felgueiras’ın korkulu rüyası oldu. Portekizli kaleci yeşil-beyazlı formayla ilk maçına dün Ziraat Türkiye Kupası Son 16 Turu’nda Galatasaray ile oynanan ve 4-1’lik mağlubiyetle sonuçlanan karşılaşmayla çıktı. Mücadelenin 10. dakikasında Burak Yılmaz’ın ceza sahası dışından sert vuruşuyla ilk golünü kalesinde gören Felgueiras, 16. ve 34. dakikalarda Sneijder’in, 45+1. dakikada Olcan Adın’ın gollerine engel olmadı. 28 yaşındaki kaleci bu sonuçla Torku Konyaspor formasıyla çıktığı ilk maçında kalesinde 4 gol gördü. 2012-2013 sezonunda Romanya’nın CFR Cluj kalesini koruyan Felgueiras, Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray ile grup mücadelesinde oynanan 2 maçta da kalesinde yine 4 gol gömüştü.

    BURAK YILMAZ, FELGUEIRAS’I BOŞ GEÇMİYOR
    Galatasaray’ın golcü oyuncusu Burak Yılmaz, Torku Konyaspor’un yeni kalecisi Mario Felgueiras’ı boş geçmiyor. Golcü oyuncu Portekizli kaleciyle karşı karşıya geldiği 3 maçta fileleri toplamda 5 kez havalandırmayı başardı. Galatasaray’ın 2012-2013 sezonunda Şampiyonlar Ligi grup mücadelesinin ilk maçında CFR Cluj ile oynadığı ve 1-1’lik eşitlikle sonuçlanan maçta Burak Yılmaz, Felgueiras’ın koruduğu kaleye sarı-kırmızılıların tek golünü kaydetmişti. Bu maçın rövanşında ise Burak Yılmaz, 3-1 Galatasaray’ın galip geldiği maçta hat-trick yaparak Felgueiras’ı avlamayı başarmıştı. Burak Yılmaz son olarak, Ziraat Türkiye Kupası Son 16 Turu maçında uzun süren sakatlığının ardından Torku Konyaspor maçıyla sahalara geri dönerken, mücadelenin 10. dakikasında Felgueiras’ı şık bir golle mağlup etti.