Etiket: kabus

  • Gülşen otel odasında kabus dolu anlar yaşadı

    Bodrum’da sahne alan Gülşen önceki gün Ankara’da kaldığı otel odasında kabus dolu anlar yaşadığını açıkladı. Gülşen, otel odasında eşi tarafından şiddet gören bir kadına rastladığını ve kabus gibi bir gece yaşadığını söyledi.

    Gülşen eşi Ozan Çolakoğlu ile beraber Bodrum Yalıkavak’da bulunan bir beach kulüpte sahne aldı. Sahne öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan ünlü sanatçı Ankara’da konser öncesinde yaşadığı korku dolu anları anlattı. Konakladığı otelin karşı odasında bir kadına eşi tarafından şiddet uygulandığına şahit olan ve ekibiyle olaya müdahale etmek için uğraş verdiklerini söyleyen Gülşen, “Burada insan olmak çok önemli bence kim olduğunuzun hiç önemi yok. Ne iş yaptığınızın da farklı bir durum yarattığını hiç düşünmüyorum. İnsani duygular kabarıyor. Ne yapabileceğinizi hesap etmeye başlıyorsunuz. Bu yüzden konsere geç kaldım o gün çünkü tam karşısında benim kendi bebeğimin olduğu oda vardı. Bunu organize etmem gerekiyordu çünkü delinin teki karşı odada kalıyor. Bir de orada hemcinsim var ve çocuklar var, ağlıyorlar” diye konuştu.

    “Kabus dolu anlar yaşadık”

    Gülşen, otel odasında kabus dolu anlar yaşadığını belirterek, “Çok kabus bir gündü. Allah kimseye yaşatmasın. İçimden alevler çıktı. Ne yapacağımı şaşırdım. İnsanlık dışı bir durum. Sadece sesleri duyduk ama Allah hiç kimseye yaşatmasın. İnsanlar neden bilmiyorum bazı sebeplerle bu durumu çekmeye devam ediyorlar. Bazen şikayet edip sonra korkup şikayetlerini geri alıyorlar. Bence ne olursa olsun o ortamdan bir şekilde kendilerini çocuklarını uzak tutmaya çalışsınlar. Devletin de bu duruma el attığını biliyorum. Bu şekilde sesleri duyurup özellikle kadınlara şiddete dur demek lazım. Şiddet hastalıklı bir durum. Sevginin olduğu yerde şiddetin olabileceğine asla inanmıyorum. Bu tarz insanların tedavi görmesi gerekiyor. Bu duruma maruz kalan insanların da hemen bu ortamdan uzaklaşması gerekiyor. Şikayet etmekten korkmamaları gerekiyor ve bence ailelerinin de bu insanlara destek olması gerekiyor” dedi

  • Uludağ’da doktorun kabus saatleri…

    Bursa Uludağ’da, doğa yürüyüşüne çıkan 67 yaşındaki doktor Süleyman Bahar dengesini kaybedip düştü. Yaralanan Bahar’ ilk müdahaleyi kendisi yaparken, Bahar’ı ambulansın çıkamadığı bölgeden AFAD ekipleri indirdi.

    Edinilen bilgiye göre, Teferrüç’den Kadıyayla’ya doğa yürüyüşü yapmak için çıkan iki arkadaştan 67 yaşındaki doktor Süleyman Bahar, patika yoldan yukarı doğru çıkarken, dengesini kaybederek düştü. Kafasından yaralanan ve ayağı kırılan Bahar’a, ilk müdahaleyi kendisi yaparken, Jandarmaya haber verdi. Arazi şartlarından dolayı Bahar’ın bulunduğu mevkiye ulaşamayan Jandarma ekipleri, Bursa AFAD ekiplerine haber verdi. Arazi tipi araçlarla olay yerine gelen AFAD ekipleri, yaptıkları ilk yardımın ardından 700 metre sedye ile taşıyarak kendi araçlarıyla Teferrüç mevkisinde bekleyen 112 Acil Servis ekiplerine teslim etti. Çekirge Devlet Hastanesi’ne götürülen dağcı doktorun durumunun iyi olduğu öğrenildi.

  • Havai fişek gösterisinde yaralananlar kabus gecesini anlattı

    Antalya’nın Alanya ilçesinde mezuniyet töreninde hava fişek gösterisinde yaralananlar o anları anlattı.

    Alanya Belediyesi Açık Hava Tiyatrosu’nda geçtiğimiz cuma akşamı Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) 2’nci mezunlarına yönelik düzenlenen törende bin 639 öğrencinin kep attığı sırada havai fişek gösterisi yapıldı. Yüzlerce kişinin izlediği gösteride atılan havai fişeğin yere yakın patlaması sonucu Hatice Özlem (25), Yaprak Summakoğlu (20), Mehmet Yücel Summakoğlu (20), Ayten Summakoğlu (43), Sevinç Özer (45), yaralandı. Yaralılar ihbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından ambulansla Alaaddin Keykubat Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürüldü.

    Hatice Özlem, Yaprak Summakoğlu, Mehmet Yücel Summakoğlu, Ayten Summakoğlu, Sevinç Özer’in tedavisinin sürdüğü ve hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi.

    “Bu olayın kesinlikle araştırılmasını istiyorum”

    Olayın ardından ortopedi bölümünde gazetecilere açıklama yapan Yaprak Summakoğlu, ablasının mezuniyeti için Alanya’ya geldiğini söyledi. Summakoğlu, “Mezuniyet gecesinde törenin sonralarına doğru havai fişek gösterisi başladı. Havai fişek gösterisinde havai fişeklerin çıkış doğrultusunu biz görebiliyorduk. Kanaatimizce gayet yakın bir yerden patlatıldı. Ben, erkek kardeşim, annem, ablam ve ablamın yakın arkadaşlarıyla beraber oturuyorduk. Hepimiz kutlama anının videosunu çekiyorduk. O sırada havai fişeklerden bir tanesi patlamadan fitil şeklinde üstümüze doğru geldi. O sadece bir şeyin üzerimize doğru geldiğini gördük ve o anda büyük yeşil ışık şeklinde bir patlama oldu. O esnada üzerime yanan maddeler geldi. Vücudumun çeşitli yerlerinde 2-3 dereceden yanıklar var, tedavim şuanda sürüyor. Tamamen ihmal üzerine olan bir şeydi. Çünkü, havai fişek yukarı çıkmadan direkt üzerimize geldi. Annemin koluna çarptı, kas zedelenmesi var. Patlamanın şiddetiyle kulak zarının yüzde 50’den fazlasının yırtıldığı söylendi. Havai fişek kardeşimin ise koluna çarparak kafasına geldi ve kafasında patladı. Şuanda beyin kanaması geçirdi. Takipte tutuluyor. Bu olayın kesinlikle araştırılmasını istiyorum. Birinci şekilde organizasyonu yapan kişilerin sorumsuzluğudur” dedi.

    “Orada yandığımı hissettim”

    Ameliyatın ardından tedavisi normal odada devam eden Sevinç Özer ise, İstanbul’dan kızının mezuniyet törenine geldiğini söyledi. Törende en arkada sıralarda oturduğunu aktaran Özer, “Tam kep attığı sırada bir ışık geldi arkadan. Orada yandığımı hissettim. Her taraf duman içinde kaldı. Yeğenim vardı yanımda ve onun da sol tarafında yanıklar vardı. O acıdan arabaya koştum direkt. Kendim de bilmiyorum ne yaptığımı. Her tarafım paramparça olmuştu. Kol ve 2 bacağımda çok yanıklarım var. Dün ameliyata girdim ve dikiş attılar. Ben şikayetçiyim bu olayın yaşamasına sebep olanlardan. Biz canımızla uğraştık onlar müzik çalmaya devam ettiler” diye konuştu.

    “Hastalarımızın genel olarak çoğunda birinci dereceden yanıklar var”

    Doçent Doktor Ahmet Arslan, tedavisi süren hastaların son durumu hakkında bilgi verdi. Arslan, “Hastalarımızın genel olarak çoğunda birinci dereceden yanıklar var. Bir hastamızın 2 derece geniş bir yarası var. Onu da dün ameliyathanede temizleyip sorunsuz bir şekilde tedavisini yaptık. Bir diğer hastamızda şiddetli patlamaya bağlı kulak zarında küçük bir yırtık var. Bu yırtığın da diğer uzman arkadaşlarımızın değerlendirmesiyle sorunsuz bir şekilde iyileşeceği yönünde. Bir diğer delikanlı da kafa tası kemiğinde küçük bir çatlak oluşmuş. Onun da tedavisi sorunsuz bir şekilde yapılıyor. Biz hastalarımıza şuana kadar tedavisini yaptık taburcu etmeyi planlıyoruz ancak. Acele etmiyoruz” şeklinde konuştu.

    “Tatsız bir hadise yaşandı”

    Üniversite genel sekreteri Yavuz Uysal da, mezuniyet töreni gibi organizasyonları bir şirket üzerinden yaptıklarını söyledi. Uysal, “Bu şirket bizim bu gibi programların yapımında idare etmekle görevli. Oradaki tüm sorumluğu ve aksaklığı gidermekte olan bir şirket. Biz sadece aynı bir düğün misali, düğünün ev sahibi biziz ama düğün salonu başkasının. Belki oranın daha eğlenceli bir görünüme kavuşması için patlatmak istediği havai fişekleri maalesef havai fişeklerin bir tanesi bizim seyircilerin üzerinde patladı. Bu benim ve protokolde olan rektörümüzün üzerinde de olabilirdi. Yani biz de o olayın içinde herhangi bir kişiydik ve böylelikle tatsız bir hadise yaşandı” dedi.

  • Bursa’da kabus gibi gece

    Bursa’da ticari otomobili ile ünlü köfte restoranına dalıp 2’si ağır 13 kişinin yaralanmasına neden olan sürücünün akşam saatlerinde bir tarlada göğsünden tek kurşunla öldürülmüş halde bulunan 53 yaşındaki Gürbüz Kömür’ün katil zanlısı olduğu ortaya çıktı. Zanlının polisten kaçmak için silahla yaraladığı bir başka kişinin kamyonetini gasp ettiği polisten kaçarken bu kamyonet ile köfte restoranına dalıp 13 kişinin yaralanmasına neden olduğu iddia edildi.

    Edinilen bilgiye göre Osmangazi ilçesi Demirtaş Mahallesi Tepecik mevkinde tarlada işçilerin yerde hareketsiz yatan birini fark edip ihbarda bulunmasının ardından harekete geçen polis, cesedin 53 yaşındaki Gürbüz Kömür isimli kişiye ait olduğunu ve göğsünden tek kurşunla öldürülüp olay yerine bırakıldığını belirledi. Olayı soruşturan Bursa Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro ekipleri katil zanlısının Gürbüz Kömür’ün arkadaşı olduğu öğrenilen O.A.(30) isimli kişi olduğunu belirledi. Tam bu sırada O.A. isimli zanlı, Alemdar Mahallesinde polisten kaçmak için Yusuf A.(45) isimli vatandaşı cinayette kullandığı tabancayla yaralayıp kamyonetini gasp etti.

    Köfteciye dalınca ortalık savaş alanına döndü

    İhbarın ardından harekete geçen ekipler O.A.’nın kaçırdığı 16 plakalı kamyonetin peşine düştü. Yeni Yolava yolu üzerinde aşırı hızlı bir şekilde seyrederken kamyonetin direksiyon hakimiyetini kaybeden O.A. kamyonet ile birlikte Yalova Yolu üzerindeki Köfteci Yusuf isimli iş yerinin camından içeriye girdi. O sırada çok sayıda kişinin yemek yediği masalara çarpan O.A. 2 si ağır 13 kişinin yaralanmasına neden oldu. Olaydan sonra aşırı alkollü olduğu belirlenen O.A. gözaltına alınırken yaralılar olay yerine sevkedilen ambulanslarla çeşitli hastanelere kaldırıldı. İfadesi alınmak üzere emniyete götürülen O.A.’nın aşırı alkollü olduğu ve konuşmadığı öğrenildi.

  • Lazer teknolojisi ile prostat büyümesi kabus olmaktan çıkıyor

    Acıbadem Ankara Hastanesi Üroloji Kliniğinde uygulanan HoLEP yöntemi ile prostat büyümesi artık kabus olmaktan çıkıyor.

    İyi huylu prostat büyümesi, 50 yaşındaki erkeklerin yüzde 50’sini, 80 yaşındaki erkeklerin ise yüzde 90’ını etkiliyor. Erkeklerde yaygın bir şekilde görülen bu rahatsızlığın tedavisinde ise yeni yöntemler dikkat çekiyor. Acıbadem Ankara Hastanesi Üroloji Kliniğinde lazerle uygulanan HoLEP yöntemi ile hastalık tedavi ediliyor. Cerrahi yöntemler arasında son zamanlarda en sık kullanılan HoLEP yöntemi ile prostat tamamen çıkarılıyor ve böylece hastalığın bir daha tekrar etme riski en aza indirgeniyor.

    Tedavi edilmezse böbrekleri etkiliyor

    Prostat büyümesinin kişide yol açtığı en büyük sıkıntı, idrar yolunu tıkayarak akışı engellemesi. Tıkanıklığın derecesine bağlı olarak hastalarda idrar yapmayla ilgili bazı şikayetler ortaya çıkıyor. İdrar akım hızının azalması, güç idrara çıkma, kesik kesik yapma, tam boşaltamama, idrarda kan görülmesi, sık sık idrara çıkma hissi ve idrar kaçırma gibi şikayetlerden biri ya da birkaçına sahip olan hastaların hayat kalitesi düşüyor. Bununla beraber tedavinin geciktirilmesi de ciddi sağlık sorunlarına sebep oluyor. Örneğin idrar torbasının kasılma fonksiyonundaki bozulma ile idrar torbası idrarı tam olarak boşaltamıyor. İçeride kalan idrar ise tekrarlayan enfeksiyonlara ve böbrek fonksiyonlarında bozulmaya yol açıyor. Sonuç olarak BPH tedavi edilmezse hem hayat kalitesinde azalma hem de organlarda fonksiyon kayıpları ortaya çıkıyor.

    Prostat tedavisinde uygulanan yöntemler

    Acıbadem Ankara Hastanesi Üroloji Kliniğinin prostat tedavisinde uygulanan tedavi yöntemleri ise şöyle:

    “İyi huylu prostat büyümesinin tedavisinde tercih edilen ilk seçenek ilaçla tedavi. Ancak ilaç tedavisine cevap vermeyen kişilerde veya ilaca cevap verip ileride ilacın yetersiz geldiği kişilerde cerrahi yöntemlere başvurulabiliyor. İlacın yan etkileri nedeniyle sorun yaşayacak olanlar da tedaviden faydalanamıyor. Ayrıca prostat büyümesiyle birlikte mesanesinde taş bulunan, idrar yolu kanaması ya da iltihabı olan kişilerde de ameliyat gerekebiliyor. Transüretral prostat rezeksiyonu (TUR-P) denen ve yakın zamana kadar en çok kullanılan cerrahi yöntemde, elektrik enerjisi yardımıyla prostat dokusu içeriden yakılarak küçük parçalar halinde çıkarılıyor. İşlem sonrası hastanın en az 3-4 gün sondaya bağlı olması gerekiyor. Prostat büyüklüğü 100 gram ve üzeri olan hastalarda ise açık prostat ameliyatı uygulanabiliyor. Ancak iyileşme dönemi uzun ve kanama ihtimali yüksek bir ameliyat olduğundan günümüzde tercih edilme oranı giderek azalıyor. Son zamanlarda özellikle lazer teknolojisinin cerrahide yaygın olarak kullanılmaya başlamasının da etkisiyle prostat cerrahisinde de değişiklikler görülüyor. Amerika ve Avrupa’da son 10 yılda giderek yaygınlaşmış ve avantajları sebebiyle prostat büyümesi cerrahisinde altın standart olmayı başaran HoLEP’te prostat tamamen çıkarıldığından hastalığın bir daha tekrar etme ihtimali azalıyor. Tüm prostat boyutlarında uygulanabilecek yöntem, kan sulandırıcı ilaçlar kullanmak zorunda olan hastalar için de oldukça güvenli. Bu yöntemle ameliyat olanlar, diğer ameliyat yöntemleriyle karşılaştırıldığında bazı avantajlara sahip. Birincisi; prostat dokusu tam olarak çıkarıldığından hastalık yineleme riski yok denecek kadar az. İkincisi; ‘elektrik enerjisi ile yakma’ yerine ‘lazer ile ayırma’ prensibiyle yapıldığı için sondası çekilen kişi, idrar yaparken yanma hissi (disüri) yaşamıyor. Ayrıca ameliyatla çıkarılan dokularda yanma defekti oluşmadığı için, doku patologlar tarafından daha rahat inceleniyor ve olası kötü huylu oluşumların (malignite) gözden kaçma ihtimali azalıyor. Yöntem, sağlıklı dokuya etkisi 0.4 mm’den daha az olduğu için prostat kapsülü etrafından geçen ve cinsel fonksiyonları düzenleyen sinirlere de hasar vermiyor ve ameliyat sonrası sertleşme problemine neden olmuyor. HoLEP yöntemi, daha düşük kanama riski, daha kısa hastanede yatış süresi ve daha hızlı iyileşme süreci gibi avantajlar da sağlıyor.”