Etiket: Kaan

  • Bayram ve Kaan, 452 gündür kayıp

    Tokat’ın Reşadiye ilçesinde kaybolan komşu çocukları 5 yaşındaki Dursun Kağan Taşçı ile 8 yaşındaki Bayram Erol’dan 452 gündür haber alınamıyor.

    Reşadiye ilçesi Çermik Mahallesi’nde oturan Adile ve Ömer Erol çiftçinin çocukları Bayram ile komşuları Nazife ve İbrahim Taşçı çiftinin çocukları Dursun Kağan, 29 Aralık 2015 tarihinde evlerinden parkta oynamak için çıktı ve bir daha geri dönmedi. Çocukların oynarken parka yakın bölgede bulunan Kelkit Çayı’na düşme ihtimaline karşı çayın suyu barajdan kesilerek arama kurtarma ekipleri tarafından aylarca süren arama çalışması yapıldı. Çocukların bulunamaması üzerine kaçırılma ihtimaline karşı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından görevlendirilen özel ekip yüzlerce kişinin ifadesine başvurdu. Olay günü şehre giren otellerde kalanlar, olay yerine yakın bölgeden geçen araçlar üzerinde soruşturma yapıldı.

    “Umudumuzu kesmedik”

    Bayram Erol’un annesi Adile Erol, iki oğlundan birisi olan Bayram’ın kaybolmasının üzerinden 1,5 yıl geçtiğini ifade ederek,”Basın aracılığı ile sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Umudumuzu kesmedik, bir haber gelecek diye sürekli bekliyoruz. Her yere bakıldı ama bir ip ucuna ulaşılamadı. Allah rızası için olayı bilen gören varsa söylesin en azından çocuğumuza ne olduğunu bilelim. Gözümüz yaşlı olarak bekliyoruz bir haber gelecek” diye konuştu.

    Kayıp çocuklardan Bayram Erol’un dedesi Bayram Erol, Kelkit Çayı kenarında aylarca süren çalışmalardan bir sonuç alamadıklarının henüz bir ip ucuna ulaşılmamasının üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi. Erol, HES yakınlarında aranmayan bir toprak alan kaldığını, bu anlamda şüphelerinin devam ettiğini ifade etti.

    “Torunum bir gün gelecek diye umutla bekliyorum”

    Bayram Erol’un babaannesi Rukiye Erol ise torununun bir gün gelecek diye umutla beklediklerini ifade ederek,”Rüyalarımıza giriyor, göz yaşımız dinmiyor. Bizi kim yaktıysa Allah’ta onlar yaksın. Bizim gözyaşlarımızı Allah onlara versin. Çocuklara ne oldu diye her gün ağlıyorum, ırmakların kenarlarında dolaşıyorum ama bir sonuç alamıyorum” şeklinde konuştu.

  • Kaan Terzioğlu Türkiye’de ’güvenli dijital imza’ uygulamasını başlattı

    Turkcell, teknolojik altyapısını kullanarak ’güvenli dijital imza’yı hayata geçirdiğini açıkladı. Evraklı işlemlerin daha güvenli, hızlı ve kolay yapılmasının yanı sıra kâğıt tüketiminin azaltılmasını ve maliyetlerin düşürülmesini sağlayan uygulamayla Turkcell şirket olarak ülke ekonomisine yıllık yaklaşık 40 milyon TL katkıda bulunmayı planlıyor.

    Turkcell, Türkiye’nin dijitalleşmesi konusunda önemli bir adım atarak ’güvenli dijital imza’yı hayata geçirdiğini açıkladı. Şirketten yapılan açıklamada, teknolojik altyapısını kullanarak hazır hale getirdiği ve tüm Türkiye’de yaygınlaştırmayı planladığı uygulamayla evrak işleri bundan böyle hem daha güvenli hem de hızlı ve kolay bir şekilde tamamlanabileceğini belirtirken, öncelikle kendi bayilerinde pilot uygulamasını başlattığı ’güvenli dijital imza’ ile tüm evrakların dijitalleşmesi ve bu şekilde arşivlenmesi planlandığı kaydedildi.

    Şirket, ’güvenli dijital imza’yla kâğıt tüketiminin azaltılması ve maliyetlerin düşürülmesi sağlanacağını; uygulamanın diğer sektörlerde de yaygınlaşması durumunda ülke ekonomisine yılda yaklaşık 300 milyon TL’nin üzerinde katkıda bulunulacağını vurguladı. Turkcell’in tek başına yıllık katkısı ise yaklaşık 40 milyon TL olurken; tek bayi ile pilot olarak başladığı ’güvenli dijital imza’ sistemini Nisan ayı ortasında Türkiye’deki tüm Turkcell İletişim Merkezleri (TİM) ve bin 30 bayisini de dahil ederek yaygınlaştırmayı planlıyor. İşlemler sırasında kimlik ve imzanın Turkcell elektronik arşiv sistemine kaydedildiği uygulamayla, çalıntı ya da taklit kimlik ile açılan hat problemlerinin de önüne geçilmesi hedefleniyor. Böylelikle kötü niyetli kişilerin bir başkası adına hat alarak, bu hatlar ile suç teşkil eden faaliyetlerde bulunması riskinin de önlenmesi planlanıyor. Bu uygulamanın, suiistimallerin ve mağduriyetlerin engellenmesine hizmet edeceğine ve ülke güvenliğine de katkı sağlayacağına dikkat çekiliyor.

    “Güvenli dijital imza sektörün ve Türkiye’nin dijitalleşmesinde önemli bir adım”

    Bu yeni uygulamayla Türkiye’de ilk ve öncü olduklarını belirten Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu: “Sahip olduğumuz teknolojiyle A’dan Z’ye müşterilerimizin hayatına dokunduğumuz her noktada, onları memnun etmek ve işlemlerini kolaylaştırmak için yenilikler üzerinde çalışıyoruz. Yine öncü bir girişimde bulunarak pilot uygulamasını başlattığımız ’güvenli dijital imza’ sistemimizle müşterilerimiz daha güvenli ve daha hızlı bir şekilde evrak işlemlerini tamamlarken, büyük bir kâğıt israfının da önüne geçmiş olacağız. Amacımız başlattığımız bu uygulamanın bankacılık ve sigorta başta olmak üzere tüm sektörlere yayılmasını sağlamak. Böylece ülke ekonomisine Turkcell olarak sadece bizim sağladığımız yıllık yaklaşık 40 milyon TL’lik katkı, diğer sektörlerin de dâhil olmasıyla yılda yaklaşık 300 milyon TL’ye ulaşacak. Bu muazzam katkının göz önünde bulundurularak hem bizim sektörümüzde hem de diğer sektörlerde yaygınlaştırılmasını ve teşvik edilmesini ümit ediyoruz. İşlem sürelerini yüzde 20 ile yüzde 40 arasında azaltarak hepimizin zamandan da tasarruf etmesine imkan verecek güvenli dijital imza uygulamasının dijitalleşme adına ülkemiz için çok değerli bir uygulama olduğunu düşünüyorum”.

    Hattıyla ilgili işlem yapmak isteyen ve Turkcell’e başvuran müşterilerin işlemi tablet üzerinde tamamlanıp sistemsel kontrolleri gerçekleştiriliyor. Satış temsilcisi, hat sahibinden kimliğini alıp fotoğrafını çekiyor. Daha sonra MERNİS sorgusuyla kimliğin güncelliği ve doğruluğu kontrol edilip kimlik üzerindeki abone fotoğrafı da sisteme kaydediliyor. Bu şekilde çalıntı veya taklit kimlikle aktif hale getirilen hat problemlerinin önüne geçilmesi hedefleniyor. Sözleşme tablet üzerinde açılıyor ve müşteriden kontrol etmesi, ardından imzalaması isteniyor. Müşterinin imzası dijital olarak kilitlenerek, sözleşme ile birlikte güvenli şekilde kaydediliyor. Aynı zamanda bu işlemle birlikte imzanın hız, ivme ve basınç değerleri, zaman damgası, konum bilgileri de kayıt altına alınıyor. İmza sözleşmeye entegre, kopyalanamaz ve başka yerde kullanılamaz şekilde, kimlikle birlikte bir bütün olarak saklanıyor. İmzalanan dokümanın bir kopyası talep edilirse müşteriye e-posta olarak da gönderilebiliyor. E-posta kullanmayan müşteriler ise yazılı kopyayı bayilerden alabiliyor.

  • Kaan Terzioğlu’ndan ’Döviz’ açıklaması

    Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, kamu ihalelerinde teklifler ve ödemelerin Türk Lirası üzerinden gerçekleştirileceğinin ilan edilmesine ilişkin açıklama yaptı.

    Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, kamu ihalelerinde teklifler ve ödemelerin Türk Lirası üzerinden gerçekleştirileceğinin ilan edilmesine ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı. Terzioğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım’ın TÜSİAD’ın Yüksek İstişare Konseyi toplantısında yapmış olduğu açıklama bizim açımızdan büyük önem taşıyor. Sayın Başbakanımızın müjdesini verdiği bu gelişmeyle, 26 Ağustos 2016 tarihinde gerçekleştirilen ve dünyanın en hızlı 4.5G altyapısını kurmamızın yolunu açan yetkilendirme ihalesi kapsamında taahhüt ettiğimiz bedelin Türk Lirası üzerinden hesaplanarak ödenmesi imkanı tanındı. Bunun yanında Kamu İhale Kurumu’nun ’Mal Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği’ başta olmak üzere bir dizi düzenleyici hüküm üzerinde yapılan değişikliğe göre, ilgili kamu ihalelerinde teklifler ve ödemelerin Türk Lirası üzerinden gerçekleştirileceği ilan edildi.

    Son birkaç yıldır, başta savunma sanayiinde imza attığımız “millileşme” sürecinin ülkemize ne denli büyük faydalar sağladığını hep birlikte müşahede ettiğimiz bir süreçten geçiyoruz. Bu dönemde yaşadığımız gelişmeler ve arkasından maruz kaldığımız 15 Temmuz hain darbe girişimi, her alanda “millileşme”nin ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğunu açıkça ortaya koydu.

    Hiç şüphesiz, yüzüncü yılına yürüyen güçlü Türkiye’nin en önemli can damarlarından birisi de dış müdahalelere karşı dirençli bir “milli ekonomi sistemi” kurmasıdır. Devletimizin almış olduğu yeni kararlarla özel sektöre bu noktada yol gösterici bir adım atmış olduğuna inanıyor, bunun için Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Binali Yıldırım’ın şahsında Türkiye Cumhuriyeti devletine şükranlarımızı arz ediyoruz.

    Bundan sonraki süreçte biz özel sektör temsilcilerine de önemli görevler düşüyor. Yalnızca Türkiye’de değil, dünyada da ülkemizi başarıyla temsil eden Türkiye’nin Turkcell’i olarak biz, ülke menfaatlerine hizmet eden her hamleye var gücümüzle destek olmaya devam edeceğimizi bu vesileyle bir kez daha ilan ediyoruz. Her zaman daha çok çalışmaya ve daha büyük sorumluluklar almaya talibiz. Çünkü ülkemizin daima en iyisine layık olduğunu düşünüyoruz”.

  • Kaan Ayhan’a doğum günü kutlaması

    A Milli Takım’ın Kosova maçı aday kadrosunda yer alan Kaan Ayhan’ın yeni yaşı kutlandı.

    A Mili Takım, Kosova maçı hazırlıklarını sürdürürken, antrenman sonrası genç oyuncu Kaan Ayhan’ın doğum günü takımın kamp yaptığı Regnum Carya Golf & Spa Resort’ta kutlandı. 22 yaşına giren Kaan, kendisi için hazırlanan pastayı kesti, ardından da teknik heyet ve takım arkadaşlarının tebriklerini kabul etti.

  • Annesi otobüs altında kalan Kaan bebek taburcu oldu

    Bursa’da, otobüsün çarptığı 7 aylık hamile Tuğba Dilmeç’in karnından sezaryenle alınarak, Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi’nde yoğun bakımda tedavi edilen Kaan bebek taburcu edildi.

    Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi sorumlu hekimi Doç. Dr. Mehmet Nevzat Çizmeci, “Kaan bebek, bir ay önce annesinin hayatını kaybetmesi üzerine, sezeryanla alınıp, yeni doğan yoğun bakım ünitemizde takip edildi. 32 haftalık prematüre bebek. Prematüre bebeklerde yatışları sırasında bir takım sıkıntılar yaşanır. Bebeğin genel durumu gayet iyi. Şu an bir ayını tamamladı. Hedeflediğimiz kiloya ulaştı. Bugün de kendisini taburcu etmenin mutluluğu içindeyiz” dedi.

    Kaan bebeğin 32 haftalık olduğunu hatırlatan Çizmeci, “Anne karnında yaşadığı çok ağır bir doğum stresi söz konusu. Yoğun bir stresin etkisiyle ilk 1 haftalık sürecini geçirdi. Bu kadar stresin etkisiyle beyninde bir takım harabiyetlerin oluştuğunu biz MR sayesinde gözlemledik. Ancak serebnal palsi, yeni doğan bir bebek yatarken koyulabilecek bir teşhis değil. Yıllar içerisinde klinik olarak oturan bir tablo. Bu bakımdan serebnal palsi diyebilmek mümkün değil. Göz ve işitme taramasını bizler tamamladık, onlarla ilgili bir sıkıntısı yok. Beyninde bir harabiyet var, ama bunun Kaan bebeği ileride ne kadar etkileyeceğini söyleyebilmek ş uan için mümkün değil” diye konuştu.

    “Her doğan prematüre bebekte olduğu gibi Kaan bebeği de bundan sonra yakın takip süresi bekliyor” diyen Çizmeci, “Biz bu tip bebekleri ortalama 5 yaşına kadar takipte tutarız. Sadece prematüre olmasından değil, başka sıkıntılar olmasından dolayı da çocuk nörolojisinin takibinde olacak” dedi.