Etiket: Jeotermal

  • Vali Güvençer’den ’Organik tarım ve jeotermal seracılığa odaklanmalıyız’ çağrısı

    Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, kurum ziyaretleri kapsamında Manisa İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nü ziyaret ederek brifing aldı. Brifing sonrası bir değerlendirme yapan Vali Güvençer, “Organik tarım ve jeotermal seracılığa daha çok odaklanmalıyız, ciddi bir projeksiyon içerisine girmemiz gerekiyor. Hep birlikte elimizden gelenin daha iyisini yapma çabasında olursak, gayretlerimiz sonuçsuz kalmayacaktır” dedi.

    Vali Yardımcısı H. Volkan Köksal’ın eşlik ettiği Vali Güvençer’i Manisa İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğüne gelişinde İl Müdür Vekili İsmail Kaya, Müdür Yardımcısı Mustafa Gündoğar, Metin Öztürk, Melikşah Taşkın, Yunusemre İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdür Vekili Serdar Mersinli, Şehzadeler İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdür Vekili Çınar Aydoğan karşıladı.

    İl Müdürlüğü Toplantı Salonunda Vali Güvençer’e il müdürü, müdür yardımcıları ve şube müdürlerinin de katılımlarıyla bir brifing verildi.

    Brifing öncesinde müdürlük çalışanlarına, çalışmalarında kolaylıklar dileyen Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, “Sizlerin çalışma düzeninizi, gücünüzü, kapasitenizi, handikaplarınızı, sizden beklenilenleri, tam anlamıyla niçin karşılayamadığınızı ve bunların sebeplerini, karşılaştığınız sorunları çok iyi biliyorum. Ama bütün bu handikaplara rağmen daha iyisini aramak, zorlamak durumundayız. Sizlerden çok daha fazla performans bekliyoruz. Bir kamu kurumunun kendisi ve görevi en büyük projedir. Kamu kurumunun kapasitesi tam olarak kullanılabilir, kuruluş maksadına uygun işleri iyi yürütebilirse ondan daha ala bir proje olamaz. Ama rutine boğulur isek özel neticeler alamamak gibi olumsuz sonuçlar yaratabilir. O yüzden adı proje olmasa bile, çalıştığınız İle mahsus özellikleri dikkate alarak, odaklanarak mesafeler almalıyız” dedi.

    İl Müdür Vekili Kaya, Vali Güvençer’e ziyaretleri nedeniyle teşekkür ederek, “İlimizde, 2017 yılında nadir olarak yaşanan dolu, don, aşırı yağış gibi afet olaylarının dışında herhangi bir hastalık ve zararlı ile karşılaşmadık. Lokal bazda gerçekleşen afetlerde, afete maruz kalan üreticilerimizin borç ertelemeleri yapılmaktadır. Başta üzüm, zeytin ve kiraz gibi pek çok ürünümüzde rekolte sonuçları iyi gelmiş, fiyatlar üreticilerimizin yüzünü güldürmüştür. Manisa’da, tarihte ilk defa bakanımız tarafından üzümde rekolte açıklaması yapılmıştır. Bu açıklama hem Manisa üzümümüz, hem de üreticilerimiz açısından çok olumlu olmuştur. TMO tarafından kuru üzüm alınacağının açıklanması üreticilerimizin ekonomik açıdan mağduriyet yaşamamasını sağlamıştır. 2015-2016 yıllarına ait kuru üzüm ihracatımız 202 bin ton iken, 2016-2017 yılı üretim dönemi kuru üzüm ihracatımız 270 bin ton olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam 2008-2009 üretim yılında elde etmiş olduğumuz 274 bin ton olan ihracat miktarımızdan sonraki en büyük ihracat rakamımız olarak tarihe geçmiştir. Zeytinde rekolte çok iyi gerçekleşmiş, fiyatlar da üreticilerimizi sevindirecek düzeyde oluşmuştur. Akhisar İlçemizde Zeytin İhtisas Bölgesi kurulması ve yatırımların buraya gelmesi rekabeti artırmıştır. Tütünde Denizli’den sonra Ülke genelinde 2. sırada, domates üretiminde ise 3. sırada bulunmaktayız. Pamukta canlanma görmekteyiz. Verilen teşviklerin bu konuda rolü oldukça büyüktür. Pamukta münavebeyi özendirmeliyiz. Kiraz üretiminde rekoltenin iyi olması ve fiyatların 8-12 TL arasında gerçekleşmesi üreticilerimizi sevindirmiştir. Aşılama programlarımızı sorunsuz ve yüzde 90-95 gibi oldukça yüksek oranlarda gerçekleştirdik. Kuzu-oğlak ölümlerine karşı ağıllarımız dezenfekte edilmiş, buzağı ölümlerine karşı hem personelimize hem de üreticilerimize Akhisar ve Salihli ilçelerimizde eğitimler verilmiştir. Buzağı ölüm oranımız binde 88’dir. Bu konuda ülke ortalamasının çok altındayız. Büyükbaş hayvancılığı ve süt üretiminde ülke genelinde 5. sıradayız” dedi.

    Gıda denetimleri, Alo Gıda 174 çalışmaları, organik tarım, lisanslı depoculuk, kanatlı hayvancılığı, hayvancılık projeleri, genç çiftçi projesi, kadın çiftçilere yönelik gerçekleştirilen projeler, desteklemeler, eğitim faaliyetleri, 2017 yılında gerçekleştirilen müdürlük çalışmalarına yönelik aktarımın ardından brifing sona erdi.

    Brifing sonrası değerlendirme yapan Vali Güvençer, “Organik tarım ve jeotermal seracılığa daha çok odaklanmalıyız, ciddi bir projeksiyon içerisine girmemiz gerekiyor. Hep birlikte elimizden gelenin daha iyisini yapma çabasında olursak, gayretlerimiz sonuçsuz kalmayacaktır” dedi.

    “2018 Projeksiyonu” ve “Organik Tarım” konulu iki toplantı daha yapmak arzusunda olduğunu belirten Vali Güvençer, il müdürü ve ekibine çalışmalarında başarılar diledi.

  • Jeotermal geri dönüşüm suyu ile ısıtılan serada çilek üretimine başlandı

    Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde bir girişimci tarafından evleri kullanılan jeotermal sıcak suyun geri dönüşümü yapılarak ısıtılan termal serada kış ortasında çilek üretimine başlandı. Topraksız tarım uygulaması ile saksıda üretimi yapılan çilekler, aroması ve kokusu ile de damaklarda eşsiz bir tat bırakıyor.

    Sandıklı-Hocalar ilçe karayolu üzerinde 2 bin metrekare kapalı alanda Adnan Perçin isimli girişimci tarafından kurulan termal serada topraksız tarım uygulaması ile çilek üretimine başlandı. Seranın sıcaklığı ise ilçede evleri ısıtmada kullanılan jeotermal kaynak suyun geri dönüşümü ile sağlanıyor. İlçede jeotermali kullanarak çilek üretiminde bir ilke imza atan Perçin, “İlçemizde daha önce hiç yapılmamış şehir ısıtmasından gelen geri dönüşüm suyu ile çilek üretimi yapmaktayız. Seramız yeni geçti faaliyete ayrıca ürün çeşitliliği noktasında diğer yatırımcılarında çileğe yönelmesini tavsiye ediyorum. Bizim diğer seralardan farkımız topraksız tarım yapmaktayız ve kış üretimi yapmaktayız. Biliyorsunuz kışın Türkiye’de çilek üretimi yapılmamaktadır. Ama bizim ilçemizin yani Sandıklı’nın jeotermal kaynakları olduğu için bunu değerlendirmek açısından biz çilek üretimine başladık. Topraksız tarım olduğu için çeşitli hastalıklardan da korunuyoruz. 2 bin metrekare serada topraklı tarıma göre yaklaşık olarak 7 katı fidan barındırmaktadır. Topraklı yarımda 1 dekara 4 bin 500- 5 bin fidan dikilirken, bizim bin metrekareye yaklaşık 25 bin fidan dikilmektedir. Seramızda yaklaşık

    75 bin fidan vardır ve yıl bazında yaklaşık 50-70 ton arasında çilek verimi beklemekteyiz” dedi.

    “Çiftçimizi kutluyor ve destekliyoruz”

    Sandıklı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Yıldız ise, termal suyun daha önceleri sadece turizm amaçlı kullanıldığını ancak son 7-8 yıldan bu yanan seralarda da kullanılmaya başlandığını ifade etti. Termal suyun özellikle domates seralarında kullanıldığını aktaran Yıldız açıklamalarında şunları söyledi:

    “Adnan Perçin isimli çiftçimiz ilk defa Sandıklı’da halkı ısıtan suyun geri dönüşümünü sağlayarak çilek üretimine başladı. 2-3 ay önce başlayan üretimde şuanda fidanlarda oluşmaya başladı. Kışın ortasında da burada da yani çilek üretimi gerçekleşmeye başladı. O yüzden çiftçimizi kutluyor ve destekliyoruz.”

    Jeotermal sıcak su ile yapılan üretimle sıcak yaz günlerinin meyvesi olan çilek kış ortasında da yetiştirilecek.

  • Kuşadası’nda ’jeotermal enerji santralleri’ protestosu

    Kuşadası’nda köylüler ve çevreciler, jeotermal enerji santralleri (JES) nedeniyle protesto yaptı.

    Kuşadası’na bağlı Davutlar, Caferli ve Kirazlı bölgeleri ile Söke’ye bağlı Ağaçlı’da kurulması planlanan 4 adet JES’e karşı çıkan köylüler daha önce verilen izinlerin iptali için idare mahkemesine başvurmuştu. ÇED raporu olmadan jeotermal enerji santrallerine izin verildiğini ileri süren köylülerin başvurusu üzerine idare mahkemesi tarafından görevlendirilen bilirkişi heyeti bugün inceleme yaptı. Bilirkişi heyetinin bölgeye gelişi sırasında Aydın Çevre Platformu ve Kuşadası Kalamaki Çevre Platformunun da destek verdiği köylüler ellerinde pankartlarla eylem yaptı. Davutlar, Ağaçlı, Caferli ve Kirazlı’da JES istemeyen köylüler, ÇED raporu olmadan verilen izinlerin iptal edilmesini istediler. Köylüler ve çevreciler bir süre Davutlar-Ağaçlı yolunu da trafiğe kapattı ve oturma eylemi yaptı.

  • Aydın’da jeotermal su, evlerin ardından tarlaları bastı

    Aydın’ın Efeler ilçesinde önceki gece evleri basan jeotermal su, bugün ise tarlaları bastı. Kükürtlü su baskını nedeniyle ekili arazilerinde maddi hasar oluşan üreticilerin şikayeti üzerine sondaj çalışması durduruldu.

    Edinilen bilgiye göre, Efeler ilçesine bağlı Ilıcabaşı Mahallesi’nde 19 Haziran gecesi yaşanan ve birçok evin kükürt içerikli jeotermal su ile dolduğu baskın bugün farklı bir boyut kazandı. Kalfaköy Mahallesi sınırlarında özel bir şirket tarafından devam eden jeotermal sondaj çalışmalarında çıkan ve önlem alınmadan bilinçsizce dere yatağına bırakılan jeotermal su mahalleye ulaşmaması için yapılan bariyer nedeniyle ekili tarım arazilerine doldu. Kükürtlü çamurlu suyun kapladığı tarım alanlarındaki sebze ve meyveler baskından büyük zarar gördü.

    Sabah 06.00’dan bu yana arazisine jeotermal su geldiğini ifade eden üretici Burak Yardımcı, “Bizim ve yan taraftaki amcamın arazisinde büyük maddi hasar oluştu. Diktiğimiz tüm fidanlar kükürtlü suyun içerisinde kaldı. Bu fidanlardan artık hiçbir şey olmaz. Bir yetkili gelip bu duruma el koysun. Bütün mahalle gittikten sonra mı ilgilenecekler” dedi.

    İki gündür devam eden baskınlardan mahallenin çok rahatsız olduğunu kaydeden Mücahit Yardımcı ise evlerin ardından tarlaların da jeotermal su zararından etkilendiğini söyledi. Alınan önlemlerin yetersiz olduğunu savunan Yardımcı, “Göstermelik uydurma bir boru döşediler. Çok dar olduğu için suyu kaldırmıyor. Boru suyu kaldırmayınca olan tarlalarımıza oldu. Ürünlerimiz kükürtlü çamurun içinde kaldı. Bahçemde 5-6 bin liralık zarar oluştu. Gelip bizim zararımızı yerinde görsünler. Jeotermalden çıkan suyu önlem almadan mahalleye akıtıyorlar” şeklinde konuştu.

    Mahalleli valiliğe gitti, çalışma durduruldu

    Ilıcabaşı Mahallesi’ni 2 gündür tehdit eden jeotermal su baskınlarının ardından Mahalle Muhtarı Alim Tarım, AYÇEP Başkanı Mehmet Vergili ve üreticilerle birlikte Aydın Valiliğine gitti. Yaşadıkları sorunları ifade eden muhtar Tarım, valiliğe verdiği dilekçe ile firma hakkında suç duyurusunda bulundu. Yaptıkları şikayetten olumlu sonuç aldıklarını kaydeden Tarım, “Valilik tarafından bize gerekli önlemler alınıncaya kadar sondaj çalışmalarının durdurulduğu bildirildi. Mahalle olarak bu durumdan çok mağdur olduk. Önlem alınmadan çalışmaların yeniden başlamasını istemiyoruz” dedi.

  • Aydın’da jeotermal eylemi

    Aydın Efeler ilçesine bağlı Musluca, Çayyüzü ve civar köylerin sakinleri jeotermal eylemi yaptı. Toplu halde köylerinden inip Denizli-Aydın Karayolu’na gelen köylüler seslerini duyurmak için karayolunu trafiğe kapatmak istedi. Eylem yapan köylülerin yanına giden Efeler Kaymakamı İzzettin Sevgili köylüleri ikna ederek eylemden vazgeçirdi.

    Sabah saatlerinde Efeler ilçesine bağlı Musluca Mahallesi yakınlarına jeotermal sondajı kuyusu açmak için gelen iş makinelerini gören köylüler duruma tepki göstererek önce köyün girişini kapattı. Ardından çevre köylerden de gelen vatandaşlar çevrenin doğal dengesini bozacağını ve mahsullerin zarar vereceğini iddia ederek iş makinelerinin çalışmasına müsaade etmedi.

    Daha sonra çoğunluğu kadınlardan oluşan kalabalık grup, toplu halde köylerinden yürüyüşe geçerek Umurlu’ya kadar inip Denizli-İzmir E-87 karayolunu trafiğe kapatmak istedi. Köylülerin yürüyüş yaptığını gören jandarma ve polis ekipleri karayolunda güvenlik önlemi alarak köylüleri Çayyüzü Kavşağı’nda durdurdu.

    Aydın Valisi’nin yanlarına gelmesini ve dertlerini valiye anlatacaklarını belirten köylüler, karayolu kenarında oturma eylemi başlattı. Bir süre sonra Efeler Kaymakamı İzzettin Sevgili’nin olay yerine gelmesi üzerine sorunlarını kaymakam İzzettin Sevgili’ye anlatan köylü kadınlardan Şükran Kor ve Nimet Güleç, köylerinde kesinlikle jeotermal istemediklerini kaydetti. Köylülerle bir süre görüşen Kaymakam Sevgili, köylüleri ikna ederek eylemlerine son vermesini istedi. Köylü kadınlar bir daha jeotermal için iş makinelerinin köye gelmemesini kaymakama tembihleyerek eylemlerine son verdi.

    Polis ve jandarmanın yoğun güvenlik tedbiri aldığı eylemlerde köylü kadınlar incir ve zeytin ağaçlarının zarar görmemesi ve sağlıklarını kaybetmemek için bu eylemi yaptıklarını, köyde jeotermal kuyusu açılması kararından vazgeçilmemesi durumunda daha sert eylem yapacaklarını ileri sürdü.