Etiket: İZTO

  • İZTO ve Alman Seyahat Acenteleri Birliği arasında işbirliği

    İZTO ve Alman Seyahat Acenteleri Birliği arasında işbirliği

    İzmir Ticaret Odası (İZTO), Alman Seyahat Acenteleri Birliği (DRV) ile birlikte Ege Bölgesinin turistik potansiyelinin Almanya’da tanıtılması amacıyla online olarak bir toplantı düzenledi.

    İZTO Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Özkardeş’in başkanlığında gerçekleşen toplantıya; İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Murat Karaçanta, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Turizm Ürün Geliştirme Direktörü Ceylan Şensoy, İzmir Büyükşehir Belediyesi Turizm Şube Müdürü Melih Kayacık, İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu, İZTO Meclis Katip Üyesi Ali Yaramışlı, Tursab Ege Btk Başkanı ve İZTO Meclis Üyesi Kıvanç Meriç ile DRV Heyetinden Başkan Norbert Fiebig, Hükümetlerarası Kıdemli Yöneticisi Volker Adams, Yurtdışı Destinasyon Komitesi Başkanı Oliver Zahn ve Başkan Yardımcısı Önder Sancarlanbaz ile Dünya Turizm Örgütü Temsilcisi Gunter Ihlau katıldı.

    “Daha yakın ilişkiler kurulmasını amaçlıyoruz”

    İZTO Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Özkardeş açılış konuşmasında, “Uzun zamandır devam eden yakın temaslarımızın ardından başlattığımız bu toplantı serisi kapsamında, odamız ve Alman Seyahat Acenteleri Birliği ile kentimizin paydaşları arasında daha yakın ilişkiler kurulmasını amaçlıyoruz. Ayrıca, bu buluşmalar sayesinde kurum ve kuruluşlar, aralarında bilgi, tecrübe ve know-how alışverişinde bulunma fırsatını da yakalayacaklar” dedi.

    “Turistlerin büyük bir kısmını Alman vatandaşları”

    İzmir Ticaret Odasının, farklı ülkelerde bulunan turizmciler ile kurulan bağların kent turizmine önemli katkı sağlayacağı inancıyla bu görüşmelere devam edeceğini belirten Özkardeş, “Kentimize geçtiğimiz yıl kasım ayı sonu itibariyle 250 bin civarında yabancı ile 270 bin civarı yerli turist geldi. 2020’de yurt dışından gelen turistlerin büyük bir kısmını Alman vatandaşları oluştururken, özellikle yaz döneminde Çeşme beldemiz gurbetçileri de ağırladı” diye konuştu.

    Paydaş kurumlarla işbirlikleri

    İzmir Ticaret Odası olarak yaz sezonunun uzatılması, kent merkezinde ve resortlarda güvenli turizm ile daha fazla turistin İzmir’e çekilmesi hedefiyle, paydaş kurumlarla işbirlikleri kurduklarını ifade eden Özkardeş, “Batı Anadolu’nun ve kentimizde düzenlenen fuar ve etkinliklerin tanıtılmasında DRV ile birlikte çalışacağız. Kent turizmimizin gelişmesine büyük değer katacağına inandığımız bu etkinliklerdeki destekleri için Başkan Norbert Fiebig nezdinde tüm DRV temsilcilerine ve firma yetkililerine çok teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye’nin Ege kıyıları hala gizli bir mücevher”

    DRV´nin Destinasyon Komitesi ile birlikte düzenledikleri bu verimli organizasyon için İzmir Ticaret Odasına teşekkürlerini sunan DRV Başkanı Norbert Fiebig, “İzmir ve ilçelerinin, Alman kaynak pazarında nasıl etkin bir şekilde tanıtacağımız konusunda mükemmel bir fikir alışverişi yaptık. Çoğu Alman tatilci için Türkiye’nin Ege kıyıları hala gizli bir mücevher. Tarihi yerler, harika kültür, güzel köyler ve kasabalar, ünlü Türk misafirperverliği ve daha ilerici bir turizm biçiminin tadına hitap eden altyapı. Çok fazla potansiyel var ve ben DRV’nin bu bölgeyi tanıtmada Türk dostlarımıza ve ortaklarımıza yardımcı olabileceğine ve yardımcı olması gerektiğine inanıyorum” dedi.

    Travel Turkey Fuarı sunumu

    Toplantıda, İzmir’in butik oteller, gastronomi, keyifli yaşam tarzı, iklimi, inanç ve kültür turizmi konularında ön plana çıkarılmasının önemine değinilirken, Almanya ile Ege Bölgesi arasındaki turizm hareketliliği artırmak için destinasyonun butik ve kendine özgün yapısının da vurgulanmasının faydalı olacağı dile getirildi. İZFAŞ ile TURSAB ortaklığında ve İzmir Ticaret Odasının destekleriyle ilk kez sanal olarak gerçekleştirilecek Travel Turkey Fuarı’nın sunumunun da yapıldığı toplantıya, TURSAB Ege BTK Başkanı ve İZTO Meclis Üyesi Kıvanç Meriç, İzmir Vakfı Turizm Koordinatörü Alican Epözdemir, ETİK Başkanı Mehmet İşler ve Başkan Yardımcısı Bülent Tercan, ÇEŞTOB Başkanı Yakup Demir, Alaçatı Turizm Derneği Başkanı Celal Bayraktaroğlu, İzmir Rehberler Odası Başkanı Macit Şaşzade ve İzmir Skal Kulübü Başkanı Emre Gezgin ile Hml Travel, Tatilmax – Rafinesse Travel, Marco Polo Reisen, Service Reisen, FTI, LMX Touristik ve DER Touristik firma temsilcileri katıldı.

  • İZTO, ’enflasyonla topyekun mücadele’de 117 firmaya ulaştı

    İZMİR Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “enflasyonla topyekun mücadele” kapsamında 79 Meslek Komitesi’nin tamamına ulaşarak 117 firmanın desteğini almayı başardıklarını belirterek, “2019 yılında da aynı motivasyonla çalışmalarımızı sürdürmek isteriz” dedi.

    Türkiye ekonomisi için özel sektör, kamu ve finans sektörünün el ele hareket etmesi gerektiğini savunan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, şimdiye kadar Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı kapsamında yapılan faaliyetleri anlattı. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın başlattığı projeye ilk günden itibaren en büyük desteği veren Odalardan biri olduklarının altını çizen Özgener, “Programın başarısı tüm kesimlerce sahiplenilmekten geçti. Yönetim Kurulu Üyesi olduğum Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği çatısı altında gerçekleştirilen fedakar çalışmalar sonucunda pek çok firmaya ulaşılarak enflasyona karşı somut başarılar kazanıldı” değerlendirmesini yaptı.

    “Gelecek yıla da taşımalıyız”

    Enflasyonla mücadelenin yanı sıra ekonomide yerlileşme ve katma değerli ihracat gibi pek çok hedefe yönelik de çalışmalar gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Özgener, “Bu çalışmaları bütünlüklü olarak gelecek yıla da taşımamız gerekiyor. Enflasyonla Mücadele Programı kapsamında 14 Aralık 2018’den yıl sonuna kadar pek çok çalışma yaptık. Her şeyden önce kampanyayı 79 meslek komitemizin gündemine aldık. Afiş ve formları üyelerimize ulaştırdık. Odamıza hizmet almaya gelen üyelerimize konuyla ilgili bilgilendirmelerde bulunduk. Bunun yanı sıra Ege Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Perakendecileri Derneği ile ortak çalışma yürüterek protokol imzaladık. Tüm bu çalışmalar sonucunda çok farklı sektörlerden 117 firmaya ulaştık. 2019’da bu sayının artması için çaba göstereceğiz” dedi.

    Özgener ayrıca, 2018 sonu itibariyle 3 ay daha yenilenen KDV ve ÖTV indirimlerinden dolayı reel sektörün yıla iyi başladığını belirterek, “Üretim ve istihdamın artması için atılan her adımı destekliyoruz” diye konuştu.

  • İZTO, ’enflasyonla topyekun mücadele’de 117 firmaya ulaştı

    İZMİR Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “enflasyonla topyekun mücadele” kapsamında 79 Meslek Komitesi’nin tamamına ulaşarak 117 firmanın desteğini almayı başardıklarını belirterek, “2019 yılında da aynı motivasyonla çalışmalarımızı sürdürmek isteriz” dedi.

    Türkiye ekonomisi için özel sektör, kamu ve finans sektörünün el ele hareket etmesi gerektiğini savunan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, şimdiye kadar Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı kapsamında yapılan faaliyetleri anlattı. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın başlattığı projeye ilk günden itibaren en büyük desteği veren Odalardan biri olduklarının altını çizen Özgener, “Programın başarısı tüm kesimlerce sahiplenilmekten geçti. Yönetim Kurulu Üyesi olduğum Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği çatısı altında gerçekleştirilen fedakar çalışmalar sonucunda pek çok firmaya ulaşılarak enflasyona karşı somut başarılar kazanıldı” değerlendirmesini yaptı.

    “Gelecek yıla da taşımalıyız”

    Enflasyonla mücadelenin yanı sıra ekonomide yerlileşme ve katma değerli ihracat gibi pek çok hedefe yönelik de çalışmalar gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Özgener, “Bu çalışmaları bütünlüklü olarak gelecek yıla da taşımamız gerekiyor. Enflasyonla Mücadele Programı kapsamında 14 Aralık 2018’den yıl sonuna kadar pek çok çalışma yaptık. Her şeyden önce kampanyayı 79 meslek komitemizin gündemine aldık. Afiş ve formları üyelerimize ulaştırdık. Odamıza hizmet almaya gelen üyelerimize konuyla ilgili bilgilendirmelerde bulunduk. Bunun yanı sıra Ege Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Perakendecileri Derneği ile ortak çalışma yürüterek protokol imzaladık. Tüm bu çalışmalar sonucunda çok farklı sektörlerden 117 firmaya ulaştık. 2019’da bu sayının artması için çaba göstereceğiz” dedi.

    Özgener ayrıca, 2018 sonu itibariyle 3 ay daha yenilenen KDV ve ÖTV indirimlerinden dolayı reel sektörün yıla iyi başladığını belirterek, “Üretim ve istihdamın artması için atılan her adımı destekliyoruz” diye konuştu.

  • İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Özgener: “İzmir için dijitalleşme trenini kaçırmamalıyız”

    İzmir Ticaret Odası (İZTO) tarafından düzenlenen ’Dijitalleşen Markalar Yükseliyor’ zirvesinde konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, İzmir için dijitalleşme treninin kaçırılmaması gerektiğini belirterek Endüstri 4.0 vurgusu yaptı.

    İZTO tarafından gerçekleştirilen “Dijitalleşen Markalar Yükseliyor” zirvesinde, iş dünyasının tanınan isimleri, deneyimlerini paylaştı. Zirvenin açılış konuşmasını yapan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “Dijitalleşme yolunda İzmir’i öncü kent yapmak temel hedeflerimiz arasında yer alıyor. İzmir için dijitalleşme trenini kaçırmamalıyız. Bu aşamada, dijitalleşmenin en önemli unsuru olan Endüstri 4.0’ın gerekliliklerine uygun davranmalıyız. Akıllı üretim süreçlerini benimsemeliyiz, akıllı ürünler ve uzaktan müdahale edilebilir sistemlerin benimsendiği üretim süreçlerini hayata geçirmeliyiz. Yeni ürünler, yeni teknolojiler, yeni çalışma yöntemlerinin hakim olacağı değişim sürecinden yararlanmalıyız. Robot teknolojileri bu süreçte bize yardım edecek. Geleceğin dünyasında küresel rekabette önde olmak isteyen işletmeler, organizasyonu, üretim ve dağıtım süreçlerinde çalışacak akıllı robotlar, AR-GE, satış pazarlama ve yönetim süreçlerinde kullanılacak yapay zeka sistemleri ile sağlayacak. Tüm bunları hep birlikte el ele vererek başarabiliriz” diye konuştu.

    “İzmir olarak, dijital dünyasının kapısını aralamamız demek kentimiz ekonomisinin hızla yükselmesini sağlamamız demektir” diyen Özgener, dijital teknolojilerin ekonomik faaliyetlere yayılmasının, verimliliği ve büyümeyi belirgin biçimde artıracağını söyledi. Özgener, “Bir an önce kentimizin dijital envanterini çıkararak eksiklerimizi tespit etmeli ve yol haritamızı belirlemeliyiz. Dijjtal dönüşümde kentimizin varlığını hissettirmek için çok çalışmamız gerekiyor” diye konuştu.

    Günümüzün hızla büyüyen kentlerin hepsinde bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün lokomotif olduğunu kaydeden Özgener, şöyle devam etti:

    “Finanstan turizme, lojistikten sağlığa çok sayıda sektör üzerinde teknolojinin önemli bir kaldıraç etkisi mevcut. Dijitalleşme, süreçlerin teknolojiyle yönetilmesi ve iş modellerinin yeniden yapılanmasıdır. Dijital araçları kullanmayan, e-ticaret yapmayan, sosyal medyada yer almayan ya da müşterilerini dijital olarak takip etmeyen bir işletmenin rekabet dünyasında ayakta kalma şansı maalesef düşüyor. Dijitalleşme sayesinde iş süreçleri hızlanıyor, daha verimli hale geliyor ve yeni iş fırsatlarına erişim imkanı kazanıyorsunuz.”

    “İzmir devreye girmeli”

    Günümüz rekabet dünyasının uluslararası hale geldiğini belirten Özgener, “Ama rekabet ülkeler arasında değil, kentler arasında gerçekleşiyor. Yeni teknolojiler, rekabetçi ekonominin tamamlayıcı bir parçası. Dijitalleşme, kent ekonomilerinde üretim süreçlerini ve organizasyon yöntemlerinde önemli etkiler yapmakla beraber ülkenin küresel pazardaki duruşunu güçlendirebilir. Ülkeler marka kentleri ile global piyasada söz sahibi oluyor. İşte bu noktada, Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı İzmir olarak devreye girmeliyiz” şeklinde konuştu.

    “Endüstri 4.0’ın önemi ile ilgili farkındalık düşük”

    İzmir’de Endüstri 4.0’ın önemi ile ilgili farkındalığın düşük düzeyde olduğunu dile getiren Özgener, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bunu artırmak için 39. Bilgisayar ve Donanım Teknolojileri ve 79. Bilişim Teknolojileri Grubu Meslek Komitelerimiz ile ’Neler yapabiliriz?’ konusu üzerinde çalışmalara başladık. Büyük firmalar Endüstri 4.0 ile ilgili yol almış durumdalar. KOBİ’ler Endüstri 4.0 ile ilgili farkındalık açısından biraz geri kalmış durumdalar. Bu noktada, Endüstri 4.0 teknolojilerine, uygulamalarına geçişte KOBİ’lerin, yardımcı olmaya ve yeteneklerini standartlaştırılmış, objektif ve tekrarlanabilir bir şekilde geliştirmek için rehberliğe ihtiyacı var. Odamız üyesi firmaların Endüstri 4.0 olgunluk derecesini belirlemek amacıyla 39. ve 79. Meslek Komitelerimiz ile birlikte hazırlayacağımız akademik çalışmanın İZKA araştırma desteği ile gerçekleştirilmesine yönelik görüşmelerimiz devam ediyor. ‘Endüstri 4.0 için Olgunluk Seviyesi Tespit Çalışması’ ile; Oda üyelerimiz için Endüstri 4.0 standardizasyonu sağlanacak. Üyelerimize Endüstri 4.0 konusunda rehberlik edilerek bilgilendirme ve eğitim programları düzenlenecek. Bu çalışma neticesinde, üyelerimiz kendi sektörlerinde maliyet ve verimlilik açısından önemli kazanımlar elde edecek.”

    Paneller düzenlenecek

    Gün boyu sürecek zirve kapsamında Arkas Holding Bilgi Sistemleri Direktörü Mert Oruz, Yemeksepeti Satış Direktörü Korhan Erçin, Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, SBK Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sezgin Baran Korkmaz, Batıgöz Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Mehmet Söyler, She Agency Ajans Başkanı Özge Avınca; moderatörlüğünü İZTO Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa Tanyeri’nin yaptığı ’Dijital Dünyanın Potansiyelini Keşfedenler’ konulu panelde konuşacak. Ardından Gazeteci Ahmet Hakan tarafından ’Dijital Medya’ başlığı altına konuşma yapacak.

    She Agency Dijital Pazarlama Direktörü Burak Taşpınar, Teknosa Pazarlama İletişimi ve Müşteri Deneyimi Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Bahçıvanoğlu, Çetmen Genel Müdürü Merve Çetmen de moderatörlüğünü Dokuz Eylül Üniversitesi Yönetim ve Strateji Uzmanı Doç. Dr. Engin Deniz Eriş’in üstlendiği ’Dijital Pazarlamada Hedef Kitlenin Önemi’ konulu panelde hitap edecek. Zirvenin son konuşmasını ise ’Türkiye’nin Dijital Dönüşümünde Google Etkisi’ başlığı ile Google Türkiye Direktörü Bülent Hiçsönmez gerçekleştirecek.

  • İZTO Başkanı Özgener’den konkordato yorumu

    İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, konkordato ilan eden firmalardan dolayı tedarikçilerin alacaklarını tahsil edememe sorununun büyüdüğünü belirterek, “Bu nedenle, her önüne gelen firmanın konkordatoya başvurması önlenmelidir” dedi.

    İZTO kasım olağan meclis toplantısında, gündem maddelerinin onaylanmasının ardından İZTO yönetiminin bir yıl boyunca yaptığı faaliyetler anlatıldı. Mecliste konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, ekonomide bahar havası olmasa da, geçen aylardaki fırtınanın durulmaya ve piyasaların bir miktar da olsa sakinleşmeye başladığını ifade etti. Özgener ayrıca, “Özellikle konkordato ilan eden firmalardan dolayı tedarikçilerin alacaklarını tahsil edememe sorunu giderek büyüyor. Bu nedenle, her önüne gelen firmanın konkordatoya başvurması önlenmelidir” çağrısında da bulundu.

    “Pazarla rekabet edemiyorum”

    Kitap, Kırtasiye, Büro Makineler ve Oyuncak Grubundan meclis üyesi Adil Özyiğit de, oyuncak sektörü hakkında yaşadıkları sıkıntıları aktardı. Özyiğit, “Biz oyuncakçılar bu kadar büyük denetimlerden geçerken, ben kendi sektörümde pazarcılara yeniliyorum. İzmir’in her yerinde her gün pazar var. Bununla alakalı çalışmalar yaptık. Bu çalışmaların içinde bu pazarları kim denetliyor diye baktık ama denetlenmiyor. Ben bir fiş kesmediğimde incelemeye kadar gidiyorum ama herhangi bir pazar yerinde fiş kesildiğini gören var mı? Bu pazar yerleri, üreticinin ürettiği ürünü bir an önce çevirmesi için kurulmuş. Burada tekstil satılsın, araba yedek parçası satılsın, bal satılsın, peynir satılsın diye kurulmamış. Ben ithalatçıyım, üreticiyim ama pazarla rekabet edemiyorum. Pazar esnafının kayıt altına alınması, vergisini vermesi ve yanında çalıştırdığı adamın SGK primlerini yatırmasını istiyoruz. Sağlık denetiminden geçmiş bile olsa ambalajında herhangi bir hata olmaması gerekiyor. Hem üretim hem ithalat yapan biri olarak pazara yenik düşüyorum” diye konuştu.

    “Aşacağımızdan eminim”

    Mecliste hem İzmir hem de Türkiye ekonomisi hakkında değerlendirmelerde bulunan Özgener, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın piyasaları canlandırmak için açıkladığı vergi indirimlerini; ülke ekonomisi için nokta atışı yerinde bir karar ve sektörler için müjde olarak değerlendirdiklerini kaydetti. Özgener, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Vergi indirimlerinin sağlayacağı maliyet düşüşleri, nihai satış fiyatlarına da yansıyacaktır. Vergi indirimlerinin de, enflasyonla mücadeleye destek olacağı inancındayız. Sektörlere nefes aldıracak tedbirlerin açıklanması piyasaları olumlu yönde etkiledi. Geçmişte yaşadığımız sıkıntılı dönemlerin hepsini aştık, bunu da aşacağımızdan eminim. Yeter ki sorunların kök nedenlerini doğru tespit edelim, akut sorunlara günlük çözümlerin ötesinde, yapısal sorunların orta ve uzun vadeli kalıcı çözümlerine odaklanalım.”

    Türkiye ekonomisi için öneriler

    Türkiye ekonomisi ile ilgili bazı önerilerde bulunan Özgener, “Türkiye ekonomisinin temel sorunlarından olan enflasyon ve faiz oranlarını yüzde 5’lerin altına kalıcı bir şekilde indirmenin yollarını aramalıyız. Türkiye ekonomisinin yumuşak karnı olan cari açığı kapatmanın en sağlıklı yolu olan ihracatımızı artırmalı ve sürdürülebilir kılmalıyız. Yatırımcı güvenini güçlendirecek, özellikle Avrupa’daki yavaşlamanın ve kur şoklarının etkisini en aza indirecek güven artırıcı tedbirlere devam etmeliyiz. Bilim, teknoloji, AR-GE, marka, tasarım ve inovasyona hem devlet bütçesinden hem de firmalarımız bütçesinden daha fazla pay ayırmalıyız. Ülkemizde üretimi yapılabilecek ürünlerin ithalatına son vermeliyiz. Uzay ve havacılık, petrokimya, yenilenebilir enerji, organik tarım, tarıma dayalı sanayi, teknik tekstiller, medikal ürünler, yazılım, sağlık turizmi gibi daha yüksek katma değere ve teknolojik içeriğe sahip ürünlerin üretimi ve ihracatına yönelmeliyiz” ifadelerini kullandı.

    “Her önüne gelen firmanın konkordatoya başvurması önlenmeli”

    Önerilerini sıralamaya devam eden Özgener, şöyle konuştu:

    “Nesnelerin interneti ile verimliliği artırmalı, Blockchain sistemini, yapay zekayı, Endüstri 4.0 ile dönüşümü bir an önce yapmalı, dijital altyapı yatırımlarını incelemeli, siber saldırılardan korunmalıyız. Ekim ayında Cumhurbaşkanımız ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in katılımıyla İzmir-Aliağa’da açılan Star Rafinerisi dış ticaret açığımızı yıllık yaklaşık 1,5 milyar dolar azaltacak. Ülkemize ve İzmir’e bu tip dev yabancı yatırımları çekmek için yaptığımız çalışmaları sürdürmeliyiz. Piyasanın mevcut durumu nedeniyle birçok firmamız tahsilat sorunu yaşıyor. Özellikle konkordato ilan eden firmalardan dolayı tedarikçilerin alacaklarını tahsil edememe sorunu giderek büyüyor. Bu nedenle, her önüne gelen firmanın konkordatoya başvurması önlenmelidir. Türkiye ekonomisi bankacılık sektörü ile bir yere kadar geldi ama daha ötesi için sermaye piyasalarının güçlendirilmesi ve halka açılacak şirketlere ek teşvikler getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’deki hane halkı tasarrufların dağılımına baktığımızda yüzde 85’nin kısa vadeli mevduattan ve yüzde 15’lik kısmının ise uzun vadeli finansmanı sağlayan sermaye piyasası araçlarından oluştuğunu görüyoruz. Bu dağılımın tersine dönmesi için bireysel emeklilik sistemi dahil olmak üzere yurtiçi kişisel ve kurumsal tasarrufların artırılması ve yatırımlara yönlendirilmesi gerekiyor.”

    10 bin ihracatçı firması hedefi

    2018 yılı ocak-eylül dönemi gümrük verilerine göre, 15,9 milyar dolarlık ihracatla İzmir’in Türkiye ihracatında yüzde 13’lük paya sahip olduğunu vurgulayan Özgener, “Bu ihracat tutarını artırmanın yanı sıra kentimizde 4 bin 800 civarında bulunan ihracatçı firmasını kısa vadede 5 binin üzerine ve orta vadede 10 binin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Bu arada İzmir’in önünü açacak mega projelerden biri olarak gördüğümüz Kemalpaşa Lojistik Köy projesinin alt yapı çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte kısa süre içinde hayata geçirilebilmesi için Oda olarak düğmeye bastık. İzmir’i bir lojistik merkez haline getirecek projede yine kardeş odalar ve kurumlarla birlikte hareket edeceğiz. Valimize ayrıntılı önerilerimizi ve işletme modelini kapsayan proje dosyasını sunduk. Daha sonra yatırımın tamamlanması ve işletme modeli ile ilgili Ankara’da temaslara başlayacağız” dedi.