Etiket: İtibar

  • Başbakan Yıldırım: “Millet siyaset hokus pokusçularına asla itibar etmeyecek”

    Başbakan Binali Yıldırım, referandum konusunda aldığı tavır dolayısıyla CHP’yi eleştirerek, “Biz dedik ki evvelsi gün, PKK hayır dediği için, FETÖ hayır dediği için biz bu değişikliğe evet diyoruz. Biz cevabı muhataplarından beklerken cevap CHP’den geldi. CHP zaten onların kayığına binmiş vaziyette. CHP’yi Allah ıslah etsin. Millet siyaset hokus pokusçularına asla itibar etmeyecek. Referandum süresince her yere gideceğiz. Her vatandaşlarımızla buluşacağız” dedi.

    Başbakan Binali Yıldırım, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, insanların olduğu gibi ülkelerin de kaderinin olduğunu belirterek, “Tarihin akışı içerisinde her memleket kendi kaderini yaşar. Her ülke toplumuyla birlikte imtihandır. Bizim ülkemizin son bir asırdaki kaderi malumunuz, darbeler, ekonomik krizler, siyasi belirsizlik ve terör. Bunlar, bardağın boş tarafı. Bir de dolu tarafı var ki imtihanımız her daim ona dönük, o da yiğit milletimiz. Bu gazi ve aziz millet tüm zorluklara tarihin her döneminde göğüs gerdi, göğüs germeye devam ediyor. İnsanlık mazisinde bir örnek daha gösterin ki 16 kez yıkılsın ama milleti 17’nci kez devletini kursun. Bu devletin adı, Türkiye Cumhuriyeti bu milletin adı aziz Türk milletidir” ifadelerini kullandı.

    AK Parti olarak girilen her seçimden yüzlerinin akıyla çıktıklarını anlatan Yıldırım, “Seçimlerin ertesi günü yine insanımıza koşup hizmet üretmeye devam ettik. Kurucu Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız siyasi yasaklı olduğu dönemleri yaşadı. E-muhtıralar gördük, parti kapatmalarına şahit olduk, iç karışıklık çıkaranların hedefi olduk. Hepsini en acı şekilde tecrübe ettik ama milletimiz için yeri geldi duymadık, yeri geldi sustuk, yere geldi görmedik. Ancak, hep mücadele ettik. Ne dedik, olanda bir hikmet var” dedi.

    CHP’ye referandum çağrısı yaptı

    Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bazı çevreler bunu suistimal etmeye kalkmadı mı? Elbete kalktılar, merhum Akif’in deyimiyle milletimiz için takındığımız yumuşak başlığımızı anlayamadılar, bizi uysal koyun zannetiler, boynumuzdan çekip sürüklemek istediler. O zaman da duvara çarptılar. Siyaset mühendisliği yapmaya çalıştılar. Yüzyıl sonra bile hukuk ve siyaset çevrelerinde 367 icadını çıkardılar. Milletin öz iradesine ipotek koymaya çalıştılar. Bir şeyin iyi bilinmesi lazım, bu anayasa değişikliğinin müsebbibi CHP’dir. 2007’de meclisin en büyük partisine 363 milletvekiline, Cumhurbaşkanı seçtirmeyen anamuhalefet partisi bu işin başlangıcına sebep olmuştur. O gün Cumhurbaşkanını seçtirmemek için vesayet odaklarının sözcülüğünü yapan anamuhalefet partisi aydınlık yarınları için yapılan değişikliği engellemek için bütün marjinal odaklarla aynı fotoğrafı veriyor. Biz dedik ki evvelsi gün, PKK hayır dediği için, FETÖ hayır dediği için biz bu değişikliğe evet diyoruz. Biz cevabı muhataplarından beklerken cevap CHP’den geldi. CHP zaten onların kayığına binmiş vaziyette. CHP’yi Allah ıslah etsin. Siz PKK, FETÖ ile bölücü örgütlerle iş tutarak milletin gönlüne giremezsiniz. Milletin yolundan saparsanız arasına almaz, millet de sizi arasına almaz, size hak ettiğiniz cezayı da verir. Eğer 15 yıldır bunu anlamadıysanız, bugün bir fırsat düştü önünüze. Hiç değilse bu referandumda ıskalamayın, milletin gönlüne girmeyi başarın. Ondan sonra da sizin de bahtınız açılsın.”

    “2017 Türkiye’nin kaderi ve bahtının güneş gibi parlayacağı bir yıl olacak” diyen Yıldırım, “Gelecek daha güzel olacak, yarın bugünden daha güzel olacak. Çünkü, genci yaşlısı bütün insanımız tek vücut sandığa gidecek. TBMM’de, 339 oyla milletvekili oyuyla kabul edilen bu değişiklik milletin onayına ve takdirine sunulacak. Bu referandum sonucunda Türkiye aydınlık yarınlara daha hızlı bir şekilde yol alacak” şeklinde konuştu.

    Anayasa değişikliğini hazırlarken çok titiz bir çalışma yapıldığını belirterek, sürecin şeffaf bir şekilde geliştiğini ifade eden Başbakan Yıldırım, bu zaman zarfında Meclis çatısı altında milletin hiçte arzu etmediği olayların yaşandığını hatırlatarak “Muhalefet sözlü, fiziksel, psikolojik şiddetin her birini kullanmaktan çekinmedi. Vuku bulmuş hadiseleri milletimizin takdirine sunuyorum. İçimiz rahat, vicdanımız rahat, AK Parti kapalı kapılar ardında gizli gündem kurgulayan bir parti değil” dedi.

    Mecliste grubu bulunan bütün parti genel başkanlarına çağrı yaptıklarını hatırlatan Yıldırım, “’Gelin biraraya gelelim’ dedik. Bu mesele üzerinde mutabık kalmayı arzu ettik. Bizatihi anamuhalefet partisi genel başkanı, biliyorum siz Cumhurbaşkanlığı sistemine karşısınız, o halde ne yapmamız lazım? Biz istiyoruz ki hep birlikte bu değişikiliği yapalım. O halde buyurun, siz teklifinizi getirin, biz de getirelim, millete sunalım. Daha ne yapacaktık? Ama tıs yok. Niye? Millete gitmeye korkuyorlar, milletin kararı en doğru karardır” diye konuştu.

    Bahçeli’ye teşekkür etti

    Aynı çağrının MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yapıldığını ve bu çağrıya Bahçeli’nin verdiği cevabı hatırlatan Yıldırım, aldıkları tavır dolayısıyla Bahçeli ve milletvekillerine teşekkür etti. Yıldırım, MHP’nin ülke menfaatleri konusunda parti hesaplarını her zaman bir kenara bıraktığını belirtti.

    “Bu bir genel seçim değildir”

    Yıldırım, “Ortada bir sandık var, siyasi rekabet havası da aldı başını gidiyor. Bu havaya kapılıp kimse şunu unutmasın, bu referandum 18 maddelik Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini öngören, yargı ile ilgili, milletvekilleri ile ilgili hususları öngören bir anayasa değişikliği oylamasıdır. Bu bir genel seçim değildir. Öyle inanıyorum ki sadece AK Parti ve MHP seçmeninden değil, diğer parti seçmenlerinden de Türkiye’nin bekasını ilgilendiren, daha hızlı Gazi Mustafa Kemal’in muasır medeniyetler seviyesine ulaşma hedefini sağlayacak bu değişliğe yüksek oranda oy verecek. Biz de meydanlarda vatandaşlarımıza bu değişikliğin, ülkemiz, Türkiye için, milletimiz için ne anlama geldiğini anlatacağız. Görülecek ki yapılacak değişiklik milletin lehinedir. Milletimiz sandığa gidecek gönül rahatlığı ile evet diyecek. O yüzden referanduma partiler cephesinden bakmak yanlış olur. Bu referandum ülkenin çağ atlaması meselesidir” diye konuştu.

    “Biz, üstünlerin anayasasının korumak için değil, milletin anayasasını oluşturmak için referanduma gidiyoruz” diyen Yıldırım, “Millet siyaset hokus pokusçularına asla itibar etmeyecek. Referandum süresince her yere gideceğiz. Her vatandaşlarımızla buluşacağız. Türkiye’ye yeni bir merhale sağlayacak bu tarihi fırsatı her yerde vatandaşlarımıza anlatacağız, onlarla paylaşacağız. Vatandaşlarımızla dertleşeceğiz. Yaptığımız bu işi anlatacağız. Niye siyaset okus pokuşçuları dedik? Bunlar bayılıyorlar olmayan şeyleri var göstermek için ellerinden geleni yapıyorlar. En sevdikleri iş korku senaryoları ile milletin aklını karıştırmak, yağma yok başaramazsınız, çünkü bunlar samimi değil” açıklamasında bulundu.

    Üniter yapı ve rejim tartışmaları

    Üniter yapının bozulacağı iddialarına cevap veren Yıldırım, “Tek meclis var. Rejim tartışması 1923’te Cumhuriyet kuruldu, bu mesele orada bitti. Ama kardeşlerim, şaşmayın, bunlar başörtüsü sorununda da aynı şeyi yaptılar. Rejim meselesi dediler, sorunu çözdük rejim hala dimdik ayakta. Bunların rejim sorunu diyorlar da asıl sorun rejim sorunu değil, zihniyet sorunudur, zihniyet” dedi.

    “Yargının tarafsız olması CHP’yi niye rahatsız ediyor?” diye soran Yıldırım, ilk defa milletin iradesinin yansıdığı, iki erkin, yargı mensuplarının seçileceğini ifade etti.

    Anayasa değişikliği konusundaki eleştirilere işaret eden Yıldırım, “CHP’ye buradan ekmek de çıkmaz, patates de. Neymiş, Meclis pasif konuma düşecekmiş? Yahu bunu diyenler, söylediklerinin önünü arkasını hiç mi düşünmüyor?” diye konuştu.

    “Gündemi değiştirmek için yapmadıkları hokkabazlık yok”

    Anayasa değişikliği ile Türkiye’de milletin tam iktidarının gerçekleşeceğine dikkati çeken Yıldırım, “Bu sistemle, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde önümüze iki tane sandık gelecek. Birinde Cumhurbaşkanı seçeceğiz, birinde de milletvekilleri, aynı anda seçeceğiz. Aylarca güvenoyu aldı almadı, hükümet kuruldu kurulmadı, öyle birşey yok. Seçilen Cumhurbaşkanı kabinesini oluşturacak, ‘Vira Bismillah’ deyip işlere başlayacak. 5 yıl boyunca vatandaşın ihtiyacı olan hizmeti verecek. İnsanların siyasi, kültürel, sosyal ve ekonomik tercihlerine asla bir engel konulamayacak. Gündemi değiştirmek için yapmadıkları hokkabazlık yok. Neymiş, insanların yaşam tarzına müdahale edilecekmiş. Madem müdahaleden bahsediliyor, şöyle bir geçmişe bakalım. 27 Mayıs, öğrenciler kıyma makinelerine atıldı deniliyor. Tanklarla sadece sokaklardan değil, bir milletin istikbalinden geçtiler. Üniversite önlerinde kurdukları ikna odaklarıyla, genç kızlarımızın yaşam hakkına tecavüz ettiler. İnanç özgürlüğüne darbe vurdular” ifadelerini kullandı.

    Yıldırım, diktatörlük tartışmalarına da değinerek “Buradan açıkça ifade ediyorum, malum çevrelerin tedirginlik duyduğu şey tek adam rejimi falan değil. Eğer böyle bir rahatsızlık varsa o zaman işe tek parti döneminden başlamak ve onların hesabını görmek gerek. Tek adam masalını topluma satmaya çalışanlar şunu iyi bilmelidir ki bu anayasa değişikliğinin güçlendirmeye çalıştığı şey, ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’. Masala bakın, Cumhurbaşkanı keyfine göre Meclis’i feshedecek. Kardeşim, fesih yetkisi yok. Hiç kimsenin fesih yetkisi yok. Seçime götürme yetkisi var” diye konuştu.

    Partililer, Yıldırım’ın konuşması esnasında sık sık, “Recep Tayyip Erdoğan” sloganlarını attı.

  • Erdoğan: “Büyükelçiliğimiz tarafından tanınmayan iş adamları derneklerine itibar etmeyin”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Madagaskar İş Forumu’nda yaptığı konuşmasında, FETÖ’nün Madagaskar’da da uzantılarının bulunduğunu belirterek, “Adının içinde Türkiye geçen ve bizimle hiçbir bağları olmayan, büyükelçiliğimiz tarafından tanınmayan hiçbir kuruluşa özellikle de iş adamları derneklerine lütfen itibar etmeyin” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrika ziyaretinin son durağı olan Madagaskar’da Türkiye-Madagaskar İş Forumu’nda iş adamlarına seslendi. Verimli heyetlerarası ve ikili görüşmeler gerçekleştirdiklerini dile getiren Erdoğan, “Türkiye ile Madagaskar arasında siyasetten ekonomiye, savunmadan enerjiye, bilim ve teknolojiye çevreye ve sürdürülebilir kalkınmaya kadar çok geniş işbirliği imkanları mevcuttur. Bugüne kadar bu potansiyelin hayata geçirilmemiş olması her iki ülke için de büyük eksikliktir” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgedeki birçok ülke ile ortak projeler gerçekleştirildiğini kaydederek, verimli işbirliği yapıldığını belirtti. Tecrübelerin paylaşımlarından memnuniyet duyduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tek ağaçtan orman olmaz. Elbirliği, güç birliği yapılmadan başarıya ulaşılmaz. Bu sebeple biz hem ekonomik hem diplomatik gücümüzü dostlarımızla paylaşmaya özel önem veriyoruz. Madagaskar’ı dost bir ülke olarak görüyoruz. Bunun için de ekonomik işbirliğimizin kapsamını, ilişkilerimizin derinliğine ve dostluk ruhuna yaraşır seviyelere yükseltmek istiyoruz. Ülkelerimiz arasındaki mevcut ikili ilişkilerin özellikle de ticari gerçek potansiyelimizi yansıtmadığını düşünüyorum. 2000’li yılların başında 12 milyon dolar olan ticaret hacmimiz 2013 yılında 5 kat artarak 64 milyon dolara ulaştı. Halen bu rakam 60 milyon dolar civarında seyrediyor. Türkiye ve Madagaskar arasında ticari alanda hiçbir anlaşma olmadı. Bu rakama ulaşılması sevindiricidir” diye konuştu.

    “Büyükelçiliğimizce tanınmayan hiçbir kuruluşa özellikle de iş adamları derneklerine lütfen itibar etmeyin”

    İki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin daha üst seviyelere taşınması için iş adamlarının önünün açılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, THY’nin Madagaskar’da her geçen gün güçlenmesi iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi isteğinin en somut örneği olduğunu dile getirdi. Müteahhit şirketlerinin 104 ülkede 300 milyar doların üzerinde iş hacmine ulaştığını bildiren Erdoğan, müteahhitlik sektörünün dünyanın en büyük 250 uluslararası müteahhidi listesinde 43 firma ile temsil edilerek ikinci sırada bulunuyor.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

    “Türkiye’nin 15 Temmuz’da nasıl bir darbe girişimine maruz kaldığını biliyorsunuz. Bu alçak girişimde bulunan FETÖ terör örgütünün maalesef Madagaskar’da uzantıları bulunuyor. Bunların ne derecede tehlikeli olduklarını biz bizzat yaşayarak öğrendik. Madagaskar’da da yapılanmalarına ilişkin gerekli önlemleri sayın Cumhurbaşkanımızla değerlendirdik ve belli adımların atılacağına inanıyorum. Sizden bir ricamız olacak. Adının içinde Türkiye geçen ve bizimle hiçbir bağları olmayan, büyükelçiliğimiz tarafından tanınmayan hiçbir kuruluşa özellikle de iş adamları derneklerine lütfen itibar etmeyin.”

  • (Özel Haber) 17 yıl sonra iade-i itibar

    1999 yılında FETÖ hakkında hazırladığı rapor nedeniyle kumpasa uğrayan Muş’un yeni Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, görevine başladı.

    Geçtiğimiz hafta görevi Ahmet Cemal Çalışkan’dan devraldıktan sonra 5 günlük izne ayrılan ve dün göreve başlayan Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, makamında İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Son Emniyet Müdürleri Kararnamesiyle Muş Emniyet Müdürlüğüne atandığını dile getiren Zafer Aktaş, Muş halkının huzur ve güvenliği için elinden geleni yapacaklarını ve bu görev esnasında basının da desteğini beklediklerini söyledi.

    Gülen hakkında DGM’ye suç duyurusunda bulunmuştu

    1999 yılında Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) emniyet teşkilatındaki yapılanmasıyla ilgili rapor hazırlayan grupta yer aldığını hatırlatan Aktaş, şöyle konuştu:

    “1999 yılında emniyet teşkilatındaki paralel yapılanmayla ilgili rapor hazırlayan grup içerisinde yer aldım. Daha sonra terörist başı Fetullah Gülen’le alakalı Devlet Güvenlik Mahkemesine suç duyurusunda bulunduk. Ondan sonra bir süreç yaşadık ve Türkiye’nin değişik illerinde görevlerde bulunduk. En son sayın büyüklerimizin takdiriyle Muş Emniyet Müdürlüğüne geldik.”

    Son kararnameyle Muş Emniyet Müdürlüğüne atanan Zafer Aktaş, 1999 yılında Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı görevinde iken FETÖ/PDY hakkında eli kanlı terör örgütü olduğu yönünde rapor hazırlamıştı.

  • Bursa İpeğine İade-i İtibar

    Faruk Saraç Tasarım Meslek Yüksekokulu’nu ziyaret eden Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bursa ipeğini tekrar canlandıracaklarını söyledi.

    Moda ve tasarımda Bursa’nın adını dünyaya duyuran Faruk Saraç Tasarım Meslek Yüksekokulu, Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle ‘Bursa ipeğine’ özel bir bölüm açmayı planlıyor. Yapılacak çalışmaları yerinde tespit için bürokratlarıyla birlikte okulu ziyaret eden Başkan Altepe, Mütevelli Heyeti Başkanı Faruk Saraç’tan bilgiler aldı. Altepe, Faruk Saraç Tasarım Meslek Yüksekokulu’yla Bursa’nın moda ve tasarımda değer kazandığını söyledi.

    Mevcut potansiyeli daha da ileriye taşımak, eğitim kalitesini artırmak için görüşmeler yaptıklarını belirten Başkan Altepe, yol haritasını netleştirmek için okulu ziyaret ettiklerini ifade etti. Saraç’la birlikte çalışma yapılacak alanları inceleyen Altepe, “Belediyemize ait bu bina her geçen gün iyiye gidiyor. Moda dünyasına ve tasarımcılarımıza büyük katkı sağlıyor. Bundan sonra inşallah başta Bursa ipeği olmak üzere özgün alanlarda birlikte çalışmalara imza atacağız” dedi.

    Saraç ise, Büyükşehir Belediyesi’yle birlikte Bursa ipeğini tekrar gündeme getireceklerini, dünyaya tanıtacaklarını söyledi. Bu konuda çok iddialı olduklarını ve yola geleceğin teminatı olan çocuklarla birlikte çıkacaklarını ifade eden Saraç, “Burada tasarımı çocuktan başlatmak gibi bir düşüncemiz var. Çok güzel bölümler yaptık ve Bursa’nın gururu olduk. Bursa ipeğinde de benzer seviyelere gelmeyi planlıyoruz” diye konuştu.

  • Prof. Dr. Murat Kartal: “Her Yerde Satılan Zayıflama İlaçlarına İtibar Etmemeliyiz”

    Bahar aylarının yaklaşmasıyla zayıflama ürünlerinden kaynaklanan ölüm haberleri yeniden gündeme gelmeye başladı. Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Fitoterapi Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat Kartal, özellikle gençlerin zayıflamak adına kullandıkları bu ilaçların sahte veya kalitesiz olduğunu belirtti. Kartal, limonlu yeşil çayın zayıflamaya yardımcı olduğunu da ifade etti.

    Geçtiğimiz günlerde İzmir Karşıyaka’da 15 yaşındaki bir genç kızın internetten aldığı zayıflama ilacını içtikten sonra kalp krizi geçirip hayatını kaybetmesi, bu ilaçlarla ve çaylarla ilgili tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Özellikle gençlerin zayıflamak adına kullandıkları ilaçların sahte veya kalitesiz olduğunu belirten Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Fitoterapi Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat Kartal, “Halkımızın bunlara itibar etmemesi gerekiyor. Çünkü televizyonlarda reklamı yapılan ürünlerin çoğu para kazanmak amaçlı” diye konuştu. “Halkın sağlığını ikinci plana iten bir anlayış söz konusu. Dolayısıyla halkımızın hekim veya eczacılara güvenmesi, onlara danışıp ona göre bu ürünleri kullanması gerekir” açıklamalarında bulunan Prof. Dr. Murat Kartal, “Merkezimizde piyasada bulunan bu ürünlerin analizini yaptığımızda ürünlerin gerçek olmadığını veya kalitesinin düşük olduğuna rastlıyoruz. Halkımız bu ürünleri kullanmak istiyorsa sadece eczanelerden almalıdır. Eczacılar bu konuda en eğitimli kişilerdir. Onlara danışılarak alınan bu ilaçlar, kullanıcılarda oluşan bu tip problemlerin yaşamasını engelleyecektir” ifadelerini kullandı.

    “İLAÇLAR UZMAN KONTROLÜNDE KULLANILMALI”

    Bahar aylarının yaklaşmasıyla bu ürünlerin kullanımının arttığını ifade eden Prof. Dr. Kartal, “Dengeli beslenme ile birlikte spor yapılmalı. Bu ürünler doktor veya eczacının onay verdiği ilaçların olmalı. Yani uzman kontrolünün olması çok önemli. Çünkü bu ilaçların güvenilirlikleri ve kalitesi önem arz ediyor. Aldığımız bazı ürünlerin hangi kalitede olduğu belli değil. Bunun sonucunda da zehirlenmeler, ölümler olabiliyor. Bir de bazı bitkisel ürünlerin belli süre kullanılması gerekli. Bunları kullanırken uzman desteğine başvurmak çok önemli” dedi.

    PROF. DR. KARTAL’DAN ZAYIFLAMA TÜYOLARI

    Beslenme alışkanlığının ve spor yapmanın önemine de değinen Prof. Dr. Kartal, “Zayıflamak isteyenlerin beslenme alışkanlıklarının değişmesi lazım. Bunun dışında spor da yapmalılar. Kilo problemi kişilerin hareket ettiğinden fazla beslenmesinden kaynaklanıyor. Bu anlamda metabolizmayı hızlandırmak gerekiyor.” dedi. “Bunun için kullanılan preparatlar var. Örneğin, limonlu yeşil çay tüketmek metabolizmayı hızlandırıyor” diyen Kartal, açıklamalarına şöyle devam etti: “Yeşil çayın zayıflamada pozitif etkilerinin olduğu kanıtlanmıştır. Çin tarçını da kan şekerini düzenler. Toz halinde yoğurdun içine koyarak tüketebilirsiniz. Bu da kan şekerinizi dengede tutar. Bunların dışında, tokluk hissi yaratan karnıyarık otu tohumu ve kabukları da zayıflamanıza yardımcı olacaktır. Bu tohumu yemeklerden yarım saat önce bol su ile karıştırarak içmeliyiz.”