Etiket: İthal

  • Su ürünleri sektöründen ithal ürünlerle ilgili yanıltıcı reklamlara tepki

    Su Ürünleri Tanıtım Grubu (STG), somon balığının Türk balıklarından daha sağlıklı olduğunu ima eden reklamları nedeniyle somon ithalatçılarına tepki gösterdi.

    Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’ne levrek, çipura ve somon balıklarının besin değerlerinin belirlenmesi için analizler yaptırdıklarını belirten Su Ürünleri Tanıtım Grubu Başkanı Sinan Kızıltan, somon balığının, Türk balıklarından daha fazla Omega-3 zengini olmadığını ortaya koyduklarını kaydetti. Türkiye’ye son 10 yılda somon ithalatının 5 kat artış gösterdiğine dikkati çeken Kızıltan, “Türkiye-EFTA arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması gereğince ülkemize Norveç’ten su ürünleri ithalatında vergi uygulamıyor. Vergi uygulanmaması sebebiyle ithalatın önü çok açık olup, ithalat hacmi giderek artıyor” dedi.

    Yazılı ve görsel basındaki reklamlarla, Norveçli somon üreticilerinin iddialı bir şekilde Türkiye pazarında pazar paylarını arttırmayı hedeflediklerini dile getiren STG Başkanı Kızıltan, şöyle devam etti: “Görsel medyada yayımlanan ve Omega-3 zengini olarak belirtilen somon balığı tanıtımı doğru olmayan, halkımızın yanıltılmasına neden olan sloganlar içeriyor. Somon balığının ülkemizde üretilen deniz balıklarına oranla Omega-3 zengini olduğu ifade edilmekte, özellikle hamilelerin tüketmesi önerilmekte. Bununla birlikte bu tezi kanıtlayıcı bir analiz bulunmamaktadır. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’ne yaptırdığımız analizlerde de Türk balıkları levrek ve çipuranın Omega-3 zengini olduğu ortaya konuldu.”

    Somon balığı reklamlarıyla doğru olmayan beyanlarla yanlış bilgiler verilerek kamuoyunun yanıltıldığını savunan Kızıltan, bazı diyetisyenlerin yalan yanlış bilgilerle somonun Türk balıklarından üstün olduğunu işlediğini ve Türk insanının bilinçaltına bu konunun yerleştirildiğini ve halkın yanıltıldığını söyledi. Kızıltan, sağlıklı beslenme ve beyin gelişiminde çok önemli etken olan Omega 3 yağ asitlerini yüksek miktarda içeren Türk balıklarına karşı haksız rekabet oluşturulduğunu iddia etti.

    Norveç’ten ithal edilen ve miktarı her geçen gün artan balıklara kota uygulanmaması halinde, yerli üreticimizin ve ihracatçımızın zarar görmesinin kaçınılmaz olacağına dikkati çeken Kızıltan, “Üstelik Norveç’ten ithal edilen somonun sofralarımıza ulaşması en az 8 günlük bir süreyi kapsıyor. Ülkemiz balıklarıysa aynı gün soframızda olabiliyor” dedi.

    Avrupa’nın da en büyük tedarikçisi Türkiye

    Yunanistan’daki ekonomik kriz sonrasında Türk su ürünleri sektörü, Avrupa Birliği’nde en büyük tedarikçi konumuna yükseldi.

    Avrupa’da tüketilen 4 çipura ve Avrupa deniz levreğinden birisi Türkiye’den gidiyor. , 2015 yılında 688 milyon 561 bin dolar olan Türkiye’nin su ürünleri ihracatı, 2016 yılında yüzde 15 artışla 793 milyon 879 bin dolara ulaştı.

    Türkiye, 2016 yılında 80 ülkeye su ürünleri ihraç ederken Hollanda 160 milyon 175 bin dolarlık tutarla ilk sırada yer aldı. İtalya, 108 milyon 701 bin dolarlık su ürünleri ihracatı ile ikinci olurken, Almanya’ya yapılan su ürünleri ihracatı 86 milyon 866 bin dolar olarak kayıtlara geçti. Bu ülkeleri İngiltere, Japonya, Rusya, İspanya, ABD, Lübnan ve Fransa izledi.

  • Türkiye enerji sisteminin en önemli sorunu; ithal enerjiye bağımlılık

    ’Türkiye Toplumunun Enerji Tercihleri Araştırması’nın sonuçlarına göre, Türkiye enerji sisteminin en önemli sorununun ’ithal enerjiye bağımlılık’ olduğu saptandı.

    Kadir Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin gerçekleştirdiği ’Türkiye Toplumunun Enerji Tercihleri Araştırması’nın sonuçları düzenlenen basın toplantısında açıklandı. Kadir Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Volkan Ediger, araştırmayı 12-27 Kasım 2016 tarihleri arasında Türkiye nüfusunun genel temsiliyetine sahip 16 kent merkezinde ikamet eden, 18 yaş ve üzeri bin 204 kişi ile yüz yüze olarak enerji tüketimine ilişkin soruları içeren anket ile gerçekleştirdiklerini bildirdi.

    Araştırma sonuçlarına göre; ’Türkiye enerji sisteminin en önemli sorunu nedir?’ sorusuna ankete katılanların yüzde 38,6’sı ithal enerjiye bağımlılık olarak cevap verdi. Ankete katılanların yüzde 30,8’i enerjinin pahalı olmasını Türkiye enerji sisteminin ikinci en önemli sorunu olarak belirledi.

    Enerjiden kaynaklanan en önemli çevre sorununun yüzde 41’lik oranla hava kirliliği olduğu kaydedilirken, insan sağlığı yüzde 20 ile ikinci, iklim değişikliği yüzde 17 ile enerjiden kaynaklanan en önemli üçüncü çevre sorunu oldu. Ayrıca, ankete katılanların yüzde 78’i küresel iklim değişikliğine inandığı bildirildi.

    ‘Petrol ve Doğalgaz Boru Hatları’ en başarılı bulunan alan

    Anketin siyasete yönelik en önemli sonucu ise, seçimlerde oy verdikleri partilerin enerji politikaları hakkında genellikle ’hiç bilgisi olmaması’. Katılımcılar, seçimlerde oy verirken de partilerinin enerji politikalarını dikkate almadıkları belirtilirken hükümetin enerji politikalarında en başarılı buldukları alanlar ise ’petrol ve doğalgaz boru hatları’, ’doğalgaz temini’ ve ’elektrik üretimi-iletimi-dağıtımı’ olurken; ’enerji fiyatları’ açık ara başarısız bulunanların başında yer aldığı kaydedildi.

    Ankete katılanların yüzde 50’si parasal olarak en çok elektrik, yüzde 39’u ise en çok doğalgaz kullandığını belirtti. Enerji tüketiminde ısınma yüzde 65 ile ilk sırada yer alırken, aydınlatma yüzde 22 ile ikinci sırada yer aldı. Üçüncü sıra ise yüzde 5’lik oranla ulaşım olarak belirlendi. Arabalarda en çok tercih edilen yakıt sırasıyla; yüzde 41 oranında dizel, yüzde 30 oranında otogaz ve yüzde 29 oranında benzin oldu.

    Isınma ihtiyacını doğalgaz ile karşılayanların oranı yüzde 54, kömür ile karşılayanların oranı yüzde 25, odun ile karşılayanların oranı ise yüzde 12 oldu. Ankete katılanların yüzde 65’i evlerinde ısı yalıtımı olmadığını, yüzde 34’lük kesimi ise olduğunu belirtti.

    Enerji ithalatında en fazla Azerbaycan destekleniyor

    Rusya’dan başlayıp Karadeniz üzerinden Türkiye’ye aktarılması planlanan doğalgaz boru hattı projesi ‘Türk Akımı’nın bilinirliğinin de sorgulandığı ankette yüzde 86’lık bir kesim proje hakkında hiç bilgisi olmadığını söyledi. Türkiye’nin enerjiyi en fazla Azerbaycan’dan almasını isteyenlerin oranı yüzde 42 ile birinci olurken, Rusya’dan alınmasını isteyenlerin oranı yüzde 20 ile ikinci sırada yer aldı. Ankete katılanların yüzde 40’ı ‘Güneş’i geleceğin enerji kaynağı olarak nitelendirirken, yüzde 22’si ise doğalgazı geleceğin enerji kaynağı olarak gösterdi.

  • İthal inek üçüz doğurdu

    Manisa’nın Salihli ilçesinde simental cinsi bir inek üçüz buzağı dünyaya getirdi.

    Manisa’nın Salihli ilçesi Durasıllı Mahallesi civarında bulunan bir çiftlik sahibinin yurt dışından ithal ettiği simental cinsi inek üçüz buzağı doğurarak, sahibini sevince boğdu. Çiftlik sahibi İsmail Kılcı, suni döllenme yoluyla gebe kalan simental cinsi ineğin ikisi erkek, bir de dişi olmak üzere 3 buzağı dünyaya getirmesinin şaşırtıcı olduğunu söyledi.

    Hayvancılıkla uğraştığını ve çiftlikte bulunan simental cinsi inekleri 2015 yılında Almanya’dan getirdiğini ifade eden Kılcı, Ayşegül ismini verdiği ineğin üçüz doğurduğunu belirtti. Kılcı “Koyu bir Fenerbahçe taraftarı olduğum için buzağılardan erkek olanlarından birisinin ismini Alex, diğerine Van Persie verirken, dişi olanına ise Milli Tenisçi Melek Hu adını koyduk” dedi.

    İthal simental cinsi ineğin doğumunu gerçekleştiren Veteriner Hekim İbrahim Yüce ise “Bir ineğin üçüz doğurması sevindirici bir olaydır. Aynı zaman 3 buzağının sağlıklı olması ve normal ağırlığında olması da bizi daha fazla sevindirdi. Üçüzlük oranı etçil ırklarda daha fazla görülmekle birlikte bu oran 4 binde birdir. Bu oldukça düşük bir ihtimaldir. Üçüz ve ikiz doğumlarda, özellikle de üçüz doğumlarda ölü doğum oranı çok yüksektir. Burada ise 2’si erkek ve 1’i dişi olmak üzere 3 buzağının canlı olması bizleri mutlu etti. Üçüz buzağıları anneleri bakıyor ve sütlerini de içiyorlar. Bu yüzden oldukça mutluyuz” ifadelerini kaydetti.

    Öte yandan Ayşegül isimli ineğin dünyaya getirdiği üçüz buzağılara küpeleri ise Manisa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği yetkilileri tarafından takıldı.

  • “Türk çayına ithal çaydan çok kaçak çay darbe vuruyor”

    Rize Ticaret Borsası Başkanı Nevzat Paliç, Türk çayına ithal edilerek ülkeye getirilen çaylardan çok kaçak çayın darbe vurduğunu söyledi.

    Ekonomi Bakanlığı, 25 Ocak tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla sınır illerinde ithalatına izin verilen çay, şeker, fındık ve antep fıstığını yeniden yasak kapsamına aldı. Karar geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayımlandı.

    Konuyla ilgili Rize Ticaret Borsası Başkanı Nevzat Paliç, Sınır Ticaretinin Düzenlenmesine İlişkin Bakanlar Kurulu tarafından alınan karar doğrultusunda, yerli üretimin ve imalatın korunması ile haksız rekabetin önlenmesi amacıyla çay, şeker, fındık ve antep fıstığı ithalatının sınır ticareti kapsamında yasaklanmasını değerlendirdi. Paliç, Türk Çay Sektörü’ne ithalattan çok kaçak çayın zarar verdiğini belirterek “Çay ithalatında zaten yüzde 145 gümrük vergisi uygulanıyordu. Biz dönem dönem Çay İhtisas Gümrüğü’nden ithal edilen çay miktarını öğreniyorduk. 3 bin 500, 4 bin ton civarında seyreden resmi bir ithalat vardı. Bu ithalat oranı Türk çaycılığını olumsuz etkilemiyor. Türk çay sektörüne ekonomik anlamda zarar veren, yurt dışından kaçak yollarla yurda sokulan yaklaşık 40-50 bin ton civarında ki kaçak çaydır. Bu sağlıksız çaylar maalesef Türk çayı paketlerine doldurularak iç pazara sunulmaktadır. Türk çay sektörünün en büyük sıkıntısı bu kaçakçılıktır.İthalat engeli yinede olumludur. Çünkü bu ürünler ülkemizde üretilen ürünlerdir. Bunların yasaklanması ülkemizin dışarı dövizinin çıkışını da engelleyecektir. Hem de yerli ürünlerimizin değerinin artmasını sağlayacaktır” dedi.

  • Avrupa’dan ithal edilen sığırlar 23 Aralıkta geliyor

    Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği (TÜKETBİR) Genel Başkanı Bülent Tunç, Avrupa’dan beklenen besilik hayvanların 23-25 Aralık tarihleri arasında Türkiye’ye geleceğini açıkladı.

    Karacabey Kırmızı Et Üreticileri Birliği’nin ziyaret eden Genel Başkan Bülent Tunç, Türkiye Et ve Süt Kurumu tarafından Avrupa’dan besicilere gümrük vergisi ödemeden ithal edilecek büyükbaş hayvanların 23-25 Aralık tarihleri arasında Türkiye’ye geleceğini söyledi. Karacabey Birliği’nin 14 besiciye verilmek üzere 584 büyükbaş hayvan talep ettiğini söyleyen Tunç, “23-25 Aralık tarihleri arasında gelecek olan Avrupa cinsi besiler Düzce’de 21 gün karantinada tutulduktan sonra, herhangi bir sağlık problemleri yoksa sahiplerine teslim edilmeye başlanacak”dedi.

    “Et ithalatını doğru bulmuyoruz”

    İthal etin Türkiye’ye gelmesini doğru bulmadıklarını ifade eden TÜKETBİR Genel Başkanı Bülent Tunç, “Et ithal edilmesi doğru değil. Devletin et ve kurbanlık satması uygun değil. İthal ete karşıyız. Doğru olanı, besiliklerin ülkemize getirilerek çoğaltılması. Bu işi yapması gerekenler de birliklerdir. Bakanlık bu hususta birlikleri denetlemeli” şeklinde konuştu.

    “Besilerin kilosu 15-17 TL’ye geliyor”

    Avrupa’dan ithal edilen besilik hayvanların üreticiye kilosu 15-17 TL’den verileceğini anlatan Bülent Tunç, gelen hayvanların ortalama 270 kilo ağırlığında olduğunu, gümrük vergisinin olmaması ve uygun fiyata üreticiye teslim edilmesinin memnuniyetle karşılandığını sözlerine ekledi.