Etiket: istiyorum

  • Beratcan’ın babası: “En az zanlı kadar onun da ceza almasını istiyorum”

    İstanbul Kartal’da servis şoförü tarafından öldürülen 10 yaşındaki Beratcan Karakütük’ün babası Ergün Karakütük mahkeme kararıyla ilgili, beklediği bir sonuç olmadığını ve anne Türkan Karakütük’ün de ceza alması gerektiğini söyledi.

    Kartal’da kaybolduktan sonra Tuzla’da ormanlık alanda cesedi bulunan 10 yaşındaki Beratcan Karakütük’ün Anadolu Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 4. celsesinde karar çıktı. Kararda, Beratcan Karakütük’ü öldüren annesinin sevgilisi Ersin Kaşıkçı kendini savunamayacak çocuğu kasten öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çaptırılırken, anne Türkan Karakütük için ise delil yetersizliğinden beraat kararı verildi.

    Mahkeme kararını değerlendiren baba Ergün Karakütük, “Beklediğim bir karar değildi için açıkçası adalet yerini bulmadı. En azından zanlı kadar onunda ceza almasını isterdim. Benim beklediğim bir sonuç olmadı. Ortada bir cinayet var, sebebiyet var, can gitmiş. Bu nasıl bir adalet, elini kolunu sallayarak adliyeden çıkıyor. Bir insanın canı bu kadar ucuz mu? Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, Cumhuriyet Başsavcılığımıza sesleniyorum, ben elimden geldiği kadar kanımın son damlasına kadar çocuğumun kanı için uğraşacağım ve onunda ceza alması için çabalayacağım. Bu karara gerçekten çok üzüldüm” dedi.

    “Tasarlayarak öldürdüklerine inanıyorum”

    Baba Ergün Karakütük, “Türkan Karakütük’ün olayla alakası olmadığını düşünmüyorum, illaki vardır, sebepsiz yere can niye gitsin ki?” diyerek, “En az zanlı kadar onun da ceza almasını istiyorum. Çünkü benim oğlumun ölümüne sebebiyet oldu. Ben tasarlayarak öldürdüklerine inanıyorum. Gerçekten bir olay olmasa adam benim çocuğumu niye öldürsün. Ben vicdan azabından sabahlara kadar uyamıyorum. Bu nasıl bir vicdan ki kafasını yastığa rahat koyup uyuyabiliyor. Böyle bir anne olabilir mi” diye konuştu.

    Boşanama davası açtığını ve ilk duruşmaya girdiklerini ancak daha boşanmalarının gerçekleşmediğini de kaydetti.

  • Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci: “Denizli Baykal özür dilesin istiyorum, çünkü onunla ilgili hayallerim suya düşmesin”

    Referandum çalışmaları kapsamında Denizli’deki Akkonak Mahallesinde vatandaşlara seslenen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Denizli Baykal özür dilesin istiyorum, çünkü onunla ilgili hayallerim suya düşmesin” dedi.

    Referandum çalışmalarını Denizli’de yürüten Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Akkonak Parkında düzenlenen programda Karaman ve Akkonak Mahallerindeki vatandaşlarla bir araya geldi.

    Program öncesi bir konuşma yapan Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini anlattı.

    Daha sonra kürsüye çıkan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, CHP Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un “16 Nisan’da evet çıkarsa biz bunları İzmir’e kadar kovalayıp denize dökeceğiz” sözlerine sert tepki gösterdi.

    Ona gereken dersi milletin vereceğini belirten Zeybekci, “Bakın bir milletvekili ne diyor, şehrini, şurasını burasını boş verin. 16 Nisan’da eğer ‘evet’ çıkarsa, ‘bu milleti denize dökecekmiş.’ Bu millet denize dökmeyi çok iyi bilir. Bu millet vatanına, bayrağına, milletine, namusuna, kast edenleri tarihe öyle bir yazdı ki, hala unutamıyorlar. Hele Denizlililer çok iyi bilir, 15 Mayıs 1919 yılında, Yunan İzmir’e çıktığında ki, ben o Yunan’a ‘yiğit düşman’ diyorum. Çünkü düşmanın ‘yiğidi’ olur mu, olur. Silahını kuşanır, ordusunu çağırır, geçer senin karşısına, sen onu yenersin, denize dökersin, o düşman ‘yiğit düşman’dır. Hain düşmanlar da vardır, karşına çıkmaz,sinsi tuzak kuran oyun kurar, bu ülkenin geleceğini, bu bayrağın dalgalanmasını, bu ülkenin bölünmesini kendisine hedef seçen hain düşmanlar vardır. Bu hain düşmanları bu millet, bölücü terör örgütü gibi, FETÖ gibi onları da denize döktü. Şimdi Denizli diyor ki, Müftü Ahmet Hulusi Efendi’nin torunları o densize diyor ki, ‘bak o denize dökme burada oldu, gel de bak denize dökmeyi gösterelim’ diyor musunuz? Bu millet onların dersini verecek” dedi.

    “Baykal özür dilesin istiyorum, onunla ilgili hayallerim suya düşmesin”

    CHP Antalya milletvekili Deniz Baykal’a da tepki gösteren Zeybekci, “Beni en çok üzen de Deniz Baykal oldu. Deniz Baykal, ben doğduğumda siyasetteydi, siyaset yapıyordu. Yıllardan beridir, siyaseti biliyor diye biliyordum. Yıllardan beri milletin menfaatine siyaset yapıldığında, bari insafa geleceğine hep düşünmüştüm, o da aynı şeyi söylüyor. ’16 Nisan’da hayır çıkarsa, düşmanı denize dökmüş kadar sevineceğiz’ diyor. Ben ötekini muhatap bile kabul etmiyorum. Millet ona haddini bildirecek. Eminim bundan sonra milletin karşısına çıkamayacaktır. Her yerde bu laf ona, söylenecektir. Ama siyasete olan saygımdan dolayı ben Sayın Baykal’a şunu söylüyorum. Siyasetin bu ülkede itibarlı olması gerektiğinden dolayı, desin ki dilim sürçtü, desin ki bir anda gaflette bulundum, ağzımdan kaçtı. Desin ki, bu milletten özür diliyorum. Desin ki, sözlerimi geri alıyorum. Desin ki, benim onunla ilgili hayallerim suya düşmesin. İnşallah dilesin istiyorum” diye konuştu.

  • Suikast timi lideri Sönmezateş: “Tutuklu yargılanmak istiyorum”

    Cumhurbaşkanına suikast girişimi davasında yargılanan suikast timi lideri Gökhan Şahin Sönmezateş, tutuklu yargılanmak istediğini söyledi.

    Cumhurbaşkanına suikast girişimi davasında sanıklar ara savunmalarını yaptı. Ara savunma yapan ilk isim Suikast timi lideri Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş oldu.

    Sanıkların savunmaları öncesi Cumhuriyet Savcısı dava ile ilgili mütalaasını verdi. Savcılık makamı Muğla Valisi Amir Çiçek ve İl Jandarma ve Garnizon Komutanı Kıdemli Albay Yavuz Özfidan’ın tanık olarak dinlenmesini, sanıkların somut deliller göz önünde olması sebebiyle, serbest kalma hallerinde yoğun bir kaçma şüphesi olduğu, sanıkların tutukluluk hallerinin devam etmesini talep etti.

    “Savunmalarını 3K üzerine kurmuşlar”

    Cumhurbaşkanı Avukatı Halit Çokan, “Sanıklar savunmalarını tek kalemden yapıyor. Savunmalarını 3K üzerine kurmuşlar. Birincisi hakikatları karartma, arkadaşlarını kurtarma, FETÖ’yü koruma üzerine savunma yapmışlardır. Bunlar TSK’ya sızmış haşhaşi bir örgüttür. 15 Temmuz günü köle ruhlu bu teröristler Cumhurbaşkanın öldürmek ve devleti ele geçirmek istemişlerdir” dedi.

    “Kimsenin bize gül atmasını, kırmızı halı sermesini beklemiyorum”

    Sanıklardan ilk ara savunma yapan isim Suikast timi lideri Gökhan Şahin Sönmezateş oldu. Sönmezateş, duruşma salonuna getirilirken güvenlik endişe yaşadıklarını söyleyerek, “Kimsenin bize gül atmasını, kırmızı halı sermesini ve sevmesini beklemiyoruz. Yaşanan olaylar artık şiddet ve hakarete ulaştı. Ben ne dediğimi biliyorum ve suçumu kabul ediyorum. Ama FETÖ’cü değilim. Bana burada ‘FETÖ’cü olduğunu kabul et bir saat sonra serbest bırakalım deseler’ 90 bin yıl yatarım yine de FETÖ’cü vatan hainliğini kabul etmem. Bütün belgeler devletin elinde. Vakti gelince somut deliller ile adalet önünde hesaplaşacağız. Biz duruşma salonuna getirilirken Kubilay’ı şehit eden, Reina’da insanları katleden zihniyet ile karşı karşıya kalıyoruz. Bunun bir sonraki aşaması silahla vuracaklar, vuran kişiye meczup ilan edecekler. Hepsi esrar çekmiş gibi. Tekbir ile küfür aynı ağızda. Kimseden korkum yok. Fakat olan bizi korumaya çalışan bu gencecik asker ve polislere olacak. Canımdan korkmuyorum, onlardan endişeliyim” dedi.

    Tutuklu yargılanmak istediğini belirten Gökhan Şahin Sönmezateş, “Serbest bırakılma gibi bir talebim yok. Suçumu kabul ediyorum. Delilleri bekliyorum. Tutuklu yargılanmak istiyorum” dedi.

  • 92’lik dede: “Ölmeden Erdoğan’ı görmek istiyorum”

    Bursa’nın İznik Belediyesini ziyaret eden 92 yaşındaki Ahmet Duman, “Ölmeden dünya gözü ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı görmek istiyorum” dedi.

    Orhaniye Mahallesi’nde ikamet eden 1925 doğumlu Ahmet Duman, İznik Belediye Başkanı Osman Sargın’ı ziyaret etti. Sargın, “Bir derdiniz olursa her zaman emrindeyiz. Sizlerin dualarına ihtiyacımız var. Allah ömrünüzü uzun eylesin. Dualarınızı bizden eksik etmeyin” diyerek, yaşlı çınarla hasbihâl etti.

    Duman dede, “İki yaşımdayken Bulgaristan’dan göç ettik. Bir Allah’a can borcumuz kaldı. Dünya yaşantımızda çok şükür her şeyimiz oldu. Ben yıllarca çobanlık yaptım. Birlik olursa dirlik olur. Allah Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan razı olsun. Ölmeden dünya gözüyle onu İznik’te görmek istiyorum” diye konuştu.

    Başkan Osman Sargın, Duman dedeyi ellerinden tutarak merdivenlerden indirdi ve araç tahsis ederek evine ulaştırdı.

  • Astsubay Efiloğlu ailesine ’şehit olmak istiyorum’ demiş

    Fırat Kalkanı Harekatında şehit düşen iki askerden birisi olan Astsubay Kıdemli Çavuş Yahya Efiloğlu’nun şehadet haberi İzmir’deki ailesine ulaştı. Şehit askerin akrabası Ali Efiloğlu, “Kendisi izne geldiğinde ’Ben şehit olacağım, beni hava şehitliğine defnedin’ diye vasiyette bulunmuş. Bu vasiyeti yerine getirmek şehadet mertebesinin yüceliği gereği silah arkadaşlarının yanına defnetmeye, hava şehitliğine karar verdik” dedi.

    Fırat Kalkanı Operasyonu kapsamında Suriye’nin El Bab kentinde DEAŞ saldırısı sonucu şehit olan askerlerden Astsubay Kıdemli Çavuş Yahya Efiloğlu’nun şehit haberi memleketi İzmir’in Karabağlar ilçesinde yaşayan ailesine askeri yetkililer tarafından verildi. Aile oğlunun şehadet haberini olgunlukla karşılarken, şehit evi haberin ardından Türk bayraklarıyla donatıldı. Acı haberi öğrenen vatandaşlar da şehit evine akın ederek, aileye taziye dileklerini iletti.

    Şehit olmadan saatler önce babasıyla görüşmüş

    Şehidin acılı babası Abdullah Efiloğlu’un ayakta durmakta güçlük çekerken, gözyaşlarına boğuldu. Şehit babası, “En son dün konuştum. İyi olduğunu söyledi ve bir dakika kadar konuştuk” diye konuştu.

    “Şehit olmak istiyorum” demiş

    Şehidin akrabası Ali Efiloğlu ise şehidin ailenin tek asker çocuğu olduğunu söyledi. Astsubay Kıdemli Çavuş Efiloğlu’nun şehit olmak istediğini ifade eden Ali Efiloğlu, “Görev bölgesinde görevini severek yaptığını zamanla anlatır, zaman zaman benimle de görüştüğünde dua isterdi. Kendisi izne geldiğinde ’Ben şehit olacağım, beni hava şehitliğine defnedin’ diye vasiyette bulunmuş. Bu vasiyeti yerine getirmek, şehadet mertebesinin yüceliği gereği silah arkadaşlarının yanına defnetmeye, hava şehitliğine karar verdik. Devamlı sınır bölgelerinde görev yaptığından dolayı evliliği geciktirdik biraz bilinçli olarak. Böyle bir durum düşünmedik; ama takdir-i ilahi tecelli eder sınır bölgesindeki görevi bittikten sonra evlilik gerçekleşir diye düşünüyorduk. Bu sezon sonunda da böyle bir teşebbüsümüz vardı” şeklinde konuştu.

    Astsubay Efiloğlu’nun cenazesi Cuma günü öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından askeri törenle son yolculuğuna uğurlanacak. DEAŞ terör örgütünün hain saldırısında, Yahya Efiloğlu ile beraber Uzman Çavuş Gökhan Kılıç şehit düşmüş, 15 askerde hafif şekilde yaralanmıştı.