Etiket: İstismara

  • İstismara karşı çocuklara ’İç çamaşırı kuralı’ dersleri

    Tepebaşı Belediyesi ve Tepebaşı Lions Kulübü tarafından hazırlanan proje kapsamında okul öncesi çocuklara yönelik cinsel istismarın önüne geçebilmek adına ‘İç çamaşırı kuralı’ dersleri verilecek.

    Düzenlenen proje tanıtım toplantısına, Tepebaşı Belediyesi Başkanı Ahmet Ataç, Tepebaşı Lions Kulübü Başkanı Lütfü Pişiren ve çok sayıda davetli katıldı. Hazırlanan proje ile çocukların cinsel şiddete ve istismara maruz kalmamaları adına, onlara kendi düzeyinde ‘İç çamaşırı kuralı’ öğretilecek. Toplamda 4 hafta sürecek olan projede, ilk 3 hafta dersler, son hafta ise, velilerle toplantı yapılacak. Ayrıca çocuklara bahsedilecek konular, kendilerine hissettirilmeden teatral halde çeşitli drama teknikleriyle anlatılacak.

    Tanıtım toplantısında konuşma yapan Tepebaşı Belediyesi Çocuk Çalışmaları Birimi personeli Özge Konakçı, çocukların korunması konusunda eksiklerin olduğunu söyledi. Konakçı, “Bakıldığında biz genelde kız çocuklarını koruyamıyoruz. Korumada biraz eksiğimiz var. 5’de 1 kampanyası da daha çok korumaya, önlemeye yönelik ve iş birliğinde koordinasyonu daha da güçlendirecek bir proje. Biz bu projeye 2015’in Mayıs ayında başkanımızın Kentler ve Bölgeler Sözleşmesini imzalamasıyla başladık. Bu sözleşme Avrupa Konseyi’nin 5’de 1 kampanyasını yerel düzeyde uygulatmaya yönelik bir sözleşmeydi. 5’de 1 kampanyası, aslında Avrupa Konseyi’nin, Avrupa’da her 5 çocuktan 1’inin cinsel istismara maruz kalmasından yola çıkarak önleme ve koruma odaklı bir proje. Bunun bir kahramanı var, ‘Kiko’ üzerinden bunu çocuklara oyunla teatral bir kitabı var bunun, bu kitabı okuyarak, etkinlikler yaparak beden korumayı iç çamaşırı kuralını öğretiyoruz. Yani istismara dur demeye yönelik önce çocuktan ve beraberinde velilere de bilinçlendirici toplantılarla bir bütün olarak bu projeyi yürütüyoruz. Okul öncesi gruplarımıza bu etkinliği yapıyoruz. Bu etkinliğimiz 3 hafta sürüyor. Çocuğa, oyunla ve hissettirmeden hafif kulağına fısıldarcasına anlatıyoruz. Bunu da yaratıcı drama teknikleriyle öğretiyoruz” ifadelerini kullandı.

    Ardından konuşan Tepebaşı Lions Kulübü Başkanı Lütfü Pişiren, amaçlarının topluma hizmet olduğunu söyleyerek, “Amacımız topluma hizmet etmek, bunun için toplum kaynaklarını bir araya getirerek, ihtiyacı olanların bu kaynaklara katılmalarını sağlamak. Bu konuda velilerin ve çocukların farkındalıklarını arttırmak. Mağdur olan insanların, bu mağduriyetlerini içinde tutmak yerine bunu dile getirerek veya uygun bir dille gerekli mercilere aktararak bu suçu işleyenlerin yanına bırakmamak ve bunların cezalarını görmelerini sağlamak. Diğer eğilimi olan insanlar da vazgeçme anlamında örnek olacak bir şeyler yapılmasını düşündük” şeklinde konuştu.

    Daha sonra konuşma yapan Tepebaşı Belediyesi Başkanı Ahmet Ataç ise, son 10 yılda kötü şeyler yaşandığını belirterek, özellikle çocuklar hakkında durumların hiç iç açıcı olmadığının altını çizdi. Başkan Ataç, “Çocuklarımız tabii ki önce ailelerine emanet, özellikle de anneye emanet. Anne çocukla her şeyi paylaşan büyük bir varlık ama ailenin ülkede güven ortamını hissetmesi lazım. Tepebaşı Belediyesi ve Tepebaşı Lions Kulübünün ortak çalışması bugün ve ayın 17’sinde şeyler bir farkındalık oluşturacak. Çocuklarımızı koruyacağız, korurken hukuk desteği çok önemli, aile destekleri çok önemli ve bu şekilde bunu gündemde tutmaya çalışacağız” dedi.

  • Çocukları cinsel istismara karşı eğiten bir program geliştirildi

    Uludağ Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Psikiyatri Hemşireliği Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Gülseren Çıtak Tunç, okul öncesi çocukları cinsel istismardan korumaya yönelik doktora çalışmasıyla eğitim programı geliştirdi.

    Öğretim Görevlisi Dr. Gülseren Çıtak Tunç, “Okulöncesi Çocuklar İçin Beden Güvenliği Eğitimi” adını taşıyan ve Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi (BAP) kapsamında gerçekleştirdiği çalışmasını Rektör Prof. Dr. Yusuf Ulcay’a sundu.

    Öğretim Görevlisi Dr. Gülseren Çıtak Tunç, çocuklara yönelik cinsel istismarı yaygın bir durum olarak gördüğünü ve iki yıl önce böyle bir çalışmaya başladığını, geliştirdiği programın da tamamen çocukları korumaya yönelik olduğunu söyledi. Ülke olarak çocukları çok seven ve sevgisini dokunarak gösteren bir kültüre sahip olduğumuza işaret eden Çıtak Tunç, “Bu kadar dokunmatik bir sevgi çemberi içinde küçük çocuklar bu dokunuşların uygun dokunma olup olmadığına, doğru bölgeyi kapsayıp kapsamadığına karar verebilirler. Ben de çocukların bu kararı vermelerini sağlayacak bir eğitim yöntemi geliştirdim ve öğretmenlerin hizmetine sundum” dedi. Çıtak Tunç, hedefinin, ilerde bu çalışmayı tüm okulöncesi öğretmenlerine göndererek çocukların eğitimine yardımcı olmak olduğunu söyledi.

    Rektör Prof. Dr. Yusuf Ulcay da, üniversite olarak toplumun eğitimine yönelik bu çalışmayı Bilimsel Araştırma Fonu’ndan desteklediklerini ve çocukların cinsel istismara karşı korunmasında eğitim kuruluşlarına bir yöntem sunduklarını kaydetti.

  • Cinsel istismara 44 yıl hapis cezası

    Bursa’nın Karacabey ilçesinde, 18 yaşından küçük kıza cinsel istismarda bulundukları iddia edilen 2 sanık toplam 44 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.

    Olay, Karacabey ilçesinde 25 Eylül 2015 tarihinde meydana geldi. İddiaya göre, Karacabey’in bir köyünde oturan G.T.’yi (18), motosikletiyle alan kuaför Ü.K. (26) ilçe merkezindeki evinde genç kızla birlikte oldu. Ertesi gün Ü.K. arkadaşı M.T.K.’ya (18) ‘sana sürprizim var’ diyerek evine davet etti. M.T.K. da Ü.K.’nın evinde G.T. ile birlikte oldu. Ardından M.T.K., Ü.’nün motosikletiyle G.’yi köyün girişine bıraktı. Genç kızın eve gelmesiyle babaannesi G.’nin vücudunda morluklar olduğunu gördü. Bunun üzerine ailesi, genç kıza cinsel istismarda bulunulduğu iddiasıyla şikayetçi oldu. Olayın ardından Ü.K. ile M.T.K. tutuklandı.

    “Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum”

    Bursa 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 sanık hakkında ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişi hürriyetinden mahrum bırakma’ suçlarından 21 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı. Bursa 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim önüne çıkan sanıklardan Ü.K., “Olay günü içki içtim ve köyde oturan anneme bayramlaşmaya gittim. Orada G.T. ile görüştüm. Gece tekrar köye gittim ve 23.00 sıralarında bahçede bekleyen G.T’yi motosikletime alıp Karacabey’e getirdim. Evimde ayrı odalarda yattık. Ertesi gün arkadaşım M.T.K.’yı alıp evime getirdim. Mağdure G., alt kısmında pantolon, üst kısmında sütyenle evi topluyordu. M.T.K., bana ait motosikletle G.T’yi köye bıraktı. Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.

    “Pişmanım”

    M.T.K. ise “Ü.K.’nin zorlamasıyla ilişki yaşadım. Daha sonra G.T.’yi motosikletiyle köyün yakınlarına bıraktım. Pişmanım. Aklımda böyle bir şey yoktu” diye konuştu.

    Suça sürüklenen G.T, “Olay gecesi beni köyden Ü.K. alarak evine getirdi” dedi.

    Genç kızını babası Y.T. ise “Zeka geriliği bulunan kızım, Karacabey’de tedavi görüyordu. Kızım, olay günü evimin önünde bir motosikletle götürüldü. Bir gün sonra öğle saatlerinde kızımın köy yakınında görüldüğü haberini aldım. Kızımı alıp eve getirdim. Kızımın vücudundaki morlukları babaannesi gördü. Sanıklardan şikayetçiyim” dedi.

    “Ben okula gitmek istiyorum”

    Mahkeme son sözü sorulan M.T.K., “Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Ben okula gitmek istiyorum. Yapmış olduğum hatadan dolayı pişmanım. Sizden affımı istiyorum” cevabını verdi.

    Ü.K. de son sözünde suçlamaları kabul etmediğini belirterek, tahliyesini istedi.

    44 yıl 8 ay hapis cezası

    Mahkeme heyeti, Ü.K.’yi 33 yıl, M.T.K.’yi ise 11 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum etti.

  • Engelli çocuğa cinsel istismara kalkıştı, mahalleli dövdü

    Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde 13 yaşındaki engelli çocuğa cinsel istismara kalkıştığı iddia edilen şahıs, mahalleli tarafından dövüldü. Zanlı polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.

    İddiaya göre olay, dün akşam saatlerinde Çaycuma ilçesi Yeni Mahalle’deki futbol sahasının yakınında meydana geldi. 44 yaşındaki E.D., iddiaya göre 13 yaşındaki Ş.K. adlı zihinsel engelli çocuğa cinsel istismara kalkıştı. Çocuğun çığlıklarını fark eden mahalle sakinleri olayı fark edince kaçan E.D., mahalleli tarafından yakalandı. E.D., mahalleli tarafından dövülerek polise teslim edildi. Gözaltına alınan E.D., önce Çaycuma Devlet Hastanesine kaldırıldı ardından Atatürk Devlet Hastanesine sevk edildi. Tedavi altına alınan E.D., taburcu edildikten sonra polis merkezine götürüldü. Engelli Ş.K., ise doktor raporu için hastaneye kaldırıldı. Polisin olayla ilgili soruşturması sürüyor.

  • Zihinsel engelli kıza cinsel istismara 16 yıl hapis

    Elazığ’da zihinsel engelli bir kıza cinsel istismarda bulunduğu tespit edilen şahıs, çıkarıldığı mahkemece 16 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.

    Elazığ’ın Karakoçan ilçesine bağlı Durmuş köyü Uysalı mezrasında yaşayan 24 yaşındaki zihinsel engelli M.K., 2015 yılında komşuları A.M. (46) tarafından cinsel istismara uğrayarak hamile kaldı. A.M.’nin yargılandığı davanın karar duruşması bugün yapıldı. Mahkeme, A.M.’yi 16 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı.

    Mahkeme sonrası açıklamalarda bulunan M.K.’nin avukatı Ziya Bayram, “M.K.’nin bir kardeşi ve babası da zihinsel engelli. Kendi kendilerini idare edemiyorlar. Ağabeyleri ve yakın akrabaları destekçisi ve yaşamlarını bu şekilde idame ettiriyorlar. Komşuları A.M. tarafından birkaç defa köyün dışında ahır olarak tabir edilen bir yerde bir cinsel saldırı, taciz olayı gerçekleşmiş. Devamında da evde birkaç defa olmuş. Aile durumu hiçbir şekilde fark edememiş. Doğuma bir ay kala karın şişkinliğinden dolayı yengesi durumu fark ediyor. Hastaneye götürüyorlar. Oraya götürdükten sonra hamile olduğunu anlıyorlar. Zorlaya zorlaya ne olduğunu, kimden olduğunu söylüyor. Tahkikat böyle başlıyor” dedi.

    “Maksimum düzeyde bir ceza verilmesi gerekiyordu”

    Sanığın baştan sona kadar suçlamayı inkar ettiğini vurgulayan Bayram, “Sanık böyle bir olayın olmadığını savundu. Ancak DNA testiyle çocuğun yüzde 99,99 ona ait olduğu tespit edildi. Ondan sonra, ‘şeytana uydum, şu oldu bu oldu’ falan demeye başladı. İkinci duruşmada zaten karar çıktı. 16 yıl 10 ay 15 gün ceza verildi. Ancak bu bizim beklediğimiz bir ceza değildi. Düşük oldu. Teşdit hükümleri uygulanmadı. Çünkü baştan sona inkara dayalı bir savunma vardı. Suçu kabullenmiyordu. Artı zihinsel engelli bir insana karşı yapılmış bir eylem. Dolayısıyla maksimum düzeyde bir ceza verilmesi geriliyordu” diye konuştu.

    Doğumun sezaryenle gerçekleştirilmesi nedeniyle mağdurun vücut bütünlüğünün bozulduğunu ve aslında bir yaralama suçunun da söz konusu olduğunu aktaran Bayram, “Bu konuda itiraz ettik. Bu suçtan da ceza verilmesini istedik ama mahkeme dikkate almadı. Konut dokunulmazlığı ihlalinde de aynı şekilde ceza verilmedi. Açıkçası beklentinin çok altında. Kamuoyunu tatmin etmeyecek bir ceza verildi. Minimum 27 yıl 8 ay ceza verilmesi gerekiyordu. Yaralama ve konut dokunulmazlığı ihlalini saymasak bile bu miktarda bir cezanın çok olması gerekiyordu. Yine de biz mahkemenin gerekçeli kararını bekleyeceğiz. Ona göre temyiz dilekçemizi sunacağız” ifadelerinde bulundu.