Etiket: İsteyenlere

  • Zayıflamak İsteyenlere ’Goji Berry’

    Son dönemlerde adı sıklıkla duyulan goji berry bitkisinin faydaları saymakla bitmiyor. Kuru üzüme benzetilen kırmızı renkli bitki, en çok kilo verdirdiği için tercih ediliyor.

    Kilo vermek isteyenlerin sıklıkla başvurduğu alternatif tıp ve doğal ürünler arasına ismini ekleyen goji berry, popülerliğini sürdürmeye devam ediyor. Özellikle zayıflamak isteyen kadınların tercih etmeye başladığı doğal bir ürün olan goji berry ya da Türkiye’de bilinen adıyla kurt üzümü, faydalarıyla kendisinden sıkça söz ettiriyor. Anavatanı Tibet olan, kurt üzümü ya da mutluluk meyvesi olarak da bilinen “goji berry”, içerdiği polisakkaritler ve güçlü antioksidanlar sayesinde vücudu koruyor. Bitkinin vücut yağ oranını azalttığı, uyku düzensizliklerini engellediği, hafızayı güçlendirdiği, hastalıkların iyileşme hızını arttırdığı ve hatta kanser tedavisine yardımcı olduğu belirtildi.

    “BU BİTKİNİN KULLANIMI OLDUKÇA BASİT”

    Boyut olarak kendisi küçük olan bitkinin faydalarının saymakla bitmeyeceğini belirten ve Eskişehir’de uzun yıllardır aktarlık yapan Ali Atılkan, son dönemlerde ’goji berry’e çok fazla talep olduğunu aktardı. Atılkan, “Bu bitki kanı temizliyor, enerji veriyor, ödem atmaya yardımcı oluyor, yağları eritiyor, kilo verdiriyor ve kanser tedavisine yardımcı oluyor. Bunun yanında vücuda direnç sağlıyor ve enerji veriyor. Son dönemlerde kilo vermek isteyenler sıkça bu bitkiyi soruyor. Kullanımı da oldukça basit. Günde sabah, öğle ve akşam olmak üzere 3 öğün kullanılıyor. İsteyenler 15 – 20 adet aç karnına yiyor, isteyenler de bir tatlı kaşığı bitkiyi çay gibi demleyip içiyor” dedi.

    Atılkan ayrıca goji berrynin kilosunun 80 TL’den, 125 gramının ise 10 TL’den satıldığını vurguladı.

  • Bakan Fikri Işık: “Türkiyeyi Zayıf Düşürmek İsteyenlere İzin Vermeyeceğiz”

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Ankara Kızılay’da yaşanan terör saldırısına ilişkin, düşmanların sadece belli gruplara ve zümrelere saldırmadığını belirterek, “Birlik ve beraberliğimizi hedef alarak, toplumsal kaos ortamı oluşturmaya çalışan, Türkiyeyi zayıf düşürmeyi ve yolundan döndürmeyi hedefleyen terör örgütlerine asla izin vermeyeceğiz” dedi.

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Sanayi 4.0 Raporu Tanıtım Konferansı’na katıldı. Konferansta bir konuşma yapan Bakan Fikri Işık, Ankara Kızılay’daki terör saldırısına ilişkin, “Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Bu saldırının yapıldığı yer Ankara’da yaşayan, hatta Ankara’ya 1 kere gelmiş olan her vatandaşımızın bulunabileceği bir yerdir. Nitekim şehitlerimizin ve yaralı vatandaşlarımızın arasında hemen her çeşit siyasi görüşe, yaşam tarzına, eğitim seviyesine, etnik kökene, meslek ve gelir düzeyine sahip vatandaşlarımız bulunuyor. Orada hepimizi bulunabilir, bu saldırının mağduru olabilirdik. Tek tek her birimize yapılmış olan bu saldırı Türkiye’de yaşayan herkesin aynı gemide olduğunu ve aynı kaderi paylaştığını 1 kez daha ortaya koymuştur” dedi.

    “TÜRKİYEYİ ZAYIF DÜŞÜRMEYİ VE YOLUNDAN DÖNDÜRMEYİ HEDEFLEYEN TERÖR ÖRGÜTLERİNE İZİN VERMEYECEĞİZ”

    “Düşmanlarımız içimizden sadece belli gruplara belli zümrelere saldırmıyor” diyen Bakan Işık, “Hepimizi hedef alıyor. Öyleyse bizde teröre karşı birlikte mücadele etmeliyiz. Terörün istismar ettiği alanları birlikte kurutmalıyız. Türkiyeyi hep birlikte büyütmeli, hep birlikte güçlendirmeliyiz. Siyasi alanlarda ihtilaflar yaşayacak bile insanımızın canı, milletimizin varlığı ve ülkemizin geleceği söz konusu olduğunda kenetlenebilmeliyiz. İnşallah bu kenetlenmeyi göstereceğiz ve Türkiye’nin bu süreçten daha da güçlenerek çıkmasını sağlayacağız. Birlik ve beraberliğimizi hedef alarak toplumsal kaos ortamı oluşturmaya çalışan Türkiyeyi zayıf düşürmeyi ve yolundan döndürmeyi hedefleyen terör örgütlerine asla izin vermeyeceğiz. Türkiye’yi büyütmeye güçlendirmeye hep birlikte devam edeceğiz” ifadesini kullandı.

  • Diş Beyazlatmak İsteyenlere Önemli Uyarılar

    İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi Restoratif Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Engin Fırat Cakan, ağız ve diş sağlığı konusunda diş beyazlatmak isteyenlere önemli uyarılarda bulundu.

    Toplumumuzda gülümsendiği zaman yeteri kadar beyaz tonlarda görünmeyen dişlerin öne çıkan endişeler arasında olduğuna dikkat çeken Cakan, kulaktan dolma bilgilerle dişlerine işlem yapanlara önemli açıklamalarda bulundu. Cakan, “Beyazlatma malzemelerinin gerekli kullanım şeklini ve uygulanması gereken ideal dozlarını hekim belirler. Bu nedenle beyazlatma işlemi hekim gözetiminde yapılmalı, diş hekimi kliniği dışında hiç bir market ürünü kullanılmamalıdır. Diş rengi, genetik birçok özellik gibi (saç, göz, cilt rengi) kişiye özgü bir özelliktir. Dişin yapısını oluşturan farklı dokular ve bu dokuların içerik oranları dişlerin ana renklerini belirlemektedir. Diş gelişimi esnasında antibiyotik kullanımı ve radyasyon gibi dış etkenler dolayısıyla ya da gelişimsel, genetik sorunlar nedeniyle dişlerde doğal olmayan renklenmeler görülebilmektedir. Bu renklenme faktörlerinin dışında dişlerin doğal olan renk özellikleri zaman içerisinde bir takım dış etkenlerden dolayı da değişebilmektedir. Dişler zaman içerisinde yiyecek, içecek (çay, kahve vb.) ve tütün ürünlerinin yapısında bulunan kolormatik bileşiklerin etkisiyle beyazlıklarını kaybederler. Beyazlatma tedavisi ile bu renklenme faktörlerini ortadan kaldırıp dişleri daha açık tonlara getirerek beyazlatmak mümkündür. Diş minesi, çok özel ve zarar gördüğünde tamiri mümkün olmayan bir dokudur. İçeriğinde ne olduğu bilinmeyen ürünler kullanarak onarılması imkansız sonuçlarla karşılaşmamak için hekim dışında hiç kimseye itibar edilmemelidir. Aksi yönde hareket ederek uygulanan yöntemler diş minesinde ve diş etlerinde geri dönüşümü olmayan hasarlara yol açacaktır” dedi.

    “HEKİME DANIŞILMADAN DİŞ BEYAZLATMAK İÇİN MARKET ÜRÜNLERİ KULLANILMAMALIDIR”

    Klinikte yapılan beyazlatma işleminin (In-Office Bleaching), dişlere herhangi bir zarar vermeden, özel solüsyonlar kullanılarak, yaklaşık 30 dakika ile 1 saat arasında süren bir seansta tamamlanabildiğini vurgulayan Cakan, beyazlatma işlemi etkinliğinin genellikle 6 ay – 2 yıl arasında devam ettiğini kaydetti. Yrd. Doç. Dr. Engin Fırat Cakan şöyle devam etti:

    “Klinikte yapılan beyazlatma işlemine ek olarak, hastadan alınan diş ölçüsü ile hazırlanan şeffaf plakların içine yerleştirilen beyazlatma jelleri ile ev tipi beyazlatma işlemi de (Home Bleaching) yapılabilmektedir. Tedavi günlük 4 – 8 saat, hekimin belirlediği aralıklarla, ortalama 1 – 4 hafta süreyle devam etmektedir. Beyazlatma işlemlerini takip eden birkaç gün içinde dişler son rengini almaktadır. Klinikte yapılan beyazlatma işlemi sırasında hekim beyazlatma jelinin ulaşmasının istenmediği bölgeleri izole ederek kapatmaktadır. Evde yapılan beyazlatma işleminde plaklar hastanın diş yapısı ve diş etlerinin konumlarına göre, hastaya zarar vermeyecek şekilde hazırlanmaktadır. Gerekli kullanım şekli ve uygulanması gereken ideal dozlar yine hekim tarafından belirlenmektedir. Bu nedenle beyazlatma işlemi hekim gözetiminde yapılmalı, hekime danışmadan market ürünleri kullanılmamalıdır. Diş minesi, çok sert bir doku olmasına rağmen, içeriğinde ne olduğu bilinmeyen ürünler ve hekim faktörü dışarıda bırakılarak uygulanan yöntemler diş minesinde geri dönüşümsüz aşınmalara ve hasarlara, dolayısıyla yakın gelecekte daha yüksek oranda renklenmelere, estetik olmayan kötü sonuçlara neden olacaktır. Beyazlatma işleminin etkinliğini arttırmak için 6 aylık ya da 1 yıllık süreçlerde tekrar uygulama yapılmalı ya da 3-6 aylık süreçlerde ev tipi beyazlatma ile süreç desteklenmelidir. Genel ağız bakımına dikkat etmek ve beyazlatma sonrasında, özellikle ilk bir haftalık süreçte, baskın renge sahip olan gıdalardan uzak durmak beyazlatmanın etkinliğini ve ömrünü arttıracaktır.”

  • Kilo Vermek İsteyenlere Önemli Uyarı

    Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Çolak, her kişi için farklı diyet programları uygulanması gerektiğini belirterek, kilo vermek isteyenleri televizyon ve internet üzerinden satılan zayıflama ürünlerini almamaları konusunda uyardı.

    Özel Gözde İzmir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Çolak, her bireyin farklı vücut yapısı ve metobolizması olduğunu ve kişiye özel diyet programları hazırladıklarını söyledi. Hiçbir yiyecek ve ilacın tek başına kilo verdiremeyeceğini ifade eden Çolak, kilo vermek isteyenleri televizyon ve internet üzerinden satılan zayıflama ürünlerini almamaları konusunda uyardı. Çolak, özellikle orta yaşlı kadınlarda, genetik yatkınlık, yaş, hareketsiz yaşam ve dengesiz beslenme sonucu görülen aşırı kilo ve buna bağlı olarak ortaya çıkan insülin direncinin, şeker hastalığı ve karaciğer yağlanmasına yol açabildiğini kaydetti.

    Çolak, “Kilo problemi yaşayanların ilk önce dahiliye hekimine muayene olduğunu ve kan tahlillerine bakıldığını belirterek şöyle konuştu: “Fazla kiloya sebep olan bir hastalığın olup olmadığı saptandıktan sonra, boy, kilo, yaş, çalışma saatleri hatta psikolojik duruma göre enerji hesaplaması yapıyoruz ve 20 günlük özel diyet programı yazıyoruz. Danışanlarımız kilo ve vücut direncine bağlı olarak ayda 3-5 kilo veriyor. Duruma göre diyet sürelerini uzatıyoruz. İdeal ağırlığa ulaşıldığında koruma programıyla, takibe devam ediyoruz. Amacımız danışanların sadece hızlı bir şekilde kilo kaybını sağlamak değil, bunu yaparken sağlıklı ve dengeli beslenmeyi öğretmek. Kısacası, kişinin zayıflaması için değil, beslenme alışkanlığını değiştirmesi için çalışıyoruz. Bu yöntemle İzmir’de son 10 ayda danışanlarımız toplam bin 300 kilo verdi; hem sağlığına, hem de ideal ağırlıklarına ulaştı.”

    “ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE AİLELERE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR”

    Aşırı kilo alımında çocukluk döneminde ailelere büyük görev düştüğünü dile getiren Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Çolak, çocukluk dönemini kilolu geçiren bir çocuğun, ergenlik ve yetişkinlik döneminde obez olma riski taşıdığını ve tedavinin çok daha zorlu olabileceğini hatırlattı. Çocukların ilk 6 aydan itibaren ek gıdaya başladığını ve bu gıdaları tek tek tanıtmak gerektiğini belirten Çolak, “Çocuklar mutlaka yiyeceklerin tadını tek tek almalı. Yemek karıştırılarak verilmemeli. Mesela ıspanağın tadını ayrı, yoğurdun tadını ayrı almalı. Abur cubur tüketimin yerine, kuru meyve, tahin, pekmez, fındık, badem öneriyoruz. Anne ve babaların sofraya mutlaka çocuklarıyla birlikte oturmaları, yemek alışkanlığı kazanılmasında çok önemli bir nokta. Üç yaş üzeri tüm çocuklar, yemeklerini kendileri yemelidir. Anneler ellerinde kaşıkla çocuğa yemek yedirmemeli. Çocuk üstüne dökse bile, kendi kendine yemek yemesini öğrenmeli” şeklinde konuştu. Günümüzde televizyon, bilgisayar, tablet gibi iletişim araçlarının da özellikle çocukları hareketsiz bir yaşama ittiğini dile getiren Çolak, çocukların hem enerji harcayabilecekleri, hem de sosyalleşebilecekleri etkinliklere yönlendirilmeleri gerektiğini sözlerine ekledi.

  • Kendi İşini Kurmak İsteyenlere Büyük Destek

    Bursa’nın Mustafakemalpaşa Belediyesi, kendi iş yerini açmak isteyen girişimcileri destekliyor.

    Yeni yılla birlikte iş kurma hayallerini gerçekleştirmek isteyen 30 girişimci, Mustafakemalpaşa Belediyesi’nin KOSGEB ile imzaladığı protokol çerçevesinde yürütülen Uygulamalı Girişimcilik Destek Programı’na katılarak sertifikalarını aldı.

    Belediye Meclis Toplantı Salonu’nda düzenlenen iki haftalık eğitimde girişimci adaylarına iş fikri geliştirme, iş planı hazırlama ve temel işletmecilik bilgileri verildi. KOSGEB uzmanı Tufan Ata Türkyılmaz tarafında verilen uygulamalı eğitimlere katılarak kursiyerlere destek veren Belediye Başkanı Sadi Kurtulan, girişimci adaylarının 50 bin TL hibe, 100 bin TL 30 ay geri ödemesiz ve faizsiz kredi desteğinden yararlanabileceğini söyledi.

    Üretimin arttırılarak istihdam oluşturulmasına önem verdiklerini dile getiren Başkan Kurtulan, “İş kurmak ve farklı fikirlerle yeni projelere imza atmak isteyen girişimciler görmek istiyoruz. Bu konuda girişimcilere her türlü desteği vermeye hazırız. KOSGEB ile güzel bir işbirliği gerçekleştirdik. Eğitimlerini başarıyla tamamlayan kursiyerlerin yakın bir zamanda iş yerlerini açacaklarına inanıyorum” dedi.