Etiket: İstenilen

  • Köktaş: “Tarım ve hayvancılıkta istenilen yerde değiliz”

    Samsun 4.Tarım, Hayvancılık ve Teknolojileri Fuarı açılışında konuşan AK Parti Samsun Milletvekili Fuat Köktaş, çiftçi ve hayvan üreticilerine her türlü destek ve kredi vermelerine rağmen tarım ve hayvancılıkta istenilen noktada olmadıklarını söyledi.

    Samsun 4.Tarım, Hayvancılık ve Teknolojileri Fuarı bugün yapılan törenle açıldı. Fuarın açılışında konuşan TÜYAP Anadolu Fuarları A.Ş. Genel Müdürü Cihat Alagöz, Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü Nail Kırmacı ile Samsun Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Nihat Soğuk, fuarın Samsun, Karadeniz ve Türkiye açısından olumlu sonuçları olacağını söylediler.

    Köktaş: “Destek ve kredilere rağmen tarım ve hayvancılıkta istenilen yerde değiliz”

    Tarım ve hayvancılıkta istenilen yerde olmadıklarını ifade eden AK Parti Samsun Milletvekili Fuat Köktaş, “Hükümet olarak tarım sektörüne çok ciddi destekler verdik. Aklınıza gelecek her alanda çok büyük destekler verdik. Tüm bu desteklere rağmen tarımda istenilen noktada olmadığını görüyoruz. Bu kadar desteğe, bu kadar ucuz krediye, teknolojiye ve lojistiğe rağmen hala hayvancılık sektöründe istediğimiz noktada değiliz. Bunların etki analizlerini çok iyi yapıp ortaya koymamız gerekir. Verdiğimiz kredi ve destekler yerli yerinde kullanılıyor mu yoksa bir dönem kullanılıp, atılıyor mu diye takibinin çok iyi yapılması lazım. Özellikle tarımcıların bunu çok iyi takip etmesi gerekiyor. Verdiğimiz destekleri verici kurullar vermesi gerektiği gibi veriyor mu? Bize vatandaşlardan ve tarımcılardan gelen şikayetler vardı. Yemde ve gübrede KDV’yi kaldırdık. Buna rağmen araziye döndüğümüzde ‘KDV’yi kaldırdığımız kadar bize fiyatlarda yansımadı’ diye şikayetler duyduk. Biz bir çarkın dişlileriysek, bütün paydaşlarıyla birlikte bu çarkı en verimli ve en sağlıklı bir şekilde çalıştırmak için herkesin taşın altına elini koyması gerekir” dedi.

    Kendi adlarına özeleştiri yaptığının altını çizen Köktaş, şunları söyledi:

    “Özeleştiri yapıyorum. Samsun’u tarım ve hayvancılıkta olması gereken yere taşıyamadık. Bunda sadece siyasetçiler değil, yerel yöneticiler, ticaret odaları, borsaları, tarım kuruluşları tek başına sorumlu değil. Bunda bütün paydaşlar ve Samsun’a yön veren bütün paydaşlar sorumludur. Birinin sorumluluğu az, birinin sorumluluğu çok olabilir ama herkes sorumludur. Bu sorunların giderilmesi için kolektif çalışmayı ve ortak aklı mutlaka merkeze almamız gerekiyor.”

    Ulusoy: “Un ihracatında dünya birincisiyiz”

    Un ihracatında çok büyük bir artış yaparak dünya birincisi olduklarını vurgulayan Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Başkanı Eren Günhan Ulusoy, “Türkiye’de tarım sektörü kendine özgü sorunlara sahip. Küçük ölçekli işletmeler olması, kırsal nüfusun giderek azalması ve kırsaldaki nüfusun aynı zamanda da yaşlanıyor olması tarımımızın önündeki önemli sorunlar olarak görülüyor. Şu anda artan girdi maliyetleri, döviz kurlarının artması da önemli sorunlar halinde. Bunlarla moralimizi bozmaya gerek yok. Çünkü karşılığında çok önemli fırsatlarla karşı karşıyayız. Teknoloji ile ilgili fırsatlar dünyayı artık öyle hızlı değiştiriyor ki hiç beklemediğimiz yerden inanılmaz olaylarla karşılaşabiliyoruz. Fuarların bir özelliği de tarımla uğraşan insanların teknolojiye, bilgiye erişmesine vesile olacak. Bu teknolojiyi sağlayan kişilerle de iletişim halinde olacaklar. Bu fırsatları değerlendirdiğimizde tarımımızın daha da ileriye gideceğine inancımız tam. Temsilcisi olduğum un sektörü 2003 yılında dünyanın 24’üncü ihracatçısıyken, 2014 yılından beri dünya birincisi ve tonajını 16’ya katladı. Böyle bir artışın sebebi erişim, lojistik ve teknolojiyi iyi bir şekilde kullanmaktır. Tarımda da bunun hızla gerçekleşeceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Vali Kaymak: “Fuarlar sektöre ivme katıyor”

    Fuarların ilgili olduğu sektörlere ivme kazandırdığını belirten Samsun Valisi Osman Kaymak, “Samsun, eski özelliği olan fuar kenti özelliğini gittikçe geri kazanıyor. Bu fuarlar sektörlerine büyük ivme kazandırıyor. Bulunduğumuz coğrafya büyük tarım alanlarına sahip. Samsun tarım potansiyeli çok yüksek şehirlerden bir tanesi. Bu potansiyel çok daha iyi bir şekilde kullanılabilirdi. Samsun’da bugüne kadar çok güzel şeyler yapılmış ama biz de var olan şeylerin üstüne daha iyi olarak ne koyabiliriz diye çalışıyoruz. Samsun eskiden göç veren bir ildi, artık göç alan bir oldu. Göç almak Samsun’un eğitim, sağlık, spor gibi alanlarda ileride olmasından kaynaklanıyor. Bu fuarın, Samsun ve ülkemiz tarımı açısından olumlu yansımalarının olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

    Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Süleyman Hızır ise şunları söyledi:

    “Tarımın geliştirilmesine yönelik yapılan her çalışmanın insanlığa hizmet olduğu bilinciyle çok yönlü bir şekilde ele alınmalıdır. Tarımın ekonomik anlamdaki en önemli girdisi verimli toplardır. Bafra ve Çarşamba ovaları sayesinde bu noktada çok şanslıyız. Doğru ve etkin işlemeyle Samsun’u dünyadaki en önemli tarım kentleri arasına taşıyabilecek potansiyele sahibiz. Bu anlamda alanında gelişmeleri yakından izleme fırsatı bulabileceğimiz, bilgi paylaşımı ve iş bağlantılarının kurulacağı fuarın başarılı bir şekilde tamamlanmasını temenni ediyorum.”

    Bafra standı protokolü ağırladı

    Bu yıl dördüncüsü düzenlenen ve her gecen yıl artan bir ilgi ile karşılaşan TÜYAP Samsun 4. Tarım Hayvancılık Teknolojileri Fuarı’nın açılış gününde Bafra Belediyesi standı protokol üyelerini ağırladı. Bafra’da yetişen ürünleri ve yine ilçeye özgü lezzetlerin tanıtılıp ikram edildiği standa Samsun Valisi Osman Kaymak, Milletvekili Fuat Köktas, ilce kaymakamları, ilce belediye başkanları ziyaret etti. Ziyarette Bafra pirincinden yapılmış pilav, keşkek, nokul, lokum ziyaretçilere ikram edildi. Bafra Belediye Başkanı Hamit Kılıç, günün anısına Vali Kaymak ve Milletvekili Fuat Köktaş’a ilçeyi sembolize eden plaket takdim etti. TÜYAP Samsun 4. Tarım Hayvancılık Teknolojileri Fuarı’nda Bafra Belediyesi tarafından açılan standa, ilçe de yetişen meyve ve sebzelerin tanıtımı yapılıyor.

    Protokol üyeleri açılışın ardından stantları gezerek ürünler hakkında bilgi aldılar. Fuar 30 Eylül’de sona erecek.

  • Vali Mantı;”Afet bilincinin istenilen düzeyde olmadığını gözlüyoruz”

    Afet ve acil durumlarda yapılması gerekenleri konuşacaklarını ancak toplum olarak bu konulara fazla ilgili ve hazırlıklı olmadıklarına dikkat çeken Vali Ali Mantı, ülke genelinde afet bilincinin istenilen düzeyde olmadığını görlemlediklerini söyledi.

    Bingöl’de Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu Toplantısı yapıldı. Vali Ali Mantı başkanlığında gerçekleşen toplantıda, afet anındaki oluşabilecek sorunlar ele alındı.

    Toplantıda önemli bir gündemleri olduğuna dikkat çeken Vali Ali Mantı, “ Afet ve acil durumlarda yapılması gerekenleri konuşacağız. Ancak belirtmeliyiz ki, toplum olarak bu konulara fazla ilgili ve hazırlıklı değiliz. Türkiye’de afet bilincinin istenilen düzeyde olmadığını gözlüyoruz. Afet durumlarında kamu kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılması ve koordinasyon konusunda sıkıntılarımız var. Toplantımızın amacı, kamu kurum ve kuruluşlarının elindeki imkan ve kabiliyetlerin koordinasyonu ile afet ve acil durumlarda vatandaşımıza en hızlı nasıl ulaşabileceğimizi tespit etmektir. Afet anı, esnası ve sonrasında yapacaklarımızı değerlendirmektir. Konuyla ilgili çalışmaların ve planların dosyalarda ve raflarda kalmasını istemiyoruz. Bu konuyu daima ve artan bir ciddiyetle ele almalı uygulanabilir, gerçekçi senaryolar üzerinde çalışarak hazırlıklarımızı arttırmalıyız. Farklı projeler ile toplumun geniş kesimlerinde afet ve acil durum farkındalığı oluşturmalıyız”dedi.

    “Türkiye’nin en riskli ilinde yaşıyoruz”

    Yaptığı sunum ile bilgi veren İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürü Mehmet Emin Boğatekin ise,”Toplantımızın amacı, ilimizin afet risk ve tehlike durumunu değerlendirmektir. Depremsellik açısından Türkiye’nin en riskli ilinde yaşıyoruz. Onun için kamu kurumları, özel kesim, Sivil Toplum Kuruluşları ve gerçek kişiler arasında iyi bir koordinasyona ihtiyacımız var. İl Afet Planı 26 hizmet grubundan oluşur. Ana çözüm ortağı ve destek çözüm ortağı kurum ve kuruluşların plan ile tanımlanmış görev ve sorumluluklarını çok iyi bilmeleri gerekir. Örneğin bir afet durumunda dışarıdan bir hatırlatma ve uyarıya gerek kalmaksızın bütün sorumluların valimiz başkanlığında 25 dakika içinde Afet ve Acil Durum Koordinasyon Merkezinde toplanması gerekmektedir”ifadelerini kullandı.

    Toplantıya Vali Mantı’nın yanı sıra Belediye Başkanı Yücel Barakazi 4. Komando Tugay Komutanlığı Kurmay Başkanı Arif İlker İpekçi,ilçe kaymakamları ve belediye başkanları, kurum amirleri, STK temsilcileri, Oda ve Birlik temsilcileri ile kurumların İl Afet Müdahale Planında görevli personeli katıldı.

  • Annesi tarafından boğulmak istenilen bebeğin sağlık durumu

    ADIYAMAN (İHA) – Başhekim Doç. Dr. Fatih Doğan, öz annesi tarafından süs havuzunda boğulmak istenilen 3 aylık erkek bebeğin sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi. Doğan, “Bebeğin şu anda hayati tehlikesinin olduğunu düşünmüyoruz. Akciğerinde sıkıntılar var ama bebeğin genel durumu iyi, tedaviyle toparlanacağını düşünüyoruz” dedi.

    Hastane personeli tarafından yakından ilgilenilen 3 aylık erkek bebeğin tedavisi Adıyaman Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde sürüyor. Sağlık çalışanlarının özel ilgi gösterdiği talihsiz bebeğin sağlık durumu ile ilgili açıklamada bulunan Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Fatih Doğan, “Bebeğimiz köprücük kemiğinde kırık şüphesi ve akciğerlerine su girmesi nedeniyle acil servisten hastanemize yatışı yapıldı. Bebeğin gerekli takip ve tedavileri yapılıyor. Bebeğimizin genel durumu şu anda iyi ama bir müddet hastanemizde olması gerekiyor. Gereken bütün ihtiyaçları tarafımızdan karşılanıyor. Bebeğimiz tedavi edildikten sonra olayla ilgili soruşturma neticesine göre, adli makamların kanaatiyle ne gerekiyorsa onu yapacağız. Bebeğin şu anda hayati tehlikesinin olduğunu düşünmüyoruz. Akciğerinde sıkıntılar var ama bebeğin genel durumu iyi, tedaviyle toparlanacağını düşünüyoruz. Zamanında müdahale edilip hastanemize getirildi. Bu da inşallah çocuğumuzun kurtarılmasına vesile olacak” diye konuştu.

    Kendi öz çocuğunu öldürmek isteyen ve bipolar bozukluğu rahatsızlığı olan H.P.’nin ise Adıyaman Emniyet Müdürlüğünde alınan ifadesinin ardından Adana Dr. Ekrem Tok Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi sevk edildiği öğrenildi.

  • İstenilen ölçüde göğüslere bir saatte kavuşmak mümkün

    Sivas Numune Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrah Dr. Umut Zereyak, hastanelerinde göğüs protezi operasyonlarının bir saat içinde gerçekleştirilebildiğini söyledi.

    Op. Dr. Zereyak, Sivas Numune Hastanesi’nde Burun Estetiği, meme protezleri ve kepçe kulak ameliyatlarının gerçekleştirildiğini belirterek, “Rinoplasti, Tıp dilinde kullanılan burun estetiği olarak tabir ettiğimiz bir ameliyat türü. Cerrahtan cerraha değişiklik göstermekle birlikte toplum arasında açık ya da kapalı yöntemleri ile de bilinen işlemdir. Aslında bu iki yöntem arasında keskin bir fark yoktur. Seçimi belirleyen en büyük kriter de cerrahın seçimidir. İki yöntemin de birbirleri arasında avantajları söz konusu. Kapalı yöntemde da dışarıdan görülen bir kesi söz konusu olmaz. Açık yöntemde burnun ön tarafında küçük bir kesiyle girilir. Kapalı yöntem son zamanlarda biraz daha ön plana çıkmış görünmektedir. Bunun nedenler de dışarıdan görülen bir kesinin bulunmaması, burun ucundaki hissizliğin olmaması, ameliyat sonrası erken dönemlerde bile burundaki his kaybının yaşanmaması burnun özel bağlarının korunması ve burnun daha erken son halini almasıdır. Açık yöntemde burun ucunda kesi olduğu için ödemler biraz daha uzun sürmektedir. Sonuç itibariyle bunlar arasında işlem açısından bir fark yoktur. Aynı işlemler iki yöntemde de yapılmaktadır” dedi.

    Bir saatte göğüs estetiği

    Sivas Numune Hastanesi bünyesinde yapılan bir diğer işlem olan meme protezine en çok uzun süre emzirme dönemi sonrası sarkmalardan şikayetçi olan kadınların başvurduğu ifade eden Op. Dr. Zereyak, “Meme protezi de Sivas Numune Hastanesi bünyesinde uyguladığımız bir ameliyat yöntemidir. Ameliyat öncesi hastalarımıza ayrıntılı bilgiler veriyoruz. Hasta ile birlikte yeni oluşacak meme şekli konusunda istişare yaparak hangi boyutta, hangi hacimde, hangi meme şeklinin olması gerektiğini açıklığa kavuşturuyoruz. Ameliyat yaklaşık 1 saat süren bir ameliyat. Ameliyat sonrasında ağrı, teknikten tekniğe değişmekle birlikte beklediğimiz bir olay değil. Ameliyat sonrasında hastalarımıza kol hareketlerinde dikkatli olmasını, ağır kaldırmamasını öneriyoruz. Hastalarımız ertesi gün günlük hayata dönebiliyorlar. Birinci haftada ise ameliyattan eser yokmuşçasına hayatlarına devam edebiliyorlar” dedi.

    Kepçe kulakların çaresi var

    Okullarına tatile girmesi ile birlikte kepçe kulak düzeltme ameliyatlarında artış olduğunu ifade eden Zereyak, “Polikliniğimize başvuran hastalarımıza özellikle okul tatili dönemlerinde çoğunluğunu çocuklar oluşturuyor. Ailelerin yakınması çocuklarda kepçe kulak diye tabir edilen prominent ear dediğimiz bir durum. Kulakların kafa ile olan açısında genişleme, kulakların içerisinde bulunan kıvrımlarında bozulma gibi birçok sebepten dolayı hastalar bize başvurmakta. Çocuklar, 14 yaşın üzerindeyse lokal anestezi eşliğinde sadece bölgesel olarak uyuşturarak işlemi gerçekleştiriyoruz. Böylece işlem sonrası hastaları daha hızlı taburcu ediyoruz. Daha küçük çocuklarda bu işlemi genel anestezi ile yapmak daha uygun oluyor. Ameliyat yaklaşık bir buçuk saat kadar sürmekte. Bu işlemde ameliyat sonrası hastalarımıza 2 ila 4 hafta kadar tenisçi bandajı denilen, kulakları yeni yaptığımız pozisyonda tutmaya yarayacak aparatlar öneriyoruz” şeklinde konuştu.

  • Kalkınma Bakanı Elvan: “Gelir dağılımında iyileşme söz konusu ancak bu istenilen düzeyde elbette değil”

    Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, hane halkı gelirlerinin yüzde 20’lik grubunda 2002 yılında yüzde 5.3’ken 2016’da yüzde 6.2’ye yükseldiğini belirterek, “Gelir dağılımında iyileşme söz konusu ancak bu istenilen düzeyde elbette değil” diye konuştu.

    Adana Valiliği’nin öncülüğünde başlatılan Güney Adana Projesi’nin Çukurova Kalkınma Ajansı’ndaki sunum toplantısında konuşan Bakan Elvan, gelir dağılımını iyileştirmede Türkiye’de çok önemli mesafeler kat ettiklerini belirterek, “Gini katsayı ne kadar düşerse bölgeler arası gelişmişlik farkı o kadar azalmış demektir. Son 15-16 yılda yüzde 44’lerden yüzde 40’lara kadar düştük Türkiye olarak. Gelişmişlik farkı bölgeler arasında önemli ölçüde azaldı” diye konuştu.

    Adana, Mersin gibi kentlerde bu sorunların hala devam ettiğinden yakınan Bakan Elvan, eğitim, sosyal hizmetler, sağlık gibi konularda daha fazla çalışılması gerektiğini ve kalkınma ajanslarının üreteceği projelerle bu konuda önemli açığı kapatacağı mesajını verdi.

    Türkiye genelinde hane halkı gelirlerinin yüzde 20’lik nüfus dilimlerine bakıldığında en alt yüzde 20’lik grubun gelirinin 2002 yılında yüzde 5.3 iken 2016’da bu rakamın yüzde 6.2’ye yükseldiğini anlatan Bakan Elvan, “Gelir dağılımında iyileşme söz konusu ancak bu istenilen düzeyde elbette değil” ifadelerini kullandı.

    Bakan Elvan, Güney Adana Projesi’nin de kenti kalkındıracak, sosyal farklılıkları ortadan kaldıracak bir proje olduğuna dikkat çekerek, bakanlık olarak her türlü desteği vereceklerine işaret etti ve yerel yönetimlerden de destek istedi.

    Sunum toplantısına kent protokolünün yanı sıra kamu kurum temsilcileri katıldı.