Etiket: İSTEMİYOR

  • Küçük esnaf iş kanunu kapsamına girmek istemiyor

    TBMM’de görüşülen İş Kanununun meclisten geçmesi halinde küçük esnafın ayakta kalamayacağını öne süren Alaşehir Lokantacılar Odası Kurucu Başkanı Günay Karpat, “Halen mecliste görüşülmekte olan İş Kanunu meclisten geçerse, bakkal, kasap, lokantacı, tornacı, berber, elektrikçi gibi birçok esnafın sonu olur” diyerek, küçük esnafın 4857 sayılı yasanın 4. maddesinin kapsamında kalmak istediklerini belirtti.

    İş Kanunu Yasasıyla ilgili kaygılarını dile getiren Alaşehir Lokantacılar Odası Başkanı Günay Karpat sorunlarını dile getiren dilekçeyi Lokantacılar, Tatlıcılar, Pastacılar Federasyonu Genel Başkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına göndereceğini dile getirdi.

    Küçük esnafın iş kanunu kapsamına alınması halinde esnafın yaşayacağı sıkıntıları dile getiren bir dilekçe hazırlayan Karpat, dilekçesinde şunlardan bahsetti:

    “Asırlık lezzetler, mekanlar kıdem tazminatına yenik düşecek. Bakanlık istihdam seferberliği başlattı. Ancak bu esnaf ve sanatkara kurulan bir tuzaktır. Ekonominin temeli esnaf diyen oda başkanlarımız istihdamın bir kişi artırınca esnaf ve sanatkarın başına ne geldiğinden habersiz. Halen mecliste görüşülmekte olan 4857 sayılı iş kanunun 4. maddesi gereğince esnaf ve sanatkarların yanında çalışanların iş kanunundan doğan hakları yoktur. Kapsamda olan esnaf ve sanatkarlar bir kişi artı işe aldığında diğer çalışanlarıyla beraber kıdem tazminatı ve diğer sosyal haklarıyla karşımıza çıkacaktır. Bu şartlarda ne sanat ne sanatkar ayakta kalabilir. Ustalar işini emanet etmek istese kıdem tazminatıyla karşı karşıya kalacaktır. Hükümet mecliste görüşülecek olan yasada esnafımızın geleceği açısından ilgili maddeyi yeniden gözden geçirmesini talep ediyoruz. Bu yasa meclisten geçerse, bizim gibi küçük esnaflar olarak hepimiz iş kanunu kapsamına giriyoruz. İş kanunu kapsamına girersek, yanımızda çalıştırdığımız elemanlar bizden kıdem tazminatı isteyeceklerdir. Bizler işçiye tatil parası, mesai parası gibi ek ücretler ödemek zorunda kalacağız. Bunu küçük esnafın ödemesi mümkün değil. Dolayısıyla biz halen uygulanmakta olan işçileri asgari ücret ve sigortalı olarak çalıştırmaya devam etmek istiyoruz. Zaten zor şartlarda yaşayan küçük esnafımızın ayakta durması daha da zorlaşacaktır. Buda esnaf ve sanatkarın sonu demektir. Biz küçük esnaflar olarak, 4857 sayılı yasanın 4. maddesi kapsamında kalmak istiyoruz.”

  • Almanya Türkiye ile müzakerelerin kesilmesini istemiyor

    Malta’nın başkenti Valletta’da bir araya gelen Avrupa Birliği üye ülkeleri dışişleri bakanlarının, Türkiye’nin AB’ye katılım müzakereleri konusunda farklı fikirlerde olduğu öğrenildi. Üye ülkelerin bazıları Türkiye ile olan katılım müzakerelerinin durdurulmasını isterken, Almanya ise, Türkiye ile müzakerelerin kesilmesinin Türkiye’yi Rusya’ya yakınlaştıracağını, bundan dolayı müzakerelerin kesilmesini istemeyeceğini duyurdu.

    AB’nin dönem başkanlığını yürüten Malta’da AB dışişleri bakanlarının toplantısında Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Türkiye’nin AB’ye katılım müzakerelerinin durdurulmasını isteyen ülkeleri popülizmle suçlayarak, müzakerelerin devamından yana tavır koydu. Gabriel, Alman hükümetinin Türkiye ile üyelik müzakereleri görüşmelerinin kesilmesine karşı olduğunu vurgulayarak, “Müzakerelerin kesilmesinin tamamen yanlış bir reaksiyon olacağını düşünüyoruz. Türkiye’nin Rusya’ya yakınlaşma yönünde adım atması AB’nin çıkarına olmayacaktır. Neden şimdi Türkiye’yi Rusya’ya yakınlaştırma yönünde bir atalım” açıklamasında bulundu.

    Ülkesinde iç politikalara dönük alkış almak isteyen Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz’u eleştiren Gabriel, “Türkiye ile müzakerelerin kesilmesi gerektiğini savunanlar, Türkiye’de hiçbir şeyin değişmesini sağlayamayacak ve orada yaşayanlara yardımcı da olamayacak” diyerek çıkıştı.

  • “Terör örgütü Kürt halkının ve bölgenin gelişmesini istemiyor”

    İçişleri Bakanlığı tarafından, terör örgütü PKK/KCK’ya yardım ve destek verdikleri gerekçesiyle haklarında yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar kapsamında görevden alınan Diyarbakır’ın Silvan Belediye Başkanı yerine Kanun Hükmünde Kararname (KHK) kapsamında görevlendirilen İlçe Kaymakamı Adem Çelik, esnaf ile buluşmasında, “Terör örgütü bu bölgelerin ve Kürt halkının gelişmesini, okumasını, eğitim görmesini ve iyi yerlere gelmesini istemiyor” dedi.

    Silvan Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilen Kaymakam Adem Çelik, ilçe esnafıyla buluştu. Belediye ile ilgili projeleri esnafa anlatan Çelik, fikir alışverişinde bulundu. Çelik, “Geçmiş yıllardan beri terör olayları olmasaydı şimdiye kadar Silvan Barajı çoktan bitmişti. Terör örgütü bu bölgelerin ve Kürt halkının gelişmesini, okumasını, eğitim görmesini ve iyi yerlere gelmesini istemiyor. Kürtlerin en büyük düşmanı onlardır. Bu baraj projesi onlara rağmen Allah’ın izni ile bitecek. Bu bölgenin sulanabilir alanları artacak. Bölgeye refah ve huzur gelecek, ekonomisi düzelecek” diye konuştu.

    “Silvan Barajı bölgenin kaderini değiştirecek bir projedir”

    Çelik, Silvan Barajı ile birlikte tarım sektöründe alt sektörler oluşacağını ve tarım sektörüne yönelik bir organize sanayi gelişeceğini dile getirdi. Çelik, “Silvan Barajı sadece Silvan için değil, bölgenin kaderini değiştirebilecek bir projedir. İnşallah Silvan Barajı’nın 2 yıl içerisinde bitmesi düşünülüyor. Güzel şeyler ortaya çıkacak ve sonucundan birlikte mutlu olacağız. Biraz zamana ihtiyacımız var, güzel şeyler olacağına inanıyorum. Bu güzellikleri hep beraber ortaya çıkaracağız. Silvan’ı değiştireceğiz, dönüştüreceğiz. Belediyecilik hizmeti anlamında yıllardan kalan sorunlar var, o sorunları bir an önce çözmeye çalışacağız” şeklinde konuştu.

    “Mevcut mezbahane tam PKK’ya yakışır”

    Bu şehir için elzem olduğunu düşündü bir mezbahaneye ihtiyaç olduğunu belirten Çelik, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

    “İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’nun Silvan’ı ziyaret ettiklerinde o mezbahanenin projesini kendilerine sunduğumuzda bu tam PKK’ya yakışır bir mezbahane dedi. Gerçekten orası rezil bir halde şuanda. İlçede tüketilen etlerin çok sağlıklı olmadığını düşünüyoruz. İvedi bir şekilde mühürlenmesi gerekiyor. O mezbahanenin en kısa süre içerisinde yıkımını gerçekleştirip imar planlarında belirlenen alanlarda yeni bir mezbahane yapacağız, yeni yapılacak olan mezbahane 30 yıllık mezbahane sorununu çözmüş olacaktır”.

  • Bakan Eroğlu; “Hayır diyenler Türkiye’nin şahlanmasını istemiyor”

    Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Aydınlılardan referandumda ’evet’ oyu kullanmasını isteyerek, “Türkiye’nin küresel bir güç olabilmesi için sizlerden ‘evet’ bekliyorum. ’Hayır’ diyenler Türkiye’nin şahlanmasını istemiyor” dedi.

    Temel atma, fidan dağıtımı ve sertifika törenleri için Nazilli’ye gelen Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Asımın Nesli İmam Hatip Lisesi öğrencileri ile birlikte fidan dikti. İlk can suyunu Vali Ömer Faruk Koçak ve AK Parti’li kadınlarla birlikte veren Bakan Eroğlu, daha sonra Nazilli Belediye Meydanı’nda açılış ve temel atma törenini gerçekleştirdi.

    Törene Aydın Valisi Ömer Faruk Koçak, AK Parti Aydın Milletvekilleri Mehmet Erdem, Mustafa Savaş, Abdurrahman Öz, DSİ Genel Müdürü Murat Acu, Muğla Orman Bölge Müdürü Mehmet Çelik, Nazilli Kaymakamı İbrahim Küçük, AK Parti’li Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol, Kuyucak Belediye Başkanı Metin Ertürk, Yenipazar Belediye Başkanı Zafer Savcı, MHP’li Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, AK Parti Aydın İl Başkanı Ömer Özmen, Kadın Kolları İl Başkanı Seda Sarıbaş, ilçe başkanları, partililer ve çok sayıda vatandaş törene katıldı.

    Belediye meydanını dolduran kalabalığa hitap eden Bakan Eroğlu, “Ben Nazilli’yi çok iyi tanıyor ve çok seviyorum. Nazilli’nin hizmetkarı Veysel. Ne talep edilmişse yapmaya çalıştık. Nazilli’ye vefa borcumuz var. Kafamız çalışıyorsa sizlerin yedirdiği incir ve zeytinyağlarına borçluyuz. Aydın’a bu güne kadar 18 katrilyonluk yatırım yaptık. Ama aydın insanı her şeyin en güzeline layık. İnsanların en hayırlısı insana hizmet edendir. Sadece Allah razı olsun demeniz yeterlidir. Bugün 16 tesis 196 trilyonluk yatırımın temelini atıyoruz. Her gelişimizde sizlere müjde veriyoruz. Bu güne kadar 115 müjde verdik. Bugün de sizlere 215 milyon TL’lik 26 müjde veriyoruz. Sizlere bu güne kadar 141 müjde vermiş olduk. 82 müjde tamamlandı, 32’si tamamlanmak üzere, biz söz verir yerine getiririz. Ege bölgesi ile ilgili büyük projemiz olan Ege Gelişim Projemizi hazırladık. İçme suyu, barajlar, ormancılık faaliyetleri ve bunun gibi çok sayıda projemiz var. 27 milyar 985 milyon TL’lik daha yatırım yapacağız. Bakanlık olarak temel atarken açılışlarımızı da yapıyoruz. Bu proje de 31 Aralık 2019 saat 16.59’da tamamlanacak. 9 tane içme suyu, 30 baraj ve gölet, 47 sulama tesisi, 105 dere ıslahı, çalışkan Belediye Başkanımız Haluk Alıcık’ın da isteği ile Dandalaz Barajı içme suyu projesini, Dereköy ve Dallıca çayı ıslah çalışmalarını tamamladık” şeklinde konuştu.

    “Ormanlar kırsal kalkınmanın lokomotifi olacak”

    Ormanların kırsal kalkınmanın lokomotifi olacağını ifade eden Bakan Eroğlu, “6 seferberlik emri verdik. İlk olarak 5 bin köyümüze orman köyü kuracağız. Zeytin, fıstık çamı, ceviz, badem gibi fidanları dikerek kurayla 49 yıllığına gelirini vatandaşa vereceğiz. 3 yıl bakımı bize ait, gerisi vatandaşa. Her şey vatandaş için. Aydın’a en büyük yatırımı yapan bakanlık olarak şu Veysel Hemşehriniz olarak yılda 73 milyon metreküplük içme suyu sağladık. 5 katrilyon da yatırım yaptık. Başkan Haluk Alıcık’ın isteği üzerine Nazilli için Dandalaz Barajı bitmişti ama bu barajdan içme suyu verebilmek için 58 buçuk metreden 61 buçuk metreye yükselterek yaklaşık 5 milyon metreküp su artışı sağlayarak çevre ilçelere de fayda sağladık. 3 ay sonra bu da bitecek. Ayrıca buraya çok modern bir arıtma tesisi kuracağız. 95 kilometre isale hattı yapılacak. Nazilli, Buharkent ve Kuyucak’la birlikte toplamda 13 yerleşim merkezi içme suyuna doyacak. Sizlere 2050 yılına kadar suya doyuracağız. Nazilli’de 9 tesisin temelini atacağız. Biz istiyoruz bakan ‘evet’ diyor. Sıra şimdi sizde. 16 Nisanda sizlerden ‘evet’ bekliyoruz. MHP Genel Başkanına da buradan referandumdaki desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Milletin istikbali, çocuklarımızın geleceği, Türkiye’nin küresel bir güç olabilmesi için sizlerden ‘evet’ bekliyorum. ’Hayır’ diyenler Türkiye’nin şahlanmasını istemiyor” dedi.

    Temel atma ve açılış töreninin sonunda Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, Bakan Eroğlu’na isminin yazılı olduğu Nazilli Belediyespor forması hediye etti.

  • İçişleri Bakanı Soylu: “Milletimiz artık terör istemiyor”

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Milletimiz artık terör istemiyor. Şunu açıklıkla söylemek istiyorum. Ben siyasetçiyim ama aynı zamanda bir baba ve bu memleketin bir bireyiyim. Orada terör örgütünün mensupları 13-14-15 yaşındaki kızlarımızı dağa götürüp terörist yapıyorsa sorumluğu biraz da kendimde ararım” dedi.

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Elazığ’dan helikopterle geçtiği Tunceli’de referandum, terörle mücadele ve Suriyeli mültecilere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de yaşanan darbeler ve FETÖ/PDY terör örgütü tarafından gerçekleştirilmek istenen darbe girişimiyle konuşmasına başlayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, HDP ile ilgilide açıklamalarda bulundu. “Musluktan kan akıtan, arkasına terör örgütünü almış, vatandaşa terör örgütünü gönderen siyasi parti temsilcilerinin 7 Haziran seçimleri sonucundaki afra tafralarını görüyordunuz” diyen Bakan Soylu, “Özerklik istiyoruz diyorlardı. Yetmedi bu ülkenin belli bölgelerini biz yöneteceğiz dediler. Milletimizi ürkütmeye, korkutmaya çalıştılar. Özerklik ilan edeceğiz dediler. Şimdi soruyorum haydi özerklik ilan et de görelim” şeklinde konuştu.

    16 Nisan’da Türkiye’de tarihi bir adım atacaklarını kaydeden Bakan Soylu, “Bizim sürekli arkamıza bakmaktan vazgeçeceğimiz tarih olacak. Adım atıyoruz arkamıza dönüyoruz. Gezi, 17-25 Aralık, 15 Temmuz, 27 Mayıs, 80, 28 Şubat olur mu diye dönüp arkamıza bakıyoruz. Arkaya dönüp bakarak araba sürülür mü, çapa yapılır mı, hamur karılır mı, Türkiye büyüyebilir mi? Bunlar ne söylerse söylesinler Türkiye 16 Nisan’da dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri olacak” diye konuştu.

    Milletin ekmeğinin yarısını paylaşmaya razı olduğu için 400 yıl aynı bayrağın altında yaşadığını vurgulayan Bakan Soylu, Türkiye’nin 3 milyon Suriyeli kapıya dayandığı zaman, sırtını dönmeyen, büyük insanlığını ortaya koyan bir millet olduğunu dile getirdi. Terör örgütlerine götürülen çocuklara ilişkin de konuşan Soylu, “Milletimiz artık terör istemiyor. Şunu açıklıkla söylemek istiyorum. Ben siyasetçiyim ama aynı zamanda bir baba ve bu memleketin bir bireyiyim. Orada terör örgütünün mensupları 13-14-15 yaşındaki kızlarımızı dağa götürüp terörist yapıyorsa sorumluğu biraz da kendimde ararım. O kızlar, o erkekler bizim evlatlarımız. Kendi kızlarımızdan, evlatlarımızdan ayırmamız hata olur. Yapılması gereken onların okumalarını sağlamak, doktor, hemşire olmasını sağlamak ve bu ülkenin yarınlarına katkı sağlayabilmelerini gerçekleştirmektir. Eğer bunu yapmazsak yaptığımız işler bize helal değildir” diyerek sözlerini tamamladı.