Etiket: İsteği

  • Jandarma tarafından donmak üzereyken bulunan çocuğun ilk isteği ayakkabı oldu

    Şanlıurfa’da arazide kaybolan 5 yaşındaki çocuk, jandarma tarafından 8 saat sonra kaybolduğu noktadan 5 kilometre uzaktaki bir tepede bulundu. Donmak üzereyken son anda bulunan küçük çocuğun kendisini kurtaran askerlerden ilk isteği ise ayakkabı oldu.

    Edinilen bilgiye göre olay, Şanlıurfa’nın Karaköprü İlçesine bağlı Hamurkesen kırsal Mahallesinde yaşandı. İddiaya göre Uzuncuk kırsal Mahallesinde yaşayan Cevat Gönül, okul servisi kırsal mahalleye gitmediği için çocuklarını her gün yaptığı gibi arabayla Hamurkesen kırsal Mahallesindeki okula bırakmak istedi. Okula gitmeyen 5 yaşındaki oğlu İbrahim Halil Gönül’ü de yanına alan baba, saat 12.00’da çocuklarını okula bıraktıktan sonra kırsal mahalle meydanına gitti. Oğlu İbrahim Halil’i arabada bırakan baba Cevat Gönül, alışveriş yapmak için dükkana girdi. Alışverişi tamamlayan Gönül, döndüğünde oğlunun arabada olmadığını gördü. Çevreyi kontrol eden baba, oğlunu bulamayınca kırsal mahallede yaşayanlardan yardım istedi.

    Ekipler yağmurlu havada 8 saat boyunca çocuğu aradı

    Bölgeyi tarayan mahalleli, çocuğu bulamayınca Akziyaret Jandarma Karakoluna haber verdi. Olay yerine gelen jandarma ekipleri, çocuğu bulmak için AFAD ekiplerinden destek istedi. Aramalara ekiplerle birlikte güvenlik korucuları ve mahalleli de katıldı. Kırsal mahalledeki bütün evleri arayan ekipler, çocuğu burada da bulamayınca arazide aramaya başladı. Araçlar, yağmur nedeniyle çamurlaşan arazide ilerleyemedi. Ekipler, tüm olumsuz koşullara rağmen zaman kaybetmemek için çocuğu aramaya devam etti. Yaklaşık 8 saat sonra yani akşam saat 20.30’da çocuğun ayak izlerine ulaşıldı. Ayak izlerini takip eden ekipler, küçük çocuğu donmak üzereyken kaybolduğu noktanın yaklaşık 5 kilometre uzağındaki Küçük Akziyaret Tepesinde buldu.

    Donmak üzereyken bulundu, ilk cümlesi yürek burktu

    Jandarma ekipleri, tepedeki bir ağacın dibinde ıslanmış halde ve yalın ayak olarak buldukları çocuğun elbiselerini çıkarıp kendi elbiselerini giydirdi. Donmak üzereyken bulunan çocuğun ağzından çıkan ilk cümle ise askerlerden ayakkabı istemek oldu. Tepeden jandarma ekiplerinin kucağında indirilen küçük çocuk, ilk olarak yol kenarındaki bir petrol istasyonuna götürüldü. Üzerine yorgan örtülen küçük çocuk, kendisini bulan askerlere sarılarak ısınmaya çalıştı. Sağlık ekipleri tarafından kontrolleri yapılan küçük çocuk, daha sonra ambulansla hastaneye götürüldü. Tedavi altına alınan küçük çocuğun sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

    Allah’a şükürler olsun

    Çocuğu arabada bırakıp döndüğünde kaybolduğunu gördüğünü söyleyen baba Cevat Gönül, “Çocukları okula getirdim. Diğerlerini de eve götürecektim. Çocuğu arabada bıraktım. Ben dönünce baktım çocuk yok. Aradım yok. Artık karakola haber verdik, muhtara haber verdik. Onlar da aradı. Komutanımıza, muhtarımıza çok teşekkür ediyorum. Saat 12.30’da kayboldu. Saat 20.00’da küçük Akziyaret’te bulundu. Allah’a şükürler olsun çocuğun durumu iyidir” dedi.

    Herkes çocuğu bulmaya çalıştı

    Bütün ekiplerin çocuğu bulmak için seferber olduğunu söyleyen Uzuncuk kırsal Mahallesi Muhtarı Salih Baydilli, ” Cevat ağabey bizim köyde ikamet ediyor. Bu Hamurkesen İlkokulundan çocuğunu almak istiyor. Köyün bakkalının önünde dururken, bakkala gidiyor, çocuğu da arabada bırakıyor. Alışverişi yaptıktan sonra gidip arabaya bakıyor ki çocuk yok. Bize haber verdi, karakolumuza haber verdi. Biz karakol ekibiyle, AFAD ekibiyle beraber saat 12.30’dan saat 20.00’ye kadar arama yaptık. Hamurkesen, Uzuncuk köyündeki vatandaşların hepsi aramaya çıktı. Saat 20.00’da çocuk, Küçük Akziyaret’te bulundu. Biz Akziyaret Karakol komutanımıza, bütün ekiplerine, AFAD’a teşekkür ediyoruz. Çocuğun durumu çok iyi” diye konuştu.

  • (Özel) Lösemi hastası Medine’nin tek isteği “Evde eğitim”

    Dünya Çocuk Hakları Günü’nde 6 yaşındaki Lösemi Hastası Medine Er, evde eğitim için öğretmeninin gelmesini bekliyor. Lösemiyle mücadele eden minik Medine’nin annesi yetkililere seslenerek yardım istedi.

    Geçen yıl Eylül ayında lösemi teşhisi koyulan Medine Er’e ilk müdahale Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapıldı. Yüksek riskli hasta olan minik Medine, oradan özel bir hastaneye nakledilerek tedavisine devam etti. Kemoterapi tedavisi devam ettiği süreçte minik Medine’ye sevindirici haber geldi. Vericinin bulunmasıyla birlikte 29 Mart’ta kök nakli yapılan Minik Medine’nin sağlık durumu gün geçtikçe iyiye gidiyor.

    “Günde 1 saat öğretmenimiz gelirse kızım okuldan geri kalmaz”

    Kızının hastalık sürecini anlatarak kızının evde eğitim alması gerektiğini söyleyen anne Semra Er, ’’Geçen yıl Eylül ayında teşhis kondu. Hastalığa ilk müdahale Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapıldı. Yüksek riskli hasta olduğu için oradan özel bir hastaneye naklimiz oldu. Orada 9 ay bir kemoterapi gördük. Bu süreçte verici bulundu ve 29 Mart’ta kök nakli oldu kızım. Şuanda iyiye gidiyoruz çok şükür. Okullar açıldığında evde eğitim için başvurumuzu yaptık. Milli Eğitim Müdürlüğüne yaptığımız başvuruda Kağıthane’de bulunan Ziyapaşa İlkokulu’ndan öğretmen verileceği söylendi. Ancak okula geldiğimizde öğretmen olmadığını ve yeni bir öğretmen talep edileceğini söylediler. Aradan 3 ay geçmesine rağmen henüz bir gelişme yok. Günde en az 1 saat öğretmenimiz gelirse okulundan geri kalmaması için önemli olur. Maddi imkanımız elvermediği için özel öğretmende tutamıyoruz’’ ifadelerini kullandı.

    “Bizim tek isteğimiz kızımı bir öğretmeni olsun”

    Hastalık nedeniyle kızının dışarı çıkamadığını söyleyen anne Er, ’’Kızımız evden dışarı çıkamıyor. Arkadaşı yok. Bizim tek isteğimiz; Bir öğretmeni olsun. Diğer çocuklar gibi eğitimini alsın. Evde de olsa almasını istiyoruz. Mart ayında sonra aşıları olacak. Okuluna gidebilecek ancak. O güne kadar doktorumuz okula gidemeyeceğini söyledi. Gittiği takdirde enfeksiyon kapma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi. Hastalığının nüksetme ihtimali olabileceğini de belirtti’’ diye konuştu.

    “Bir ay sonra tedavimiz ücretli olacak ne yapacağımız bilmiyoruz”

    Aralık ayından itibaren tedavinin ücretli olacağını ancak maddi durumlarının bu ücreti karşılamaya yetmediğini ifade eden anne Semra Er, ’’Bu ay sonundan itibaren tedavimiz ücrete tabi olmaya başlayacak. Ne yapacağımızı bilemiyorum. Biz hastane seçimi yapmadık. En iyi tedavi orada yapıldığı için bizi oraya naklettiler. Sağ olsunlar oradaki doktorlar kızımla çok ilgilendiler. Kızımı en iyi anlayan onlar oldu. Doktorumuz bize diyor ki; ’Tedavinizin sürekliliği açısından burada kalmanız sizin açınızdan daha iyi olur.’ Çünkü kızım hakkında her şeyi biliyorlar. Tedavi sürecinin başa dönmemesi için hayırseverlerden yardım bekliyoruz bu konuda’’ diyerek hayırsever vatandaşlardan yardım beklediklerini belirtti.

  • (Özel) Rabia’nın tek isteği daha hızlı koşmak

    Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde doğuştan bir bacağı olmayan ve 5 yıldır protez bacakla ayakta duran 20 yaşındaki Rabia Erden, protezinin değiştirilmesi için 22 bin liraya ihtiyacı olduğunu belirtti.

    Doğuştan bir ayağı olmayan ve 5 yıldır protez bacakla ayakta durmaya çalışan 20 yaşındaki Rabia Erden’in tek hayali daha hızlı koşabilmek. Çerkezköy Hacı Fahri Zümbül Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde aşçılık okuduğu için güzel yemekler yapıp uluslararası alanda kendisini ve ülkesini tanıtmak istediğini belirten 10. sınıf öğrencisi Erden’in yeni bir protez bacak takılması için 22 bin liraya ihtiyacı var. 4 yaşında ilk ameliyatını olduğunu söyleyen Erden, “İlk ameliyatımı hatırlamıyorum. Ailemden duyduğum kadarıyla doğuştan ayağım yoktu. Ve beni ilk kez 4 yaşımda ameliyata almışlar. 15 yaşında bana protez bacak taktılar ama rahat edemedim. Çok acıyor, bana uygun değil. Ve hep önüme daha fazla engel çıkartıyor. Şu an istediğim ayak 22 bin lira. Benim bu parayı çalışarak biriktirmem mümkün değil. Zaten bu halimle çalışamıyorum da” dedi.

    Yaşıtları gibi kendisinin de hayalleri olduğunu ifade eden Erden, “Güzel hayallerim var, güzel hedeflerim var. Ama güzel hedeflere, güzel hayallere ulaşmak konusunda bir takım engeller var. Benim doğuştan bir ayağım yok. Yani sol ayağım tamamen yok. 15 yaşımdan beri protez kullanıyorum. Yenisini yaptırmam lazım. Ve benden istenen 22 bin lira. Ben bunu ödeyemem. Evin en büyük kızıyım. 3 kız kardeşiz. Bir tek babam çalışıyor. Bu yüzden yardıma ihtiyacım var. Tek başıma üstesinden gelemiyorum. Kimse bunun üstesinden tek başına gelemez. Ama biz birlik olursak bunu yapabileceğimi düşünüyorum. O yüzden bana yardım etmenizi bekliyorum” şeklinde konuştu.

    Artık düşme korkusu olmadan özgürce koşmak istediğini anlatan Erden, “Koşabilmek istiyorum ben. Gerçekten. Hani böyle ağaçların arasında böyle hiçbir şeye tutunmadan, elimde değnek olmadan ve hiçbir şeye bağlı olmadan koşmak istiyorum. Artık düşme korkusu olmadan, arkamda birisinin beni tutmasını beklemeden koşabilmek istiyorum ve bu olmuyor. Çünkü benim buna uygun bir ayağım yok. Ben hızlı olmak istiyorum ama o mekanik olarak, sistem olarak ‘dur, sen yapamazsın’ diyor bana” dedi.

    Aşçılık konusunda kendisini geliştirmek isteyen Erden, “Makyaj yapmak istiyorum. Makyaj yapmayı çok seviyorum. Bazen çok fazla yaptığım için tepki bile alıyorum. Ama bu çok güzel ve bence çok güzel bir sanat. Aşçılık okuduğum için de çok güzel yemekler yapmak istiyorum. En profesyonel şekilde yapmak istiyorum. Yurt dışına çıkıp, oralara seyahat edip kendimi tanıtmak, özgür olmak istiyorum. Böyle güzel hedeflerim var ama bir şey lazım bunun için de” diye konuştu.

  • Zehra’nın ailesinin adalet isteği

    Antalya’da 19 yaşındaki genç kızın intiharına neden olduğu gerekçesiyle tutuklanan şahsın 6 gün sonra tahliye edilmesine tepki gösteren ailesi adaletin yerini bulmasını istedi.

    Kepez ilçesinde 28 Eylül’de yaşanan olayda iddiaya göre S.T., kendisinden ayrılan Zehra Demir’i sürekli tehdit ederek yaşadıklarını ailesine anlatacağını söyledi. S.T. bir süre sonra genç kızın evine gelip kapı ziline bastı. Zehra’nın iki kardeşi kapıya inerek S.T.’ni gitmesini istedi. S.T ve aile bireyleri tartışırken Zehra Demir, olayları ailesinin diğer fertlerinin öğrenmesi korkusuyla dördüncü kattan beton zemine atladı. Genç kız Demir, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

    Olay günü Demir ailesine bıçakla saldırdığı iddia edilen S.T., 29 Eylül’de ‘intihara yönlendirme’ suçundan tutuklandı. Antalya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, 4 Ekim günü, intihara yönlendirme suçuna 4 yıldan 16 yıla kadar hapis cezası öngörüldüğünü ve davanın Asliye Ceza Mahkemesinde görülmesi gerektiğini vurgulayarak görevsizlik kararı verdi. S.T, ‘suçun mahiyetinin değişme ihtimali, delil durumu ve tutuklamanın tedbir oluşu’ dikkate alınarak tahliye edildi.

    Karara itiraz etti

    Demir ailesinin avukatı Hadi Cin, Antalya 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak karara itiraz etti, ancak itiraz reddedildi. Avukat Cin, soruşturmanın genişletilmesi için ikinci dilekçeyi verdi.

    Ailenin avukatı Hadi Cin yaptığı açıklamada, “Zehra, 28 Eylül’de intihar ediyor, 29 Eylül’de sanık tutuklanıyor. 2 Ekim’de savcı iddianame hazırlıyor. 4 Ekim’de mahkeme görevsizlik kararı veriyor. Herhangi bir davada böyle bir hız göremezsiniz. 9 kişinin ifadesine rağmen sonucunda savcının hazırladığı iddianame bir paragraf. Zehra için bu sanık aile içinde hayatını sürdüremez bir psikolojik hale getirmek istiyor. Zehra’nın ağabeyini arayarak onun iffetini tartışma haline getiriyor. Mahallede olay çıkarıyor” dedi.

    “Yeni suç duyurusu”

    Zehra’nın gittiği her yerde ve telefonla defalarca tehdit edildiğini ifade eden Hadi Cin, “Zehra sonunda şunu düşünüyor, ‘Ben bu adamla birlikte kurtulamam, sağlıklı değil. Bu adamdan kurtulamam. Ailemden birine zarar verecek, en iyisi ben intihar edeyim bu iş bitsin” diye düşünmüş olabilir. Bu tablo çok açık ve net. Sanığın şuanda ömür boyu hapis cezası yargılanması ve tutuklu olması gerekirdi. Bu hatalar kabul edilebilir değil. Savcı hakkında HSYK’a şikayette bulunmak için evrakları hazırladık. ‘Görevsizlik’ kararına itiraz ettim reddedildi. Yeni suç duyurusu hazırlayıp verdik. Savcı intihara yönlendirmeden dava açıyor ama burada bıçaklı saldırı, kardeşe tehdit var. Onlar takipsiz bırakılmış. O nedenle yeni bir soruşturmanın başlatılması önemlidir” dedi.

    “Kızımı tehdit etmiş”

    54 yaşındaki baba Hakim Demir, “Kızım defalarca arkadaşlarına o şahsın kendini bırakmadığını ve tehdit ettiğini söylemiş. Kızının sokağa çıktığında hem önü kesilmiş hep tehdit etmişi. Ta ki geçtiğimiz 28 Eylül akşamına kadar. Şahıs, oğlumu arayıp Zehra ile konuşmak istediğini söylüyor. Oğlumun, ‘Zehra seni istemiyor’ sözlerine o şahıs, ‘Ya benim olacak ya kara toprağın’ diyor. Bu kendi ifadesinde de var. Mesajı da mevcut. Gelirsem ailenin hepsini yok ederim diyip kızımı tehdit ediyor. Bu ülkede adalet istiyorum. Bizim canımız yandı başka Zehralar ölmesin. Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanına çağrı yapıyorum, bu konuyla ilgilensinler. Bir daha böyle bir olay olmasın” dedi.

  • Şehit ailesinin isteği yerine getirildi

    10 yıl önce Kuzey Irak’ta şehit düşen Binbaşı Zafer Kılıç’ın köyde yaşayan ailesinin isteği yerine getirilerek, köy merkezi ile evleri arasındaki yol asfaltlandı.

    Piyade Binbaşı Zafer Kılıç, 2008 yılında Kuzey Irak’ta gerçekleştirilen bir operasyonda şehit düştü. Şehit Kılıç’ın Elazığ’ın Maden ilçesine bağlı Küçükova köyünde yaşayan ailesini Vali Çetin Oktay Kaldırım ve 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Osman Erbaş birlikte ziyaret etti. Ziyarette şehidin ailesi, köy merkezi ile evleri arasında bulunan yolun asfaltlanmasını talep etti. Ailenin talebi ve Vali Kaldırım’ın talimatıyla köy merkeziyle evleri arasında kalan yol İl Özel İdaresi ekipleri tarafından asfaltlandı.

    İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Mehmet Sabuncu’da çalışmaları yerinde inceleyerek,şehidin ailesini ziyaret etti. Ziyarette şehit babası Ahmet Kılıç, isteklerini yerine getirenlere teşekkür etti.

    Sabuncu ise “Şehidimiz bizim de şehidimizdir. Kolordu Komutanımızın talebi ve Valimizin direktifi ile Küçükova’dan şehidimizin evine kadar olan bu kısmı asfalt yapmak üzere geldik. Şehidimiz ve emaneti bizim emanetimiz, annesi ve babası bizim anne babamızdır. Devlet olarak, millet olarak elimizden gelen ne varsa yapmaya çalışmaktayız. Yaptığımız, şehidimizin bize verdiklerinin yanında küçük bir katkımızdır. Yapılan yol ile hem köyümüzün bu kısmında ikamet eden vatandaşlarımız hem de şehidimizin anne babası bir kolaylık ve rahatlık yaşayacaklar”dedi.