Etiket: İsrail’e

  • Dardanel’den İsrail’e ihracat

    Dardanel tarafından İsrail’de Koşer sertifikalı ürünlerin satışının yapıldığı marketler için Star Kist markası ile üretilen ton balığı konserveleri, Dardanel’in Çanakkale merkezde bulunan depolarından konteynırlara yüklenerek, İsrail’e gönderilmek üzere İzmir Gümrük Limanı’na doğru yola çıkarıldı.

    Çanakkale’nin dünya markası olan Dardanel, dünyada işlenmiş gıda ürünlerinin en zor girebildiği İsrail pazarına girdi. İsrail’e yapılacak olan gıda ürünleri ihracatında ‘Koşer sertifikaları’ uygunluk şartı isteyen İsrail’e 17 konteynır ton balığı konservesi Musevi kurallarına uygun olarak üretilmişti. Dardanel Depo Lojistik Müdürü Ercan Nair ve ekibinin denetiminde 9 konteynır ton balığı konservesi İzmir Gümrük Limanı’na teslim edilmek üzere yola çıkarıldı. İsrail’e gönderilecek olan ikinci parti 8 konteynır ton balığı konservesi ise pazar günü yüklenerek yine İzmir Gümrük Limanı’na teslim edilecek.

  • 6 yıl aradan sonra İsrail’e bakanlar seviyesinde ilk yazışma

    İsrail’de 23 yılda inşaat sektörünün devlerinden biri haline gelen Türk şirketini hedef alan 45 milyon dolarlık usulsüz vergi talebine Maliye Bakanlığı el koydu. Bakanlık, 6 yıl aradan sonra İsrail’le ilk en üst seviye yazışmada bulunarak, Türk şirketinden istenen haksız vergi talebinin sonlandırılmasını istedi.

    6 yıl aradan sonra İsrail’e ilk en üst seviye yazışma Maliye Bakanlığı tarafından yapıldı. Yazışmanın konusu ise İsrail’de büyük projelere imza atan bir Türk inşaat şirketinden istenen vergi oldu. Maliye Bakanlığı tarafından Türk şirketinden istenen haksız vergi talebinin İsrail tarafından sonlandırılması istendi. Mektubunda İsrail tarafının konuyu derinlemesine incelemesini isteyen Bakan Ağbal, Türk şirketinden böyle bir vergi talep edilemeyeceğini defalarca İsrail tarafına bildirdiklerinin altını çizerek, önceki yazışmaları referans gösterdi.

    Konuyla ilgili açıklama yapan Türk Yılmazlar Holding’in sahibi Ahmet Reyiz Yılmaz, “Sayın Maliye Bakanımız, Türklere ayrımcılık yapılamaz dediği mektubunda şirketin zorunlu olarak 2003-2015 tarihleri arasında İsrail tarafının borçlarını ödemek üzere Türk vatandaşı çalıştırdığını ve İsrail vatandaşından alınmayan bir verginin bu süreçte doğal olarak ikili anlaşmalar çerçevesinde Türklerden de istenemeyeceğini altını özellikle çizdi” dedi.

    İsrail tarafının bu yanlışı bir an önce düzeltmesi gerektiğini söyleyen Yılmaz, “Sayın Bakanımız söylenecek her şeyi söylemiştir. İsrail tarafı bu yanlışı kısa sürede düzeltecektir. Bu haksız talebin yapılamayacağını beyan eden Sayın Bakanımız, son derece kesin iki gerekçe göstermiştir. İki gerekçenin arkasında da Türk Devleti ile İsrail arasında yapılan anlaşmalar vardır. İsrail hükumetinin anlaşmaları yok sayan bu tavırlara nasıl müsaade ettiğini de henüz anlayabilmiş değiliz” şeklinde konuştu.

    Yılmaz, “Daha da vahim olan bir başka konu daha var ki bunun izahı ise hiç ama hiç mümkün değildir. Şöyle ki, İsrail Maliye Bakanlığının bugün cezaları ile beraber istediği 45 milyon dolara yakın bu vergi, 2003 yılında ortaya çıkan bir yabancı işçi engelleme kanununa dayandırıldı ve geçmişe dönük ortaya çıkartıldı. Halbuki bizim elimizde tapu gibi İsrail hükumet beyanı var. Üstelik İsrail yüksek mahkeme huzurunda yapılmış bir beyan ki, 2004 yılında Türk şirketi bugün talep edilen bu vergiden İsrail hükümeti tarafından muaf tutulmuştur. Şimdi aradan geçen 12 yılda muafiyet nedeni ile istenmemiş bir vergiyi bizden cezası ile istemek tam anlamı ile trajikomik bir taleptir. İsrail hükumeti ve yeni büyükelçiler bu sıkıntıyı daha fazla hastalık haline getirmeden çözeceklerdir diye düşünüyorum. Yeni dönemde sorumsuz memurların çıkaracağı suni sorunlara müsaade edilmemelidir” ifadelerini kullandı.

    Maliye Bakanı Naci Ağbal imzalı mektubun tam metni ise şöyle:

    “Sayın Bakan Kahlon,

    Ülkelerimiz arasındaki Çifte Vergilendirme Anlaşması (DTA) madde 23 ile ilgili olarak İsrail’de ikamet eden Türk şirketi ’Yılmazlar International Construction Ltd. Şti.’nin faaliyetleri hakkında Karşılıklı Mutabakat Prosedürü (MAP) ile ilgili yazmaktayım. Türk savunma sanayi için “m60 Tank Modernizasyon Projesi” çerçevesinde Yılmazlar International Construction Ltd. Şti. projede maruz kalınan borçları mahsup etmek üzere Türk çalışanları istihdam etmiştir. Bununla birlikte 2003 yılında İsrail’de çalışan yabancı işçileri olumsuz yönde etkileyen ’Yabancı İşçiler İstihdam Kanunu’ kapsamında yüzde 15 vergi yürürlüğe girmiştir. Bakanlığımıza sunulan bir yazı ile Yılmazlar International Construction Ltd. Şti., İsrail vergi idarelerinin şirketin 2007-2013 vergi dönemleri için 80.573.780 NİS tutarında bir değerlendirme yaptıkları hakkında bizleri bilgilendirmiştir. Özellikle şunu belirtmek isterim ki şirketin çalışanlarının gelirlerinin yüzde 15’ine uygulanan adı geçen vergi, dayanağın temeli bakımından anlaşmada belirtilen gelir vergisine benzerdir. Vergi doğrudan işçilerin ücretlerinden alınmasa da vergi işçilerin ücretleri üzerinden hesaplandığından gelire uygulanan vergi ile aynı etkiye sahiptir. Diğer taraftan Yılmazlar Ltd. bir mahsup ilişkisinin yer aldığı sözleşmenin özelliğinden dolayı Türk çalışanlar dışında işçi istihdam edememektedir. Adı geçen verginin uygulanması Türk işçiler ile Türk şirketi arasında dolaylı bir ayrımcılığa neden olmakta ve dolayısı ile istihdamları üzerinde olumsuz bir etki yaratmaktadır. Bu nedenle şirket Türk Gelir İdaresine başvurmuştur. Bu bağlamda Türk işçilerine ve Türk şirketine bu ayırımcı ve lehte olmayan uygulamanın ülkelerimiz arasındaki DTA’nın 23. maddesine aykırı olduğu konusunda dikkatinizi çekmek isterim. Bu nedenle ekibinizin konuyu derinlemesine gözden geçirmesini ve sonuç ile ilgili tarafımızı bilgilendirmesini rica ederim. Anlayışınız ve işbirliğiniz için şimdiden teşekkür ederim.”

  • İsrail’e büyükelçi olarak atanan Kemal Ökem, Tel Aviv’e gitti

    Mavi Marmara krizinin ardından ilişkilerin normalleşmesi kapsamında Türkiye’nin yeni İsrail Büyükelçisi olarak atanan Kemal Ökem, görevine başlamak üzere İsrail’e gitti.

    Türkiye ve İsrail arasında 2010’da yaşanan Mavi Marmara krizinin ardından ilişkilerin normalleşmesine yönelik başlatılan çalışmalar kapsamında geçtiğimiz Kasım ayında İsrail, Ankara’ya büyükelçi olarak Eitan Naeh’i atamış, ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da İsrail’e büyükelçi olarak Kemal Ökem’in atandığını açıklamıştı.

    6 yıl aradan sonra gelen atama kararının ardından 12 Aralık’ta göreve başlaması beklenen Kemal Ökem, İsrail’e gitmek üzere ailesiyle birlikte İstanbul Atatürk Havalimanı’na geldi. Havalimanı Vip girişinde basın mensuplarının sorularını yanıtsız bırakan İsrail Büyükelçisi Kemal Ökem daha sonra Türk Hava Yolları’nın tarifeli seferiyle Tel Aviv’e gitti.

    Ökem, İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin’e güven mektubunu sunmasının ardından 12 Aralık Pazartesi günü göreve başlayacak.

  • İstanbul’da İsrail’e karşı ’ezan’ protestosu

    İsrail parlamentosu Knesset’in, ’gürültü kirliliğine neden olduğu’ iddiasıyla camilerden hoparlörle ezan okunmasının yasaklanmasını öngören skandal yasa tasarısı İstanbul’da protesto edildi.

    Öğle saatlerinde İsrail’in Levent’teki İstanbul Başkonsolosluğu önünde toplanan, aralarında bayanların da olduğu Genç İHH’li bir grup eylemci, İsrail parlamentosu Knesset’in, ’gürültü kirliliğine neden olduğu’ iddiasıyla camilerden hoparlörle ezan okunmasının yasaklanmasını öngören yasa tasarısını protesto etti. İstanbul polisinin geniş güvenlik önlemleri aldığı eylemde, Filistin bayrakları taşıyan ve İsrail aleyhtarı pankart ve dövizler açan kalabalık, ’Minareleri ezansız bırakma Allah’ım’, ’Kudüs’te ezan susmaz’, ’Kahrolsun İsrail’ şeklinde sloganlar attı. Bugün Knesset’te görüşülen skandal tasarının hükmü olmadığını savunan eylemciler, protesto amaçlı olarak konsolosluk binasına karşı iki defa vakitsiz ezan okudu. Eylemci gençler, grup adına Genç İHH Başkanı Fatih Yazıcı tarafından okunan basın açıklamasının ardından olaysız şekilde dağıldı.

  • İsrail’e ’Ezan’ tepkisi

    İsrail parlamentosunun, ’gürültü kirliliğine neden olduğu’ iddiasıyla camilerden hoparlörle ezan okunmasının yasaklanmasını öngören yasa tasarısını gündeme getirmesine Osmanlı Ocakları kurucu başkanından tepki geldi.

    Osmanlı Ocakları Basın Birimi’nin paylaştığı açıklamaya göre Uluslararası Osmanlı Ocakları Kurucu Başkanı Kadir Canpolat, “Dinde özgürlük dünyanın her yerinde olmalı ve herkes dinini özgürce yaşamalı. Dinlerin kutsallarına hem devletler hem de bireyler saygı göstermeli. Ezan Müslümanların kimliğidir. Biz Müslümanlar olarak, her dinin kutsallarına nasıl saygı duyuyorsak onlar da bizim kutsallarımıza saygı duymalı” dedi.

    “İslam Aleminin nefretini kazanıyorlar”

    Canpolat sözlerine şöyle devam etti: “İsrail böyle bir konuyu gündeme getirmekle Osmanlı Coğrafyası dahil tüm dünyadaki Müslümanların nefretini kazanmaktadır. Bu tür çabalar telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurur. Dünyanın nefrete değil; sevgiye ihtiyacı var. Cumhurbaşkanımızla yaptığı telefon görüşmesinde, ’tüm ifade ve din özgürlüğü konuları gibi bunların da hassasiyetle dikkate alınacağını’ belirterek, ’ister Müslüman olsun, ister Hristiyan veya Yahudi, İsrail’in herkesin ibadet özgürlüğünü sağlamaya devam edeceğini’ söyleyen İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin’den bu sözünü tutmasını bekliyoruz”.

    “Bir dünya var; başka dünya yok. Müslümanlar uzayda mı yaşasınlar”

    Müslümanlara bu dünyada yer yok mu? sorusunu soran Canpolat, ”Müslümanlar, sırf dini mensubiyetlerinden dolayı ötekileştirildiğini ifade etmek isterim. Ne yazık ki, Müslümanlara dünyanın birçok yerinde, hem de kendi topraklarında yaşama hakkı tanınmıyor. Filistin’de, Irak’ta, Suriye’de, Yemen’de Müslümanların uğradığı zulüm ortadadır. Dünyada Müslümanlara hem fiziken hem de manen yaşam hakkı tanımayacaklarsa, biz ne yapalım, Uzay’da mı yaşayalım sorusunu sordu ve İsrail’i bu konuda aklı selim olmaya davet ederek; umarım meclislerinden ezan yasağı ile ilgili böyle bir karar çıkmaz’’ diye konuştu.