Etiket: İsrail’e

  • Ege balıkları İsrail’e uçuyor

    Türk Gıda Sektörü, siyasi krizler yaşadığımız dönemlerde bile ihracatını arttırdığı İsrail’e daha fazla ihracat yapabilmek için ISRAFOOD 2017’ye çıkartma yaptı. Türk su ürünleri sektörü hava kargo desteğiyle İsrail’e ihracatını yüzde 29 arttırdı.

    Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nin bu yıl ilk kez Milli Katılım Organizasyonunu üstlendiği 28-30 Kasım tarihleri arasında düzenlenen ISRAFOOD 2017 bu yıl 34. kez düzenlendi. İsrail’in tek gıda fuarı olan ISRAFOOD 2017’ye 16 Türk firması katıldı. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği ve Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği info stant ile katılarak Türk ihraç ürünlerinin tanıtımını yaptı.

    İzmir’den Tel Aviv’e hava kargo seferleri ihracatı arttırıyor

    Türkiye’de ihracatta hava kargoyu en yoğun kullanan sektörlerinin başında geldiklerini dile getiren Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, 2017 yılı içinde başlayan İzmir – Tel Aviv arasındaki hava kargo seferlerinin de desteğiyle İsrail’e 2017 yılının Ocak – Ekim döneminde ihracatlarını yüzde 29 oranında arttırarak 12 milyon 331 bin dolardan, 15 milyon 884 bin dolara çıkardıklarını kaydetti.

    Türk su ürünlerinin İsrail’de bilinirliğinin çok yüksek olduğuna işaret eden Kızıltan, “İki ülke arasında siyasi ilişkilerin normalleşmesiyle birlikte Türk ürünlerine olan sempati de artmış durumda. Market raflarında ve restoranların menülerinde Türk su ürünleri yer alıyor. Kosher sertifikasına büyük önem veriyorlar. Kosher sertifikalı ürünleri tercih ediyorlar. İsrail’e ihracat yapma hedefi olan firmalarımızın Kosher sertifikası sahibi olmalarını tavsiye ediyoruz” diye konuştu.

    Su ürünleri ihracatında çipura ve levrek zirvede

    İsrail’deki ISRAFOOD 2017 Fuarı’nın bu yıl 34. kez düzenlediği bilgisini veren Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Atakan Demir, 2016 yılında 150 firma katılmışken, 2017 yılında bu sayının 202’ye çıktığını belirtti. Demir, “Türkiye’den İsrail’e 2017 yılının Ocak – Ekim döneminde yapılan su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatında 5.9 milyon dolarlık tutarla çipura ilk sırada yer alıyor. Deniz levreği ihracatımız ise; 3.8 milyon dolar ile çipurayı izliyor. Balık unu ihracatından 1.4 milyon dolar döviz kazandık” diye konuştu.

    ISRAFOOD 2017 Fuarı’nın ziyaretçileri arasında; Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi Mekin Mustafa Kemal Ökem, Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şenel ve İhracat Genel Müdür Yardımcısı Musa Demir’de yer alırken, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’ni Yönetim Kurulu üyeleri Ufuk Atakan Demir ve Haluk Taktak ile Denetim Kurulu Üyesi M. Cem Sağır temsil etti.

    Türkiye 2017 yılının Ocak – Ekim döneminde İsrail’e 2 milyar 742 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. 2016 yılının aynı döneminde İsrail’e yaptığımız ihracat ise; 2 milyar 409 milyon dolar seviyesindeydi. Türkiye, 2017 yılında İsrail’e yaptığı ihracatı yüzde 14 arttırma başarısı gösterdi.

    İsrail’e yapılan ihracatta Çelik sektörü 511 milyon dolarla lider sektör olurken, Otomotiv sektörü 430 milyon dolarlık ihracatla ikinci sırada yer aldı. Kimya sektörü ise Türkiye’ye 294 milyon dolar kazandırdı ve zirvenin üçüncü basamağının sahibi oldu.

  • AKİB, kereste- palet sektörüyle İsrail’e çıkarma yaptı

    Akdeniz Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği, kereste-palet sektörünü Ekonomi Bakanlığı’nın en etkin desteklerinden biri olan UR-GE desteği ile buluşturduğu proje kapsamında, İsrail’e Sektörel Ticaret Heyeti programı gerçekleştirdi.

    Akdeniz Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Aymen’in başkanlık ettiği heyet ilk olarak Kudüs Ticaret Odası’nı ziyaret etti. Ziyarette Kudüs Ticaret Odası Başkanı Dror Atari ile İsrail ve Türkiye arasındaki ekonomik gelişmeler değerlendirilerek, iki ülke arasındaki ticaret hacmini artırmak amacıyla çalışmaların sürdürülmesi için karşılıklı iş birliği sözü verildi.

    Olumlu geçen görüşmenin ardından URGE firmaları Kudüslü iş adamlarıyla bir araya gelirken, görüşmelerin gerçekleşmesine büyük desteği olan Ticaret Odası yetkililerine yardımları ve misafirperverlikleri anısına hediye takdim edildi.

    B2B görüşmelerinde 200’a yakın firma ile temas kuruldu

    Heyet kapsamında Tel Aviv’de gerçekleştirilen B2B görüşmelerine ise İsrailli firmaların katılımı yoğun olurken, 200’e yakın ikili iş görüşmesinin gerçekleştirildiği programa Tel Aviv Büyükelçisi Mekin Kemal Ökem de katıldı. Ökem, Türkiye ve İsrail arasındaki faaliyetler konusunda bilgilerini ve önerilerini firmalara aktarırken, Aymen ise lojistik açısından sahip olunan avantajın ivedi olarak fırsata çevrilmesi gerektiğini vurguladı.

    Ashod Limanı’nın ve İsrail Üreticiler Birliği’nin de ziyaret edildiği programda, Tel Aviv Ticaret Odası yetkilileriyle bir araya gelinerek iki ülke arasındaki işbirliğinin artırılması konusu görüşüldü.

    Adana ve Mersin’de faaliyetlerini sürdüren firmalardan oluşan 15 kişilik heyete, Demirağlar Orman Ürünleri, Yeni Oluşum Orman Ürünleri, Selamoğlu Orman Ürünleri, Sedir Orman Ürünleri, Taya Endüstriyel Ürünleri, Taylan Makine, Kurtuluş Orman, İntertim Orman Ürünleri, İnterpalet Palet ve Oryap Ağaç Ahşap firmaları katıldı.

    Kereste- palet URGE projesinin, ‘Mersin ve Adana kereste ve palet sektöründe marka şehirler olacak’ hedefiyle çalışmalarına ara vermeden devam edeceği bildirildi.

  • Taşan: “Türkiye İsrail’e tohumluk üretiyor”

    Tarım İşletmeleri Genel Müdürü (TİGEM) Mehmet Taşan, “Türkiye, tüm tohum ihtiyacını İsrail’den alıyor’ diye deyimler vardı. O deyimlerin artık geçerliliği artık kalmadı. Türkiye, artık İsrail’e tohumluk ihraç ediyor” dedi.

    Samsun’da düzenlenen TÜYAP Tarım Hayvancılık ve Teknolojileri Fuarı’na katılan Taşan, burada yaptığı açıklamada, TİGEM olarak hububat ve yem tohumunda öncülük yaptıklarını dile getirdi. Taşan, “Sebze tohumculuğunda Türkiye’de kullanılan tohumun yüzde 50’sini biz üretir hale geldik. Ayrıca sebze tohumu ihracat etmeye de başladık. Tabi bu ne demek yüzde 50’de açığımız bulunuyor, bu da yaklaşık 100 milyon dolar civarında açıcığımız var demektir. Bu yıl sebze tohumculuğuna da girdik. Antalya’da Boztepe Tarım İşletmesinde 10 dekar açık alanda 11 tane sera yaptık. Yerli sebze çeşitlerinden yeni çeşit ve hatlar geliştirerek yani tohumun ana materyalini elit tohumu yetiştirerek tohum üreticilerine bunu kazandıracağız. Böylece TİGEM olarak sebze tohumculuğuna biz de katkı sağlamış olacağız. Zaten hububat tohumunda bir sıkıntımız yok, Türkiye’de kullanılan hububat tohumun yüzde 80’ini biz sağlıyoruz. Yem bitkisinde açığımız var ama o da her geçen gün üretimi artıyor. Yıllık bin 500 ton civarında da biz yem bitkisi üretiyoruz. 50 bin dekar civarında tohum üretimi için özel sektöre kiraya verdiğimiz araziler var. Özellikle patates tohumu konusunda Türkiye’nin ihtiyacı olan yüzde 25’lik tohum ihtiyacı bizim arazilerimizde özel sektör tarafından üretilmektedir” diye konuştu.

    Türkiye’de geçmişte yerleşmiş bazı deyimler olduğunu ifade eden Taşan, “Geçmişte -Türkiye, tüm tohum ihtiyacını İsrail’den alıyor- diye deyimler vardı. O deyimlerin artık geçerliliği kalmadı. Türkiye, artık İsrail’e tohumluk ihraç ediyor. 10 yıl sonra belki tamamen sebze tohumu ihtiyacımızı karşılar duruma geleceğiz. Biz belki yüzde 50 tohumu ithal ediyoruz ama ihracatımız da var. Ancak sebze tohumunda halen dışa bağımlılığımız devam ediyor. Zaman içinde yerli ürünler teşvik edildikçe artık kendi tohumumuzu kendimiz üretir hale gelebileceğiz” dedi.

  • Pedal çevirerek İsrail’e tepki gösterdiler

    Gaziantep’te bir grup genç, bisikletle yaklaşık 2 kilometrelik yol kat ederek, İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik uygulamalarına tepki gösterdi.

    “Kudüs İçin Yola Çık, Aksa seni bekliyor” sloganıyla İsmamusta kavşağında toplanan bir grup genç, pedal çevirerek İsrail’in Mescid-i Aksa uygulamalarını protesto etti. İmamusta kavşağından Gaziantep Arkeoloji Müzesi’ne kadar olan yaklaşık 2 kilometrelik yolu bisikletle kat eden gençler, Filistin bayrakları ve sloganlarda İsrail’e tepki gösterdi.

    Gaziantep Arkeoloji Müzesi önündeki basın açıklamasına bir grup kadın da destek verdi. Hür Dava Partisi Gaziantep Gençlik Kolları Başkanı İbrahim Kızılçınar açıklamasında, “İsrail bilindiği üzere 14 Temmuz’dan bu yana Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’yı ibadete kapatacak kadar pervasızlaştılar. Onlarca kardeşimiz yaralandı, yüzlercesi tutuklandı. Ümmet tek vücuttur ve şu anda ümmetin uzuvları tek tek kesilmektedir. Bizler Gaziantep Gençlik Kolları olarak Mescid-i Aksa’nın sesi olacağız“ diye konuştu.

    Atılan sloganların ardından eylem sona erdi.

  • Sakarya’da İsrail’e tepki

    Sakarya’da Cuma namazı çıkışında İsrail’e tepki amaçlı bir basın açıklaması yapıldı. Açıklama sonrasında İsrail bayrağı yakıldı.

    İsrail’in, Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarını artırmaya devam ediyor. İsrail’in zulmüne dur demek için bugün Cuma namazından sonra tüm İslam ülkelerinde gösteriler yapıldı. Sakarya’da da Orhan Cami’nde kılınan Cuma namazı sonrasında İsrail’in zulmüne dur demek için toplanan 45 STK tarafından, AGD ve TÜGVA adına ortak bir basın açıklaması düzenlendi.

    Cuma namazı çıkışı İsrail’e tepki amaçlı yapılan basın açıklamasını okuyan Anadolu Gençlik Derneği Şube Başkanı Hasan Zengin, “İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’nın her kapısında sözde İsrail polisi denilen katiller sürüsü bekliyor. Mescidin kliniği tarumar edilmiş, içerideki tüm dolapların kapıları kırılmış, tüm kuyuların kilitleri parçalanmış ve içerisi savaş alanına çevrilmiş durumdadır. Siyonist İsrail istediği zaman ezanı susturmakta, istediği zaman Müslümanların Mescid-i Aksa’ya girmesini yasaklamaktadır. Özellikle üstüne basa basa kendilerini İslam – Müslüman kimliğini öne çıkararak tanıtan sivil toplum kuruluşlarından medya kuruluşlarına birçok yapının uzun bir süredir İsrail’in küstahlıkları konusunda sessiz kalışı ibretliktir. İsrail’in varlığına alışmak, İsrail ile normalleşmeyi kabul etmek, İsrail’in zulmünü görmezden gelmek her Müslüman için bir utanç vesilesidir” dedi.

    Zengin ayrıca hükumete çağrı yaparak, “Bizler, Anadolu Gençlik Derneği mensupları olarak, 15 Temmuz kalkışmasındaki üst aklın Siyonizm olduğundan zerrece şüphe duymuyoruz ve hükumetimize buradan çağrıda bulunuyoruz; İsrail Büyükelçisini geldiği gibi geri gönderiniz, İsrail ile 28 Haziran 2016’da imzalanan anlaşmayı yırtıp atınız. İsrail ile yeni bir ticari anlaşma imzalamayın, ticaret hacmini küçültün ve kısa sürede sıfırlayınız. Mecsid-i Aksa’nın tasarruf hakkının Müslümanlarda olduğunu gösteriniz. Başta Filistinli Müslümanlar olmak üzere hepimizin yüreğine su serpin. Yine AGD mensupları olarak biz biliyoruz ki Filistin topraklarında işgalci İsrail olduğu müddetçe İslam coğrafyasında da yeryüzünün geri kalan kısımlarda da barış tesis edilemez” diye konuştu.

    “İlk kıblemizde ezan-ı yasaklayacak kadar alçaklaşmışlar”

    TÜGVA Sakarya İl Temsilcisi Muhammet Fatih Yahşi, “Ortaya atılan bir bahaneyle Mescid-i Aksa’ya müdahale edilmiş ve İsrail güçleri tarafından kapıları kapatılmıştır. Üç gün kapalı kaldıktan sonra İsrail polisinin kontrolü ve kapıya konulan metal arama detektörleriyle sınırlı şekilde ziyarete açılmıştır. Her zaman olduğu gibi, vicdanları körelmiş Batı Dünyası yine bizi yanıltmayarak sessizliğini korumuştur. Kudüs’e 1948’den beri yapılan işgaller bir yurtta değil, bizatihi İslam’a karşı yapılan bir saldırıdır. Artık öyle bir boyu almıştır ki ilk kıblemizde ezan-ı Muhammediye’yi yasaklayacak kadar alçaklaşmışlardır. Bunlara karşı durmak namus borcu olmuştur. Dik duruşumuzu Allah izin verirse eşkıyalıklar son bulup, zalimler kaçacak delik arayana kadar sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

    Basın açıklaması sonrası “kahrolsun İsrail” sloganları atılarak, İsrail bayrağı yakıldı.