Etiket: İsraf

  • Vali Memiş, “ Elimizdeki imkânları israf etmeyelim”

    Vali Memiş, “ Elimizdeki imkânları israf etmeyelim”

    Erzurum Valisi Okay Memiş, Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Erzurum Şubesi tarafından geleneksel olarak düzenlenen iftar yemeğine katıldı. Katılımcılara göreve başladığı günden bugüne kadar ki çalışmalarını anlatan Vali Memiş, “Bu işler moralle ve çaba sarf ederek olur. Kırmızı plakaya binerek hava atarak olmaz. Bunu önce kendime söylüyorum.” dedi.

    Palandöken’de bir otelde düzenlenen yemeğe; Vali Okay Memiş, MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, siyasi parti temsilcileri, işadamları, şehit aileleri ve gaziler katıldı.

    Erzurum’da yaklaşık 7 ay önce göreve başladığını hatırlatan Vali Okay Memiş, yaptıkları çalışmaları anlattı. Projelere başlamadan önce şehrin adeta röntgenini çektikleri ifade eden Vali Memiş, “Çalışmalarımız neticesinde baktık ki en önemli potansiyelimiz hayvancılık. Kendimize hedef koyduk ve dedik ki hayvancılıkta Erzurum’u bir numara yapacağız. Hedefimiz doğrultusunda ilk olarak çiftçimize yem bitkisi tohumu desteği yaptık. Kışı uzun sürdüğü için şehrimizin insanımız hayvanını dışarı çıkaramıyor. Bizde bu nedenle ilk desteği yem bitkisi olarak yaptık. Yaptığımız hesaplar doğrultusunda 2019 yılı sonunda 2020 yılı başında hedefimize ulaşacağız.” dedi.

    Hayvancık alanında bir diğer projelerinin de ‘Soğuk Zincir Süt Kurulumu’ olduğunu belirten Vali Memiş, “İlk etapta 120 köyümüze soğuk süt tanklarını yerleştirdik. ‘Soğuk Zincir Süt Kurulumu’ projesi marifetiyle bu alandaki işletmelerin fazla ve kaliteli süt işlemesini sağlayacağız, çiftçimize de elde ettiği geliri zamanında ödeyeceğiz. Bugün süt fiyatını da açıkladık. Daha önce 1.2 liraya toplanan süt artık 1.7 liraya alınacak, bakanlığın verdiği destekle birlikte bu miktar nerdeyse 2 lira olacak. Hayvancılıkla uğraşan kardeşlerimizi de bu şekilde istihdam edeceğiz.“ diye konuştu.

    “Palandöken Dağı’nı seneye tanıyamayacaksınız”

    Konuşmasında Palandöken’deki otel yetersizliğine de değinen Vali Memiş, sözlerine şu ifadelerle devam etti:

    “AFAD’ın eğitim yerleşkesi olan yaklaşık 10 yıldır atıl durumda bekleyen bir bina vardı. Bura öylece boş bir halde duruyordu. Bu boş kalan binayı ‘Vilayetler Evi V Palandöken’ diye beş yıldızlı bir butik otel haline getiriyoruz. Önceki gün Ankara’daydım lansmanı yapıldı. 15 milyon para harcanarak 35 odalı dağın en lüks oteli olacak. Bununla birlikte dağa en az iki tane daha 5 yıldızlı otel yapacağız. Palandöken Dağı’nı seneye tanıyamayacaksınız. Önemli projelerimiz var. Elimizde böylesine önemli bir merkez var.dünyanın hiç bir yerinde uçaktan indikten 15 dakika sonra kayak yapabileceğiniz bir yer yok. İsraf ediyoruz. Allah israf edeni sever mi? Şu Palandöken’de israf ediyoruz. Dağın en az 5 tane daha 5 yıldızlı oteli kaldıracak kapasitesi var. 47 kilometrelik tesisimiz var. Bu işler moralle ve çaba sarf ederek olur. Kırmızı plakaya binerek, hava atarak olmaz. Bunu önce kendime söylüyorum.”

    Vali Memiş ayrıca; Büyükşehir Belediyesi ile birlikte 2. Organize Sanayi Bölgesinde Tekstil Kent Projesine başladıklarına işaret ederek, ağustos ayında 4 tane fabrikayı bitireceklerini ve fabrikaların her birinde 500 kişi istihdam edeceklerini söyledi. Vali Memiş, 2. Organize sanayi bölgesinde 33 tane fabrika inşaatının da devam ettiği bilgisini paylaştı.

  • Gıda sektöründe israf ve kayıplar baş döndürücü boyutta

    Gıda sektöründe israf ve kayıplar baş döndürücü boyutta

    Dünya genelinde 821 milyon insan açlık sorunu yaşarken, gıda sektöründe üretilen her üç üründen biri tüketilmeden israf ve kayıp oluyor. Yaş meyve sebze sektöründeki kayıp ve israf oranı ise yüzde 50’yi buluyor.

    Türkiye, yıllık 45 milyon ton yaş meyve üretirken, bu üretimin yüzde 50’si tarlada, nakliyede, işleme sırasında, markette satış sırasında ve son tüketicinin elinde heba oluyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Bornova İlçe Müdürlüğü, “Bornova’dan Başlıyor. İzmir’de Gıda Kayıplarını Azaltıyoruz” isimli proje ile gıda sektöründe kayıp ve israfın önüne geçmek için harekete geçti. Ege İhracatçı Birlikleri’nde düzenlenen “Bornova’dan Başlıyor. İzmir’de Gıda Kayıplarını Azaltıyoruz” projesinin tanıtım toplantısında konuşan Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, projeyi yaş meyve sebze sektörü için son derece heyecan verici bir proje olarak tanımladı.

    Türkiye’de 27 milyon hektar alanda bitkisel üretim yapıldığını anlatan Uçak, “Dünyadaki mevcut 13 bin bitki türünden 12 bininin Türkiye’de yetişebiliyor olması, Türkiye’yi rakiplerine göre avantajlı kılan önemli faktörlerin başında geliyor. Yılda 45 milyon ton sebze ve meyve üretiminin gerçekleştiği ülkemizde 2018 yılında 4,5 milyon tonluk ihracat gerçekleşti. Yani ürettiğimiz meyve sebzelerin yüzde 10’unu ihraç edebiliyoruz. Bu rakam ülkemizin sahip olduğu potansiyelin çok altında kalıyor. Bunun en büyük sebeplerinden biri de sebze ve meyvelerde yaşadığımız kayıplar. Maalesef gerek iklim koşulları, gerek yanlış hasat, taşıma ve depolama yöntemlerinden dolayı ürettiğimiz sebze meyvelerin önemli bir bölümünü fire veriyoruz ve tüketemiyoruz” şeklinde konuştu.

    “Yüzde 10 işletmelerde, yüzde 5 tüketicide israflar yaşanıyor”

    Fire oranlarını azaltıp, atık gıdaları değerlendirmenin sürdürülebilir bir yolunu bulabilmemiz halinde yurt içinde çok daha kaliteli ürünleri daha ucuza tüketebilmenin mümkün hale geleceğinin altını çizen Uçak, bu sayede yaş meyve sebze ihracatını da 10 milyon ton seviyelerine kadar artırabilmenin mümkün olacağını dile getirdi.

    Bornova İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ruhşan Özdemir Çiftçi de, dünya genelinde üretilen gıda ürünlerinin üçte birinin israf olduğunu, gıda kayıplarını önlemek için 1 yıl önce harekete geçtiklerini kaydetti.

    “Et, süt, yumurta, ekmek, yaş meyve sebze tüm ürünlerde kayıp ve israflar yaşanıyor” diyen Çiftçi, “En büyük kayıp ve israf ise yüzde 50 ile taze meyve sebzede yaşanıyor. Tarlada, iklimsel nedenlerle, yanlış hasat nedeniyle, nakliye sırasında, markette satış sırasında kayıplar, ürün son tüketicinin eline geçtikten sonra da israf yaşanıyor. Gelişmiş ülkelerde son tüketicinin elinde daha fazla israf olurken, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 20 tarlada, yüzde 8 nakliye sırasında, yüzde 10 işletmelerde, yüzde 5 tüketicide israflar yaşanıyor. Ege Bölgesi’nde yaptığımız bir araştırmaya göre üzümde yüzde 20, incirde yüzde 16 ve kirazda yüzde 24.5 üretim aşamasında kayıplar yaşanıyor. Arz zinciri boyunca kamu ve üniversiteler sıfır atık için çaba göstermeliyiz. Sıfır atık mümkün değil ama kaybı en aza indirmek için çaba göstereceğiz” şeklinde konuştu.

    Üreticilere, israfın önüne geçmek için atılması gerekenlerle ilgili bir anket çalışması yaptıklarını anlatan Çiftçi sözlerini şöyle tamamladı:

    “İsrafın önüne geçmek için öncelikli çözüm geliştirilmesi gerekenlerde üretim bölgelerinde soğuk hava depolarının kurulması, üretim bölgelerine yakın işleme tesisleri açılması, soğuk hava destekli taşıma ve Kooperatifleşme öne çıkan başlıklar oldu. Üreticiler toplamda yüzde 50 kayıp ve israf olduğunun farkında değil, farkındalık oluşturmamız gerektiği ortaya çıktı.”

    Tarım ve Orman Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Volkan Güngör, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nedim Koşum ise gıda sektöründe israf ve kayıplarının önüne geçilmesi gereken adımlarla ilgili görüşlerini paylaştı.

  • Sungurlu’da öğrenciler ekmeklerini israf etmeyecek

    Sungurlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde başlatılan “Sorumluluklarımla Büyüyorum” projesi kapsamında ilçe merkezi ve köylerimizdeki tüm ilkokullar Kasım ayında “Ekmeğimi İsraf Etmiyorum” temalı hazırladıkları çeşitli etkinliklerle projeye katılım sağladılar.

    Küçük yaşlarda öğrencilerin toplum problemlerine duyarlı olmaları, sorumluluklarını bilen bireyler olarak yetişmelerinin hedeflendiği “Sorumluluklarımla Büyüyorum” projesinde ilkokullarda kasım ayı boyunca ekmeğimi israf etmiyorum teması işlendi. Okullarımızda ekmek israfı, bayatlamış ekmeklerin kullanım alanları, ekmeğin muhafazası, ekmeğin beslenmedeki önemi gibi konular işlenerek hem öğrencilerin hem de ailelerin konu hakkında bilgi sahibi olmaları sağlandı. Ayrıca okullarda ekmek israfı ile ilgili poster-afiş çalışmaları, video gösterileri, bilgilendirme notları, okul panolarının düzenlenmesi, bayatlamış ekmeklerle yapılan yemek tarifleri kitapçıklarının ailelerle paylaşılması, atık ekmeklerle sokak hayvanlarının beslenmesi, slogan yarışmaları gibi etkinliklerle konuyla ilgili farkındalık çalışmaları yürütüldü. Şehit Yasin Keyvanoğlu Anaokulu projeyi okulla sınırlandırmayarak ilçede bulunan bir ekmek fırınına gezi düzenlediler. Minik öğrenciler ekmeğin nasıl yapıldığına dair bilgiler aldılar.

    Sungurlu İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Eryiğit, projeyle ilgili yaptığı açıklamada; “Sosyal sorumluluk projeleri toplumsal yaşamın iyileştirilmesine katkı sağlamaktadır. Bu yönde hazırladığımız Sorumluluklarımla Büyüyorum projesi ile çocuklarda farkındalık yaratmayı ve bir nebze de olsa topluma fayda sağlamayı amaçlıyoruz. Bu proje kapsamında her ay bir sosyal sorumluluk temasının işlendiği çalışmalar yürüteceğiz. Tüm ilkokullar, öğrencilerimizin projede etkin görev almalarını sağlayarak ailelerin katılımcı olmaları noktasında teşvik edici faaliyetler planlayacaklardır. Okullar birlikte organizasyonlar düzenleyerek ilçemiz genelinde projenin yaygınlaştırılmasını sağlayabilirler. Amacımız iyi örnekleri paylaşarak, yaygınlaştırmak. Kasım ayında tüm ilkokullarımız ilgili temanın amacına ulaşması için gayretlerini gösterdiler. Katkılarından dolayı tüm okul yöneticilerimize ve öğretmenlerimize teşekkür ediyorum” dedi.

  • TGDF Başkanı Kopuz: “Gıdamızı israf etmeyelim, ambalajlı gıda tüketelim”

    Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, gıda israfında ülkemizin karnesinin kötü olduğuna dikkat çekti. Kopuz, “Hem tüketici olarak aile bütçemize hem de ekonomiye zarar veren gıda israfını önlemekte, hepimize görev düşüyor. Tüketicinin ne yediğini içtiğini öğrenmesine imkan veren ambalajlı gıdalar, israfın önlenmesinde de önemli rol oynuyor” dedi.

    Her yıl 15 Mart Dünya Tüketiciler Günü ve 15-21 Mart Tüketiciler Haftası’nda düzenlenen etkinliklerle, bilinçli tüketimin önemine dikkat çekiliyor. Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Yönetim Kurulu Başkanı Şemsi Kopuz, 15 Mart Dünya Tüketiciler Günü dolayısıyla, tüketicilere ambalajlı gıdaları tercih ederek, israfı önlemeleri çağrısı yaptı.

    “Dünyanın gıdaya ihtiyacı artıyor”

    2050 yılında 10 milyara ulaşacağı öngörülen dünya nüfusunu beslemek için gıda üretiminin yüzde 60-70 oranında artması gerektiğinin hesaplandığına dikkat çeken Kopuz, “Durum böyle iken, her yıl dünyada üretilen 4,5 milyar ton gıdanın 1,3 milyar tonu, tüketilmeden çöpe gidiyor” dedi.

    Gıda tedarik zincirindeki kayıplara, tüketici ayağında da israfın eklendiğini dile getiren Şemsi Kopuz, kayıp ve israfın 4’te 1 oranında azaltılması halinde bile, bugün dünyada 815 milyon kişiyi etkileyen “açlık” diye bir sorunun kalmayacağını kaydetti.

    İsrafın kaynakların heba edilmesi anlamına geldiğini de işaret eden TGDF Başkanı Kopuz, “Bugün artık dünyanın gündemine giren iklim değişikliğinden en fazla etkilenen sektörlerin başında tarım geliyor. Yaşanan kuraklık ya da aşırı yağışlar sonucu tarımsal üretimde önemli kayıplar yaşanıyor. Bir yandan artan nüfusu beslemek için gıda üretimimizi artırmak, diğer yandan iklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarıyla baş etmek, iklim değişikliğine uyumlu bir tarımsal üretim yapısına geçmek zorundayız” değerlendirmesini yaptı.

    Türkiye’de israfın boyutu

    Bütün dünya ile birlikte Türkiye’nin de karşı karşıya olduğu bu tabloda, gıda israf ve kayıplarını önlemenin daha da çok önem kazandığını belirten Şemsi Kopuz, Türkiye’deki israfın boyutunun yıllık 214 milyar TL’ye ulaştığına vurgu yaptı.

    Ülkemizde her yıl üretilen 49 milyon ton meyve ve sebzenin yüzde 25 ila 40’ını; daha soframıza gelmeden üretim, dağıtım ya da tüketim aşamasında kaybettiğimizin altını çizen Kopuz, “TÜBİTAK’ın hesaplamalarına göre, en iyimser tahminle kayıp miktarı yaklaşık 12 milyon ton. Bu miktar, yıllık yaş sebze-meyve ihracatımızın yaklaşık 4 katına karşılık geliyor. Sebze meyvede 100 milyar TL’lik ticarete konu olan ürünün, en az 25 milyar TL’lik bölümünü çöpe atıyoruz. Bu açıkça ülke kaynaklarının heba edilmesidir” diye konuştu.

    Önemli bir israfın da ekmekte yaşandığına dikkat çeken TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, “Türkiye’de günde 4.9 milyon ekmek, yılda 1,7 milyar ekmek çöpe atılıyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın liderliğinde yürütülen kampanya sayesinde günde 1 milyon 50 bin adet, yılda 384 milyon adet ekmek çöpe atılmaktan kurtarıldı ve yılda 2,8 milyar lira tasarruf sağlandı. Demek ki isteyince israfı önlemek mümkün” dedi.

    Gıdada ev dışı tüketimin önemli bir kısmının gerçekleştiği otellerdeki israfa da değinen Kopuz, “Özellikle her şey dahil sistemde açık büfe olarak sunulan yiyeceklerin önemli bir kısmı tüketilmeden israf oluyor. İnşallah sektörde israfı önlemek yolunda atılan adımlarla bu konuda da mesafe kaydedilir” değerlendirmesini yaptı.

    “Ambalajlı gıdalar, israfı önlemekte de etkili”

    Enflasyonla mücadele kapsamında oluşturulan Gıda Komitesi’nin, gıda kayıpları ve israfın önlenmesi amacıyla kararlar aldığını hatırlatan Kopuz, şunları kaydetti: “Yaş sebze ve meyve tedarik zincirindeki kayıpların en aza indirilmesi için nakliyede soğuk zincirin korunması ve bu amaçla işletmelerin teşvik edilmesini çok önemli buluyoruz. Ürünlerin ambalajlı olarak satışa sunulması da, kayıpların büyük oranda önüne geçilmesini sağlayacaktır. Kamunun aldığı kararlarla özel sektörün üretim ve tedarik zincirinde israfı önlemeye yönelik atacağı adımların, tüketici ayağında da destek bulması önemlidir. Etiketindeki bilgilerle, tüketicinin ne yediğini, içtiğini; hangi tarihe kadar tüketilmesi gerektiğini öğrenmesini sağlayan ambalajlı gıdalar, ihtiyaç kadar gıda alınmasını sağlayarak israfın önlenmesine de yardımcı olmaktadır. Nihayetinde hepimiz birer tüketiciyiz. El birliğiyle sofralarımıza koyacağımız nimeti çöpe gitmekten kurtarmamız lazım. Aksi halde yeterli gıdayı bulmak bakımından, yarınımız bugünden daha iyi olmayacaktır. Türkiye gıda sektörü olarak; ülkemizde gıda israf ve kayıplarını önlemeye yönelik olarak atılacak adımlara, yapılacak çalışmalara bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da katkı sunmaya devam edeceğiz.”

  • Fakıbaba: “İsraf eden iflas eder”

    Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, “Eğer komşumuz açken biz toksak inançlı kişiler olamayız, onun için israftan aman ha aman kaçınmak zorundayız. İsraf eden iflas eder” dedi.

    Bakan Fakıbaba, Doğu Akdeniz Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü Kahramanmaraş Müdürlüğü açılışı kapsamıda düzenlenen “Gıda Tarım ve Hayvancılık” çalıştayında önce ülkedeki aç insanlara, sonra bütün İslam alemindeki mazlumlara bakmakla sorumlu olduklarını söyledi. Fakıbaba, “Eğer komşumuz açken biz toksak inançlı kişiler olamayız, onun için israftan aman ha aman kaçınmak zorundayız. Burada çok değerli iş adamlarımız var, israf eden iflas eder. Onun için bu ilkeye çok dikkat etmeliyiz. Bizim israf etmememiz lazım. Bir kardeşiniz olarak, özellikle ben bir sağlıkçı olarak önce yarım porsiyonla başlıyorum yemeğe. Bakıyorum doymadım bir yarım porsiyon daha yiyorum, hem cebimde param kalıyor, hem de vücudumu korumuş oluyorum. Ha doymadınız bir yarım porsiyon daha, ben demiyorum ki insanlar yemek yemesinler diye. Bu yanlış anlaşılmasın israf edilmemesi lazım. Ama maalesef sabah iki kez kahvaltı yaptık, emin olun o kahvaltı tabaklarında en azından yüzde 80’i kalmıştır. Oysa mutlaka ve mutlaka o kahvaltı yaptığımız saatlerde, açlıktan ölen insanlarımız vardır. Özellikle Müslüman kardeşlerimiz, neler çektiğini sizler benden daha iyi biliyorsunuz. Bu Arakan bölgesinde Müslümanların neler çektiğini görüyorsunuz. Bizim bunlara yardım etmemiz lazım, önce ülkemizdeki aç olan insanlarımıza sonra bütün İslam aleminden ülke olarak bizler sorumluyuz” dedi.

    Konuşmaların ardından çalıştay basına kapalı olarak devam etti.