Etiket: İspat

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Ey Kılıçdaroğlu, sen bunu ispat edersen ben cumhurbaşkanlığından istifa edeceğim”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisi yok. Ey Kılıçdaroğlu, şu hazırladığımız yasal düzenleme içerisinde çık böyle bir şey varsa bunu ispat et, ben cumhurbaşkanlığından istifa edeceğim. Ama o da kalkıp şu CHP’den ayrılsın ki CHP de bundan kurtulsun” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Büyükçekmece’de toplu açılış törenine katıldı. Burada toplanan on binlerce vatandaşa hitap eden Erdoğan, vatandaşlardan 16 Nisan için “evet” oyu vermelerini istedi. “16 Nisan’a doğru yaklaşırken içeride ve dışarıda maskeler iniyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıllardır saklanan gerçek yüzler, kafalardaki gerçek düşünceler yavaş yavaş ortaya dökülmeye başlıyor. Biz 16 Nisan’da kendi yönetim sistemimizi değiştireceğimizi zannediyorduk. Sonra baktık ki birilerinin dengelerini altüst etmişiz. Türkiye’de seçim olacak, Almanya’ya, Hollanda’ya ne? Onlar ne karışıyor. Bu Türkiye’nin içişlerine karışmaktır. Benim bakanımı arabanın içine mahkum edeceksin, sonra demokrasiden bahsedeceksin. 16 Nisan’da bu devranı değiştirmeye var mıyız? Benim Hollanda’daki vatandaşlarımızın üzerine atlarını, itlerini salan o faşist zihniyete gerekli dersi vermeye var mıyız?” diye konuştu.

    “Bir devletin cumhurbaşkanını açıkça tehdit edecekler, öyle seyredeceksiniz”

    Avrupa Birliği üyesi ülkelerin Vatikan’da bir araya gelmelerine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların hepsi bir araya geldiler. Bunlar tek millettir. Kinleri, nefretleri o derece arttı ki terör örgütü ile aynı çizgide yer almaktan çekinmiyorlar. AB’de terör örgütü ilan ediyorlar, sonra onlarla beraber yürüyorlar. Sonra içeriden biri çıkıyor diyor ki; İsviçre AB üyesi değil diyor. AB üyesi olması şart değil. Zihniyet aynı zihniyet. Büyük bir pankart ve bu pankarta benim resmimi yapmışlar, şakağıma silahı dayamışlar. Erdoğan’ı öldürün diyor. Rabbimin bana verdiği ömrü ne bir an geri ne biran ileri çekmeye gücünüz yetmez. Biz bu yola kefenimizle çıktık, kefenimizle yürüyoruz. Bir devletin cumhurbaşkanını açıkça tehdit edecekler, öyle seyredeceksiniz. Yazıklar olsun size. Bunun adı düşmanlıktır. Görünen köy kılavuz istemez. Batılılara diyorum ki gelin bize karşı ülkemize, Müslümanlara karşı önyargılı olmaktan kaçının. Bizim kimseye husumetimiz yok” dedi.

    “Ey Kılıçdaroğlu, sen bunu ispat edersen ben cumhurbaşkanlığından istifa edeceğim”

    Yeni sisteme ilişkin CHP liderinin anlattıklarının gerçeği yansıtmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanı, muhtarı görevden alamaz. Asla böyle bir yetkisi yok. Ey Kılıçdaroğlu, yalan söyleme. Yalancının mumu 16 Nisan’a kadar yanar. Şu ana kadar 16 bin muhtarımızı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırladım. Hedef 55 bin muhtarımızı ağırlamak. Cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisi yok, tamamen yalan. Ey Kılıçdaroğlu, sen bunu ispat edersen ben cumhurbaşkanlığından istifa edeceğim. Diyor ki ’Cumhurbaşkanının Meclisi feshetme yetkisi var.’ Yalan söyleme. Cumhurbaşkanının Meclisi feshetme yetkisi yok. Ey Kılıçdaroğlu, şu hazırladığımız yasal düzenleme içerisinde böyle bir şey varsa bunu ispat et, ben cumhurbaşkanlığından istifa edeceğim. Ama o da kalkıp şu CHP’den ayrılsın ki CHP de bundan kurtulsun. Edemez. Biz dürüstüz, bunda dürüstlük yok” diye konuştu.

    Eğitim, sağlık, ulaşım başta olmak üzere yapılan yatırımlara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne, 3’üncü havalimanı ve diğer tüm yatırımlara hayır dediler. Şimdi Çanakkale Köprüsü’nün temelini attık. Ancak Çanakkale Köprüsü’ne hayır diyemediler. Çünkü 16 Nisan geliyor. Sıkıysa ona da hayır desinler” dedi.

    “Terör örgütlerinin başını eziyoruz”

    Yeni sistemle beraber terör örgütlerinin Türkiye’de yaşayacak yer bulamayacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör örgütlerinin başını eziyoruz. Yeni sistemle beraber terör örgütleri Türkiye’de yaşayacak yer bulamayacaklar. Şuanda inlerine girdik. Milletimizin huzurunu kaçıranların huzurunu kaçıracağız. İçeride dışarıda fark etmez. PYD, YPG onların da Türkiye’yi rahatsız etmesine müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

  • Çocukları FETÖ’den cezaevinde bulunan baba: “Suçsuz oldukları ispat olana kadar onları görmeye gitmiyorum”

    Adana’nın Kozan ilçesinde, yedi çocuğundan beşi FETÖ soruşturmaları kapsamında görevden alınan, dördü cezaevinde olan 72 yaşındaki baba Mahmut Kurtgöz, “Suçsuz oldukları ispat olana kadar onları görmeye gitmiyorum” dedi.

    Fetullahçı Terör Örgütü soruşturması kapsamında öğretmen olan çocukları Ahmet, Ender, Ercan ile komiser olan oğlu Adem tutuklanırken, yine öğretmen olan bir kızı da açığa alınan baba Adem Kurtgöz, çocuklarının beyninin örgüt tarafından yıkandığını söyledi. Çocuklarına, bu yoldan vazgeçmeleri için tavsiyelerde bulunduğunu ancak onların kendisini dinlemediğini anlatan baba Mahmut Kurtgöz, “Sol gözüm hiç görmüyor. Sağ gözüm de yüzde yirmi görüyor. Akli dengem yerinde şükür. Bu çocukları okutmak için çok zor şartlardan geçtim. Çocuklarımı zor şartlarda köylerden yumurta, canlı tavuk ve hayvan derisi toplayarak okuttum, adam ettim. Çocuklarımın böyle olmasını beklemiyordum” dedi..

    “Suçsuz oldukları ispatlanana kadar cezaevine onları ziyarete gitmiyorum”

    Yedi çocuğunun beşinin üniversitede okuyarak devletin çeşitli kademelerinde göreve başladığını kaydeden Kurtgöz, “Çocuklarıma üniversite okuttum. Dördü öğretmendi, birisi komiserdi. Onlar sehven mi yoksa saflıktan mı FETÖ’cü gözüktüler. Şuan hepsi içerideler, cezaevindeler. Biri dışarıda dördü içeride” dedi. Eğer çocuklarının Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı bir saygısızlık ederek FETÖ’ye hizmet etmişlerse onlara hakkını helal etmeyeceğini ifade eden Mahmut Kurtgöz, “Ben çocuklarıma şu yönden acımıyorum. Türkiye Cumhuriyeti ve devletinin insanları varken FETÖ’ye inanarak onların safına geçtiyse, çocuklarım ceza evinde yatıyorsa yatsın. Ama suçu yoksa da Allah’ım yardım etsin. Büyük oğlum Ahmet Kurtgöz öğretmen, onun küçüğü Ender Kurtgöz, onun küçüğü Ercan Kurtgöz öğretmen, Adem Kurtgöz komiser ama suçları var mı bilmiyorum? Mahkemeye çıkmadılar. Ziyarete gitmiyorum. Türkiye Cumhuriyetine karşı eğer onlar bir saygısızlık yaptılarsa Allah onu benden sorar yarın. Ya tövbe edecekler, önce Allah’a ondan sonra bana. Öyle af edeceğim. Az önce kızım da geldi Samsun’dan. O da öğretmendi onu da görevden aldılar. Bana ’ağabeylerimin yanına git’ dedi ’gitmiyorum’ diye cevap verdim” dedi.

    “Ben çocuklarıma değil 16 torunuma acıyorum”

    FETÖ’den dolayı cezaevine giren çocuklarına acımadığını ancak 16 torununa acıdığını söyleyen Kurtgöz, “Beni yoran burada 16 torunum var. Acıdığım torunlarım benim. Oğullarıma ve damadıma acımıyorum ben. Ben onlara acımıyorum ama gelecek nesil olan torunlarıma acıyorum” diyen baba Kurgöz, FETÖ örgütünün bir numaralı ismi Fetullah Gülen’i daha önce abdestli ve namazlı olduğu için kendisinin de sevdiğini ve övdüğünü ancak son dört yıl içinde Fetullah Gülen’deki olumsuzlukları görünce kendisinin çocuklarına bu yoldan dönmeleri için tavsiyelerde bulunduğunu anlattı. Mahmut Kurtgöz, “Fetullah’ı ben önce çocuklarıma övdüm. Dürüst, abdestli, namazlı dedim ama bundan diyelim ki dört beş sene önce şüphe duymaya başladım. Yalvardım dedim ki çocuğum bu yol kötü yoldur. Bunun okulunda okuyan öğretmenlik yapan kızım vardı. Çık kızım buradan devlete gel devlet bizim devletimiz. Yok baba bura çok iyidir, biz inandık dediler. Ama ben artık inanmıyorum, İslam’ın müslümanlığın düşmanı Fettullah’tır. En büyük düşmanı Fetullah’tır. Ocağını söndüren Fetullah’tır” diye konuştu.

    “4 çocuğum FETÖ’den içeride on defa da evet diyorum bin defa da evet diyorum”

    Baba Kurtgöz, referanduma ilişkin düşüncelerini de paylaşarak şöyle devam etti:

    “Erbakan’a da oy verdim ama AK Parti kurulduktan bu yana başka hiçbir yere oy vermedim. Hiç de verdiğim oydan pişman değilim. Yarın evet hayır mı var, açıktan evet diyorum. Ben evet diyorum. On defa da evet diyorum, bin defa da evet diyorum”.

  • Alkollü Araç Kullandıkları İddiasıyla Ceza Yediler, Alkol Kullanmadıklarını İspat Etmek İçin Her Yolu Denediler

    Giresun’un Espiye ilçesine bağlı Şahinyuva köyünde yaşayan iki arkadaş Bayram ve Mehmet Kılıç, alkollü araç kullandıkları iddiasıyla yedikleri trafik cezası sonrasında alkollü olmadıklarını ispat etmek için her yolu denediler ancak polisleri inandıramadılar.

    Hayatı boyunca alkol ve sigara içmediğini belirten Bayram Kılıç, ”10 yıldır ehliyetli şoförüm. Köyden arkadaşımla beraber iki araç peş peşe Espiye’ye geliyorduk. Espiye ilçesine geldiğimizde polis uygulama yapıyordu önce arkadaşın aracını durdurdular, sonra beni durdurdular ve alkol muayenesi yaptılar. Yapılan muayanede bende 0. 44 promil alkol çıktı. Ben bu duruma itiraz ederek hemen sonra hastaneye gittim. Hastane raporunda 0 promil alkol çıktı. Giresun Devlet Hastanesi’ne gittim, orada da kan tahlili ile rapor aldım ve yine alkol çıkmadı. Buna rağmen bana 844 TL ceza yazdılar, ehliyetime de el koydular. Ehliyetimi almak için mahkemeye başvurdum ama bana ’ 2-3 ay sonra sonuç gelir’ dediler. Ben aracımla ekmek paramı kazanıyorum. Şimdi ne yapacağım” dedi.

    Mehmet Kılıç ise “Uygulamada durdurulduğumuz da gereken evrakları verdikten sonra bizden alkol metreyi üflememiz istendi bizde kendimizden emin bir şekilde üfledik. Alkolmetre sonucunda 0. 20 promil alkol çıktı, 0. 44 promil de arkadaşımda çıktı. Bizde oradaki memurlara hayatımızda hiç alkol almadığımızı söyledik. Onlar da bize ’Bu işlemi Ankara görüyor ve bu işlemi yapmamız gerek’ dediler. Biz de onlara doktor muayenesine gitmek istediğimizi belirttik. Onlar da ‘Doktor muayenesine gitseniz bile biz bu cezayı yazacağız. Siz ancak bunu mahkeme yoluyla çözeceksiniz’ dediler. Cihazda arıza vardır dedik ama bize ‘o ana kadar 11 kişiyi ölçtük sadece ikinizde alkol bulundu’ dediler ve bizimle ‘Siz yolda gelirken beraber içmişsiniz’ diyerek dalga geçtiler. Ben kamyonet kullanıyordum bende alkol 0. 20 promil çıktı. Bana işlem yapmadılar ama arkadaşımda 0. 44 promil çıkınca ehliyetine el koydular” diye konuştu.

  • Başkan Uğur: “Paralel Yapı İle Alakamı İspat Edemezseniz Şerefsiz, Adi Ve Alçaksınız”

    Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Edip Uğur, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada kendisini ’paralel’ olarak nitelendirenlere seslendi ve çok sert açıklamada bulundu. Başkan Uğur’un 25 maddelik açıklamasında en dikkat çekici noktası “Paralel yapı ile alakamı ispat edemezseniz şerefsiz, adi ve alçaksınız” sözleri oldu.

    Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklama ile kendisini belli konularda eleştirenlere çok sert tepki gösterdi. 25 maddeden oluşan açıklamada Başkan Uğur’un kendisine ’paralel’ suçlaması yöneltenlere sert ifadeler kullanması dikkat çekti. Açıklamada, “Ben Recep Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşıyım 2001’den bu yana Reisimizle omuz omuza mücadele veriyorum. 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde paralel yapının her şeyiyle benimle amansız mücadele ettiğini ne çabuk unuttunuz. 30 Mart 2014’te paralel yapının Balıkesir’de bana karşı MHP’yi desteklediğini ne çabuk unuttunuz. 30 Mart 2014’ten sonra şimdiki BASKİ binasının olduğu yerden paralelci dershaneyi ben çıkarttım. Paralel örgütün diğer dershane binasının levhalarını ben indirttim. Levhaları indirttim diye paralelciler hakkımızda suç duyurusunda bulundular. Ankara’dan paralelci bürokrat olarak sürülen şube müdürüne bütün yetkilerini veren akıl hocanız değil mi? Paralel örgüt ile mücadele etmeyen, imza atmayan akıl hocanıza neden hesap sormuyorsunuz? İstanbul’da dikiş tutturamayıp köyüne dönen kendini gazeteci sanan Mustafa Aycin boşuna uğraşma. Benim birinci derecede hiçbir akrabamın FETÖ terör örgütüyle ilgisi ve ilişkisi yoktur. Paralel yapı ile ilgimi ve alakamı ispat edemezseniz şerefsiz, adi, haysiyetsiz ve alçaksınız” ifadelerini kullandı.

    Köşe Yazarı Yalçın Bayer ile yapılan görüşmesi dolayısı ile eleştirilen Başkan Uğur, açıklamasında bu konuya da değindi. Uğur, “Yalçın Bayer ile olan resmimiz 13.03.2014’den önce Balıkesir’de çekilmiştir. Yalçın Bayer’in AK Partili Bakanlar ve Belediye Başkanları ile röportajlarını okumadınız mı? Sizin kimin kontrolünde olduğunuzu, konutu haftada kaç defa ziyaret ettiğiniz herkes tarafından biliniyor. Balıkesir Bandırma’ya yapılacak Liman ve OSB için Başbakanımızdan aldığımız davetten rahatsız mı oldunuz? Sayın Başbakanımız ve Bakanlarımızla Hollanda’ya seyahat ettiğimizden de mi rahatsız oldunuz? Balıkesir’de yapılacak yatırımlar sizi rahatsız mı ediyor? İşiniz gücünüz yatırımları ve hizmetleri engellemek. Hazmedemeseniz de Balıkesir’e yatırımları getiriyoruz. Devlet tabii ki arkamızda. A.Edip Uğur’un alnı açık, başı dik paralelci damgası bana yapışmaz. Ameller niyetlere göredir. Akıl hocanızın niyeti bozuk. Suçüstü yakalandı paraları götüremedi. Akıl hocanıza nitelikli dolandırıcılık yapıştı ölünceye kadar alnında damgalı. Bütün yalanlarınız, iftiralarınız ve hakaretleriniz için suç duyurusunda bulunacağım” dedi.

  • “Kur’an-ı Kerim Ahireti Nasıl İspat Ediyor” Programına Yoğun İlgi

    Bozüyük Belediyesi, Osmanlı Eğitim ve Kültür Derneği ile Hayrat Derneği tarafından ortaklaşa düzenlenen sohbet programı Bozüyüklüler tarafından yoğun ilgi gördü.

    Bozüyük Belediyesi Metristepe Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Kur’an-ı Kerim Ahireti Nasıl İspat Ediyor” konulu sohbet programına konuşmacı olarak Osmangazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Sadık Tanrıkulu katıldı. Kuran-ı Kerim Tilaveti ile başlayan programda Saidi Nursi’nin hayat hikâyesini anlatan kısa film gösterimi yapıldı. Ardından söz alan Tanrıkulu, bugün yaşanılan dünyayı ve ahiretin varlığını Kur’anda yer alan ayetlerle açıklayarak örnekler verdi. Tanrıkulu, programın sonunda yapılan soru cevap bölümünde, izleyenlerin merak ettikleri soruları cevapladı.

    Programa, Belediye Başkan Yardımcısı Hayrettin Eldemir, İl Genel Meclis üyesi Oğuz Sertler, Belediye Meclis üyeleri, AK Parti İlçe Başkanı Mesut Çetin ve çok sayıda vatandaş katıldı.