Etiket: İspat

  • Geyikli, zeytinyağı kalitesini dünyaya ispat etti

    Geyikli, zeytinyağı kalitesini dünyaya ispat etti

    Çanakkale’nin Ezine ilçesine bağlı Geyikli beldesinde yetişen zeytinlerden yapılan zeytinyağı, Uluslararası Sızma Zeytinyağı Yarışmasında Altın Prestij ödülü aldı.

    Türkiye’de kaliteli zeytin ve zeytinyağı üretiminin en önemli merkezlerden biri olan Geyikli’de 1963 yılından bu yana zeytinyağı üretimi yapan Muharrem Ayvaz işletmesi, Arjantin’de düzenlenen OLİVİNUS 2020 Dünya Sızma Zeytinyağı yarışmasında Altın Prestij Ödülü’ne layık görüldü. Bu yıl yarışmaya dünya zeytinyağı üretiminin lokomotifi durumundaki İspanya, İtalya, Yunanistan, Tunus ve Fas’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda ülkeden binlerce firma katıldı.

    Geyikli’de üretilen kaliteli zeytinyağını artık dünyanın da tanıdığını kaydeden şirket yöneticisi Semih Ayvaz, “Sağlıklı ve lezzetli zeytinyağının en önemli unsurlarından birinin kaliteli üretim olduğunu söyleyebiliriz. Son teknoloji makinalarımız ile üretim yapıyoruz. Üretim konusunda çok hassas ve titiz davranıyoruz” dedi.

    Sağlıklı ve doğal yaşam bilincinin artmasıyla Türkiye’deki zeytinyağına olan ilginin arttığını ifade eden Ayvaz, “Vatandaşlarımız zeytinyağı alırken markası ve etiketi olan ürünleri tercih etmeli, bu ürünler Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından onaylıdır. Koku ve tat zeytinyağının kalitesinin anlaşılması açısından önemli bir faktördür. Zeytinyağını tattığınızda dilinizin yanlarında ve boğazınızda yakıcılık hissi almanız gerekir, bu yakıcılığın asitle ilgisi yoktur” diye konuştu.

    Bölgede yılda ortalama 45 bin ton zeytin ve 9 bin ton da zeytinyağı üretiliyor.

  • 300 fabrika iddialarına yerinde ispat

    300 fabrika iddialarına yerinde ispat

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 26 Eylül Cumartesi günü açılışını yaptığı 300 fabrikaya ilişkin iddialara karşı Gaziantep Valisi Davut Gül ve Gaziantep protokolü gazetecilerle birlikte fabrikaları ziyaret etti.

    Gaziantep Valisi Davut Gül, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Şimşek, Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi, Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım ve basın mensupları 5’inci Organize Sanayi Bölgesi’ni gezdi.

    Firma sahipleri, 300 fabrika açılışının gerçeği yansıtmadığı iddialarına karşı üretim kapasitelerinin ve istihdamın kentte giderek artığını söyledi. Yatırım ve tesisleri hakkında bilgilendirme yapan firma sahipleri, fabrika inşaatlarını görmek isteyenleri Gaziantep’e davet etti.

    Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, 300 fabrikaya dönük çeşitli iddiaların ortaya atıldığına dikkati çekerek, “5 saattir 5’inci OSB’yi geziyoruz ve sadece 5’te 1’ini dolaştık. Bu yüzden bu şehir bir aş, iş, ihracat, istihdam üreten bir şehir. Bu şehrin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak sanayicileriyle, devlet adamlarıyla da iftihar ediyoruz” dedi.

    “Firma değil tesis açtık”

    İnsanların 50 yıllık firmalara bakarak yorum yaptığına dikkat çeken Gaziantep Valisi Davut Gül, ”Baktığımızda insanların kafasında şu var, firma ismine bakıyorlar, bu firmanın ismini internetten araştırıyorlar, firma kuruluş tarihini temel alarak şimdi açılış yapılıyor deniyor. Beraber gittik gördük. 300 tesis açıldı ve dolayısıyla bunların içerisinde 10 yıllık 50 yıllık firmalar var. Gaziantep’e dışardan yatırım yapılıyor ama yüzde bir yüzde ikiyi geçmez. Yüzde 98’i Gaziantep firmasıdır. İnsanlar işini büyüterek gidiyor. 5 organize sanayi yan yana” dedi.

    “Eczacı dedikleri çocuk bezi üretiyor”

    Yapılan eleştirilere değinen Vali Gül, “Yine lokanta ve eczane açıldı diye konuşuldu. Gaziantep gastronomi memleketidir. Gaziantep’te gastronomi ile beraber ürünlere talep oldu. Bu talepleri karşılamak için kendi sanayisinde üretti. Bunları hazır dondurulmuş olarak Dünya’nın her tarafına ihraç ediliyor. Türkiye’nin zincir marketlerine mal veriliyor. Eczane denilen yer ise sahibi eczacı ama bebek bezi üretilen bir tesis. En son aldığı makine 5 milyon dolar değerinde” şeklinde konuştu.

    “Rakamlar ortada”

    Gaziantep’te enerji, istihdam ve ihracat rakamlarının ortada olduğunu belirten Vali Gül, “100 milyon fabrika da yapsanız çalışmıyorsa enerji kullanamaz. Son 3 yılda yüzde 35 enerji kullanım artışı var. Bu ayın geçen yıl ayına göre yüzde 14 enerji kullanım artışı olmuş. Enerji kullanmak demek üretim demek. Gaziantep OSB Türkiye’de OSB’lerde kullanılan toplam enerjinin yüzde 8’ni kullanıyor. Sanayi’de kullanılanın ise yüzde 5’i. Pandemiye rağmen küçülen, durağanlaşan hizmet sektörüne göre 70 bin ilave istihdam var. Hizmet sektörünün negatif etkisini kaldırırsak 100 bin artı istihdamdan söz ediyoruz. İhracat rakamlarına da bakarsak fiyatların düşmesine rağmen Gaziantep bir önceki yılın Ağustos ayına göre yüzde 9,6 daha fazla büyüdü. Özetle bakarsak yaptığımız iş doğru iş. Cumhurbaşkanımızın programı belli olduğunda OSB’nin tamamlanan fabrikanın isimlerini aldık ve programı biz teklif ettik. Valilik olarak teklif ettiğimiz isimlerinde fabrikalarında arkasındayız” diye konuştu.

    Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi, Gaziantepli sanayicilere güvendiğini ve birlikte daha da büyüyeceklerinin altını çizdi.

    Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım ise, açılışın yapılan fabrikaları yerinde gördüklerini belirterek, Gaziantep’in üreten bir şehir olduğunu vurguladı.

    Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Şimşek de, bir fabrika isminin yanlışlığından dolayı olayın bu noktalara taşındığını ancak asla bu yatırımların gölgeye düşürülemeyeceğini ifade etti. Şimşek, fabrikaları yerinde incelediklerini ve fabrika kurmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

  • Köyünde yaşadığını ispat etmeye çalışıyor

    Sivas merkeze bağlı Karayün köyünde yaşayan ve çiftçilikle uğraşan Mehmet Ali Koçak’ın başı ikametiyle dertte. Köyde yaşadığını ispat etmek için köylülerden imza toplayan Koçak, yetkililerden yardım bekliyor.

    Sivas’ta 27 yıl Aile ve Çalışma Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünde memur olarak görev yapan Mehmet Ali Koçak, emekli olduktan sonra kent merkezine 30 kilometre uzaklıkta bulunan Karayün köyüne yerleşmeye karar verdi. Eşinden ayrılan iki çocuk babası Koçak, köyünün dışına bir çiftlik evi yaptı. İkametini de köye aldırmak için İl Nüfus Müdürlüğüne giden Koçak, çiftlik evinin kapı numarası olmadığı için ikametini buraya aldıramadı. Daha sonra başka bir eve ikametini aldırdı. İkamet değişikliğinin mükerrer yapılıp yapılmadığını tespit için jandarma ekipleri muhtarla birlikte Koçak’ın evde bulunmadığı sırada eve gitti. Evde kimsenin olmadığını gören ekipler tutanak tuttu. Tutulan tutanak sonucu 2 bin 250 lira para cezasına ödemek zorun kalan Koçak, daha sonra köyde aylık 100 liraya kiraladığı başka bir eve yerleşti. Köyde yaşadığını ispat etmek içinde köylülerden imza da toplayan Koçak, ikamet sorunu yaşadığı için köyde yetiştirdiği arıları Tarım ve Orman Müdürlüğüne kayıt ettiremedi. Jandarma ekiplerinin tutanağı düzeltmesini bekleyen Koçak, arılarını kış sezonunu geçirmeleri için Tokat’a götüremiyor.

    Nüfus Müdürlüğüne gidip, köyde yaşadığını ve ikametini köye aldırmak istediğini belirten Koçak, “Adres istediler. Çiftliğimi söyledim. Çiftliğin numarası olmadığı için kayıt edemediler. Oradaki memur 63 numaranın müsait olduğunu söyleyerek beni oraya yazdı. Burada elektriğim olmadığı için buzdolabım, çamaşır makinem her şeyim köyde. Jandarma muhtar ile beraber geliyor. Evde kimse olmadığı için muhtara soruyorlar. Muhtar köyde ikamet etmediğimi söylüyor. İki sefer gelip, iki kez tutanak tutması sebebiyle 2 bin 250 lira ceza kestiler. Gittim, Nüfus Müdürlüğü ile görüştüm. Muhtarın beyanının ortalığı karıştırdığını ifade ettiler. Azalardan ve köy heyetinden topladığım imzaları ile ev sahibi ile yaptığım kiralık kontratı gösterdim. 18 Mayıs’ta bir dilekçe daha yazdılar jandarmaya 7 ay geçmesine rağmen bir türlü haber çıkmadı. Amacım arılarımı Tarım ve Orman Müdürlüğüne kayıt ettirmek ve kışlatmak için Tokat’a götüreceğim. Başka bir amacım, emelim yoktur. Beni süründürüyorlar, bir ikamet aldırmak ne kadar zormuş” dedi.

    Köyde hayvanlarla ilgilendiğini ifade eden Koçak, “Köpeklerim var, burada vakit geçiriyorum. Yazın daha çok çiftlik evindeyim. Soğuk havalarda köyümde kalıyorum. Akşamları gidip gündüz geliyorum hayvanlarımla baş başayım. Ama bir türlü ispat edemiyorum. Jandarma gelip de ’köyde ikamet ediyor’ diye bir türlü tutanak tutmuyor. Bir daha ceza yersem ben ne yapacağım. Ben bu arıları kredi çekip de aldım. Devletten herhangi bir şey beklemiyorum. Kendi emeğimle, kendi çabamla bunları yapıyorum. En sonunda Cumhurbaşkanı’na şikayet ettim. Ben ufak, tefek işler için neden Cumhurbaşkanımızı rahatsız edeyim. Bir ikamet alacağım hiçbir şey yok” diye konuştu.

  • BBP İl Başkanı Kıraç: “PKK bebek katili olduğunu bir kez daha ispat etmiştir”

    Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde Nurcan Karakaya ve 11 aylık bebeğinin şehit edilmesiyle ilgili açıklama yapan Büyük Birlik Partisi Karabük İl Başkanı Dursun Kıraç, “PKK bebek katili olduğunu bir kez daha ispat etmiştir” dedi.

    Başkan Kıraç, saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin en ağır şekilde bedelini ödeyeceklerini ve Eren Bülbül’ü şehit eden teröristlerin cenazesine katılan sözde milletvekillerinin de terörist olduğunu ifade etti.

    “CHP aynı tavrı devam ettirecek midir?”

    Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın terörist cenazelerine katılma talimatı verdiklerini hatırlatan Kıraç, “Astsubayımızın masum eşi Nurcan Karakaya ve bebeği Mustafa Bedirhan’ı şehit eden teröristlerin cenazesine katılma talimatı verecekler mi? Bu talimatı veren Demirtaş’ı, İnce tekrar ziyaret etmeyi düşünüyor mu? Ona özgürlük diyenler aynı tavırdalar mı? HDP’ye destek verip barajı geçiren CHP pişman mıdır, yoksa aynı tavrı devam ettirecek midir?” diye konuştu.

    Kıraç, terörle mücadelenin bir devlet politikası olduğuna ve milletçe mücadele edilmesi gerektiğini söyleyerek, “Terör örgütünün sözcülüğünü yapanlar dışındaki diğer partilerin hepsini, bu mücadelede Türkiye Cumhuriyeti Devleti’yle ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile birlikte olmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    OHAL’in kaldırılmasının ardından çıkarılan güvenlik yasasına, bazı Batılı ülkelerin kasıtlı olarak karşı çıktığını dile getiren Kıraç şunları söyledi:

    “Annesi ve yavrusunun şehit edilmesinden sonra PKK’ya destek veren, arka çıkan batılı liderlerin yüzü kızarmayacak mı? Türkiye’ye karşı bir özür borçları olmayacak mı? Son olarak terör ve cinsel istismar suçlarının faillerinin idamla cezalandırılmaları gerekiyor. Şehit annemize, şehit bebeğimize Allah’tan rahmet diliyorum. Kahraman Astsubay Çavuşumuza Allah sabırlar versin diyor, başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Acı hepimizin, şehitler milletimizin. Vatan sağ olsun, millet sağ olsun.”

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Senegal de Türkiye’nin kara gün dostu olduğunu 15 Temmuz’da ispat etmiştir”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Senegal de Türkiye’nin kara gün dostu olduğunu 15 Temmuz’da ispat etmiştir” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği Senegal’de mevkidaşı Macky Sall ile ortak basın toplantısı düzenledi. Senegal’in Türkiye için dost ülke ve stratejik bir ortak olduğunu belirten Erdoğan, “Senegal de Türkiye’nin kara gün dostu olduğunu 15 Temmuz’da ispat etmiştir. Senegal hükümetinin darbe girişiminde ülkemize, milletimize karşı sergilediği dayanışma için tekrar teşekkür ediyorum. Bu asil duruşu, bu asil tavrı hiçbir zaman unutmayacağız. FETÖ ile mücadelede Senegal’le yaptığımız işbirliğini kararlılıkla sürdüreceğiz. Senegal’deki FETÖ bağlantılı okulların kapatılması çok çok önemlidir. Maarif Vakfımız tarafından Senegal’de kurulan ve kurulmakta olan okullarda vatanını seven, ülkesi ve ailesi için çalışan nesiller yetiştireceğiz. Bu okullar Türk ve Senegal devletlerinin teminatı altında faaliyet göstereceklerdir. Senegal hükümetine Maarif Vakfına verdiği destek için de ayrıca şükranlarımı sunuyorum” dedi.

    İki ülke arasındaki ilişkilerin ulaştığı seviyeyi Senegalli mevkidaşı Macky Sall ile bir kez daha memnuniyetle değerlendirdiklerini ifade eden Erdoğan, “2013 yılında başbakan olarak ziyaret ettiğim Senegal’de ve aldığımız kararların o günden bugüne hayata geçtiğini görüyorum. Nasıl 2013 yılından sonra ilişkilerimiz yeni bir ruhla geliştiyse bu ziyaretimden sonra yeni bir hamle yakalayacağımıza inanıyorum. Ülkelerimiz arasındaki iyi siyasi ilişkiler, ikili ticari verilerde kendini gösteriyor. 2017 yılında ticaretimiz ilk kez 200 milyon dolar üzerine çıkarak 250 milyon dolara yaklaşmıştı. İnşallah şimdi bu rakamı daha da yukarılara taşıyacağız” diye konuştu.

    Geçen hafta İstanbul’da düzenlenen Türkiye-Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) Ekonomi ve İş Forumu’nu hatırlatan Erdoğan, “Forumda ticaretimizi ve yatırımlarımızı arttırmak için neler yapılabileceği tartışıldı” şeklinde konuştu.

    Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall’in 2025 yılını hedefleyerek oluşturduğu yükselen Senegal Kalkınma Planı’nın bölgedeki diğer ülkeler için örnek teşkil ettiğini söyleyen Erdoğan, “Türk firmalarının proje ve eserlerle Senegal’de iz bıraktığını görüyoruz” dedi.

    Senegal’le enerji, turizm, ulaştırma alanlarında çeşitli anlaşmalar imzalandığını anlatan Erdoğan, “Özellikle turizmi Senegal için çok önemsiyoruz. Maden ve mineraller alanındaki iş birliğini önemsiyorum. Hidrokarbonlar ve enerji alanındaki işbirliğini her iki ülke içi önemsiyorum. Demiryolu alanında işbirliğinin geliştirilmesini özellikle Senegal için modernleşmede çok önemli kayda değer bir adım olarak görüyorum. Bütün bu anlaşmaların iş birliğimize katkı sağlayacağına inancım tamdır” diye konuştu.

    “Gelecek asrın bir Afrika asrı olacağına inanıyoruz”

    Afrika ziyareti kapsamında önce Cezayir ve Moritanya’ya gittiğini, Senegal’den de Maliy’e geçeceğini söyleyen Erdoğan, “Biz Afrika ülkeleriyle eşit ortaklık ve saygıya dayalı bir işbirliği geliştirmek istiyoruz. Türkiye’nin Afrika ile ilişkilerinin tarihi 10. yüzyıla dayanıyor. Bin yılı aşan bu geçmişte bir kara leke yoktur. Bu mazide Gore adası gibi vahşetinin ve sömürünün zirve aldığı yerler yoktur. Beş yıl önce başbakanken ziyaret ettiğim Gore adasını her hatırlayışımda insanlık adına bir hicab olarak görüyorum. Yaşanan onca zulme ve katliama rağmen Afrikalı kardeşlerimin gösterdiği dirayeti saygıyla karşılıyorum. Gelecek asrın bir Afrika asrı olacağına inanıyoruz. İşbirliğimize de bu açıdan uzun vadede bakıyoruz” şeklinde konuştu.