Etiket: İşletmeleri

  • (Özel) Tüm Kantin İşletmeleri İşveren Sendikası Genel Başkanı Okan Fırat:

    (Özel) Tüm Kantin İşletmeleri İşveren Sendikası Genel Başkanı Okan Fırat:

    Tüm Kantin İşletmeleri İşveren Sendikası Genel Başkanı Okan Fırat, “Bakmakla yükümlü olduğumuz ailelerimiz var. 6 aydır hiçbir gelirimiz yok. Çalışmıyoruz, işsiziz. Bu bizim mesleğimiz. Biz evimizi bu işle geçindiriyoruz” dedi.

    Tüm Kantin İşletmeleri İşveren Sendikası Genel Başkanı Okan Fırat, kantinci esnafının 2020-2021 eğitim ve öğretim senesinde tüm hijyen şartlarını uygulayarak göreve hazır olduğuna değindi.

    Covid-19 önlemleri kapsamında Mart ayında başlayan uzaktan eğitimle birlikte zor günler geçirdiklerini belirten Okan Fırat, 6 aydır işsiz konumda olduklarını söyledi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın ‘Yeni Normal Hayat’ ismini verdiği 1 Temmuz sonrası birçok iş yerinin açıldığının altını çizen Fırat, velilere de endişe etmemeleri yönünde mesaj verdi.

    “Her şey normal ama konu eğitime gelince ‘Okullar açılmasın’ diyorlar”

    Okulların açılması yönünde çıkan tartışmalarda velilerin de ikiye bölündüğünü ifade eden Fırat, velilerin endişelerinin yersiz olduğunu belirtti. Yeni normal hayata geçişle birlikte açılan; AVM, halı saha, kafe, oyun salonları, restoran gibi işletmelerde çocukların sosyal mesafe kurallarına pek fazla uymadığına da dikkat çeken Fırat, “ ‘Çocuğuma herhangi bir hastalık bulaşır mı?’ diyerek okullara öğrencisini yollamak istemeyen velilere şunu sormak istiyorum; ‘Normalleşme süreciyle birlikte; kafelerin, internet kafelerin, halı sahalar açıldı. Veliler çocuklarını bu noktada takip edebiliyor mu?’ Ben özellikle oyun konsolu bulunan kafelere gittim. Bir oyunu 4 kişi birlikte omuz omuza oynuyor. Her şey normal ama konu eğitime gelince ne hikmetse ‘Okullar açılmasın’ diyorlar. Ülkemizin eğitime ihtiyacı var” ifadelerine yer verdi.

    “Paketli ürünler şu ortamda daha sağlıklı”

    Okul kantinlerinde dönemin Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı imzasıyla yayımlanan genelgeye göre, satışı yapılacak gıda ve içeceklerin kriterlerinin yeniden belirlendiğini hatırlatan Fırat, Kovid-19 dönemi dolayısıyla bu genelgenin de düzenlenmesi gerektiğine değindi. Fırat, “Tabii ki öncelikle çocuklarımızın sağlığı önemli. Bir esnaf olarak devletimizin bizim de yanımızda olmasını istiyoruz. Biz çalışırken geçmişte de; bone, maske ve eldiveni kural gereği kullanıyorduk. Velilerimiz çocuklarımızı okullara gönderirken biz kantinci esnaflarına ve okullarına güvensinler. Devletimiz zaten gerekli önlemleri aldı. 2016 yılında yayımlanan ‘Satışa Uygun Olmayan Ürünler’ konulu bir genelgemiz var. 2016 yılındaki genelgenin biraz daha esnek hale getirilmesini istiyoruz. Bu genelgede kaplamalı ve paketli ürünlerin satışa uygun olmadığı yazıyor. Biz şu anki süreçte kaplamalı ve paketli ürünlerin daha güvenilir olduğu düşüncesindeyiz. Paketli ürünler şu ortamda daha sağlıklı. Bu genelgenin tekrar düzenlenmesini talep ediyoruz” dedi.

  • İpekyolu Belediyesi’nden sanayi işletmeleri koordine toplantısı

    Van merkez İpekyolu Belediyesi, ilçe sınırlarındaki yerleşim yerleri ve mahalle aralarında, İşyeri Açma ve Çalışma Yönetmeliği’ne aykırı olarak hizmet veren sanayi işletmelerinin, yerleşim yeri dışına yönlendirilmeleri amacıyla koordine toplantısı düzenledi.

    İpekyolu Belediyesi konferans salonunda düzenlenen toplantıya İpekyolu Belediye Başkan Yardımcısı Sait Çakırtaş, İpekyolu Belediye Zabıta Müdürü, ilgili sanayi işletmelerinin oda, kooperatif ve sanayi site başkanları ile izinsiz olarak mahalle aralarında hizmet vermeye devam eden işletmeciler katıldı. Toplantıda İpekyolu Belediyesi Zabıta Müdürlüğü tarafından Eylül ayı içerisinde başlatılan ve halen devam eden, yönetmeliğe aykırı işyerleri tespit edilerek, belediye tarafından mevzuat çerçevesinde sağlanacak destek ve imtiyazlar hakkında katılımcılara bilgilendirmeler verildi.

    Bu doğrultuda yapılan çalışmalar ile izlenecek yol haritası üzerinde durularak söz konusu esnafların mağduriyet yaşamamaları için ilgili kuruluşlar, belediye temsilcileri ve esnaflar ile karşılıklı fikir alış verişinde bulunuldu. İpekyolu Belediyesi yönetmeliğe aykırı işyerlerinin faaliyeti sırasında çevresinde bulunanlara fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden zarar veren müesseselerin, vatandaşların huzurunu bozmadan ve esnafların da mağduriyet yaşamadan her türlü desteği sağlamaya ve benzer çalışmalar yürütmeye bundan sonrada devam edecek.

  • Gümrük ve Turizm İşletmeleri A.Ş. Van Şubesi kuruldu

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Van Ticaret ve Sanayi Odasının da içerisinde yer aldığı 137 oda ve borsanın ortaklığı ile 2005 yılında kurulan Gümrük ve Turizm İşletmeleri Ticaret A.Ş.’nin (GTİ) Van şube tescili gerçekleşti.

    “Yap-işlet-devret” modeli çerçevesinde sınır kapılarını modernize etmekte olan ve Van Kapıköy Sınır Kapısının da modernizasyonunu gerçekleştiren GTİ A.Ş.’nin çalışmaları resmiyet kazandı. Konuya ilişkin açıklamada bulunan Van TSO Başkanı Necdet Takva, “Yap-işlet-devret modeli ile kara sınır kapılarının modernizasyonunun Türkiye’de ve dünyada ilk ve tek uygulayıcısı olan GTİ, Türkiye’deki sınır kapılarının modernizasyonu gerçekleştirerek, dış ticaretimize önemli katkılar sunmaktadır. Modernizasyonu gerçekleşen kapılarda, yolcuların her türlü ihtiyacına cevap vermekte olan yiyecek-içecek mekanları, bankalar, hediyelik eşya ve gümrüksüz satış mağazaları en modern şekilde hizmet vermektedir. Bugün tescili gerçekleşen Gümrük ve Turizm İşletmeleri Ticaret A.Ş. Van Şubesinin ilimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

    Gümrük ve Turizm İşletmeleri Ticaret A.Ş. Van Şube Müdürü Türkmen Baydar ise; “Modernizasyonu yapılan gümrük kapılarında GTİ tarafından sadece ticari alanlar işletilmekte olup, gümrük ve pasaport kontrolü gibi her türlü idari işlem ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılmaktadır. Modernizasyon kapsamında; idari ve ticari binalar, giriş-çıkış kontrol üniteleri, arama hangarları, kaçak eşya depoları, peronlar, kantarlar, sosyal tesisler, tır park alanları inşa edilmiştir. X-Ray araç tarama sistemleri, kartlı geçiş sistemleri, kapalı devre kamera ve güvenlik sistemleri en modern halleriyle uygulanmaktadır. Van Kapıköy Sınır Kapısı da bu özellikleri taşıyan ülkemizin en modern kapılarından biri olacak. Bu yatırımın tamamı GTİ’nin öz kaynaklarından karşılanmıştır. Modernizasyonun tamamlanmasıyla birlikte, sınır kapısında saatler süren beklemeler dakikalara inerek, kilometreleri bulan araç kuyruklarının önüne geçilecek. Yani araç ve yolcu geçiş süreleri dört kat hızlanmış olacak” diye konuştu.

  • Diyarbakır’daki hayvan işletmeleri denetim altında

    Diyarbakır Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar, sığır cinsi hayvanlar ile koyun-keçi türü hayvanların tanımlanması ve izlenmesi kapsamında her yaştan hayvanların kayıt altına alınması ve mevcut işletmelerin güncellenmesi konusunda; kentte bulunan tüm işletmelerin aralıksız denetlendiğini belirterek, denetimlerde tek tırnaklı hayvan etine rastlanılmadığını söyledi.

    Diyarbakır Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürümüz Mustafa Ertan Ataların talimatlarıyla, kentte bulunan tüm işletmelerin ziyaret edilerek, işletmelerde bulunan ve bulunmayan hayvanların tespitinin ekiplerce aralıksız yapıldığı belirtildi. Yapılan çalışmalar sonucunda işletmelerin güncellenerek, mevcut hayvan varlığının ortaya çıktığı bildirildi. Ekipler tarafından yapılan çalışmalarda il genelinde işletmelerde bulunmayan 1 milyon 77 bin 108 adet küçükbaş, 188 bin 723 adet büyükbaş hayvanın düşümü gerçekleştirilerek işletmeler güncellendi. Ayrıca 3 milyon 544 bin 436 adet hayvana da sağlık taraması yapıldığı bildirildi.

    “Mezbahaneler kontrol altında”

    Diyarbakır Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mustafa Ertan Atalar tarafından yapılan açıklamada kentteki mezbahanelerin görevlendirdikleri veteriner hekimler tarafından kontrol altında olduğunu belirtti. Açıklamada, “İlimizde faaliyet gösteren 4 adet kırmızı et kesimhanesi bulunuyor. Bu mezbahanelerde, ilçe müdürlüklerimizde birer veteriner hekim “kesimhane Resmi Veteriner Hekimi” olarak görevlendirilerek, tüm işlemler bu personellerin gözetimi altında yapılıyor. Yapılan kesimlerde hayvanların sağlık muayenesi, küpe kontrolü, ırk, cinsiyet özellikleri birebir yapılarak, kesim sonrasında bu hayvanlardan alınan küpeler kesim cetvellerine işlendikten sonra sorumlu veteriner hekimlerimizce imha ediliyor. Veteriner hekimlerimiz bununla ilgili oluşturdukları tutanakları ve kesim cetvellerini her ay düzenli olarak il müdürlüğümüze bildiriyorlar. Kesimhanelerimizde dişi ve gebe hayvan kesimi yasak olup sadece Bakanlığımızın bildirimde bulunduğu şekilde damızlık vasfını yitiren veya kaybetmiş hayvanların kesimine müsaade ediliyor. Burada da bu işlemin yapılabilmesi için veteriner hekim raporu şartı aranıyor. Bu şekilde yapılan kesimler de düzenli ve aylık olarak il müdürlüğümüze bildiriliyor” denildi.

    “Tek tırnaklı hayvan etine rastlanılmadı”

    Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar tarafından yapılan açıklamada denetimlerin il genelinde devam ettiği belirtildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “2018 yılının başlangıcında et ve et ürünlerinde taklit ve tağşişin önüne geçmek amacıyla 12-14 Şubat 2018 tarihleri arasında ilimizde bulunan 583 gıda işletmesinden kırmızı et ve et ürünleri olarak satılan ürünlerden toplam 541 numune alınarak serolojik muayeneleri yaptırılmak üzere laboratuvara gönderildi. Laboratuvarda yapılan muayyene ve analiz sonuçlarına göre alınan numunelerin hiçbirinde tek tırnaklı etine rastlanmadı. İlimiz genelinde hayvan hastalıklarının önlenmesi, hayvan hareketlerinin kontrol altına alınması için 20 veteriner sağlık teknisyen, teknikeri ve 127 veteriner hekim ile yoğun bir şekilde çalışmalara devam edilecektir”.

  • Çayeli Bakır İşletmeleri ilk kez karsız bir yıl geçirdi

    Ödediği vergi ile kurumlar vergisi dalında Türkiye’de ilk 100 kurum arasında gösterilen, Türkiye’nin en büyük metal madeni Çayeli Bakır İşletmeleri tarihinde ilk kez karsız bir yıl geçirdi.

    Türkiye’nin en büyük metal madeni olan Çayeli Bakır İşletmeleri 2016 yılını karsız bir şekilde kapattı. Yıllık 1.3 milyon ton işleme kapasitesi ile Türkiye’nin en büyük metal madeni olan Çayeli Bakır İşletmeleri, yılda ortalama 50 milyon TL’lik ödediği vergi ile yıllardır Rize’de kurumlar alanında vergi rekortmeni olurken Türkiye’de ise vergi sıralamasında Türkiye’nin ilk 100 kuruluşu arasında gösteriliyordu.

    Yılı karsız kapattı

    Konuyla ilgili açıklama yapan Çayeli Bakır İşletmeleri Genel Müdürü İan Arderson, dünyada maden sektörünün zor günler yaşadığını ifade ederek “Dünya piyasalarında bakır fiyatı taban yapmıştı. Küçük bir yükselme var. Bunun armasını bekliyoruz. Biz harcamalarımızı TL üzerinden yaparak ürettiğimiz bakırı dolar üzerinden sattığımız için doların yükselişi ile kar elde ettiğimiz düşünülebilir. Ama aslında öyle değil. Çünkü, doların artışına bağlı olarak vergi yükümüz de arttı. Neredeyse ucu ucuna zarar etmeden yılı kapattık. Çayeli Bakır İşletmeleri’nin kar elde etmediği ilk yıl oldu. 2017 yılının daha iyi olmasını bekliyoruz. 2017 yılında 1.2 milyon ton ham cevher üretmeyi hedefliyoruz. Çayeli Bakır İşletmeleri rezervlerinin sonuna geliyor ve kapanma aşamasına yaklaşıyor. Madencilikte üretim süreçleri bizim açımızdan daha da zorlaşmaya başlıyor. Dolayısıyla yapacağımız yatırımlar artacak ve ancak gelirler düşecek. Yeraltı madenciliğinde cevherin sonuna yaklaştıkça bu çok normal. Gelirleriniz azalır, maliyetleriniz yükselir” dedi.

    2021 yılında faaliyetler duruyor

    Anderson, yaptığı açıklamada cevher rezervinin bitmek üzere olduğunu, planlamalarına göre 2021 yılına kadar maden faaliyetlerini tamamlayacaklarını ifade ederek “Metal ve bakır fiyatları biraz yükselirse maden ömrü uzayabilir. Maden ömrü ile metal fiyatları arasında ilişki var. Metal fiyatları düştükçe bizim işleyebileceğimiz karlılık oranı ve mevcut olan rezervin miktarı azalıyor. Fiyatlar artıkça düşük tenorlu cevherleri de işleyebiliyoruz. Maden ruhsat sahamız içerisinde yoğun bir cevher araması yapıldı. Bu kadar arama diğer maden sahalarında yapıldığını düşünmüyoruz. Neredeyse her taşın altına baktık. Ancak yeni rezerv bulamadık. Dolayısıyla mevcut metal fiyatları ve rezerv göz önüne alındığında 2012 yılında madeni kapatacağız” diye konuştu.

    Türkiye’nin en büyük metan madeni

    1983 yılında kurulan, 1994 yılında faaliyete başlayan maden Kanadalı First Quantum firması tarafından işletiliyor. 600 metre derinliğinde ve 6.5 kilo metre uzunluğundaki madende 550 milyon TL değerinde 11 adet yaşam odası bulunuyor. Tüm çalışanların bulundukları noktalar üzerlerinde personel takip sistemi ile takip ediliyor. Madenden cevherin çıkartıldığı 20 ton’un üzerindeki dev makineler operatörler tarafından uzaktan kumandalar ile yönlendiriliyor. Personelin çökme riski bulunan alanlara girmesi kesinlikle yasak. Tesislerde 1.5 metrenin üzerindeki yüksekliklere güvelik kemerleri ve çelik bağlantı sistemleri olmadan çıkmak yasak.