Etiket: ıslatma

  • Alt ıslatma çocuğun kendine güvenini azaltır

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Ünlügedik, alt ıslatma çocuğun kendine güvenini azaltacağını ve psikolojik sorunlara sebep olabileceğini söyledi.

    Enurezis nokturna çocukluk çağının en sık karşılaşılan üriner sistem sorunlarından biri olduğunu ifade eden Medicana Bursa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Ünlügedik, “Organik rahatsızlığı bulunmayan 5 yaşından büyük bir çocukta en az 3 ay süreyle haftada 2 veya daha fazla altını ıslatma durumunu enurezis olarak tanımlanır. Monosemptomatik enürezis nokturna da gece altını ıslatma dışında gündüz herhangi bir belirti yoktur. Monosemptomatik olmayan enürezis nokturna da ise gündüzleri ani sıkışma hissi, sık idrara gitme, gündüz idrar kaçırma, kronik kabızlık gibi bulgular eşlik eder. Enurezis 5 yaş civarında yüzde 15-20 oranında görülür. 10 yaşında bu oran yüzde 5’e kadar inmektedir. Erkek çocuklarda yaklaşık 2 kat daha sık görülmektedir” dedi.

    Çocukluk döneminde enurezis nokturnası olan ebeveynlerin çocuklarında altını ıslatma sıklığı daha fazla olduğunu belirten Ünlügedik, “Enürezis çocuğun kendine güvenini azaltır ve psikolojik sorunlara sebep olabilir. Ayrıca toplumumuzun bu konuda yeterli bilgiye sahip olmayışı konunun istismarına sebep olmaktadır. Bu sebeple hastalığın teşhisi ve tedavisinde geç kalınmamalıdır. Tedavi başlangıcında bazı basit önerilere uyulması sağlanmalıdır. Gün içinde sıvı alımı 6-7 su bardağı olacak şekilde düzenlenmelidir. Yatmadan 2 saat önce sıvı alımı kısıtlanmalıdır. Akşam saatlerinde çay, kahve, kola gibi kafein içeren sıvıların alımından kaçınılmalıdır. Evde ve okulda 2-3 saatte bir düzenli tuvalete gidilmesi sağlanmalıdır. Yatmadan önce mutlaka mesane boşaltılmalı ve uyuduktan 2 saat sonra çocuk uyandırılarak idrar yapması sağlanmalıdır. Altını ıslatan çocuğa ceza verilmemelidir. Çocuğun ıslak ve kuru geceleri takvim şeklinde not etmesi istenmelidir. Kuru kalınan gecelerden sonra ödüllendirilmelidir. Özgün tedavi aşamasına bakacak olursak; sebep olan faktörlere yönelik ayrı ayrı tedavi yaklaşımlarımız bulunmaktadır” şeklinde konuştu.

  • Alt ıslatma çocuğun kendine güvenini azaltır

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Ünlügedik, alt ıslatma çocuğun kendine güvenini azaltacağını ve psikolojik sorunlara sebep olabileceğini söyledi.

    Enurezis nokturna çocukluk çağının en sık karşılaşılan üriner sistem sorunlarından biri olduğunu ifade eden Medicana Bursa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Ünlügedik, “Organik rahatsızlığı bulunmayan 5 yaşından büyük bir çocukta en az 3 ay süreyle haftada 2 veya daha fazla altını ıslatma durumunu enurezis olarak tanımlanır. Monosemptomatik enürezis nokturna da gece altını ıslatma dışında gündüz herhangi bir belirti yoktur. Monosemptomatik olmayan enürezis nokturna da ise gündüzleri ani sıkışma hissi, sık idrara gitme, gündüz idrar kaçırma, kronik kabızlık gibi bulgular eşlik eder. Enurezis 5 yaş civarında yüzde 15-20 oranında görülür. 10 yaşında bu oran yüzde 5’e kadar inmektedir. Erkek çocuklarda yaklaşık 2 kat daha sık görülmektedir” dedi.

    Çocukluk döneminde enurezis nokturnası olan ebeveynlerin çocuklarında altını ıslatma sıklığı daha fazla olduğunu belirten Ünlügedik, “Enürezis çocuğun kendine güvenini azaltır ve psikolojik sorunlara sebep olabilir. Ayrıca toplumumuzun bu konuda yeterli bilgiye sahip olmayışı konunun istismarına sebep olmaktadır. Bu sebeple hastalığın teşhisi ve tedavisinde geç kalınmamalıdır. Tedavi başlangıcında bazı basit önerilere uyulması sağlanmalıdır. Gün içinde sıvı alımı 6-7 su bardağı olacak şekilde düzenlenmelidir. Yatmadan 2 saat önce sıvı alımı kısıtlanmalıdır. Akşam saatlerinde çay, kahve, kola gibi kafein içeren sıvıların alımından kaçınılmalıdır. Evde ve okulda 2-3 saatte bir düzenli tuvalete gidilmesi sağlanmalıdır. Yatmadan önce mutlaka mesane boşaltılmalı ve uyuduktan 2 saat sonra çocuk uyandırılarak idrar yapması sağlanmalıdır. Altını ıslatan çocuğa ceza verilmemelidir. Çocuğun ıslak ve kuru geceleri takvim şeklinde not etmesi istenmelidir. Kuru kalınan gecelerden sonra ödüllendirilmelidir. Özgün tedavi aşamasına bakacak olursak; sebep olan faktörlere yönelik ayrı ayrı tedavi yaklaşımlarımız bulunmaktadır” şeklinde konuştu.

  • Çocuklarda altını ıslatma sorunu

    Üroloji Uzmanı Opr. Dr. Mustafa Çağlar, “Bilinçli ya da bilinçsiz eğer bir çocuk altını ıslatıyorsa rahatsız olduğu bir durum var demektir” dedi.

    VM Medical Park Samsun Hastanesi Üroloji Kliniği’nden Opr. Dr. Mustafa Çağlar anne babaların en büyük derdi olan çocuklarda altına ıslatma konusunda, “Çocuğunuzun mahcup bakışlarıyla size ‘günaydın’ demesi, her sabah çamaşır makinesinde çarşaf yıkamanız, yatağı havalandırmak için balkona çıkarmanız, bir anne veya baba olarak sizin için olağan bir sabah olabilir çünkü çocuğunuz yine altını ıslatmış. Anne babalar çocuklarının bilinçli olarak altlarını ıslattıklarını düşünebilirler. Oysaki çocukların büyük bir çoğunluğu altını istem dışı ıslatır” bilgilerini verdi.

    Altını ıslatan çocuklara yapılmaması gereken davranışlara dikkat çeken Opr. Dr. Çağlar, “Altını ıslattığı için çocuğa bağırmak, hakaret etmek, suçlamak, cezalandırmak, çocukta özgüven kaybı, içine kapanma, sosyal izolasyon, okul başarısında düşüklük, depresif eğilimler, suçluluk duygusu gibi oldukça ciddi psikososyal sorunlar ortaya çıkarabilir. Hemen ve önemle belirtmeliyim ki altını ıslatmanın kendisinden çok, bu çocuklara ailelerin ve toplumun yanlış tutumları zarar vermektedir. Bilinçli ya da bilinçsiz eğer bir çocuk altını ıslatıyorsa rahatsız olduğu bir durum var demektir. Alt ıslatma davranışının yaygın olması bunun önemsiz olduğu anlamına gelmez. Eğer çocuk 5 yaşını doldurmasına rağmen hala altını ıslatmaya devam ediyorsa profesyonel yardım almalıdır. Tedaviye başlamadan önce çocuğun motive edilmesi gerekir. Bunun içinde anne babanın çocukla sıcak bir iletişim kurması, problemin çözüleceğine dair çocuğa güven vermesi gerekir” diye konuştu.

    Opr. Dr. Çağlar şöyle devam etti: “Her çocuk sabah uyandığında kuru kalkmak ister. Yatağını ıslattığı zamanlarda bu durumdan dolayı sıkıntı ve utanç duyar. Bu sorunu düzeltmek için su içirmemek ya da gece rastgele saatlerde çocuğu uyandırmak hastalığın tedavisi için kökten bir çözüm değildir. Sadece yatağın o gece kuru kalmasını sağlar.”

    Altını ıslatan çocuklara nasıl yaklaşılmalı

    Dr. Çağlar, altını ıslatan çocuklara yaklaşım konusunda şunları kaydetti: “Çocukların gün boyu okulda az sıvı alıp çok terleyerek su kaybetmelerinden sonra akşama doğru eve gelince içtikleri sıvı miktarını kısa sürede artırmaları ve özellikle akşam saatlerinde çok sıvı almaları birçok yatak ıslatma olayının temel faktörüdür. Sadece buna yönelik bir yaşam tarzı değişikliği bile birçok çocukta gece altına ıslatmayı önleyebilir. Çok erken ve baskıcı tuvalet eğitiminin yatak ıslatma ve idrar kaçırmada rolü olduğu savunulur. Özellikle, çocuklara idrar tutmaya alışacağı zannıyla ceza ve baskı uygulamak son derece sakıncalıdır. Gece idrar kaçırma tedavisinde kısa sürede mucizevi bir tedavi metodu yoktur. İlgi, sabır, anlayış ve tedavi eden doktor ile aile ve çocuk arasındaki işbirliği başarının püf noktasıdır. Hiç su içirmemek ve gece rastgele saatlerde çocuğu uyandırmak, hastalığı tedavi etmez, sadece yatağın o gecelerde kuru kalmasını sağlar. Bu tür tutumlar, çocuklar üzerinde etkisi ömür boyu sürecek izler bırakmaktadır. Bunun yerine ödüllendirme, motivasyon ile çocuğa destek olunmalıdır. Bu nedenle altını ıslatan çocukların en geç 6 yaşında konuyla ilgilenen bir üroloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi ve gerekli incelemeler yapıldıktan sonra bir tedavi planı yapılması gerekmektedir.”