Etiket: İŞİTME

  • İşitme Engelliler Türkiye Şampiyonası sona erdi

    Samsun’un Bafra ilçesinde 3 gündür devam eden İşitme Engelliler Türkiye Şampiyonası güreş karşılaşmaları bugün yapılan müsabakalarla sona erdi.

    Samsun’un Bafra ilçesinde 3 gündür devam eden İşitme Engelliler Türkiye Şampiyonası eski yeni spor salonunda bugün yapılan yıldızlar, gençler ve büyükler güreş müsabakaları ile sona erdi. Yıldızlar kategorisinde 82, gençler kategorisinde 99 ve büyükler kategorisinde 88 sporcunun katıldığı müsabakalar sonunda dereceye giren sporcular madalyalarını aldı.

    Dereceye giren sporcular, bu yıl temmuz ayında Samsun’da yapılacak 2017 Samsun 23. Yaz Deaflympics İşitme Engelliler Olimpiyatları’nda mücadele edecek milli takımların kamp kadrosuna girmeye hak kazandılar.

  • Odyometrist Eda Güler: “Yeni doğan bebeklerde işitme taraması yapılması önemli”

    Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Odyometristi Eda Güler, yeni doğan bebeklerde işitme taramasının önemli olduğuna dikkat çekti. Güler, bebeklerin işitme kaybı yaşadığı gözden kaçtığı durumlarda bilinçli anne babaların, çocuklarının işitme kaybı yaşadıklarını anlayabileceğini, işitme kaybının belirtileri ve işitme kaybı durumunda çocuklarda kullanılan cihazlarla önlemler alınabileceğini söyledi.

    Odyometrist Eda Güler, işitme taramasının, basit bir test ile bebeğin veya kişinin işitme fonksiyonunun normal olup olmadığını anlamaya yönelik bir inceleme olduğunu ifade etti. İşitme taramasının çok kısa süren ve kulakta sorun olup olmadığını gösterebilen basit bir başlangıç testi olduğunu belirten Güler, testin sonucunda sorun olduğu izlenimi edinildiği hallerde daha kapsamlı incelemeler gerekebileceğini ifade etti.

    Yeni doğan bebeklerde işitme taraması ne zaman yapılmalı?

    Yeni doğan bebeklerde işitme taramasının bebek hastanedeyken yapılması gerektiğini söyleyen Güler, herhangi bir nedenle bebek hastaneden test yapılamadan çıkmışsa, ya da bebek hastane dışında doğmuşsa, bebeğin ilk 2 ayını doldurmadan testin uygulanması gerektiğine dikkat çekti.

    İşitme taramasında uygulanan testler

    Güler, en yaygın olarak yapılan işitme tarama testinin, bebek uykudayken uygulanan OAE (oto-akustik emisyon) testi olduğunu ifade ederek, işitme taramasıyla ilgili sözlerine şöyle devam etti:

    “Yenidoğan işitme testi, bebek doğal uykusundayken, dış kulak yoluna yerleştirilen küçük bir probe ile iç kulağa özel bir ses gönderilir ve iç kulaktaki dış saç hücrelerinin sese tepkisi ölçülür. Bu işlem bebeğe hiçbir zarar vermez ve canını acıtmaz. Birkaç dakika süren basit bir ölçümdür. İşitme objektif olarak değerlendirilir, bebeğin hiçbir katılımı gerekmez. Doğumdan sonra 48 saatini doldurmuş her bebeğe işitme testi yapılabilir.”

    Bebeğin yeni doğan döneminde işitme sorunu olmadığı saptanmış ise testin düzenli aralıklarla yinelenmesi gerekmediğini söyleyen Güler, ancak uygulanan testten sonra bebeğin önemli hastalıklar geçirmesi ya da geç beliren işitme kayıplarına yol açan genetik hastalığı olduğu anlaşılması durumunda bebeğe işitme testinin yeniden uygulanması gerektiğini ifade etti.

    Bebeklerde işitme kaybına yol açacak risklerden bahseden Güler, “Bu riskler doğum öncesi ve sonrası olarak ikiye ayrılabilir. Doğum öncesine ait olan riskler; anne ya da babada genetik işitme kaybı hastalığı, akraba evliliği, annenin gebeliği sırasında geçirdiği ciddi rahatsızlıklar ya da kullandığı ilaçlar. Doğum ve hemen sonrasındaki döneme ilişkin riskler; düşük doğum ağırlığı, sarılık, yoğun bakım gerekliliği, mekanik havalandırma gerekliliği (özellikle 5 günden daha uzun süreyle gerekmişse), kulağa zarar veren ilaç kullanımı, erken doğum (prematüre bebek), İşitme kaybı da yaptığı bilinen çoklu hastalıkların varlığı (sendromlar)” şeklinde konuştu.

    Yeni doğan işitme testinin önemi

    Güler, testin öneminin işitmeyen bebeklerin bir an önce saptanması olduğunu ifade etti. Bebeklerin yaşamının en erken aşamalarında sesi tanımaya başladığını ve beyinlerinin de o yönde gelişme sürdürdüğünü söyleyerek şöyle devam etti:

    “Bebeğin işitmiyor olduğu geç saptanacak olursa, bebeğin işitsel gelişiminin çok değerli bir aşaması yitirilmiş olacaktır. Yitirilen bu aşamanın telafi edilmesi belki çok kısıtlı olacak, belki de hiçbir zaman olanaklı olamayacaktır. Bu nedenle tüm yeni doğanlara işitme taraması yapılması tercih edilmektedir.”

    Bebeklerde izlenmesi gereken tedavi yöntemleri

    İşitme probleminin saptandığı andan itibaren bebeğe sırasıyla, işitme kaybının doğrulanması için ileri testler, kayıp doğrulandığı zaman boyutu, türü ve olası gelişme yönlerini belirleyici incelemeler ve düzeltici – tedavi edici seçenek araştırmaları uygulanması gerektiğini ifade eden Güler, hemen akabinde bebeğin sesleri duyabilmesini sağlayıcı işitme cihazlarının kullanımı, çocuğun velilerinin eğitimleri ve süreçte etkin şekilde yer almalarının sağlanması, çocuğa uzman eğitmenlerin bulunması ve zaman içinde gerek görüldüğü takdirde ileri tedaviler uygulaması gerektiğini vurguladı.

    Yetişkin çocuklarda işitme kaybının belirtileri nelerdir?

    Bebeklik aşamasındaki bir çocuğun işitme kaybının kolaylıkla gözden kaçabileceğini söyleyen Güler, gözden kaçıp işitme kaybı yaşayan çocukların konuşmada gecikmesi, sesin geldiği yönü fark edememesi ile çocuğun işitme kaybı yaşadığının dikkatli anne-babalarca fark edilebileceğini belirtti. Güler, yetişkin çocukların ise kendilerinin işitme kaybının başladığı anı fark edebileceğini ve durumu büyüklerine bildirebileceğini, hafif-orta işitme kayıplarında çocuklarda yüksek sesle TV izleme, seslenildiğinde duymama, okul başarısında düşme, çevre gürültülerini algılayamama gibi bulgular görülebileceğinin altını çizdi.

    (ABR/BERA) testi nasıl uygulanır?

    İşitsel Beyin Sapı Davranımı (ABR/BERA) testinin objektif, yani bebeğin katılımını gerektirmeyen ve odyolojik tanıda yaygın olarak kullanılan en geçerli elektro fizyolojik yöntem olduğu bilgisini veren Güler, bu yöntemin yeni doğan bebeklere genellikle doğal uykusunda yapılabileceğini kaydetti.

    (ABR/BERA) testinin, doğal uykusunda yapılamayan bebeklere ve daha büyük çocuklara sedasyon altında yapılabileceğini ve bu işleminin bebeğe hiçbir zarar vermediğini de sözlerine ekleyen Güler sözlerine şöyle devam etti:

    “Bebeğin alnına ve kulak arkalarına yerleştirilen ufak elektrotlar ve kulaklara takılan kulaklık ile özel bir sesli uyaran gönderilir ve işitme sinirinin uyarana cevabı kaydedilerek işitme eşikleri saptanır. Sağlıklı ve işitme kaybı açısından risk faktörü bulunmayan bebekler tarama testinden üç kez kalırsa ABR testi uygulanır. Yeni doğan yoğun bakım ünitesinde kalmış olan veya işitme kaybı açısından diğer risk faktörleri taşıyan bebekler ise tarama testine ek olarak mutlaka ABR ile de değerlendirilmelidir.”

    İşitme kaybını engelleyen cihazlar

    Birçok işitme kaybında, cihaz öncesi tedavi şansı bulunduğu bilgisini veren Güler, son olarak tedavi edilerek düzeltilememiş olan işitme kayıplarında, kulak dışına ya da kanalının içine yerleştirilebilen işitme cihazları kullanılabileceğini söyledi. Güler dışarıdan takılan cihazların yerine, vücuda takılan işitme cihazlarının yanı sıra, iç kulağa ya da iç kulak siniri – beyin sapı bölgesine yerleştirilen, biyonik kulaklar da uygulanabileceğini ifade etti.

  • İşitme engelli vatandaşlara hizmet için işaret dili öğrendiler

    Eskişehir’de İl Sağlık Müdürlüğü’nün farklı kademelerinde hizmet veren 22 sağlık çalışanı, işitme engelli vatandaşlara daha iyi hizmet verebilmek için işaret dili öğrendikten sonra başarı sertifikalarını aldılar.

    Bursa, Eskişehir, Bilecik Kalkınma Ajansı’nın (BEBKA) 2016 yılı teknik destek programı çerçevesinde uygulamaya konulan “İşaret dili tercümanlık eğitimi projesi” meyvesini verdi. Daha önce “Sağlıkta tüm engelleri kaldırıyoruz” projesi ile engelli vatandaşların yardımına koşan Sağlık İl Müdürlüğü, bu proje ile de işitme engellilerin adeta hayatlarını kolaylaştıracak. Proje kapsamında tercümanlık eğitimi alan sağlık personelleri; Eskişehir Halk Sağlığı Müdürlüğü, Eskişehir Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne bağlı kamu hastaneleri, Sağlık Müdürlüğü bünyesinde bulunan 112 Ambulans Servisi, Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) ve engelli koordinasyon merkezi bünyesinden seçildi. Proje kapsamında; işitme engelli vatandaşlara sağlık danışmanlığı, sağlık kurumlarından randevu alınması, tercüman eşliğinde evlerinden alınıp sağlık kurumlarında muayene ettirilmesi, tedavi için gerekli ilaç ve tıbbi malzeme alımı, tekrar evlerine bırakılması, sağlık kurumlarında yatan hastalar için tedavi süreçlerinin tercüman eşliğinde yapılması, 112 acil çağrılarda ilk müdahalelerin tercüman refakatinde veya gözetiminde yapılması, herhangi bir afet durumunda UMKE tarafından işitme engelli vatandaşlara tercüman sağlık personeli tarafından medikal müdahale yapılması, halk sağlığı konusunda işitme engelli vatandaşların bilgilendirilmesi yer alıyor.

    “Engelli vatandaşlarımıza farkındalık oluşturmaya devam ediyoruz”

    Bugün Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sürekli Eğitim Merkezi’nde yapılan törenle, proje kapsamında eğitim alan 22 sağlık çalışanının sertifikaları verildi. Törene; Eskişehir İl Sağlık Müdürü Dr. Ali Mumcu, ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen, Eskişehir Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kadir Demirel, Sağlıkta Tüm Engelleri Kaldırıyoruz Projesi Koordinatörü Enis Kazım Sezgin ve sağlık çalışanları katıldı.

    Törende konuşan İl Sağlık Müdürü Dr. Ali Mumcu, Türkiye’de ilk defa böyle bir eğitimin yapıldığını söyledi. Osmangazi Üniversitesi’ne teşekkür eden Mumcu, “Biz 2 yıldır, ’Sağlıkta tüm engelleri kaldırıyoruz’ projesi ile engelli vatandaşlarımız için zaten bir farkındalık oluşturmuştuk. Bu eğitimle birlikte de işitme ve konuşma engelli vatandaşlarımızın sağlık hizmetine daha iyi ulaşmaları ve dertlerini daha iyi anlatabilmeleri için bir proje yaptık. Aynı zamanda Sağlık Müdürlüğümüzde bizim işaret dili eğitimlerimiz de devam ediyor. Ama bu eğitim özellikle tercümanlık eğitimi” dedi.

    “Bu tür çalışmalara her zaman devam edeceğiz”

    Törende konuşan ESOGÜ Rektörü Rrof. Dr. Hasan Gönen ise, sertifika alan sağlık çalışanlarını kutladı. Konuşmasında üniversite olarak her zaman engelliler için hazırlanan farkındalık projelerine destek vereceklerini belirten Rektör Gönen, “Bu tür çalışmalara her zaman devam edeceğimizi bilmenizi isteriz. Çünkü bir üniversitenin, içerisinde bulunduğu toplumun bütün problemlerini çözmek veya liderlik etmek diye bir borcu bulunuyor. Dolayısıyla biz Osmangazi Üniversitesi olarak bu borcumuzu ödemek için elimizden geleni yapıyoruz. Bu eğitimin gerçekleşmesine katkıda bulunan bütün görevlilerimize teşekkür ediyorum. Mezun olan bütün arkadaşlarıma başarılar diliyorum ve hepinizi tek tek kutluyorum” şeklinde konuştu.

    Konuşmaların ardından protokol üyeleri tarafından 22 sağlık çalışanına sertifikaları verildi.

  • İşitme engelli taraftara ’çirkin ve kötü tezahürat’ cezası

    Sivas’ta 44 yaşındaki işitme ve konuşma engelli İlhan Biçer, TFF 1. Ligin 16. haftasında oynanan Sivasspor-Adana Demirspor maçında, tribünlerin çirkin ve kötü tezahüratta bulunması nedeniyle taraftara verilen 1 maç cezanın kendisine de uygulanmasına tepki gösterdi.

    TFF 1. Lig’in 16. haftasında oynanan Sivasspor-Adana Demirspor maçında taraftarın kötü ve çirkin tezahüratta bulunması nedeniyle Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) tarafından Sivasspor’a Maraton Alt Tribün D Blok, Maraton Üst Tribün D Blok ve Güney Alt Osman Seçilmiş Tribün D Blok’a giriş yapan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi müsabakaya girişlerinin engellenmesine karar verildi. Tribünlere verilen bu ceza, karşılaşmayı 15 yaşındaki oğlu Cihan Biçer birlikte maraton tribünden izleyen doğuştan işitme ve konuşma engelli İlhan Biçer’i de etkiledi.

    Oğlu ile birlikte Sivas’ta oynanacak olan Boluspor maçı için Passolig kartlarına bilet yükletmek için gişelere giden İlhan Biçer’e cezalı olduğu bilet alamayacağı söylendi. Gişeye gittiğinde şok yaşadığını belirten İlhan Biçer, “Hakemlere hiçbir şey yapmadım. Ben 1990 yılından beri iç sahada ve deplasmanlarda Sivasspor’u takip ediyorum. İlk defa böyle bir ceza aldım. Hayır yani tribünden sahaya bir şeyler fırlatsam, cezayı hak edecek bir şey yapsam bir şey demezdim ama küfürden ceza almam yanlış. Sivasspor’u çok seviyorum. Maçı kaçıracağım için üzgünüm. Bu zamana kadar Sivasspor’un hiç bir maçını kaçırmadım. Hem bekarken hem evlendikten sonra hiçbir maçını kaçırmadım, hep gittim. Boluspor maçına gitmek isterdim. Gerçekten üzüldüm, bayağı üzüldüm. Ama Pazar günü yine de stada gidip içeri girmeyi deneyeceğim.” dedi.

    Oğlu Cihan Biçer ise, “Babamla beraber Adana Demirspor maçına gitmiştik. Taraftarların küfür ve hakaretinden dolayı Boluspor maçına giremeyeceğiz. Kartımız bloke edilmiş. Babam işitme ve konuşma engelli. Zaten bağıramıyor. Engelli tribünü de dahil hiç bir tribüne giremiyor. Ama yinede stadyuma gideceğiz. Babam orada yetkililerle, gerekirse kulüp başkanıyla görüşmeye çalışacak. Şikayette bulunacağız olmazsa evde izleyeceğiz. Ayrıca işitme engelliler için bir tribün açılmalı çünkü onlarda diğer taraftarlarla birlikte ceza alıyor. Çok yanlış bir şey bu. Babam gibi bu maçtan dolayı ceza alan 3-4 kişi daha var. Onlardan bu durumu sinirlendi zaten, Sivasspor Store’a tepkilerini gösterdiler. Konuyla ilgili kulübü de aradık. ’Biz hiçbir şey yapamayız, bizim elimizde olan bir şey değil’ dediler” diye konuştu.

  • Adanalı işitme engelli sporcular, Türkiye Şampiyonasından başarı ile döndü

    Türkiye İşitme Engelliler Spor Federasyonu faaliyet programında yer alan “Türkiye Atletizm Şampiyonası” Gençler ve Büyükler kategorisinde 14-15 Ocak tarihlerinde Antalya Zeytinköy Atletizm Sahasında yapıldı.

    Sporcular 100, 200, 400, 800, bin 500, 3 bin, 5 bin, 10 bin metre, çekiç atma, uzun atlama, yüksek atlama, disk, cirit ve gülle atma, 100-110-400 metre engelli kategorilerinde yarıştı.

    Adanalı sporcular İpek Eskin 100 ve 200 metrede birinci, Ayşegül Yalnız 100 ve 200 metrede ikinci oldular. Antrenörler Ali Atakişi ve Murat Bahçıvan’ın gözetiminde müsabakalara katılan sporcular başarı ile Adana’ya döndüler.

    Müsabakalarda 14 kulüp ve ferdi sporcuların katılımı ile yapılan şampiyonada ayrıca olimpiyat aday kadrosunun oluşturulması için sporcu tespiti yapıldı.