Etiket: Isırmalarına

  • Yaz aylarında böcek ısırmalarına dikkat

    Karaman Devlet Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Dr. Mehmet Serkan Yurdakul, böceklerin sokması, genellikle ciltte küçük tahrişlere yol açsa da, böceğin türüne göre bu ısırıklar ciddi sağlık problemlerine de yol açabileceği uyarısında bulundu.

    Uzman Dr. Yurdakul, “Böcek sokmaları özellikle yaz ve sonbahar başlarında tarlada çalışan, tatil ve piknik yapan insanlar için keyif kaçırıcı, bazen de yaşamı tehdit edici bir sorundur. Yaz aylarında daha çok sivrisinek ve arı sokmalarıyla karşılaşılsa da açık mekanlarda çok vakit geçirildiği için akrep, kene, örümcek gibi canlıların da sokmalarıyla karşılaşılabiliyor. Böcek sokmasından sonra ortaya çıkan reaksiyon kişiden kişiye ve böcekten böceğe değişiklik gösterir. Genellikle ilk görülen kaşıntı, kızarıklık, şişme, acı ve ağrı gibi semptomlardır. Böcek sokması olan bölgeden uzakta şişme, kızartı, ürtiker, kaşıntı, kolik şeklinde karın ağrısı, kusma, ishal, göğüste sıkışma hissi, nefes almada zorluk, hırıltılı solunum, dilde şişme olabilir. Bu bulgular, ciddi alerjik reaksiyon ve anafilaksi bulgularıdır ve birkaç dakika içinde ortaya çıkar. Nabzın alınamaması ve kan basıncının düşmesi, bilinç bulanıklığı ve kalp durması yaşamı tehdit eden bulgulardır. Bu durumda bir sağlık merkezinde acil müdahale yapılmalıdır” diye konuştu.

    “Isırılan bölgeyi bol suyla yıkayın”

    Böcek sokmasının ardından yapılacak ilk müdahaleden de söz eden Uzman Dr. Mehmet Serkan Yurdakul, böcek ısırığı durumunda öncelikle sakin kalarak sizi ne tür bir böceğin ısırdığını bulmaya çalışın. Eğer kendinizi gerçekten kötü hissediyorsanız vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna gidin. Bir uzman tarafından görülene kadar yarayı kaşımayın ve sıkmayın. Yapabileceğiniz en önemli şey, hızlı bir şekilde eğer bulabiliyorsanız bol su ile ısırılan bölgenin yıkanması. Eğer yılan, akrep ya da arı sokması ise yani zehri cilt yolu ile ileten bir canlı tarafından ısırıldıysak buz uygulaması yapmak gerekiyor. Buz uygulamasını da mutlak bir poşetin içerisine, doğrudan cilde temas etmeden uygulama yapmalıyız. Bu şekilde zehrin geçişini bir miktar yavaşlatabiliyoruz. Çünkü sıkma hareketini bıraktığımızda bulunduğu bölgede biriken zehrin daha hızlı vücuda yayıldığı ve hastada şok tablosunu daha da hızlı gösterdiği ortaya konuldu. Bunun yerine buz tatbiki yapıyoruz. Kesinlikle oradaki zehri emip tükürmek gibi uygulamalar yapmıyoruz. Yapabileceğimiz bol suyla yıkamak varsa buz uygulaması yaparak en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak” dedi.

  • Sezon Başladı, Kene Isırmalarına Dikkat

    Aydın Liva Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Erdal Gezer, ısınan havalar ile birlikte kenelerin yeniden canlandığını ve özellikle kırsalda yaşayanların kenelere karşı dikkatli olmaları konusunda uyarılarda bulundu.

    Sağlık Bakanlığı verilerine göre son 13 yılda 2002-2015 yılları arasında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi nedeniyle 469 kişi hayatını kaybetti. Yine 13 yılda 9 bin 787 kişiye KKKA bulaştı, tedavi edildi. En fazla ölüm ve vaka 2009 yılında bin 318 olarak tespit edildi. En fazla ölüm olayı ise 63’er ölüm ile 2008 ve 2009 yıllarında oldu.

    Yaz aylarının gelmesiyle birlikte kene ısırması sonucu bulaşan KKKA hastalığına yakalananların sayısının artmaya başladığını belirten Aydın Liva Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Erdal Gezer,”KKKA çoğunlukla hayvanlardan insanlara bulaşan mikrobik bir hastalıktır. Hastalık hayvanlarda belirtisiz seyrederken insanlarda öldürücü olabilir. Kenenin yoğun olarak bulunduğu yerler özellikle hayvancılığın yapıldığı orman kenarı parçalı arazi yapısına sahip çalı ve çırpılı alanlar ile otların bulunduğu yerlerdir. İlk kez Tokat yöresinde görülen hastalık ağırlıklı olarak İç Anadolu Bölgesi’nin kuzeyi, Karadeniz Bölgesi’nin güneyi ve Doğu Anadolu Bölgesi’nin kuzeyinde görüldü. Daha sonraki yıllarda ülkenin her yerinde görülmesye başlayan hastalık nedeniyle Aydın ve çevresinde de bir çok vaka yaşanmış ve hayatını kaybedenler de olmuştu. Son yıllarda hastalığın görüldüğü alan genişlemiş olup, hemen hemen ülkemizin her bölgesinden vaka bildirimi yapılmaktadır. Hastalığın tedavisinde uygulanabilecek etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış bir ilaç ve aşı bulunmamaktadır. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının kontrolünde bilinçli korunma tedbirlerinin alınması oldukça önemlidir. Kene riski olan yerlerden eve dönüldüğünde kollar, bacaklar, gövde, diz arkası, koltuk altları, kulak arkası, ense, saç dipleri, kasıklar dahil vücudun her tarafı ve elbiseler iyice kontrol edilerek kene olup olmadığına bakılmalıdır. Çocukların vücudu ve elbiseleri de anne ve babaları tarafından mutlaka kontrol edilmelidir” dedi.

    “KENENİN ISIRMASI DURUMUNDA EN YAKIN HEKİME BAŞVURULMALIDIR”

    Kenenin ısırması durumunda en yakın hekime başvurulması gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Gezer,” Kene ısırması durumunda mümkünse en yakın sağlık kuruluşuna başvurup eğitimli bir sağlık personelinin keneyi usulüne uygun olarak çıkarması önerilir. Hastalık bulaşma riski kenenin vücutta kaldığı süre ile doğru orantılı olduğundan kene en kısa zamanda çıkarılmalıdır. Vücuda yapışmış keneler, hijyen ortamı sağlanıp eldiven giyildikten sonra ezilmeden, ağızdan veya başından tutularak bir cımbız veya pens yardımıyla, vida çıkarır gibi sağa sola çevrilerek çıkarılmalı. Keneleri vücuttan uzaklaştırmak amacıyla üzerine sigara basmak veya kolonya ve gazyağı dökmek gibi yöntemlere başvurulmamalıdır” şeklinde konuştu.