Etiket: ’İşinin

  • (Özel) Kayserili kadın girişimci KOSGEB desteğiyle kendi işinin patronu oldu

    (Özel) Kayserili kadın girişimci KOSGEB desteğiyle kendi işinin patronu oldu

    Kayseri’de girişimci Seher Yüksel, KOSGEB desteğiyle kendi işinin patronu oldu. 18 yıl bir firmada çalışan ve daha sonra kendi iş yerini kuran Yüksel’in hedefi daha da büyüyerek yurt dışına ürün ihraç etmek.

    Kayseri’de yaşayan Makine Mühendisi Seher Yüksel, KOSGEB’den aldığı destek ile iş yeri açtı. 18 yıl çalıştığı firmadan ayrılarak kendi işini kuran Yüksel, kısa sürede ekibini kurarak üretime geçti. Yüksel, “Farklı sektörlerde birtakım çalışmalarım oldu. En son olarak açık hava reklamcılığında 18 yıl çalıştım. Bu 18 yılın sonunda belli bir birikim ve tecrübe edinerek bunun üzerine artık kendi işimi yapmaya karar verdim. 1 Ocak 2020 itibarı ile son çalıştığım firmadan ayrıldım ve kendi işimle ilgili süreci başlattım. Bu anlamda KOSGEB’den destek alarak sürecimizi başlattık. Projemiz kabul gördü ve onaylandı. 8 aylık süreç içerisinde belli bir yol katettik. Şu anda ekibimiz oluştu, 3 kişilik daimi bir ekibimiz var. Amacımız ekip sayısını ve iş sayısını süreç içerisinde giderek artırmak. Kişisel yapı olarak girişimci bir insanım, araştırmayı ve çalışmayı severim. Almış olduğum destek içerisindeki ekipmanların da bana kattığı bir ok şey var. Onlarla beraber birikimimi de birleştirerek pazarda müşterimi arayıp iş yapmaya çalışıyorum” dedi.

    KOSGEB desteği olmadan 8 ayda geldiği noktaya 5 yılda ancak ulaşabileceğini aktaran Yüksel, “Teknik bir alt yapımın olması ve bu sektörde uzun soluklu tecrübelerim bu işi ve süreci hızlandırdı. Ama böyle bir ekipman desteğini ben kendi çabalarımla ancak 4-5 yılda katedebilirdim. Bu destek benim sektördeki diğer arkadaşlarıma göre 2-3 basamak önde yer almamı sağladı. Çünkü şu an bu ekipmanlarla kendi işlerimi yapmakla beraber diğer reklamcı arkadaşlara da dışardan hizmet veriyorum. KOSGEB desteği süreci oldukça hızlandırdı. Hepiniz biliyorsunuz ki pandemi sürecindeyiz, bu anlamda ekonomik kriz ve darboğaz var ama ben bu süreci rahat geçiriyorum” ifadelerini kullandı.

    Eşinin kendisine hep destek olduğunu kaydeden Seher Yüksel, “Eşim bana hep destek verdi. Ben bu süreci daha öncesinde planlıyordum ama biraz ekonomik zorluklardan dolayı endişe ediyordum. Ancak eşim bana hep destek verdi. Aynı sektörde çalışmanın hem artıları hem eksileri var ama ben hep artı yönlerini gördüm. Zor bir iş, emek isteyen bir iş, kolay değil aslında. Sonuçta geceniz gündüzünüz, hafta sonunuz pek kalmıyor. Evinizden ve çocuklarınızdan fedakarlık yapıyorsunuz ama bu süreçte eşim hep yanımdaydı, hala da devam ediyor. ’Birikim ve tecrübemiz var, bunu niye kendi işimize katma değer olarak kullanmayalım’ diyerek bana destek verdi” şeklinde konuştu.

    Üretim faaliyetleri hakkında bilgiler veren Yüksel, “Biz açık hava reklamcılığı başlığı altında çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu imalat gerektiriyor. Atölye ortamı gerektiren bir sektör ve ekip çalışması ile yürüyebilecek bir sektör. Işıklı tabelalar, ışıksız tabelalar, yönlendirmeler, iç mekan çalışmaları ve kapsamı aslında çok fazla sektör olarak bunun dışında yapabileceğiniz fuar stantları olabilir, iç mekan ürünleri olabilir, dezenfenktan stantları üretiyoruz. Bizim sektör biraz ufkunuza, girişimciliğinize bağlı götürebildiğiniz kadar ileri götürebilirsiniz. Belli bir sınırı yok. Biz de olabildiğince bu yelpazeyi genişletmeye çalışıyoruz. Halihazırda gereken birçok şey de var” dedi.

    “İşimi daha da büyütmek hedefindeyim”

    Amaçlarının ürünleri yurt dışına da ihraç ederek daha fazla insana ulaşmak olduğunun altını çizen Yüksel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Firma şu an daha tam istediğim noktada değil, çünkü yeni 8 aylık bir firmayız. Bunun zaten 2-3 ayını kurulumla geçirdik. Açıkçası yurt dışında birtakım stant çalışmalarım var, şu anda yurt dışı ürünlerini pazarlamaya çalışıyorum. Şu anki hedefim tam olarak ihracat yapabilmek, o yönde eğilimlerim. Tabii ki buna bağlı olarak da ekip sayısını ve ekipmanı çoğaltmanız gerekecek. Ekipman olarak şu anda yüzde 70 oranında tamamlamış bulunuyoruz. Geri kalan ekipmanların da siparişlerini verdik ve onlarla beraber hiç durmaksızın ulaşabildiğimiz müşteri kitlesine ve daha fazlasına ulaşmak şu anki hedefim olacak. Yani yıl sonuna kadar paketimin hepsini ve desteğimi alıp işimi daha fazla büyütmek şu anki hedefim. Planlarımız da açıkçası reklam sektörü olarak harflerde, tabelalarda yurt dışında ürünler çok pahalı. O yüzden yurt dışındaki özellikle Türk vatandaşları yurt içinde yaptırmayı daha çok düşünüyorlar, istiyorlar. Ekonomik olmasından dolayı her şeyden önce birincisi o, müşteri kitlesini yakalayabilmek o hizmeti verebilmek. Onun dışında da standart seri işe biraz eğilimli olmaya çalışıyorum. Şu anda halihazırda yurt dışında sabun stantları bir parti gönderdik. İkinci ve üçüncü partilere geçeceğiz inşallah. Amaç tamamen bu ürün yelpazesini genişletip daha fazla ürünle daha fazla insana ulaşmak.”

    Seher Yüksel’in eşi Erhan Yüksel ise eşiyle birlikte daha iyi yerlere gelebilmek için çalıştıklarını söyledi.

  • İŞKUR desteği ile kendi işinin patronu oldu

    İŞKUR desteği ile kendi işinin patronu oldu

    Erzurum’un Oltu ilçesinde yaşayan Beycan Onat, Türkiye İş Kurumunun (İŞKUR) desteği ile 55 yaşında kendi işinin patronu oldu.

    Evli ve 5 çocuk, 9 torun sahibi olan Beycan Onat, kendi iş yerine kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor. Türkiye İş Kurumu tarafından uygulanan “Engelli Kendi İşini Kurma Hibe Desteği” kapsamında hazırladığı proje desteklenmeye uygun görülen Onat, oto lastik tamir ve bakım servisi kurdu. 55 yaşındaki Onat’a 36 bin TL makine ekipman desteği, iş yeri kuruluşu için yapılan resmi işlemler için en fazla 3 bin TL ve sözleşme imza tarihinden sonra 12 ay süre ile işletme giderlerinin (su, elektrik, iletişim, ısınma, tanıtım ve kira) en fazla yüzde 60’ını geçmeyecek şekilde yıllık en fazla 11 bin TL olmak üzere toplam 50 bin TL hibe desteği verildi.

    Beycan Onat, İŞKUR desteği ile kurduğu oto tamirhanesinin açılışını gerçekleştirdi. İş yerinin açılışına Oltu Kaymakamı Şenol Turan, Oltu Belediye Başkanı Nejmettin Taşçı, Erzurum Çalışma ve İş Kurumu Müdürü Abdulkadir Mutlu, Oltu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Baki Karaca, Proje Koordinatörü Ferit Erdoğan, Avukat Nuri Çiçek ve işa damı Öner Elibol katıldı.

    Bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerle kaybetmesi nedeniyle işgücü kaybının en az yüzde 40 olduğu engellilere verilecek Sağlık Kurulu Raporları ile belgelenen kişiler engelli olarak kabul ediliyor ve bu hibe desteğinden yararlanabiliyor.

  • İş bulamadı, kendi işinin patronu oldu

    Siirt’te iş bulamayan işitme engelli Elif Oğuz, 3 yıl önce annesinin girişimleri sonucu İşkur’dan destek alarak kendi işinin patronu oldu. Ablasından cesaret alan işitme engelli Fazilet Oğuz da İşkur desteğiyle kendi iş yerini açacak.

    Siirt’in merkez Doğan Mahallesi’nde ikamet eden Fadile Oğuz, iş bulamayan işitme engelli kızı Elif Oğuz (24) için İşkur’un kapısını çaldı. 3 yıl önce İşkur’dan engellilere hibe desteğinden 50 bin TL alan Oğuz, kuaför salonu açtı. İşleri zamanla iyiye giden Elif Oğuz, yanında 5 kişiyi de istihdam etmeye başladı. Ablasından cesaret alan işitme engelli Fazilet Oğuz (20) da yine annesinin girişimleriyle İşkur’dan 50 bin TL destek almaya hak kazandı. Başka bir mahallede kuaför salonu açacak olan Fazilet Oğuz da 5 kişiyi istihdam etmeyi planlıyor.

    El işaretiyle kızlarıyla iletişim kuran anne Fadile Oğuz, “Onlara öncülük ederek kendi işlerini kurmalarını sağladım. En büyük kızım işsizdi, bir kuaförün yanında çalışıyordu. Kendi ayaklarının üzerinde durması için İşkur’un hibe desteğine başvurdum. Sağ olsunlar İşkur yetkilileri iş fikrini kabul ettikleri kızım için 3 yıl önce 50 bin TL’ye yakın hibe desteği sağlayarak bu kuaför dükkanını kurduk. Allah onlardan razı olsun” dedi.

    Anne Oğuz, kızı Fazilet için de önümüzdeki aylarda başka bir mahallede kuaför dükkanı açacaklarını belirterek, “Elif kızım yanında 5 kişiyi şuan istihdam ettiriyor. Fazilet de işitme engelli, onun için de İşkur’a başvurduk ve iş fikri kabul edildi. Önümüzdeki ay bir kuaför de Fazilet için açacağız. Kızlar şuan işlerinin patronu, bir güzellik merkezi açmayı planlıyor” diye konuştu.

    İşkur Proje Koordinatörü Mesut Erdoğan, iş fikriyle kuruma gelen işitme engelli Elif Oğuz’a 3 yıl önce, kardeşi Fazilet Oğuz’a da yakın zamanda hibe desteği çıktığını söyledi. Erdoğan, iş fikriyle İşkur’a başvuran engelli ve eski hükümlülere yönelik hibe desteği verildiğini aktardı.

  • Yöneticiliği bıraktı, aldığı destekle kendi işinin patronu oldu

    Elazığ’da 23 yıl bankalarda yöneticilik yapan Fahir Ersoy, mesleğini bırakarak devletten aldığı yüzde 65 hibeyle tavuk çiftliği kurdu.

    Elazığ’da yaşayan 1 çocuk babası Fahir Ersoy (52), 23 yıl boyunca çeşitli bankalarda yöneticilik görevi yaptı. Kendi işini kurmak isteyen Ersoy, uzun bir süre araştırma ve planlama yaptıktan sonra broiler tavuk (etlik piliç) işine girmeye karar verdi. 2008 yılında görevinden istifa eden Ersoy, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’na (TKDK) başvurarak yüzde 65 hibe desteği aldı. Aldığı hibe ile 12 dönüm arazi üzerine 25 bin kapasiteli çiftlik kuran Ersoy, 1,5 milyonluk yatırımla ile kendi işinin patronu oldu.

    Bankacılığı 2008 yılında bıraktığını belirten Fahir Ersoy, “Orada yöneticilik yapıyordum. Bırakmamın tek sebebi kendi işimi kurmaktı. İşimi kurmak için araştırma ve planlama yaptım. Sonunda TKDK’in vermiş olduğu yüzde 65 hibe kredisinden yararlandım. 25 bin kapasiteli tavuk çiftliğini kurdum. Mesleğimi bırakmaktan pişman değilim. Çünkü kendi işimi yapıyorum. Bu bana büyük bir mutluluk veriyor. Kendi ufkumu kendim çiziyorum. Çiftliğin kapasitesini artırmak istiyorum. Birçok kararı vermek benim elimdeki bir şey oluyor. İkinci tavuk çiftliğini kurmak ve işimi büyütmeyi düşünüyorum” dedi.

    “Yetiştiricilik dalında Avrupa ödülü aldık”

    Sektörde iyi bir noktaya geldiklerini aktaran Ersoy, “2017 yılında yetiştiricilik dalında Avrupa ödülü aldık. Bu bize işi yürütmemiz de ve büyütmemiz de büyük bir teşvik oldu. Şimdi bu işe devam ediyoruz. Yeni işe başlamak ve kendi işini yapmak isteyenlere bu işi öneriyorum. Maliyetlerin yüksek olmasına rağmen yine de kredilerin yüzde 65’i hibe olması büyük bir avantaj. Tesisimiz 13 dönümlük arazi üzerine kuruldu. 2 bin 500 metrekarelik bir kapalı alanımız var. Bedeli ise 1 milyon 370 bin TL’ye mal oldu. Arsasıyla beraber 1,5 milyon oldu. Şuan ki değeri yaklaşık 3 milyon. Devlet yüzde 65’ini karşıladığı zaman yapılması güç değil” diye konuştu.

    “İçine girip çalışmanız lazım”

    Bankacılığı bıraktığı zaman ilk önce ailesinden tepki aldığını dile getiren, “Bırakmama müsaade etmediler. Ama benim vermiş olduğumu karar kesindi. Her şeyden önce bahaneler üretmekten vazgeçmek gerekiyor. Hayallerinizi ertelemek için bahaneler üretmeyin. Gerçekleştirmek için her gün fırsat geçebiliyor. Türkiye’nin ekonomisinin kötü olduğundan bahsedip de hayallerini gerçekleştirmemekte bir bahanedir. Savaşta dahi yatırımlar yapılabilir. Bir çok fırsat önüne çıkıyor. Bunları değerlendirmek araştırmak gerekiyor. Her şeyden önce karar vermek, planlamak ve sorumluluk almak gerekiyor. Tesisi kurmak sadece yeterli olmuyor. Onu belirli bir kar yüzdesine de çıkarmanız gerekiyor. Devamlılığın olması gerek. Bunun için de özverili çalışmak lazım. Her şeyden önce işinizin sahibi olmanız lazım. İçine girip çalışmanız lazım” ifadelerini kullandı.

  • İşkur’dan aldığı girişimcilik belgesiyle kendi işinin patronu oldu

    Osmaniye’nin Düziçi ilçesine bağlı Yarbaşı Beldesi’nde girişimcilik belgesi aldıktan sonra balık restoranı açan Hacer Can, kendi işinin patronu oldu.

    İŞKUR ve KOSGEB desteğiyle girişimci olan Hacer Can, alabalık restoranını 3 yıl önce hizmete açarak 3 kişiye de istihdam sağladı. Kadın girişimci, kuruluş aşamasındaki zor ve sıkıntılı süreci eşi ve çocuklarıyla birlikte var gücüyle çalışarak atlattığını söyledi.

    Hacer Can, İŞKUR’un girişimcilik eğitim programına katılarak, iş kurma ve yürütme konularında bilgi ve beceri sahibi olduğunu ifade ederek, “Kurs sonunda aldığım girişimcilik belgesiyle KOSGEB’e başvuruda bulundum. Başvurumun kabul edilmeyle birlikte gerekli malzeme ve teçhizatı alarak iş yerini açtım. İlk zamanlarda 10 müşterim olsun bana yeter diyordum. Zaman içinde işlerimin oturması ve müşterilerimin sayısının artmasıyla birlikte bir de baktım saymayı bırakmışım” dedi.

    Bu aşamaya gelmenin hiç de kolay olmadığını belirten Can, “Kuruluş döneminde eşimle birlikte yemek yapımından sunumuna ve servisine kadar her şeyle ilgilendim ve çok yoruldum” diye konuştu.

    İlk yıl boyunca bir kazancı olmadan azimle zorlu süreci başarıyla atlatan Hacer Can, kadın girişimci adaylarına şu tavsiyelerde bulundu:

    “Girişimci olmak isteyen kadınlara, ilgi ve yeteneklerini keşfedip, piyasa şartlarında ayakta kalabilecekleri alanlarda, işyeri açmalarını tavsiye ederim. Dürüst ve samimi olarak çalıştıklarında kazandıklarını göreceklerdir.”