Etiket: İşini

  • Lokasyon temelli çözümler perakendecilerin işini kolaylaştırıyor

    Lokasyon temelli çözümler, operasyonel gereksinimlerin karşılanması noktasında 2018 yılında perakendeciler arasında en değerli teknolojilerden biri olarak öne çıkıyor.

    Endüstride operasyonları optimize etme ve maliyetleri düşürmeye yönelik gözlemlenen eğilimler devam ediyor. Bu noktada lokasyon temelli çözümler, bu hedeflerin hepsine hizmet ettiği için perakendeciler arasında 2018’in en değerli teknolojilerinden biri olarak kendisini göstermeye başladı. HPE Aruba Ülke Müdürü Ersin Uyar perakende sektöründe lokasyon hizmetlerinin operasyonel gereksinimleri nasıl karşıladığı bilgi verdi.

    Mağazalarda destek alınabilecek görevli bulma sorunu son buluyor

    Mobil uygulamada, harita üzerinden navigasyon hizmeti almanın lokasyon temelli çözümler için iyi bir başlangıç olduğunu belirten Ersin Uyar, daha yenilikçi çözümlerin girilen mağazada ya da kuruluşta, yardım ve destek alınabilecek görevlilerin yerini bulmaya da yardımcı olabileceğini söyledi. Uyar sözlerine şöyle devam etti: ’’Örneğin bebek beşiği alışverişine çıkan bir çift, almak istedikleri beşik için ürünün bulunduğu standa kadar, mobil uygulama üzerinden navigasyon hizmeti alarak getiriliyor ve çiftin bu noktada bilgi almak istedikleri bir kaç konu var. Uygulama üzerinden görevli kişilerin nerede olduklarını görebiliyorlar ve istedikleri herhangi bir görevliye önceden tanımlanmış bir metin yollayabiliyorlar. Eğer ilgili personel meşgul ise, tahmini meşguliyet süresini önceden belirlenmiş bir metinle kullanıcıya iletiliyor ve onları bu süre sonunda bulacağını söyleyerek alışverişe devam etmelerini öneriyor’’.

    Lokasyon temelli servisler sayesinde tüm personel, müşterilere hızlı bir şekilde yardımcı olmak ya da eksik ürünleri tamamlamak gibi sürekli verimlilik gerektiren iki farklı görevi kolaylıkla yürütebildiğine vurgu yapan Uyar, “Bir yardımcı personelin yardıma gereksinimi olduğunda lokasyon temelli çözümün sağladığı bu özellik onlar için de aynı şekilde çalışıyor. Bu tür sorunları azaltmak, çalışanların boşta kalmalarını önemli ölçüde engelliyor, böylelikle eleman sirkülasyonunun azalması ve marka cazibesinin artması sağlanmış oluyor. Daha da ileride lokasyon temelli çözümler, anlık raf stok kontrolünde ’bot’ kullanılması gibi diğer yeniliklerin de anahtarı olacak’’ dedi.

    Ürün izleme sensörleri ile ürün envateri takibi kolaylaşıyor

    Lokasyona dayalı en yeni çözümler, market arabaları ve merdivenlerden POS cihazlarına ve mal paletlerine kadar değişen ve kurum içerisinde kritik öneme sahip envanteri izlemek için özel sensörler sunduğunu söyleyen Uyar, “Müşteriler boş bir ürün standı ile karşılaştığında, genellikle ilgili personele danışıyor ve ürünün ne zaman geleceğini öğrenmek istiyor. Ardından personel mağaza boyunca, çeşitli ürün raflarının bulunduğu depoya kadar yürüyor. Ürün izleme sensörü (assettrackingtag) ile donanmış depolar, ilgili personelin 10-15 dakika sonra müşterinin yanına boş ellerle dönmesi yerine, her bir raf için hazırlanmış ürün listesine bakarak istenen ürünü bulmasına izin veriyor. Ürün izleme sensörleri operasyonel verimlilik noktasında önemli faydalar sağlıyor. Müşterinin istediği ürünü almak için bir merdivenin bulunmasını veya alışveriş sepetlerinin otopark çevresinde dağınık halde bırakılması sonucu yaya ve araç trafiğini engelledikleri ile ilgili uyarıların otomatik olarak alınması bunlardan bazıları. İzleme sensörü aracılığıyla ürünlerin taranarak palet ürün listesinin elde edilmesi ve stok kontrolünün sağlanması depoda ve mağazalarda yönetime ciddi anlamda yardımcı oluyor” açıklamasında bulundu.

    Gelişmiş analizler satışları ve başarı artırmayı sağlıyor

    Lokasyona dayalı çözümlerin çok çeşitli gelişmiş analizler sunduğunun altını çizen Uyar, “Müşterinin alışveriş deneyimi kalitesini artırmak ve ürün satışlarını artırmak üzere mağazalarda kullanılan bazı yöntemler (mağazanın içerisinde dijital reklam yayınlama gibi), müşterilerin lokasyonda kalma süreleri konusunda önemli veriler elde etmeyi sağlıyor. Bu metrikler hesap edilerek ve grafiksel olarak trend analizleri çizilerek, kullanılan bu yöntemlerin satışı cazip hale getirip getirmediğini ya da bunun trafiği engelleyen rahatsız edici bir unsur olup olmadığını görmek mümkün oluyor. Böylece duruma en uygun eylemi gerçekleştirmek mümkün oluyor. Bu durum aynı zamanda operasyonel verimliği de sağlıyor. Düşük satış performansı gösteren bir ürünün teşhiri ne kadar hızlı şekilde iyileştirilirse, satışlar da o ölçüde hızlanıyor. Uzun vadede, neyin nerede ve yılın hangi saatinde en iyi sonuç verdiğinin görülmesi, günlük ve sezonluk satışları en üst düzeye çıkarmak için başarıyı artırmaya yardımcı oluyor” şeklinde konuştu.

    Lokasyona dayalı servislerin daha fazla fayda sağlayabileceği belirtilirken, günümüzde rekabetçi kalmaya yardımcı olmanın yanı sıra, önümüzdeki yıllarda inovasyonlar arttıkça, bu tür altyapıların kullanımı karşılığını daha da fazla vereceği vurgulanıyor. Bu noktada işletmelerin geride kalma riskini alma ya da yatırım yapma konusunda doğru karar vermesi büyük önem taşıdığı belirtiliyor.

  • ‘Genç Çiftçi Projesi’ ile kendi işini kurdu

    Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ‘Genç Çiftçi Projesi’ ile yüzde 100 hibe alan 28 yaşındaki Ayşe Akyol, kurduğu serada istiridye mantarı yetiştiriyor.

    Kırıkhan’a bağlı Balarmudu Mahallesi’ndeki evinin bahçesinde yetiştirdiği istiridye mantarıyla ilgili Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü tarafından da tebrik edilen Ayşe Akyol’u ziyaret eden İlçe Müdürü Ali Temizkan, “112 metrekare plastik serada istiridye mantarı yetiştiren Ayşe Akyol çiftçimiz bugün itibariyle ilk hasadını 950 kilogram yaptı” dedi.

    Temizkan, genç çiftçilerin diğer çiftçilere örnek olacağı kanaatinde olduklarını ifade ederek, “Çünkü köylerimizde gençleri tutmak hakikaten zor olmaktadır. Köylerimizi gençler terk etmekte Genç Çiftçi Projesi’yle inşallah köye dönüşler başlayacaktır. Ayşe Hanım gibi gençlerimiz de bunlara örnek olacaktır” diye konuştu.

    Genç çiftçi Ayşe Akyol, okulu bitirdikten sonra abisin tavsiyesi üzerine mantar yetiştirmeye karar verdiğini söyleyerek, “6 ay boyunca araştırmalar yaptım. ‘Riskleri nelerdir, yapabilir miyim’ diye çünkü mantar zehirlediği zaman ölüme yol açan bir bitki” dedi.

    Akyol, deneme amaçlı 20 metrekarelik bir odada kompost, saman ve kepekle mantar yetiştirmeye çalıştığını belirterek, “15 gün bir kuluçka dönemini geçirdi. Daha sonra mantarlar çıkmaya başlayınca verim aldık, yaptığımızın karşılığını almış olduk ve böylelikle biraz daha cesaretlendik. Daha büyüğünü yapmaya karar verince Tarım Bakanlığı’nın ‘Genç Çiftçiler Projesi’ kapsamında hibe verdiğini duyunca başvuruda bulunduk ve oradan da yüzde 100 hibe verildi” şeklinde konuştu.

    Genç çiftçi Ayşe Akyol, 30 bin TL hibe desteği ile tesisi kurduğunu, ilk hasadını aldığını ifade ederek, aldığı ürünleri ilk olarak semt pazarlarında ve sebze hallerinde satışa çıkardığını söyledi.

    Akyol, satışların güzel gittiğini, maliyetine karşın yapılan ürünün getirisinin güzel ve yüksek olduğunu belirtti.

  • Burhaniye’de lokmacılar hayırseverlerin işini kolaylaştırdı

    Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde, lokmacılık bir sektör haline gelirken, lokmacılar hayırseverlerin işlerini kolaylaştırdı. Ören Camisi önünde babaları Yılmaz Ergül’ün adına lokma döktüren Taner ve Tanzer Ergül kardeşler, yüzlerce vatandaşa lokma ikramında bulundu.

    Burhaniye de, haftanın her günü bir köşede lokma dökülürken, lokmacılar hayır yapmak isteyen vatandaşların işini de kolaylaştırdı. Burhaniyeli Tanzer ve Taner Ergül kardeşlerin babaları Yılmaz Ergül adına yaptıkları lokma hayrı da yoğun ilgi gördü. Ören Cami önünde düzenlenen lokma hayrı ilgi görürken, gün boyu yüzlerce vatandaşa lokma ikramı yapıldı. Lokma hayırlarının ilgi gördüğünü anlatan Abdullah Uğur, ”İlçemizde her gün köşe başlarında bir lokmacı görmek mümkün. Çok sayıda vatandaş ölmüşleri için lokma hayrı yapıyor. Bu gün de burada Taner ve Tanzer Ergül kardeşler babaları Yılmaz Ergül için lokma döktürdü. Allah kabul etsin. Lokmacılar, hayırseverlerin işini kolaylaştırdı” dedi.

  • (Özel haber) Kayısı üreticilerinin işini kolaylaştıracak makine tasarlandı

    Malatya’nın Battalgazi ilçesine bağlı Adagören Mahallesi’nde çiftçilik yapan aynı zamanda İnönü Üniversitesi Malatya Meslek Yüksekokulunda Öğretim Görevlisi olan Sıddık Doğan ’Mobil Kayısı Sınıflama ve Kasalama Makinesi’ tasarladı.

    Öğretim Görevlisi Sıddık Doğan’ın, İnönü Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergün Doğan ve Alptekin Makine A.Ş.’nin de desteğiyle tasarladığı özel makine hem her türlü arazide çalışabilmesi hem işçi sayısını yüzde elli azaltması hem de hasat süresini kısaltmasından dolayı kayısı üreticilerinin işini kolaylaştırıyor.

    Yaklaşık 3 yılda hazırlanan makine traktör veya çapa yardımıyla çalışıyor. Ağaçtan toplanan kayısılar ilk olarak makineye dökülüyor. Kayısılar daha sonra makine yardımıyla kalibresine göre en küçük, orta ve en büyük olarak ayrılıp kasalara toplanıyor.

    Kayısının çöplerden de arındırıldığı işlemden sonra kayısılar kurutulmaya hazır hale getirilirken makine sayesinde hem 5 işçinin en az 1 saate yapacağı iş en fazla 5 dakikada yapılarak maliyet azalıyor hem de zamandan tasarruf sağlanıyor.

    “Amacımız kayısıdaki mekanizasyonun artmasına katkıda bulunmak”

    Çocukluğundan beri kayısının içinde olduğunu ve kayısı hasadının zorluğunu bildiğini ifade eden makinenin tasarlayıcısı Sıddık Doğan, “Biz bu makineyi kayısı için yaptık, hedefimizde kayısı var, makine değil. Kayısıda şu an mekanizasyon çok ilkel bir düzeyde. Dünyada gelişmiş birçok ülkede tarımda mekanizasyon ileri düzeydeyken biz kayısıda maalesef mekanizasyonda çok geride kaldık. Biz de bu noktada mücadeleler vererek üç yıl içinde bu makineyi tasarladık. Bu makine mevcut sistemlerin bir araya getirilmesi ile oluşmuş, lastikli bantlarla çalışan ve yaş meyveleri sınıflayan bir makine” şeklinde konuştu.

    “Bu makinenin en önemli farkı arazide çalışabiliyor olması”

    Tasarladıkları makinenin sisteminin birçok fabrikada kullanıldığını ancak kendi makinelerini diğerlerinden ayıran en büyük özelliğinin arazide çalışabilir olması olduğunu kaydeden Doğan, “Bu sistemler fabrikalarda sabit olarak kullanılıyor. Biz bunların birçoğunu bir araya getirerek arazide çok rahat ve çok enerji tüketmeden çalışabilecek mobil olanını yaptık. Bilindiği gibi kayısı yarı mamulden mamule arazide dönüşen bir ürün. Yani kayısının en büyük işi arazidedir. Bunun için arazide birçok işçiliği bitirmeniz gerekiyor. Biz hem çiftçinin elini güçlendirmek hem de kayısının kalitesini artırmak için bu makineyi tasarladık. Makine ile en küçük kayısıyı en başta ayırma imkanına kavuşuyoruz. Böylelikle az ücret verilen kayısıyı daha az güneşte bekletiyorsunuz ve harcadığınız emek daha az oluyor. Normal yöntemlerle büyük, küçük bütün kayısılara aynı işçilik veriliyordu ancak alınan ücret çok azdı. Yani arada bir ters orantı vardı. Şu an yaptığımız makineyle bu ters orantı ortadan kalkmış oluyor. Çiftçimiz için çok büyük bir avantaj bu makine” ifadelerini kullandı.

    “Makine basit gelebilir ama kayısı için büyük bir adım”

    Tasarladıkları makinenin kayısı için büyük önem taşıdığını dile getiren Doğan, “Makine insanlara çok basit gelmiş olabilir ama kayısı için büyük bir adım. Zaten burada asıl mesajımız tarımda mekanizasyonun önemine vurgu yapmak. Zira geldiğimiz nokta itibariyle kayısıda sadece tahta kasalardan plastik kasaya, toprak islim damlarından da betonarme islim damlarına geçtiğimiz düşünülürse bu makinenin önemi on kat daha artar. Çünkü çiftçinin kaybedecek zamanı yok. İşlerini hızlıca bitirip yoluna bakmalı. Ben önümüzdeki yıllarda bu makinenin bütün bahçelerde olacağını düşünüyorum. Makinenin yaklaşık maliyetinin de bir ton kayısı fiyatında olacağını tahmin ediyoruz. Yani çiftçilerimiz bunun daha donanımlı ve modern halini uygun fiyata alabilecekler. Ayrıca ‘Makinemiz sadece traktörle çalışıyor’ diye bir şey yok. Bunun çapa makinesi modülü de tasarlandı, isteyen çapa ile çalıştırır, isteyen traktör ile” dedi.

    “Daha büyük bir projemiz var”

    Kayısıdaki işçiliği azaltmak için daha büyük bir proje tasarladıklarını aktaran Doğan, “Bizim aslında amacımız kayısıda biçerdöver yapmak. Bunun projesini hazırladık, destek görürsek bu projeyi ayağa kaldırmayı düşünüyoruz. Bu makinemiz ile bir çiftçi bahçeye girdiği zaman kayısını silkeleyecek, sınıflayacak, kasalayacak ve römorklara istifleyecek. İşçilik hemen hemen hiç olmayacak. Bu makine bütün işleri kendi yapacak” diye konuştu.

  • Vatandaşın dikkati dolandırıcıların işini bozdu

    Düzce bir bankanın ATM’sine dolandırıcılar tarafından yerleştirilen düzenek vatandaşın dikkati sayesinde fark edildi. Polis ekipleri dolandırıcıların bulunması için çalışma başlattı.

    Ramazan Bayramı öncesinde memur, işçi ve emeklilerin maaşlarının yatacağının bildirilmesi üzerine dolandırıcılar da harekete geçti. Bankamatiklere düzenek yerleştiren dolandırıcılar kart bilgilerini kopyalıyor ve vatandaşların çektikleri paraların bankamatiklerin içerisinde kalmasını sağlıyor.

    Benzer bir düzenek ise Düzce’de Kuyumcuzade Bulvarında bulunan bir banka şubesinin ATM’sine yerleştirildi. Vatandaşların dikkati sayesinde fark edilen düzeneği gören banka çalışanları polis ekiplerine haber verdiler. Banka şubesine gelen polis ekipleri düzeneği söktüler ve kullanılan düzeneği ATM’ye yerleştiren dolandırıcıları aramaya başladılar.

    Yetkililer, vatandaşları özellikle bayram öncesi bu tip olaylara karşı uyararak “Vatandaşlarımız çok dikkatli olsunlar. Dolandırıcılar her türlü yolu denemeye başladılar. Bayram öncesi şüphelendikleri en ufak bir şey olursa 112 Acil hattını arasınlar” dediler.