Etiket: İşgal

  • CHP İl Başkanlığı tarafından yönetimden alınan ilçe teşkilatı üyeleri ilçe binasını işgal etti

    Trabzon’un Yomra İlçesi CHP İlçe Teşkilatı, İl Başkanlığı tarafından yönetimden düşürülmelerine tepki olarak parti binasında eylem başlattı.

    CHP Trabzon İl Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Yomra İlçe Başkanlığı, usulsüz olarak görevlerinden alındıklarını iddia ederek parti binasında eylem başlattı. Partililer ilçe binasının balkonundaki tabelaya “Hak, Hukuk, Adalet” yazılı bir pankart asarak tepkilerini dile getirirken, yaptıkları eylem ve parti binasını işgalleri ile ilgili açıklama yapan CHP Yomra İlçe Başkanı İnci Atasoy, 24 Kasım 2017 tarihinde İlçe Başkanlığı’na delegelerin oylarıyla seçildiklerini hatırlattı.

    Atasoy “Yönetim rutin prosedürle yürütmeyi sürdürürken, kişisel inisiyatifle yönetim düşürülmesi adına il yönetiminden defalarca girişimde bulunulmuştur. Yasal olarak yönetim düşmesi için şartlar oluşmamasına rağmen, genel merkezden yönetimin düştüğünü belirten bir yazı aldık. Yapılan suçlama usulsüzdür. İl Başkanlığı tarafından 4 kez görevden alma girişimi sonuçsuz kalmasına rağmen denetleme yapılmamıştır. İlçe başkanlığından, denetlemek için alınan karar defterinde tahrifat yapılmıştır. İl Başkanlığının yaptığı usulsüz uygulamalar yönetimimizin çalışmalarını olumsuz yönde etkilemiştir. Adalet savunucusu olarak örgütümüzün aldığı kararı adalete sığdıramadık“ dedi.

    Atasoy, eylemlerine genel merkez yetkililerinin gelip inceleme yaptıktan sonra sonlandıracaklarını belirterek sözlerini şöyle tamamladı:

    “Genel Merkez’den yetkililer gelip burada yerinde inceleme yaptıktan sonra bize derlerseki burada bir usulsüzlük var o zaman bu görevi bırakırız. Bir inceleme yapılıncaya kadar eyleme devam edeceğiz ve binadan çıkmayacağız.“

  • Kaldırımları ve yaya geçitlerini işgal eden motosikletlere ceza yağdı

    Antalya’nın Alanya ilçesinde polis ekipleri, kaldırımlarda ve yaya geçitlerinde motosiklet kullanan ve park eden sürücülere yönelik denetim yaptı.

    Alanya İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı Trafik Denetleme Büro Amirliği ekipleri, ilçenin en işlek caddesi olan Atatürk Caddesi’nin 4 ayrı noktasındaki kaldırımlar ile yaya geçitlerinde motosiklet kullanan ve park eden sürücülere yönelik denetim yaptı. Yaklaşık 2 saat süren ve çevik kuvvet ekiplerinin destek verdiği denetimlere 15 polis katıldı. Kurallara uymayan 19 motosiklet sürücüsü hakkında toplam 6 bin 932 TL cezai işlem uygulanırken, 2 motosiklet ise trafikten men edildi. Trafikten men edilen motosikletler yapılan işlemlerin ardından çekici yardımıyla otoparka götürüldü. Yetkililer, motosiklet denetimlerinin sıklıkla sürdürüleceğini aktardı.

  • TESK Genel Başkanı Palandöken: “AVM’ler deprem toplama alanlarını da işgal etti”

    TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “AVM’lerin şehirlerin ortalarına birbirine yakın yapılarak hem esnafa hem birbirlerine zarar verdiğini yıllardır dile getiriyoruz. Bununla birlikte deprem toplanma alanlarına da yapılarak vatandaşa da zarar vermiş oluyorlar. Artık buna bir düzenleme getirilmeli” dedi.

    Olası bir depreme karşı deprem toplanma alanlarının yerinde AVM’lerin bulunduğunu vurgulayan Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Palandöken, “17 Ağustos depremi maalesef tüm ülkemizde kapanmayacak yaralar açmıştı. Çok büyük kayıplar verdik ve büyük bir badire yaşadık. Uzmanlar ilerleyen zamanlarda bir depremin daha yaşanabileceğini uzun zamandır dile getiriyor ve araştırmalar yapıyor. Önemli fay hatlarının bulunduğu bölgelerde, deprem riskinin yüksek olduğu yerlerde temennimiz tekrar böyle bir felaket yaşanmaması. Ama ne olursa olsun, doğanın sürprizlerine karşı tedbir almak, geçmiş felaketlerden ders çıkartmak şart. 99 depreminden hiçbir ders çıkartmamışız gibi deprem toplama alanlarına AVM yapılıyor. Basında uzun süre önceden beri yer alan bilgiler maalesef üzücü. İstanbul’da afet toplanma alanı olarak belirlenen 493 bölgeden bugüne kadar 416 tanesi AVM, rezidans ve gökdelene dönüşmüş durumda” dedi.

    “AVM’ler şehir planlamasını hiçe sayıyor”

    İmar planlarının bölge halkının konut, eğitim, sağlık, ibadet, ticaret ve yeşil alan ihtiyaçları düşünülerek yapıldığını hatırlatan Palandöken, “Sonradan yeşil alan veya sağlık tesisi gibi nedenlerle ayrılan yerler imar değişikliği ile ticari alanlara dönüştürülüp emsallerin ilk plana göre 5-10 kat veya çok daha fazla arttırılıyor. Bu da plansız bir şehirleşmeye, trafik sıkışıklığına, hava kirliliğine ve yüksek ranta neden oluyor. Tüm bunların yanında bölgede uzun yıllar esnaflık yapanlar da işinden oluyor. Buna son vermek ülkemiz için çok önemli. 15 yılda AVM sayısı 14’ten 411’e çıkarak yüzde 2 bin 835 arttı. Önümüzdeki yıl ise halen 43 AVM’nin daha yapılması bekleniyor. Türkiye’nin 71 ilinde AVM bulunurken, İstanbul’dan sonra en fazla AVM bulunan kent 39 ile Ankara. Ankara’da yapım halinde 9 AVM var. Bu nedenle imar değişiklikleri mutlaka mahkeme kararı ile yapılabilmeli ve değişikliğin haklı bir nedene dayanıyor olması gerekli. Aksi halde Türkiye ABD’den çok daha büyük bir AVM çöplüğüne dönüşecek. Milli servetimiz ziyan olmamalı. Artık AVM açılışlarına kural getirilmeli, yasalar tam olarak uygulanmalı” şeklinde konuştu.

  • Sürüden kaçan koyunlar hastaneyi işgal etti

    Kahramanmaraş’ta koyun sürüsü yolunu kaybederek bir hastane bahçesine girdi. O anlar cep telefonu kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi.

    Olay, yaklaşık bir hafta önce Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde yaşandı. Sahibinin ismi öğrenilemeyen koyun sürüsü Kara Elbistan Mahallesi’nde otlanırken yolunu kaybederek Elbistan Devlet Hastanesi bahçesine girdi. İlginç görüntüler çevredeki vatandaşlar tarafından kaydedildi.

    Görüntülerde koyun sürüsü bir anda hastane bahçesine girerek çevredeki otlardan yemeye başlıyor. Sürünün hastane bahçesine girdiğini gören çoban ise arka taraftan koşarak hastaneye giriyor. Çoban daha sonra koyun sürüsünü hastane bahçesinden dışarı çıkartıyor.

  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “İslam’ın ilk kıblesi Kudüs, barbarca bir işgal ile karşı karşıyadır”

    Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Erbaş, “İslamofobi endüstrisiyle oluşturulmaya çalışılan korku ve nefret, hem İslam’a hem de Müslümanlara yönelik topyekün bir düşmanlığa dönüşme potansiyeli taşımaktadır” dedi.

    Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Erbaş, İslam ülkeleri Ankara Büyükelçilerini iftar programında ağırladı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nda düzenlenen iftara çok sayıda büyükelçi ve davetli katıldı. Orucun açılmasının ardından Diyanet İşleri Başkanlığını tanıtan kısa bir sine vizyon gösterimi yapıldı. Ardından Büyükelçilere hitap eden Başkan Erbaş, kardeşlik ahlakına ve hukukuna göre ilişkileri oluşturma ve geliştirmeyi hedeflediklerini belirtti. Dünyanın şartlarının da kardeşliği hayatın bütün alanlarında güçlendirmeyi zorunlu hale getirdiğini ifade eden Erbaş, “Maalesef son yıllarda Ramazanlarımızı coşkuyla, iftarlarımızı huzurla ve bayramlarımızı sevinçle yaşayamıyoruz. Bu sene de İslam Dünyası olarak büyük bir hüzün ve hicran içinde Ramazan iklimini idrak etmeye çalışıyoruz. İslam coğrafyasının Gazze, Doğu Guta, Şam, San’a, Kabil, Trablus, Mogadişu, Myanmar, Arakan gibi şehirlerinden bugün acı ve gözyaşı içerisinde feryatlar yükselmektedir. İnsanlığın kadim şehri, selam yurdu ve İslam’ın ilk kıblesi Kudüs, barbarca bir işgal ile karşı karşıyadır. İnsanlığı, vicdanı, ahlakı, uluslararası hukuku hiçe sayan gözü dönmüş bir anlayış Kudüs’te, tam bir vahşet uygulamaktadır. Mahzun Filistin’in mazlum çocuklarına karşı, işgalci güçler, büyük bir zulüm yapmaktadır. Bu bir insanlık suçudur. Bunu şiddetle tel’in ediyorum.

    Kudüs, Müslümanların ve insanlığın önünde bir vicdan, hukuk ve ahlak sınavıdır. Kudüs’ün izzeti çiğnenirken, insanların yaşama, inanç ve düşünce özgürlüğüne insafsızca müdahale edilirken, vahiyle kutsanan şehirde ezanlar susturulurken duyarsız kalanlar; insanlık vicdanında mahkûm, tarihin ve geleceğin önünde mahcup, olacaklardır. Filistin ve Kudüs’ü işgal edenlerin, dünyayı savaş ve kargaşaya sürükleyenlerin insaf, vicdan, hukuk, insan hakları gibi değerlerin hiçbirini umursamadığı ortadadır. Bu noktada yegane çözüm, ümmetin bir araya gelerek zulme ve işgale engel olmasıdır. Zira bugün Kudüs’te masum insanları katleden zalimler, ümmetin dağınıklığından cesaret almaktadırlar. Dolayısıyla yeryüzündeki bütün Müslümanlar olarak ümmet bilinciyle iman kardeşliğimizi pekiştirmek zorundayız. Zorlukları hep beraber aşmanın çarelerini aramak, beraberliğimizi zedeleyen ve gücümüzü zayıflatan fitnelere fırsat vermemek, coğrafyamızı kan ve gözyaşı diyarına çeviren zalimlere engel olmak için birliğimizi güçlendirmek zorundayız” mesajını verdi.

    “Başkanlık olarak pek çok Misyon ile zaten yakın temas halindeyiz”

    İslam coğrafyasında etnik, mezhep, meşrep ve ideoloji üzerinden, fitne, kargaşa ve kavga çıkarılmaya çalışıldığını dile getiren Erbaş, siyasi ve askeri gerilimlerle İslam dünyasının telafisi zor süreçlere sürüklendiğini kaydetti.

    Diğer yandan din kisvesi altında dini değer ve kavramları süfli emellerine alet eden ve gerçekte hepsi birer proje ürünü olan terör örgütlerinin, fitne, tefrika ve kavga ürettiğini, insafsız ve vicdansız uygulamalarla Müslümanların beldelerini kan ve gözyaşı diyarına çevrildiğini belirten Erbaş, “İslamofobi endüstrisiyle oluşturulmaya çalışılan korku ve nefret, hem İslam’a hem de Müslümanlara yönelik topyekûn bir düşmanlığa dönüşme potansiyeli taşımaktadır. Aklı selim ile önlem alınmazsa, huzur ve güvenlik, birlik ve bütünlük açısından daha zor zamanların yaşanması endişesi de açıktır. Aynı dinin, aynı medeniyetin, aynı coğrafyanın, aynı kaderin mensupları olarak, kendi aramızda, ümmet coğrafyasında ve bütün yeryüzünde İslam’ın adalet, ahlak ve merhamet ilkeleri ile bir arada yaşama hukukunu ve ahlakını, bireysel ve toplumsal barışı daha güçlü şekilde tesis etmeye mecburuz. Bunun için Müslümanlar kendi aralarında yaşadıkları sorunları, samimiyetle, gerçekçi, derinlikli, yapıcı ve ikna edici bir yöntemle, farklılıklarımızı zenginlik kabul edip bütüncül bir bakış açısıyla ele alarak hep birlikle daha iyi bir geleceği inşa etmelidirler. Birlik ve beraberliğimizi zedeleyen, barış ve huzurumuzu bozan, fitne ve tefrikaya sebep olan, suçlayıcı, ötekileştirici her türlü söz, anlayış ve davranıştan bütün Müslümanlar özenle kaçınmalıdır. Malumunuz olduğu üzere, Başkanlık olarak pek çok Misyon ile zaten yakın temas halindeyiz. Ancak mevcut ilişkileri daha da geliştirmek, muhatabımız olan kurum ve kuruluşlarla ilişkilerimizi daha üst seviyelere taşımak için siz saygıdeğer Büyükelçilerin özel ilgi ve alakası büyük bir öneme sahiptir. Ramazan ayının ülkelerimize, coğrafyamıza ve İslam âlemine barış, huzur, adalet ve merhamet getirmesini diliyor, başta Filistin’deki kardeşlerimiz olmak üzere bütün İslam dünyasının, yaşadığı acılardan, dertlerden, ıstıraplardan bir an evvel kurtularak huzurlu bayramlara kavuşmasını Rabbimizden niyaz ediyorum” şeklinde konuştu.

    Ardından büyükelçileri temsilen Libya’nın Ankara Büyükelçisi Abdurrazaq Mukhtar Ahmed Abdulqader ise Türkiye Cumhuriyeti devletinin liderlerine ve halkına, azınlıklara ve zayıflara yardımcı olduğu için teşekkürlerini sundu.