Etiket: İşçiliği

  • Van’da “Çocuk İşçiliği ile Mücadele’’ konferansı

    Van’ın Tuşba Belediyesi tarafından “Çocuk İşçiliği ile Mücadele’’ konferansı düzenlendi.

    Tuşba Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün ortaklaşa düzenlediği “Çocuk İşçiliği ile Mücadele’’ konferansında çeşitli nedenlerden dolayı eğitimini aksatarak çalışan çocuklara dikkat çekildi. TED Van Koleji Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansa Tuşba Belediye Başkanı Doç. Dr. Fevzi Özgökçe, Tuşba İlçe Milli Eğitim Müdürü Muhlis Ceylani, Tuşba Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mehmet Nuri Bekiroğlu, Van YYÜ Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Suat Parin ve okul müdürleri ile öğrenciler katıldı.

    Programda bir konuşma yapan Tuşba Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe, belediyenin kurulduğu 2014 yılından bu yana Van’da ilklere imza attıklarını belirtti. Çocuk işçiliğiyle mücadele konusunun yaptıkları faaliyetlerden bir tanesi olduğunu ifade eden Başkan Özgökçe, “Biyolojik mücadeleyi sadece Van’da değil, dünyada en iyi şekilde gerçekleştiren tek belediye Tuşba Belediyesidir. Var olan bütçemizin toplum içinde en iyi şekilde değerlendirilmesini sağlarken, halkın sağlığını göze alan tek belediyedir. Madde bağımlılığına karşı mücadeleyi topyekûn gerçekleştiren belediyeyiz. Bu halk için ne yaparsak yapalım, hizmetlerin en ulvisine layıktır. Van’da ve Türkiye’de çok önemli bir problem olan çocuk işçiliğinin kökeni nedir ve nasıl çözebiliriz şeklinde bir çalışma yaptık. Bu kapsamda bir proje geliştirdik ve bu kapsamda yerinde tespitler yaptık. Halkımızın karşılaşmış olduğu problemleri bilimsel temellerle çözmek en doğru yoldur” dedi.

    “Çocukların okuması gerekiyor”

    Çocukların yeri oyun, eğitim, spor, kültür ve sanat alanları olduğuna dikkat çeken Özgökçe, “Çocuklarımız bazen maddi sebeplerden, bazen de mesleki öğrenimlerden dolayı erken işbaşı yapmaktadırlar. Ancak çocukların okuması gerekiyor. Çocukların yeri oyun, eğitim, spor, kültür ve sanat alanlarıdır. Çünkü çocuklarımız bizim geleceğimiz olacaklardır. Hep birlikte hayatımızı idame etmek için elimizden geleni yapacağız. Ancak önceliklerimiz eğitimimizdir” diye konuştu.

    Proje kapsamında Van YYÜ’de akademisyen ve öğrencilerin Van genelinde 5 binin üzerinde anket yaptığını dile getiren Tuşba İlçe Milli Eğitim Müdürü Muhlis Ceylani ise, “Yapılan anketin sonuçları kamuoyuyla paylaşılacaktır. Çocuk yaşta okula gitmesi gerek çocukların çalışması bir sorundur. Bu sorunun bilimsel temellerle üniversitemizin öğretim üyelerinin denetiminde ve çözüm önerilerinin sunulması çok önemlidir. Okula gitmesi gereken bir evladımızın çeşitli sebeplerle sokakta çalışıyor olması büyük bir problemdir. Ancak bu problemin öncelikle sebeplerinin giderilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.

    Düzenlenen program, Tuşba Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mehmet Nuri Bekiroğlu ile Van YYÜ Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Suat Parin’in sunumuyla devam etti.

  • Van’da “Çocuk İşçiliği ile Mücadele’’ konferansı

    Van’ın Tuşba Belediyesi tarafından “Çocuk İşçiliği ile Mücadele’’ konferansı düzenlendi.

    Tuşba Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün ortaklaşa düzenlediği “Çocuk İşçiliği ile Mücadele’’ konferansında çeşitli nedenlerden dolayı eğitimini aksatarak çalışan çocuklara dikkat çekildi. TED Van Koleji Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansa Tuşba Belediye Başkanı Doç. Dr. Fevzi Özgökçe, Tuşba İlçe Milli Eğitim Müdürü Muhlis Ceylani, Tuşba Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mehmet Nuri Bekiroğlu, Van YYÜ Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Suat Parin ve okul müdürleri ile öğrenciler katıldı.

    Programda bir konuşma yapan Tuşba Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe, belediyenin kurulduğu 2014 yılından bu yana Van’da ilklere imza attıklarını belirtti. Çocuk işçiliğiyle mücadele konusunun yaptıkları faaliyetlerden bir tanesi olduğunu ifade eden Başkan Özgökçe, “Biyolojik mücadeleyi sadece Van’da değil, dünyada en iyi şekilde gerçekleştiren tek belediye Tuşba Belediyesidir. Var olan bütçemizin toplum içinde en iyi şekilde değerlendirilmesini sağlarken, halkın sağlığını göze alan tek belediyedir. Madde bağımlılığına karşı mücadeleyi topyekûn gerçekleştiren belediyeyiz. Bu halk için ne yaparsak yapalım, hizmetlerin en ulvisine layıktır. Van’da ve Türkiye’de çok önemli bir problem olan çocuk işçiliğinin kökeni nedir ve nasıl çözebiliriz şeklinde bir çalışma yaptık. Bu kapsamda bir proje geliştirdik ve bu kapsamda yerinde tespitler yaptık. Halkımızın karşılaşmış olduğu problemleri bilimsel temellerle çözmek en doğru yoldur” dedi.

    “Çocukların okuması gerekiyor”

    Çocukların yeri oyun, eğitim, spor, kültür ve sanat alanları olduğuna dikkat çeken Özgökçe, “Çocuklarımız bazen maddi sebeplerden, bazen de mesleki öğrenimlerden dolayı erken işbaşı yapmaktadırlar. Ancak çocukların okuması gerekiyor. Çocukların yeri oyun, eğitim, spor, kültür ve sanat alanlarıdır. Çünkü çocuklarımız bizim geleceğimiz olacaklardır. Hep birlikte hayatımızı idame etmek için elimizden geleni yapacağız. Ancak önceliklerimiz eğitimimizdir” diye konuştu.

    Proje kapsamında Van YYÜ’de akademisyen ve öğrencilerin Van genelinde 5 binin üzerinde anket yaptığını dile getiren Tuşba İlçe Milli Eğitim Müdürü Muhlis Ceylani ise, “Yapılan anketin sonuçları kamuoyuyla paylaşılacaktır. Çocuk yaşta okula gitmesi gerek çocukların çalışması bir sorundur. Bu sorunun bilimsel temellerle üniversitemizin öğretim üyelerinin denetiminde ve çözüm önerilerinin sunulması çok önemlidir. Okula gitmesi gereken bir evladımızın çeşitli sebeplerle sokakta çalışıyor olması büyük bir problemdir. Ancak bu problemin öncelikle sebeplerinin giderilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.

    Düzenlenen program, Tuşba Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mehmet Nuri Bekiroğlu ile Van YYÜ Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Suat Parin’in sunumuyla devam etti.

  • Mersin’de çocuk işçiliği ile mücadele çalışmaları

    Mersin’in, 2006 yılında uygulanan Sokakta Çalışan Çocukların Rehabilitasyonu Projesi kapsamında çocuk işçiliği ile mücadelede en başarılı iller arasında olduğu bildirildi.

    Mersin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren İl Çocuk Hakları Koordinatörü Mustafa Sarı, yürütülen çalışmalar kapsamında çocukların örgün ve mesleki eğitime yönlendirilmesiyle sokakta çalışan çocuk sayısında ciddi oranda azalma olduğunu söyledi.

    Mersin’de çocuk işçiliği ile mücadele çalışmalarına 2006 yılında başladıklarını ve aralıksız devam ettiklerini ifade eden Sarı, “Mersin olarak biz çocuk işçiliği ile mücadelede diğer illere göre daha öndeyiz. Çünkü yürüttüğümüz çocuk odaklı sosyal projeler sayesinde özellikle sokakta çalışan çocukların azalmasında büyük başarı sağladık. Kamuoyunun duyarlılığını ve desteğini kazanmak amacıyla ana cadde ve kavşaklarda binlerce uyarı içerikli karton simit ve broşür dağıttık. Dezavantajlı çocuklara yönelik yürüttüğümüz sosyal projelerle, çocukların boş zamanlarını sokakta değil oyun alanlarında, sosyal ve kültürel faaliyetlerle geçirmesini sağladık” dedi.

    Başta Çanakkale olmak üzere milli tarihi ve kültürel değerleri olan yerlere geziler düzenlediklerini kaydeden Sarı, önümüzdeki günlerde de dezavantajlı çocuklara yönelik sosyal ve kültürel faaliyetlerin yanında çeşitli gezi etkinlikleri de düzenleyeceklerini söyledi.

  • KBÜ’de “Çocuk işçiliği ve istismarı” paneli

    Karabük Üniversitesi Gelişen Çocuk Kulübü tarafından “Çocuk İşçiliği ve İstismarı” konulu panel düzenlendi.

    Doç. Dr. Şehnaz Ceylan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panele konuşmacı olarak Adli Tıp Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Zafer Liman, KBÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Çocuk Gelişim Uzmanı Elif Korkmaz ve Avukat Türkay Asman katıldı.

    Hamit Çepni Konferans Salonu’nda gerçekleşen panelde çocuk işçiliği, çocukların istismar ve ihmal edilmeleri sonucu ruhsal ve fiziksel olarak yaşadıkları sorunlar ele alındı.

    “Gelişmekte olan ülkelerde 5 ile 14 yaşları arasında çalışan çocuk sayısı 250 milyondan fazla”

    Panelin moderatörü Doç. Dr. Şehnaz Ceylan, günümüzde çalışan çocukların yarıdan fazlasının tehlikeli sayılan işlerde çalıştığını belirterek, ölen her 30 işçiden birinin çocuk olduğunun altını çizdi. Çocuk işçiliği ve istismarın ortaya çıkmasına zemin hazırlayan etkenler için etkili politikalar oluşturulması ve bunların sürekliliğini sağlamak gerektiğini savunan Ceylan; “Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tahminlerine göre gelişmekte olan ülkelerde 5 ile 14 yaşları arasında çalışan çocuk sayısı 250 milyondan fazladır. Çocuk işçiler toplam çocuk nüfusunun yüzde 5,9 ‘unu oluşturmaktadır. Toplamda çalışan çocukların tüm çocuklara oranı 1999 yılından bu yana yüzde 41’den yüzde 56’ya çıkmıştır” dedi.

    Çocuk istismarının en önemli halk sağlığı problemlerinden biri olduğunu aktaran Ceylan, “Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre dünyada 1-14 yaş grubundaki 40 milyon çocuk istismar veya ihmale uğramakta, tıbbi ve sosyal desteğe ihtiyaç duymaktadır” diye konuştu.

    “Çocuk işçiliğinin baş faktörü yoksulluk”

    Panelin ilk konuşmacısı Av. Türkay Asman, çocuk işçiliğine sebep olan faktörlerin başında yoksulluk geldiğini belirterek konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

    “Nüfus artışı ve eğitimsizlik çocuk işçiliğinin başlıca nedenlerindendir. Çocuğun çalışması başta eğitim ve oyun hakkı olmak üzere birçok hakkını ortadan kaldırmakta, bedensel, zihinsel yönden sağlıklı gelişimini engellemektedir. Ayrıca duygusal, fiziksel ve cinsel istismara uğraması olasılığını fazlalaştırmaktadır.”

    İş Kanununa göre çalışma yaşının 15 olduğunu vurgulayan Asman, “Oysa çocukların daha küçük yaşlarda çalışma yaşamına girmesi geçmişten bugüne var olan bir olgudur. Bugünde üretimin büyük bir bölümünün robot makineler ve bilgisayarlarla gerçekleştirildiği günümüzde milyonlarca çocuk yaklaşık 250 milyon çocuk sağlığını, geleceğini, gelişim ve eğitim hakkını tehlikeye atarak çocukluklarını yaşamayarak çalışmaktadır.”

    Dünyada çalışan çocukların yüzde 63’ünün tarım sektöründe çalıştığını aktaran Asman, “Ülkemizde küçük sanayi işletmelerinde ise çocuklar oto sanayilerinde, mobilyacılıkta, ayakkabıcılıkta ağır koşullar altında çalışmaktadırlar. Çocuğun çalışmasında en tehlikeli grubu sokakta yaşayan ve çalışan çocuklar girmektedir. Çünkü sokakta yaşayan çocuklar normal koşullarda ki çocuklardan farklı yaşam koşulları içinde yaşadıklarından çok yönlü risklere maruz kalarak günlük yaşamlarını sürdürmektedirler.” diye konuştu.

    “Cinsel istismara uğrayan çocukların yüzde 40’ı 6 ile 10 yaş aralığında”

    Çocuk istismarının tanınması ve türleri konusunda açıklamalar yapan Adli Tıp Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Zafer Liman konuşmasına şu sözlerle devam etti:

    “Fiziksel istismar çocuğun kaza dışı nedenlerle yaralanması veya ailesi tarafından yeterince gözetilmemesine bağlı gelişen yaralanmalarıdır. En sık 4-8 yaş arası olmakta ve kız-erkek farkı bulunmamaktadır. Fiziksel istismarı saptamak çok önemli çünkü bu çocukların ilerleyen dönemde yüzde 5-10’u öldürülüyor. Cinsel istismar ise bir erişkinin cinsel isteklerini karşılamak için çocukları araç olarak kullanmasıdır. Cinsel istismara uğrayan çocukların yaş dağılımına bakıldığında yüzde 30’u 2-5 yaş, yüzde 40’ı 6-10 yaş, yüzde 30’u 11-17 yaş gruplarında dağıldığı görülmektedir. Cinsel istismarın her yaş grubunda rastlanılmakla birlikte on yaş altı yüzde 70 daha sıktır. Duygusal istismar ise çocuğun duygusal bütünlüğü ve iç görüsünü bozan, kişilik gelişimini zedeleyen eylem ya da eylemsizlik olarak tanımlanmaktadır.”

    Çocuklara uygulanan istismarın genelde yakın çevreden geldiğini ifade eden Liman, “Cinsel istismarcıların yüzde 80’i çocuğun tanıdığı biridir. Şüphelilerin yüzde 90’ı erkek. Cinsel istismar, çocuk istismarı tipleri içerisinde saptanması zor olan ve çoğunlukla gizli kalan bir istismar türüdür. Çalışmalarda 18 yaşına kadar kız çocuklarının yüzde 12-25’i ve erkek çocuklarının ise yüzde 8-10’unun istismara uğradığı tespit edilmiştir” dedi.

    Cinsel istismar olgularında yüzde 60’ın üzerinde fizik muayenede herhangi bir bulguya rastlanılmadığını belirten Liman, cinsel istismar olgularında psikiyatri değerlendirmenin çok önemli olduğunu söyledi.

    Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM)

    Çocuk Gelişim Uzmanı Elif Korkmaz ise çocuk istismarının önlenmesi ve istismara uğrayan çocuklara bilinçli ve etkin bir şekilde müdahale edilmesi amacıyla KBÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde kurulan Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM) hakkında bilgi verdi. Duygusal, fiziksel ve cinsel istismara uğrayan çocukların yaşadığı travmaları adli süreçte en aza indirmek onlara daha iyi hizmet verebilmek için ÇİM’in önemine vurgu yapan Korkmaz, “Çocuk İzlem Merkezi cinsel istismara uğradığından şüphelenilen çocuğun ifadesinin alındığı, muayenesinin, aile görüşmesinin yapıldığı ve raporun hazırlandığı merkezdir. Bu merkezde çocuk işlemler bitene kadar ihtiyaç halinde bir gece misafir edilebiliyor. ÇİM’de tamamen gizlilik ilkesi vardır. Vakalar hakkında gizlilik ilkesi yoğun olarak uygulanıyor.” ifadelerine yer verdi.

    Korkmaz konuşmasında ailelerin eğitilmesi yanında çocukla çalışan uzmanların farkındalıklarının da artırılmasına ve bu konuda da tıp, sosyal hizmetler ve hukukun birlikte bütüncül olarak çocuğu ele almasının gerekliliğini de vurguladı.

    Panelde ayrıca Karabük Üniversitesi Tiyatro Kulübü tarafından çocuk istismarına dikkat çekmek amacıyla “Güneşli Günler” adlı tiyatro oyunu sahnelendi.

  • Mersin’de çocuk işçiliği ile mücadele hız kazandı

    Başbakanlık genelgesiyle 2018 yılının ’Çocuk işçiliği ile mücadele yılı’ ilan edilmesinin ardından, Mersin’de çocuk işçiliği ile mücadele çalışmaları hız kazandı.

    Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Çocuk Hakları Çocuk Komitesi, bu konuda kamuoyunda farkınladılık oluşturmak amacıyla yeni bir çalışma başlattı. Çocuk işçiliğinin önüne geçmek amacıyla yürütülen çalışmalar kapsamında, ’çocuk koruma mobil ekipleri’ devreye giriyor.

    İl Çocuk Hakları Koordinatörü Mustafa Sarı, Mersin’de çocuk işçiliğinin en aza indirilmesi için devam eden çalışmalara hız verdiklerini kaydederek, “Bu kapsamda, kamuoyu duyarlılığı oluşturmak amacıyla yazılı ve görsel medyada tanıtım çalışması yapıyoruz. Çocuk işçiliği ile mücadele konusu bir devlet politikasıdır. Çocuk Hakları Çocuk Komitesi olarak devletimizin çocuk işçiliği ile mücadele politikasını destekliyoruz. Özellikle Mersin’de çocuk işçiliği ile mücadelede konusunda geçtiğimiz yıllarda uygulanan projelerle büyük mesafe alınmıştır” dedi.

    Mersin’de bu konuda en öncelikli sorununun, sokakta çöp toplayan çocuklar olduğunu ifade eden Sarı, “Tarımda ve sanayide de bu konun takipçisiyiz. Bu konuda sorumlu kurum ve kuruluşlarla işbirliği yürütmeye devam ediyoruz. Mersin, çocuk işçiliği ile mücadele açısından bir çok illere göre başarılı bir konumda. Özellikle pankart, afiş, raket ve medya organlarında kamuoyu duyarlılığı oluşturmaya ve bilinçlendirme faaliyetlerine hız vereceğiz. İl genelinde çalışma grupları oluşturacağız. Çocuk işçiliği önemli bir çocuk hakları sorunudur. Bu sorunun en aza indirilmesi için el birliği ile çalışacağız” diye konuştu.

    Sarı, bu çerçevede çocuk koruma mobil ekiplerinin de çalışmalarını daha etkin sürdüreceğini sözlerine ekledi.